Malİ Tablolar Analİzİ

199
MALİ TABLOLAR ANALİZİ 1.GENEL BİLGİLER Mali tablolar analizi çalışması, çeşitli gruplar tarafından farklı amaçlarla yapılmaktadır. Bu gruplar işletme ile olan organik ilişkilerine göre işletme içi ve işletme dış çevreler biçiminde ikili bir ayrımda göstermek olanaklıdır. İşletme İçi Çevreler İşletme yöneticileri, İşletme sahipleri İşetme Dışı Çevreler Yatırım alanı arayan sermayedarlar, Potansiyel ortaklar, Kredi kuruluşları, İşletme il ticari ilişkide bulunan diğer işletmeler, Devlet İşletme içi çevreler; işletmenin içinde bulunduğu ekonomik ve finansal durumu değerlendirmek ve gelişimini kontrol etmek, işletme dışı çevrelerde yatırım alanı arayan sermayedarlar ve potansiyel ortaklar, karlı ve verimli yatırım alanı bulmak,

description

Mali tabloların analizi muhasebenin en zor ve bilgi gerektiren bir işidir.

Transcript of Malİ Tablolar Analİzİ

Page 1: Malİ Tablolar Analİzİ

MALİ TABLOLAR ANALİZİ

1.GENEL BİLGİLER

Mali tablolar analizi çalışması, çeşitli gruplar tarafından farklı amaçlarla yapılmaktadır.

Bu gruplar işletme ile olan organik ilişkilerine göre işletme içi ve işletme dış çevreler

biçiminde ikili bir ayrımda göstermek olanaklıdır.

İşletme İçi Çevreler

İşletme yöneticileri,

İşletme sahipleri

İşetme Dışı Çevreler

Yatırım alanı arayan sermayedarlar,

Potansiyel ortaklar,

Kredi kuruluşları,

İşletme il ticari ilişkide bulunan diğer işletmeler,

Devlet

İşletme içi çevreler; işletmenin içinde bulunduğu ekonomik ve finansal durumu

değerlendirmek ve gelişimini kontrol etmek, işletme dışı çevrelerde yatırım alanı arayan

sermayedarlar ve potansiyel ortaklar, karlı ve verimli yatırım alanı bulmak,

Kredi kuruluşları; açtıkları kredinin geri dönme güvencesini sağlayabilmek, işletmeyle

ticari ilişkide bulunan diğer işletmeler ise, ticari yarışmadaki etkinliklerini arttırabilmek ve bu

alanda süreklilik sağlayabilmek,

Devlet ise, işletmelerin doğal ortağı durumunda bulunduğundan vergi maksimizasyonunu

sağlamak için, mali tablolar analizi çalışmasında bulunmaktadırlar. Mali tablolar analizdeki

amaç farklılığı, mali analizin çeşitli türlerde yapılması sonucunu ortaya çıkarmıştır.

Page 2: Malİ Tablolar Analİzİ

MALİ TABLOLAR ANALİZİ

Mali tablolar analizi , bir çok yazar tarafından değişik şekillerde tanımlanmıştır. Bu

tanımlardan bazılarına aşağıda yer verilmiş bulunmaktadır.

Bir işletmenin mevcut koşullar altında finansal durumunu belirlemek ve gelecekteki

koşullara göre finansal durumunu öngörülmemek için yapılan incelemeye mali tablolar analizi

denir.

Mali tablolar analizi, bir işletmenin finansal yapısının sermaye kaynakları ve bunların

aktif varlıklara dağılışı bakımından yeterli olmadığı ve faaliyet sonuçlarının verimliliği ile

bunların gösterdikleri eğilimin incelemesidir.

Bir diğer tanıma göre ise, mali tablolar analizi işletmenin iç ve dış kaynaklardan

sağladığı veya sağlamayı düşündüğü fonların kullanma alanlarına göre değerlendirilmesi, diğer

bir deyişle finansal yapılarını, mevcut koşullar altında incelemek ve gelecekteki koşullara göre

projeksiyonlarda bulunmaktır.

Mali analiz, finansal planlama ve kontrolün ön şartıdır. Bu faaliyetlerin yürütülmesi için

ise işletmenin mali durumunun bilinmesi zorunludur. Mali analiz esas olarak, mali tablolarda

yer alan verilere dayanılarak yapılır. Mali analizin temelini oluşturan mali tablolar, işletmenin

finansal durumu ve faaliyet sonuçlarına ilişkin önemli bilgiler verirler. Ancak; bu bilgilerin

analizi yapılmadan işletmenin ekonomik ve mali durumunu ve sonuçlarını anlamak olanaklı

değildir. Bu nedenle mali analiz, tablolarda yer alan sayısal verilerin önemini ve anlamını

saptamak amacıyla yürütülen bir çalışma olarak ele alınabilir.

Mali analiz; mali tablolarda yer alan çeşitli kalemler arasında yüzdeler, oranlar ve dönüş

hızları yoluyla önemli ilişkiler kurulmasını, bu ilişkilerin ölçülmesini ve yorumlanmasını

kapsar. Bu ilişkilerin ölçülmesini ve yorumlanması ise, türlü analiz teknikleriyle yapılır. Elde

edilen sonuçlar işletmenin geçmiş dönemdeki uygulamalarını ortaya koyduğundan, bunlar esas

alınarak işletmenin bugünkü durumu saptanır ve geleceğe ait planlar da bu sonuçlardan

yararlanılarak yapılır.

Mali tablolar analizi, işletme ilgililerinin amaçlarına uygun olarak bir veya birkaç

döneme ilişkin mali tabloların incelenmesi, yorumlanması ve değerlendirilmesi işlemidir.

Mali tablolar analizi; bir işletmenin mali durumunun, faaliyet sonuçlarının ve mali

yönden gelişmesinin yeterli olup olmadığını saptamak ve işletme ile ilgili geleceğe ait

öngörülmemelerde bulunabilmek için, mali tablolarda yer alan kalemler arasındaki ilişkilerin ve

bunların zaman içinde göstermiş oldukları eğilimlerin incelenmesinden oluşur.

Page 3: Malİ Tablolar Analİzİ

Mali tablolar analizi, analistin ilgi ve amacına göre bazı sonuçlara ulaşabilmesi ya da

kararlar verebilmesi için bir veya birkaç dönemin mali tablolarının incelenmesidir.

Mali tablolar analizini yalnızca bu tablo üzerinde yapılacak çalışmalar olarak nitelemek

yanlış olabilir. Çünkü işletmelerin belli bir dönem için hazırlanan tablolara dayanılarak

incelenmesi işletme hakkında hüküm vermeye yeterli olmayabilir. İşletmenin yönetim kadrosu

ve tüm çalışanları, teknik yapısı, ticari saygınlığı, ürettiği mal ve hizmetler, ekonomik, teknik

ve sosyal çevre koşullarının da inceleme konusu yapılması gerekir. Bu incelemeler ise, finansal

yönden yapılacak değerlendirmenin daha değişik yönlü çalışmalarla desteklenmesi demektir.

Aynı zamanda analist , mali tablolardan yönetim ile ilgili çeşitli sorunları çözmeye çalışacaktır.

Bu duruma göre mali tablolar analizi, finansal analizin bir bölümünü oluşturur. Bununla

beraber ağırlık çok defa mali tablolar üzerinde yoğunlaştığından, mali tablolar analizi

denildiğinde diğer bilgileri de kapsayarak yapılagelen yorumun ifade edildiği gözden

kaçırılmamalıdır.

MALİ TABLOLAR ANALİZİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Mali tablolar analizi, belli bazı temel faktörlerin sürekli etkisi altındadır. Bu etki; bir

yandan analiz çalışmasının sonuçlarının değerlendirildiği aşamada, bütün olarak dikkate

alınmadığı taktirde, mali tablolar analizinden sağlıklı ve başarılı sonuçlar alınmaz. Bu nedenle;

özellikle analiz sonuçlarının değerlendirildiği aşamada, bu etkiyi belirgin hale getiren

faktörlerin özenle dikkate alınması gerekir. Bu faktörleri genel olarak yedi temel grupta

toplayarak incelemek olanaklıdır.

A) EKONOMİK FAKTÖRLER

Mali tablolar analizini etkileyen ekonomik faktörleri de, “Ekonomik Konjonktür

Hareketleri” ve “Paranın Satın Alma Gücünde Meydana Gelen Değişmeler” biçiminde iki alt

grupta düşünmek gerekir.

a) Ekonomik Konjonktür Hareketleri

Mali tablolar analizinden beklenen yararın sağlanabilmesi için, bu analizin çalışmasında

veri ve bilgi kaynağı olarak kullanılan, mali tabloların hangi ekonomik konjonktür şartlarında

düzenlendiğinin bilinmesi gerekir. Özellikle birden çok döneme ilişkin mali tabloların analiz

sonuçlarının değerlendirilmesinde, söz konusu dönemlerdeki ekonomik konjonktür

Page 4: Malİ Tablolar Analİzİ

hareketlerinin incelenmesi ve bunların işletme ve dolayısıyla mali tablolar üzerindeki

etkilerinin bilinmesi gerekir.

Konjonktürün gelişme dönemlerinde işletmelerin kolaylıkla büyüdükleri, faaliyet

sonuçlarının ise tatminkar düzeylere ulaştığı bilinmektedir. Ancak, konjonktürün gerileme

dönemlerinde ve özellikle gelişme döneminden gerileme dönemine geçişte büyümenin

durduğu, işletme performansının ise giderek düştüğü ve başa baş noktasına yakın bir düzeyde

çalıştığı görülmektedir.

Analizi yapacak olan analistin, analiz çalışmasına başlamadan yukarıda açıklanmaya

çalışılan konjonktür hareketleri ile ilgili tespitleri yapması gerekir. Bu gerçekleştirildiğinde,

konjonktürün gerileme dönemini kapsayan bir analiz çalışması sırasında performans

düşüklüğünün belirlenmesi, normal bir olay olarak kabul edilecek ve faaliyet sonuçlarının

yetersizliği olağan sayılacaktır. Ancak, konjonktürdeki gelişmeye rağmen tatminkar olmayan

faaliyet sonuçlarının tespiti, işletmenin yönetimi ile ilgili yanlış politikaların aranması

gereksinimini ortaya çıkaracaktır. Buna göre mali tablolar analizinden sağlanan sonuçların

değerlendirildiği aşamada,

Karlılığın azaldığının,

Stok devri hızı katsayısının düştüğünün,

Alacakların tahsil süresinin uzadığının,

Likidite yetersizliğinin başladığının

Belirlenmesi durumunda yukarıda da açıklandığı üzere konjonktür hareketlerinin niteliğine

göre karar vermek gerekir. Eğer bu tespitler, konjonktürün gerileme gösterdiği bir dönemi

kapsayan mali tablolar analizi sonunda elde edilmişse, karamsarlığa kapılamamak gerekir.

Ancak; konjonktürdeki gelişmeye rağmen böyle bir tablo ortaya çıkmışsa, o taktirde, işletmenin

durumunu düzeltici önlemlerin alınması kaçınılmazdır. Bütün bu olaylar yıllar arasında ve hatta

aynı yıl içerisinde meydana gelebileceği için, analistin yapacağı değerlendirmede bu duruma

göre karar vermesi gerekir.

b) Paranın satın Alma Gücünde Meydana Gelen Değişmeler

Günümüzün en önemli ekonomik sorunlarından bir diğeri de “paranın satın alma

gücünde meydana gelen değişmeler” dir. Özellikle paranın satın alam gücünde meydana gelen

düşmeler önemli boyutlara ulaşmış ve işletmeler bu sorunun ağırlığını daha yoğun bir biçimde

hissetmeye başlamışlardır.

Page 5: Malİ Tablolar Analİzİ

Fiyatlar genel düzeyindeki yükselişler, tüm işletmelerde mali tabloların oluşumunu

etkilemekte, onları anlamsızlaştırmakta, diğer bir deyişle mali tabloların homojenliklerini

yitirmelerine neden olmaktadır. Ancak bu etkilemenin bütün işletmeler için aynı olumsuz

sonuçları ortaya çıkaracağını söylemek olanaklı değildir. İşletmelerin çalışma konularının,

fiziksel büyüklüklerinin, uyguladıkları üretim teknolojilerinin farklılığı ve ekonomik , finansal

yapılarının değişikliği işletmelerin bu olaydan etkilenme derecelerini değişik nitelikler

kazanmaktadır. Ancak, konu ile ilgili bir genelleme yapmak ve özellikle bilançoların bu

olaydan etkilenme biçimini ortaya koymak gerekirse, bilançoların, işletmelerin gerçek

ekonomik ve mali durumlarını yansıtmadıkları söylenebilir. Ayrıca bu bilançolarda fiktif

karların meydana gelmesi, bir yandan gerçekten elde edilemeyen karların dağıtımına, diğer

yandan da bu karların vergilendirilmesine neden olacağı için işletme sermayesi giderek azalır.

Bu nedenle analistin bu durumu da dikkate alması ve analiz sonuçlarını buna göre yorumlaması

gerekir.

B) İŞLETMENİN ÖZELLİĞİ İLE İLGİLİ FAKTÖRLER

İşletmenin özelliği ile ilgili faktörleri iki ana başlık altında toplamak olanaklıdır.

Bunlardan ilki, “İşletmenin Teknik Yapısı” diğeri ise “İşkolundaki Değişmeler ve İşkolunun

Özellikleri”dir.

a)İşletmenin Teknik Yapısı

İşletmenin teknik yapısı mevcut tesislerin çağdaş teknoloji karşısındaki durumunu

yansıtır. Yeni üretim araçları; genellikle verimliliği arttırıcı, daha ucuza ilk madde ve gereç

kullanımını sağlayıcı, bu maddelerin tüketimini azaltıcı, kaliteli mamul üretimini olanaklı kılan

bir nitelik taşır. Buna göre; yeni yönetim araçları ile çalışan bir işletmenin mali tablolarındaki

sonuçların aynı anlayış ve yaklaşım içerisinde değerlendirilmesi gerekir.

c) İşkolundaki Değişmeler ve İşkolunun Özellikleri

İşletme çalışmaları, tedarik, üretim ve diğer fonksiyonlar bakımından işkolundaki

değişmelerin ve işkolunun özelliklerinin büyük ölçüde etkisi altındadır.

Teknolojik gelişmelerin ortaya çıkardığı yeni iş araçlarının varlığı ,

Üretimde kullanılan ithal malı ilk maddenin yerli üretimine başlanmış

olması,

Page 6: Malİ Tablolar Analİzİ

İşletmenin üretimini gerçekleştirdiği mamullerin yerini alacak yeni

mamullerin üretilmesi,

Aynı işkolundaki rakip işletmelerin birleşmeleri ya da ayrılamalrı,

Dağıtım kanallarındaki değişiklikler,

İşletme açısından olumsuz sonuçlandığında;

Satış vadeleri uzar,

Satış fiyatları düşer,

İşletmelerin kaynak gereksinimi artar,

Karlılık azalır.

Analiz çalışması sırasında, işkoluyla ilgili bu değişkenlerin bir bütün olarak göz önünde

bulundurulması gerekir.

C ) İŞLETMENİN YÖNETİMİ İLE İLGİLİ FAKTÖRLER

Mali analiz sonuçları değerlendirilirken yöneticilerin yetenekleri, kişilikleri önem

taşımaktadır. İşletme sonuçlarının başarısı bir bakıma yönetiminin başarısı olarak ta

değerlendirilebilir. İşletme dışı bazı koşullara fazla etkide bulanamayan yönetim, değişme

gösteren bu koşullara uyum sağlayarak ve işletmenin üretim araçlarını çalışmalarda en etkin bir

biçimde kullanarak sonuçların başarılı olmasını sağlamaya çalışır. Bu nedenle yöneticilerin

karar ve davranışları ile yeteneklerinin mali tablolar üzerindeki sonuçlara etkisinin

bulunduğunu kabul etmek gerekmektedir. Bu durum göz önünde tutularak yapılacak mali

analiz sonuçlarının daha geçerli olacağı bir gerçektir.

D) MUHASEBE UYGULAMALARI İLE İLGİLİ FAKTÖRLER

Mali tabloların, analiz için gerekli niteliklere sahip olabilmesi işletmede etkin bir

muhasebe sisteminin örgütlenmesine gereksinme gösterir. Türkiye’de işletmeler farklı

muhasebe standartları ve hesap planları uyguladıklarından, üzerinde analiz çalışması yapılacak

mali tablolar da gerek kapsam ve gerekse biçim bakımından değişiklik göstermektedir. Bundan

dolayı analiz çalışmasından önce söz konusu farklılıkların ortadan kaldırılması yolunda

çalışmaların yapılması zorunlu olmaktadır. Diğer bir ifade ile mali analist; işletmelerin hesap

planına göre hazırlanmış mali tabloları, analiz çalışmasında yararlanabileceği esaslara

uyduracaktır.

Page 7: Malİ Tablolar Analİzİ

E) ANALİSTE İLİŞKİN FAKTÖRLER

Buraya kadar açıklanmasına çalışılan ve bundan sonra açıklanacak olan konu ile ilgili

çeşitli faktörlerin mali tablolar analizinde göz önünde bulundurulması zorunluluğu, analistin

bilgi, deneyim ve yetenekleri ile yakından ilgilidir. Bu nedenle analizi yapacak kişi;

Yüksek öğrenim görmüş ve belli bir düzeyde yönetim ve işletme kültürüne sahip

olmalıdır.

Araştırıcı bir niteliğinin bulunmasının yanı sıra analiz çalışması sonuçlarını fazla

detaya girmeden, yüksek yönetici düzeyinde değerlendirmesini bilmelidir.

Raporlama ve özellikle çağdaş işletmecilik konularında uzmanlaşmış olmalıdır.

Ülke ekonomisinin yapısı ve teknolojik düzeyi, endüstrinin geliştirilmesi yolundaki

olanakları ve yasal düzenlemeleri, sermaye birikimi ve sorunlarını, sanayi ve ticaret

sektörleri arasındaki ilişkileri ayrıntıları ile kavrayabilmelidir.

F) KARŞILAŞTIRMA BİRİMLERİNE İLİŞKİN FAKTÖRLER

Mali tablolara analiz yöntemlerinin uygulanmasıyla bulunan analiz sonuçları, başka

analiz yöntemlerinin ortaya koyduğu sonuçlarla karşılaştırılarak değerlendirilmeli ve böylece

bir karara varılmalıdır. Analiz sonuçlarının başlıca dört aşamada karşılaştırılarak değerlemesi

yapılır.

I. İşkolu Standartlarıyla ya da Ortalamalarla Karşılaştırma:

Uzun çalışmalar sonucunda belirli işkolları için hesaplanmış standart sonuçlar ile analizi

yapılan işletmede elde edilen sonuçlar karşılaştırılarak değerlendirme yoluna gidilir. Ancak

Türkiye’de bu konuda yapılan çalışmalar yeterli düzeyde değildir.

II. Aynı İşkolundaki Başka İşletme Sonuçlarıyla Karşılaştırma:

İncelemesi yapılan işletme ile aynı işkolunda çalışan başka bir işletmenin sonuçları

karşılaştırılır. Türkiye’de işletmelere ilişkin sonuçlar genellikle açıklanmadığı için bu yönde bir

karşılaştırma yapmak oldukça zordur.

III. Planlanan Sonuçlarla Karşılaştırma:

Özellikle büyük işletmelerde işletme sonuçları daha önceden planlanmaktadır.

Planlanan bu sonuçlar ile daha sonra gerçekleşen sonuçlar arasında karşılaştırmalar yapılarak

ortaya çıkan sapmalar bulunur.

Page 8: Malİ Tablolar Analİzİ

IV. Geçmiş Dönem Sonuçlarıyla Karşılaştırma:

Analizi yapılan döneme ilişkin sonuçlar, daha önceki dönem ya da dönemlerle,

ortalamalar alınarak karşılaştırma yapılabilir.

Kuşkusuz yukarıda sayılan tüm bu karşılaştırmaların yapılabilmesi, daha önce bu konu

ile ilgili çalışmaların varlığına bağlıdır. Bunların bulunmaması ya da yeterli olmaması

durumunda yapılan değerleme o ölçüde etkisiz olacaktır.

G) İŞLETME İÇİ VE DIŞI BİLGİ FAKTÖRLERİ

Analistin analiz çalışması sırasında yalnızca mali tablolardaki bilgilerle yetinemeyeceği,

bunun yan sıra gerek işletme içinden gerekse işletme dışından bazı ek bilgi kaynaklarına

gereksinim duyacağı bir gerçektir.

1) İşletme İçi Bilgi Faktörleri: İşletme içi bilgi faktörleri; işletmenin ana

sözleşmesi, şirket toplantılarında alınan kararların yayınladığı Ticaret Sicil Gazeteleri, kapasite

raporları, teşvik belgeleri, organizasyon şemaları, yıllık faaliyet raporları, plan ve programlar,

maliyet çizelgeleri ve fiyat listeleridir. Tüm bu kaynaklar her zaman için analistin elinin altında

bulunmalıdır. Analist ayrıca yöneticilerin özgeçmişleri ile yetenek ve karakterleri hakkında da

bilgi sahibi olmak durumundadır. Ayrıca incelemesi yapılacak işletmeyi yakından görmesi,

çalışma biçimi, tesisleri ve çalışanları araştırması faydalı olacaktır. Bilindiği gibi bu tür

bilgilerin başka kaynaklardan sağlanması mümkün değildir. Ancak işletmeden elde edilen

bilgiler genellikle subjektif nitelik taşır. Bu nedenle söz konusu bilgilerin diğer kesimlerden

alınacak bilgilerle doğruluğu kontrol edilmeli ve ancak ondan sonra analiz işleminde

kullanılmalıdır.

2) İşletme Dışı Bilgi Faktörleri: İletme dışı bilgi faktörleri; başta Beş Yıllık

Kalkınma Planı ve Yıllık Programlar olmak üzere DPT yayınları, Devlet İstatistik Enstitüsü,

Bakanlıklar, T.C. Merkez Bankası, Odalar Birliği yayın, araştırma ve bültenleridir. Bunun yanı

sıra yurtdışı kuruluşlarının yayınları da yararlı birer kaynaktırlar. Tüm bunlar, ülkenin finansal

politikası, para politikası, teknolojik gelişmeleri konularında analiste bilgi sağlayacak

kaynaklardır. İşletme dışından sağlanacak bu bilgiler genellikle işletmenin gelişme seyrinin

değerlendirilmesinde etkili olmaktadır.

Page 9: Malİ Tablolar Analİzİ

MALİ ANALİZ TÜRLERİ

Bundan önceki bölümlerde de değinildiği üzere mali tablolar analizi, değişik kesim ve

çevreler tarafından yine değişik amaçlarla yapılmaktadır. Bu durumda ortaya çıkan farklı

beklentiler, analiz çalışmasını gerek biçim ve gerekse öz olarak çeşitlendirmekte ve değişik

mali analiz türlerinin ortaya çıkışını hazırlamaktadır. Bu açıdan mali analiz türleri genel olarak

üç temel grupta toplanmaktadır.

Analizi Yapan Kişiye Göre Mali Analizler,

Kapsamlarına Göre Mali Analizler,

Yapılma Amaçlarına Göre Mali Analizler.

1) ANALİZİ YAPAN KİŞİYE GÖRE MALİ ANALİZLER

Bu tür mali analizler iki grupta açıklanabilmektedir:

a) İç Analiz

b) Dış Analiz

a) İç Analiz: İç analiz, işletme içindeki kişilerce yapılır. Basılı raporlar dışında,

işletmede bulunan tüm dökümanlar bu tür mali analizin yapılmasında kullanılabilir.

b) Dış Analiz: Dış analiz ise; işletmeye mal satan kuruluşlar, kredi kuruluşları, hisse

senedi ve tahvil sahipleri tarafından yapılır ve bu analizde yalnızca işletmeye ilişkin basılı

raporlar kullanılır. Bu nedenle analistin, işletmenin verdiği bilgilerle yetinmesi gerekmektedir.

Bu ayrım bugün için önemini yitirmiştir. Çünkü dış analistler işletmeye ilişkin her türlü

bilgi ve raporları kolaylıkla sağlamakta ve kullanmaktadır.

2) KAPSAMLARINA GÖRE MALİ ANALİZLER

Mali analizler kapsamlarına göre ikiye ayrılır:

a) Statik Analizler

b) Dinamik Analizler

a) Statik Analiz: Belirli bir tarihe veya belirli bir döneme ilişkin mali tablolardaki

kalemler arasında mevcut ilişkilerin miktar yönünden incelenmesi “Statik Analiz”dir. Belirli bir

döneme ilişkin mali durum ile faaliyet sonuçlarının analiz edilmesini içeren statik analize

Page 10: Malİ Tablolar Analİzİ

“Dikey Analiz” de denmektedir. Bu tür analiz tek bir dönemle ilgili olarak yapılır. İşletmenin

mali durumu ve faaliyet sonuçlarını cari dönem için gösteren statik analiz, geniş bir mali

analizin vazgeçilmez bir parçasıdır.

Statik analiz, oran, yüzdeler ve diğer analitik tekniklerle yapılır. Bu tür analizde

işletmenin toplam aktiflerinin, dönen varlıklarının, yabancı kaynaklarının ve öz kaynaklarının

yapısı hakkında yüzdeler halinde bilgiler edinildiği gibi; net satış hasılatına göre, gelir

tablosunda yer alan kalemlerin büyüklükleri ve durumlarının ne olduğu da görülür.

Statik analizde hesaplanan oranlar; işletmenin cari dönemdeki likidite, karlılık,

etkinliklerin verimliliği ve mali yapıları hakkında bilgi verir. Böylece işletmenin kıs vadeli

borçlarını karşılama gücü, sahip olduğu aktifleri kullanmaktaki etkili olma derecesi , kaynak

yapısında borçların yeri ve işletmenin karlılığı ile hisse senedi başına kazançları ve ödediği kar

payları saptanmış olur.

b) Dinamik Analiz: Dinamik mali analiz ise, işletmenin birden fazla döneme ilişkin

mali tablolardaki değerin kolayca karşılaştırılabilir şekilde incelenmesidir. Bu analiz

karşılaştırmalı tablolar, yüzdeler ve trendler gibi analitik tekniklerle yapılır. Bu şekilde

işletmenin yönetim tarzı, finansal politikaları, geçmiş dönemlerdeki karlılığı, borç ödeme gücü

ve geçmiş finansal durumunda görülen eğilimlere ilişkin yargılara varmak mümkün olmaktadır.

Dinamik mali analizde, çeşitli dönemlere ilişkin veriler yan yana karşılaştırıldığı için

bu tür analize “Yatay Analiz” de denmektedir. Statik analizden sağlanan sonuçlara ilişkin

olumlu ya da olumsuz gelişmeler dinamik analiz yoluyla ayrıca yorumlanır. Bunun sonucunda

rakip işletmeler ait verilerle karşılaştırmalar da yapılabilir. Dinamik analiz, işletme hakkında

önemli eğilimleri gösterdiği için geleceğe ilişki öngörülmemelerde oldukça sık kullanılır.

Statik ve dinamik analizler, modern anlamda mali analizin temelini oluşturur. Bu

analizlerin birbirleri yerine kullanılma olanağı yoktur. Çünkü, tam bir analiz yapılabilmesi için

her iki analizin birbirlerini tamamlayacak biçimde ele alınması gerekir.

3) YAPILMA AMAÇLARINA GÖRE MALİ ANALİZLER

Mali analizler yapılma amaçlarına göre üçe ayrılırlar:

a) Yönetim Analizi,

b) Kredi Analizi,

c) Yatırım Analizi.

Page 11: Malİ Tablolar Analİzİ

a) Yönetim Analizi: Yönetim analizi, yönetim çalışmalarının etkinliğini sağlamak

için yapılan bir mali analiz türüdür. Bu tür analize başlamadan önce, analize temel oluşturacak

olan tabloların analiste sağlanması gereklidir.

Yönetim analizinde hem statik hem de dinamik analizden yararlanılır. Bilanço ve gelir

tablolarının incelenmesi ve yorumlanması analizi kapsamındadır İşletmenin etkinliklerinde

başarılı ve sağlam bir finansman politikasına sahip olabilmesi için mali tabloların yönetim

tarafından bütünüyle anlaşılması gereklidir. Bu konuda finans yöneticisinin de rolü büyüktür.

Yöneticiler yönetim analizi ile;

İşletmenin etkinliklerinin bir bütün olarak başarı derecesini ölçme,

İşletmenin ana ve yan hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını belirleme,

Hedeflere ulaşılmamışsa nedenlerini araştırma,

Geleceğe ilişkin planlar yapma,

Üretilecek mal ve hizmetlerin üretim miktarı ve izlenecek üretim politikası konusunda

karar alma .

Etkinlikleri kontrol etme ve değerlendirme,

Yürütmenin her aşamasında doğru ve düzeltici kararlar alma amaçlanmaktadır.

Yönetim analizi ile ulaşılmak istenen sonuç, sağlıklı kararlar alarak verimliliği ve

kararlılığı arttırmaktır.

b) Kredi Analizi: Kredi analizi,işletmenin likidite durumu ve kısa vadeli borçlarını

ödeme yeteneğinin saptanması ile ilgilidir. Bu tür analizler çoğunlukla kredi veren kuruluş

tarafından yapılır.

Kredi kuruluşları yapmış olduğu kredi analizleri ile, işletmeden alacaklı olan satıcıların

yapmış olduğu analizler arasında büyük benzerlik bulunur. Ancak; kredi kuruluşlarının bu tür

analizdeki amacı, kredi isteminde bulunan işletmenin mali durumu ve faaliyetleri konusunda bir

yargıya ulaşabilmektir. Kredili mal satan bir işletmenin amacı ise, malları için sürüm olanağı

sağlayabilmektir. Kredi kuruluşları ile kredili mal satan satıcılar arasındaki amaç farklı olmakla

birlikte, her ikisi de alacaklı oldukları işletmenin borç ödeme gücü ile ilgilidir.

Kredi analizi yapılırken bilanço ve gelir tablolarının yanı sıra, işletmeye ilişkin gelişme

trendleri ile, işletme yöneticilerinin özellikleri ve yeteneklerinden de yararlanılır.

Page 12: Malİ Tablolar Analİzİ

c) Yatırım Analizi: Yatırım analizi, bir işletmenin mevcut ve potansiyel hissedarları

ile, işletmeye uzun vadeli kaynak sağlayan ya da bunları sağlamayı düşünen bireylerce yapılır.

Bu analizin temel amacı; işletmenin gelecek dönemlere ilişkin kazanma gücünü

saptamaktır. Bir işletmenin mevcut ve potansiyel ortakları, işletmenin sürekliliği, yatırım

güvencesi, işletmenin karlılığı, gelecek dönemlere ilişkin kazanma gücü, dağıtılacak temettü

miktarı, hisse senetlerinin değer artışı ve bunların izlediği eğilimle ilgilidir. Bu konularda

sermaye sahiplerine ışık tutacak başlıca araç, mali tablolar ve bunların analizidir. Ayrıca

işletmenin ortakları için hazırladığı raporlardan da yararlanılır.

Modern işletmelerde hisse senedi ya da tahvillerini koruma, satma veya yenilerini satın

alma konularında karar verme amacına yöneliktir. Yatırım analizlerinden elde edilen sonuçlar,

karar verme işleminde kullanılır.

Yatırım analizi yapacak kişinin birinci derecedeki işlevi, ilgili yatırımı; sağlayacağı gelir,

sahip olduğu güvence ve risk faktörleri ile piyasadaki sürüm olanakları bakımından

değerlendirmektir.

Hisse senedi ile ilgili yatırım analizinin amacı, bir hisse senedinin gelecek dönemdeki

değerini belirlemektir. Öncelikle hisse senedi başına kazanç ve temettülere ilişkin trendler

incelenir. Bu incelemelerde rasyolardan da yararlanılır.

Tahvillere yönelik analizde ise, işletmenin kazanma gücü, işletme sermayesi ve

finansman kaldıracının durumu incelenir. Tahvil analizinin amacı, işletmenin faiz ve borç

taksitlerini vadesinde ödeme gücüne sahip olup olmadığını saptamaktır.

Yatırım kararlarının doğruluğu, yatırım analizlerinin başarısına bağlıdır.

Sonuç olarak, modern işletme yönteminde, mali analiz çalışması önemli bir yer

tutmaktadır. Mali analistin belli başlı görevleri, karşılaştırma ve dolayısıyla öngörülmeme

yapmaktır. Mali analist bu görevleri yerine getirirken türlü bilgi kaynaklarından yararlanmak

durumundadır. Bu bilgi kaynakları genel olarak, muhasebe bilgi ve verilerinin özeti

durumundaki mali tablolar ve raporlardır.

2. MALİ ANALİZ TEKNİKLERİ

Bundan önceki bölümlerde de açıklandığı üzere, mali analiz çalışması, bir işletmenin

mali durumunun, faaliyet sonuçlarının ve finansal yönden gelişmesinin yeterli olup

olmadığını belirleme ve bu konulardaki öngörümlemeleri gerçekleştirmek amacıyla

Page 13: Malİ Tablolar Analİzİ

yapılmaktadır. Bu duruma göre analiz çalışmasında iki aşamanın varlığından söz edilebilir.

Bu aşamaların ilkinde geçmişin belirlenmesi , diğerinde ise geleceğin öngörümlenmesi

egemendir. Ancak bu aşamaların her ikisi de birbirini tamamlayacak özellik ve nitelikler

taşımaktadır.

Mali analiz çalışması, muhasebe veri ve bilgilerinin özeti durumundaki mali tablolardan

yararlanılarak ve belli analiz teknikleri aracılığı ile gerçekleştirilir. Konu ile ilgili literatürde

mali analiz tekniklerinin dört grupta toplandığı görülmektedir. Bunlar:

Karşılaştırmalı tablolar analizi,

Yüzde yönetimi ile analiz tekniği,

Eğitim yüzdeleri tekniği ile analiz,

Oran tekniği ile analiz’dir.

Bu analiz teknikleri, işlevleri itibariyle birbirinden farklı nitelik ve özellikler taşımakta

ve analiz çalışmasının bütünlüğü içinde birbirini tamamlayacak biçimde kullanılmaktadırlar.

Bir başka anlatım biçimiyle bu teknikler, mali analiz sürecinde farklı işlevleri yerine

getirmekle birlikte, zaman zaman analiz sonuçlarının kontrolü bakımından entegre edilerek

kullanılırlar.

A. KARŞILAŞTIRMALI TABLOLAR ANALİZİ

1) TEKNİĞİN KULLANIM AMACI

Bir döneme ilişkin mali tablolar işletmenin ait olduğu dönemin mali durumunu ve

faaliyet sonuçlarını gösterir. Gerçekte temel olan işletmenin sürekliliği bağlamında,

işletmenin mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını karşılaştırarak gelişmelerin bilinmesidir. Bu

neden ile, bir işletmenin birbirini izleyen faaliyet dönemlerine ilişkin mali tabloların kendi

aralarında karşılaştırılarak kalemlerdeki değişmelerin belirlenmesi gerekir. Dolayısı ile

işletmenin geçmişteki ve şimdiki durumu saptanarak gelecekteki durumu öngörülmeye

çalışılır. Bir başka anlatım biçimiyle, karşılaştırmalı analiz tekniği, bir işletme bilançosunun,

kaynak ve kullanım yapısında yer alan değerlerde meydana gelen artış ve azalışlardan çok ,

bunların zaman içerisinde göstermiş oldukları değişme ve gelişme eğilimleri belirlenmeye

çalışılır. Bunun yapılabilmesi, işletmelerin değişik dönemlerine ilişkin mali tablolarının bir

araya getirilerek, varlık ve kaynak yapılarının dönemler itibariyle karşılaştırmasını gerektirir.

Page 14: Malİ Tablolar Analİzİ

Esasen tekniğe adını veren de bu karşılaştırma işlemidir. Karşılaştırmalı analizin genel

amacı, işletmeye ilişkin gelişme trendlerinin elde edilmesidir.

Karşılaştırmalı analiz tekniğinin en büyük avantajı, mali analiz çalışmasına konu

işletmenin gelişme yönü hakkında yeterli bilgileri sağlamasıdır. Bilindiği gibi mali tablolarda

ve özellikle, bilançonun kaynak ve kullanım yapısında yer alan hesaplardaki değişmelerin

incelenmesi , işletmenin mali yönden hangi doğrultuda gelişmekte olduğunun belirlenmesi

bakımından önem taşır. Bunun yanında, karşılaştırmalı analiz işletmenin muhtemel gelişme

yönü ile ilgili öngörümlemelerde bulunmak açısından da yararlıdır. Ekonomik koşullarda

önemli değişiklikler olmadığı takdirde, işletmenin geçmişteki gelişme eğilimine uygun düşen

bir büyüme düzeyine ulaşacağı öngörümlenebilir. Ancak bu analiz tekniğinin uygulanması

sırasında analistin, mali tabloların fonksiyon sınırları içerisinde yapılmış bulunan

yönlendirici açıklamaları göz önünde bulundurması gerekir.

2) KARŞILAŞTIRMALI TABLOLARIN DÜZENLENMESİ

İşletmenin tablolarının karşılaştırmalı analizi sırasında, değişik hesap dönemlerine

ilişkin mali tablolardaki değerlerde meydana gelen artış ve azalışların mutlak rakam olarak

ifade edilmesi ve nihayet tablolardaki değişikliklerin yüzde olarak belirtilmesi gerekir.

Analizi yapılacak cari dönem mali tablosu, bir önceki dönem veya dönemlerin tablolarını

içerecek şekilde düzenlenebilir.

Mali tablolar iki dönemi içerecek şekilde düzenlenmesinde cari dönemin, geçmiş

dönemle karşılaştırılması yapılır. Karşılaştırılmalı finansal tablolar, iki dönemden fazla

dönemi içerecek şekilde düzenlenmesi halinde;

Birinci yıl temel alınarak, karşılaştırmalar bu yıla göre yapılır.

Veya bir yıl kendisinden önce gelen yılla karşılaştırılır.

Analiz tekniğinin en önemli bölümünü oluşturan artış ve azalış yüzdelerin hesaplanışı,

karşılaştırması yapılan iki yılın mutlak değer olarak ortaya koyduğu artış ve azalış

rakamının bir önceki yılın mali tablosunda görülen değere bölünmesi yoluyla

gerçekleştirilir. Formüle ederek örnek vermek gerekirse, aşağıdaki gibi bir çalışma

yapabiliriz.

Page 15: Malİ Tablolar Analİzİ

Artış veya Azalış

± Fark ± %

HESAPLAR 1995 1996 1997 95-96 96-97 95-97 96-97

Hazır değerler 500.00 750.000 250.000 +250.000 -500.00 +50 -66,66

Menkul kıymetler - 250.000 - +250.000 -250.000 - -100

Ticari Alacaklar - - 300.000 - + 300.000 - -

Yüzdelerin hesaplanmasında şu formül kullanılır.

Artış (Azalış) Yüzdesi = ± Fark Mutlak Değeri

X 100 = ± %Karşılaştırılması Yapılan İki Yıldan Önceki Yılın Mutlak Değeri

Örneği formüle göre çözersek:

+250.000

x 100 = %50

500.000

(95-97)

-500.000

(95-97 ) = x 100 = %66,66

750.000

Menkul Kıymetler = +250.000 x 100 = ∞

0

(95-96 )

-250.000

(96-97 ) = x 100 = - % 100

250.000

Hazır değerler =

Page 16: Malİ Tablolar Analİzİ

Ticari alacaklar = +300.000 x 100 = ∞

0

(96-97)

Buraya kadar yapılan açıklamalar gelir tablosu içinde aynen geçerlidir. Ancak

karşılaştırma aynı nitelikteki kalemler arasında yapıldığından, iki yılın sonuçların farklı

olduğunda ; örneğin birinci yıl kar, ikinci yıl zarar olması halinde artış veya azalış

hesaplanması yapılmayacağı unutulmamalıdır.

C) KARŞILAŞTIRMALI TABLOLARIN YORUMU

Karşılaştırmalı analiz tekniğine göre düzenlenen mali tablolardaki mutlak değer ve

yüzdelerin artış veya azalışları dikkate alınarak yorumlanır. Bu açıdan analistin öncelikle mali

tablolardaki önemli değişmeleri saptaması gerekir. Ayrıca mutlak değer farkı ve yüzdeleri ne

olursa olsun işletmenin esas faaliyet tablolarda yer alan grup ve bölüm toplamlarının da

yorumlanması koşuldur. Bir başka anlatım biçimiyle karşılaştırmalı tabloların yorumu sebep

– sonuç ilişkisine dayanır. Bu açıdan mali tablolardaki fark ve yüzde değişmeleri;

Diğer kalemlerdeki artış veya azalışa,

Veya faaliyet dönemi içinde işletme yönetiminin aldığın karalara

bağlı olabilir. Değişmenin nedenleri esas faaliyetlerden ve doğru işletme politikalarından

oluştuğu sürece (işletme lehine olmak koşulu ile ) olumlu yorumlanmalıdır.

Analist, ortaya çıkan sonuçları karşılaştırdığında; işletmenin geçmişteki ve bugünkü

gelişmenin aynı şekilde devam edeceği varsayarak gelecekteki mali durumunu saptamaya

çalışır.

Buraya kadar yapılan açıklamalarımızı XYZ Anonim şirketinin 1996 ve 1997 faaliyet

dönemlerine ilişkin aşağıda verilen bilanço ve gelir tablolarını “ Karşılaştırmalı Analiz

Teknik”ini uygulayarak gösterelim.

Page 17: Malİ Tablolar Analİzİ

XYZ ANONİM ŞİRKETİNİN KARŞILAŞTIRMALI BİLANÇOLARI

Artış veya Azalış

AKTİF 31.12.1996 31.12.1997 ± Fark ± %

I. DÖNEN VARLIKLAR

Hazır Değerler 71.500.000 82.500.000 +11.000.000 +15,38

Menkul Kıymetler(Net) 67.400.000 +67.400.000

Ticari Alacaklar (Net) 21.650.000 38.300.000 +16.650.000 +76.90

Diğer Alacaklar (Net) 420.000 650.000 +230.000 +54.76

Stoklar (Net) 59.000.000 137.100.000 +78.100.000 +132.37

Diğer Dönen Varlıklar 3.750.000 8.000.000 +4.250.000 +113.33

Dönen Varlık Toplamı 156.320.000 333.950.000 +177.630.000 +113.63

II. DURAN VARLIKLAR

Ticari Alacaklar (Net) 287.500 630.500 +343.000 +119.30

Diğer Ticari alacaklar (Net) 95.000 875.000 +343.000 +119.30

Mali Duran Varlıklar (Net) 5.250.000 5.250.000

Maddi Duran Varlıklar (Net) 31.500.000 61.000.000 +29.500.000 +93.65

Maddi Ol. Duran Varlık (Net) 4.300.000 18.000.000 +13.700.000 +318.60

Duran Varlık Toplamı 41.432.500 85.755.500 +44.323.000 +106.97

AKTİF TOPLAM 197.752.500 419.705.500 +221.953.000 +112.23

PASİF

III. KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR

Ticari Borçlar (Net) 98.500.000 22.285.500 +123.785.500 +125.67

Diğer Borçlar 2.244.300 3.800.000 +1.555.700 +60.31

Borç ve Gider Karşılığı 20.000.000 42.000.000 +22.000.000 +110.00

Kısa Vadeli Yab. Kay.Top. 120.744.300 268.085.500 +147.341.200 +122.02

Page 18: Malİ Tablolar Analİzİ

IV.UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR

Ticari Borçlar (Net) 407.000 420.000 +13.000 +0.31

Diğer Borçlar 1.200 -1.200 -100.00

Borç ve Gider Karşılığı 20.000.000 42.200.000 +32.200.000 +111.00

Uz. Vadeli Yab. Kay.Top. 120.744.300 42.620.000 +32.211.800 +108.83

V. ÖZ KAYNAKLAR

Ödenmiş Sermaye 20.000.000 20.000.000

Sermaye Yedekleri 20.000.000 39.000.000 +19.000.000 +95.00

Kar Yedekleri 5.400.000 9.000.000 +3.600.000 +66.66

Dönem Net Karı 11.200.000 41.000.000 +29.800.000 +266.07

Öz Kaynaklar Toplamı 56.600.000 109.000.000 +52.400.000 +92.57

PASİF TOPLAMI 197.752.500 419.705.500 +221.953.000 +112.23

XYZ ANONİM ŞİRKETİNİN KARŞILAŞTIRMALI GELİR TABLOSU

Artış ve Azalış

31.12.1996 31.12.1997 ± Fark ± %

Brüt Satışlar 730.000.000 1.470.000.000 +740.000.000 +100.13

Satış indirimleri (2.600.000) (3.150.000) (+550.000) +21.15

Net Satışlar 727.400.000 1.466.850.000 +739.450.000 +101.65

Satışların Maliyetleri (590.000.000) (1.190.000.000) (+600.000.000) +101.69

Brüt Satış Karı 137.400.000 276.850.000 +139.450.000 +101.49

Faaliyet Giderleri (133.000.000) (529.000.000) (+126.000.000) +94.73

Faaliyet Karı 4.400.000 17.850.000 +13.450.000 +305.68

Diğer Faal Ol. Gelir

Ve Karlar 28.950.000 65.450.000 +36.600.000 +126.42

Diğer Faal Ol. Gelir

Ve Zararlar (2.150.000) (1.600.000) ( -550.000) - 25.58

Finansman Giderleri

Page 19: Malİ Tablolar Analİzİ

Olağan Kar 31.200.000 81.800.000 50.600.000 162.17

Olağan Dışı Gelir

Ve Karlar 1.200.000 +1.200.000

Olağan Dışı Gider

ve Zararlar

Dönem Karı 31.200.000 83.000.000 +51.800.000 166.02

Dönem Karı Vergi ve Diğer

Yasal Yükümlülükler (20.000.000) (42.000.000) +22.000.000

110.00

Dönem Net Karı 11.200.000 41.000.000 +29.800.000

266.07

Bilanço ve gelir tablosunda saptanan mutlak değer farkı ile artış (azalış) yüzdelerini sıra

ile yorumlayalım:

1.Hazır Değer : İşletmenin para, banka v.b. kalemlerini içeren hazır değerleri 1997

yılında, 1996 yılına göre 11.000.000 – TL ve % 15.38 oranında göstermiştir. Bu artışın

nedeni peşin satışların artışından olabileceği gibi yabancı kaynak ( kısa vadeli) artışları da

olabilir.

2. Ticari Alacaklar: Ticari alacaklar 1997 yılında 1996 yılına göre 16.500.000 – TL .

ve % 76.90 oranında artış göstermiştir. Bu kalemdeki artışın nedenini bilançoda görmemiz

olanaklı değildir. Ticari alacaklıların artışı kredili satışların artışı neden olabilirse de

örneğimizde brüt satışların % 100.13 , stokların artışının da % 132.27 oranında artması,

( stokların eritilmediği anlaşılıyor) ticari alacakların tahsilatında problem olduğunu gösterir.

3. Stoklar: İşletmenin stokları 1997 yılında 1996 yılına göre 78.100.000 –TL. ve

%132.37 oranında artış göstermiştir. Stokların artışı kısa vadeli yabancı kaynakların ( ticari

borçların) artışından kaynaklanmakta olup, işletmenin kredili alış yaptığı anlaşılır. Daha önce

vurgulandığı gibi stok artışının bir nedeni de satışların yetersiz oluşundadır.

4. Diğer Dönen Varlıklar: Diğer dönen varlıklar 1997 yılında 1996 yılına göre

4.250.000 –TL. ve %113.33 oranında artış göstermiştir. Bu kalem içinde indirilecek KDV

bulunması mal alımlarından doğan katma değer vergisinden kaynaklandığından

vurgulanabilir.

Page 20: Malİ Tablolar Analİzİ

5. Dönen Varlık Toplamı: Dönen varlık toplamının 1997 yılında 1996 yılına göre

177.630.000 –TL: ve % 13.63 oranında artış göstermiştir. Bu artışın nedeni yabancı kaynak

(kısa ve uzun vadeli) artışı ile öz kaynak (dönem net karı) artışından oluştuğu görülür.

6. Maddi Duran Varlıklar: Maddi duran varlıklar 1997 yılında 1996 yılına göre

29.500.000 –TL. ve % 93.65 oranından artış göstermiştir. Maddi duran varlıkların artışı

özkaynaklardan ( ödenmiş sermaye dışında) karşılandığı görülür.

7. Maddi Olamayan Duran Varlıklar : Bu kalem 1997 yılında 1996 yılına göre

13.700.000 –TL. ve % 318.60 oranında arttığı, nedenin ise öz kaynakların artışından oluştuğu

görülür.

8. Duran Varlıklar Toplamı: Duran varlık toplamının 1997 yılında 1996 yılına göre

44.323.000 –TL. ve % 106.97 oranında arttığını bununda tamamen öz kaynakların artışından

oluştuğu görülür.

9. Ticari Borçlar: Kısa vadeli yabancı kaynaklarda yer alan ticari borçlar 1997

yılında 1996 yılına göre 123.785.500 –TL. ve %125.67 oranında artış göstermiştir. Kredili

mal alışlarından doğan artışın nedeni stoklardaki artıştır.

10. Borç ve Gider Karşılıkları: Bu kalemde 1997 yılında 1996 yılına göre 22.000.000-

TL. ve % 110 oranında artış görülmektedir. Bu artışın nedeni 1995 yılı dönem karından

ödenecek vergi yüküdür. Uzun vadeli yabancı kaynaklar grubunda yer alan borç ve gider

karşılıklarının artış nedeni ise kıdem tazminatı karşılıklarıdır.

11. Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar Toplamı: Bu grup toplamı 1997 yılında 1996

yılına göre 147.347.200 –TL: ve % 122.02 oranında artış göstermiştir. Bu artışın nedeni

dönen varlıklardaki artıştan kaynaklanmaktadır. Ancak kısa vadeli yabancı kaynakların artış

oranının, dönen varlık artış oranından yüksek olması, işletmenin net işleme sermayesi

sıkıntısı yaratacağı; ileride borç ödeme kabiliyetinin zayıflayacağı anlamına gelir.

12. Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar Toplamı: Uzun vadeli yabancı kaynaklar

toplamı 1997 yılında 1996 yılına göre 22.211.800 –TL. ve % 108.83 oranında artış

göstermiştir. Bu artışın nedeni ticari borçlar ile borç ve gider karşılıklarındaki artıştan

kaynaklanmaktadır.

13. Öz Kaynaklar Toplamı: Bu grubun 1997 yılında 1996 yılına göre 52.400.000 –

TL. ve % 92.57 oranında artış görülür. Bu grupta en çok dönem net karı, sermaye ve kar

yedeklerinden ileri geldiği görülür. Öz kaynakların yabancı kaynakların artışının (mutlak

değer ve % olarak ) altında kalması oldukça bozuk bir dengenin varlığını gösterir. Başka bir

Page 21: Malİ Tablolar Analİzİ

anlatım biçimi ile öz kaynak artışı otofinansman yönlü olup, işletmenin ileride sermaye

artırımına gidilmesini işaret eder.

14. Brüt Satış Karı : Brüt satış karı 1997 yılında 1996 yılına göre 139.450.000 –TL ve

% 101.49 oranında arttığı görülür. Bu artışın nedeni net satışların, brüt satışlar paralelinde

artış göstermesidir. Ancak satışların maliyetinin artış oranı, net satışlar artışının üzerinde

olması, ileride satışlar ile maliyet arasının kapanarak brüt satış karını azaltacağı anlaşılır.

15. Faaliyet Karı: Faaliyet karı 1997 yılında 1996 yılına göre 13.450.000 –TL ve %

305.68 . Bu artışın nedeni brüt satış karından kaynaklanmakta olup faaliyet giderlerinin de

etkisi vardır.

16. Olağan Kar : Olağan kar 1997 yılında 1996 yılına göre 50.600.000 –TL ve %

162.17 oranında artış göstermiştir.

17. Dönem Karı: Dönem karı 1997 yılında 1996 yılına göre 51.800.000 –TL ve %

166.02 oranında artış göstermiştir. Söz konusu artışın nedeni olağan kar ile olağan dışı gelir

ve karın artışından kaynaklanmakta olup işletmenin esas ve yan faaliyetlerinden sağladığı

görülür.

B. YÜZDE YÖNETİMİ İLE ANALİZ

I. TEKNİĞİN KULLANIM AMACI

Yüzde yönetimi ile analiz tekniği, bir işletmenin finansal durumunu ve faaliyet

sonuçlarını incelemek amacıyla kullanılır. Yüzde yöntemi ile analiz daha çok tek bir döneme

ilişkin bilanço ve gelir tablosuna uygulandığından statik bir analiz türüdür. Ancak istenirse

yüzde yöntemine göre hazırlanmış birden fazla döneme ilişkin mali tablosunun

karşılaştırılması veya aynı sektördeki diğer işletmelerle karşılaştırmak için uygulandığında

dinamik analiz yapılmış olur. Bu analiz tekniğinin uygulanması sırasında, mali tabloların

varlık ve kaynak yapımında yer alan her bir kalemin varlık ve kaynak yapısı toplamı içindeki

yüzde oranı belirlenir. Böylece hem aynı işletmenin farklı dönemlerine ilişkin mali

tablolarında yer alan kalemlerin,toplam içerisinde oransal payları saptanır hem de aynı

sektörde çalışmalarını sürdüren işletmelerin finansal tabloları ile karşılaştırmalar yapma

olanağı sağlanır. Yüzde yöntemi ile analiz tekniği işletmenin faaliyet dönemine ilişkin

bilanço ve gelir tablolarına ayrı ayrı uygulanarak dikey yüzdeleri hesaplandığından bu teknik

“Dikey Analiz” olarak tanımlanır.

II. YÜZDE YÖNTEMİNE GÖRE TABLOLARIN DÜZENLENMESİ

Page 22: Malİ Tablolar Analİzİ

Yüzde yöntemi ile analiz tekniği bilanço ve gelir tablosuna ayrı ayrı kullanarak dikey

yüzdelerden oluşan tablolar elde edilir.

a) BİLANÇONUN YÜZDE YÖNTMİNE GÖRE DÜZENLENMESİ

Bilindiği gibi bilançoyu oluşturan hesaplar öncelikle aktifin veya pasifin bir kalemi,

sonrada aktif veya pasifte yer alan gruplardan birinin kalemi durumundadır. Bu açıdan bir

bilançonun yüzdelerle gösterilmesi temeli, aktif ve pasif toplamlarının 100 kabul edilerek; her

aktif kalemin aktif toplamına, her pasif kalemin pasif toplamına olan oranı hesaplanır. Aynı

şekilde grup toplamlarına göre de yüzdeleri saptanır. Bunun için her grup toplamı ayrı ayrı 100

kabul edilerek, grubu oluşturan kalemlerin kendi grup toplamlarına oranı saptanır.

Bilançoda yer alan bilanço kalemlerini yüzde değerlerinin saptanmasını şu şekilde

formüle edebiliriz.

Bilanço Kaleminin Bilanço Toplamına Mutlak Değeri

Göre Yüzde = x 100Aktif (Pasif) Toplamı

Grup İçindeki Kaleminin Grup Toplamına Mutlak Değeri

Göre Yüzde = x 100

Grup Toplamı

İndirimleri olan bilanço kalemleri gerek grup gerekse aktif veya pasif

toplamlarına net değerleri ile dikkate alınırlar. Bir başka anlatım biçimiyle dikey yüzdeleri

net değer üzerinden hesaplanmasını gerektirir. Ancak öz kaynaklar grubunun indirim kalemi

olan “dönem net zararı” grup ve pasif toplamlarına oranları saptanır fakat yüzdesi parantez

içinde gösterilir.

Yapılan açıklamaları aşağıdaki şekilde örneklendirelim

Page 23: Malİ Tablolar Analİzİ

X İŞLETMESİNİN 31.12.1997 TARİHLİ BİLANÇOSU (000)

AKTİF PASİF

I. DÖNEN VARKLILAR III. YABANCI KAYNAKLAR

Hazır Değerler 10.000

Ticari Alacaklar 60.000

Şüph. Tic.Al.Karş. (1000)

Ticari Alacaklar (Net) 59.000 YAB.KAY.TOP. 65.000

Stoklar 41.000 V-ÖZKAYNAKLAR

DÖN. VAR. TOP 110.000 Sermaye 250.000

II. DUR. VARLIKLAR Ödenmemiş sermy. (50.000)

Ödenmiş Sermaye 200.000

Kar Yedekleri 25.000

Dönem Net Zararı (15.000)

DUR. VAR. TOPLAMI 165.000 ÖZKAYNAK TOP. 210.000

0

AKTİF TOPLAM 275.000 PASİF TOPLAM 275.000

0

Page 24: Malİ Tablolar Analİzİ

Grup % sinin Bilanço % sininBilanço Kalemleri Hesaplanışı Hesaplanışı

Hazır Değerler 10.000.000 x 100 = 9.0 10.000.000 x 100 = 3.6 110.000.000 275.000.000

Ticari Alacaklar 59.000.000 x 100 = 53.7 59.000.000 x 100 =21.5 110.000.000 275.000.000Stoklar 41.000.000 x 100 = 37.3 41.000.000 x 100 = 14.9110.000.000 275.000.000Dönen Varlık Toplamı 110.000.000 x 100 = 40 275.000.000Duran Varlık Toplamı 165.000.000 x 100 = 60 275.000.000Yabancı Kaynak Toplamı 65.000.000 x 100 = 23.6 275.000.000Ödenmiş Sermaye 200.000.000 x 100 = 95.2 200.000.000 x 100 = 72.7210.000.000 275.000.000 Kar Yedekleri 25.000.000 x 100 = 11.9 25.000.000 x 100 = 9.1 210.000.000 275.000.000Dönem Net Zararı 15.000.000 x 100 = 7.1 15.000.000 x 100 = 5.4 210.000.000 275.000.000Öz Kaynak Toplamı 210.000.000 x 100 = 76.4275.000.000

X İŞLETMESİNİN 31.12.1997 TARİHLİ BİLANÇOSU

AKTİF PASİF

I. Dönen Varlıklar TutarGrup

%

Gn. Top%

III. Yab. Kaynaklar TutarGru

p%

Gn. Top%

Page 25: Malİ Tablolar Analİzİ

Hazır DeğerlerTicari AlacaklarŞüp. Al. KarşılığıTic. Alacaklar(net)Stoklar

10.000.00060.000.000(1.000.000)59.000.000 41.000.000

9

53.737.3

3.6

21.514.9

Dönen Var. Top.II. Duran Varlıklar

110.000.000

100

40

Yabancı Kay.Top.V.Öz kaynaklarSermayeÖdenmemiş ser.Ödenmiş ser.Kar yedekleriDönem Net Zararı

65.000.000

250.000.000(50.000.000)150.000.000 25.000.000(15.000.000)

100

95.211.9(7.1)

23.6

72.79.1(5.4)

Duran Varlık Toplamı 165.000.000 100 60 Öz Kaynak Toplamı 210.000.000 100 76.4

Aktif Toplamı 275.000.000 100 Pasif Toplamı 275.000.000 100

b) GELİR TABLOSUNUN YÜZDE YÖNTEMİNE GÖRE DÜZENLENMESİ

Gelir tablosunda “dönem net karına” veya “ dönem net zararına” aynı nitelikteki sonuç

hesaplarına ilişkin değerlerin toplanması ve farklı nitelikteki sonuç hesaplarına ilişkin

değerlerin birbirinden çıkarılması gibi farklı aritmetik işlemler sonucunda ulaşılır. Bu

nedenle gelir tablosundaki yüzdelerin bulunması her kalemin “Net Satışlar”a oranlanması ile

bulunur. Bir başka anlatım biçimi ile, gelir tablosunda bilançodaki grup toplamı veya genel

toplam söz konusu değildir. Bu nedenle net satışların tutarı 100 kabul edilerek, her kalemin

tutarı net satışlara oranlanır. Bu yaklaşımımızı aşağıdaki gibi formüle ederek gelir tablosunu

yüzde ile gösterilmesi olanaklıdır.

Gelir Tablosu Kaleminin Mutlak Değeri

Net Satışlara Göre Yüzde = x 100 Net Satışlar

Açıklamalarımızı aşağıdaki örnek yardımı ile gösterelim.

Z İŞLETMESİNİN 31.12.1997 TARİHLİ GELİR TABLOSU

Tutar %Brüt Satışlar 240.000.000 100.4

Page 26: Malİ Tablolar Analİzİ

Satış İndirimleri (1.000.000) (0.4)

NET SATIŞLAR 239.000.000 100.0

Satışların Maliyeti 219.000.000 (91.6)

BRÜT SATIŞ KARI 20.000.000 8.4

Faaliyet Giderleri (10.000.000) (4.2)

Faaliyet Karı 10.000.000 4.2

Diğer Faal. Olağan Gelir ve Karlar 32.000.000 13.4

Diğer Faal. Olağan Gider ve Zararlar

OLAĞAN KAR 42.000.000 17.6

Olağan Dışı Gelir ve Karlar 3.000.000 1.3

Olağan Dışı Gider ve Zararlar (1.500.000) (0.6)

DÖNEM KARI 43.500.000 18.3

Dönem Karı Vergi ve Diğer Yasal Yük. (23.000.000) (9.8)

DÖNEM NET KARI 20.000.000 8.5

III. YÜZDE YÖNTEMİNE GÖRE DÜZENLENMİŞ TABLOLARIN YORUMU

Buraya kadar yapılan açıklamalarımızı üretim işletmesi olan C Anonim Şirketinin 1997

yılına ilişkin aşağıda verilen bilanço ve gelir tablosunu, “yüzde yöntemi”ni uygulayarak

yorumlayalım.

C ANONİM ŞİRKETİNİN 31.12.1997 TARİHLİ BİLANÇOSU

(000 İLAVESİYLE)

AKTİF PASİF

I. DÖNEN VARLIKAR III. KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR

Page 27: Malİ Tablolar Analİzİ

Hazır Değerler 2.150.000 - Mali Borçlar 20.000.000 –

Ticari Alacaklar (net) 59.750.000 - Ticari Borçlar 30.000.000 -

Diğer Alacaklar (net) 80.000 - Diğer Borçlar 6.000.000 –

Stoklar 28.300.000 - Borç ve Gider Karşılığı 15.000.000 -

Diğer Dönen Varlıklar 20.000 – KISA VAD.YAB.KAYNAK 71.000.000 -

TOPLAMI

DÖNEN VARLIK TOPLAMI 90.300.000 – IV. UZUN VADELİ YABANCI

KAYNAKLAR

II. DURAN VARLIKLAR Borç Gider Karşılıkları 14.000.000 -

Diğer Alacaklar 600.000- UZUN VADELİ YAB. KAY. 14.000.000 -

TOPLAMI

Mali Duran Varlıklar 290.000- V.ÖZ KAYNAKLAR

Maddi Duran Varlıklar(net) 35.000.000- Ödenmiş Sermaye 15.000.000-

Diğer duran Varlıklar 10.000- Sermaye yedekleri 17.000.000-

DURAN VARLIK TOPLAMI 35.900.000 - Kar Yedekleri 4.000.000-

Geçmiş Yıl Zarar (6.000.000)-

Dönem Net Karı 11.200.000-

ÖZ KAYNAKLAR TOPL. 41.200.000-

AKTİF TOPLAMI 126.200.000 - PASİF TOPLAMI 126.200.000 -

C ANONİM ŞİRKETİNİN

31.12.1997 TARİHLİ GELİR TABLOSU (000 İLAVESİYLE )

Brüt Satışlar 190.000.000

Page 28: Malİ Tablolar Analİzİ

Satış İndirimleri (4.600.000)

Net Satışlar 185.400.000

Satışların Maliyeti (125.000.000)

Brüt Satış Karı 60.400.000

Faaliyet Giderleri (16.000.000)

FAALİYET KARI 44.400.000

Diğer Faal. Olağan Gelir ve Karlar 1.200.000

Diğer Faal. Olağan Gider ve Zararlar (2.000.000)

Finansman Giderleri (23.900.000)

OLAĞAN KAR 19.700.000

Olağan Dışı Gelir ve Karlar 100.000

Olağan Dışı Gider ve Zararlar

DÖNEM KARI 19.800.000

Dönem Karı Vergi ve Diğer Yasal (8.600.000)

Yükümlülük karşılıkları

DÖNEM NET KARI 11.200.000

C ANONİM ŞİRKETİNİN

31.12.1997 TARİHLİ YÜZDE İLE GÖSTERİLMİŞ BİLANÇOSU (000)

Grup GenelAKTİF Toplam Top. Top.

Göre Göre % %

I. DÖNEN VARLIKLAR

Hazır Değerler 2.150.000- 2.38 1.70

Ticari Alacaklar (net) 59.750.000- 66.20 47.35

Diğer Alacaklar (net) 80.000 – 0.07 0.07

Stoklar 28.300.000- 31.34 22.42

Diğer Dönem Varlıklar 20.000.000- 0.01 0.01

Page 29: Malİ Tablolar Analİzİ

Dönem Varlık Toplamı 90.300.000- 100.00 71.55

II. DURAN VARLIKLAR

Diğer Alacaklar 600.000- 1.67 0.48

Mali Duran Varlıklar 290.000- 0.80 0.24

Maddi Duran Varlıklar 35.000.000- 97.49 27.73

Diğer Duran Varlıklar 10.000- 0.04

Duran Varlık Toplamı 35.900.000- 100.00 28.45

AKTİF TOPLAMI 126.200.000- 100.00

PASİF

III.KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR

Mali Borçlar 20.000.000- 28.17 15.84

Ticari Borçlar (net) 30.000.000- 42.25 23.77

Diğer Borçlar 6.000.000- 8.45 4.75

Borç ve Gider Karşılığı 15.000.000- 21.13 11.89

Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar Top. 71.000.000- 100.00 56.25

IV.UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR

Borç ve Gider Karşılığı 14.000.000- 100.00 11.10

Uzun Vadeli Yab. Kaynaklar Top. 14.000.000- 100.00 11.10

V.ÖZ KAYNAKLAR

Ödenmiş Sermaye 15.000.000- 36.40 11.89

Sermaye Yedekleri 17.000.000- 41.26 13.47

Kar Yedekleri 4.000.000- 9.71 3.17

Geçmiş Yıl Zararı (6.000.000)- (14.55) (4.75)

Dönem Net Karı 11.200.000- 27.18 8.87

Öz kaynaklar Toplamı 41.200.000- 100.00 32.65

PASİF TOPLAMI 126.200.000- 100.00

C ANONİM ŞİRKETİNİN 31.12.1997 TARİHLİ YÜZDE İLE

GÖSTERİLMİŞ GELİR TABLOSU (000)

Tutar %Brüt Satışlar 190.000.000 102.48

Page 30: Malİ Tablolar Analİzİ

Satış İndirimleri (4.600.000) (2.48)

Net Satışlar 185.000.000 100.0

Satışların Maliyeti (125.000.000) (67.42)

Brüt Satış Karı 60.400.000 32.58

Faaliyet Giderleri (16.000.000) (8.63)

Faaliyet Karı 44.400.000 23.95

Diğer Faal. Olağan Gelir ve Karlar 1.200.000 0.35

Diğer Faal. Olağan Gider ve Zararlar (2.000.000) (0.78)

Finansman Giderleri (23.900.000) (12.89)

Olağan kar 19.700.000 10.63

Olağan Dışı Gelir ve Karlar 100.000 (0.05)

Olağan Dışı Gider ve Zararlar

Dönem Karı 19.800.000 (10.68)

Dönem Karı Vergi ve Diğer Yasal Yük. (8.600.000) (4.64)

Dönem Net Karı 11.200.000 4.04

C Anonim Şirketinin yüzde ile gösterilmiş olan bilanço ve gelir tablosunu ayrı

ayrı yorumlayalım.

A) Bilançonun Yorumu:

1. Varlıkların Dağılımı: İşletmenin varlık yapısının % 71.55’i dönen varlıklardan, %

28.45’i ise duran varlıklardan oluşmaktadır. C işletmesinin üretim işletmesi olması nedeni ile

varlıkların bu dağılımı yetersizdir.

Dönen varlıkların % 66.20’si Ticari Alacaklar, % 31.34’ü Stoklar, % 2.38’i ise Hazır

Değerlerden oluşmakta olup, diğer alacaklar ve diğer dönen varlıkların payı çok önemsizdir.

Dönen varlıkların dağılımından da anlaşılabileceği gibi, ticari alacakların yüzde payı oldukça

fazladır. Stoklar ve hazır değerlerin yüzde payları üretim işletmesi için düşüktür.

Duran varlıkların % 97.49’unu maddi duran varlıklar oluşturmakta olup, diğer alacaklar

ve mali duran varlıkların payı çok önemsiz kalmaktadır. Bu durum işletmenin esas

faaliyetlere önem verdiğini maddi duran varlık yatırımlarının da yetersiz olduğunu

göstermektedir.

Page 31: Malİ Tablolar Analİzİ

2. Kaynakların Dağılımı: Kaynakların % 56.25’ini kısa vadeli yabancı kaynaklar, %

11.10 ‘unu uzun vadeli yabancı kaynaklar ve % 32.65’ini ise öz kaynaklar oluşturmaktadır.

Başka bir anlatım biçimiyle, kaynakların % 67.35 ‘ini yabancı kaynaklar, % 32.65’ini ise öz

kaynaklar oluşturmaktadır. Bu dağılımın ideal olduğunu söylemek oldukça zordur. Çünkü

yabancı kaynakların toplamı üzerindeki bu denli yüksek pay, alacaklıların işletmenin

aktiflerinde daha çok söz sahibi olduğunu gösterir. Bir başka anlatım biçimiyle bu durum

alacaklılar için güvenli olmaktan uzak olup, işletmenin de faiz yükünü ağırlaştırmaktadır.

Özkaynakların % 36.40’ını ödenmiş sermaye, % 41.26’sını sermaye yedekleri, %

9.71’ini kar yedekleri oluşturmaktadır. 1997 yılının dönem net karı % 27.18 olarak

görülmekle birlikte, geçmiş yılı zararını % 14.55 olması dönem net karını olumsuz yönde

(nerdeyse yarısına yakın) etkilemektedir. Değerleme artışı, hisse senedi ihraç primi ile iptal

karlarından oluşan sermaye yedekleri yüksek olması düşündürücü olup, yetersiz özkaynak

yapısı işletmeyi yabancı kaynak arayışına itmektedir.

3. Varlık – Kaynak İlişkisi: İşletme 1997 faaliyet döneminde kısa vadeli yabancı

kaynakların tamamını, dönen varlıkların finansmanından kullanmıştır. Dönen varlıkların, kısa

vadeli yabancı kaynaklardan büyük olması, işletmenin net işletme sermayesine sahip

olduğunu, bir başka anlatım biçimiyle borç ödeme gücünün bulunduğunu gösterir. Ayrıca

dönen varlıkların, kısa vadeli yabancı kaynakları aşan kısmı, özkaynaklardan karşılanmıştır.

Çünkü dönen varlıkları aşan kısmı % 15.30 ( Dönen Varlıklar- Kısa Vadeli Yabancı

Kaynaklar)dır. Bunu da özkaynakların karşılaması olanaklıdır.

Öz kaynakların dönen varlıkları karşıladıktan sonra kalan kısmı ve uzun vadeli yabancı

kaynakların tamamı duran varlıkların finansmanında kullanıldığı görülür.

B) Gelir Tablosunun Yorumu:

1. Brüt satışların, net satışlara oranı görüldüğü gibi % 102.48’dir. bu oranın net

satışlara yakın olması , işletmenin satışlardan dolayı kaybı olmadığını (satış indirimi, satış

iadeleri gibi) gösterir. Bir başka anlatım biçimiyle, satış politikasının iyi olduğunu, mamul

satışlarından taviz vermediği gösterir.

2. Satışların maliyetinin 1997 yılında net satışlara oranının % 67.42’dir. bu oran

yüksek olmakla birlikte işletmeyi brüt satış karına ulaştırabilir.

Page 32: Malİ Tablolar Analİzİ

3. Brüt satış karının net satışlara oranı % 32.58 olup, yeterli görülebilir. Çünkü faaliyet

giderleri oranının çok üstündedir.

4. Faaliyet giderlerinin net satışlara oranı % 8.63 olması arzulanan durumdur.

5. Faaliyet karının net satışlara oranı %23.95 olup, işletmenin finansman giderlerini

karşılayabilecek durumdadır.

6. Diğer faaliyetlerden olağan gelir ve karların oranı % 0.35 olup önemsiz

büyüklüktedir. Ancak diğer faaliyetlerden olağan gider ve zararların % 0.78 olması (net

satışlara oranı küçük olmakla birlikte) düşündürücüdür.

7. Finansman giderlerinin net satışlara oranı %12.89’dur. bu durumda faaliyet karının

yarıdan fazlası, işletmenin kullandığı yabancı kaynak faizi ile kaybettiği görülür. Bu durum

olağan kar oranının düşük bir düzeyde gerçekleşmesine neden olur.

8. İşletmenin 1997 yılında net satışların % 10.68 oranında dönem karı elde ettiği

görülmektedir. Söz konusu kar işletmenin esas faaliyetlerden elde edilmiştir. Ancak bu

oranın yeterli olup olmadığı, işletmenin geçmiş yılları ve aynı sektörde faaliyet gösteren diğer

işletmelerle karşılaştırılarak karar verilmesi gerekir.

9. İşletmenin 1997 yılı dönem net karının net satışlara göre oranı (vergi ve yasal

karşılıklar indirildikten sonra) % 6.04 olup, gerek dağıtılacak kar gerekse otofinansman aracı

olarak destekleyici olduğu söylenemez.

C. EĞİLİM (TREND) YÜZDELERİ YÖNTEMİ İLE ANALİZ

I. TEKNİĞİN KULLANIM AMACI

Bilindiği gibi bir işletmenin birkaç yıllık faaliyet sonuçlarındaki değişmeleri saptamak

gereğinde karşılaştırmalı tablolar analizi tekniği kullanılmaktadır. Ancak bir işletmenin aynı

amaçlar doğrultusunda daha uzun dönemlerin incelenmesine gerek duyulduğunda veya

sadece bazı ilişkileri ortaya koyacak kalemlerin incelenmesi istendiğinde eğilim (trend)

yüzdeler yönetimine başvurmak gerekir. Bu yöntem aracılığı ile bir işletmenin faaliyet

sonuçlarını dinamik incelemesini yapmak olanaklıdır. Bir başka anlatım biçimiyle , eğilim

(trend) yüzdeleri ile analiz tekniğinde, mali tabloların varlık ve kaynak yapılarında yer alan

kalemlerin zaman içinde göstermiş oldukları eğilimler incelenmektedir. Ancak bu analiz

tekniğinin uygulanmasında üzerinde önlemle durulması gereken noktalar üç grupta

toplanmaktadır.

Page 33: Malİ Tablolar Analİzİ

Analiz için her yönüyle normal sayılabilecek bir yıl baz olarak

alınmalıdır.

Eğilim yüzdelerine dayanılarak üretilen sonuçların açıklamasında,

kaynak ve kullanım kalemlerine ilişkin mutlak rakamlar bulunmalıdır.

Fiyatlar genel düzeyindeki değişiklikler özenle izlenmelidir.

Eğilim (trend) yüzdeleri ile analiz tekniğinin amacı birbirleri ile ilişkili olan

kalemlerdeki eğilimlerin uzun dönemde etkileşimini incelemektir. Böylece işletmenin,

kendi içinde dinamik bir analizi yapılarak, mali durumunun ve faaliyet sonuçlarının

bütünü hakkında bilgi sahibi olmak olanaklıdır.

II. EĞİLİM (TREND) YÜZDELERİ YÖNTEMİNE GÖRE

TABLOLARIN DÜZENLENMESİ

Eğilim (trend) yüzdeleri ile analiz tekniği bir işletmenin mali tablolardaki bütün

kalemlere uygulanabileceği gibi, sadece aralarında anlamlı ilişkiler kurabilecek seçilmiş bazı

kalemlere de uygulanabilir. Hangisi yapılacak olursa olsun, her kalemin ayrı ayrı

eğilim(trend) yüzdeleri hesaplanacağından tekniğin uygulanış biçiminin değişmeyeceği

tabidir.

Eğilim (trend) yüzdeleri tekniği, belli dönemlere ilişkin, mali tabloların kaynak ve

kullanım kalemlerinin artış ve azalışları ve bu değişimlerin baz yılına oranla yüzdesel

önlemlerini ortaya koyduğu için, tam anlamıyla dinamik analiz çalışması yapılmasını

sağlamaktadır. Ancak bu tekniğin uygulanmasından beklenen yararın elde edilebilmesi için

incelemeye konu dönem sayısının fazla olması gerekir. Eğilim yüzdeleri tekniği aşağıdaki

işlem sırasına göre uygulanır.

Öncelikle baz olarak seçilen yılın bilanço kalemleri 100 olarak ifade edilir.

Eğilim yüzdeleri, her kalemin baz yılındaki tutara bölünmesi ile bulunur.

Eğilim yüzdeleri hesaplanırken , 0,5’ten küçük kesirler atılır 0,5’ten büyük kesirler

tam sayıya çıkartılır.

Eğilim (trend) yüzdelerinin hesaplanışı şu şekilde formüle edebiliriz:

Eğilim Yüzdesi Hesaplanacak Yılın Mutlak Değeri

Eğilim Trendi Yüzdesi = x 100 Baz Alınan Yılın

Page 34: Malİ Tablolar Analİzİ

Mutlak Değeri

Şurası unutulmamalıdır ki; eğilim yüzdelerin hesaplanışı sırasında baz alınan yılda

mutlak değeri olmayan bir kalemin diğer yıllar için eğilim yüzdesi de olmaz.

Eğilimlerin karşılaştırılmasında, her kalemin gösterdiği eğilimin belirlenmesi ve

eğilimler arasındaki farklılığın ortaya konulması gerekir. Eğilim yüzdeleri endeks şeklindeki

pozitif değerler olup, 100’ün üzerindekiler “artışı” 100’ün altındakiler “azalışı” gösterir.

Eğilim yüzdeleri tekniğini aşağıdaki örnek bilanço ve gelir tablosunun bazı kalemleri

üzerinde gösterelim.

X İŞLETMESİNİN BİLANÇOLARI (000)

AKTİF

1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994

I. Dönen Varlıklar

Hazır Değerler 500 400 300 235 185 180 280

Menkul Kıymetler 180 160 800 800 1500 1500 2000

Ticari Alacaklar 720 800 880 400 500 600 700

Stoklar 1000 1200 1400 1450 1420 1390 1550

Dönen Varlık Toplamı 2400 2560 3380 2885 3605 3670 4530

II.Duran Varlıklar • • • • • •

• • • • • •

• •

• • • • • •

• •

• • • • • •

• •

• • • • • •

• •

AKTİF TOPLAM 3850 4040 4400 4750 5300 5650 5800

Page 35: Malİ Tablolar Analİzİ

X İŞLETMESİNİN GELİR TABLOLARI (000)

1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994

Brüt Satışlar 233.0 302.0 377.6 580.0 702.0 555.0 879.8

Satış İndirimleri (1.0) (2.0) (2.6) (3.3) (4.0) (4.2) (7.1)

Net Satışlar 232.0 300.0 375.0 576.7 698.0 550.8 872.7

Satışların Maliyeti (182.0) (200.0) (252.0) (333.4) (341.0) (340.0) (421.7)

Brüt Satış Karı 50.0 100.0 123.0 243.3 357.0 210.8 451.7

Faaliyet Giderleri (19.0) (30.0) (43.0) (65.5) (68.0) (78.0) (115.0)

Faaliyet Karı 31.0 70.0 80.0 117.8 289.0 132.8 336.7

Yukarıda gösterilen formüle göre eğilim yüzdelerinin 1988 dönemini baz alarak bazı

kalemlerin hesaplanmasını aşağıda gösterelim:

400 x 100Hazır Değerler (1989) = = 80 500

280 x 100Hazır Değerler (1994) = = 56 500

1200 x 100Stoklar (1989) = = 120 1000

1550 x 100Stoklar (1994) = = 155 1000

302.0 x 100Brüt Satışlar (1989) = = 130 233.0

879.8 x 100Brüt Satışlar (1994) = = 378 233.0

Page 36: Malİ Tablolar Analİzİ

Eğilim trendi yüzdeleri hesaplanmış bilanço ve gelir tabloları aşağıda gösterilmiştir.

X İŞLETMESİNİN EĞİLİM (TREND) YÜZDELERİNE

GÖRE BİLANÇOLARI (000)

AKTİF

1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994

I. Dönen Varlıklar

Hazır Değerler 100 80 60 47 37 36 56

Menkul Kıymetler 100 89 444 444 833 833 1111

Ticari Alacaklar 100 111 122 56 69 83 97

Stoklar 100 120 140 145 142 139 155

Dönen Varlık Toplamı 100 107 141 120 150 153 189

AKTİF TOPLAMI 100 105 114 123 138 147 151

X İŞLETMESİNİN EĞİLİM (TREND) YÜZDELERİNE

GÖRE GELİR TABLOLARI (000)

1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994

Brüt Satışlar 100 130 162 249 301 238 378

Satış İndirimleri 100 200 260 330 400 420 71

Net Satışlar 100 129 162 249 301 237 376

Satışların Maliyeti 100 110 138 183 187 187 231

Brüt Satış Karı 100 200 246 487 714 422 903

Faaliyet Giderleri 100 158 226 345 358 411 605

Faaliyet Karı 100 226 258 574 932 428 1086

III. EĞİLİ

M (TREND) YÜZDELERİNE GÖRE

DÜZENLENMİŞ TABLOLARIN YORUMU

Page 37: Malİ Tablolar Analİzİ

Eğilim (trend) yüzdeleri tekniğine göre düzenlenmiş tablolar birbirleri ile ilişkili

kalemlerin eğilim yüzdelerine göre yorumlanır. Bir kalemde ortaya çıkan durum karşısında

ilişkili olan diğer kalemdeki durumu, eğilimlerin etkileri ile gelişmenin işletmenin mali

durumu açısından olumlu olup olmadığı incelenir. Bir başka anlatımı biçimiyle, bu tekniğin

temeli aralarında ussal ilişki bulunan hesaplar arasında karşılaştırma yapılmasıdır. Aralarında

ilişki bulunan söz konusu kalemleri şöyle sıralayabiliriz.

Ticari alacakların eğilimi ile net satışların eğilimini karşılaştırma,

Stokların eğilimi ile net satışların eğilimini karşılaştırma,

Dönen varlıkların eğilimi ile kısa vadeli borçların eğilimini karşılaştırma,

Maddi duran varlıkların eğilimi ile net satışların eğilimini karşılaştırma,

Maddi duran varlıkların eğilimi ile öz kaynakların eğilimini karşılaştırma,

Yabancı kaynakların eğilimi ile öz kaynakların eğilimini karşılaştırma,

Brüt satışların eğilimi ile net satışların eğilimini karşılaştırma,

Net satışların eğilimi ile satışların maliyetinin eğilimini karşılaştırma,

Brüt satış karının eğilimi ile faaliyet giderlerinin eğilimini karşılaştırma.

Görüldüğü gibi karşılaştırma ikili hesap ve hesap grubu ile bölümler halinde,

birbirlerini (direkt veya endirekt) etkileyecek biçimde seçilir. Etkileme sonuçlarına göre, bir

hesabın eğiliminin diğer hesap eğilimine olan etki sebebi ve yönü dikkate alınıp; işletmenin

bugünkü mali durumu saptanarak (koşulların aynen devam edeceği varsayılmak sureti ile)

gelecek için öngörümlemede bulunur. Saptanan sebep – sonuç ilişkisi (işletmenin lehine

olmak koşulu ile) olumlu yorumlanmalıdır. Ayrıca eğilim yüzdelerinin yorumunda, mutlak

değerlerdeki değişmeleri de dikkate almak yararlı olur. Çünkü yalnızca eğilim yüzdelerindeki

değişmeye bakmak bazen yanıltıcı olabilir.

Buraya kadar yapılan açıklamalarımızın ABC Anonim Şirketinin aşağıda verilen

bilanço ve gelir tablolarını “Eğilim (trend) yüzdeleri” yöntemini uygulayarak gösterelim.

ABC ANONİM ŞİRKETİNİN BİLANÇOLARI (MİLYON İLAVESİYLE)

AKTİF

1990 1991 1992 1993 1994 1995

I. Dönen Varlıklar

Page 38: Malİ Tablolar Analİzİ

Hazır Değerler 500 550 600 900 1.050 1.000

Menkul Kıymetler 760 600 500 400 800 1.000

Ticari Alacaklar (NET) 700 580 600 1.000 1.300 900

Stoklar 750 600 800 960 1.200 1.440

Diğer Dönen Varlıklar 150 50 300 240 200 100

Dönen Varlık Toplamı 2.860 2.380 2.800 3.500 4.550 4.440

II.Duran Varlıklar

Diğer Alacaklar 120 200 200 600 800 1.200

Mali Duran Varlıklar 720 720 920 920 1.000 1.120

Maddi Duran Varlıklar 1.620 1.440 1.260 1.800 3.440 3.020

(net)

Maddi Olmayan Duran 480 200 200 80 160 120

Varlık

Duran Varlıklar Topl. 2.940 2.560 2.580 2.680 5.400 5.460

AKTİF TOPLAMI 5.800 4.940 5.380 6.180 9.950 9.900

PASİF

III. Kısa Vadeli Yab.Kay.

Ticari Alacaklar 1.080 1.040 1.380 2.180 3.350 2.700

Kısa Vadeli Yab.Kay.Top 1.080 1.040 1.380 2.180 3.350 2.700

IV.Uzun Vadeli Yab. Kay.

Mali Borçlar 2.000 2.000 1.000 400 2.200 2.000

Uzun Vadeli Yab.Kay. Top 2.000 2.000 1.000 400 2.200 2.000

V.Özkaynaklar

Ödenmiş Sermaye 2.000 2.000 2.000 2.000 2.000 2.000

Kar Yedekleri 120 200 200 600 1.100 1.800

Dönem Net Karı(zararı) 600 (300) 800 1.000 1.300 1.400

Özkaynaklar Toplamı 2.720 1.900 3.000 3.600 4.400 5.200

PASİF TOPLAMI 5.800 4.940 5.380 6.180 9.950 9.900

Page 39: Malİ Tablolar Analİzİ

ABC ANONİM ŞİRKETLERİNİN GELİR TABLOLARI (MİLYON

İLAVESİYLE)

1990 1991 1992 1993 1994 1995

Brüt şatışlar 5.500.- 4.200.- 6.440.- 9.000.- 10.400.- 12.250.-

Satış İndirimleri (200) (800) (600) (1.100) (400) (250)

Net Satışlar 4.800.- 3.400.- 5.800.- 8.000.- 10.000.- 12.000.-

Satışların Maliyeti (1.800) (1.500) (3.000) (4.000) (5.800) (6.890)

Brüt Satış Karı 3.000.- 1.900.- 2.800.- 4.000.- 4.200.- 5.110.-

Faaliyet Giderleri (1.600) (1.700) (1.800) (2.000) (2.500) (2.560)

Faaliyet Karı 1.400 200 1.000.- 2.000.- 1.700.- 2.550.-

Diğer Faaliyetlerden

Olağan gelir ve Karlar 100 300 600 400 1.000 400

Diğer Faaliyetlerden

Gider ve Zararlar (500) (800) (320).- (600).- (200) (300)

Olağan Kar (Zarar) 1.000 (300) 1.280 1.800 2.500 2.560

Dönem Karı(Zararı) 1.000 (300) 1.280 1.800 2.500 2.580

Dön.Karı Vergi ve Diğer

Page 40: Malİ Tablolar Analİzİ

Yasal Yüküm.Karşılığı (400) ---- (480) (800) (1.200) (1.250)

Dönem Net Karı 600 (300) 800 1.000 1.300 1.40

“ABC” ANONİM ŞİRKETİNİN

EĞİLİM(TREND) YÜZDELERİNE GÖRE BİLANÇOLARI

AKTİF 1990 1991 1992 1993 1994 1995

I.dönen varlıklar

Hazır değerler 100.- 110.- 120.- 180.- 210.- 200.-

Menkul Kıymetler 100.- 79.- 66.- 53.- 105.- 132.-

Ticari Alacaklar(Net) 100.- 83.- 86.- 143.- 186.- 129.-

Stoklar 100.- 80.- 106.- 128.- 160.- 192.-

Diğer Dönen Varlıklar 100.- 33.- 200.- 160.- 133.- 67.-

______ ______ _____ _____ _____

_____

Dönen Varlıklar Toplamı 100.- 83.- 98.- 122.- 159.- 155.-

II.Dönen Varlılar

Diğer Alacaklar 100.- 167.- 167.- 500.- 667.- 1.000.-

Mali Duran Varlıklar 100.- 100.- 128.- 128.- 139.- 156.-

Maddi Duran Varlıklar 100.- 89.- 78.- 67.- 212.- 186.-

(net)

Maddi Olmayan Dur.Var. 100.- 42.- 42.- 17.- 33.- 25.-

_____ _____ _____ _____ _____

_____

Duran Varlıklar Toplamı 100.- 87.- 88.- 91.- 184.- 186.-

_____ _____ _____ _____ _____

____

Page 41: Malİ Tablolar Analİzİ

AKTİF TOPLAM 100.- 85.- 93.- 107.- 172.- 171.-

PASİF

____________________

III. Kısa Vadeli Yab.Kay.

Ticari Alacaklar 100.- 96.- 128.- 202.- 310.- 250.-

_____ _____ _____ _____ _____

____

Kısa Vadeli Yab.Kay. Top. 100.- 96.- 128.- 202.- 310.- 250.-

IV. Uzun Vadeli Yab.Kay.

Mali Borçlar 100.- 100.- 50.- 20.- 110.- 100.-

____ ____ ____ ____ ____

____

Uzun Vadeli Yab.Kay. Top. 100.- 100.- 50.- 20.- 110.- 100.-

V.Özkaynaklar

Ödenmemiş Sermaye 100.- 100.- 100.- 100.- 100.- 100.-

Kar Yedekleri 100.- 167.- 167.- 500.- 917.- 1.500

Dönem Net Karı(Zararı) 100.- 50.- 133.- 167.- 217.- 233.-

_____ ____ ____ _____ ____

_____

Özkaynaklar Toplamı 100.- 70.- 110.- 132.- 162.- 191.-

_____ ____ ____ _____ ____

_____

PASİF TOPLAMI 100.- 85.- 93.- 107.- 172.- 171.-

Page 42: Malİ Tablolar Analİzİ

“ABC” ANONİM ŞİRKETİNİN

EĞİLİM(TREND) YÜZDELERİNE GÖRE GELİR TABLOLARI

1990 1991 1992 1993 1994 1995

Brüt şatışlar 100 84 128 180 208 245

Satış İndirimleri 100 400 300 500 200 125

Net Satışlar 100 71 121 167 228 250

Satışların Maliyeti 100 83 167 223 322 383

Brüt Satış Karı 100 63 93 133 140 170

Faaliyet Giderleri 100 106 1113 125 156 160

Faaliyet Karı 100 14 71 143 121 182

Diğer Faaliyetlerden

Olağan gelir ve Karlar 100 300 600 400 1000 400

Diğer Faaliyetlerden

Olağan gider ve Zararlar 100 160 64 120 40 60

Olağan Kar(Zarar) 100 -30 128 180 250 265

Dönem Karı(Zararı) 100 -30 128 180 250 265

Dön.Karı Vergi ve Diğer

Page 43: Malİ Tablolar Analİzİ

Yasal Yüküm.Karşılığı 100 --- 120 200 300 313

Dönem Net Karı 100 -50 133 167 217 233

Eğilim yüzdelerine göre düzenlemiş olduğumuz ABC Anonim Şirketi’nin

bilanço ve gelir tablolarını sıra ile yorumlayalım.

1. Ticari Alacaklar ve Satışların Eğilimlerinin Karşılaştırılması :

Ticari alacaklar ve satışlar aynı artış eğilimini gösteriyorsa bu durum işletmenin

lehinedir. Çünkü işletmenin kredili satış politikasını değişmediği veya alacakların

tahsilatında problem olmadığı görülür.

Ticari alacaklarını eğiliminin artmasına karşılık net satışların azalma (veya daha

yavaş artış) eğilimi göstermesi işletme aleyhinedir. Bu durumda ticari alacakların

tahsilatında problem olduğu görülür.

Ticari alacakların azalış eğilimi gösterirken net satışların daha da yavaş azalış

eğilimi göstermesi işletme lehine bir durumdur. Çünkü işletmenin satışlarını peşin

yaptığı anlaşılır.

Bu açıklamalarımız ışığında örnek ABC Anonim Şirketi’nin verilerine

baktığımızda,

Ticari alacaklarla, net satışların eğilim yüzdeleri arasında bir uyumun olduğu görülür.

2 .Stokların ve Net Satışların Eğilimlerini Karşılaştırma:

Stoklar artış eğilimi gösterirken net satışların azalış eğilimi göstermesi

işletmenin aleyhinedir.çünkü stokların satışında problem olduğu veya elde fazla stok

bulunduğu anlaşılır.

Page 44: Malİ Tablolar Analİzİ

Stoklar azalış eğilimi gösterirken net satışların artış eğilimi göstermesi ise

işletmenin lehinedir. Stokların satışında problem olmadığı anlaşılır. Ancak eğilim

azalışı, stok bulundurmamaktan kaynaklanıyorsa bu durum işletme aleyhinedir.

Bu açıklamamız ışığında örnek ABC Anonim Şirketi’nin verilerine

baktığımızda, stoklarla, net satışların eğilim yüzdeleri arasında uyum olduğu görülür

satışların artışına bağlı olarak stoklarda da artış vardır. Bu durum işletmenin

gelişmesinin olumlu olduğunu gösterir.

3. Dönen Varlıklar ve Kısa Vadeli Yabancı Kaynakları Karşılaştırma :

dönen varlıklardaki artış eğilimine karşılık kısa vadeli yabancı kaynaklar azalma

eğilimi olması işletmenin lehinedir. Çünkü işletmenin net işletme sermayesi bulunduğu,

bir başka anlatım biçimiyle borç ödeme gücünün yeterli olduğu anlaşılır. Ancak mutlak

değerleriyle birlikte ele alınması gerektiği unutulmamalıdır.

Bu açıklamamız ışığında örnek ABC Anonim Şirketi’nin verilerine

baktığımızda, kısa vadeli yabancı kaynaklardaki artışın, dönen varlıklardaki artıştan

daha fazla olduğu görülmektedir. İlk bakışta olumsuz olduğu görüşüne varılmakla

birlikte mutlak değerlerin karşılaştırılması halinde durumun hiç de öyle olmadığı

görülür. Bunun nedeni baz yılındaki kısa vadeli yabancı kaynakların mutlak değeri

dönen varlıklar toplamına göre küçük olmasından kaynaklanmaktadır. Baz yılında

mutlak değeri küçük olan kalemde daha sonra ortaya çıkacak olan artışların eğilim

yüzdelerinin büyük olacağı yadsınamaz.

4. Dönen Varlıklar ve Net Satışları Karşılaştırma

dönen varlıklar ile net satışlarda artış eğilimi veya net satışların artış eğiliminin

dönen varlıklar artış eğiliminin üzerinde olması işletmenin lehinedir. Çünkü işletmenin

dönen varlıklarını etkin kullandığı bir başka anlatım biçimiyle sürekli yenilediği

anlaşılır.

Page 45: Malİ Tablolar Analİzİ

Dönen varlıklar azalma eğilimi gösterirken net satışlarda azalma (veya daha

yavaş bir artış) eğilimi göstermesi işletmenin aleyhine olup, dönen varlıkların etkin

kullanılmadığını ileride işletme sermayesi darboğazına girebileceğini gösterir.

Bu açıklamamız ışığında örnek ABC Anonim Şirketi’nin verilerine baktığımızda

net satışlarını artış eğiliminin dönen varlıkların artış eğiliminin üzerinde olduğunu

görürüz.

5. Stoklar ve Ticari Borçları Karşılaştırma :

Stoklardaki artış eğilimine karşılık ticari borçlar eğiliminin azalması (veya daha

az bir artış) durumu işletmenin lehinedir. Çünkü işletmenin borçlarını zamanında

ödeyebildiğini (veya peşin alımda bulunduğunu) gösterir.

Tersine stoklar azalış eğilimi gösterirken ticari borçlar artış eğilimi göstermesi,

işletmenin borç ödeme gücünün yeterli olmadığı gösterir. Bu durumda işletme (beklide

daha az faiz yüküyle) yeni kredi arayışına gidebilir.

Bu açıklamamız ışığında örnek ABC Anonim Şirketi’nin verilerine baktığımızda

stokların artış eğilimi, ticari borçların artış eğiliminin altında kaldığı görülür.

6. Maddi Duran Varlık ve Net Satışları Karşılaştırma :

maddi duran varlıktaki artış (veya daha yavaş bir azalma) eğilimi göstermesine

karşılık, net satış eğilimi artıyorsa işletmenin lehinedir. Çünkü maddi duran varlıklardan

tam kapasitede yararlanıldığı, bir başka anlatım biçimiyle maddi duran varlık

yatırımının geri döndüğünü gösterir.

Maddi duran varlıktaki artış eğilimine karşılık net satışlar azalma (veya daha az

bir artış) eğilimi gösteriyorsa işletmenin aleyhinedir. Çünkü maddi duran varlıklardan

yeterince yararlanılmadığını veya maddi duran varlık yatırımının fazla olduğu anlaşılır.

Page 46: Malİ Tablolar Analİzİ

Ancak maddi duran varlık azalışlarının nedenlerinin de bilinmesi gerekir.

Örneğin azalış amortisman giderlerinden mi, yoksa bazı maddi duran varlıkların

satışından mı kaynaklanmıştır.

Bu açıklamamız ışığında örnek ABC Anonim Şirketi’nin verilerine baktığımızda

maddi duran varlıklardaki artış eğilimi ne satışlardaki artış eğiliminin altında kaldığı

görülür.

7. Maddi Duran Varlık ve Özkaynakları Karşılaştırma :

Maddi duran varlıklardaki artış eğilimi karşısında özkaynakların da artış eğilimi

göstermesi işletmenin lehinedir. Çünkü maddi duran varlık yatırımının

gerçekleştirilmesinde özkaynaklardan yaralanıldığı anlaşılır. Tersine, maddi duran

varlık eğiliminin artışına karşılık, özkaynakların eğiliminde azalış bulunuyorsa

işletmenin maddi duran varlıklar yatırımını yabancı kaynaklarla gerçekleştirildiği

anlaşılır.

Ayrıca maddi duran varlıkların eğilimi azalırken, özkaynakların eğilimi artış

gösterir veya sabit kalırsa bu durumda işletmenin lehinedir.

Bu açıklamamız ışığında örnek ABC Anonim Şirketi’nin verilerine baktığımızda

bazı yıllar (1991-1995) özkaynakların eğilimleri maddi duran varlık eğilimlerinin

altında kaldığı görülür.

8. Yabancı Kaynaklar ve Özkaynakları Karşılaştırma :

Toplam yabancı kaynaklardaki azalış eğilimine karşılık özkaynaklarda artış

eğilimi görülürse işletmenin lehinedir. Çünkü işletme varlıklarının finansmanında

özkaynaklar daha fazla kullanıldığı anlaşılır. Bir başka antlım biçimiyle, işletmenin

ödeme gücünün yeterli olduğu anlaşılır.

Page 47: Malİ Tablolar Analİzİ

Toplam yabancı kaynaklardaki artış eğilimine karşılık, özkaynaklardaki eğilim

azalışı (veya daha yavaş artış) görülürse, işletmenin aleyhinedir. Çünkü işletme

varlıklarının finansmanında yabancı kaynaklardan daha fazla yararlanıldığı anlaşılır.

Bu açıklamamız ışığında örnek ABC Anonim Şirketi’nin verilerine baktığımızda

özkaynaklarının sürekli olarak (1991 hariç) artış eğilimi gösterdiği ve özkaynaklardaki

artışın ödenmiş sermayede değişiklik olmaması nedeni otofinansman yolu ile

karşılandığı görülür.

9. Brüt Satışlar ve Net Satışları Karşılaştırma :

Brüt satışlar ve net satışlar paralel eğilim artışı göstermesi işletmenin lehinedir.

Çünkü işletmenin brüt satış hasılatından (satış indirimi ve satış iadeleri gibi) düşüşler

olmadığı anlaşılır

brüt satışlar artış eğilimi gösterirken, net satışların eğiliminde azalma (veya daha

az bir azalma) görülürse işletmenin aleyhinedir. Çünkü satışların yüksek oranda

indirimlerle yapıldığı veya satış iadelerinin fazla olduğu anlaşılır. Ancak bu durumda

eğilim azalışlarını yanı sıra mutlak değerlerin de birlikte incelenmesi gerekir.

Bu açıklamamız ışığında örnek ABC Anonim Şirketi’nin verilerine baktığımızda

net satış eğilim artışlarının (1991 hariç) brüt satış hasılatı eğilim artışlarına paralel

olduğu görülür. Satış indirimlerinin eğilim artışları daha yüksek olmakla birlikte,

mutlak değer olarak pek önemli olmadığı görülür. Satış indirimleri eğiliminin yüksek

olması baz yılının satış indirim mutlak değerinin küçük olmasından kaynaklandığı

açıktır.

10. Net Satışlar ve Satışların Maliyetini Karşılaştırma :

Net satışların ve satışların maliyetinin eğilimleri (herhangi bir olumlu fark

olmaksızın) birlikte artış / azalış göstermesi işletmenin aleyhinedir. Çünkü İşletme

satışlardan kar sağlayamamıştır.

Page 48: Malİ Tablolar Analİzİ

Net satışlar, satışların maliyetinden daha hızlı artış eğiliminde veya net satışlar

artarken satışların maliyet eğilimi azalış gösteriyorsa İşletmenin lehinedir.

Bu açıklamalarımız ışığında örnek ABC Anonim Şirketi'nin verilerine

baktığımızda satışların maliyetinin eğilimi net satışların artış eğiliminden fazla olduğu

görülür. Bu durum brüt satış karı oranını olumsuz etkilediğinden; maliyetlerin yüksek,

satış fiyatının düşük veya her iki nedenden de etkilendiği söylenebilir.

11. Brüt Satış Karı ve Faaliyet Giderlerini Karşılaştırma :

Brüt satış karı eğiliminin faaliyet giderleri eğilimden daha yüksek bir artış

göstermesi işletmenin lehinedir. Çünkü işletmenin esas faaliyetinin karlı olduğu

söylenebilir. Tersine bir durumda faaliyet zararı söz konusu olacaktır ki bu arzulanan bir

amaç değildir.

Bu açıklamalarımız ışığında örnek ABC Anonim şirketi'nin verilerine baktığımızda,

brüt satış kar eğiliminin genelde faaliyet giderleri artış eğiliminden fazla olduğu

görülür.

2.4. ORAN (RASYO) YÖNTEMİ İLE ANALİZ

Bundan önce açıklanan analiz teknikleri mali tablolarda yer alan kalemlerin her

birinin zaman içindeki değişmelerini saptamak amacı ile kullanıldığını biliyoruz. Buna

karşın oranlar, mali tabloların içinde yer alan kalemler arası her türlü ilişkinin ortaya

çıkmasını ve mali tabloların daha kolay anlaşılmasını sağlar. Hatta günümüzde

oranların, muhasebe denetiminde kanıt toplama tekniği olarak ta kullanıldığı görülür.

2.4.1. TEKNİĞİN KULLANIM AMACI

Oranlar İşletmenin, çeşitli mali tablolarında yer alan varlık ve kaynak yapışı ile

ilgili çokluklar arasındaki karakteristik ilişkiyi gösterirler. Bu nedenle mali tablolar

analizi ile ilgili çalışmalar sırasında kullanılan oranlar, İşletmenin yönetimi bakımından

her biri bir anlam taşıyan, değerler arasındaki oransal bağlantıları gösterir. Bu yaklaşım

içerisinde ele alındığında, oranların işletme çalışmalarının açık ve hızlı bir biçimde

Page 49: Malİ Tablolar Analİzİ

analizine olanak sağlayan anahtarlar olduğu söylenebilir. Oranlar analizi tekniğinin en

büyük özelliği, incelenmek istenen tek bir konuda bile uygulanabilir olmasıdır. Bu

nedenle işletmenin mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını kendi içinde veya aynı

sektördeki diğer işletmelerin sonuçlarıyla karşılaştırmak amacıyla kullanılır. Bir başka

anlatım biçimiyle; oran tekniğinin amacı, kalemler arası anlamlı ilişkiler kurularak

işletmenin borç ödeme gücünü, aktiflerinin verimliliğini, yabancı kaynak kullanımını ve

karlılığını ölçmektir. Dolayısıyla işletmenin analizi yapılarak, İşletmenin başarısını daha

gerçekçi bir şekilde değerlendirilmesi olanaklı olur.

2.4.2. TEKNİĞİN UYGULANIŞI

Oranlar aracılığıyla yapılan analiz Çalışmalarında, genellikle İşletme yönetimini

çeşitli alanlarda yönlendirebilecek nitelikte karşılaştırmalar yapılmaktadır. Bu

karşılaştırma işlemleri birbirini izleyen ve tamamlayan üç aşamada yapılır.

Bunların ilkinde, aynı işletmeye ilişkin geçmişe dönük ve geleceğe yönelik oranlar

karşılaştırılır Bu İşlemin amacı İşletmenin zaman içerisindeki mali durumu, likiditesi,

karlılığı ve performansı konusunda gereksinim duyulan bilgilerin üretilmesidir.

ikinci aşamadaki karşılaştırma işlemi, benzer işletmelerin veya işletmenin

çalışmalarını sürdürdüğü sektörün tipik oranları veya standart oranları ile yapılır. Ancak

bu işlemin yapılabilmesi için; sektörel standart oranların belirlenmiş olması gerekir.

Son aşamada ise, analize konu edilen işletmenin oranları, genel kabul

görmüş değerlerle karşılaştırılarak yorumlama işlemine bağlı tutulur. Ancak bu

yorumlar, analiz çalışması ile ilgili, ilk yaklaşımlar olarak benimsenmelidir.

Çünkü İşletmeler arasındaki çeşitli alanlardaki farklılıklar, oran sonuçlarının

katı bir anlayış içerisinde yorumlanmasını engellemektedir.

Mali tablolarda yer alan ve aralarında ilişki kurulacak olan kalemler aynı

veya farklı tablolarda bulunabilir. Kalemlerin ayrı tablolarda bulunması önemli

değildir,önemli olan anlamlı ilişkiler kurulabilecek kalemleri ele almaktır. Bu

açıdan ayrı ayrı oranların . kullanılması olanaklı ise de temel olan, bütünü olan

gruplardan yararlanmaktır.

Page 50: Malİ Tablolar Analİzİ

2.4.3. ORANLARIN SEÇİMİ VE YARARI

Oranlardan beklenen yararların sağlanabilmesi için aralarında iyi bir

koordinasyon kurulmuş bulunan oranlar topluluğunun seçilmesi gerekir. Bu işlem

sırasında, işletmenin çalışma konusu, yönetim politikası, kullanılan denetim ve kontrol

yöntemleri göz önünde tutulmalıdır.

Oranlar aracığıyla yapılacak olan mali tablolar analizinden, çıkarılacak olan

sonuçların gerçeğe uygunluğunun sağlanabilmesi için oranların belli bir dönem

içerisindeki değişmelerinin de karşılaştırmalı olarak incelenmesi gerekir. Bu noktadan

hareketle, oranların anlamlandırılması sırasında, mevsim değişiklikleri, genel ekonomik

durumda oluşan değişme ve gelişmeler ile işletmenin yapısal özellikleri bir bütün

halinde göz önünde bulundurulmalıdır. Değişik bir biçimde ifade etmek gerekirse,

oranların aşırı bir matematiksel kesinlikle yorumlanamayacağı söylenebilir. Bu

nedenle oranların verdikleri sonuçlar açısından, ancak belli bir eğilimi ortaya koydukları

unutulmamalıdır. Oranlar aracılığıyla belli bir eğilim saptandıktan sonra, bu eğilimlerin

nedenlerinin araştırılması yoluna gidilmelidir.

Genelde üç ila beş yıllık mali tablo verilerine göre saptanan oran sonuçları

standart bir ölçü durumuna gelir. Yukarıda da değindiğimiz gibi standart oranlar, hem

aynı işletmenin farklı dönemleri arasında hem de aynı sektördeki benzer işletmeler

arasında karşılaştırmalı incelemeler yapılmasına olanak verirler. Doğal olarak,

yapılacak olan bu karşılaştırmalarda geçici olayların ve aşırı fiyat hareketlerinin, oran

sonuçları üzerindeki olumsuz etkilerinin göz önünde tutulması gerekir. Bu nedenle de,

standart oranların belli dönemlerde gözden geçirilmeleri ve düzeltilmeleri zorunludur.

Ayrıca, standart oranların her zaman ideal durumu göstermedikleri ve genel olarak

temsili bir niteliğe sahip oldukları gözden uzak tutulmamalıdır. Çünkü bazı durumlarda,

çok başarılı bir İşletmenin bile standart oranlarında sapmalar görülebilir. Önemli olan

bu sapmaların nedenlerinin araştırılmasıdır.

Oranlar, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda uygulandığı takdirde;

Page 51: Malİ Tablolar Analİzİ

• İşletme yönetimi ve mali yapı analizi açısından, karşılaştırmaya uygun faktörler

arasında, farklı dönemler itibariyle karşılaştırmalar yapma ve ortaya çıkan sonuçların

eğilimlerini belirleme olanağı sağlar.

• Oranlar aynı zamanda birer hesaplama aracıdırlar. Bu nedenle bilinen değerlere

dayanarak bilinmeyenlerin saptanmasına ve ileriye dönük öngörümleme çalışmalarının

yapılmasına yardımcı olurlar.

2.4.4. ORANLARIN GRUPLANDIRILMASI

Oranlar çok değişik biçimlerde gruplandırılmasına karşın biz çalışmamızda işletme

faaliyetlerinin değerlendirilmesindeki kullanış biçimine göre inceleyeceğiz. Bu açıdan

mali analizde kullanılan oranlar dört ana grupta toplanabilir.

1. Likidite durumunun analizinde kullanılan oranlar.

2. Mali yapının analizinde kullanılan oranlar.

3. Çalışma durumunun analizinde kullanılan oranlar.

4. Karlılık durumunun analizinde kullanılan oranlar.

Sözü edilen grupların her birini aşağıda ayrı ayrı ele alarak çıkan sonuçların ne

anlama geldiğini belirtelim.

2.4.4.1. LİKİDİTE DURUMUNUN ANALİZİNDE KULLANILAN

ORANLAR (LİKİDİTE ORANLARI)

Likidite oranları, bir işletmenin,kısa vadeli borç ödeme gücünü ölçmeye, işletme

sermayesinin yeterli olup olmadığını saptamaya yardım eder. Bir başka anlatım

biçimiyle, İşletmenin ödeme gücünün saptanmasında, dönen varlıkları ile kısa vadeli

yabancı kaynaklar arasındaki İlişkiler analiz edilir.

Oranların aşağıdaki şekilde gruplandığı görülür.

Page 52: Malİ Tablolar Analİzİ

a. Veri kaynağına göre gruplandırma:

1. Bilanço oranları

2. Gelir tablosu oranları

3. Fon akım tablosu oranları

b. Yönetim fonksiyonlarına göre gruplandırma:

1. Satış yönetimi için oranlar

2. Tedarik yönetimi için oranlar

3. Üretim yönetimi için oranlar

4. Personel yönetimi için oranlar

5- Finansman yönetimi için oranlar

6- Üst yönetim İçin oranlar

Dönen varlık unsurları ile kısa vadeli yabancı kaynaklar arasındaki oransal ilişkiler

aşağıdaki oranları ortaya çıkarır.

1. Cari oran

2. Likidite oranı .

3. Hazır değerler oranı

4. Stokların net işletme sermayesine oranı

1. CARİ ORAN :

Cari oran, dönen varlıklar ile kısa vadeli yabancı kaynaklar arasındaki ilişkiyi

gösterir. Bunun için, dönen varlıklar toplamının kısa vadeli yabancı kaynaklar

toplamına oranlanması gerekir.

Dönen Varlıklar

Likidite Oranı =

Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar

Page 53: Malİ Tablolar Analİzİ

Bu formülün sonucu, her bir liralık kısa vadeli yabancı kaynak borcuna karşılık

kaç liralık dönen varlığın olduğunu ifade eder. Fiyat yükselmeleri ve dönen varlıkların

değer kaybına uğraması ihtimalleri dikkate alınarak cari oranın 2/1 olması genel kabul

görmüştür.

Cari oranın büyük olması işletmenin ihtiyacından fazla dönen varlığa sahip olduğunu,

oranın küçük olması net İşletme. sermayesinin yetersiz olduğunu gösterir. Cari oranın

1'in altında olması yani 1 liralık kısa vadeli yabancı kaynak borcuna karşılık 1 liradan az

dönen varlığın bulunması, İşletmenin kısa vadeli borç ödeme gücünün zayıflığı ile net

işletme sermayesi noksanına işaret eder. Yalnız cari oranın yeterli olup olmaması,

işletmenin faaliyet konusuna ve diğer aktifler ile kısa vadeli yabancı kaynakların

bileşimine bağlı olacağı da unutulmamalıdır.

LİKİDİTE (ASİT -TEST) ORANI

İşletme satışlarının bir an için tamamen durması veya önemli derecede

yavaşlaması halinde işletmenin kısa vadeli borçlarını Ödeme gücünün ne olacağı

düşüncesi likidite oranının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Asit-test oranı olarak da

adlandırılan likidite oranı, dönen varlıklardan stoklar düşüldükten sonra kalan

tutarının kısa vadeli yabancı kaynaklar toplamına oranlanmasıyla bulunur. Oran şöyle

formüle edilir.

Dönen Varlık Toplamı - Stoklar

Likidite Oranı =

Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar

Değerleme karşılığı olarak stok değer düşüş karşılığı varsa.

formülün payında stokların bu karşılık düşüldükten sonraki net değerinin yer alması

gerekir.

Bilindiği gibi, likidite oranı da kısa vadeli borç ödeme gücünün ölçülmesine yarar. Bu

oran, cari orana göre stokların dahil edilmemesi nedeni ile üstünlük kazanır. Likidite

oranının 1/1 olması genel kabul görmüştür. Bu, 1 liralık kısa vadeli borca karşılık,

(stoklar hariç,) 1 liralık dönen varlığın olduğunu gösterir.

Page 54: Malİ Tablolar Analİzİ

Likidite oranının yorumlanması sırasında stok devir hızının, alacakların tahsil

kabiliyetinin, likit değerlerin bileşiminin, kısa vadeli borçların vadelerinin ve unsurlar

itibariyle kısa vadeli borç ödemelerinde hangi dönen varlığın gerektirdiğinin daima göz

önünde bulundurulması gerekir. Sıralanan bu konuların İyi ve likidite oranın da yüksek

olması durumunda işletme kısa vadeli borç ödeme gücüne sahip demektir; bunun aksi bir

durum kısa vadeli borç ödeme gücünün zayıf olduğunu gösterir. Diğer taraftan likidite

oranı yüksek olan bir İşletmenin 2/1 'in altına düşmemek koşulu ile düşük bir cari oranla

çalışması mümkündür.

3. HAZIR DEĞERLER ORANI

Dönen varlık unsurlarından kasa, bankalar ve geçici yatırımları oluşturan hisse

senetleri ve tahviller bir arada işletmenin hazır değerlerini meydana getirir. Nakit oranı

adı da verilen hazır değerler oranı, bu nedenle hazır değerlerin kısa vadeli yabancı

kaynak toplamına oranlanmasıyla bulunur. Bu oran şöyle gösterilir:

Hazır Değerler Oranı = Hazır Değerler

Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar

Hazır değerler oranı, bir İşletmenin stok satışının bir süre tamamen durması veya

yavaşlaması ile senetli ve senetsiz alacaklarının tahsillerinin bir süre durması veya

zayıflaması durumunda o işletmenin kısa vadeli borç ödeme gücünün ne olacağını

ölçmeye yarar. Oran olarak sonucun 1/1 çıkması istenir.Bu da, 1 liralık kısa vadeli borca

karşılık, 1 liralık hazır değerin mevcut olduğu anlamına gelir.

Hazır değerler oranının 1/1 olması kısa vadeli borçların tamamının işletmenin nakit ve

nakit benzeri değerleriyle rahatlıkla karşılanabileceği şeklinde yorumlanır. Ancak daha

düşük bir oranın hemen olumsuz yönde yorumlanmaması da gerekir. Çünkü satışların ve

alacakların tahsil kabiliyetinin iyi olduğu durumlar ile yüksek bir likidite ve cari orana

sahip olunduğunda düşük bir hazır değerler oranıyla çalışmanın hiçbir sakıncası yoktur.

Tabii ki, bu oranın aşın derecede de düşük olmaması gerekir. Yoksa, işletme nakit sıkıntısı

içinde bulunuyor demektir; bunun da çeşitli sakıncaları olur.

4. STOKLARIN NET İŞLETME SERMAYESİNE ORANI

Page 55: Malİ Tablolar Analİzİ

Bir işletmenin dönen varlıklar toplamından kısa vadeli yabancı kaynaklar toplamı

çıkarıldığında ortaya çıkan dönen varlıklar fazlasına net işletme sermayesi denir. Bu

nedenle bu oran ancak net işletme sermayesinin mevcut olması halinde hesaplanır. Bu

oran, stokların net işletme sermayesine oranlanmasıyla bulunur. Bu oran şöyle gösterilir.

Stoklar

Stokların Net Çalışma Sermayesine Oranı =

Net işletme Sermayesi

Formülde varsa stokların stok değer düşüş karşılığı düşüldükten sonra net değeri île yer

almaşı gerekir.

Bu oran, net işletme sermayesinin ne kadarının stoklara bağlandığını gösterir. Bu

aynı zamanda stokların ne kadarını cari olmayan fonlarla karşılandığını ortaya koyar.

Net İşletme sermayesi dönen varlıkların kısa vadeli borçları aşan kısmı olmakla bir

işletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme gücünün bir göstergesi durumundadır. Oranın

yüksek çıkması net işletme sermayesinin büyük kısmının stoklara bağlı olduğunu, düşük

çıkması net işletme sermayesi içinde başka dönen varlık kalemlerinin ağırlıkta olduğunu

ifade eder. Net işletme sermayesinin aşırı derecede stoklara bağlanmış olması,

işletmenin peşin alışlar yapmasını ve işçilik ücretlerini ödemesini güçleştireceği gibi,

satışların yavaşlaması durumunda dönen varlıkların likit yapısını zayıflatacağı ve bu

nedenle likidite oranı ile hazır değerler oranını da düşüreceği açıktır. Diğer taraftan bu

oranın çok düşük çıkması da sakıncalı olabilir, çünkü stok tedarikin güç olduğu

durumlarda üretimin yavaşlaması satış hacmini düşürerek karı azaltır ve dolayısıyla bu

yolla dönen varlıklara daha az değerin girmesi sonucu dönen varlıkların kısa vadeli

borçlar karşısında her geçen gün zayıflamasına yol açabilir. Ancak, yine.de oranın

yüksek veya düşük çıkmasını hemen iyiye veya kötüye yorumlamamak gerekir, örneğin

stok devir hızı yüksek ve alacakların tahsil kabiliyeti kuvvetli olan veya karlı çalışıp

otofinansman yoluyla karları işletmede alıkoyan bir işletmede oranın yüksek çıkmasının

hiçbir sakıncası yoktur.

Page 56: Malİ Tablolar Analİzİ

2.4.4.2. MALI YAPININ ANALİZİNDE KULLANILAN ORANLAR

(MALİ ORANLAR)

işletmenin kaynak yapısının ve uzun vadeli borç ödeme gücünün ölçülmesinde

kullanılan oranlar bu grupta toplanmaktadır.

Mali oranlar bir işletmenin finansmanında yabancı kaynaklardan yararlanma

derecesini ölçmeye yarar. Bir başka anlatım biçimiyle, mali oranlar ile işletme

borçlarının mali yapı içindeki yerleri ve bu yapının sonuçları araştırılır.

Burada yabancı kaynakların özkaynaklar karşısındaki durumu ile duran

varlıkların finansmanında kullanılışları ve faizlerinin net karla karşılanışları bakımından

ele alınır. Bu nedenle mali oranlar dört grupta incelenir. Bunlar:

1. Borçların özkaynaklara oranı

2. Kısa vadeli yabancı kaynakların özkaynaklara oranı

3. Maddi duran varlıkların özkaynaklara oranı

4. Finansman giderlerini karşılama oranı

1. BORÇLARIN ÖZ KAYNAKLARA ORANI

Bilindiği gibi, kaynaklar öz ve yabancı kaynaklar olmak üzere ikiye ayrılmakta

ve pasif bunların toplamından oluşmaktadır. Yabancı kaynakların öz kaynaklar

karşısındaki durumunu öğrenmek istediğimizde kısa vadeli yabancı kaynaklar ile uzun

vadeli yabancı kaynaklar toplamını öz kaynaklara bölmek gerekir.

K.Vad.Yab.Kay. + Uz.Vad.Yab.Kay.

Borçların öz Kaynaklara Oranı = —————————————————

öz Kaynaklar

Borçların öz kaynaklara oranı, işletmenin öz kaynakların yüzde kaçı kadar

yabancı kaynaktan yararlandığını ve öz kaynaklar yabancı kaynak için bir güven payı

oluşturup oluşturmadığını gösterir. Oranın sonucu % 100 veya bunun altında veya

üstünde çıkabilir. Çıkacak sonuç, yabancı kaynakların özkaynakların yüzde kaçı

Page 57: Malİ Tablolar Analİzİ

oranında olduğunu yani 100 liralık öz kaynaklara karşılık kaç liralık toplam kısa ve

uzun vadeli borç bulunduğunu ifade eder.

Bu oranın, alacaklılar yönünden % 100 veya bunun altında çıkması istenir. Çünkü

oran bu düzeyde olduğu sürece özkaynak alacaklılar için bir güvence oluşturur. Bu

İşletmenin tasviyesi halinde öz kaynakların toplam borçları karşılayacak büyüklükte

olduğunu gösterir. Hatta %100'ün altındaki bir oran, işletmeye yeni kredi vereceklerin

de güven payını ifade eder.

Borçların öz kaynaklara oranı %100'ün üzerinde olduğunda, alacaklıların şirket

aktifi üzerinde sahip veya sahiplerden daha fazla hak sahibi olduğu söz konusudur. Bu

durumda, borçlanmanın neden olduğu faiz giderleri ortaklar için devamlı ve sabit bir

yük olmaya başlayabilir. Yönetici ve ortaklar açısından önemli olan yabancı

kaynaklardan yararlanmanın işletme karı arttırıcı olmasıdır. Bu bakımdan oranı, ödünç

alınan fonların kazanç oranının faiz oranından büyük olacağı ve dolayısıyla işletme

karının artırıcı noktada tutmaya çalışmak gerekir. Oranın % 100'ün üzerinde olması,

alacaklıların güven sınırı içersinde olmadıklarını gösterdiği gibi, işletmeye yeni kredi

vereceklerin de güven sınırı içersinde olmadıklarını gösterir. Ayrıca işletmeye yeni

kredi vereceklerin de güvence olarak ipotek istemelerine ve borçlanmanın daha pahalı

olmasına neden olur.

2. KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLARIN ÖZ KAYNAKLARA ORANI

Borçların toplam olarak öz sermaye karşısındaki durumunun, incelenmesi yanında

öz kaynaklar İle karşılıklı olarak incelenmesi de gerekir. Çünkü kısa ve uzun vadeli

işletmenin mali yapısı üzerinde farklı etkileri söz konusu olabilmektedir. Oran, kısa

vadeli yabancı kaynakların öz kaynaklar toplamına bölünmesi ile bulunur.

Kısa Vad.Yab.Kay. Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar

öz Kaynaklara Oranı = —————————————————

öz Kaynaklar

Oran, işletmenin öz kaynakların yüzde kaçı kadar kısa vadeli yabancı kaynak olduğunu

ifade eder. Bu oranın özellikle sanayi işletmeleri için genel kabul görmüş yüzdesi %

35'tir. Bu oran, bir anlamda, 100 liralık öz sermayeye karşılık kaç liralık kısa vadeli

borç bulunduğunu gösterir.

Page 58: Malİ Tablolar Analİzİ

Bu oran, uzun vadeli borcu olmayan veya uzun vadeli borç

bulamayan işletmelerin kısa vadeli yabancı kaynak yararlanma durumu ölçmek

istendiğinde kullanılabilir. Eğer bir işletmenin öz kaynakları ancak maddi duran varlık

yatırımını finanse edecek büyüklükte ise, bu takdirde dönen varlık toplamı yaklaşık kısa

vadeli borçlar kadar olacaktır. Bu durumda kısa vadeli borçlar ödenebilecek bile olsa,

işletmenin net işletme sermayesinin olmadığı görülecektir, : özkaynaklar duran

varlıkların sadece bir kısmının finansmanına yetişebiliyor ve geriye kalan kısmın

finansmanında kısa vadeli yabancı kaynaklardan sağlanan fonlar kullanılıyorsa, o

zaman da işletmenin hem kısa vadeli borç ödeme gücü zayıf olacak hem de net işletme

sermaye noksanından söz etmek gerekecektir. Fakat özkaynak dönen varlıkları da

destekleyecek büyüklükte ise bu takdirde dönen varlıkların kısa vadeli yabancı

kaynakları aştığı görülür. Bu son durumda, işletmenin kısa vadeli borç ödeme gücünün

daha iyi olduğunu ölçmede de kullanılabilir. Kısa vadeli yabancı kaynakların öz

kaynaklara oranı daha küçük olan işletme kısa vadede ödeyeceği borçlarının diğer

İşletmeye göre daha az olması nedeniyle borç ödeme gücü bakımından da, finansal yapı

bakımından da daha iyi durumda demektir.

Kısa vadeli kredi maliyetinin yüksek olduğu ve öz kaynak karlılığının bundan

olumsuz yönde etkileneceği de asla unutulmamalıdır.

3. MADDİ DURAN VARLIKLARIN ÖZKAYNAKLARA ORANI

özkaynaklar ile maddi duran varlıklar arasında bir İlişki kurularak yabancı

kaynaktan yararlanma derecesi ölçülebilir. Çünkü özkaynakların maddi duran

varlıkların finansmanına yetmemesi durumunda yabancı kaynağa başvurmak şart olur.

Bu bakımdan, maddi duran varlıkların özkaynaklara oranı, birikmiş amortismanların

maddi duran varlık maliyetlerinden düşüldüğünü ifade eden net maddi duran varlıkların

öz kaynaklara bölünmesiyle bulunur:

Maddi_duran_Kaynaklar

Kısa Vd.Yb.Ky. Özkaynaklara oranı =

Özkaynaklar

Page 59: Malİ Tablolar Analİzİ

Maddi duran varlıkların özkaynaklara oranı yüzde şeklinde ifade edilir. Bu

durum maddi duran varlıkların özkaynakların yüzde kaçı oranında olduğunu gösterir.

Oran, özkaynakların maddi duran varlık finansmanına yetip -yetmediğini ve dolayısıyla

maddi duran varlık finansmanında yararlanılıp yararlanılmadığını anlamaya yarar. Bu

bakımdan, oranın %100'ün altında olması, özkaynakların maddi duran varlıkların

finansmanına yetiştiği gibi, diğer aktiflerin finansmanında da kullanıldığını ifade eder.

Oranın % 100'ün üzerinde olması, duran varlıkların finansmanına yetişmediği, bunun

İçin yabancı kaynak kullanılmak zorunda kalındığını gösterir. O halde diyebiliriz ki;

maddi duran varlıkların finansmanında öncelikle özkaynak, sonra da uzun vadeli borç

kullanılması uygundur.

4. FİNANSMAN GİDERLERİNİ KARŞILAMA ORANI

Bilindiği gibi, finansman gideri kısa ve uzun vadeli borçlar için tahakkuk

ettirilen faizlerden gelir. Bu giderler ile dönem karı arasında bir ilişki kurularak

aşağıdaki şekilde finansman giderlerini karşılama oranı hesaplanır.

Dönem Karı +Finansman Giderleri

FinansmanGiderleri Karşılama Oranı

—————————————————

Finansman Giderleri

Formülün sonucunda işletmenin finansman giderlerinin kaç katı dönem karı elde

ettiği bulunmuş olur. Bu vergilendirilmemiş karın içinde finansman giderleri de yer

almaktadır. Dolayısıyla finansman giderlerinin kaç defa kazanıldığı bulunur.

Bu oran, bir işletmenin finansman giderlerini karlarıyla ne derecede

Karşılayabildiğini gösterir.Finansman giderlerinin katı olarak oran ne kadar büyük

çıkarsa, bu işletmenin alacaklarının faiz garantisinin ve işletmenin finansal gücünün o

ölçüde iyi olduğunu gösterir.Aksi durum işletme açısından aktiflerini yitirme pahasına

faiz ödemektir. Ama buna ne kadar süre ile devam edebilir, faizlerin ödenmemesi yeni

kredilerin temininde de büyük güçlükler çıkarır.Böyle bir durum ise, İşletmenin

geleceği bakımından hiç de arzulanan bir durum değildir. .

Page 60: Malİ Tablolar Analİzİ

2.4.4.3. ÇALIŞMA DURUMUNUN ANALİZİNDE KULLANILAN ORANLAR

(FAALİYET ORANLARI)

İşletmenin çalışma durumunun analizinde, işletme faaliyetlerinde kullanılan

varlıkların etkili bir biçimde kullanılıp kullanılmadığı ölçülmektedir. Bir başka anlatım

biçimiyle, işletme aktiflerinin faaliyetlerde ne derece etkili kullanıldığını faaliyet

oranları da denilen verimlilik oranlarıyla ölçülür.

Bu grupta yer alan oranları şöyle sıralayabiliriz:

1. Ortalama tahsilat süresi oranı

2. Alacakların devir hızı oranı

3. Stok devir hızı oranı

4. Maddi duran varlıkların devir hızı oranı

5. Dönen varlıkların devir hızı oranı

6. Nakit devir hızı oranı

7. Aktif devir hızı oranı

Bu oranlar bir İşletmenin kendi içinde analizine olanak verdiği gibi, aynı sektördeki

diğer işletmelerle karşılaştırmalar yapılmasına da fırsat verir.

1. ORTALAMA TAHSİLAT SÜRESİ ORANI

Ortalama tahsilat süresi oranı ticari alacaklar ile satışlar arasındaki İlişkiden doğar. Bu

amaçla ticari alacaklar toplamı dönemin günlük satışlarına bölünür:

Ticari Alacaklar

Ortalama Tahsilat Süresi Oranı = ————————————

Günlük Satışlar

Formüldeki günlük satışlar da şu şekilde hesaplanır:

Page 61: Malİ Tablolar Analİzİ

Kredili Satışlar

Günlük Satışlar =

360

Ortalama tahsilat süresi oranı aşağıdaki formül yardımıyla da bulunabilir.

Ticari Alacaklar

Ortalama Tahsilat Süresi Oranı = x360

Kredili Satışlar

Eğer kredili satışlar rakamı ayrıca elde edilemiyorsa bunun yerine gelir

tablosundan net satışlar rakamı konulabilir.

Ortalama tahsilat süresi oranının sonucu "gün” olarak bulunur. Bu da, bir İşletmenin

kredili satışlarda müşteriye tanıdığı vadeyi ifade eder. Üretim işletmeleri için bu

sürenin 30 gün olması uygun görülür.

Ortalama tahsilat süresi oranı, ticari alacakların satıştan kaç gün sonra tahsil

edileceğini gösterir. Oranın küçük olması, işletme fonlarının kısa süre için satışlara

bağlandığı açısından iyidir. Burada satışları artırmak amacıyla müşteriye kredi

kullandırtmak gerekli ise de, müşteriye tanınan kredi süresinin hiçbir zaman işletmece

satıcılardan sağlanan vadeyi aşmaması gerekir. Bu likit durum iyi değilse, işletmeyi

faizle para bulmak zorunda bırakabilir. Diğer taraftan, enflasyonist dönemlerde paranın

hızla satın alma gücünü kaybetmesi müşterilere tanınan vadenin daha da küçük olmasını

gerektirir.

2. ACAKLARIN DEVİR HIZI ORANI

Ticari alacaklar ile net satışlar arasında kurulacak bir ikili,

alacaklar devir hızı oranını verir. Bunun içinde bir dönemin net

satışlarının o dönemin ortalama alacaklarına bölünmesi gerekir.

net satışlar

Page 62: Malİ Tablolar Analİzİ

Alacakların Devir Hızı Oranı =

Ortalama alacaklar

Formüldeki ortalama alacaklar şu şekilde hesaplanır:

Ortalama Alacaklar = Dönembaşı Tic. Alacak + Dönemsonu Tic. Alacak

2

Ortalama alacakların hesabında ticari alacakların şüpheli alacaklar karşılığının

düşülmeden önceki brüt değerleriyle alınmağı, sonucu gerçeğe daha çok

yaklaştıracaktır.

Alacakların devir hızı oranının sonucu "defa' olarak çıkar. Bu da, ticari alacakların bir

hesap döneminde kaç defa tahsil edildiğini ifade eder.

Alacaklar ne kadar sık tahsil edilirse o kadar iyidir. Çünkü bu, ticari alacakların

vadelerinde kolaylıkla tahsil edilebildiği fonların tekrar tekrar satışa konu olup, iş

hacminin ve dolayısıyla karlılığın artacağı anlamına gelir. Sonuç itibariyle bu da, dönen

varlıkların bileşimi ve likit yapı bakımından güçlenmesine yarar. Yüksek bir devir

hızında ortalama tahsilat dönemi kısa ve alacakların tahsil kabiliyeti iyi olur. Diğer

taraftan yüksek bir devir hızında daha düşük bir cari oran ve likidite oranı ile çalışmak

olanaklıdır. Alacakların devir hızı düştüğünde, alacakların daha uzun sürede tahsil

edilebildiği, şüpheli alacak zararlarının büyüyebileceği, kredi ve tahsil giderlerinin

artacağı ve daha yüksek bir cari orana ihtiyaç olacağı düşünülür.

3. STOK DEVİR HIZI ORANI

Bir dönemin stokları ile net satışları arasında kurulacak ilişki stok devir hızını

bulmaya yarar. Bunun için de, net satışların ortalama stoklara bölünmesi gerekir

Net Satışlar

Stok Devir Hızı Oranı =

Ortalama Stoklar

Page 63: Malİ Tablolar Analİzİ

Formüldeki ortalama stoklar şu şekilde bulunur :

Dönembaşı Stokları + Oönemsonu Stokları

Ortalama Stoklar =

2

Stok devir hızı oranı, stokların bir yılda kaç defa satışa konu olduğunu gösterir.

Ticari işletmeler bakımından stoklar sadece ticari malları İfade ederken, üretim

işletmelerinde mamuller, yarı mamuller, ilk madde ve malzemeler stok kalemini

oluşturur. Bu bakımdan formülde ticari işletmeler için ortalama “ticari malların" üretim

işletmelerinde ortalama "mamullerin” ele alınması gerekir.

Stok devir hızı oranının yüksek çıkması işletmenin ticari mallarının stokta fazla

beklemeden hemen satıldığını ve bu nedenle de malların sürümünün iyi olduğunu;

düşük bir devir hızı ise, stoklama süresinin uzun ve sürümün yavaş olduğunu gösterir.

Yüksek devir hızı işletmenin fiyat, moda ve talep değişmelerinden fazla etkilenmediği,

likiditesinin (kısa vadeli borç ödeme gücünün) yüksek ve aktiflerin etkili kullanılmakta

olduğu anlamına gelir. Devir hızı arttıkça kazanma gücü de artar ve nakit ihtiyacı

azalabilir. Ancak stok eksikliklerinin stok devir hızının yüksek çıkmasına neden

olabileceği de hiç unutulmamalıdır. Devir hızındaki düşüklük stoklama ve fiyat, moda,

talep değişmelerinden doğan zararı artırırken, işletmenin kazanç ve finansal gücünü

azaltır.

4. MADDİ DURAN VARLIKLARIN DEVİR HIZI ORANI

Page 64: Malİ Tablolar Analİzİ

Maddi duran varlıklarla satışlar arasında kurulacak ilişki maddi duran varlıkların

devir hızını bulmaya yarar. Bu amaçla net satışlar, maddi duran varlıkların maliyetinden

birikmiş amortismanlar düşüldükten sonra net değerine bölünür.

Net Satışlar

Maddi Duran Varlık Devir Hızı Oranı = ——————————

Maddi Duran Varlık(Net)

Bu oran net satışların net maddi duran varlıkların kaç katı olduğunu gösterir. Bir başka

anlatım biçimiyle, maddi duran varlıkların kendilerinin kaç katı satış yarattığı bu

formülle bulunur. Sonucun 1’in altında olması, net satışlar tutarının maddi duran

varlıkların net değerinden küçük olduğunu, yani maddi duran

varlıkların kendisi kadar bile satışa katkıda bulunamadığını ifade eder.

Maddi duran varlıkların devir hızı oranı maddi duran varlıkların ne derece verimli

(etkili) kullanıldığını ölçmeye yarar. Bu oranın yüksek olması, maddi duran varlıkların

kapasiteleri üzerinde kullanılabildiğini; düşük devir hızı ise maddi duran varlıkların

kapasitelerinin altında kullanıldığını gösterir. Böylece işletmenin maddi duran

varlıkların aşırı yatırım yapıp yapmadığı, işletmede atıl kapasite olup olmadığı da

ortaya çıkarılabilir.

5. DÖNEN VARLIKLARIN DEVİR HIZI ORANI

Dönen varlıkların devir hızı oranı, net satışların dönen varlıklara bölünmesiyle

bulunur:

Net Satışlar

Duran Varlıkların Devir Hızı Oranı =

Ortalama Dönen Varlıklar

Page 65: Malİ Tablolar Analİzİ

Dönen varlıkların devir hızı oranı, dönen varlıkların kaç katı net satış hasılatı

sağlandığım gösterir. Dönen varlıkların devir hızı oranının , büyüklüğü dönen

varlıkların verimli bir şekilde kullanıldığına işaret eder. Yüksek bir devir hızı dönen

varlıkların bileşimini ve toplamını lehte etkileyebilir. Bunun için işletmenin faaliyet

yılını karla kapatmış olması gerekir. Düşük bir devir hızı, dönen varlıkların ya

gereğinden fazla olduğunu, ya da kendisinden yeterince yararlanılmadığını gösterir.

6. NAKİT DEVİR HIZI ORANI

işletmenin net satışların hazır değerler toplamına oranlanması, bize nakit devir

hızı oranını verecektir.

Net Satışlar

Nakit Devir Hızı Oranı =

Hazır Değerler

Bu oran, bir hesap dönemi süresinde hazır değerlerin kaç katı net satış

yapıldığını gösterir. Oranın sonucu, hazır değerlerin aşırı miktarda bulundurulmasından

dolayı düşük, normal miktarda hazır değere karşılık net satışların büyüklüğünden dolayı

da yüksek çıkabilir.

Nakit devir hızı oranı, işletmedeki nakit ve nakit benzeri değerlerin ne derecede

verimli kullanıldıklarını ölçmeye yarar. Bu bakımdan; düşük bir devir hızı, eğer satışlar

tutarı az değilse, elde gereğinden fazla para tutulduğunu ve bunların da gelir getirici bir

şekilde kullanılamadığını gösterirken; yüksek bir devir hızı, hazır değerlerin işletmede

normal düzeyde olduğunu ve bunların verimli olarak kullanıldığını gösterir. Bu şekilde

bir işletme için faaliyetlerin gerektirdiği elde bulundurulacak hazır değerler miktarını

belirleme olanağı da bulunmuş olur.

7. AKTİF DEVİR HIZI ORANI

Page 66: Malİ Tablolar Analİzİ

Bir işletmenin net satışlarının aktif toplamına oranlanması aktif devir hızı

oranım verir. Şöyle ki;

Net Satışlar

Aktif Devir Hızı Oranı =

AktifToplamı

Formül sunucunun 2 ile 4 arasında çıkması özellikle üretim işletmeleri için genel

kabul görür. Ticaret işletmeleri bakımından sonucun bunların üzerinde çıkması beklenir.

Bundan da anlaşılacağı gibi, aktif devir hızı oranı, aktifin kendisinin kaç katı satışa

neden olduğu veya, diğer bir deyişle, net satışların aktifi kaç defa yenileyebildiği

anlamına gelir.

Yüksek bir aktif devir hızı oranı, aktifin tam kapasite ile verimli bir şekilde

kullanıldığına işaret eder. Düşük bir oran, aktifin tam kapasite ile kullanılmadığını ve

aktifin verimliliğinin düşük olduğunu gösterir. Bu son durumda gereğinden fazla aktif

bulundurulup bulundurulmadığı ile aktifte grup dağılımının hatalı olup olmadığına da

bakmak gerekir.

2.4.4.4. KARLILIK DURUMUNUM ANALİZİNDE KULLANILAN ORANLAR

(KARLILIK ORANLARI)

işletmenin emrine verilmiş öz ve yabancı kaynakların verimliliğini ölçmede

kullanılan oranlar bu grupta toplanır. Bir başka anlatım biçimiyle karlılık oranları, bir

işletmenin faaliyetleri sonucunda ölçülü ve yeterli kar sağlayıp sağlamadığını ölçmeye

yarar. Bu konu işletme sahipleri ve yöneticiler açısından çok önemli olmaktadır. Çünkü

kar, yönetimin başarısı olurken, ortakların kısa vadedeki gelirinin ve uzun vadede de

yatırımlarının değer kazanmasının bir kaynağı olmaktadır. Kar ile kaynaklar ve kar ile

satışlar arasında ilişki kurularak bir işletmenin karlılığı ölçülür. Bu bakımdan karlılık

oranlarını şu üç ana grupta toplayabiliriz:

* Kaynakların Karlılık Oranlan

Page 67: Malİ Tablolar Analİzİ

* Satışların Karlılık Oranları

* Kar Payı Oranları

A) KAYNAKLARIN KARLILIK ORANLARI

Kar ile kaynaklar arasında ilişki kurularak öz kaynakların ve uzun vadeli yabancı

kaynakların verimli kullanılıp kullanılmadığı belirlenmeye çalışılır. Bilindiği gibi

kaynaklar aktifte yapılan yatırımların finansmanında kullanılmaktadır. Bu

bakımdan yatırımlardan sağlanan kar, kaynakların karlılığı olmaktadır. Bu açıdan bu

oranlara yatırımlara göre karlılık oranları veya varlıkların karlılık oranları da denilir.

Bu grupta yer alan oranları şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Sermayenin amortisman oranı

2. öz kaynakların amortisman oranı

1. SERMAYENİN AMORTİSMANI ORANI

Bir işletmenin öz ve yabancı kaynaklar toplamı ile karı arasında kurulacak ilişki

sermayenin amortisman oranını verir. Oranın hesaplanması:

Sermayenin Dönem Kan + Uzun Vadeli Borç. Gideri

Amortismanı Oranı = ~

———————————————————————

Özkaynaklar + Uzun Vadeli Yab. Kaynak,-+kvd.yb.ky

Yüzde şeklinde bulunacak olan sermayenin amortisman oranı, bir İşletmenin

kaynaklar toplamının yüzde kaçı oranında kar elde ettiğini gösterir.

Bu oran, bir işletmenin öz kaynaklarını ne ölçüde karlı kullanabildiğini gösterir.

Bunun için bu oranın diğer bir adı da ekonomik rantabilite olmaktadır. Oran ne kadar

büyük çıkarsa kaynakların karlılığı o kadar iyi demektir. Oranın büyüklüğü, ucuz kredi

kullanılmasında veya öz kaynaklara daha fazla yer verilmesiyle finansman

giderlerinden sağlanacak tasarrufa da bağlı olacaktır.

Page 68: Malİ Tablolar Analİzİ

2. ÖZKAYNAKLARIN AMORTİSMANI ORANI

özkaynaklann amortismanı oranı, dönem net karın özkaynaklara

oranlanmasıyla bulunur;

Dönem Net Karı

Özkaynaklann Amortisman Oranı =

öz Kaynaklar

Özkaynakların amortismanı oranı, dönem net karın özkaynakların yüzde

kaçı oranında gerçekleştiğini gösterir. Üretim işletmelerinde bu oranın % 13 İle % 15

arasında olması genel kabul görmektedir.

Özkaynakların amortismanı oranı, her şeyden önce, işletmenin ve dolayısıyla

yönetimin başarısının bir göstergesi olmaktadır. Diğer taraftan faizler ve vergiler

karşılandıktan sonra işletme sahip ve sahiplerine kardan ne kaldığı yine bu oran ile

ölçülmüş olur. Yıllar itibariyle İşletme karlarındaki değişmeler bu oran kullanılarak

izlenebilir. Bu şekilde sermayedarın kazanç gücünün artma veya azalma eğilimini

görmek olanaklıdır. Çünkü işletmenin ortaklarına kar dağıtması ve bu arada

otofinansman yoluyla karın bir kısmını İşletmede bırakması ancak oranın yüksek

çıkması durumlarında devamlılık ve artış gösterecektir. Oranın düşük çıkması ve diğer

yıllarda da artmaması yönetimin yetersizliği ve dolayısıyla işletmenin başarısızlığı

yönünde yorumlanır.

Page 69: Malİ Tablolar Analİzİ

B) SATIŞLARIN KARLILIK ORANLARI

Bilindiği gibi, bir işletmenin gelir tablosu, faaliyet sonuçlarını tutar olarak verir. Bu

faaliyet sonuçları brüt satış karı faaliyet karı, olağan kar, dönem karı ve dönem net karı

olarak ortaya çıkar. Bir dönemin satışlarının bütün bu karları sağlayacak büyüklükte

olması arzulanan bir durumdur. Bu açıdan bu karlar ile satışlar arasında ilişkiler

kurularak satışların karlılık oranları bulunur. Adını bu ilişkiden alan ve gelir tablosu

yüzdeleri olarak da adlandırılan satışların karlılık yüzdeleri şunlardır:

1. Brüt kar oranı

2. Faaliyet kar oranı

3. Net kar oranı

1. BRÜT KAR ORANI

Bu oran, brüt satış karının net satışlara oranlanmasıyla bulunur.

Brüt Satış Karı

Brüt Kar Oranı =

Net Satışlar

Brüt kar oranı, yüzde şeklinde hesaplanır ve ana faaliyet konusunda net satışların yüzde

kaçı oranında brüt kar elde edildiğini gösterir. Bir başka anlatım biçimiyle, bu oran

satılan malların maliyeti düşüldükten sonra kalan brüt faaliyet kan yüzdesini gösterir.

Brüt kar oranının yüksek bir yüzde şeklinde çıkması daima iyidir. Böyle bir sonuç, brüt

satış karının faaliyet giderlerini karşıladıktan sonra İşletmeyi yeterli bir faaliyet karına

ulaştıracağı şeklinde yorumlanır.

2. FAALİYET KARI ORANI

Bu oran, faaliyet karının net satışlara oranlanmasıyla bulunur.

Faaliyet Kan

Faaliyet Karı Oranı =

Page 70: Malİ Tablolar Analİzİ

Net Satışlar

Faaliyet kar oranı, yüzde şeklinde hesaplanır ve faaliyet karının net satışların

yüzde kaçı oranında gerçekleştiğini anlatır. Bir başka anlatım biçimiyle, oran brüt satış

karından faaliyet giderleri düşüldükten sonra kalan net faaliyet kan yüzdesini gösterir.

Yüksek bir faaliyet karı oranı işletmenin ana faaliyet konusunda başarılı olduğunu

ifade eder. Ancak oranın, faaliyet dışı gider ve zararlar ile vergiyi karşıladıktan sonra

yeterli bir ölçüde dönem net karı bırakacak büyüklükte olması çok önemlidir.

3. NET KAR ORANI

Dönem net karının net satışlara bölünmesi net kar marjı oranını verir.

Dönem Net Karı

Dönem Net Kar Oranı =

Net Satışlar

Dönem net karı oranı, faaliyet karı elde etmiştir işletmede net satışların yüzde

kaçlık bir dönem net karı İçerdiğini gösterir. Fakat dönem net karının tamamının veya

büyük bir kısminin faaliyet dışı gelir ve karlardan oluşması halinde bunu söylemek pek

mümkün değildir.

Bu oran, faiz ve vergiler de dahil olmak üzere bütün giderler karşılandıktan

sonraki net satışların karlılık yüzdesini verir. Dönem net karının bir işletmenin dönem

faaliyetini karlı kapattığının bir işareti olarak orana gerekli önemi kazandırdığı

söylenebilir. Yalnız, daha önce de belirtildiği gibi, önemli olan dönem net karının

faaliyet karından büyük pay almasıdır. Ancak bu durumdaki bir karın devamlılığından

söz edilebilir. Böyle bir kardan ortakların payına düşecek kısım ile işletmede

alıkonulacak kısmın bir anlamı olabilir. Dönem net kar oranı ne kadar yüksek çıkarsa o

kadar iyidir. Fakat kesin bir şey söyleyebilmek için aynı sektörün diğer İsletme

sonuçlarıyla karşılaştırmalar yapmak gerekir.

Page 71: Malİ Tablolar Analİzİ

C ) KAR PAYI ORANLARI

İşletme ortaklarına yeterli bir gelir sağlanıp sağlanmadığının saptanmasında (özellikle

anonim ortaklarda) Dönem Net Karı/özKaynak oranı yanı sıra, İşletmenin hisse

senetlerinin mali değerinin analizi ve hisse başına düşen kar paylarının bilinmesi

önemlidir. Bu oran ayrıca işletmeye yatırım yapmayı düşünenler için de önemli bir bilgi

kaynağıdır.

Bu grupta yer alan oranları şu şekilde sıralayabiliriz.

1. Hisse Başına Kar Payı

2. Fiyat Kazanç Oranı

3. Hisse Senedinin Plasman Oranı

4. Hisse Senedinin Mali Değer Oranı

1. HİSSE BAŞINA KAR PAYI

Bu oran, işletmenin her bir hisse senedi başına düşen kar payını gösterir. Buna

göre, oranları şöyle gösterebiliriz:

Dağıtılacak Kar

Hisse Başına Kar Payı = —————————

Hisse Senedi Sayışı

Bu oranlar, adi ve imtiyazlı hisse senetleri için de düzenlenebilir. Anonim

şirketlerde sermaye, imtiyazlı ve adi hisse senetlerinden meydana gelebilir. Bu

durumda, önce imtiyazlı hisse senetlerine kar payları verilir, kalanlar adi hisse senedi

sahiplerine ödenir.

Page 72: Malİ Tablolar Analİzİ

İmtiyazlı Hisse Senedi Dağıtılacak Kar

Başına Kar Payı =

——————————

imtiyazlı Hisse Senedi Sayışı

Adi Hisse Senedi Dağıtılacak Kar - imtiyazlı Hisse Sen.öd.Kar

Basma Kar Payı = ———————————————

Adı Hisse Senedi Sayısı

2. FİYAT - KAZANÇ ORANI

Bu oran, hisse senedi başına düşen kar payı ile hisse senedinin borsa fiyatı

arasındaki ilişkiyi ortaya koyar.

Hisse Senedi Basma Kar Payı

Fiyat - Kazanç Oranı =

—————————————————————

Hisse Senedinin Borsa Fiyatı

Hisse senedi rantabilitesi oranı olarak da tanımlanan bu oran, gerek işletmeye

yatırımda bulunan gerekse yatırımda bulunmayı düşünen potansiyel ortaklar açısından

önemlidir.

3. HİSSE SENEDİNİN PLASMAN ORANI

Bu oran, dağıtılacak kar tutarının ödenmiş sermayeye bölünmesi ite bulunur.

Dağıtılacak Kar

Plasman Oranı =

ödenmiş Sermaye

Söz konuşu oran, hisse senedinin nominal değerine göre plasman oranının ne olduğunu

gösterir. Hisse senetlerinin plasman değerinin bilinmesi, hisse senetlerinin maliyet

Page 73: Malİ Tablolar Analİzİ

bedeli veya borsa değeri ile karşılaştırma yapılmasına olanak vermesi açısından ortaklar

yönünden önemlidir.

4. HİSSE SENEDİNİM MALİ DEĞER ORANI

Bu oran, hisse senedi başına düşen kar payının cari faiz oranına bölünmesi ile bulunur.

Hisse Senedi Basma Kar Payı

Malı Değer Oranı =

————————————————

Cari Faiz Oranı

Bu oran hisse senetlerinin mali değerini göstermesi açısından önemlidir.

Buraya kadar yapılan açıklamalarımızı, X Anonim Şirketinin aşağıda verilen bilanço ve

gelir tablosunda yer alan verilere göre örneklendirelim.

Page 74: Malİ Tablolar Analİzİ

X ANONİM ŞİRKETİNİN 01.01.1997-31.11.1997

DÖNEMİ GELİR TABLOSU (000 İLAVESİYLE)

Brüt Satışlar 187.827.426.-

Satış indirimleri (4,410.348).-

Net Satışlar 183.417.078

Satışların Maliyeti (123.218.933).-

BRÜT SATIŞ KARI 60.198.145.-

Faaliyet Giderleri (15.929.524).-

FAALİYET KARI 44.268.621.-

Diğer Faaliyetlerden Olağan Gelir ve Karlar 773.198.-

Diğer Faaliyetlerden Olağan Gider ve Zararlar 1.796.641.-

Finansman Giderleri (23.537.331).-

OLAĞANKAR 19.707.847.-

Olağandışı Gelir ve Karlar 105.358.-

Olağandışı Gider ve Zararlar ____;____

DÖNEM KARI 19.813.205.-

Dönem Kan Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülük .

Karşılıkları 8.554.750).-

DÖNEMNETKARI 11.258.455.-

EK BİLGİLER:

1. Şirketin sermayesi nominal değeri 2500 TL. olan 6.600 adet hisse senedinden

oluşmakta olup, 600 adedi imtiyazlı 600 adedi ise adi hisse senedidir.

2. Hisse senetlerinin31.12.1997 tarihindeki borsa değeri İmtiyazlı hisse senetlerinin

6.400.-TL, adi hisse senetlerinin İse 5.000.-TL dır.

Page 75: Malİ Tablolar Analİzİ

3. Dönem Net Karının 2.258.455.-TL. kar yedeği olarak ayrılacak olup, dağıtılacak kar

payı 9,000.000. -TL, dır. Söz konuşu tutarın 2.400.000.- TL'sı imtiyazlı hisse senedi

sahiplerine dağıtılacaktır.

X ANONİM ŞİRKETİNİN 31.12.1997 TARİHLİ BİLANÇOSU

(000 İLAVESİYLE)

AKTİF TUTAR

l,DÖNEN VARLIKLAR

Hazır Değerler 2.213.256.-

Ticari Alacaklar(Net) Stoklar 59.710.147.-

Stoklar 29.048.017.-

DÖNEN VARLIKLAR TOPLAMI 9.971.420.-

II. DURAN VARLIKLAR

Mali Duran Varlıklar (Net) 880.381.-

Maddi Duran Varlıklar(Net) 33.688.553.-

DURAN VARLIKLAR TOPLAM) 34.568.934.-

AKTİF TOPLAMI 125.540.354.-

PASİF

(III. KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR)

Page 76: Malİ Tablolar Analİzİ

Mali Borçlar (Net) 20.658.378.-

Ticari Borçlar(Net) 35.519.753.-

Diğer Borçlar 407.879.-

Page 77: Malİ Tablolar Analİzİ

KISA VADELİ YAB.KAY.TOPLAMI 70.700.760.-

IV. UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR

Borç ve Gider Karşılıkları 10.100.170.-

UZUN VADELİ YAB.KAY.TOPLAMI 10.100.170.-

V.ÖZKAYNAKLAR

Ödenmiş Sermaye 16.500.000.-

Sermaye Yedekleri 11760.454.-

Kar Yedekleri 11.258.455.-

ÖZKAYNAKLAR TOPLAMI 44.739.324.-

PASİF TOPLAMI 125.540.354.-

A.LİKİDİTE DURUMU ORANLARI

1. CARI ORAN = Dönen Varlıklar

Kısa VadeliYab.Kay

90.971.420

70.700.760 1.29

Page 78: Malİ Tablolar Analİzİ
Page 79: Malİ Tablolar Analİzİ

Dönen Varlıklar- Stoklar

2.LİKİDİTE(ASlT-TEST) ORANI = ————————————

Kısa Vadeli Yab.Kay

90.971.420 -29.048.017

——————————————=0.88

70.700.760

3.HAZIRDEĞERLERORANI= Hazır değerler

Kısa Vadeli b.Kyn

2.213.256

7.700.760 =0.03

- 4. STOKLARIN NET İŞL. SERM. ORANI = Stoklar

Netİşl.Ser.

Page 80: Malİ Tablolar Analİzİ

29048.017

90.971.420-70.700.760. = %143

Page 81: Malİ Tablolar Analİzİ

İŞLETME SERMAYESİ

VE

NET İŞLETME SERMAYESİNDE DEĞİŞİM TABLOSU

A- GENEL

İşletme sermayesi ve işletme sermayesindeki değişmeler, gerek işletmeye kredi veren

finansman kurumları yönünden büyük önem taşır. Gerçekten işletme sermayesinin yetersiz

olması veya ekonomik bir şekilde kullanılması, teşebbüslerin başarılı olmalarının başlıca

nedenleridir. Gerçekten geleceği çok parlak olabilecek bazı firmalar işletme sermayesi

yetersizliği nedeniyle zor duruma düşmüşler, tasfiye olunmuşlardır. İşletme sermayesinin bu

büyük önemi sebebiyle, modern bilançolar, işletme sermayesi unsurlarının ilk bakışta

görülmesini sağlayacak şekilde düzenlenmektedir.

İşletme sermayesi, genel olarak iki şekilde tanımlanmaktadır:

1- Net İşletme Sermayesi

2- Brüt İşletme Sermayesi

1-Net işletme sermayesi, döner değerlerle kısa vadeli yabancı kaynaklar arasındaki

müsbet farktır. Diğer bir değişle :

Net İşletme Sermayesi =Döner Değerler- Kısa Vadeli Borçlar

Net işletme sermayesi, döner değerlerin kısa vadeli yabancı kaynaklarla finanse

edilmemiş bölümünü gösterir. Bu nedenle kısa vadeli borçlanma yolu ile bir teşebbüsün

net işletme sermayesini artırmasına imkan yoktur.

Bir teşebbüsün kısa vadeli borçları toplamı, döner değerleri tutarından daha fazla

ise, o teşebbüs için net işletme sermayesi açığı söz konusudur.

Net işletme sermayesi, bir teşebbüsün borç ödeme kabiliyetini belirten önemli

göstergelerden biridir. Bu nedenle kredi kurumları için,borç isteyenlerin net işletme

sermayesi durumu, her zaman için önem verilen bir faktör olmaktadır. Kredi kurumları,

verdikleri kredinin geri ödenmesini garanti altına alabilmek için, kredi sözleşmelerine,

borç alanın gelecek dönemde işletme sermayesinde herhangi bir azalmayı önleyecek

Page 82: Malİ Tablolar Analİzİ

hükümler koymaktadırlar ( Net işletme sermayesinin, belirli bir tutarın altına

düşmemesi, belirli bir cari oranın devam ettirilmesi, borç ödemeyi kolaylaştıracak özel

fonlar ayrılması, nakten kar dağıtımının sınırlandırılması gibi ).

Net işletme sermayesinin yeterliliği, net işletme sermayesinin tutarından ziyade,

cari oranla, diğer bir değişle döner değerlerin, kısa vadeli borçlara oranı ile ölçülür.

Normal olarak, bu oran ne kadar yüksek ise, işletmenin borç ödeme kabiliyeti o kadar

fazla demektir. Bununla beraber cari oranın çok yüksek olması, işletmenin elinde atıl

fonlar bulunduğunu veya mali kaynakların, verimli olmayan aktif değerlere yatırılmış

olduğunu ifade edebilir.

3- Brüt işletme sermayesi, döner değerler toplamını ifade eder. Brüt işletme

sermayesi hesaplanırken, şüpheli alacaklar karşılığı, stok değer düşüş karşılığı,

menkul kıymet düşüş karşılığı gibi döner değerleri düzeltici karşılıkların

nazara alınması, eğer bunlar bilançonun pasifinde gösterilmiş iseler, döner

değerlerin brüt toplamından indirilmeleri gerekir.

Sermayedarlar, kredi kurumları, işletmeye kredili satış yapan firmalar, net işletme

sermayesi durumu ile ilgili oldukları halde, yöneticilerin, daha ziyade brüt işletme

sermayesi ile ilgilendikleri söylenebilir. Yukarıda da açıklandığı gibi, kısa vadeli

yabancı kaynaklarla, net işletme sermayesini artırmağa imkan yoktur; fakat bir işletme

kısa vadeli borçlanma yolu ile faaliyeti için gerekli fonları sağlayabilir. Örneğin, kredili

olarak mal satın alabilir,malı sattıktan sonra hem borçlarını ödemek hem de normal bir

kar elde etmek imkanına sahip olabilir. Yöneticilerin, brüt işletme sermayesi ile daha

fazla ilgili olduklarını gösteren diğer bir husus ta, bir teşebbüsün sabit sermayesi ile brüt

işletme sermayesi arasındaki ilişkinin, teşebbüsün karlılığını etkilemesidir.

Bir örnekle, karlılığı etkileyen bu ilişkiyi açıklayalım:

Satış hasılatı

Toplam giderler

Değişken giderler

Sabit giderler

80.000gelirlergiderler

60.000

40.000

20.000

0

100 200 300 400

Page 83: Malİ Tablolar Analİzİ

Üretim miktarı

Şekilde,işletmenin üretim kapasitesini kısa vadede artıramayacağı, birim başına

değişken giderlerin sabit olduğu,üretim miktarının, satış fiyatını etkilemediği

varsayılmıştır.

Yukarıdaki örneğe göre işletmenin zarar etmemesi için en az 200 birim üreterek

satması gerekir. Ancak 200 birim üreterek sattığı takdirde, satış hasılatı, işletmenin sabit

giderleri ile değişken giderleri toplamına eşit olmaktadır. Söz konusu işletme 200- 400

birim arasında üretimini ayarlarsa kar elde edebilecek ve karı, 400 birim üretime, diğer

bir değişle tam kapasiteye ulaşıncaya kadar artacaktır. 400 birimden fazla üretebilmek

için, işletmenin sabit değerlerini artırması gerekecektir. Örnek, bir işletmenin tam

kapasite ile çalışarak karını azamileştirebilmesi için, bu seviyede üretim için gereken

brüt işletme sermayesinin sağlanmasının zaruri olduğunu göstermektedir. Eğer bu

düzeyde üretimi sağlayacak işletme sermayesi sağlanamazsa, işletmenin elde edeceği

kar azalacaktır. Keza, eğer işletme 400 birim üretim için zaruri olandan daha fazla

işletme sermayesine sahip ise bu durumda yine işletmenin karlılık oranı düşecektir;

çünkü aşırı brüt işletme sermayesi, elde atıl kaynaklar bulunduğunu gösterir. Görülüyor

ki yöneticiler, bir işletmenin tam kapasite ile çalışabilmesi için gereken işletme

sermayesinin temini sorunu ile ilgilidirler.

Yöneticilerin, brüt işletme sermayesi durumuna fazla önem vermeleri, net işletme

sermayesini tamamen ihmal ettikleri, gözden uzak bulundurdukları anlamına gelmez.

Net işletme sermayesi durumu, her teşebbüsün kredi sağlama olanağına ve kredi

maliyetine etki yapar. Bu nedenle yöneticiler, net işletme sermayesi durumu ile de

yakından ilgilenmek zorundadır.

B- İŞLETME SERMAYESİ KULLANIMINDA AMAÇLAR

1- İşletme sermayesinin yeterli olması

Yöneticiler, işletmenin kar ve verimliliğini azamileştirecek miktarda işletme

sermayesi sağlamalıdır. Gerçekten işletme sermayesinin yeterli olmasının teşebbüse

sağladığı önemli faydalar vardır. Bu yararların başlıcaları şöyle özetlenebilir:

Page 84: Malİ Tablolar Analİzİ

a)Döner değerlerdeki ani kıymet düşüşlerinin olumsuz etkisinden işletmeyi korur.

İşletme sermayesi yeterli değilse, özellikle stok ve serbest menkul kıymetlerde ani değer

düşüşleri teşebbüsü mali yönden çok güç durumlarda bırakabilir.

b)İşletmenin borçlarının zamanında ödenmesini sağlar. Bu şekilde işletme iş

hayatındaki kredisini, itibarını korur. Borçlarını zamanında ödeyemeyen bir işletme,

varlığını tehlikeye düşürerek, tasfiye olunma zarureti ile karşılaşabilir

c)İşletmenin kredi sağlama olanağını arttırır. Normal olarak, işletme sermayesi

yeterli bir teşebbüsün kredi sağlama imkanını, işletme sermayesi yetersiz bir teşebbüse

kıyasla çok daha fazladır.

İşletme sermayesi yeterli olan bir firmanın bankalardan, satıcılardan kredi

sağlama şansı daha fazla olduğu gibi, sermaye piyasasında fon bulması olasılığı da

yüksektir. Bir işletmenin kredi değerliliği incelenirken, göz önünde tutulan başlıca

etmenlerden biride, ilgili firmanın işletme sermayesinin yeterliliği, kredi verenlere

olduğu kadar, işletmenin çıkartmış olduğu tahvil ve / veya hisse senetlerine yatırım

yapacak birikim sahiplerine de güven verir. Bu nedenle işletme sermayesi yönetiminde

egemen olacak ilkelerden biride emniyettir.

d)Grev, ve su baskını, yangın gibi olağanüstü hallerde, işletmenin mali yönden

güç durumlara düşmesini önler.

e)Müşterilerin gereksinmelerini, taleplerini tatminkar şekilde karşılayacak

miktarda stok bulundurulmasına olanak verir.

f)Müşterilere daha elverişli şartlarla kredili satış yapılmasını sağlayarak,

işletmenin satış hacmini arttırabilir.

g)Mal ve hizmet üretimi için gerekli girdilerin zamanında teminine imkan

hazırlayarak, işletmenin faaliyetinin daha verimli ve kesintisiz bir şekilde yürütülmesini

sağlar.

h)İşletmenin sabit değerlerinin tam kapasite ile çalışmasına olanak hazırlar.

i)Hükümetlerin izleyecekleri kısıtlayıcı para politikasının etkilerinden işletmeyi

korur.

Günümüzde hükümetlerin enflasyonun hızı kesmek için izleyecekleri daraltıcı

para politikası, işletme sermayesi yeterli olamayan firmaları çok zor durumlarda

Page 85: Malİ Tablolar Analİzİ

bırakabilir; kısa vadeli fon bulma güçlüğü yanı sıra yüksek para maliyeti, firmayı

olumsuz yönde etkiler.

İşletme sermayesinin yeterli olması, önemli faydalar sağladığı halde, işletme

sermayesi yetersizliği veya aşırı işletme sermayesinin varlığı, karlılık ve verimlilik

üzerinde olumsuz etkiler yapar. Gerçekten aşırı işletme sermayesine sahip olur, firma da

atıl kaynak bulunduğunun, gelir getirmeyen varlıklara gereksiz şekilde kaynak

bağlandığının bir göstergesi olabilir. Aşırı işletme sermayesinin de, işletme sermayesi

yetersizliği gibi kar üzerindeki etkisi olumsuzdur.

2- İşletme sermayesi devir hızının fazla olması

Firmanın faaliyeti sırasında işletme sermayesi, bir döner değerden diğer bir döner

değer şekline dönüşür. Normal faaliyetler içinde, elde mevcut para ile ham madde ve

malzeme satın alınacak, işçilik giderleri ve diğer harcamalar yapılacak, bu suretle elde

edilecek mamuller, kredili veya peşin olarak satılacak ve en sonunda kredili olarak

satılan malların bedelleri tahsil edilerek yeniden para elde edilecektir. Bu akış, diğer bir

değişle değerlerin, paradan başlayarak bütün işletme faaliyetleri içinden geçtikten sonra

tekrar paraya çevrilmesi olayı, ne kadar düzgün ve süratli ise işletme sermayesi o derece

verimli ve ekonomik kullanılmış olur. Şu halde işletme sermayesi kullanılmasında

yöneticiler için ikinci bir amaç, işletme sermayesi devir hızının fazla olmasıdır. Normal

şartlar altında, işletme sermayesi devir hızı arttıkça, işletmenin karlılığı da yükselir.

C- İŞLETME SERMAYESİ GEREKSİNMESİNİ ETKİKEYEN FAKTÖRLER

İşletme sermayesi ihtiyacını etkileyen başlıca faktörler aşağıda sıralanmıştır :

1- İşletmenin mahiyeti, karakteri

2- İmalat süresi veya satılacak malların tedarik süresi

3- Satılacak malların birim maliyeti

4- İşletmenin satış hacmi

5- Tedarik ve satış şartları

6- Stokların devir hızı

Page 86: Malİ Tablolar Analİzİ

7- Alacakların devir hızı

8- Döner değerlerin kıymetlerinde düşme olasılığı

9- Konjonktür hareketleri

10- Satışların muayyen ay veya mevsimlere toplanması veya bütün yıla oldukça

düzenli bir şekilde dağılması

11- Kullanılan teknoloji

1- İşletme faaliyetinin mahiyeti, karakteri

Kamu hizmet işletmelerinde ( havagazı, su, elektrik, telefon vb.) işletme sermayesi

ihtiyacı, diğer sınai işletmelere kıyasla göreli olarak daha azdır. Bu tip işletmelerde, stok

ve alacakları süratli bir şekilde paraya çevirmek olanağı mevcuttur. Bu nedenle,

özellikle kamu hizmet işletmelerinde ve demir yollarında döner değerlerin aktif toplamı

içindeki nispi önemi azdır.

Bazı kamu hizmet işletmeleri, hizmet temin etmeden evvel müşterilerinden peşin

tahsilat yaparak, depozito alarak işletme sermayelerinin büyük bir kısmını, bu yolla

sağlayabilirler.

Sınai işletmelerin ise, stok ve alacaklara daha fazla kaynak tahsis etmeleri gerekir.

Söz konusu işletmelerde, normal olarak, stok ve alacakların devir sürati nispeten daha

yavaş olduğundan, işletme sermayesi ihtiyacı, genlikle kamu hizmet işletmelerinden

daha fazladır.

Sınai işletmelerde, işletme sermayesi gereksinmesi perakende ticarette uğraşan

işletmelere nispetle de daha fazladır. Sınai işletmeler, mamul, yarı mamul ve hammadde

stoku bulundurmak mecburiyetindedir. Buna karşılık, perakende ticaretle uğraşan

işletmelerde, imalat için bir süre geçmesi bahis konusu olmadığından, tedarik ettikleri

malları, derhal satabilmek olanağına sahiptirler.

2- Üretim süresi satılacak mallarda tedarik süresi

İşletme sermayesi miktarı, hammadde ve mamul maddelerin satın alınma tarihi ile

bunların müşterilere satışı arasında geçen zaman aralığı ile doğrudan doğruya ilgilidir.

İmalat süresi veya satılacak malların tedarik süresi uzadıkça, işletme sermayesi ihtiyacı

da artar. Diğer bir ifade ile imalat süresi kısa olan bir teşebbüse kıyasla daha azdır.

Page 87: Malİ Tablolar Analİzİ

Özellikle içki, tütün ve orman ürünleri imalatında, üretim için uzunca bir bekletme veya

kurutma süresinin geçmesi zaruri olduğundan, bu endüstri kollarında çalışan

teşebbüslerin işletme sermayesi gereksinmesi göreli olarak daha fazladır. Keza bu

endüstri kollarındaki işletmelerde, stokların, döner değerler içindeki göreli önemi de

büyüktür.

3- Satılacak malların birim maliyeti

İşletme sermayesi ihtiyacı, satılan malların birim maliyetine göre değişir. Satılan

malın birim maliyeti arttıkça, işletme sermayesi gereksinmesi de artar.

4- Satış hacmi

İşletme sermayesi ihtiyacı, iş hacmi ile doğrudan doğruya ilgilidir. Normal olarak

iş hacmi genişledikçe işletme sermayesi gereksinmesi de artar; fakat bu artışın, iş

hacmindeki genişleme ile aynı oranda olması zaruri değildir. İş hacmi genişledikçe,

teşebbüsün, işletme sermayesini daha verimli bir şekilde kullanabilmesi, daha fazla

kredi sağlayabilmesi, daha ucuz fiyatla daha büyük miktarlarda alış yapabilmesi

olanaklarının varlığı nedeniyle, işletme sermayesindeki artış oranı daha az olabilir.

5- Tedarik ve satış şartları

Tedarik ve satış şartları, işletme sermayesi gereksinmesini etkiler. Bir işletme,

mal, hammadde, malzeme alışlarını çok elverişli şartlarla kredili olarak yapabiliyorsa,

söz konusu işletmenin stokları uzun veya kısa müddetle satıcılar tarafından finanse

ediliyor demektedir. Diğer taraftan bir işletme, peşin olarak mal alıyor veya malları

teslim aldıktan kısa bir süre sonra mal bedellerini ödemek zorunda bulunuyorsa, bu

işletmenin, belirli bir iş hacmini çevirmek için daha fazla nakit kaynaklara ihtiyacı

vardır. Diğer bir değişle, alışlarını kredili ve elverişli şartlarla yapan bir firmanın net

işletme sermayesi gereksinmesi, alışlarını peşin olarak yapan işletmelere kıyasla çok

daha fazladır.

Alışların, küçük ve sık partiler halinde yapılması ile, büyük partiler halinde uzun

zaman aralıkları ile yapılması da işletme sermayesi gereksinmesini etkiler. Alışlarını sık

Page 88: Malİ Tablolar Analİzİ

ve küçük partiler halinde yapan bir firmanın, işletme sermayesi gereksinmesi genellikle

daha azdır.

İşletmenin alışları, kendi kendine finanse ediyorsa bu tür işletmelerin, nakit

kaynaklarını stoklara bağlamalarına lüzum yoktur. Örneğin bir işletme, 90 gün vade ile

satın aldığı bir parti malı, 90 gün içinde tamamen peşin olarak satıp, paraya

çevrilebiliyorsa, borcunun vadesi gelmeden önce, borç ödemeye tahsis edebileceği

kaynakları sağlamış olur. Diğer taraftan, bir işletme, alışlarda kendisine tanınan vadeden

daha uzun vadelerle satışlar yapabilir. Bu taktirde işletme, kaynaklarının büyük bir

kısmını alacaklara bağlanmış olur. Müşterilere uzun vadelerle, elverişli şartlarla satış

yapıldığı sürece teşebbüsün işletme sermayesi gereksinmesi artar. Özetlersek, elverişli

şartlarla mal, malzeme, hammadde alışı, teşebbüsün net işletme ihtiyacını azaltır. Buna

karşılık müsait şartlarla kredili satışlar ise teşebbüsün alacaklarını dolayısıyla işletme

sermayesi gereksinmesini arttırır.

Bir işletme, kredili satışlarında şartları saptarken, ticari hayattaki uygulamayı,

yerel ekonomik koşulları, konjonktürün hangi evrede bulunduğunu göz önünde

tutmalıdır. İktisadi hayattaki durgunluk devrelerinde işletmenin, kredili satış şartlarını

değiştirerek müşterilerin daha elverişli şartlarla satış yapması uygun bir satış politikası

olabilir.

6- Stokların devir hızı

Stokların devir hızı arttıkça, kaynaklar daha kısa süre ile stoklara bağlanmış

olacağından teşebbüs daha az işletme sermayesine gereksinme duyar. Stokların devir

hızının artması, fiyatların düşmesi, tüketici zevkleri veya ihtiyaçlarının değişmesinin

doğuracağı riski azaltır ve stok tutma maliyetini de düşürür.

7- Alacakların devir hızı ( Paraya dönüşme çubuğu)

Bir teşebbüsün işletme sermayesi gereksinmesi, alacaklarını nakde çevrilmesi için

gereken süreye bağlıdır. Alacakların tahsil süresi kısaldıkça daha az işletme

sermayesine ihtiyaç duyarlar.

Page 89: Malİ Tablolar Analİzİ

Stokların devir hızının artırılması, alacakların süratli bir şekilde tahsil edilmesi ile

birlikte yürütülmelidir. Aksi taktirde işletmenin kaynaklarının büyük bir kısmı uzun

süre alacaklara tahsis edilmiş olur ve bu durum, kaynakların faaliyet dönemi içinde

derhal kullanılması olanağını ortadan kaldırır. Şu halde bir işletme, stokların devir

süratindeki artış ile birlikte alacaklarının tahsil süresini de kısaltmaya çalışmalıdır.

8- Konjonktür hareketleri

Refah devrelerinde teşebbüsün iş hacmi genişleyeceğinden işletme sermayesi

gereksinmesi de artar.

Durgunluk devrelerinde ise, ancak çok başarılı işletmeler, stoklarını, alacaklarını

paraya çevirebilirler. Söz konusu işletmeler, aşırı nakit kaynaklarını a) biriktirebilirler,

b) menkul değerlere yatırabilirler, c) borçlarını ödeyebilirler, d) veya zarar ediyorlarsa,

zararların kapatılmasında kullanabilirler.

9- Döner değerlerin kıymetlerinde düşme olasılığı

Döner değerlerin kıymetlerinde ani düşüşler, işletme sermayesini azaltır. Döner

değerler arasında özellikle stok ve menkul kıymetlerin değerlerinde düşme olasılığı

yüksek ise, işletme mali bakımdan güç duruma düşmemek için daha fazla miktarda

nakit bulundurmak zorundadır.

10- Satışların mevsimlik olusu veya bütün yıla oldukça düzenli bir şekilde

dağılması

Bazı işletmelerin satışları, bütün bir yıl yeknesak bir şekilde, düzenli olarak

dağıldığı halde, bazı işletmelerin satışları belirli aylarda veya mevsimlerde toplanabilir.

Eğer bir işletmenin faaliyeti mevsimlik ise, faaliyetin toplandığı mevsimde işletme

sermayesi gereksinmesi en yüksek düzeye ulaşır. Diğer mevsimlerde ise bu tür

işletmelerin elinde aşırı işletme sermayesi kalmaktadır. Diğer bir ifade ile bu

teşebbüslerin işletme sermayesi gereksinmesi, mevsimlere göre dalgalanmaktadır. Bu

nedenle mevsimlik taleple karşılaşan işletmeler, faaliyetlerini çeşitlendirmek, işletme

sermayesini daha verimli bir şekilde kullanmak olanaklarını araştırmaktadır.

Page 90: Malİ Tablolar Analİzİ

Satışların bütün yıla oldukça yeknesak (düzenli) bir şekilde dağılan teşebbüslerin

işletme sermayesi gereksinmesi, aylar, mevsimler itibariyle büyük dalgalanmalar

göstermez.

11- Kullanılan teknoloji

Emek yoğunluğu ileri teknoloji kullanan işletmelerin işletme sermayesi

gereksinmesi, genellikle sermaye yoğunluğu ileri teknoloji kullanan işletmelerden daha

fazladır.

Bir teşebbüsün, işletme sermayesi gereksinmesi saptanırken veya işletme

sermayesinin yeterli olup olmaması araştırılırken, yukarıda açıklanan etmenler göz

önünde tutulmalıdır.

D- İŞLETME SERMAYESİNİN KAYNAKLARI

İşletme sermayesinin kaynakları aşağıda gösterilmiştir:

1- İşletmenin cari faaliyetleri

İşletmenin hesap döneminde elde ettiği net kar ve ayırmış olduğu amortismanlar,

itfa payları, işletme sermayesini arttırır. Sabit değerlere yapılmış olan yatırımlar,

zamanla, amortisman ayrılmak yolu ile işletme sermayesi haline dönüşür.

2- Maddi sabit değerlerin, iştiraklerin, hakların ve diğer sabit değerlerin satışı

Sabit ve bağlı değerlerin satışı, karlı olsun veya olmasın işletme sermayesini artırır.

3- İşletmeye yapılan vergi iadeleri

4- Uzun vadeli borçlanma (tahvil ihracı, kredi kurumlarından sağlanan uzun

vadeli krediler vb.)

5- Sermayenin artırılması (Sabit değerlerin, hakların işletmeye sermaye olarak

konulması veya iştiraklerin devri veya mütehavvil- kontertibl- tahvillerin hisse

senetlerine çevrilmesi veya yedek akçelerin sermayeye ilavesi suretiyle

Page 91: Malİ Tablolar Analİzİ

ödenmiş sermaye artırılıyorsa, bu hallerde teşebbüsün işletme sermayesinde

bir artış söz konusu değildir.)

6- Bankalardan alınan kısa vadeli ticari krediler

7- Sağlanan diğer kısa vadeli krediler

8- Kısa vadeli satıcı kredileri

9- Müşterilerden alınan avanslar.

Yukarıdaki ilk beş kalem, net işletme sermayesini artırdığı halde, son dört kalem

yalnız brüt işletme sermayesini artırır.

E- İŞLETME SERMAYESİNİ AZALTAN NEDENLER

(İŞLETME SERMAYESİNİN KULLANILIŞI)

İşletme sermayesini azaltan sebepler, diğer bir değişle işletme sermayesinin

kullanılış amaçları aşağıda sıralanmıştır:

1- Kısa vadeli borçların ödenmesi

2- Nakden kar dağıtılması

3- Normal faaliyet sonucu uğranılan zararlar

4- İşletmenin maruz kaldığı olağanüstü zararlar, (yangın, deprem, su baskını gibi

doğal yıkımlar sonucu uğranılan zararlar.)

5- Uzun vadeli borçların ödenmesi (Anonim şirketlerde hisse senedi verilmek

suretiyle tahviller ödeniyorsa, bu işlem, işletme sermayesini etkilemez.)

6- Sermayenin itfası

7- Tahvillerin, hisse senetlerinin itfası, ödenecek tazminatlar, sabit değerlerin

yenilenmesi için hususi fonların tesisi

8- Yeni sabit değerler satın alınması veya sabit değerlerin yenilenmesi

9- Maddi olmayan sabit değerler satın alınması

10- İşletmenin, sermaye iştiraklerinde bulunması, bağlı değerlere yatırım yapması,

Yukarıda 1 ve 2 ci sırada yer alan şıklar (ödenecek kar paylarının bilançolarda

kısa vadeli borçlar arasında gösterilmesi şartıyla) teşebbüsün net işletme sermayesi

Page 92: Malİ Tablolar Analİzİ

durumunu değiştirmez. Bu hallerde teşebbüsün brüt işletme sermayesi azalır, fakat

teşebbüsün kısa vadeli borçları da aynı miktarda azaldığından, net işletme sermayesi

tutarı değişmez. Bu iki halin dışında sayılan diğer bütün kullanılış yerleri, net işletme

sermayesini de azaltır. Son üç halde ise, teşebbüsün işletme sermayesindeki azalışa

karşılık sabit ve bağlı değerlerinde de aynı miktarda bir artış olmaktadır; diğer bir

deyişle, bu hallerde, döner değerlerden, sabit değerlere bir transfer söz konusudur.

F- NET İŞLETME SERMAYESİNDE DEĞİŞİM TABLOSU

1- Tablonun düzenlenmesinin sağladığı yararlar

Gerek işletmenin yöneticileri gerek işletmeye kredi veren şahıslar ve kurumlar, net

işletme sermayesi durumu ve net işletme sermayesinde meydana gelen değişikliklerle

yakından ilgilidir. Net işletme sermayesinde değişiklik tablosu da, bir hesap dönemi

içinde, kaynaklarını ve kullanılış yerlerini de göstermek suretiyle net işletme

sermayesindeki artış veya azalışı açıkça ortaya koyar.

Bu tablonun düzenlenmesinin sağladığı yararlar şöyle özetlenebilir:

a) Bu tablo, diğer mali tabloların cevaplandıramadığı fakat gerek işletmenin

yöneticileri, gerek işletmeye kredi veren üçüncü şahıslar yönünden önemli soruları

yanıtlayarak, diğer mali tabloları tamamlar.

Bu tablonun yanıtlayabildiği başlıca sorular şöyle sıralanabilir:

(1) Hesap dönemi içinde işletme sermayesindeki değişikliklerin sebepleri

nelerdir?

(2) İşletme normal faaliyeti sonucu ne miktar işletme sermayesi yaratmıştır? Bu

şekilde sağlanan işletme sermayesi nerelerde kullanılmıştır?

(3) Sermaye artışı veya uzun vadeli borçlanmalar yolu ile ilgili hesap döneminde

ne miktar kaynak sağlanmıştır ve bu kaynaklar ne şekilde kullanılmıştır?

(4) İşletme, ilgili hesap döneminde sabit değerlerini satmışmıdır? Satmışsa, bu

satışlardan elde edilen hasılat nedir?

(5) Hesap döneminde, döner değerler, sabit değerlerin elde edilmesinde

kullanılmış mıdır?

Page 93: Malİ Tablolar Analİzİ

b) Bu tablo, geçmiş dönemde teşebbüsün işletme sermayesini etkileyen faktörleri

belirttiğinden, işletme sermayesini etkileyen faktörleri belirttiğinden, işletme

sermayesinin kontrolü ve gelecekte kaynakların verimli bir şekilde kullanılması için

yöneticilerin elinde faydalı bir kaynaktır.

c) Yöneticiler gelecek yıllardaki işletme sermayesi gereksinmesini tahmin ederken

bu tablodan yararlanabilirler.

Şu hususu belirtmek gerekir ki, söz konusu tablo, nakit akışı (para akışı) ve geniş

anlamda fon akımı tablosundan farklıdır. Gerçekten bu tablo, işletmenin, bir hesap

dönem içinde nakit tahsilat ve ödemelerini göstermediği gibi, üçüncü şahıslarla olan

ilişkilerden doğan tüm mali olanaklarını ve bunların kullanılış yerlerini de ortaya

koymaz, kapsam itibarı ile, nakit akışı tablosundan daha geniş; fakat fon akım

tablosundan daha dardır.

2- Net işletme sermayesinde Değişim Tablosunun Düzenlenmesi

Bu tablo, iki bölüm olarak düzenlenebilir :

a) İki bölümde, hesap dönemi içinde döner değerler ve kısa vadeli borçlardaki artış

veya azalışlar ayrıntılı bir şekilde gösterilerek, net işletme sermayesindeki değişiklik

hesaplanır.

b) İkinci bölümde ise, bu değişikliğin nedenleri açıklanır.

Net işletme sermayesindeki değişiklikler tablosunun düzenlenmesi örneklerle

açıklamadan önce bir teşebbüsün net işletme sermayesini artıran veya azaltan sebepleri

özetleyelim:

(1) Net işletme sermayesinin başlıca kaynakları

(a) İşletmenin faaliyeti sonucu elde edilen net kar ve o hesap döneminde ayrılan

amortismanlar, tükenme ve itfa payları.

(b) Sermayenin artırılması (Sabit değerlerin işletmeye sermaye olarak konulması

yolu ile sermaye artırılıyorsa, bu şekilde bir artış, net işletme sermayesini etkilemez.)

Page 94: Malİ Tablolar Analİzİ

(c) Uzun vadeli borçlanmalar (Hisse senetleri yerine tahvil vermek yolu ile

sermayede azalış ve buna karşılık uzun vadeli borçlarda artış sağlanıyorsa, bu mali

işlem, net işletme sermayesini etkilemez)

(d) Vergi iadeleri.

(e) sabit değerlerin satışı (Sabit değerin, diğer bir sabit değerle trampa edilmesi

işletme sermayesini artırmaz.)

(2) Net işletme sermayesini azaltan başlıca nedenler

(a) İşletmenin normal faaliyet sonucu zarar etmesi.

(b) İşletmenin olağanüstü zararlara uğraması.

(c) Uzun vadeli borçlarının ödenmesi (Tahvil karşılığı hisse senedi vermek yolu

ile uzun vadeli borçlar ödeniyorsa bu işlem, net işletme sermayesini azaltmaz.)

(d) Yeni sabit değerlerin elde edilmesi veya sabit değerlerin yenilenmesi (Bir

sabit kalemindeki artış, diğer bir sabit değer kalemindeki azalış ile karşılanıyorsa,bu

durum net işletme sermayesini azaltmaz).

Net işletme sermayesi değişiklik tablosunun düzenlenmesi için, karşılaştırılmalı

bilançoların veya kati mizanların ve kar dağıtımı hakkındaki bilgilerin mevcut olması

gerekir.

Net işletme sermayesinde değişim tablosunun düzenlenmesi aşağıdaki örneklerle

açıklanmıştır.

Page 95: Malİ Tablolar Analİzİ

KARŞILAŞTIRMALI BİLANÇOLARDAN YARARLANILARAK NET

İŞLETME SERMAYESİNDE DEĞİŞİM TABLOSUNUN DÜZENLENMESİ

Karşılaştırmalı Bilançoları

Bilanço kalemleri 31 Aralık Artış veya

1977 1978 Azalışlar

AKTİF

Döner değerler

Kasa 200.000 150.000 - 50.000

Serbest Menkul Değ. 100.000 125.000 + 25.000

Ticari Alacaklar, Net 400.000 600.000 + 200.000

Stoklar 500.000 600.000 + 100.000

Diğer Döner Değerler 115.000 90.000 - 25.000

Döner Değerler Toplamı 1.315.000 1.565.000 + 250.000

Sabit Değerler

Binalar ve Makinalar 1.500.000 1.500.000

Birikmiş Amortismanlar(-) (750.000) (900.000) + 150.000

Bina ve Makinalar,Net 750.000 600.000 - 150.000

Arazi 250.000 250.000

Sabit Değerler Toplamı 1.000.000 850.000 - 150.000

Aktif Toplam 2.315.000 2.415.000 + 100.000

PASİF

Kısa Vadeli Borçlar

Ticari Borçlar 220.000 270.000 + 50.000

Borç Senetleri 300.000 220.000 - 80.000

Diğer Ticari Borçlar 100.000 110.000 + 10.000

Kısa Vadeli Borçlar Top. 620.000 600.000 - 20.000

Uzun Vadeli Borçlar 400.000 400.000

Borçlar Toplamı 1.020.000 1.000.000 - 20.000

Öz Sermaye

Ödenmiş Sermaye 1.100.000 1.200.000 + 100.000

Page 96: Malİ Tablolar Analİzİ

Yedek Akçe 195.000 215.000 + 20.000

Öz Sermaye Toplamı 1.295.000 1.415.000 + 120.000

Pasif Toplamı 2.315.000 2.415.000 + 100.000

NET İŞLETME SERMAYESİNDE DEĞİŞİM TABLOSU

Aralık 31 Net İşletme Sermayesi

Kalemler 1977 1978 Artış Azalış

A- Değişiklikler

Döner Değerler

Kasa 200.000 150.000 50.000

Serbest menkul değ.(Thvl.) 100.000 125.000 25.000

Ticari alacaklar, net. 400.000 600.000 200.000

Stoklar 500.000 600.000 100.000

Diğer döner değerler 115.000 90.000 25.000

Döner değerler toplamı 1.315.000 1.565.000 325.000 75.000

Kısa Vadeli Borçlar

Ticari Borçlar 220.000 270.000 50.000

Borç Senetleri 300.000 220.000 80.000

Diğer Kısa Vadeli Borçlar 100.000 110.000 10.000

Kısa vadeli borçlar toplamı 620.000 600.000 80.000 60.000

Net işletme sermayesi 690.000 965.000 405.000 135.000

Net işletme sermayesinde artış + 270.000

405.000 405.000

Page 97: Malİ Tablolar Analİzİ

B- Kaynaklar ve Kullanılış Yerleri

Net işletme sermayesinin kaynakları

1) Hisse senedi ihracı 100.000

2) İşletmenin cari faaliyeti 300.000

(150.000 Kar + 150.000 Amortisman )

Kaynaklar toplamı 400.000

Net işletme sermayesinin kullanılış yerleri

Nakden ödenen temettü - 130.000

Net işletme sermayesinde artış 270.000

Page 98: Malİ Tablolar Analİzİ

KARŞILAŞTIRMALI KAT’İ MİZANLARDAN YARARLANMAK SURETİYLE NET İŞLETME SERMAYESİNDEKİ DEĞİŞİM TABLOSUNUN HAZIRLANMASI

Karşılaştırmalı Kati Mizanlar31 Aralık Artış ve Azalış

Hesaplar 1977 1978

Borç bakiyesi veren hesaplarKasa 100.000 50.000 -50.000Alacak Senetleri 120.000 80.000 -40.000Ticari Alacaklar 80.000 105.000 +25.000Stoklar 130.000 150.000 +20.000Serbest Menkul Değerler 80.000 20.000 -60.000Diğer Döner Değerler 10.000 15.000 + 5.000Peşin Ödenmiş Giderler 5.000 6.000 +1.000Demirbaşlar 20.000 20.000 --Binalar 200.000 400.000 +200.000Arazi 50.000 150.000 +100.000İştirakler 50.000 80.000 +30.000İlk tesis Gid. 20.000 20.000 ---Şerefiye 100.000 100.000 ---

Toplam 965.000 1.196.000 +231.000

Alacak bakiyesi veren hesaplar

Borç senetleri 80.000 60.000 -20.000Ticari borçlar 50.000 121.000 +71.000Tahviller 100.000 200.000 +100.000İmtiyazlı hisse senetleri 100.000 100.000 ---Adi hisse senetleri 500.000 500.000 ---Kanuni yedek akçe 60.000 90.000 +30.000İhtiyari yedek akçe 25.000 40.000 +15.000Birikmiş amortismanlar 50.000 85.000 +35.000

Toplam 965.000 1.196.000 +231.000Net işletme sermayesi 395.000 245.000 -150.000

NET İŞLEME SERMAYESİ DEĞİŞİM TABLOSU

A- Net işletme sermayesindeki değişiklik Net işletme sermayesinde azalış Döner değerdeki azalış 50.000 Alacak senetleri 40.000 Serbest menkul kıymetler 60.000 Kısa vadeli borçlardaki artış

Page 99: Malİ Tablolar Analİzİ

Ticari borçlardaki artış 71.000 Azalış toplamı 221.000

Net işletme sermayesinde artış Döner değerlerde artış Ticari alacaklar 25.000 Stoklar 20.000 Diğer döner değerler 5.000 Peşin ödenmiş giderler 1.000 Kısa vadeli borçlardaki azalış Borç senetlerindeki azalış 20.000

Artış toplamı -71.000 Net işletme sermayesinde azalış 150.000 B- Kaynaklar Ve Kullanılış Yerleri Bina satın alınması 200.000 Arazi satın alınması 100.000 İştirakler 30.000 Ödenen Temettü 60.000

Kullanılış toplamı 390.000 Kaynaklar Tahvil ihracı 100.000 Teşebbüsün cari faaliyeti 140.000 Kar 105.000 Amortisman 35.000 Kaynakların toplamı 240.000

Net işletme sermayesinde azalış 150.000

3-Net İşletme Sermayesinde Değişikliğin Yorumu

Genel olarak, belirli bir hesap döneminde net işletme sermayesinde artış, olumlu olarak

yorumlanabilir. Ancak bu konuda sıhhatli bir yorum ve değerlendirme yapabilmek için iki

faktörün nazara alınması gerekir.

1) Döner değerlerin yapısında (kompozisyonunda), likiditesinde değişiklik,

2) Net işletme sermayesindeki artışın kaynakları.

Bir işletmenin, para mevcudu, serbest menkul değerleri, alacakları veya stoklarındaki

artış nedeniyle işletme sermayesi artabilir. Ancak alacakların artması, alacakların

tahsilatındaki yavaşlamadan, stoklardaki artış ise, sürüm güçlüğünden, stok devir hızının

Page 100: Malİ Tablolar Analİzİ

azalmasından ileri gelebilir. Eğer işletme sermayesindeki artış bu gibi sebepten ileri geliyorsa,

bu artışı teşebbüsün lehine bir gelişme olarak yorumlamamak gerekir. Diğer yönden bir

firmanın işletme sermayesindeki artış olmakla beraber döner değerlerin bünyesi daha az likit

bir hale gelmiş olabilir. Diğer bir deyişle nakit ve nakit benzerlerinin, döner değerler içindeki

nisbi önemi çok azalmış; buna karşılık stokların önemi artmış olabilir. Bu nedenle, net işletme

sermayesindeki artışın teşebbüsün lehine bir gelişme olup olmadığı konusunda bir

değerlendirme yaparken, döner değerlerin yapısına(kompozisyonuna), likiditesine de bakmak

gerekir.

Artışı sağlayan kaynaklara göre de, net işletme sermayesinde değişikliğin yorumu,

değerlendirilmesi farklı olur. Net işletme sermayesi, teşebbüsün normal faaliyet sonucu

artıyorsa, bunu lehe bir gelişme olarak yorumlamamak gerekir. Eğer işletme sermayesi, uzun

vadeli borçlanmalar veya sabit değerlerin satışı gibi nedenlerle artmışsa, bu gelişmeyi başarı

olarak değerlendirmemek gerekir. Bir örnekle, bu görüşleri açıklayalım:

NET İŞLETME SERMAYESİNDE DEĞİŞİM TABLOSU

İşletme Sermayesinde Değişiklik

Kalemler 1977 1978 Artış Azalış

A-Net işletme Sermayesinde değişiklik

Döner Değerler

Kasa 170.000 200.000 30.000

Alacaklar 375.000 350.000 25.000

Stok 450.000 500.000 50.000

Döner Değerler Toplamı 905.000 1.050.000

Kısa Vadeli Borçlar

Ticari Borçlar 150.000 100.000 50.000

Borç Senetleri 380.000 300.000 80.000

Kısa Vadeli Borçlar

Toplamı 530.000 400.000

Net İşletme Sermayesi 465.000 650.000

Page 101: Malİ Tablolar Analİzİ

Artış ve Azalışlar Toplamı 210.000 25.000

Net İşletme Sermayesinde Artış 185.000

210.000 210.000

B- Net İşletme Sermayesinde Değişikliğin Kaynakları

İlk bakışta yukarıdaki gelişme, işletmenin lehine yorumlanabilir. Gerçekten, net işletme

sermayesi 185.000 TL. artmış, cari oran(995.000 / 530.000) 1.88’den (1.050.000 / 400.000)

2.63’e yükselmiştir. Ancak bu gelişmenin doğru bir şekilde değerlendirilmesinin

yapılabilmesi için, artışın kaynaklarının saptanması zorunludur. Artışın kaynaklarına göre

değerlendirme de farklı olacaktır.

Net işletme sermayesinde 185.000 TL. lık artışın kaynakları konusunda birbirinden

farklı üç durumu ele alalım.

1- Net işletme sermayesindeki artış, normal faaliyet sonucu sağlanmıştır.

İşletme Sermayesi Kaynakları

Kar 200.000Amortismanlar 45.000Toplam 245.000

Kullanış yerleri

Ödenen temettü 60.000Net işletme sermayesinde artış 185.000

2- İşletme sermayesindeki artış, normal faaliyet sonucu ve sabit değerlerin satışından sağlanmıştır.

İşletme Sermayesi Kaynakları

Kar 55.000Amortismanlar 45.000Sabit değer satışı 145.000Toplam 245.000

Kullanılış yerleri

Ödenen temettü 60.000Net ödeme sermayesinde artış 185.000

3- İşletme sermayesindeki artış özellikle uzun vadeli borçlanmalardan ileri gelmiştir.

Page 102: Malİ Tablolar Analİzİ

İşletme sermayesi kaynaklar

KarAmortismanlar 45.000Alınan uzun vadeli krediler 200.000Toplam 245.000

Kullanış yerleri

Ödenen temettü 60.000Net işletme sermayesinde artış 185.000

Görülüyor ki her üç halde de net işletme sermayesindeki artış 185.000 TL. dır. Ancak

bu artışın değerlendirilmesi, birbirinden çok farklı olacaktır. Birinci halde, net işletme

sermayesindeki gelişme, olumlu bir şekilde yorumlanacaktır. İşletme, tamamen kendi faaliyet

sonucu, işletme sermayesi durumunu kuvvetlendirmiştir. İkinci halde ise, bu olumlu izlenim

kısmen kaybolmaktadır. Gerçi bu halde de işletme sermayesi artmıştır fakat artışın önemli bir

bölümü sabit değer satışından sağlanmıştır. Üçüncü hal ise, işletmenin mali yönetimi

bakımından tamamen olumsuz karşılanmalıdır. Kar elde etmeyen bir işletmenin, uzun vadeli

bir borçlanma yoluyla sağladığı fonları, ortaklarına temettü olarak dağıtması çok

sakıncalıdır.( Muhasebe kayıtlarında şirket, ihtiyari yedek akçelerini veya dağıtılmamış

karlarını azaltmak suretiyle ortakların kar payı dağıtmış görünecektir. Ancak kar dağıtımı

için gerekli fonlar uzun vadeli kredilerle sağlanmış olmaktadır.) İleride işletme, kredilerin

vadesi geldiği zaman, borç ödemede büyük mali sıkıntıya düşecek ve belki ödeyemeyecektir.

Örneğinde de ortaya koyduğu üzere, net işletme sermayesindeki artışın nedenlerini,

kaynaklarını araştırmadan yapılacak bir yorum, çok hatalı, noksan olabilmektedir.

4- İşletme Sermayesinin Yetersiz Olması

Aşağıda açıklanan sebeplerle bir teşebbüsün işletme sermayesi yetersiz olabilir:

a) İşletmenin normal faaliyeti sonucu zarar etmesi

Bir işletme aşağıdaki nedenlerle zarar edebilir:

i. Satış hacminin, faaliyet giderlerini karşılayamayacak derecede yetersiz

olması

ii. Rekabet veya ekonomik hayattaki durgunluk sebebi ile satış fiyatlarının

düşmesi; fakat fiyat düşüşüne koşut (paralel) olarak maliyetlerde ve satış

giderlerinde bir azalma olmaması.

Page 103: Malİ Tablolar Analİzİ

iii. Alacakların tahsil edilememesi, alacakların büyük bir kısmının şüpheli

alacak veya değersiz alacak mahiyetini alması

iv. Maliyetlerde artışa karşılık satış hasılatında bir gelişme olmaması.

v. Satış hasılatında azalışa karşılık maliyetlerin ve faaliyet giderlerinin

artmış olması.

b) işletmenin olağanüstü zararlara uğraması.

c) İş hacmi genişleyip işletme sermayesi gereksinmesi arttığı halde, yöneticilerin

duyulan fonları temin edememeleri

d) İşletmenin kar dağıtımı politikasının rasyonel olmaması, aşırı derecede nakden

kar dağıtması

e) Kısa vadeli fonların, sabit değerlerin finansmanında kullanılması

f) İşletmenin yönetiminden sorumlu olanların vadesi gelen borçları ödemek için

gereken fonları zamanında sağlayamamaları

g) Fiyatların yükselmesi

Fiyatlardaki yükselme dolayısı ile bir teşebbüsün işletme sermayesi yetersiz kalabilir.

Fiyatların yükseldiği devrelerde, reel olarak aynı miktarda stok tutma, aynı tutarda kredili

satış yapabilmek için daha fazla işletme sermayesine gereksinme duyar.

5- İşletme Sermayesi Yetersizliğini Gidermek İçin Alabilecek Önlemler:

İşletme sermayesi yetersizliği sorunu ile karşılaşan firmalar, sorunu çözümlemek

için şu önlemleri alabilirler:

a) Uzun vadeli kaynak sağlanması

Firma, bankalardan orta ve uzun vadeli kredi alarak veya tahvil çıkartarak işletme

sermayesi durumunu sağlamlaştırabilir.

b) Banklardan, satıcılardan yeni krediler alınması

Bankalardan, satıcılardan sağlanacak kısa vadeli yeni krediler, net işletme sermayesini

arttırmamakla birlikte, firma bu şekilde yürütebilmek için yeni fonlar sağlamış olur.

c) Satış fiyatlarının yeniden ayarlanması

Piyasa koşulları elverişli olduğu takdirde firmalar, satış fiyatlarını ayarlayarak , kaynak

girişini arttırabilirler.

Page 104: Malİ Tablolar Analİzİ

d) Alacakların devir hızının arttırılması

Firma, peşin satışlara ağırlık vererek, kredili satışlarda peşin oranını arttırarak ve / veya

vadeyi kısaltarak, alacak devir hızını yükseltebilir, diğer bir deyişle ortalama tahsilat süresini

kısaltabilir.

e) Stokların azaltılması ve / veya stok devir hızının arttırılması

Firmaca alınabilecek diğer bir önlem, iyi bir stok kontrolü ilke stok tutarını azaltmak

ve / veya stokların devir hızını arttıracak politikalar izlemektedir.

f) Üretim kapasitesini etkilemeyecek şekilde sabit ve bağlı değerlerin

azaltılması.

Firma, bazı bağlı değerlerini örneğin iştiraklerini paraya çevirebilir, maddi sabit

değerleri ile ilgili olarak satış – kiralama işlemlerine girişebilir, diğer bir deyişle uzun vadeli

kiralama koşulu ile maddi sabit değerlerini satabilir.

g) Kısa vadeli borçlarını, konsolide edilmesi, ertelenmesi girişimlerinde

bulunulması.

Firma, kısa vadeli borçlarını uzun vadeli borç haline dönüştürerek, vadesi gelmiş

borçlarına erteleterek işletme sermayesi durumu kuvvetlendirebilir.

6- Aşırı işletme Sermayesinin Nedenleri

Bir teşebbüsün aşırı derecede işletme sermayesinin olmasını sebepleri şöyle

özetlenebilir:

a) İşletmenin, sabit değerleri elde etmek için gerekli olandan çok daha fazla

öz sermayesi olması veya uzun vadeli olarak borçlanması.

b) Sabit değerlerin satış ve satılan sabit kıymetlerin yerine yenilerinin

konulmaması

c) Faaliyet karının, dağıtılmaması, sabit değer elde edilmesi veya bunlara

benzer gayelere tahsis edilmemesi

d) Amortisman ve tükenme payı ayrılması yolu ile sabit değerlerin zamanla

işletme sermayesi haline dönüşmesi ( ayrılan amortismanlar ve tükenme payları, sabit

kıymetlerin yenilenmesinde kullanılmadığı takdirde, teşebbüsün işletme sermayesini

arttırırlar.)

Bir teşebbüsün aşırı işletme sermayesine sahip olması, işletme sermayesinin yetersiz

olması kadar sakıncalıdır. Gerçekten ihtiyacın çok üstünde işletme sermayesinin varlığı,

Page 105: Malİ Tablolar Analİzİ

sermayenin devir hızını azaltarak, teşebbüsün karlılığı üzerine olumsuz etki yapar. İhtiyacın

çok üstünde işletme sermayesi, kaynaklarını verimli bir şekilde kullanılmadığını gösterir. Atıl

fonların varlığı işletmeyi muhtemel bir gelirden yoksun bıraktığı gibi, aşırı derecede kar

dağıtılmasını veya rantabl olmayan projelere yatırım yapılmasına da yol açabilir. Ayrıca aşırı

derecede işletme sermayesinin varlığı, maliyetlerin kontrolüne verilen önem ve dikkati

azaltarak, faaliyetlerin verimini de düşürebilir.

NAKİT AKIM TABLOSU

A- GENEL

Nakit akımı (para akımı) tablosu, nakit giriş ve çıkışların diğer bir deyişle işletmenin

para tahsilat ve ödemelerini, kaynakları ve kullanılış yerleri ile birlikte gösterilen tablodur.

1- Gelir tablosu ile nakit tablosu arasındaki farklar

Nakit akımı tablosu, gelir tablosundan farklıdır. Gerçekten nakit akımı tablosu bir

işletmenin nakit tahsilat ve ödemelerini gerektiren işlemlerini, bunların gelir sağlayan

faaliyetlerle olan ilişkilerini nazara almadan özetleyen bir tablodur. Nakit giriş ve çıkışları bu

tablonun konusunu teşkil ettiği halde, hesap döneminde elde edilen gelir ve yapılan giderler,

gelir tablosunu konusunu teşkil eder.

Şu hususu belirtmek gerekir ki , bir hesap dönemi zarfında işletmenin elde ettiği kar, o

dönem içinde nakit mevcudundaki net artışı ifade etmez. Bir işletme, belli bir hesap

döneminde kar elde ettiği halde, nakit mevcudu azalabilir veya zarar ettiği halde kasa

mevcudu artabilir. Ayrıca nakit artışı o dönem zarfında elde edilen gelirin altında veya

üstünde olabilir. Diğer bir deyişle, işletmenin gelir sağlaması ile nakit mevcudun azalıp

çoğalması farklı olaylardır. Gerçekten gelir ve nakit akımı tablolarında yer alan kalemler

birbirinden farklıdır. Gelir tablosunda yer alan bazı kalemler, nakit akımı tablosunda yer

alamadığı gibi, nakit akımı tablosunda yer alan bazı kalemler de gelir tablosunda görülmez.

Örneğin, gelir tablosunda yer alan tahakkuk etmiş gelirler, tahakkuk etmiş giderler, şüpheli

alacaklar karşılığı, amortismanlar gibi kalemler cari nakit hareketini gerektirmez. Buna

karşılık tahvil, hisse senedi ihracı, sabit kıymetlerin alınması, uzun vadeli borçların ödenmesi,

tahvillerin, sermayenin itfası gibi işlemler de nakit akımı tablosunda yer aldığı halde, gelir

tablosunda gösterilmez.

2- Nakit akım tablosu ile net işletme sermayesinde değişim tablosu arasındaki

farklar

Page 106: Malİ Tablolar Analİzİ

Nakit akımı tablosu, net işletme sermayesinde değişiklikleri gösteren tablodan da farklı

olup, kapsamı daha dardır. Nitekim, net işletme sermayesinde değişiklik tablosu, belli bir

hesap dönemi içinde işletmenin döner değer ve kısa vadeli borçlardaki değişikliklerle net

işletme sermayesinin kaynak ve kullanılış yerlerini gösterir. Söz konusu tablo, belli bir hesap

döneminde işletmenin nakit hareketini ortaya koymaz. Gerçekten bir teşebbüsün, net işletme

sermayesi arttığı halde , nakit mevcudu azalabilir. Veya net işletme sermayesi azaldığı halde

nakit mevcudunda artış olabilir.

Nakit akımı tablosu ise, belli bir hesap dönemi içinde işletmenin nakit mevcudunda artış

ve azalışları nedenleri ile göstererek diğer mali tabloları tamamlar.

Nakit akımı tablosu, işletmenin gelecek hesap dönemlerindeki nakit ihtiyacını tahmin,

nakit bütçesinin hazırlanması için de bir araç olarak kullanılmaktadır.

B- NAKİT KAYNAKLARI VE KULLANILIŞ YERLERİ

1- Nakit Kaynaklar

Bir işletmenin başlıca nakit kaynakları şöyle sıralanabilir:

a) Peşin olarak mal ve hizmet satışı ( esas mamuller dışında tali mahsul satışları da

dahil)

b) Alacakların tahsili

c) Serbest menkul değerlerin ( işletmenin portföyünde bulunan hisse senedi ve

tahvillerin) nakde çevrilmesi.

d) İşletmenin uzun vadeli yatırımlarından sağlanan ve nakden tahsil edilen gelirler

(şirketlerden alınan kar hissesi, gayrı menkullerin kiralanmasından elde edilen geliri,

alınan faizler v.b) .

e) Alacak senetlerinin kredi kurumlarına iskonto ettirilmesi.

f)Sabit değerlerin peşin bedelle satışı

g) Çıkartılan tahvillerin satışı

h) Nakit olarak alınan krediler

i) Sermayenin arttırılması (arttırılan sermayenin nakden işletmeye konulması halinde,

sermaye artışı bir nakit kaynağı teşkil eder.)

j) İşletmeye iade edilen vergiler

k) Devletçe sağlanan ve işletmeye nakit girişi doğuran sübvansiyonlar.

Page 107: Malİ Tablolar Analİzİ

2- Nakit Mevcudunun Başlıca Kullanış Yerleri

Bir işletmenin nakit mevcudunu azaltan sebepler, diğer bir deyişle nakit olanaklarının

kullanılış yerleri, üç ana grupta toplanabilir:

a) İşletmenin cari faaliyeti

b) İktisadi varlıklar elde edilmesi ( Aktif değerler iktisabı)

c) Mali işlemler.

i. İşletmenin cari faaliyetleri

(1) Peşin olarak mal, hammadde ve malzeme alışı

(2) İşçi ücretlerinin nakden ödenmesi

(3) Faaliyet giderlerinin ödenmesi (Nakden ödenen satış ve genel giderler)

(4) Faiz giderlerinin nakden ödenmesi

(5) Kısa vadeli borçların nakden ödenmesi

(6) Vergilerin ödenmesi

(7) Nakden kar dağıtımı

(8) Nakit çıkışını gerektiren olağanüstü zararlar

ii. İktisadi varlıklar elde edilmesi

(1) Sabit değerlerin peşin bedelle satın alınması

(2) Sabit değerlerin iktisadi değerini devamlı olarak arttıran ve nakden ödenen

giderler

(3) İşletmenin kısa vadeli nakit fazlasını değerlendirmek amacıyla yaptığı kısa

vadeli yatırımlar (tahvil, hisse senedi satın alınması)

(4) Başka firmalara sermaye iştirakinde bulunulması (Sermaye taahütlerinin nakden

ödenmesi koşuluyla)

iii. Mali işlemler

(1) Tahvillerin itfası

(2) Diğer uzun vadeli borçların nakden ödenmesi

(3) Sermayenin azaltılması (işletmeden nakit olarak sermayenin çekilmesi)

Page 108: Malİ Tablolar Analİzİ

3- İşletmenin Nakit Giriş ve Çıkışını Gerektirmeyen Başlıca İşlemleri

Nakit akımı tablosu düzenlenirken, para kullanılmasını gerektirmeyen veya işletmeye

nakit girişi sağlamayan işlemlerin elenmesi gerekir. Nakit giriş veya çıkışını gerektirmeyen

işlemlerin başlıcaları aşağıda sayılmıştır.

a) Amortisman, tükenme, itfa payları ayrılması

b) Stoklar ve menkul kıymetler için değer düşüş karşılıkları ayrılması

c) Alacakların değersiz hale gelmesi

d) Dağıtılmamış, işletme bünyesinde bırakılmış karların belli amaçlara tahsisi

e) Sabit kıymetlerin yeniden değerlendirilmesi

f) Kullanılmaz hale gemli sabit kıymetlerin, amorti edilmemiş bakiye kıymetlerinin

zarar olarak kaydı

g) Uğranılan hasar sebebi ile sabit değerlerin defter kıymetindeki azalışlar

h) Tahvillerin, hisse senedi verilmesi suretiyle ödenmesi( konvertibıl tahvillerin

hisse senedine dönüştürülmesi)

i) İşletmenin bilançonun düzenlendiği tarihte hukuken var olan fakat miktarı kesin

olarak tespit edilemeyen yükümlülükleri için karşılık ayrılması.

j) Senede bağlı borç ve alacakların bilanço günündeki değerlerin indirgenmesi

(Alacak ve borç senedinin reeskontu)

k) İşletmeden alacaklı olanların işletmeye ortak olması

l) İşletmenin portföyünde bulunan menkul değerlerin borsa rayici ile

değerlendirilmesi.

Bu sayılanların dışında, tahakkuk etmiş gelir ve giderler, bir nakit hareketi

doğurmadığından, nakit akımı tablosu düzenlenirken, tahakkuk etmiş gelir ve giderlerin

de elemine edilmesi gerekir.

C- NAKİT AKIMI TABLOSUNUN HAZIRLANMASI

Bir işletmenin nakit akımı tablosunun hazırlanabilmesi için,

1) Karşılaştırmalı bilançoların,

2) İlgili hesap dönemi ait gelir tablosunun,

3) Kar dağıtımının,

4) İlgili hesap döneminde nakit hareketini gerektirmeyen işlemlerin,

bilinmesi gerekir.

Page 109: Malİ Tablolar Analİzİ

Nakit akım tablosunun nasıl hazırlanacağı örnek yardımı ile açıklanmıştır.

Nakit tablosunun hazırlanabilmesi için gerekli, karşılaştırmalı bilançolar, gelir tablosu

ve dağıtılmamış kar tablosu aşağıda gösterilmiştir.

Karşılaştırmalı bilançolar, gelir tablosu ve dağıtılmamış karlar tablosunda yer alan

bilgilerden yararlanarak işletmenin nakit akımı tablosunu düzenleyebilmek için, önce bu

tablonun düzenlenmesini kolaylaştıracak, buna olanak verecek bir mizanın hazırlanması

gerekir.

Nakit akım tablosunun düzenlenebilmesi için gerekli mizan aşağıda açıklanan şekilde

hazırlanabilir:

1) Bilanço kalemlerindeki artış ve eksilişler, ayrı birer borç ve alacak sütunları

kullanılmak suretiyle gösterilir. Borç sütununa, aktiflerdeki artış ile borçlar ve sermaye

kalemlerindeki azalışlar kaydedilir. Buna karşılık, alacak sütununa, borçlar ve sermaye

kalemlerindeki artışlar ve aktiflerdeki azalışlar kaydedilir.

Gelir tablosunda yer alan kalemler de borç veya alacak bakiyesi vermelerine göre,

ilgili sütunlarda gösterilir.

2) Bilanço kalemlerindeki artış veya azalışlar analize tabi tutularak, gelir tablosu

incelenerek, nakit giriş ve çıkışını gerektirmeyen işlemler saptanır.

Page 110: Malİ Tablolar Analİzİ

KARŞILAŞTIRMALI BİLANÇOLAR

AKTİF

Döner değerler Kasa 50.000 80.000

+30.000 Ticari alacaklar 150.000 200.000

+50.000 Şüpheli alacaklar

karşılığı (-) (4.000) (5.000)(+1.000)

Alacaklar, net 146.000 195.000+49.000

Tahakkuk etmiş gelirler 5.000 7.000 + 2.000 Stoklar 220.000 250.000

+30.000 Peşin ödenmiş giderler 5.000 7.000 +2.000 Döner değerler toplamı 426.000 539.000 +113.000 Sabit değerler Bina, arazi,makine ve

demirbaşlar 600.000 600.000 ----- Birikmiş amortismanlar(-) (60.000) (90.000) (+30.000) Maddi sabit değerler, net 540.000 510.000 -30.000 Aktif toplamı 966.000 1.049.000

+83.000 PASİF Kısa vadeli borçlar Ticari borçlar 110.000 100.000 -10.000

31 Aralık Artış veya Azalış 1977 1978

Page 111: Malİ Tablolar Analİzİ

Tahakkuk etmiş giderler 4.000 7.000 +3.000 Kısa vadeli borçlar topl. 114.000 107.000 -7.000 Uzun vadeli borçlar 50.000 50.000 --- Borçlar toplamı 164.000 157.000 -7.000 Öz sermaye Ödenmiş sermaye 700.000 700.000 --- Yedek akçeler 102.000 192.000

+90.000 Öz sermaye toplamı 802.000 892.000

+90.000 Pasif toplamı 966.000 1.049.000

+83.000

1978 YILI GELİR TABLOSU

Satışlar, Net 780.000Satılan mal maliyeti1.1.1978 tarihinde stok 220.0001978 yılında alışlar 530.000

750.00031.12.1978 tarihinde stok(-) (250.000)Satılan mal maliyeti 500.000Brüt satış karı 280.000Faaliyet giderleri

Genel idare giderleriAmortismanlar 25.000Personel giderleri 40.000Büro giderleri 10.000Diğer genel giderler 24.000Genel idare giderleri toplamı 99.000

Satış giderleriReklam giderleri 12.000Dağıtım giderleri 18.000Amortismanlar 5.000(satış kısmı için)Diğer satış giderleri 15.000Satış giderleri toplamı 50.000Şüpheli alacaklar karşılığı 1.000Faaliyet giderleri toplamı 150.000Faaliyet karı 130.000

Faaliyet dışı gelirler

Page 112: Malİ Tablolar Analİzİ

Kira geliri 10.000 Toplam 140.000

Faaliyet dışı giderlerÖdenen faizler 5.000Diğer giderler 5.000Değersiz alacaklar 5.000Faaliyet dışı giderler toplamı 15.000Kar 125.000

DAĞITILMAMIŞ KARLAR TABLOSU

Dönem başında dağıtılmamış karlar toplamı 102.000

1978 yılında elde edilen net kar 125.000

toplam 227.000

Nakden dağıtılan kar hissesi (-) (35.000)

Hesap dönemi sonunda dağıtılmamış karlar

Toplamı 192.000

3) İlgili sütunda gerekli düzeltmeler yapılarak, nakit harekatını gerektirmeyen

işlemlerin etkileri ortadan kaldırılır. Düzeltmeler yapıldıktan sonraki bakiyeler, nakit giriş ve

çıkışını doğuran işlemleri gösterir.

4) Gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra mizanın son sütununda, nakit kaynakları ve

nakit mevcudunun kullanılış yerleri gösterilir. Aktiflerdeki artışlar (kasa hariç), borç ve

sermaye kalemlerindeki azalışlar ve borç bakiyesi veren gelir tablosu kalemleri, nakit

mevcudunun kullanılış yerlerini ; buna karşılık aktiflerdeki azalışlar, borç ve sermaye

kalemlerindeki artışlar ve alacak bakiyesi veren gelir tablosu kalemleri, nakit kaynaklarını

gösterirler.

Yukarıda verilen açıklamaların ışığın altında hazırlanan mizan aşağıda gösterilmiştir.

Mizanda yer alan düzeltmelerle ilgili açıklamalar:

(a) Değersiz alacaklar : 5000 TL.

1978 yılında 5000 TL. tutarındaki alacak, eğersiz hale gelmiş ve işletme, bu meblağı,

gelir tablosunun faaliyet dışı giderler bölümünde gösterilmiştir. Alacakların bir kısmının

değersiz hale gelmesi ve bunların ticari alacaklardan indirilmesi, bir nakit hareketini,

teşebbüsten nakit çıkışını gerektirmez. Nakit akımı tablosu düzenlenirken, nakit harekatını

gerektirmeyen bu işlemin düzeltilmesi gerekir.

Page 113: Malİ Tablolar Analİzİ

Alacaklar, değersiz alacak mahiyetini aldıkları zaman defterlerde yapılan kayıt şöyledir.

/

Faaliyet Dışı Giderler H.

Değersiz Alacaklar H. 5000

Ticari Alacaklar H. 5000

Değersiz Alacakların zarar yazılması

/

Mizanın düzeltme kısmında, nakit hareketini gerektirmeyen bu işlem için ters kayıt

yapılır.

(b) Şüpheli alacaklar karşılığı : 1000 TL.

1978 yılında işletmenin ayırmış olduğu şüpheli alacaklar karşılığında 1.000 TL.’lık bir

artış görülmektedir. Şüpheli alacaklar karşılığı ayrılması, işletmeden bir nakit çıkışını

gerektirmez. Nakit hareketini gerektirmeyen bu işlem, mizanın düzeltme bölümünde elemine

edilmiştir.

( c ) 1978 yılında ayrılan amortismanlar: 30.000 TL.

Amortisman ayrılması bir nakit çıkışını gerektirmez. Diğer bir ifade ile amortisman,

işletmenin nakden ödemeyi gerektirmeyen bir gideridir. Bu nedenle nakit akımı tablosu

düzenlenirken, ayrılan amortismanların bu niteliğinin nazara alınması gerekir.

(c) Tahakkuk etmiş gelirlerde artış: 2.000 TL.

1978 yılında işletme, kiraya vermiş olduğu gayri menkulleri dolayısiyle 10.000 TL

tutarında kira almıştır. Ancak bunun 8.000 lirasını nakden tahsil etmiş, 2.000 lirası alacak

olarak kalmıştır. Tahakkuk etmiş gelirdeki artış, kiranın tamamının nakden tahsil

edilmediğini göstermektedir; diğer bir deyişle, kira gelirinin 2.000 lirası, para olarak

işletmenin kasasına girmemiştir. Mizanın düzeltme bölümünde, nakit harekatını

gerektirmeyen bu tahakkuk etmiş gelirlerdeki artışın elenmesi gerekir.

Page 114: Malİ Tablolar Analİzİ

Kira 10.000

Tahakkuk etmiş kiralardaki artış(-) 2.000

Nakden tahsil edilen kira geliri 8.000

(e) Tahakkuk etmiş giderlerdeki artış : 3.000 TL.

1978 yılında işletmenin personel gideri 40.000 lira olup,bunun 37.000 lirası nakden

ödenmiştir. Tahakkuk etmiş giderlerdeki 3.000 liralık artış, tahakkuk etmiş ücretlerden 3.000

liralık kısmını, bilançonun düzenlediği tarihe kadar nakden ödenmediğini göstermektedir.

Personel giderleri 40.000

Tahakkuk etmiş giderlerdeki arış (-) (3.000)

1978 yılında nakden ödenen ücret 37.000 TL.

Tahakkuk etmiş olmakla beraber hesap dönemi sonuna kadar ödenmemiş olan 3.000

TL. tutarındaki personel gideri, o tarihe kadar işletmeden bir nakit çıkışını

gerektirmediğinden, nakit akımı tablosu düzenlenirken nazara alınması gerekir.

(f) Alacaklardaki artış : 55.000 TL.

Ticari alacaklardaki artış, hesap dönemi sonuna kadar satış bedellerinin tamamının

tahsil edilemediğini göstermektedir.

Hesap dönemi sonuna kadar nakden tahsil edilen satış bedelinin hesap tarzı aşağıda

gösterilmiştir.

Hesap dönemindeki satışlar tutarı 780.000

Hesap dönemi başındaki ticari

alacaklar tutarı (+) 150.000

930.000

Hesap dönemi sonundaki ticari

alacaklar tutarı (-) (200.000)

Değersiz alacaklar (-) ( 5.000)

Satışlar dolayısı ile hesap

Page 115: Malİ Tablolar Analİzİ

Döneminde nakden tahsil edilen meblağ 725.000

Örnek IX- 1’deki işletme, hesap döneminde 780.000 liralık satış yapmış fakat satış

bedellerinin ancak 725.000 lirasını tahsil etmiştir. Bakiye 55.000 TL. işletmenin

müşterilerinden olan alacağını arttırmıştır. Diğer bir ifade ile, satış bedelinin 55.000 liralık

kısmı, nakit olarak işletmenin kasasına girmemiştir. Nakit akımı tablosu düzenlenirken, bu

durumun nazara alınması gerekir.

Bir işlemenin cari veya geçmiş hesap dönemindeki satışlarından sağladığı nakit miktarı,

aşağıdaki şekillerde hesap edilebilir:

Nakden tahsil edilen satış tutarı = Hesap dönemindeki satışlar

Ticari alacaklardaki artış

Veya

Nakden tahsil edilen satış tutarı = Hesap dönemindeki satışlar

+ Ticari alacaklardaki azalış

(g) Stoklardaki artış : 30.000 TL.

Ancak mal alışları için yapılan ödemeler, s,işletmeden bir nakit çıkışını gerektirir.

Bunun dışında, stoklardaki değişiklik, işletmenin nakit durumunu etkilemez. Bu nedenle nakit

akımı tablosu düzenlenirken nakit çıkışını gerektirmeyen stok artışının nazara alınması

zorunludur. Mizanda, bilançoda gösterilen stok artışı ile, gelir tablosunda, satılan mal

maliyetini tespit için gösterilen stok artışı birbirini götürmüştür.

Özetlersek, hesap döneminde mal alışları için yapılan nakit ödemeler, bir işletmenin

nakit mevcudunu azaltır. Bunun dışında stoklardaki değişikliğin, işletmenin nakit mevcudu

üzerinde bir etkisi yoktur.

(h) Ticari borçlardaki azalış: 10.000 TL.

İşletme, ilgili hesap döneminde satıcılara, hesap tarzı aşağıda gösterildiği üzere 540.000

TL. tutarında nakden ödeme yapılmıştır.

1.1.1978 tarihinde ticari borçlar toplamı 110.000

Hesap döneminde mal alışları (+) 530.000

Page 116: Malİ Tablolar Analİzİ

640.000

Hesap dönemi sonundaki ticari borçlar (-) (100.000)

Hesap döneminde satıcılara ödenen 540.000 TL.

Örnekteki işletme, cari ve geçmiş hesap döneminde aldığı mallar için satıcılara 540.000

TL. tutarında bir ödeme yapılmıştır. İşletmenin 1978 yılındaki mal alışları 530.000 TL

olmakla beraber geçmiş dönemde mal alışları nedeniyle satıcılara olan borcu bu dönemde

10.000 TL. azaldığından işletmeden nakit çıkı 540.000 TL’dır.

Hesap döneminde mal alışları için yapılan nakit ödemeler aşağıdaki şekillerde

hesaplanabilir:

Cari veya geçmiş hesap dönemlerinde-

ki mal alışları için nakden yapılan ödeme

= Mal alış bedeli + Ticari borçlardaki

azalış

veya

Cari veya geçmiş hesap dönemlerindeki

mal alışları için nakden yapılan ödeme

= Mal alış bedeli – Ticari borçlardaki

artış

Örnek : IX -1

NAKİT AKIM TABLOSU (TL)

Nakit kaynakları

Satışlar 780.000

Alacaklardaki artış (-) (55.000)

Satışlar dolayısıyla

nakit tahsilatı 725.000

Kira geliri 10.000

Tahsil edilmemiş kira (-) (2.000)

Nakden tahsil edilen kira 8.000

Page 117: Malİ Tablolar Analİzİ

Nakit kaynakları toplamı 733.000

Kaynakların kullanılışı

Mal alışları 530.000

Ödenen ticari borçlar 10.000

Nakden ödenen genel idare giderleri 71.000

Personel giderleri 37.000

Büro giderleri 10.000

Diğer genel giderleri 24.000

Nakden ödenen satış giderleri 45.000

Reklam giderleri 12.000

Dağıtım giderleri 18.000

Diğer satış giderleri 15.000

İşletmenin nakden ödenen

diğer giderleri 10.000

Peşin ödenmiş giderler 2.000

Nakden ödenen kar hissesi 35.000

Kullanılan nakit kaynaklar toplamı (-) 703.000

Nakit artışı 30.000

Page 118: Malİ Tablolar Analİzİ

Örnek: IX.1d

NAKİT AKIMI TABLOSU İÇİN HAZIRLANAN MİZAN

Bilanço ve Gelir Net değişiklik Düzeltmeler Nakit NakitTablosu Kalemleri Borç Alacak Borç Alacak Artışı Azalışı

Kasa 30.000Ticari alacaklar 50.000 5.000 (a) 55.000 (f)Stoklar 30.000 30.000 (g)Tahakkuk etmiş gelirler 2.000 2.000 (d)Ticari borçlar 10.000 10.000 (h)Tahakkuk etmiş giderler 3.000 3.000 (e)Şüpheli alacaklar 1.000 1.000 (b)Birikmiş amortismanlar 30.000 30.000 (c) Ödenen kar hissesi 35.000 35.000Satış ,net 780.000 55.000 (f) 725.000Stoklar 220.000 250.000 30.000 (g)Mal alışları , net 530.000 10.000 (h) 540.000

Amortismanlar (genel) 25.000 25.000 (c )Personel giderleri 40.000 3.000 (e) 30.000Büro giderleri 10.000 10.000Diğer genel giderler 24.000 24.000Şüpheli alacak karşılığı 1.000 1.000 (b)Reklam giderleri 12.000 12.000Dağıtım giderleri 18.000 18.000Amortismanlar(satış kısmı için) 5.000 5.000 (c)

Diğer satış giderleri 15.000 15.000Alınan kiralar 10.000 2.000 (d) 8.000Ödenen faizler 5.000 5.000Diğer arazi giderleri 5.000 5.000Değersiz alacaklar 5.000 5.000 (a)Peşin ödenmiş giderler 2.000 2.000

TOPLAM 1.074.000 1.074.000 136.000 136.000 733.000 703.000Nakit artışı 30.000

Page 119: Malİ Tablolar Analİzİ

FON AKIM TABLOSU

A- GENEL

Fon terimi , tatbikatta genellikle üç farlı anlamda kullanılmaktadır:

1- Fon terimi, nakit ve nakit benzerleri anlamında kullanılmaktadır.

2- Fon terimi ile, net işletme sermayesi kastedilmektedir.

3- Fon terimi, en geniş anlamı ile, bir işletmenin üçüncü şahıslarla olan ilişkilerinden

doğan tüm mali olanakları ifade etmektir.

Bu bölümde fon terimi, en geniş analımı ile bir işletmenin üçüncü şahıslarla olan

ilişkilerinden doğan bütün mali olanaklarını ifade etmek için kullanılmaktadır.

Bu anlamda fon akımı tablosunun kapsamı, nakit (para) akımı ve net işleme

sermayesinde değişim tablosundan daha geniştir. Gerçekten bu tablo, net işletme

sermayesinde değişiklik dışında işletmenin mali durumundaki diğer bütün değişiklikleri de

ortaya koyar. Net işletme sermayesinde değişiklik tablosu, yalnız döner değerler ve kısa

vadeli borçlardaki gelişmeleri gösterdiği halde, fon akımı tablosu, cari olmayan hesaplarda

artış ve azalış doğuran işlemleri de kapsar. Örneğin bir sabit değerin, diğer bir sabit değerler

trampası, hisse senedi vermek yolu ile uzun vadeli borçların ödenmesi (kovertibl tahvillerin

hisse senetleriyle değiştirilmesi), işletmeye, sabit değer şeklinde sermaye konması gibi

işlemler net işletme sermayesi durumunu etkilemediği halde fon akım tablosunda yer alır.

Fon akım tablosu, belirli bir dönem içinde işletmenin sağladığı mali kaynakları ve

bunları kullanılış yerlerini göstermek suretiyle, işletmenin söz konusu dönemdeki mali işlerini

özetler. Amacı, diğer mali tablolarda görülmeyen fon akımını ortaya koyarak, gerek faaliyet

sonucu yaratılan, gerek ek finansman şeklinde elde edilen mali imkanlarla neler yapıldığını,

kaynakların nerelerde tahsis edildiğini açıkça belirtmektir. Bu niteliği ile fon akımı tablosu,

mali bilgilerin yorumunu kolaylaştıran ve geleceğe ait fon gereksinmesi tahminlerine olanak

hazırlayan faydalı bir araçtır.

B- FON KAYNAKLARI VE KULLANIŞ YERLERİ

Page 120: Malİ Tablolar Analİzİ

1- Fon Kaynakları

Fon kaynakları dört grupta toplanabilir.

a) İşletmenin faaliyeti sonucu yaratılan kaynaklar

İşletmenin belli bir dönem içinde yarattığı mali kaynak yalnız elde ettiği kardan

oluşmaz. Kara, o hesap döneminde ayrılan amortismanlar, tükenme payları, itfa payları

(aktifleştirilmiş uzun vadeli giderlerin, itfa payları da dahil) eklenmelidir. Gerçekten bu

sayılan giderler o hesap döneminin karının etkiledikleri halde işletmeden herhangi bir fon

çıkışını gerektirmez. Buna karşılık, gelecek yıllara ait gelirlere, o hesap dönemine isabet eden

hissesi de, dönem karını arttırdığı halde, o dönemde işletmeye mali imkan sağlamaz. Bu

nedenle, dönem karını arttırdığı halde, işletmeye kaynak sağlamayan kalemlerin düzeltilmesi,

fon akımı tablosu düzenlenirken, bunların dönem karından indirilmesi gerekir. Örneğin

geçmiş yıllarda elde edilen tahvil emisyon (ihraç) primlerinin itfası, o dönem karını olumlu

bir şekilde etkilediği halde söz konusu dönemde işletmeye yeni bir mali olanak sağlamaz.

b) İşletmenin aktif değerinde azalışlar

İşlemenin iktisadi varlıklarında azalışlar, o dönemde işletmeye kullanılabilir bir mali

olanak sağlar.

c) İşletmenin borçlarında artışlar

İşletme, borçlanma, yabancı kaynak sağlama, yolu ile kullanılabilir mali olanaklarını

arttırabilir.

d) İşletmenin ödenmiş sermayesinde artış

2- Fon Kullanılış Yerleri

Fon kullanılış yerleri de , fon kaynaklarına koşut olarak altı grupta toplanabilir.

i. Kar üzerinde ödenen vergiler

Kaynaklar arasında vergiden önceki kar gösterildiği takdirde, kar üzerinden ödenen

vergilere (Gelir veya Kurumlar, Mali Denge Vergileri, Gelir vergisi stopajı) kullanım yerleri

arasında verilmelidir. Ülkemizde kar üzerinden alınan vergilerin fiilen ödenmesi ile, karın

elde edilmesi arasında zaman aralığı olduğundan, bu tür vergiler gelirin elde edilmesini

izleyen yılda ödendiklerinden, fon akım tablosu düzenlenirken, vergiden önceki kara,

Page 121: Malİ Tablolar Analİzİ

kaynaklar arasında yer verilmesi; buna karşın o yıl, bir önceki yılın karı üzerinden fiilen

ödenen vergilerin de kulanım yerleri arasında gösterilmesi daha doğru bir uygulama olarak

görülmektedir.

ii. Ödenen kar payları

Ülkemizde, bir hesap döneminde elde edilen karla ilgili kar dağıtımı da genellikle o yılı

izleyen hesap döneminde yapılmaktadır.

iii. Faaliyet sonucu firmanın mali kaynaklarında azalış

Firmanın zarar etmesi, her zaman için firmanın mali kaynaklarında net bir azalış

doğurmaz. Firmanın belli bir hesap döneminde zarar etmesine rağmen, o dönemde ayırmış

olduğu amortisman, tükenme ve itfa payları, zarar tutarından daha fazla ise, firma faaliyeti

sonucu kaynak yaratmış demektir. Zarar tutarı, firmadan nakit çıkışı gerektirmeyen giderleri

aşıyorsa, ancak bu durumda, faaliyet sonucu firmanın mali kaynaklarında bir azalış söz

konusudur.

iv. Firmanın aktif değerlerinde artışlar

Firmalar sağladıkları mali olanakları, yeni iktisadi varlıkların, aktif değerlerin elde

edilmesinde kullanabilirler. Aktif değerlerde artış, önemli bir kaynak kullanım yeridir.

Kaynak kullanım yerleri belirlenirken, sabit değerlerdeki brüt artış dikkate alınmalıdır. İlgili

hesap döneminde ayrılan amortismanlara kaynaklar arsında yer verildiğine göre, sabit

değerlerdeki brüt artış kullanım yerleri arasında gösterilmelidir.

v. Firmanın borçlarında azalış

Firma sağlamış olduğu kaynaklar , kısa ve uzun vadeli borçların ödenmesine

kullanabilir. Bu nedenle borç ödenmesi fon kullanım yerleri arasında yer almaktadır.

vi. Sermayede azalış

İmtiyazlı sermaye şirketlerinde, sermayenin itfası söz konusu olabileceği gibi,tek sahipli

firmalarda, ortaklıklarda, şahıs şirketlerinde firma sahip veya sahipleri, ilgili hesap

döneminde işletmeden iktisadi değerler çekmek yoluyla da sermayeyi azaltabilirler.

C- FON AKIM TABLOSUNUN DÜZENLENMESİ

Fon akım tablosunun düzenlenebilmesi için aşağıdaki bilgilerin varlığı gereklidir.

i) Hesap dönemine ait gelir tablosu

Page 122: Malİ Tablolar Analİzİ

Gelir tablosunun, firmanın ilgili hesap döneminde normal faaliyet sonucu yarattığı mali

kaynakları, diğer bir deyişle elde ettiği karı ve nakit çıkışını gerektirmeyen giderlerini açıkça

göstermesi gerekir.

ii) Dönem başı ve dönem sonu bilançoları

Dönem başı ve dönem sonu bilançolarına dayanılarak aktif ve pasif kalemlerdeki

değişmeler, artış veya azalışlar saptanabilir.

iii) Geçen hesap dönemine ait kar dağıtımı ile ilgili bilgiler

Fon akım tablosu düzenlenirken ilgili hesap döneminde ödenen vergiler ( Gelir veya

Kurumlar ve Mali Denge Vergileri, Dağıtılmış Kurum Kazancı üzerinde Gelir Vergisi

Kesintisi) ile ortaklara dağıtılan kar paylarının bilinmesi gereklidir.

Fon akım tablosu düzenlenirken, yukarda değinilen çift sayıma yol açabilecek

hususların ayıklanması gerekir. Örneğin, dönem karına fon kaynakları arasında yer verildiği

halde, kardan yedek akçelere yapılan ilavelerin de fon kaynakları arasında gösterilmesi; yine

o hesap döneminde ayrılan amortismanlar (itfa ve tükenme payları dahil) fon kaynağı olarak

nazara alınmakla beraber, sabit değerlerdeki sadece net artışın kullanım yerlerine eklenmesi

çift sayıma yol açan işlemlerdir.

Türkiye koşulları göz önünde tutularak “fon akım tablosu” için şöyle bir form

önerilebilir:

FON AKIM TABLOSU FORMU

1. Kaynaklar:

a) Faaliyet Sonucu Yaratılan Kaynaklar

I. Dönem Karı (Vergiden Önce)

II. Hesap Döneminde Ayrılan Amortismanlar

b) Aktif Değerlerde Azalış

I. Döner Değerlerde Azalışlar

(Kasa ve Bankalarda Azalış Hariç)

II. Sabit Değerlerde Azalışlar

c) Borçlarda Artış

I. Kısa Vadeli Borçlarda Artış

II. Uzun Vadeli Borçlarda Artış

d) Sermaye Artışı

Page 123: Malİ Tablolar Analİzİ

e) Diğer Kaynaklar

Kaynaklar Toplamı

2. Kulanım Yerleri:

a) Varsa Dönem zararı

b) Gelir Üzerinden Ödenen Vergiler

c) Ödenen Kar Payları

d) Aktif Değerlerde Artış

1) Döner Değerlerde Artış

(Kasa ve Bankalardaki Artış Hariç)

2) Sabit Değerlerde Atış

e) Borçlarda Azalış

1) Kısa vadeli Borçlarda Azalış

2) Uzun Vadeli Borçlarda Azalış

f) Sermaye Azaltılması

( Firma sahip veya sahiplerinin firmadan çektikleri değerler dahil)

Kullanım Yerleri Toplamı

3. Kasa ve Bankalardaki Değişim ( + veya - )

TOPLAM

Kasa ve bankalardaki azalış kaynaklar arasında, buna karşın söz konusu kalemdeki artış

kullanım yerleri arasında da gösterilebilir. Bu taktirde “ Kasa ve Bankalardaki Değişim”

tabloda ayrı bir bölüm olarak yer almaz.

Fon akım tablosunun ne şekilde düzenlenebileceği Örnek X-1 ile açıklanmıştır.

Örnek X-1a

KARŞILAŞTIRMALI BİLANÇOLAR

Bilanço Kalemleri 31.12.1977 31.12.1978 Kaynak (bin TL.) Kullanım

AKTİFDöner değerlerKasa ve bankalar 800 1.000 200Devlet tahvilleri 600 -- 600Alacaklar 8.000 12.000 4.000Stoklar 16.200 24.600 8.400Döner değerler topl. 25.600 37.600Sabit değerlerMaddi sabit değerler 32.000 50.000 18.000Birikmiş amortismanlar(-) (9.600) (13.600) 4.000Maddi sabit değerler, net 22.400 36.400İlk tesis giderleri 2.000 2.000 --- ---Birikmiş itfa payları(-) (800) (1.200) 400İlk tesis giderleri, net 1.200 800Sabit değerler toplamı 23.600 37.200AKTİF TOPLAMI 49.200 74.800

PASİFKısa vadeli borçlarBanka kredileri 12.000 20.000 8.000Ticari borçlar 4.400 6.800 2.400Borç senetleri 2.000 -- 2.000Ödenecek giderler 1.600 800 800Diğer kısa vadeli borçlar 2.400 3.200 800Kısa vadeli borçlar topl. 22.400 30.800Uzun vadeli borçlarTahviller 10.000 25.000 15.000Diğer uzun vadeli borçlar 1.200 2.000 800Uzun vadeli borçlar topl. 11.200 27.000Öz sermayeÖdenmiş sermaye 10.000 10.000Yedek akçeler 2.600 4.100 --- ----Dönem karı 3.000 2.900 2.900PASİF TOPLAMI 49.200 74.8001977 karı üzerinden ödenen vergi 1.500

TOPLAM 34.900 34.900

Page 124: Malİ Tablolar Analİzİ

Yukarıda belirtildiği gibi bir firmanın aktifi diğer bir deyişle iktisadi varlıkları fon

kullanımını; buna karşın borçların ve öz sermayesi de fon kaynaklarını oluşturur. Buna göre,

aktif kalemlerdeki azalış ile pasif kalemlerdeki artış fon kaynaklarını; aktif kalemlerdeki artış

ile pasif kalemlerdeki azalış da fon kullanım yerlerini belirler. Bir firmanın fon kaynakları ve

kullanım yerleri şematik olarak şöyle gösterilebilir:

Kaynaklar Kullanım Yerleri

1. Aktif değerlerde azalış 1. Aktif değerlerde artış

2. Pasif değerlerde artış 2. pasif değerlerde azalış

Fon akım tablosu düzenlenirken çift sayımlardan kaçınmak gerekir. Örneğin, ayrılan

amortismanlar kaynaklar arasında gösterildiğinden, sabit değerlerdeki brüt artışa fon

Page 125: Malİ Tablolar Analİzİ

kullanımları arasında yer verilmelidir. Geçen dönem karından yedek akçelere eklenen kısım,

ikinci kez kaynak olarak hesaba katılmamalıdır.

FON AKIM TABLOSU (Bin TL)

I.. Kaynaklar:

a) Faaliyet Sonucu Yaratılan Kaynak 7.300

Dönem Karı 2.900

Dönem İçinde Ayrılan Amortismanlar 4.000

İtfa Payları 400

b) Aktif Değerlerde Azalış 600

Devlet Tahvilleri 600

c) Borçlarda Artış 27.000

Banka Kredileri 8.000

Ticari Borçlar 2.400

Diğer Kısa Vadeli Borçlar 800

Tahviller 15.000

Diğer Uzun Vadeli Borçlar 800

d) Sermaye Artışı

Kaynaklar Toplamı 34.900

II. Kullanım Yerleri

a) 1977 Karı Üzerinden Ödenen vergiler 1.500

b) Ödenen Kar Payı

c) Aktif Değerlerde Artış 30.600

Kasa ve Bankalar 200

Alacaklar 4.000

Stoklar 8.400

Maddi Sabit Değerler 18.000

d) Borçlarda Azalış 2.800

Borç Senetleri 2.000

Ödenecek Giderler 800

Kullanım Yerleri Toplamı 34.900

Page 126: Malİ Tablolar Analİzİ

D – FON AKIM TABLOSUNUN ANALİZİ

Bir firmanın fon akım tablosu analiz edilirken, ilgili hesap döneminde firmanın

sağladığı kaynakların tümü yüz kabul edilerek her bir fon kaynağının toplam içindeki göreli

yeri saptanır. Yine aynı şekilde kullanım yerlerinin tümü yüz kabul edilerek her bir kullanım

yerinin toplam içindeki göreli payı saptanır. Bu şekilde fon akım tablosunu yüzdelerle ifade

etmek her bir fon kaynağını ve kullanım yerini göze çarpıcı bir şekilde ortaya koymak ve aynı

firmaya ait birbirini izleyen hesap dönemlerine ait fon akımı tablolarını anlamalı bir şekilde

karşılaştırmak, hatta fon akışları yönünden, firmalar arası mukayeseler yapmak olanağı elde

edilir.

Örnek X- 1’de yer alan fon akımı tablosu, yüzde olarak şöyle gösterilebilir.

Fon akım tablosunun yukarıdaki şekilde düzenlenmesi ile ilgili firmanın hesap

döneminde, fonların % 20.9’nu kar ve ayrılan amortisman ve itfa payları olarak faaliyeti

sonucu yarattığı, % 77.4’nü borçlanma yoluyla sağladığını,kısa vadeli borçlardaki artışın

payının % 35.4 olduğu ve fonların ancak %1.7’sini aktif değerlerinin azaltılması yoluyla elde

ettiğini ortaya koymaktadır. Diğer yandan, sağlanan fonların %4.3 ‘nün vergi ödemede,

%8’nin borçları azaltmada, %87.7’sinin ise aktiflere yapılan yatırımlarda kullanıldığını ve fon

kullanılmasının %36.1’nin döner değerlerdeki artışın, %41.6’sının sabit değerlerdeki artışın

oluşturduğunu göstermektedir.

Bir firmanın fon akımı tablosu analiz edilirken özellikle kaynaklarla, bunların kullanım

yerleri arasında uygunluk bulunup bulunmadığı üzerinde önemle durulmalıdır. Uygunluk

terimi ile, sağlana fonların, finansmanında kullanıldıkları aktif değerlerin niteliği ile tutarlı ve

süre açısından uyum içinde bulunması kastedilmektedir. Daha açık deyişle finansmanda

uygunluk ilkesi, firmanın sabit değerlerinin uzun veya devamlı kaynaklarla; buna karşılık

döner değerlerin devamlılık göstermeyen bölümünü kısa vadeli kaynaklarla finanse etmesi

gereği şeklinde ifade edilebilir.

Sabit değerlerin ve döner değerlerin devamlılık gösteren bölümünün, uzun vadeli

kaynaklarla finanse edilmesi gereği, söz konusu değerlerin sağlayacağı nakit akışı ile ilgilidir.

Sabit değerlerin, kısa süreli kaynaklarla karşılanması, bu değerlerin nakit girişi yaratmadan,

kısa vadeli kaynakların geri ödenmesi zorunluluğu gibi finansman açısından sakıncalı bir

durum yaratır. Gerçekten , sabit değerlere yapılan yatırımlar daha firmanın nakit yaratma

Page 127: Malİ Tablolar Analİzİ

kapasitesini genişletmeden, firmanın bu yatırımların finansmanında kullandığı yabacı

kaynakları geri ödemek zorunda kalması, firma mali yönden önemli sorunlarla karşı karşıya

bırakabilir.

Döner değerlerin geçici olarak artış gösteren bölümünün ise esnek kısa vadeli yabancı

kaynaklarla finanse edilmesi daha uygundur. Stoklar ve alacaklardaki geçici artışlar, kısa

vadeli kaynaklarla karşılandığı takdirde, sözü edilen değerlerdeki daralış, diğer bir deyişle

stok ve alacakların paraya çevrilmesi, firmaya geri ödeme konusunda gerekli fonları sağlar.

Döner değerlerdeki geçici artışlar, uzun vadeli yabancı kaynaklarla veya öz kaynaklarla

karşılandığı takdirde bu tür finansman emniyetli olmakla beraber, firmanın karlılığı üzerinde

olumsuz etki yapabilir. Firma, belirli mevsimlerde atıl kalabilecek fonlarına değerlendirmek

gereksinimini duyacak, çoğu kez elinde bir süre atıl olarak kalabilecek fonları, göreli olarak

geliri düşük geçici yatırımlarla (Devlet tahvili, hazine plasman bonosu alınması gibi)

kullanacaktır. Fonların, göreli olarak verimi az alanlarda kullanılması, firmanın karlılığı

üzerinde olumsuz etki yapacaktır. Fon tablosu analiz edilirken analistin özellikle, firmanın

finansmanda “uygunluk” olarak nitelendirdiğimiz ilkeye uygun hareket edip etmediği, diğer

ifadeyle kaynakların firmada kalış süresi ile bunların tahsis edildiği kullanım alanları

arasında bir denge kurulmadığı üzerinde durması gerekir.

Fon akım tablosu, belirli bir hesap dönemi içinde cereyan eden tüm işlemleri ve fon

akımlarını göstermez; ancak dönem içinde meydana gelen net değişmeleri ortaya koyar.

Firma, büyük bir olasılıkla söz konusu dönem içinde çeşitli kaynaklardan kısa vadeli fonlar

sağlamış ve bunları yine bu dönemde ödemiştir. Bu gibi işlemler, kuşkusuz, yukarıda

açıklanan şekilde düzenlenecek bir fon akım tablosuna yansımaz.

Özetlenirse fon akım tablosu, bilanço ve gelir tablosunda açıkça görülmeyen fon

akımlarını ortaya koyan, firmanın gerek faaliyet sonucu yarattığı, gerek borçlanma ve diğer

şekillerde sağladığı mali olanakları nerelere tahsis ettiğini, nerelerde kullandığını belirten ve

firmanın geleceğe ait fon gereksinimini tahminlerine dayanarak hazırlayan bir analiz aracıdır.

FON AKIM TABLOSU

KAYNAKLAR KULLANIM YERLERİ

Page 128: Malİ Tablolar Analİzİ

Tutar Tutar (Bin TL) % (Bin TL)

%

a. Faaliyet sonucu Yaratılan 7.300 20.0 a. Vergi ödemeleri 1.500 4.3 1. dönem karı 2.900 8.3 b. Aktif değerlerde

artış 30.600 87.7

2.amortisman ve itfa 4.400 12.6 payları 1. Döner değerlerde artış 12.600

36.1b. Aktif değerlerde Azalış 600 1.7

kasa bankalar 200 0.6

tahviller 600 1.7 alacaklar 4.000 11.4c. Borçlarda artış 27.000 77.4 stoklar 8.400 24.1

2.sabit değerlerde artış 18.000 41.61. Kısa vadeli borçlarda artış 11.200 32.0 Banka kredileri 8.000 22.9 Maddi sabit değerler 18.000 41.6 Ticari Borçlar 2.400 6.9 c. Borçlarda azalış 2.800 8.0 Diğer kısa vadeli borçlar 800 2.22. Uzun vadeli borçlarda artış 15.800 35.4 Borç senetleri 2.000 5.8

Tahviller 15.000 33.2 Diğer uzun vadeli borçlar 800 2.2

TOPLAM 34.900 100.0 TOPLAM 34.900 100.0