IV. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D083558/2002/2002_GEZGINAG.pdf · Asad, The Message...

12
T.C. SÜLEYMAN DEMiREL FAKÜLTESi ..., IV. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMU 19-20 2001 ISPARTA

Transcript of IV. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D083558/2002/2002_GEZGINAG.pdf · Asad, The Message...

Page 1: IV. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D083558/2002/2002_GEZGINAG.pdf · Asad, The Message of the Qur'ô.n, Dar Al-Andalus, Gıbraltar, ı993, s.23. "Doktrin" kelimesi Türkçe'de

T.C. SÜLEYMAN DEMiREL ÜNİVERSİTESİ

İLAHİYAT FAKÜLTESi

..., IV. KUTLU DOGUM

SEMPOZYUMU

(TEBLİGLER)

19-20 NİSAN 2001 ISPARTA

Page 2: IV. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D083558/2002/2002_GEZGINAG.pdf · Asad, The Message of the Qur'ô.n, Dar Al-Andalus, Gıbraltar, ı993, s.23. "Doktrin" kelimesi Türkçe'de

i ·;

S.D.Ü. İLAHİYAT FAKÜLTESi YAYlNLARI NO: 10

BİLİMSEL TOPLANTlLAR Y AYlN NO : 4

TERTİP HEYETi

Başkan : Prof. Dr. İsmail YAKIT (Dekan)

Sekreter : Yrd. Doç. Dr. Kemal S ÖZEN

Üyeler : Prof. Dr. Mustafa ÇETİN Prof. Dr. M. Orhan ÜNER Doç. Dr. M. Saffet SARIKAYA

ISBN 975-7929-46-8

D İZGi Ayşe SERİM

KAPAK

S.D.Ü. Basın ve Halkla İlişkiler

BASKI

Ali ÇOLAK

Yayınlanan Tebliğierin Sorumluluğu Yazariarına Aittir. Yayınlanan tebliğler kaynak gösterilmek şartıyla iktihas ve atıf şeklinde kullanılabilir

©SDÜ ilahiyat Fakültesi Isparta-2002

İSTEME ADRESi

S.D.Ü. ilahiyat Fakültesi Merkez KampüsüISPARTA Tel : (0.246) 237 10 61 Fax: (0.246) 237 10 58

1I

Page 3: IV. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D083558/2002/2002_GEZGINAG.pdf · Asad, The Message of the Qur'ô.n, Dar Al-Andalus, Gıbraltar, ı993, s.23. "Doktrin" kelimesi Türkçe'de

NESH PROBLEMi BAGLAMıNDA MENSUH OLDUGU İDDİA EDİLEN BAZI AYETLERİN HZ. PEYGAMBER

T ARAFlNDAN TEFSİRİ

Yrd. Doç. Dr. Ali Galip GEZGİN'

Giriş

Kur' an, kendisinin İlahi Kelfu:n oluşundan şüphelenenlere, eğer Allah'tan başkası tarafındanindirilmiş bir kitap olsaydı, onun içinde birbirini tutmayan bir çok şeyi bulacaklannı 1 , O'na önünden ve arkasından batıl gelemeyeceğine, içerisinde hiç bir eğrilik olmadığını3 ikaz etmektedir. Dolayısıyla Kur'an, her türlü tutarsızlıklardan ve çelişkilerden uzak, nazil olduğu günkü gibi eksiksiz olarak günümüze kadar gelmiş, tahrif edilmemiş tek İlahi vahiydir. Ayrıca Hz.Peygamber, bir ayet hususunda münakaşa yapan bir grubun yanına gelerek: "Size ne oluyor! Sizden önceki milletler böyle davranmakla, peygamberlerine muhalefet etmekle ve Kitabın bir kısmını bir kısmıyla çarpıştırmakla helak oldu. Muhakkak ki Kur 'an, bir kısmı bir kısmını yalanlar olarak inmedi, aksine birbirini doğrular olarak indi. Ondan anladığınızla amel edin ve bilmediğinizi bilenine hava/e edin. "4

buyurmuştur. Kur'an ayetlerinin birbirlerini doğrular mahiyette oluşu, ancak bir bütün olarak ve her türlü ön yargıdan uzak kalarak okunduğunda daha iyi anlaşılacaktır.

Hakikat bu olmasına rağmen, Kur'an'ın ruhunu tam anlamıyla

kavrayamayan ve O'nu atamistik bir yaklaşımla tefsir etmek suretiyle, kendi doğru bildiklerini Kur'an'a onayiatma çabası içinde olanlar, sanki Kur'an'ın içerisinde birbirini nakzeden ayetler varmış zehiibına kapılarak, veya araları.rıı te'lifte zorlandıkları iki ayet arasında var olarak kabul ettikleri te'fuuzu5 gidermek için,"Nesh"6 ile yorumlamayı tercih etmişlerdir.

2

4

S.D.Ü. ilahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi

Nisa (4)/82

Fussilet (41)/42.

Kehf (18)/1.

Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.II, s.181.

Te'iiruz:"eşit kuvvette iki şer'i delilden birinin, bir mesele hakkında bir anda gerektirdiği hükmün, diğer bir delilin aynı mesele hakkında gerektirdiği hükme aykırı

Page 4: IV. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D083558/2002/2002_GEZGINAG.pdf · Asad, The Message of the Qur'ô.n, Dar Al-Andalus, Gıbraltar, ı993, s.23. "Doktrin" kelimesi Türkçe'de

Şurası muhakkak ki, "Kur'an'ın bazı hususlardaki özel düzenlemeleri ile Hz. Peygamber'in politik tavır mahiyetinde olan bir kısım uygulamalarının hukuk normu haline getirilmesi ve ulaşılmak istenen hükme mfinf olan nasslarzn kolayca askıya alınmasını temin eden 'n es h' tekniğine başvurulması, sözkonusu yöntemlerin en işlevsel olanları olarak görünmektedir."7 Ancak, kısa vadede "nesh" bir çözüm yolu olarak görünüyorsa da, böyle bir olgunun kabulü, bir başka ifadeyle "Kur'an'ın bazı ayetlerinin vahiy tamamlanmadan önce Allah'ın talimatı ile "nesh" edildiğini (:yürürlükten kaldırıldığım) kabul etmek demek, "yazdıklarım tashih için ikinci defa okurken bazı bölümleri atan veya başkaları ile değiştiren bir yazarı akla getirmektedir."8 Şüphesiz Allah'ın kelam'ı bu tür noksanlıklardan müneı+ehtir. "Her hangi bir ayetin metni Kur'an'da bulunuyorsa, o zaman, o ayetlerin mutlaka bir uygulama alanı vardır. Zira Kur'an'ın ayetleri, kıyametekadar insanlığın her yönüne ışık tutmaktadır."9

Kur'an'da mensı1h ayet var ise, bu olguya ilk defa değinmesi gereken kişi Hz. Peygamber'dir. Zira O, Kur'an tefsirinin aslı ve esasıdır. 10 Ayrıca O, tefsir olunmuş bir Kur' an ve yaşayan bir İslamdır. ı ı

6

7

9

10

ll

olmasına" denir. Genellikle eğer iki delil arasında te'iiruz varsa, bu te'aruz, tahsis, tercih, tavakkuf, ve nesh gibi yöntemlerle giderilmeye ça!ışılır. Bu tanım ve "Te'iiruzu'l­Edille ve Çözüm yolları" hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. el-Berezencl ('Abdu'l-Uitif 'Abdullah 'Aziz), et-Teô.rud ve't-Tercf/ı beyne'I-Edilleti 'ş-Şer 'iyye (1-11), Diiru'l­Kütübi'l-'İlmiyye, I. Baskı, Beyrut ı413 H./1993 M., c.I, ss. 23-31.

Bazı Batılı araştırmacılar bu kavramdan "Doctrine of Abrogation "(=Nesh Doktrini) olarak bahsetmektedirler.(Mesela Watt (W. Montgomery), Kur 'ô.n 'a Giriş, çev. Süleyman Kalkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 1998, s.106-107; Muhammed Asad, The Message of the Qur'ô.n, Dar Al-Andalus, Gıbraltar, ı993, s.23. "Doktrin" kelimesi Türkçe'de "Öğreti" anlamında kullanıldığı için bu tebliğde "Nesh Problemi" şeklinde kullanmayı tercih ettik. Bu kavramı "nesh teorisi" şeklinde kullananların olduğunu da görüyoruz. Mesela bkz. Ahmad Hasan, The Early Development of Islamic Jurisprudence, Islamı c Research Institute Publication, 4. Baskı, Islamabad, ı 988, ss. 60-84; Aynı eserin IV. Bölümünün Çevirisi için bkz. "Nesh Teorisi" Çev. Mehmet Paçacı, İslami Araştırmalar, Sayı 3, Ocak, Ankara, 1987, c.I, ss.1 05- 109; Bu çevirinin devamı için bkz. İslami Araştırmalar, Sayı: 4, Nisan, Ankara, 1987, c. I, ss. 102-107.

Türcan (Talip), "Sosyal Olgular ve İslam Hukuku: Klasik Fıklıın Uluslararası İlişkiler Kurammın Oluşwnu" S.D.Ü.İ.F.D., sayı: 5, yıl: 1998. Isparta, 2000, s.1 10.

Asad, ( M.), a.g.e., s. 22-23.

Yakıt (İsmail), Kur'ô.n 'da Ana Konular,(Basılmamış Ders Notları), Isparta, ı 999, s. 20.

Cerrahoğlu (İsmail), Kur ·an Tefsirinin Doğuşu ve Buna Hız Veren Am iller, A.Ü.B., A.Ü.İ.F.Y., Ankara, ı968, s.20.

Yusuf el-Karada vi, K ey fe Net e' iimelii me' ô. 's-Sünneti 'n-Nebeviyye,Mısır, 1992, s. 23.

240

Page 5: IV. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D083558/2002/2002_GEZGINAG.pdf · Asad, The Message of the Qur'ô.n, Dar Al-Andalus, Gıbraltar, ı993, s.23. "Doktrin" kelimesi Türkçe'de

Bu nedenle, bu bildiride mensuh olduğu iddia edilen ayetterin Hz. Peygamber tarafından tefsir edilip edilmediğini ortaya koymaya çalışacağız.

A) Mensuh Olduğu İddia Edilen Ayetleri Hz. Peygamber Nasıl Tefsir Etmiştir?

Kur'an'da geçen bir ayet hakkında, Hz. Peygamber'in, "şu tiyet, şu iiyeti neshetmiştir" şeklinde bir hadisi bize kadar gelmemiştir. 12 Burada bir ihtilaf söz konusu değildir. Ancak mensüh olarak kabul edilen ayetler içerisinde Hz. Peygamber'in tefsir etmiş olduğu ayet var mıdır? Şayet var ise nasıl tefsir etmiştir? İşte bu noktadan hareketle öncelikle nesh edildiği iddia edilen ayetlerin Hz.Peygamber tarafından tefsirlerinin yapılıp yapılınadığının belirlenmesi gerekir. Elimizde Hz.Peygamber'e ait geleneksel tefsirlerde olduğu gibi "Fatiha" suresinden başlayıp, ''Nas"suresinde biten bir tefsir, olmadığı için Hz. Peygamber'in hadislerini derleyen ve müteber addedilen hadis mecmualarını taramamız gerekecektir. Bu nedenle biz öncelikle mensuh olduğu iddia edilen ayetler arasında bir seçim yapmak istedik. Ancak bu seçim işinde zorlandık Mensüh ayet sayısını 214 e çıkaran İbn Hazm13 ve O'nun gibi düşünenleri mi esas alacaktık? Yoksa Şah V eliyyullah 14 gibi söz konusu ayetlerin sayısını 5 'e kadar indirenterin görüşlerini mi? İşte bu noktada her iki aşırı uçtan ziyade Suyı1t115 ve Zerkanl'in16 eserlerinde esas aldıkları 20 ayeti17esas alarak, bu ayetlerin önce Kütüb-i Tis'a da, Hz. Peygamber tarafından yapılan tefsirlerini tesbit etmeye çalıştık.

12

13

14

15

16

17

es-Suyfiti (Cela.Iu' d-din Abdur'r-Rahnıfuı) (ö.91111505), el-ltk!in fl 'Ulilmi'l-Kur'iin (I­ll), Dilrtı İbn Keslr, Dilnı'I-'Uifuni'l-İnsaniyye, 2.Baskı, Dımaşk-Beyrut, 1414 H./1992 M., c.ll, s. 717; Ateş (Süleyman), Yüce Kur'iin'ın Çağdaş Teftiri,(I-Xm, Yeni Ufuklar Neşriyat, İstanbul, 1988, c. I, s. 215; Yıldırım (Suat), Peygamberimizin Kur 'ii n 'ı Teftiri, Kayrhan Yayınları, Ayyıldız Matbaası, l.Baskı, İstanbul, 1983, s. 269.

İbn Hazm (Ebu Abdullah Muhammed) (ö. 322/923),Ff Ma'rifeti'n-Nô.sih ve'l-Mensıllı (Tejsfru'l-Celiileyn Kenarında, ss. 214-278), Çağrı Yayınları, İstanbul, trz., ss. 226-278.

Şah Veliyyullah ed-Dehlevi, (Ahmed b. Abdu'r-Rahman) (ö. 117611762), el-Fevzu'l­Kebfr fl Usuli't-Tejsfr,(Farsça aslından çev. Selman ei-Huseynl en-Nedvl), Dfuu'l­Beşiliri'l-İslfuniyye, 2.Baskı, Beyrut 1407 H./1987 M., s. 60.

es-Suyfiti , el-ltkan, c. II, s712.

ez-Zerkant (Muhammed b. Abd u '1- 'Aztm), Menô.lıilıı 'l- 'İ1jiin fi 'Ulılmi '!-Kur' ô.n, (I-II), Dilnı'l-Kütübi'l-'İimiyye, !.Baskı, Beyrut 1409 H./1998 M., c.II, ss.231-234.

Bu ayetler için bkz.: Bakara (2)1115, 180, 184, 240, 284; Al-i 'İmran (3)/102; N isa (4)/8, 15, 33; Milide (5)/2, 42, 106; Enfal (8)/65; Tevbe (9)/41; Nfir (24)/3,58; Ahzab (33)/52; Mücaqele (58)112; Mümtehine (60)111; Müzzemmil (73)/1 -4.

241

Page 6: IV. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D083558/2002/2002_GEZGINAG.pdf · Asad, The Message of the Qur'ô.n, Dar Al-Andalus, Gıbraltar, ı993, s.23. "Doktrin" kelimesi Türkçe'de

.. '

Şunu hemen ifade edelim ki, bu ayetlerin bir kısmında18 • İbn Abbas'a dayanan bazı açıklamalar var ise de Hz. Peygamberin doğrudan her hangi bir tefsirini göremiyoruz. Ayrıca Kur'an'da var olduğu iddia edilen bu söz konusu ayetlerle ilgili olarak incelediğimiz alıkarn tefsirleri ile özellikle hadisiere dayanan İbn Kesir tefsirinde de bu ayetlerin mensi'ıh olduğuna dair Hz. Peygamber' den nakledilen her hangi bir rivayete rastlayamadık. Sahabenin Hz. Peygamber'e sormuş olduğu sorulara, O'nun vermiş olduğu fetvaları da19 incelememize rağmen, gerek tatbikat, gerekse sözlü olarak yapılmış her hangi bir açıklamayı göremedik.

Bu nedenle tesbit etmiş olduğumuz hususları, misalleriyle birlikte ele alalım.

B) Mensôh Olduğu İddia Edilen Ayetlerin, Hz. Peygamber Tarafından Tefsirine Dair Bazı Misaller

1) Mensuh olduğu iddia edilen: "Doğu da Batı da Allah'ındır. Şu halde hangi tarafa döner yönelirseniz, Allah'ın Kıblesi arasıdır. Şüphesiz ki Allah'ın rahmet ve kudreti geniştir, hakkıyla bilendir."20 ayetinin sebeb-i nuzfılüyle ilgili olarak İbn Ömer: "Hz.Peygambef, Mekke'den Medine'ye gelirken bineğinin yönelmiş qlduğu tarafa doğru, bineği üstünde nafile namazı kılardı" dedi. Sonra "Doğu da Batı da Allah'ındır.( ... )" ayetini okudu ve "Bu ayet, şu hususta nazil oldu" dedi.21 Yine aynı ayetle ilgili olarak Amir b. Rabia: "Bir seferde, kapkaranlık bir gecede Hz.Peygaınber (s.) ile beraberdik ve kıblenin ne tarafta olduğunu bilemedik. Bunun üzerine herbirimiz yönelmiş olduğumuz tarafa doğru kıldık. Sabah olunca bunu Rasi'ılullah(s.)'a anlattık. Bunun üzerine ''Nereye yönelirseniz Allah'ın kıblesi oradadır.( ... )"ayeti nazil oldu."demiştir?2

Yukarıda sunmuş olduğumuz her iki rivayette de Bakara suresinin 115. ayetinin mensuh olduğuna dair en küçük bir ima veya işaret yoktur.

ıs

19

20

21

22

Bu ayetler şunlardır: Bakara (2)/1 15, 184, 240; Al-i İmran (3)/102; Nisii (4)/15; Miiide (5)1106; Enfal (8)/65; Nur (24)/3; Milcadele (58)112; Miizzernrni1 (73)/2.

İbn Kayyım ei-Cevziyye (Şemsu'd-din Ebi Abdiilah Muhammed b. Ebl Bekr) (ö. 75 1/1350), l'liimu 'l-Muvakkı 'in an Rabbi 'l- 'Alemfn,(I-IV), Diiru'1-Ceyl, Beyrut, t.s., ss. 266-414. (İbn Kayyım ei-Cevziyye, bu eserinde Hz. Peygaınber'i btitiin mtifttilerin İmaını olarak nitelemekte ve bu başlık altında sahabe tarafından muhtelifvesllelerle Hz. Peygamber'e, Kur'an'da anlayamadıkları alıkarn ve diğer hususlarla ilgili sorulan sorular ve bu sorulara Hz. Peygamber'in vermiş oldukları cevapları da içeren bir böltime yer vermiştir.)

Bakara (2)/115.

Tirmizi, Tefslr, 2 (Bakara,4), (c. V, s.205, 2958 numaralı hadis)

Tirmizi, Tefsir, 2 (Bakara,3), (c. V, s.205, 2957 numaralı hadis)

242

Page 7: IV. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D083558/2002/2002_GEZGINAG.pdf · Asad, The Message of the Qur'ô.n, Dar Al-Andalus, Gıbraltar, ı993, s.23. "Doktrin" kelimesi Türkçe'de

Ayrıca Hz.Peygamber'in tatbikatı da bu ayetin mensfih olmadığını

göstermektedir. Fakat durum bu olmasına rağmen, söz konusu ayetin, Bakara sılresinin 144, 149 ve 150. ayetlerinde geçen "Yüzünü Mescid-i Haram'a çevir." ibaresi ile mensfih olduğu görüşü geniş kabul görmüştür. Hz. Peygamber' e dayanmayan bu görüş, hem sağlam bir temel e dayanınamaktadır hem de mensfih olduğu söylenen ayet, Kabe'ye yönelmeyi emreden ayetten sonra inmiştir.23 Dolayısıyla, daha önce nazil olmuş bir ayetin, daha sonra nazil olacak bir ayeti neshetmesi düşünülemez. Ayrıca "Kabe'ye yönelmeyi emreden ayet, söz konusu ayeti nesh etmiş olsaydı, daha önce müslümanların belli bir yöne değil, dört bir yana yönelerek namaz kılmaları caiz olmalıydı. Çünkü mensfih olduğu söylenen ayette "nereye dönerseniz" buyurulmaktadır. Halbuki mijslümanların namazlarında daha önce Kudüs'e yöneldikleri bilinmektedir."24 İbnu'l-Cevz! (ö. 597/1200), mensı1h olduğu iddia edilen ayetin iniş sebebi ve kendisinden ne kastedildiği konusunda sekiz ayrı farklı görüşü naklederken25

, Kurtub!(ö. 67111271) ise on ayrı görüş zikretmektedir.26 Bütün bu bilgilerden çıkardığımız sonuç şudur ki, Hz.Peygamber'den açık ve net bir şekilde Kur'an'da var olduğu iddia edilen mensfih ayetleri beyan eden herhangi bir rivayet, olmayınca bu ihtilafların olması gayet doğaldır.

2) Çoğunluk tarafından nesh edildiği kabul edilen ayetlerden birisi de: "Oruca dayanamıyanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir.'127

ayetidir. Fakat bu ayetle ilgili olarak Hz. Peygamber'in "mensfihtur" dediğini göremiyonız. Ancak "Tercümanu'l-Kur'an" diye bilinen İbn Abbas'ın, söz konusu ayeti okuduktan sonra, "Bu ayet, oruç tutmaya tahammül edemeyen yaşlı erkek ve yaşlı kadın hakkında mensı1h değildir. Onlar da, her bir günün orucu yerine, bir fakir doyururlar"28 dediğine dair rivayetleri görüyoruz. İbn Abbas'ın bu ayetin mensfih olmadığını söylemesine rağmen, bu ayetin mensı1h olduğu kanaatinde olanlar da vardır.

3) Bakara sılresinin 240. ayeti de, büyük bir çoğunluk tarafından mensı1h olduğu kabul edilen ayetlerdendir. Bu ayet hakkında da Hz.

23

24

25

26

27

28

Mustafa Zeyd, en-Nesh fi'l-Kıır'ani'l-Kerfm,(I-IT), Daru'J-Vela, 3.Baskı, Kahire, 1308 H./1987 M., c. II, s. 628-629.

Şimşek (M. S.), Kur'an 'ın Anlaşılmasında İki Mesele, Yöneliş Yayınları, 3.Baskı, İstanbul, 1997, s. 120.

İbnu'J-Cevzi (Ebu'l-Ferec), Nevasilıu'l-Kur'an, Beyrut, 1985, s. 47-48.

el-Kurtubi (Ebfı Abdi'lialı Muhammed b. Ahmed), el-Cami' li Ahktimi'l-Kur'an (I-XX), 2.Baskı, Kahire, 1965, c. II, s. 82-83.

Bakara (2)1184.

Buhari, Tefslr, 25 (c. V, s.l55); Nesaı, Sıyfun, 63 (c.IV, s. 190-191)

243

Page 8: IV. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D083558/2002/2002_GEZGINAG.pdf · Asad, The Message of the Qur'ô.n, Dar Al-Andalus, Gıbraltar, ı993, s.23. "Doktrin" kelimesi Türkçe'de

·.J

Peygamber' e ait herhangi bir tefsire rastlayamıyoruz. Bu ayetle ilgili olarak hadis mecmualarında şu rivayet yer almaktadır: "Abdullah b. Zubeyr, Hz. Osman'a, Bakara suresinde geçen "Sizden ölüp de (dul) eşler bırakan

kimseler, zevcelerinin, evlerinden çıkarılmadan, bir yıla kadar bıraktıkları maldan faydalanmaları hususunda (sağlıklarında) vasiyet etsinler."29 ayeti diğer bir ayetle30 neshedildiği halde niçin bu mensı1h ayeti de Kur'an'a yazıyorsun?" diye sorunca, O'na şu cevabı veriyor: "Ey kardeşim oğlu, bu ayeti terk mi edelim? Hayır, ben hiç bir şeyi yerinden oynatmam"31

.

Görülüyor ki, bu ayetin mensuh olduğuna dair Hz. Peygamber' den herhangi bir hadis mervi değildir. Şayet bu ayet mensuh olmuş olsaydı, mutlaka Hz. Peygamber'in buna dair bir açıklaması olurdu.

4) Nur suresinin 2. ayeti ile mensuh olduğu iddia edilen "Kadınlarınızdan fuhşu irtikab edenlere karşı içinizden dört şahit getirin. Eğer şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye yahut Allah onlara bir yol açıncayakadar evlerde hapsedin."32 ayetinde geçen "Allah onlara bir yol açıncaya ( ... )"ibaresini Hz. Peygamber'in şu şekilde tefsir ettiğini Ubade b. Sarnit'in rivayetinden anlıyoruz: "Hz. Peygamber'e bir vahy geldiği

zaman, vahy sebebiyle O'nu bir gam ve keder alır, yÜzünün rengi uçardı. Bir gün Allah yine vahy indirınişti ki aynı hal O'nu sardı. Keder hali açılınca: "Benden alın, benden alın. Allah onlar hakkında yol kıldı: Bekar bekarla zina etmişse cezası yüz sapa ve bir yıl sürgündür. Dul, dul ile zina ederse yüz sapa ve recmdir"33 Bu rivayette de açıkça görüldüğü gibi, Hz. Peygamber, bu ayette kapalı olan ''YOL" u, yani Allah'ın zina yapanlar için tesbit edeceği ceza şeklini açıklamakta, ayetin mensuh olduğuna dair herhangi bir açıklamada bulunmamaktadır. Böyle bir açıklamada bulunmadığı için, ayetin delaleti konusunda ihtilaf edilmiştir. Bazıları "ayet için muhkemdir, bu hadis onu tefsir etmektedir"derken, bazıları da "Nfir suresinin başında yer alan: "Zina eden kadın ve erkeğin her birine yüzer değnek vurun"34 ayetiyle mensfihtur."demektedirler. Bu ayetin mensuh olmadığı üzerinde ayrıntılı bir şekilde duran S. Ateş: ''Nesh iddiası,

Hz.Peygamber'in sarih bir sözüne değil, müfessir ve fakibierin birbirinden aktarma sözlerine dayanmaktadır. Zaten bu konuda Hz. Peygamber'den

29

30

31

32

33

34

Bakara (2)/240.

Bakara (2)/234.

Buharl, Tefsir, 45 (c.V, s.l63)

Nisa (4)/15.

Müslim, Hudild, 12 (c.II, s. 1316, Hadis no: 1690); Ebil Davild, Hudild, 23 (c.IV, s. 569-570, Hadis no:4415); Tirmizi, Hudild, 8 (c.IV, s. 41-42, Hadis no:l434)

Nilr (24)/2

244

Page 9: IV. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D083558/2002/2002_GEZGINAG.pdf · Asad, The Message of the Qur'ô.n, Dar Al-Andalus, Gıbraltar, ı993, s.23. "Doktrin" kelimesi Türkçe'de

sağlam bir söz gelseydi, nasih ve mensüh ayetterin sayısında kişilere göre bu kadar fark görülmez, kiminin mensfıh saydığım öteki muhkem saymazdı. Mensüh sayılan kimi ayetlerin, kendilerini neshettiği ileri sürülen ayetlerden sonra indiği tesbit edilmiştir. İnsanların, kendi görüşlerine dayanarak herhangi bir ayeti neshetmeye ne hakları ve ne de hadleri vardır."35

demektedir ki biz de aynı kanaatİ paylaşıyoruz. Zira Kur' an, insanların kendi önkabullerine ve peşin fikirlerine göre yorumlanacak bir kitap değildir.

Kur'an, kendi konteksi ve nazil olduğu dili olan Arapça'nın verilerinden hareketle anlaşılması gereken bir kitaptır. Bunu da ancak, akl-ı selim sahipleri, derin tefekkürleriyle başarabilirler. Yoksa mezhep taasubu gibi, bir takım ön yargılarla Kur'an'ın vermek istediği mesaj, ayetlerin gerisindeki "makasıd" doğru anlaşılamaz.

5) "Ey İman Edenler, Allah'tan hakkıyla sakının ve ancak müslüman olarak ölünüz."36 Ayetindeki "Hakka Tukatih'i"lafzının, Said b. Cübeyr, Ebu'l-'Aliye, Reb'i b. Enes, Katade, Mukatil b. Hayyan, Zeyd b. Eslem ve Südd'i gibi müfessirler, "bu ayetin uygulanmasının mü'minlere zor gelmesi üzerine, Allah Teala: "O halde gücünüz yettiğince Allah'a isyandan kaçının ( ... )'m (Mesteta'tum) ayeti ile hafifletti"demek suretiyle ayetin mensüh olduğunu kaydetmelerine rağmen, Ali b. Ebi Talha'nın İbn Abbas'dan naklettiğine göre, bu ayetin nesh olunmadığını, Allah yolunda kınayanların kınarnalarma aldırış etmemeleri, kendi nefisleri, babaları ve çocukları ile ilgili de olsa adaleti tatbik ederek ayakta tutmalarının mü'minlere emredildiğini bildirmiştir.38

Bütün bu misallerde de açıkça görüldüğü gibi, Hz. Peygamber, nesh edildiği iddia edilen ayetlerden bazılarını tefsir ettiği halde, bu ayetler hakkında, "mensühtur" dememektedir. Bu misalleri artırmak mümkündür. Ancak, yukarıda da belirtmiş olduğumuz gibi genellikle bu ayetlerle ilgili rivayetler hep İbn Abbas'a dayanmaktadır. İbn Abbas'tan gelen rivayetler ise, umumiyetle ayetin nuzül sebebini açıklayan rivayetlerdir. Mesela, Talak suresinin 2. ayeti ile mensı1h olduğu iddia edilen Maide süresinin 106. ayeti hakkında şu bilgileri aktarmaktadır: "Beni Sehim'den biri, Tem'im ed-Dan ve Adiyy b. Bedda ile birlikte yola çıkmışlardı. Sehim oğullarından olan kişi

35

36

37

38

Ateş (S.), Kur'an 'da Nesh Meselesi, Yeni Ufuklar Neşriyat, İstanbul, 1996, s. 66; Nisa suresi 15. ayetin mensuh olmadığına dair ayrıntılı bilgi için bkz. Şimşek (M. S.), Kur 'an 'ın Anlaşılmasında İki Mesele, ss. 107-1 09; Ateş (S.), a.g.e., ss. 48-66.

Al-i İmran (3)/102.

Teğabun (64)116.

İbn Kes1r ('İmadu'd-Dln EbG'I-Fida İsmail) (ö. 77411373), Tejsfru'l-Kur'fmi'l-'Azfm, Daru'I-Endelus, !.Baskı, Beyrut, 1385 H./1966 M., c. II, s. 83.

245

Page 10: IV. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D083558/2002/2002_GEZGINAG.pdf · Asad, The Message of the Qur'ô.n, Dar Al-Andalus, Gıbraltar, ı993, s.23. "Doktrin" kelimesi Türkçe'de

·.~

.. '

Müslüman bulunmayan bir memlekette öldü. İki arkadaşı, bu ölen arkadaşının terikesini getirdikleri vakit, altınla süslü gümüş bir bardağını kaybettiklerini söylediler. Rasfilullah(s.) kendilerine yernin ettirdi. Fakat aynı bardak, bir zaman sonra Mekke'de bulundu. Bardağı elinde bulunduranlar: "Biz, bunu Adiyy ile Temim'den aldık" dediler. Bunun üzerine ölenin yakınlarından iki kişi kalkıp Allah'a yemin ettiler ve: "Bizim şahadetimiz, o ikisinin şahMetinden daha doğrudur."dediler ve bardağın ölen arkadaşlarına ait olduğunu söylediler. İbn Abbas der ki: "İşte "Ey iman edenler aranızdaki şahadetiniz ... "39 mealindeki ayet, bunlar hakkında nazil olmuştur40 •

Sonuç

Kur'an'da varlığı iddia edilen mensüh ayetlerin, Hz.Peygamber tarafından nasıl tefsir edilmiş olduğuna dair yapmış olduğumuz bu çalışmada gördük ki, Kur'an'da geçen her hangi bir ayet hakkında, Allah Rasülü'nden "şu ayet mensühtur."şeklinde her hangi bir rivayet nakledilmemiştir. Bir ayetin hükmünün ilgası gibi önemli bir meselede, Rasülullah' ın, bize kadar ulaşan bir hadisinin olmaması oldukça dikkat çekicidir. Zira bir ayetin metni Kur'an'da yazılı olduğu halde, o ayetin hükmünün yürürlükten kaldırıldığına dair, Kur'an'ı tebliğ ve tebyinle görevlendirilmiş ve Kur'an Tefs'iri'nin esası olan Peygamberimizin, her hangi bir ikazının olmayışı da, "Kur'an'da mensüh ayet olmadığı" görüşünü destekiernekte ve doğrulamaktadır.

Kur'an'ın vermek istediği mesajı, mezhebi taasupları, ön yargıları nedeniyle anlayamayanların, Hz. Peygamber' in bu husustaki açıklamalarını dikkate almamaları oldukça düşündürücüdür. Çünkü Hz. Peygamber, Kur'an'ı önce çevresindeki ashabına, daha sonra bütün insanlığa duyurma ve açıklama görevini layıkıyla ifa etmiştir. Dolayısıyla, Kur'an'da yazılı olarak sabit olan bir ayetin hükınü, iddia edildiği gibi yürürlükten kalkmış olsaydı, o zaman bu hususla ilgili olarak da, Rasülullah'ın uyarılarının olması gerekirdi ..

Ayrıca, ''Kur'an'da Nesh Meselesi" ile ilgili olarak telif edilmiş eserlerde, görebildiğimiz kadarıyla, "Mensüh olduğu iddia edilen ayetterin Hz. Peygamber tarafından nasıl tefsir edildiği" sorusu her nedense cevaplanmamıştır. Hulasa, Rasülullah, mensüh olduğu kabul edilen ayetlerden çok cüz'i bir kısmını tefsir etmiş ve tefsir ettiği ayetlerde kapalı olan kısımları açıklamıştır. Kaynaklarda, bu ayetlerle ilgili olarak nakledilen tefsir ve açıklamalar, genellikle İbn Abbas'a dayandırılmıştır.

39

40

Milide (5)/106.

Buhfui, Vesaya, 35 (c.III, s. 198-199); Tirmizi, Tefsir, Milide (c. V, s.259, Hadis no: 3060)

246

Page 11: IV. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D083558/2002/2002_GEZGINAG.pdf · Asad, The Message of the Qur'ô.n, Dar Al-Andalus, Gıbraltar, ı993, s.23. "Doktrin" kelimesi Türkçe'de

Bibliyoğrafya

Ahmed b. Hanbel(ö.241/855), el-Müsned, (l-V), Çağrı Yayınları-Darn

Sahnun, İstanbul, 1413 H./1992 M.

Ahrnad Hasan, 11ıe Early Development of Islamic Jurisprudence,Islamıc Research Institue Publication, 4. Baskı, İslamiibad, 1988.

---------"Nesh Teorisi", Çev. Mehmet Paçacı, İsliimi Araştırmalar, Sayı:3, Ocak, Ankara, 1987, c. I, ss. 105-109.

---------"Neslı Teorisi", Çev. Mehmet Paçacı, İsliimi Araştırmalar, Sayı:4, Nisan, Ankara, 1987,c. I, ss. 102-107.

Ateş (Süleyman), Yüce Kur 'an 'ın Çağdaş- Tejsfri (I-XII), Yeni Ufuklar Neşriyat, İstanbul, 1988.

---------, Kur'an'da Nesh Meselesi, Yeni Ufuklar Neşriyat, İstanbul, 1996.

el-Berezenci ('Abdu'l-Latif 'Abdullah 'Aziz), et-Tearud ve't-Tercfh beyne'l­Edilleti'ş-Şer'iyye (I-II), Diiru'l-Kütübi'l-İlmiyye, 1. Baskı, Beyrut, 1413 H./1993 M.

el-Buhar! (Muhammed b. İsmail) (ö. 256/870), el-Camiu's-Sahfh, (I-VIII), Çağrı Yayınları ve Diiru Sahnun, İstanbul, 1413 H./1992 M.

Cerrahoğlu (İsmail), Kur'an Tefsirinin Doğuşu ve Buna Hız Veren Amiller, A.Ü.İ.F.Y., A.Ü.B., Ankara, 1979.

EbU Diivild (Süleyman b. e1-Eş'as es-Sicistani) (ö. 275/888), Sünen, (l-V), Çağrı Yayınları ve Diiru Sahnun, İstanbul 1413 H./1992 M ..

İbnu'l-Cevzi (Ebu'l-Ferec) (ö. 591/1200),Nevasihu'l-Kur'an, Beyrut, 1985.

İbn Hazm (Ebil Abdullah Muhammed) (ö. 322/923), Ff Ma'rifeti'n-NCısih ve'l-Mensuh (Tejsfru'l-Celaleyn Kenarında, ss. 214-278), Çağrı

Yayınları, İstanbul, trz.

İbn Kayyım el-Cevziyye (Şemsu'd-din Ebfi Abdiilah Muhammed b. Ebi Bekr) (ö. 75111350), l'lCınıu 'l-Muvakkı 'fn an Rabbi'!- 'A..lenıfn (I-IV), Diiru'l-Ceyl, Beyrut, trz.

İbn Kesir ('İmiidu'd-Din Ebil'l-Fidii İsmail) (ö. 774/1373), Tejsfru'l­Kur'Cıni'l-'Azfm, (I-VII), Diiru'l-Endelus, !.Baskı, Beyrut 1385 H./1966M.

el-Kurtubi (Ebil Abdiilah Muhammed el-Ensiirl) (ö. 67111272), el-CCımi' li AhkCınıi'l-Kur'Cın, (I-XX), 2. Baskı, Kahire; 1965.

247

Page 12: IV. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D083558/2002/2002_GEZGINAG.pdf · Asad, The Message of the Qur'ô.n, Dar Al-Andalus, Gıbraltar, ı993, s.23. "Doktrin" kelimesi Türkçe'de

·.J

,.

'

Muhammad Asad, The Message of the Qur'an, Dar Al-Andalus, Gibraltar, 1993.

Muslim (Ebu'l-Huseyn Muslim b. Hacdie el-Kuşeyr'i)(ö. 261/874), Sahfhu Muslim,(I-V), Çağrı Yayınları ve Daru Sahnun, İstanbul 1413 H./1992 M.,

Mustafa Zeyd, en-Nesh fi'l-Kur'ani'l-Kerfm, (I-II), 3.Baskı, Daru'l-Vefa, Kahire, 1308 H./1987 M.

en-Nesai (Ebu Abdi'r-Rahman Ahmed b. Şuayb) (ö. 303/915), Sünen, (I­VIII), Çağrı Yayınları, Daru Sahnfin, İstanbul, 1413 H./1992 M.

es-Suyfiti (Celalu'd-din Abdur'r-Rahman), (ö. 911/1505), el-Itkan fi Ulumi'l-Kur'fın "Cı-II), Daru İbn Kesir-Daru'l-'Ulfuni'l-İnsaniyye, 2.Baskı, Dımaşk-Beyrut, 1414 H./1992M.

Şah Veliyyullah ed-Dehlevi (Ahmed b. Abdu'r-Rahman) (ö. 1176/1762), el­Fevzu'l-Kebfr fi Usuli't-Tejsfr,(Farsça aslından çev. Selman el­Huseyni en-Nedvi), Daru'l-Beşairi'l-İslamiyye, 2.Baskı, Beyrut 1407 H./1987 M.

Şimşek (Mehmet Sait), Kurlan 'ın Anlaşılmasında İki Mesele, Yöneliş Yayınları, 3.Baskı, İstanbul, 1997. ·

Türcan (Talip), "Sosyal Olgular ve İslam Hukuku: Klasik Fıkhın Uluslararası İlişkiler Kuramının Oluşumu", S.D.Ü.İ.F.D., sayı:5, Yıl:l998, Isparta, 2000. ss.105-112.

Watt (W. Montgomery), Kur'an'a Giriş, Çev. Süleyman Kalkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 1998.

Yakıt (İsmail), Kur'an'da Ana Konular, (Basılmamış Ders Notları), Isparta, 1999.

Yıldırım (Suat), Peygamberimizin Kur'an'ı Tefsiri, Kayıhan Yayınları, Ayyıldız Matbaası; l.Baskı, İstanbul, 1983.

Yusuf el-Karadavi, Keyfe Nete'amelü Mea's-Sünneti'n-Nebeviyye, Mısır,

1992.

ez-Zerkaıll (Muhammed b. Abdu'l-Azim), Menahilu'l-'İrfan fi 'Ulumi'l­Kur'an, (I-m, Daru'l-Kütübi'l-'İlmiyye, l.Baskı, Beyrut, 1409 H./1998 M.

248