Kanal Ocak 2016 PDF youreads

8/19/2019 Kanal Ocak 2016 PDF youreads

1/24

İNTERAKTİF KÜLTÜR DERGİS

OCAK 201

6

YOUREADS

TAPSANATFİLMTİYATROMÜZİKTARİHFELSEFEBİLİMYAZARDİZİEĞİTİMKİŞİVİDEOEKONOMİOYUNTEKNOLOJİ

YAHATHABERMEKANİLİŞKİLERSAĞLIKYAZILIMSİYASETSORUCEVAPETKİNLİKYEMEİÇMEÇEŞİTLİANKETYOUR

KANAL

KİTAP

CARLOS FUENTESFRIEDRICH BALKONUNDA

FİLM

KIYIDA KÖŞEDE KALMIŞBİRKAÇ FİLM

ÖYKÜ

TUTSAK HAYATLAR

DENEME-MAKALE

-ILLUMİNATI-AMERİKALILAR FUTBOLUNEDEN SEVMEZ

YOUREADS SEÇKİSİ

Ocak 2016ŞİİR SEÇKİSİ

Ocak 2016


2/24

Sevgl Kanal Dergs okurları, uzun br aradan sonra çmsnen, enerj dolu br sayıyla karşınızdayız. Yen yıla el emegöz nuru çalışmalarımızla; ktap, flm tanıtımları, öykü, dneme, makale çalışmaları, şrler, taş boyamalar ve çzmlegryoruz.

Bütün br yılın hep brlkte, kültür, sanat, edebyat, blm, fsefe, şr, müzk dolu geçmes dleğyle...

İy okumalar dlerz.

@a

Kanal Ocak-2016EDİTÖR

@abi

TASARIM@abi

YAZARLAR@samurai

@sde@tiryaki adam

@bona dea@akinburak

@berker

@jokerhyme

ÇİZERLER@yudum cetin

@homerosun ilyada

KAPAK FOTO@enhalnas


3/24

page 10

İçindekile

4 Yazar AynasıFriedrich Balkonunda - Carlos Fuentes

Kimlik - Milan Kundera

6 Beyaz Perde Kıyıda Köşede Birkaç Film

8 İki Kere İki BeşTutsak Hayatlar

10 İki Kere İki Dört

İlluminati

Amerikalılar Futbolu Neden Sevmez ?

11 Elde Var SıfırŞiir Seçkisi

13 Youreads SeçkisiOcak 2016

14 GörselTaş Boyama Sanatı

Resim

M A R C H 2 0 11 U N I V E R S A L M A G A Z I N E 3ocak 2016 youreads kanal


4/24

Fr iedr ich Balkonunda

S E C T I O N N A M E

4 U N I V E R S A L M A G A Z I N E M A R C H 2 0 11

"Sıcaktan da öte, yapış yapış, bunaltıcı, can sıkıcı bir geceydi. Hani şu

gündüzün sıcaklığının hafiflemek bir yana daha da arttığı gecelerdenbiri. Sanki gündüz, uzun geceye, ancak akşamüstü ölürken, tıpk

kurşun gibi ağır ve kirletilmiş bir sevgili misali, topyekûn bir biçimde

teslim edeceği kendi ısısını gün boyu biriktirmişti. Balkonun bana

birazcık serinlik hatırlatacağı umuduyla vantilatörsüz odamdan

çıktım. (...) Çıktım ve bir meşgale buldum. Zira yandaki balkonda bi

adam korkuluğa yaslanmıştı ve o saatte in cin top oynayan geni

caddeye derin bakışlarla bakıyordu."

Carlos Fuentes

youreads kanal ocak 2016

y a z a r a y n a s ı @ s a m u r


5/24

y a z a r a y n a s ı @ n u r a n y u m

Fredrch Netzsche'y romanına konuk edencarlos fuentes'n başta kaderclk olmak üze-re brçok felsef konunun üzernde durduğuve bu konuları devrm le süsleyen br olayörgüsüyle okuyucularını etkleyecek roma-nı.Romanın kahramanı sıcaklardan nefes ala-madığı br gece (sıcak yaz günlernde roma-nı okumaya başladığım çn romanın çne

grmemek çok zor oldu) balkona çıkar veorada netzsche'y görür ve ardı arkası kesl-meyen sorular sorulmaya başlanır.

Genellkle toplum ve kaderclğe yönelk so-rular sorulur ve bu sorulara cevap yne ro-mandak karakterler ve olaylar üzerndenverlr.

Okunması keyfl br ktap olmasının yanında yazar carlos fuentes'n okurlarına sunduğu en son romanıdır.

Felsefe ve netzsche'e sevenlern kaçırmaması gereken br ktap. @samura




6/24

Kiml ik



Aynaların olmadığı bir dünyada yaşamış olduğunu farzet. Yüzünü

düşleyecektin. Yüzünü sendeki bir şeyin bir tür dışa yansıması gib

tasarlayacaktın. Ve sonra sana 40 yaşlarında bir ayna verildiğini düşünNe biçim bir dehşete düşerdin biliyor musun? Bütünüyle yabancı bi

yüz görecektin! Ve şimdi reddettiğin şeyi açık seçik anlayacaktın:

Yüzün sen değilsin!”

Milan Kundera


y a z a r a y n a s ı @ s a m u r


7/24

y a z a r a y n a s ı @ n u r a n y u m

İlk bakışta br aşk romanı gb gözüken fakat

özünde varoluşçuluk, günümüzdek nsanları,toplumun nsan üzerndek etklern, dostlu-ğun günümüzde nasıl br konuma geldğnve daha brçok şey sorgulayan, okuyucularınada sorgulatan br eser. Ktapta günümüzle lglyapılan tesptler nsanı aşırı derecede düşün-meye tyor, ktabın en sevdğm yönlerndenbrsyd bu.Ktabın kurgusu se okuyucuyu g-derek heyecanlandırıyor, ktabın sonunda so-

rulan soru se okuyucuya " ktabı okudun btttamam ama ne anladın?" Der ntelğnde. K-taptan günümüze yapılan br eleştry ele ala-cak olursak;

"Eskden yapılan meslekler, hç olmazsa brço-ğu, nsanın o mesleğe karşı kşsel br tutkusuyoksa, akla ble getrlmeyen mesleklerd: top-

raklarına aşık köylüler, güzel masaların büyülü

yaratıcısı dedem, köydek nsanların tümününayak ölçülern ezbere blen ayakkabıcılar; ormancılar, bahçıvanlar; o dönemlerde askerlern ble brbrlern tutkuyla öldürdüklern düşünüyorum. Yaşamın anlamı, nsanlar çn 'bsoru şaret' değld, yaşam onlarla brlkteydtüm doğallığıyla, lşklernde, tarlalarındaydı. Her meslek, kendne özgü düşünce tarzınkendne özgü varoluş bçmn yaratmıştı.

Br doktor, br çftçden başka bçmde düşünüyordu, br askern davranışı, br köy öğretmennn davranışına benzemyordu. Oysa bugünhepmz brbrmzn benzeryz; şmze karşgösterdğmz ortak lgszlk bz brbrmzebağlıyor. Bu lgszlk br tutku halne geld. Çağımızın tek büyük, kolektf tutkusu."




8/24

aruitemo aruitemo Bol ödüllü bir japon filmi. Insanı ve insan ilişkilerinanlatımındaki ustalık gerçek bir kesit izlemiş his

uyandırıyor.

sex, lies, and videotape

Isminden de gayet güzel anlaşıldığı gibi karamsar vbir o kadar da duygularınıza hitap eden, eski aşklarınıgötüren kaliteli bir dram.

Ruhsal sapıklık olarak nitelenebilecek şeylerin haklılık pakazandığında aslında ne

Denli saf ve masum olabileceğini görürüz.

punishment park

Bit peter watkins klasiği. Hükümetlerin faşizm sınırlarınne kadar zorlayabileceğini ve baş kaldıranların rolyaparken bile sinerlenebileceğini gerçek bir hikayedenizleme fırsatı buluruz.

Bu tarz oyunculuğun anca böyle bir zemindendoğabileceğini şaşkınlıkla izler ve tüm kışkırtmalarla beraber olanları siz de yaşarsınız.


b e y a z p e r d e @ s d e



9/24M A R C H 2 0 11 U N I V E R S A L M A G A Z I N E 9

@ s d e b e y a z p e r d e

ocak 2016 youreads kanal

le trou

The great escape (1963) gibi bir rakibi varken ayaklarıüstüne sağlam bir şekilde basan başyapıtlardan.

Film hapishaneden kaçış temalı ve 1960 yapımı. Hü-creden kurtulmak adına her beton kazıldığında sizinde yüreğinizi pırpır eden bir heyecan barındırıyor. Ni-hayetinde kaçırılmaması gereken fransız estetiğindennasibini almış güzel bir seyirlik.

la meglio gioventù

2003 yapımı yaklaşık 6 saatlik bir italyan yapımı. Süre-sine tezat olarak sıkça duyulan eleştirilerden biri film-in tadına doyamadan bitiyor olması. 20. Yüzyılın ikin-ci yarısında, italya'da, carati ailesinin hayat hikayesiniizlemeyi kaçırmayın.

@sde


10/24

"Artık hazırdı. Kafasını kaldırdığında güneş artık kendsn göster-

yordu yavaştan, sank doğan güneş onun hayatında açacağı yensayfanın habercs gb parlıyordu."

İçnde br sıkıntı vardı. Ne olduğunu blme-dğ br şey. Çevresndek nsanların seslerkulaklarında br uğultu yaratıyordu sadece.Düşüncelern arasında dolanırken brdenherkesn ona baktığını fark ett. Müdür yar-dımcısı Ahmet Bey’n, kendsne bakarakkonuşması le rkld. ‘Szn bu konudak gö-rüşlernz neler acaba, dye sormuştum amabr cevap alablecek myz?’ ded Ahmet Beyknayel br şeklde. Barbaros soruyu duyma-sına rağmen umursamamıştı. Ayağa kalktı vetüm yönetm kurulu üyeler, müdürler, üstdüzey yönetcler ve çalışma arkadaşlarınınmeraklı bakışları altında toplantı odasını hızlı

adımlarla terk ett.

Ne yaptığını blmez halde odasına grd. Ma-sanın çevresnde öyle br dolandı k kend-s ble bu duruma şaşmış, üzerne fazla dü-şünmeden sandalyesne atıvermşt kendn.Braz önce ne yapmıştı öyle. Asıl önemlsburada ne yapıyordu. Çocukken kuruduğu

hayaller bunlar mıydı? Burada mı olmak styordu? Kendne bu ve benzer soruları sorarken kapıda br gölgenn belrmes br ankorkmasına neden olmuştu.

Nlgün Hanım çerde olanlardan haberszher zamank soğuk tavrı ama braz meraklbr ses tonuyla ‘Toplantı btt demek’ ded. Veekled. ‘Blyorsunuz yarın Ankara gdlecekşu fabrka le görüşülmek üzere…’ Barbarodaha cümlesnn btmesne zn vermedenara grd ve ‘Bana ne. Sze ne. Çok merak edyorsanız sz gdn yarın Ankara’ya.’ Dye tersled. Nlgün Hanım kendsne söylenen bu

sözler karşısında ne dyeceğn blememşt.

Daha ne olduğunu ble anlamaya fırsat vermeden Barbaros’u ayakta karşısında görüverd. ‘sz…’ ded Barbaros daha cümlesntamamlamadan ger döndü ve masanın üzernden boş br kağıt alıp oracıkta stfa dlekçesn yazdı. Yanına br bant alıp hışımla --

Tutsak

Hayat lar

M A R C H 2 0 11 U N I V E R S A L M A G A Z I N E 10

@ t i r y a k i a d a m i k i ke r e i k i b e ş



11/24

odadan çıkıp stfa dlekçesn holdek ak-varyuma yapıştırıp çıkışa yöneld. NlgünHanım yüzünde acı br fade ve bu olanlarınhesabının kendsnden sorulacağı düşün-cesyle panklemş ve Barbaros’un delrmş

olableceğnden korkmuş br şeklde, olanbtenlere anlam veremyor sadece ‘Barbarosbey, Barbaros bey ne yapıyorsunuz’ ndalarıle Barbaros’un peşnden koşturuyordu.

Dışarı çıktığında zncrlernden kurtulmuşbr vahş hayvan gb hssedyordu. Br yılkıatı aylar sonra lk defa ovaya salındığında

yıldırım gb br baştan br başa nasıl koşarsao şeklde koşmak styordu şehrn sokakla-rında. Öylesne heyecanlıydı. Ve bu heyeca-nı tatmayalı sank yıllar olmuştu. Ama ken-dsn tuttu. Bu heyecanı saklamak styordu.Koşarak kendn yorup bu heyecanın gtme-sn stemyordu. İş yernn bulunduğu bnaara sokaklardan brnde olduğundan taksbulması zordu. Kendn hemen ana caddeye

attı. İlk el ettğ taks boş olmasına rağmendurmadı. İstanbul’un bu keşmekeşnde tak-sde bulmak zordu ama brkaç denemedensonra br taksy durmuştu. Taksye atlayıpdoğruca evne gdyordu. Yoldayken hava-yolu şrketn arayıp br blet ayırtmak ste-d. Ama daha nereye gdeceğn kends bleblmyordu. Bu heyecan ona düşünme fırsa-tı ble vermyordu ama kararlıydı gdecekt.Eve vardığında taksmetrede yazandan faz-lasını ver paraüstünü dah almadan altıncıkattak dareye, adeta uçarak, üçer beşer at-layıp çıktı merdvenlerden.

Eve grdğnde lk ş dağcı sırt çantasını bul-mak oldu. Yanına sadece kends çn mane-

v değer olan eşyaları ve brkaç parça şeyalacaktı. Hemen arka odadak ofs olarakkullandığı odaya grd. Dedesnn ünverstey kazandığında kendsne armağan ettğkalem kutusuna koyup odadan çıktı. Dur

du. Ger dönüp odaya baktı. Odadan başkaalableceğ br şey var mı dye hızlıca br gözgezdrd. Yoktu. Odanın kapısını kapatıp salona geçtğnde kalb yernden çıkacak gbyd. Öylesne heyecanlıydı ve yaptıklarınakends ble hala nanamıyordu. Bu heyecana htyacı vardı ama brazda sakn olmalıydı. Mutfak tarafındak balkona çıktı. Beklde

İstanbul’a ve boğaza son kez bakıyordu. Bubalkonda az efkar dağıtmamıştı. Mutfaktanhemen br skemle çekp oturdu. Br sgarayaktı. Bu heyecan, Brtanya’da lsey yatılokuduğu zamanlarda eve dönerken yaşadığı heyecanın aynısıydı. Evet yol boyunca dadüşündüğü ve çndek gtme steğnn nereye olduğunu artık anlamaya başlamıştı.

Yatak odasına gdp gardropu açtı. Babaannesnn ördüğü koyu yeşl boğazlı kazağbuldu. Uzun zamandır gymemşt ve bunugydğ yıllarda daha lseye yen başlamıştAma buna rağmen eskmemş gbyd. Vesank daha dün gbyd heps. Hemen salonagdp bunu da çantasına yerleştrd. Hemenyatak odasına dönüp alacaklarına şöyle bgeçrd kafasından. Brkaç ç çamaşırı ve çorap aldı. Kapşonlu kazağını da aldı. Uzunsyah ve özel olarak dktrdğ paltosunu da

Evde çalışırken gymekten hoşlandığı mavtshrtü ve Beşktaş’ın yüzüncü yıl formasında. Aldığı bu eşyalarını da çantasına koyduktan sonra tekrar gtt yatak odasına bu


@ t i r y a k i a d a m i k i k e r e i k i b e ş



12/24

sefer ortalığı döke saça sank br şey arar gbbakınıyordu etrafa kends çn öneml brşey bırakmak stemyordu ve her şeye bakı-yordu. Ortalığı öylesne brbrne katmıştı kbr görse hırsız grmş zannedecekt.

Ama umurunda ble değld. Çekmecelernbrnde annesnn ölmeden brkaç yıl önceverdğ yüzüğü buldu. Bunu neredeyse unu-tuyordu. Eğer bunu gerde bıraksaydı kend-n ne derece suçlu hssedeceğn düşündü.Mutfağa geçt ketıla su doldurdu. Br fncankahve yada çay çmek stemşt. Ve tab br

de sgara. Bu sırada gezdğ her şehrden al-dığı kupa bardak koleksyonunu tezgahınüzerne dzmeye başladı. Bunları da yanın-da götürmeden olmazdı. Yüzünde br gü-lümseme belrd. Su kaynayana kadar ancayarısını çıkarablmşt. Ve çerde salondakvtrnn dolabında da brkaç bardak dahaolableceğn hatırladı. Elma aromalı sallamaçaylardan açtı k tane. Her zaman k taney-

d. Meyve aromalı ya da değl, sallama çayıntadını tek br taneden alamıyordu. Tekrarbalkona çıktı. Çayından brkaç yudum çtk-ten sonra sgarasını yaktı. Manzarayı seyre-derken aklına teleskopu geld brden. ‘ne deçok şey varmış’ ded kend kendne, braz s-tem dolu br ses tonuyla. İçerden br kağıtve br kalem alıp tekrar balkona döndü. Bryandan çayını yudumlayıp İstanbul ‘a karşısgarasını tüttürürken, br yandan da alacağıeşyaların lstesn yapmaya koyuldu.

Lstes btmş olmasına rağmen manzarayıseyretmeye devam ett. Bu arada k kupabardak çay ve neredeyse yarım paket sgaraçmşt. Yolculuğuna yarın çıkmaya karar ve-

rel çok olmuştu. Brkaç esk arkadaşa vedaetmes de gerekyordu zaten. Teleskopu almak çn terasa çıkacaktı. Apartmanda oncansan oturmasına rağmen kendsn harcnde kmsenn orayı kullanmayışı hep tuhafına

gtmşt Barbaros’un. Zaten oranın anahtarları br tek onda vardı. Kapıcıda ble bulunmazdı br yedeğ. Ağır adımlarla merdvenler çıktıktan sonra terasın sıkışmış kapısı lebr hayl boğuştu.

Br yandan etrafa küfürler saçıyor br yandan da terasa kapı yapan zhnyetn ama

cının ne olduğunu anlamaya çalışıyorduSesnn apartmanda yankılanmasına aldırıetmyordu. Sonunda kapıyı açablmşt. Teleskopunu toparlamadan önce etrafa şöylebr bakmak steğ uyandı çnde. Evlere nsanlara bu şehrn evler ve nsanlarına. Rastgele bnalara bakmaya başladı. Camı açıkperdes dışarıda rüzgarla savrulan br ev farkett. İçerde ne olduğu net br bçmde görü

lüyordu. Blgsayar başında br vardı. Uzunsaçlı br. Ve blgsayarda porn zlyordu. Bmüddet baktı. Bakmasının tek br neden vardı. O pornografk görüntüler zleyenkşnn cnsyetn merak edyordu. Ama ouzun saçlı kşnn yernden kalkmaya nyetyok gbyd. Barbaros’un da bu merakı, yerne gderek umursamazlığa bırakıyordu. Brkaç ev daha dkzledkten sonra farklı ya daheyecan verc br şey bulamamanın hayakırıklığı vardı.Hem zaten arkadaşı le bulaşacaktı. Artık toparlamanın vakt geldğn düşünürken yaşlı br adam dkkatn çekt. Tahmnen adamapartmanın beşnc ya da altıncı katındaydıBalkonda oturmuş rakısını yudumluyordu.





13/24

Fakat yaşlı adamı onun çn çekc kılan şey,adamın kend kendne konuşup, ara sıra snrlbr şeklde br şeyler anlatırken rakı bardağınıdğer elne alıp, sağ elyle masaya vurmasıy-dı. Bunu neden yaptığına br anlam veremed.

Adamın el ve kol hareketler de sank yanındabr varmışçasına np kalkıyor, br şeyler tasvredyor gbyd.

Artık havanında yavaştan karardığını fark et-mes Barbaros’un artı toparlanmak çn vaktngeldğn şaret edyor gbyd. Tam bu esnadaadam brden bre ayağı kalktı. Evn çnde yürü-ğünü gördü. Yaşlı adam kapı açıp, hafften eğ-

lerek çerye brsn buyur ett. Barbaros, yaşlıadamın o eğlme anında ‘buyurun ekselansları’dedğn hayal ett. İçerye gren 20-25 yaşla-rında, kızıl renkl saçlı, güzel br fzğe sahp brkadındı. Kadın çerye grp üzerndek pardü-sesn çıkarırken yaşlı adam tekrardan sank hçkmse gelmemş gb balkona çıktı ve kaldığıyerden rakısını çmeye koyuldu.

Genç kadın odanın çnden brden kaybolu ver-d. Barbaros teleskopunu da alıp braz daha soltarafa geçt. Genç kadının nereye gttğ şmdanlaşılıyordu.

Evn çnde br pyano vardı. Ve genç kadın p-yanonun başına geçmş br şeyler çalıyordu.Yaşlı adam bu sefer eln br maestro gb sal-lamaya başladı bu sefer. Ve sank br şarkı damırıldanıyordu hafften. Adam annden hd-detlend çerye gdp genç kadına bağırmayabaşladı. Genç kadın da tıpkı Barbaros gb buyaşlı adamın bu hareketlerne anlam verem-yordu. Genç kadın çerde hıçkırıklarla ağlarkenyaşlı adam tekrar balkona çıktı. Ama bu seferoturmadı ve ayakta d. Barbaros’un kendsnzledğn fark ett. Ve kadehn Barbaros’a kal-dırdı. Barbaros yakalanmış olmanın verdğ

utançla ne yaptığı blemez halde teleskoptanbaşını kaldırmış ve kıpkırmızı keslmşken, yaşadam kendsn balkondan aşağı bırakı verdBr nthara tanıklık etmşt. Sank o adamı kends tmşçesne br korku sardı etrafını. Doğru

düzgün toparlanmadan teleskopunu da alarakapartmanın çnde doğru koştu. Merdvenlerde halledecekt şn. İçerye grd ama ellerttryordu. Teleskopu düşürme korkusuyla onuhemen yere bıraktı ve kendsde merdvenlereoturdu. Şoktaydı. Bugün çn kend çnde yaşadığı mücadele yetmyormuş gb br ntharaşaht olmak Barbaros’un snrlern yıpratmıştı braz. Her şey orada bırakıp eve döndü. B

bardak su çp saknleşmeye çalıştı ama şe yaramıyordu.

Eczadolabını açıp saknleştrc br şeyler arıyordu. Bulduğu asprnden brkaç tane alıp yuttuFakat daha ağzına atar atmaz, aklına adamınkendsne kadeh kaldırdığını hatırladı ve kusma steğ belrd. Klozetn kapağını açıp böğürerek kusmaya başladı ve ağzından lk çıkan

şeylern demn aldığı haplar olduğunu görmes mdesn daha da kaldırdı.

Eller ttreyerek br sgara yaktı. Adamın kadehkaldırışı gözünün önünden gtmyordu. Duşagrd. Sank gördüğü şeyler başından aşağıyaakıp gden suyla akıp gdecekmş gb. Duştançıktığında hava kararmıştı. Gördüğü olayın şokunu tam olarak atlatamamıştı.

Arkadaşına bulaşacağına dar söz verdğndenhızlıca gynp dışarıya attı kendn. İstanbul’dakaybolmak onun çn hem zor hem de çok koyla br şeyd.

Ara sokaklara grp dolaşmaya başladı. Havabr nsanın ble dayanableceğnden fazla soğuk olmasına rağmen yapıyordu bunu.





14/24

Brbr ardına nerede olduğunu bulmaya ça-lışmaksızın br sağdak br soldak ara sokağasapıyordu. Brden aşağıya doğru nen merd-venler fark ett. Saatne baktı. Arkadaşını bek-letmek stemedğnden bu kaybolma oyununa

son verp merdvenlerden ana caddeye nme-ye karar verd.

Ağır ağır nerken merdvenlerden, soğuktanttreyen br köpek gördü. köpek nsanların mer-hametl olableceğn öğrenmş olacak k gelpBarbaros’un ayaklarına dolanıverd. Barbaroshemen eğlp, kolları le sarmalayıp ısıtmayaçalışmıştı ama bunun kısa sürel br çözüm ola-

cağını blyordu. Hem köpek kendsn takpedecekt, bundan da neredeyse emnd Barba-ros. Çevresne bakınıp br şeyler aramaya baş-ladı. Hemen az aşağıda karton yığınları, sanközellklere oraya bırakılmıştı. Elleryle köpeğnkulaklarını okşayıp, ‘had bu gecey atlatab-leceğn, kartondan br kulübe yapalım.’ ded.Apartmanlardan brnn grşene, hç kmseyde rahatsız etmeyecek br şeklde sağlam kar-

tonları kullanarak, adını wolfe koyduğu köpekçn br sığınak yapıverd. Oradan ayrılmadanönce sank kendsn anlayacakmış gb köpe-ğn gözlerne bakıp: ‘benm gtmem gerekyor.Sen bu gece buradan ayrılma. Merak da etmeüşümeyeceksn.’ ded. Wolfe, Barbaros’un busözler karşısında boynunu eğp, sank ‘teşek-kürler’ dercesne kısa ve haff br tondan hav-ladı.

Bardan çerye grdğnde arkadaşının gelpoturmuş olduğunu gördü. Göz göze geldk-lernde, Ayça’nın braz fazla bekledğn ve buyüzden kızdığı gözlernden okunuyordu. Se-lamlaşıp, öpüştüler. Barbaros, bugün tanık ol-duğu olayları ve ş yernde olanları anlatırken,Ayça’nın hayret verc yüz fades karşısında,kendsn gülmekten alamadı. Gece yarısına

kadar, koyu br sohbete dalmışlar, bra, şarap ve ardı ardına yakılan sgarlar onlara eşledyordu. Bardan çıkıp sahl boyunca yürüyerek Ayça’nın evne doğru yol aldılar. AyçaBarbaros’u beklde son defa göreceğn blyor

du. Apartmanın önüne geldklernde, gözlernn çne bakarak ‘kokunu saklamak styorumded Ayça, br yandan da ellern Barbaros’unboynuna dolayarak. Evden çerye grdkler andan tbaren öpüşmeye başlamışlardı. Barbaros bütün gün yaşadığı şeylerden sora, alkolünetks hala üzernde olmasına rağmen gergnd. Bunu Ayça da fark ett. Kanepeye geçtklernde Ayça onun yüzüstü yatmasını sted. Kısa

br süre masajdan sonra, Barbaros’u sırt üstüdönmesne yardımcı olup yanına uzandı.

Ayça son defa sevştklern blyordu, yatakta çırılçıplak br vazyette yatarken. Barbaroüzerne br şeyler gyp balkona sgara çmeyeçıkmıştı. Hçbr şey düşünmeden öylece sgarçyordu. İknc sgarayı yaktığında ezanın sesyle rkld brden. İçerye gdp hızlıca gynd

Son br kez Ayça’yı öperken, Ayça’nın göz yaşlarına hakm olmak çn kendsn kastığını farett. Evden çıkıp Beşktaş sahlne nd. Boş bbanka oturdu. İstanbul’da son br kez gün doğumunu zlemek styordu. Güneş daha doğmamış ama ufukta haff br mavlk belrmştçoktan. Başını öne eğd. Nereye gdeceğn deblyordu. Kendsnden emnd. Eve dönüş olacaktı bu yolculuk. Kendsne. Çocukluğuna.

Dern br nefes çekt. Artık hazırdı. Kafasını kaldırdığında güneş artık kendsn gösteryorduyavaştan, sank doğan güneş onun hayatındaaçacağı yen sayfanın habercs gb parlıyordu

@tryak adam





15/24

İ l lüminat iKelme anlamı "aydınlananlar" anlamına ge-len, yüzyıllardır falyet gösteren, hakkındaen çok komplo teors üretlen oluşum ola-rak karşımıza çıkan bu örgüt, dünyadak hertopluluktan asker, dar, mal güçler kontroleder. Amaçları tüm dünyanın mal kaynak-

larını ve bunları yönetenler, kontrol eden-ler denetm altına almaktır. Şmdye dek bubr varsayımdı ancak özellkle esk SovyetlerBrlğ'nn dağılma sürecnde KGB belgele-ryle deşfre olmuştur.

İllümnat'nn kuruluşu tapınak şovalyeler-nn ve Haşhaşlern yer altına çeklmesylebaşlar. 1 Mayıs 1776 tarhnde Bavyera'da

klse yasaları konusunda ünverstede dersveren Czvtl hukuk profesörü Johann AdamWeshaupt tarafından kurulmuştur. Smge-ler klsenn şeytan lan ettğ Lucfer'dr. Lu-cfer latnce "ışık getren" olarak smlendr-lr. Resm mühürler henüz btmemş pramtve üzernde tüm yönlere hakm olan gözdür.Bu satank mühür aynı zamanda İllümnatkardeşlğnn dünyaya hakm olmasını sm-geler.

Beş temel kuralları vardır:

1- Hükümetler, mal ve dar kaynakları yö-netenler kontrol altına almak; bunun çnpara ve seks araç olarak kullanmak.2- Başarılı ve üstün ntelkl üyeler yetştr-

mek çn dünyanın her yernde kolej ve versteler açmak.3- Teşklat çnde başarılı olanları br şekdn, mal kurumlara yerleştrerek blg asağlamak ve ajan olarak kullanmak.4- Etkl medya kurumları kurmak, med

nın gücünü sonuna kadar kullanmak veleler sorunun çözümü olacak tek br gkna etmek.5- Her türlü slah ve asker kullanarak tdünya halklarına meydan okumak ve sace İllümnat tarafından kontrol edlen btdar denetm sağlayana dek buna devetmek.

1 5 U N I V E R S A L M A G A Z I N E M A R C H 2 0 1 1

i k i k e r e i k i d ö r t @ b o n a d e a



16/24

Bu beş temel kuralı hayata geçrmek çn brşablona ve örgüt yapısına htyaçları vardı.Bunun çn Masonların locasında yer açıla-caktı. Baron Vön Kntgge yardımıyla locayagrdler.

Gzllğe dkkat eden İllümnat, kendn bel-gelernde fşa etmyordu, her türlü blgyözel br sstemle krptoladılar. Karargahları,msyonerler, örgüt pramdndek her kşya tarhsel br kşlkle ya da mtolojk savaş-çı smleryle fade edld. bu krpto yöntemgzllğ sağlıyordu.Baron Vön Kntgge sayesnde aldıkları Ma-

son desteğyle büyümeye, güçlenmeye vekök salmaya başladılar. Ama br taraftan daörgüte karşı muhalefet gelşmeye başlamış-tı. Muhalf gruplar, toplumlar ve özellkle k-lse bu yapılanmaya karşı çıkıyordu. En bü-yük muhalefet rahplerden gelyordu. 1784yılında klsnenn de hamleleryle BavyeraHükümet bu örgütün faalyetlern yasak-ladı. Örgütün ler gelen, yüksek rütbel br-

çok smn ya tutukladı ya da Bavyera dışı-na sürdü. Bu olaydan sonra 18 yy.'da örgütyer altına çekld, slnd sanıldı ama tapınakşövalyeler, Masonlar, Haşhaşlerle drsek te-masına devam ettler ve beş temel kuralları-na br altıncıyı ekledler: "Katolk mezhebnesızılacak ve yok edlecek."

Örgüt gzl blgy elde etmek ve kullanmak

felsefesyle hareket edyordu. En büyük he-def Vatkan'dı. Vatkan'ın ve Papa'nın ktle-ler üzerndek ruhan gücünü ele geçrmekstyorlardı. 1990'lı yıllarda esk SovyetlerBrlğ'nn dağılma sürecnde Rus gzl ser-vs KGB de çözülme sürecne grd. Devlettarafından yüksek düzeyde korunan dos-yalar şsz kalan KGB ajanları tarafından ka-

raborsada satılmaya başladı. Bu belgeleüst düzey örgüt grafkler, smler, görevajanların raporları ortaya çıktı. Vatkan'a mak çn örgütün br KGB ajanını ant-drmc rahp kmlğyle buraya yolladığı veajanın Papa 6. Paul'un ve dn çevrenn

venn kazandığı gelen raporlarla kanıtlaBu raporlar dğer gzl servsler ve krptouzmanları tarafından ncelend. Belgelerk nokta şaretlernde örgütün mührü yapramt ve tekgöz smgesnn olması belern gerçeklğn aydınlatıyordu.

İllümnat, fenomen ve beslendğ kom

teorleryle gündemdekn yern sürekl ruyor. Snema, müzk, medya alanlarındavarlığını sürdürüyor. Gzl br kardeşlk örtü dünyayı kontrol altına mı alıyor? Yoksabr komplo teors m? Dünyayı kaosa sürleyen planları devrede olablr m? Korksonlara yol açacak ktle mha slahları byerlere konuşlandırıldı mı?.. derken, bu görgüt çalışmalarına devam edyor.


i k i k e r e i k i d ö r t @ b o n a d e a



17/24

2 Aralık 2010 yılında Futbol Dünya Kupası’naev sahplğ yapacak ülke açıklandı. Bununöncesnde Amerkan Başkanı Barrack Oba-ma, Amerka’nın 2018 veya 2022 Dünya Ku-pası çn aday olableceğn açıkladı. Buradasorulması gereken öneml br soru var: Ama

neden?Futbolun tüm dünyayı sarmış, neredeysebr dn halne gelmş br aktvte olduğunudüşünsek de, ortada çok açık br durum var.Sporun 7 gün 24 saate yayıldığı Amerka’dafutbol ne yapılırsa yapılsın sevlmemektedr.Yapılan tüm çalışmalara, pazarlama aktvte-lerne, başarılara rağmen futbol hala Ame-rkalılar çn sevmszdr. 1994 Dünya Kupası

organzasyonu, 1999 Bayanlar Dünya Ku-pası Şampyonluğu (hem de Amerka’da),Ma Hamm, Davd Beckham, k sonuncusuartık son çareyd, hçbr şe yaramamıştır.Amerka’da futbolun adı “football” ble de-ğldr, “soccer”dır, k büyük htmal bu kelmeberbat anlamına gelen “sucker”dan türemş-tr.Pek; Amerkalıların ataları Avrupalıların ya-şam sevnc, güney komşuları Güney Ame-rkalıların se varoluş neden olan futbol,Amerkalıların kendler tarafından nedensevlmez? Olası nedenler şu şeklde;

1) Futboldak beraberlk kuralı: Amerkalı-ların futboldan nefret etmesnn en büyükneden sanırım bu. Amerkan halkı kazanma

konusuna takıntılı, br şey kazanmadıksürece kendlern rahatsız hssedeblyoryüzden, onlar çn beraberlk özellkle gsüz beraberlk maçın hç oynanmamaseş değer. Amerkan sporlarının hçbrberaberlğe yer yoktur, br mutlaka kaz

malıdır. Futbolda turnuvalarda tur atlamçn kullanılan penaltı atışları, Amerkaçn NBA’de maçın serbest atışlar sonucuzanılması gb tuhaf ve anlamsız br olayKısacası kazanan yoksa Amerkalılar da ytur.

2) Futbolun br kız oyunu sayılması: Amkan futboluna baktığımızda bzm futbo

muza neden kız oyunu dedklern anlamçok zor olmasa gerek. Futboldak en sert fceza sahasında yapılan her türlü kusurlureket, kast faul, hatta Fenerbahçe - Galsaray maçındak olaylar ble Amerkan bolu çn haff kalır. Futbolun estetk ve zyanı Amerkalılar çn kadınsıdır. Amerkaçocuğunu futbola yazdıran annelern (scer moms) çocuğunun zarar görmesntemeyen aşırı korumacı anneler olduğnanılır. Sonuç; kadınlarda Amerka düşampyonu olablr; ama erkeklerde asla.

3) Futboldak statstk azlığı: Amersporlarını zledğnzde ekranda br sürü görürsünüz, spker de sze sürekl br ta

Amerikalılar Futbolu

Neden Sevmez ?


i k i k e r e i k i d ö r t @ a k i n b u r a k



18/24

blgler verr. Br oyuncu o sezon kaç yardkoştu, kaç sayısı var, maç çnde km kaç kereyer değştrmş, asst sayısı, double double,trple double vs vs. Sürekl br sayı ve sta-tstk bombardımanı. Futbolda da statstkvardır, ama sadece kaç gol atıldığı ve kaç

maç kazanıldığı le lgldr. Hang maçtanönce zledğnz takımların o sezonk kornersayılarını, deplasmanda kullandıkları taç sa-yısını veya en bastnden br oyuncunun osezon kaç asst yaptığını ekranda görürdü-nüz? Dyelm k gördünüz, hatırlıyor musu-nuz? Matematkler kötü de olsa sayı çoklu-ğu Amerkalıların hoşuna gdyor. Futboldase ne yazık k sayı yok, sadece oyun var.

4) Futbolun Amerka’da sosyal ve kültürelaltyapısı olmaması: Futbolun en heyecanlımaçları kuşkusuz derblerdr. Br Barcelona –Real Madrd, Celtc- Rangers, Boca Junors-Rver Plate derbler futbolun olmazsa olmazmaçlarıdır. Bu maçların hepsnn arkasınınbr tarh, sosyal - kültürel çekşmeler yatar.Maçların tarh, toplum tarhnn yansıması-dır. Amerka’dak futbol takımlarının br geç-mş, br tarh, en önemls toplumu temsleden br sosyal bağı yoktur. Bu sebeple der-b de yoktur, heyecan da.

5) Futboldak skor azlığı: Barcelona- RealMadrd derbs 6-2 veya Chelsea –Lverpoolmaçı 4-4 btmş olablr ama br sene çn-

de kaç tane böyle maç vardır? Hele teklge bakarsak çoğunlukla ondan azdır. AAmerkan sporlarının çoğu bol skorlu splardır. Şöyle k, Amerkan futbolunda sadbr “touchdown” 7 sayı demektr; br takı100 sayıya ulaşmadığı NBA maçları se a

lıktadır. Yan “1-0 olsun bzm olsun” Amkalılara uymaz.

Sonuç olarak; Amerkalıların futbolu sevmek çn kendlerne göre pek çok neder vardır. Bu durumu magazn ve moda nu Davd Beckham ble değştremem“Sports marketng”n de sınırları vardır, dya kupası falan gb aktvtelerle zorlama

br anlamı olmaz. Amerkalılar futbolu smyor ve sevmek de stemyor.


i k i k e r e i k i d ö r t @ a k i n b u r a k



19/24

Doğanın Ritimleri

Ladin ve kayınla dolu orman ve göknar ve sarıçamGünlerdir yağan kar yeni dinmişBen ise ilk izleri bırakmış olmanın verdiği keyfiçıkartarak Toprağı kaplamış karın üstünde adımlarımı atıyorumRüzgarın esmesi dallarda kalmış kartaneleriniuçuşturuyorİlk defa yaşarmışcasına hoşuma gidiyor bu anBir ağacın gövdesine yaslanıp tekrar tekrar aynımanzarayı görmek Ardından hemen orada en güzel uykuma dalmak istiyo-rum

Kurt ulumaları ormanın derinliklerinde yankılanıyorBastığım yerlerin üzerinden onlarında geçeceğiHatta karşıma çıkabilecekleri düşüncesiKorku duygusu ama gerçekleşmesi isteğini de ardındagetiriyorİşte doğanın sarsılmaz uyumu

Az önceki sesler yaşamak yanımın ne kadar ağırbastığını farkettirdiAslında daha çok ölümü kabullenememe durumuHer anın sürpriz olduğu yadsınamaz bir gerçekkenDağ toprak su öylesine ihtişamlı öylesine bereketliykenYaşamak güzeldir doğadaYaşamak yalınlıkla

Hava kararıyorYaptığım barınağımın içinden dünyayı dinliyorumAteş böcekleriyle kurbağaların senfonisi duyuluyorEn güzel orkestradan daha ahenkliKi zaten en güzel sesler ormanlardadırHayatın boyunca duyabileceğin en net ve en güzel ses-lerBir an başka bir gezegendeTüy misali boşlukta oradan oraya savrulduğumu hisset-tim

Huzurun son noktasında oluşan bir hâl buİnsan anca sonsuz özgürlük içerisindeyken hissedersanırım böyle bir şeyiDerme çatma barınağımın aralarından yüzüme düşenkarlarUykumdan uyanmamı sağladıSönmemek için can çekişen ateşe odun atmak içindoğruldumKar sesi yuttuğu için etrafı sessizleştirir

Tarifi imkansız müthiş bir sessizlik oluşmuştuOysa sessizlik de buradaydı yalnızlığın en büyüğü deÖzlem de hemen yanıbaşımızdaydı sevinç deBulutların yağmur olup yağmasıToprağa olan özleminden değil midirİlkbahar geldiğindeki sevinç nice kavuşmalara taşçıkartırAcınınca en beterlerinden biri yaşanıyor yıllardırDoğaananın karşılıksız sunduğu o eşsiz güzelliklereİnsanların cevabı hep sert bir tokat oluyorDoğaya hükmedemeyeceğini anladığı an mı yaşamayıöğrenecek insanoğlu

Doğaana ağlıyorOldukça da sinirliBilmiyorum üzüntüsü diner miAma bildiğim birşey var kiUnutmayacak hiçbir zaman kendisine yapılan hainliği

@berke


e l d e v a r s ı f ı r



20/24

Gaz, Sıvı, Sen

Haşmetli büyük kapı beni içeri çağırıyor.Ellerim ve ayaklarım henüz küçük.Bir kadın var, teyzelere benziyor.Fakat bilgili de bir kadın, gözlüğü var!

Sağ elinde tebeşir, sol elinde cetvel.Tebeşir güzel gözüküyor tahtada tamam da;Cetvel parmaklarımın ucunu acıtıyor.Kadının sağ elinde batı, sol elinde doğu."Maddenin üç hali vardır!" diyor.Büyüyorum.Büyüdükçe parmaklarımın acısı geçiyor.Ama büyüdükçe, kalbimde bir acı patlak veriyor.Anlıyordum bu dünyada maddenin üç hali vardı.Fen bilgisi öğretmedi bunu,Şiirden anlamayan bir kadın öğretti.

Kokusu gül bahçesi üzerinden gelme bir gaz,Gözleri okyanusun iki parçası kadar sıvı.Titanic'i bilirsiniz dostlarım.Kalbi ise,Titanic'in çarpıtığı buz kütlesi kadar katıydı!

@jokerhyme/Remzi Ünal

Densiz

Ve şimdi ruhum gece üç buçuk gibi sessiz.Kışın ortasında lastik yanışları.

Aniden patlak veren,Kim daha çok acıyla ölür yarışları.Densizin biri çıkıp"kim daha çok acıyla yaşar?" der.Sessizliğin sokaklarda icadı böyle başlar.Biri yaklaşıp sigara ister, vermem.Benim nikotine daha çok ihtiyacım var!Ne dersiniz? Şu arabanın lastiklerini de yakalım mı?Eşsiz toplantımızı motor sesiyle böldü.Söylesene ağabeyBu sokaklarda kaç ayyaş öldü?

Ya da böyle sokaklar gördü mü,İçimin sessizliğini?Toparlanmıyoruz, gidemiyoruz bir yere.Biz hiçbir yere ait değiliz.Ne biz sokaklara,Ne sokaklar bize.Sessizce kaybolup giden ayaklarım mı?Saatin üç buçuğuna deniz olup yağalım mı?

@jokerhyme/Remzi Ünal


e l d e v a r s ı f ı



21/24

mllyetçlk

b. russell, sorgulayan de-nemeler adlı esernde ml-lyetçlk üzerne der k, "brkomşunuz kendsnn szdenüstün olduğunu dda etseve bat beklese onu tımar-haneye kapatırsınız fakatbunu topyekün br halk yap-tığında arkasında bnlerces-n sürükler." onun deymyleüstünlük anlayışına bağlı brmllyetçlk toplumsal del-

lkten başka br şey değldr.@421

sarhoş olmak

hç ktap okumayan brnesorsan, htyaç hssetmedmböyle mutluyum dyecektr.

hç gezmemş brne sorsan,memleketm gbsn bula-mayacağım k neden yoru-layım der. hayatta, kmseyezarar vermeden, kendncedeneymler, özel anlar ya-şayabldğn zamanlar var-dır. bunlardan br de sarhoşolmaktır. yaşamadan kararverlmemeldr. mlyonlarcansan bu önyargılarla nelerkaçırdığının farkında dah ol-madan geçp gtmektedr budünyadan. @vvbbvv

youreads traf

bazen stede dolanıp yapı-lan esk yorumları okuyorum.okurken önüme öyle br yo-rum gelyor k "ya bu ne salaksaçma br yorum km yazıyorbunları" dye stem edyo-rum. eksy basıyorum tab.sonra o hüzünlü mesaj gel-yor...

kend yorumunu oylayamaz-sın!

allahın sopası yok...@lelouch

olasılıksız - adam fa-wer

lse zamanı okuyunca vay bektaba bak! dye heyecan ya-

pıyorsunuz. herkese ktabıbr günde btrdm efsaneyd!dye anlatıyorsunuz ama yıl-lar geçp arşvnz büyüyüpufkunuz da genşledkçe çe-rezlk br ktap olduğunu an-lamaya başlıyorsunuz.

pek zaman kaybı mı? okun-maz mı? okunur tab k de.ktabın tarzı, konusu, sürük-leyclğ gayet güzel. hanbazen okuma rutnnz yavaş-lar, yorulmuş gb hsseder-snz. şte öyle zamanlardaben araya bunun gb kolayokunan ktaplardan koyma-

yı sevyorum. böylece hebraz kafamı dağıtmış olyorum, hem de okuma stğm köreltmemş oluyorum@regna falange

nçn yalnızım ?

yalnızım çünkü arkamdbana destek çıkan kmse omadan br şeyler başarabldğm gördüm. kend kendmmutlu olmayı başardım.

!---- spoler ----!

yalnız yaşamak styordumyalnız olunca daha y hssdyordum kendm, daha tmz , ama onlardan kurtulcak kadar zek değldm.- charles bukowsk

!---- spoler ----!

ne yan ? bukowsk'den dahmı zekym? @georgel

sevlen şrn en caalıcı kısmı

yokluğun, cehennemn öbadıdır.üşüyorum, kapama gözlern"ahmed arf" @lavn


y o u r e a d s s e ç k i s i



22/24



t a ş b o y a m a @ y u d u m ç e t i n



23/24



ç i z i m @ h o m e r o s u n i l y a d a



24/24

S E C T I O N N A M E y o u r e ad s

youreads kanal ocak 2016 iletişim: [email protected]

Kanal Ocak 2016 PDF youreads

Documents

Transcript of Kanal Ocak 2016 PDF youreads