J Berlin Hakkında Batı Doğu Temasları Moskovada...

4
IIIHİİHM'IIIIIII»1 IİIHHHHIIIMI Çarşamba OCAK MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR B o z h u r t 1 J 01 i T i ım i l ’IrJl f i l \T » H M i f&Fl T T , t r>iam a| SAYI: 2048 Telefon: 2951 Adres- Olrn« Müdür ve İmtiyaz Sahibi : CEMAL TOGAN --------A°res-Girne Caddesi, Lefkoşa — Kıbrıs. Fiyatı: 15 MU. Ulzlllp Basıldığı Ver: "»< BOZKURT Basımevi” Telgraf: “BOZKURT” Berlin Hakkında Batı ■ Doğu Temasları Moskovada Başladı Anlaşmaya Varılırsa Dışişleri Bakanları Toplanacak MÜŞAHİTLER, İLK TOPLANTININ CESARET KIRICI OLMADIĞINA İNANIYOR MOSKOVA (Royter) 2: Ame- , L n buradaki Büyükelçisi Lellyn Thompson, Berlin I »usunda Batılılar adma Sov tler Birliğinin niyetlerim öğ- L ,e teşebbüslerine bugün I haşlam ış V® Sovyet Dışişleri Isla» Andrei Gromyko ile iki [Sçuk saat süren bir görüşme I t' jjer iki tarafın Almanya me- nleri uzmanları da toplantı* | vı katılmış, mamafih, ilk top- ILtının nasıl geçtiğine dair -bir imada bulunulma mahiyetindeki görüşmelerde başarı sağlandığı takdirde, Dış işleri Bakanları seviyesinde bir toplantı yapılacağını açıkla- mıştır. Görüşmeler sırasında, Ame- rikan Büyükelçisine Berlinde hizmet görmüş olan Kfempton Jenkms ve Sovyet Dışişleri Ba kanma, Bakanlığın Alman işle- ri Dairesi Müdürü İvan Ilyiçef refakat etmiştir. Bugünkü toplantıda, Berlin I Buradaki siyasî müşahitler, I Gromyko’nun dairesinde bü- tüngeçirilen bu uzun sürenin I «aret kırıcı olmadığı kanaa- I tın ı izhar etmekte, fakat Ame- an Büyükelçisinin görevinin _|li güç ve karışık olduğunu I kaydettiktedirler. Amerikan Büyükelçisi, bu- başlatılan sessiz diploma- [ side havli tecrübe sahibidir. |Uewellyn Thompson, Trieste pesetesini halleden anlaşmalı |!ar ite Avusturya andlaşması- Jıffl temininde önemli rol oy I H ım ıştır. I Sovyet Dışişleri Bakanlığın- I danaynldıktan sonra gazeteci' |lrt bir demeç veren Ameri- |kan Büyükelçisi, Gromyko ile ır görüşeceğini söylemiş, t bunların ne zaman yapr | lacağımbeyan etmemiştir. Büyükelçi devamla, Mosko- tada yapılmakta olan hazırlık BOZKURT’un gpBBo— --- TT Ç ı g ö r ü ş ü ve Almanya meseleleri ile ge- nel olarak uluslararası mesele- ler üzerinde fikir teaü edildiği anlaşılmaktadır. Hatırlanacağı gibi, Başkan Kennedy ite Britanya Başbaka- nı Harold Macmillan, Bermu- dada yaptıkları toplantıda, Ber 1in konusunda müzakerelere girilmesi İçin makûl bir zemin bulunup bulunmadığını öğren- mek için nabız yoklamasında Thompsona direktif vermek hususunda mutabakata varmış- lardı. Britanyamn burada bulunan Büyükelçisi Frank Roberts mü- zakereleri desteklemektedir. Fransa müzakerelere muhale- fet ettiği iç;n, Fransız Büyük- elçisi müzakerelere hiç katıl- mıyacaktır. Sovyet Dışişleri Bakanı Gro- myko, tarafından sonra gaze- bulunması hususunda Llewelly ı tecilere, Thompson ile yaptığı toplantı hakkında herhangi bir yorumda bulunmanın mevsim- siz olduğunu söylemiş, mama- fih, tekrar görüşeceklerinden emin bulunduğunu ilâve etmiş- tir. Toplantıya katılmış olan Bri tanya Büyükelçisi Sir Frank Roberts ise, “Gromyko ite çok yakında, muhtemelen yarın tekrar görüşeceğini’’ söylemiş- tir. Yoksul Türk Çocukları Hediyelerle Sevindirildi TÜRK ÇOCUK YURDU VE ÇOCUK BAKIM MERKEZİ’NDE HEDİYELER DAĞITILDI Amerikan Kadınlar Derneği, Çocuk Yurduna £50 bağışta bulundu Resim’de, “ Kıbrıs Türk ilm i çalışmalar Akademisi" yönetim kurulu üyelerinden Cevdet Oktekin, Bener Hakerİ ve Numan Levent muhabirimize zahat verirken görülmektedir. Leymosun da İlmî Çalış- malarAkademisi Kuruldu jaye, Türk toplumuna ilmi yönden faydalı olmak Köylü Borçları EMS1LCİLER Meclisi, gayrı menkûl malların mecburi satışım yasak eden kanu- nim23 Şubat tarihine kadar uzatılmasını kabul etmiştir. Bu suretle çiftçi, gayrı menkûllle* nnin satışından bir süre için lU ıa kurtulmuş oldu. Çiftçinin bugün korunmaya Biıhtaç olduğu muhakkaktır, Fakat, geçici sürelerle kabul ®"en kanunlar bu ihtiyaca ce İÜ vermekten ziyade, işleri raîj fazla karıştırmaktadır. vWtü, 23 Şubattan sonra ma satılıp satılamıyacağını Kam ım ın tekrar kabul edilip iğini bilmiyen çiftçi- uzun vadeli programlarla W|mıyacağıt bağında, bahçe* ® e beklenen inkişafı yapa *yacağı muhakkaktır. »ı. ı durum> Çiftçiden alacağı aıüara da şamildir. Parasını X ne zaman ve ne şekilde bileceğini bilmiyen alacaklı elinde bulunan parasını . överlere yatırmakta te- IhıitS ve neticede durum L„“",t0plumun zararına ol- olur. borÇİar> meselesinin fimden halledilmesi gerek- in,iıir' Bu Şekilde, hem borç vJ j . hem de alacaklılar uzun I , Programlarla çalışmak, E * » gelişme projelerini *mkânlarmı bula- i Clİ8t,e yap'lan konuşma- KJ» hükümetin bu konuyu PUyetle tezekkür etmekte İH,, pınu, öğrenmiş bulunuyo- |w;.„u bir belirti olmakla Ikütiı ,8eÇiktirilmesinin çok i “5 ^ doğurabileceği ■»dır, aması gereken bir nok NL b°r,çluyu ve ne de ala- tm ,*c*rarsızlık İçerisinde 'nfw hiç de aneml&ketin Maatına değildir. Zaten ibretimizde siyasî bir ka- ik devam etmekte, ör- f i toat®1 s yasetl yü- J 5 l*Wkrarh bir durum ıramaktadır. Bu durum î „e köylUnün kararsızlı- Lefkoşa’daki Türk Çocuk Yurdu ile Çocuk Bakım Mer- kezi, yeni yıl dolayısıyla başta Cumhurbaşkanı Dr. Fazıl Kü- çük ve Türk Cemaat Meclisi Sosyal Komitesi tarafından zi- yaret edilmiş ve yoksul yav- rularımız, dağıtılan hediyeler- le stvindirilmışlerdir. DR. KÜÇÜK’ÜN ZİYARETİ Cumhur Başkan Muavini Dr. Küçük, dün sabah yılbaşı dola- yısıyla Akıl Hastahanesi ile Lefkoşa Genel Hastahanesi’ni ziyaret ettikten ve hastalara hed-yte dağıttıktan sonra Lef- koşa Türk Çocuk Yurdu'na da gitmiştir. Dr. Küçük, öğleden sonra eşiyle beraber yaptığı ziyaret sırasında çocuklarla hasbıhalde bulunmuş ve onlara hediyeler dağıtmıştır. AMERİKALILARIN YARDIMI Kıbrıs’taki Amerikan Kadın- lar Birliği’nden de bir heyet, geçen gün Lefkoşa Türk Çocuk Yurdu’nu ziyaret etmiş ve yurt için kullanılmak üzere Yurd Müdüresi’ne £50’lık bir çek vermiştir. £50’lık çek, Amerikan Kadın- lar Birliği adına Amerika’nın Kıbrıs Büyükelçisi Fraser Wıl- kins’in eşi Bayan Wilkins ta- rafından Yurt Müdüresi Zehra Or. Fazıl Küçük, eşiyle beraber Türk Çocuk Ytırdu’ndaki yoksul çocuklar arasında . (Foto Bozkurt - BİLBAY) T.C.M. SOSYAL KOMİTESİ öfö yandan Türk Cemaat Meclisi Sosyal Komitesi, dün Çocuk Bakım Merkezi’ni ziya- ret etmiş ve Türk Cemaat Mec lisi adına çocuklara yılbaşı he- Hivesi dağıtmıştır. Hediye da- ğıtımı sırasında Cemaat Mecli- si Asbaşkanı Şemsi Kâzım, Sosyal Komiteden Hatice Tah- sin, Hatice Necati, Hatice Mü- nir Kadriye Hulûsi ve Refah Daîresi’ndan Ahmet Rıfkı ha- zır bulunmuştur. W de daha yenilerini eklemek ar,zu edilmiyen neticeler ^çaktır. Umarız ki, hükû- ıtnin!» ,orÇ*an meselesinin »ııın * ! ir ederek, gereken " tasarısını 23 Şubattan »w J*®®1 flayacak ve şimdiki daha fazla uza- dır R» J htiyaç blrakmlya- Vn k ıı köylülerin istedi- Ve Eklediği budur. BOZKURT Cemaat Meclisi Sosyal Komitesi, Lefkoşa çocuk sanım BAF ÇOCUK YURDU (Baf Muhabirimiz K. Çelik Bildiriyor) Baf Türk Çocuk Yurdu, ku ruluş yıldönümünü, bu yıl da bir çay partisi ile kutlamıştır. Kutlama töreni, gayet neş’eli geçmiştir- 15 çocuğu barındırmakta o- lan bu yurdun yöneticisi Zerin Ali ile yardımcısı Feriha Usta oğlu’dur. * *»* t •• 1 •• A x olum ç X Gazetemiz sahibi Cemal Toğan, X Jandarma Kumandan Yardımcısı % Mahmut Şevket, Elektrik Bai- | resi Genel Sekreter Yardımcısı Arpn Korkut va Velaspitçi M. f | Şakir’in kayın babaları v Ş MEHMET EYYAM !*! bir müddetten beri muztarip X olduğu hastalıktan kurtulama- % yarak dün akşam Tanrının Ralı % m:tınc kavuşmuştur. Merhumun ojnazesi bugün | öğle namazını müteakip, Seli- | | rniye Camiinden kaldırılarak $ :< ebedi istirahatgâhına tevdi ed? I»! . | lecektir. v 5 (özel Muhabirimiz) Erdal GÖKHAN’dan) 1961 yılı Temmuz ayından beri Leymosun’da faaliyette bulunan bazı gençlerimiz, “Kıb rıs Türk Ilmt Çalışmalar Aka- demisi” adlı teşekkülü gerçek- leştirmek için dün kurucu üye- ler olarak geçici bir yönetim kurulu seçmişler ve aralarında iş bölümü yapmışlardır. TÜZÜK TAMAMLANIYOR Teşekkül tüzüğün hemen he men tamamlandığı ve tescil.y- le kaydı için yakında Türk Ce- maat Mecüsi’ne başvurulacağı öğrenilmiştir. Teşekkülün ilk faaliyet ala- nı, Leymosun olacak; daha sonraları diğer kazalara da şu- beler açılacaktır. GAYELER Altı maddede toplanan gaye- lere göre, ilmî çalışmalar yapı- lacak, pröblemlelerimiz tetkik ve tahlil edilerek yayımı ve tat bikatı sağlanacak, yenilikler ta k'p edilerek üyelerin görüş ufukları genişletilecek, halk da ğınıklıktan kurtularak millî mefkûreler etrafında, ilmt mü- essese, birlik ve derneklerle ir tibat kurulacak, Türk toplumu yarınına Kıbrıs’ta araştırmalar yapacak ilim heyetleri dâvet pHi Iprpktir GEÇİCİ YÖNETİM KURULU Leymosun Halk Evi’nde ça- lışmalarına başlayan geç.ci yö- yetim kurulu şu şahıslardan kuruludur: idare Mes’ulü: Cevdet Okte- kin, Yazı İşleri Mes’ulleri: Öz- kan Hasanağa ve Teoman Er* söz, Yayım Mes’ulleri: Bener H. Hakerİ ve Numan Levent, Vfeöıedar: özdal İbrahim, Mu* hasip: Turan Haşan- ■ıııııııtııııı Bir Türk Leymosun’da Ağır Yaralı Olarak Bulundu Ltymos'un’da yaşamakta o- laıı Gaziveran'lı Haşan Meh- met Ali adında 52 yaşında bir Türk, Pazartesi günü sa- at 10.00 sularında L'vîymosun’ un 28 Ekim Sokağın- da ağır yaralı olarak bulun- muş ve hasıtahaneye kaldırıl- mıştır. Haşan Mehmet Ali’ye ki- me ait olduğu bil nmiyen ve olay sırasında durmayan bir otomobilin çarptığına inand- ın akta ve olay sırasında oto- mobilin ön yanının hasara uğ radığının sanıldığı bildiril- mektedir. Polis, bu olayla ilgili b Igi- si olanların en yakın karako- la başvurmalarını ıica etmiş- tir. •ll'llltlIlllMIIMIMMHHIIHilllllltlIMMI,IHUlMHiııımıtiMittıııtılıııiMHuııı,),,,!,,!,MMMiM,,,, İNÖNÜ’NÜN İSTİFA EDECEĞİ SÖYLENİYOR Sebep. Zam için Yapılan Israrlı Talepler dan 14.00’e kadar Bakanlar Ku rulu toplantısına da başkanlık ettiği ve Selim Sarper’in dış mes’eleler üzerinde verdiği bil- giyi dinlediği öğrenilmiştir. Ram'adâiı Cemil ailesi kız- lan Ayşen’in feci uçak kazası neticesinde Ebediyete kavuş- ması dolayısiyle şalisen, mek tııp veya Telgraf ile baş sağ* lığı dileyen, cenazeye iştirak eden veya çelenk gönderen bütün 'tanıdık ve dostlarına te şekkür ederler. ANKARA: Meb’usların ma* aşlarına zam talebinin tepkile- ri, elan devam etmektedir. Bu arada bu zam çıktığı takdirde ismet İnönü ve Kabinesinin ist.fa edeceği söylenmektedir. Bu konu ile ilgili olarak Ek- rem Alican ile Rağıp Gümüşpa- la birer konuşma yapmışlar ; YTP ise bir tebliğ yayımlamış- tır. öte yandan Maliye Bakanı Şefik inan, İstanbul’daki basın toplantısında zamma aleyhtar olduğunu tekrarlamıştır- İNÖNÜ’NÜN ÇALIŞMALARI İnönü, dün Romanya’nın An kara Büyükelçisi’nin veda ziya- reti teklifini kabul ederek, onunla bir süre görüşmüştür. İnönü’nün sabah saat 10.30 Leymosun’da ağır yaralı olarak bulu- nan Haşan Mehmet Ali, hastahanede . Seyahat, Turizm ve Sigorta:; işleriniz için, bütün diğer müesseselere ! j tercih edeceğiniz CAN KARDEŞLER LTD. §Ti. ij 1 Ocak 1962’den itibaren hizmete açıldı. ;; MÜŞTERİLERİMİZE EN İYİ BİR ŞEKİLDE ;; HİZMET ETMEK BAŞLICA PRENSİBİMİZDİR.. ]I * f X * Y A Yassıada Mahkûmu Tevfık ileri oldu tur Ankara (Radyo) \assıada da mahkûm edilen eski Ba ymdırbk. Bakanı IevM Heri, tedavi edilmekte oldug^ An- k'ara Hastahanesinde 1961 yı n son saatlerinde olmuş- tun r. Kayseri Ceüaevi’nden An kara’ya tedavi eddmek için getirilen İleri, karaciğer ve safra kesesi iltihabından mu’z 1 GUVEN Güveneceğiniz Sigortadır Motorlu taş.t vasıtaları sahiplerinin Vasıtalarınızın her eiııs şirketi “GÜVEN” Türk Anonim Sıgoıta g .. emrinizdediı*. Baf Çocuk Yurdu ndaki çocuklar yöneticileri ile bir I TÜRK YAVRULARININ ZİYNETİ VE UĞURU OLAN | “İŞ” KUMBARASINDAN YAVRULARINIZI | MAHRUM ETMEYİNİZ Kıbrıs Amerikan Kadınlar Birliği adına Bayan Wilkins, Yurt Müdüresi Zehra Muzaffer’e £50’lık çeki »erirken . TÜRKİYE BANKASI | Paranızın... istikbalinizin Emniyeti

Transcript of J Berlin Hakkında Batı Doğu Temasları Moskovada...

IIIHİİHM'IIIIIII»1IİIHHHHIIIMI

Çarşamba

O C A K

MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR

B o z h u r t1 J 01 i T i ım i l ’IrJl f i l \T » H M i f&Fl T T , t r>iam a| SAYI: 2048

Telefon: 2951 Adres- Olrn« „ Müdür ve İmtiyaz Sahibi : CEMAL TOGAN--------A°res- Girne Caddesi, Lefkoşa — Kıbrıs. Fiyatı: 15 MU. Ulzlllp Basıldığı Ver: "»< BOZKURT Basımevi” Telgraf: “BOZKURT”

Berlin Hakkında Batı ■ Doğu Temasları Moskovada BaşladıAnlaşmaya Varılırsa Dışişleri Bakanları ToplanacakMÜŞAHİTLER, İLK TOPLANTININ CESARET KIRICI OLMADIĞINA İNANIYORMOSKOVA (Royter) 2: Ame- , L n buradaki Büyükelçisi Lellyn Thompson, Berlin

I »usunda Batılılar adma Sov tler Birliğinin niyetlerim öğ-

L ,e teşebbüslerine bugün I haşlamış V® Sovyet Dışişleri Isla» Andrei Gromyko ile iki [Sçuk saat süren bir görüşme

It ' jjer iki tarafın Almanya me­nleri uzmanları da toplantı*

| vı katılmış, mamafih, ilk top- ILtının nasıl geçtiğine dair

• - bir imada bulunulma

mahiyetindeki görüşmelerde başarı sağlandığı takdirde, Dış işleri Bakanları seviyesinde bir toplantı yapılacağını açıkla­mıştır.

Görüşmeler sırasında, Ame- rikan Büyükelçisine Berlinde hizmet görmüş olan Kfempton Jenkms ve Sovyet Dışişleri Ba kanma, Bakanlığın Alman işle­ri Dairesi Müdürü İvan Ilyiçef refakat etmiştir.

Bugünkü toplantıda, Berlin

I Buradak i siyasî müşahitler,I Gromyko’nun dairesinde bü­tün geçirilen bu uzun sürenin

I «aret kırıcı olmadığı kanaa- I tını izhar etmekte, fakat Ame-

an Büyükelçisinin görevinin _|li güç ve karışık olduğunu

I kaydettiktedirler.Amerikan Büyükelçisi, bu-

başlatılan sessiz diploma- [ side havli tecrübe sahibidir. |Uewellyn Thompson, Trieste pesetesini halleden anlaşmalı | ! a r ite Avusturya andlaşması- Jıffl temininde önemli rol oy I Hımıştır.I Sovyet Dışişleri Bakanlığın- I dan aynldıktan sonra gazeteci' |lrt bir demeç veren Ameri- |kan Büyükelçisi, Gromyko ile

ır görüşeceğini söylemiş, t bunların ne zaman yapr

| lacağım beyan etmemiştir. Büyükelçi devamla, Mosko-

tada yapılmakta olan hazırlık

BOZKURT’ungpBBo—---T T

Ç ı g ö r ü ş ü

ve Almanya meseleleri ile ge­nel olarak uluslararası mesele­ler üzerinde fikir teaü edildiği anlaşılmaktadır.

Hatırlanacağı gibi, Başkan Kennedy ite Britanya Başbaka­nı Harold Macmillan, Bermu­dada yaptıkları toplantıda, Ber 1in konusunda müzakerelere girilmesi İçin makûl bir zemin bulunup bulunmadığını öğren­mek için nabız yoklamasında

Thompsona direktif vermek hususunda mutabakata varmış­lardı.

Britanyamn burada bulunan Büyükelçisi Frank Roberts mü­zakereleri desteklemektedir. Fransa müzakerelere muhale­fet ettiği iç;n, Fransız Büyük­elçisi müzakerelere hiç katıl- mıyacaktır.

Sovyet Dışişleri Bakanı Gro­myko, tarafından sonra gaze-

bulunması hususunda Llewelly ı tecilere, Thompson ile yaptığı

toplantı hakkında herhangi bir yorumda bulunmanın mevsim­siz olduğunu söylemiş, mama­fih, tekrar görüşeceklerinden emin bulunduğunu ilâve etmiş­tir.

Toplantıya katılmış olan Bri tanya Büyükelçisi Sir Frank Roberts ise, “Gromyko ite çok yakında, muhtemelen yarın tekrar görüşeceğini’’ söylemiş­tir.

Yoksul Türk Çocukları Hediyelerle SevindirildiT Ü R K Ç O C U K Y U R D U VE Ç O C U K B A K I M

M E R K E Z İ ’ NDE H E D İ Y E L E R D A Ğ I T I L D IAmerikan Kadınlar Derneği, Çocuk Yurduna £50 bağışta bulundu

R e s im ’ d e , “ K ıb rıs T ü rk ilm i ç a lış m a la r A k a d e m is i" y ö n e tim k u ru lu ü y e le rin d e n C e v d e t O k t e k in , B e n e r H a k e rİ v e N u m a n L e v e n t m u h a b irim ize z a h a t v e r irk e n g ö r ü lm e k te d ir .

Leymosun da İlmî Çalış- malarAkademisi Kuruldujaye, Türk toplumuna ilmi yönden faydalı olmak

Köylü BorçlarıEMS1LCİLER Meclisi, gayrı menkûl malların mecburi satışım yasak eden kanu­

nim 23 Şubat tarihine kadar uzatılmasını kabul etmiştir. Bu suretle çiftçi, gayrı menkûllle* nnin satışından bir süre için lUıa kurtulmuş oldu.Çiftçinin bugün korunmaya

Biıhtaç olduğu muhakkaktır, Fakat, geçici sürelerle kabul ®"en kanunlar bu ihtiyaca ce İÜ vermekten ziyade, işleri raîj fazla karıştırmaktadır. vWtü, 23 Şubattan sonra ma

satılıp satılamıyacağını Kamımın tekrar kabul edilip

iğini bilmiyen çiftçi- uzun vadeli programlarla

W|mıyacağıt bağında, bahçe* ® e beklenen inkişafı yapa *yacağı muhakkaktır.»ı. ı durum> Çiftçiden alacağı aıüara da şamildir. Parasını X ne zaman ve ne şekilde bileceğini bilmiyen alacaklı

elinde bulunan parasını . överlere yatırmakta te- IhıitS ve neticede durum L„“",t0plumun zararına ol- olur.

borÇİar> meselesinin fimden halledilmesi gerek­in , i ı ir' Bu Şekilde, hem borç vJ j . hem de alacaklılar uzun

I , Programlarla çalışmak, E * » gelişme projelerini

*mkânlarmı bula-

i Clİ8t,e yap'lan konuşma- KJ» hükümetin bu konuyu PUyetle tezekkür etmekte

İH,, pınu, öğrenmiş bulunuyo- |w;.„u bir belirti olmakla Ikütiı ,8eÇiktirilmesinin çok i “5 ^ doğurabileceği ■»dır, aması gereken bir nok

NLb°r,çluyu ve ne de ala- tm ,*c*rarsızlık İçerisinde

'nfw hiç de aneml&ketin Maatına değildir. Zaten ibretimizde siyasî bir ka-

ik devam etmekte, ör­

f i toat®1 s yasetl yü- J 5 l*Wkrarh bir durum ıramaktadır. Bu durum î „e köylUnün kararsızlı-

Lefkoşa’daki Türk Çocuk Yurdu ile Çocuk Bakım Mer­kezi, yeni yıl dolayısıyla başta Cumhurbaşkanı Dr. Fazıl Kü­çük ve Türk Cemaat Meclisi Sosyal Komitesi tarafından zi­yaret edilmiş ve yoksul yav­rularımız, dağıtılan hediyeler­le stvindirilmışlerdir.

DR. KÜÇÜK’ÜN ZİYARETİ Cumhur Başkan Muavini Dr.

Küçük, dün sabah yılbaşı dola­yısıyla Akıl Hastahanesi ile Lefkoşa Genel Hastahanesi’ni ziyaret ettikten ve hastalara hed-yte dağıttıktan sonra Lef­koşa Türk Çocuk Yurdu'na da gitmiştir.

Dr. Küçük, öğleden sonra eşiyle beraber yaptığı ziyaret sırasında çocuklarla hasbıhalde bulunmuş ve onlara hediyeler dağıtmıştır.

AMERİKALILARINYARDIMI

Kıbrıs’taki Amerikan Kadın­lar Birliği’nden de bir heyet, geçen gün Lefkoşa Türk Çocuk Yurdu’nu ziyaret etmiş ve yurt için kullanılmak üzere Yurd Müdüresi’ne £50’lık bir çek vermiştir.

£50’lık çek, Amerikan Kadın­lar Birliği adına Amerika’nın Kıbrıs Büyükelçisi Fraser Wıl- kins’in eşi Bayan Wilkins ta­rafından Yurt Müdüresi Zehra

O r . F a z ı l Küçük, e ş iyle b e ra b e r T ü r k Ç o c u k Y tırd u ’ n d a k i y o k s u l ç o c u k la r a r a s ın d a . ( F o t o B o z k u r t - B İ L B A Y )

T.C.M. SOSYAL KOMİTESİöfö yandan Türk Cemaat

Meclisi Sosyal Komitesi, dün Çocuk Bakım Merkezi’ni ziya­ret etmiş ve Türk Cemaat Mec lisi adına çocuklara yılbaşı he- Hivesi dağıtmıştır. Hediye da­

ğıtımı sırasında Cemaat Mecli­si Asbaşkanı Şemsi Kâzım, Sosyal Komiteden Hatice Tah­sin, Hatice Necati, Hatice Mü­nir Kadriye Hulûsi ve Refah Daîresi’ndan Ahmet Rıfkı ha­zır bulunmuştur.

W dedaha yenilerini eklemekar,zu edilmiyen neticeler

^çaktır. Umarız ki, hükû- ıtnin!» ,orÇ*an meselesinin »ııın * ! ir ederek, gereken

" tasarısını 23 Şubattan »w J*®®1flayacak ve şimdiki

daha fazla uza­

dır R» J htiyaç blrakmlya- Vn k ıı köylülerin istedi- Ve Eklediği budur.

BOZKURT

C e m a a t M e c lis i S o s y a l K o m it e s i , L e fk o ş a ç o c u k s a n ım

BAF ÇOCUK YURDU

(Baf Muhabirimiz K. Çelik Bildiriyor)

Baf Türk Çocuk Yurdu, ku ruluş yıldönümünü, bu yıl da bir çay partisi ile kutlamıştır.

Kutlama töreni, gayet neş’eli geçmiştir-

15 çocuğu barındırmakta o- lan bu yurdun yöneticisi Zerin Ali ile yardımcısı Feriha Usta oğlu’dur.

* *»* t •• 1 •• Ax o l u mçX G a z e te m iz s a h ib i C em al T o ğ a n ,X Ja n d a rm a K u m a n d a n Y a r d ım c ıs ı %

M a h m u t Ş e v k e t , E le k t r i k B ai- | re s i G e n e l S e k r e te r Y a r d ım c ıs ı

A r p n K o r k u t v a V e la s p itç i M . f

| Ş a k ir ’ in k a y ın b a b a la rı v Ş M E H M E T E Y Y A M !*! b ir m ü d d e tte n b e ri m u zta r ip X o ld u ğ u h a s ta lık ta n k u r tu la m a - %

y a ra k dün a k ş a m T a n rın ın Ralı % m :t ı n c k a v u ş m u ş tu r.

M e rh u m u n o j n a z e s i bu g ü n | ö ğ le n a m a zın ı m ü te a k ip , S e li- | | rniye C a m iin d e n k a ld ırıla ra k $ :< ebe di is tira h a tg â h ın a te v d i e d ? I»!

. | l e c e k tir . v

5

(özel Muhabirimiz) Erdal GÖKHAN’dan)

1961 yılı Temmuz ayından beri Leymosun’da faaliyette bulunan bazı gençlerimiz, “Kıb rıs Türk Ilmt Çalışmalar Aka­demisi” adlı teşekkülü gerçek­leştirmek için dün kurucu üye­ler olarak geçici bir yönetim kurulu seçmişler ve aralarında iş bölümü yapmışlardır.

TÜZÜK TAMAMLANIYOR Teşekkül tüzüğün hemen he

men tamamlandığı ve tescil.y- le kaydı için yakında Türk Ce­maat Mecüsi’ne başvurulacağı öğrenilmiştir.

Teşekkülün ilk faaliyet ala­nı, Leymosun olacak; daha sonraları diğer kazalara da şu­beler açılacaktır.

GAYELER Altı maddede toplanan gaye­

lere göre, ilmî çalışmalar yapı­lacak, pröblemlelerimiz tetkik ve tahlil edilerek yayımı ve tat bikatı sağlanacak, yenilikler ta k'p edilerek üyelerin görüş ufukları genişletilecek, halk da ğınıklıktan kurtularak millî

mefkûreler etrafında, ilmt mü­essese, birlik ve derneklerle ir tibat kurulacak, Türk toplumu yarınına Kıbrıs’ta araştırmalar yapacak ilim heyetleri dâvetpHi IprpktirGEÇİCİ YÖNETİM KURULU

Leymosun Halk Evi’nde ça­lışmalarına başlayan geç.ci yö-

yetim kurulu şu şahıslardan kuruludur:

idare Mes’ulü: Cevdet Okte­kin, Yazı İşleri Mes’ulleri: Öz­kan Hasanağa ve Teoman Er* söz, Yayım Mes’ulleri: BenerH. Hakerİ ve Numan Levent, Vfeöıedar: özdal İbrahim, Mu* hasip: Turan Haşan-

■ ııııı ı ı t ıı ı ı ı

Bir Türk Leymosun’da Ağır Yaralı Olarak Bulundu

Ltymos'un’da yaşamakta o- laıı Gaziveran'lı Haşan Meh­met Ali adında 52 yaşında bir Türk, Pazartesi günü sa­

at 10.00 sularında L'vîymosun’ un 28 Ekim S o k a ğ ı n -

da ağır yaralı olarak bulun­muş ve hasıtahaneye kaldırıl­mıştır.

Haşan Mehmet Ali’ye ki­me ait olduğu bil nmiyen ve olay sırasında durmayan bir otomobilin çarptığına inand­

ın ak ta ve olay sırasında oto­mobilin ön yanının hasara uğ radığının sanıldığı bildiril­mektedir.

Polis, bu olayla ilgili b Igi- si olanların en yakın karako­la başvurmalarını ıica etmiş­tir.

• l l ' l l l t l I l l l M I I M I M M H H I I H i l l l l l l t l I M M I , I H U l M H i ı ı ı m ı t i M i t t ı ı ı t ı l ı ı ı i M H u ı ı ı , ) , , , ! , , ! , M M M i M , , , ,

İNÖNÜ’NÜN İSTİFA EDECEĞİ SÖYLENİYOR

Sebep. Zam için Yapılan Israrlı Taleplerdan 14.00’e kadar Bakanlar Ku rulu toplantısına da başkanlık ettiği ve Selim Sarper’in dış mes’eleler üzerinde verdiği bil­giyi dinlediği öğrenilmiştir.

Ram'adâiı Cemil ailesi kız­

lan Ay şen’in feci uçak kazası neticesinde Ebediyete kavuş­ması dolayısiyle şalisen, mek tııp veya Telgraf ile baş sağ* lığı dileyen, cenazeye iştirak eden veya çelenk gönderen bütün 'tanıdık ve dostlarına te şekkür ederler.

ANKARA: Meb’usların ma* aşlarına zam talebinin tepkile­ri, elan devam etmektedir. Bu arada bu zam çıktığı takdirde ismet İnönü ve Kabinesinin ist.fa edeceği söylenmektedir. Bu konu ile ilgili olarak Ek­rem Alican ile Rağıp Gümüşpa- la birer konuşma yapmışlar ; YTP ise bir tebliğ yayımlamış­tır. öte yandan Maliye Bakanı Şefik inan, İstanbul’daki basın toplantısında zamma aleyhtar olduğunu tekrarlamıştır-

İNÖNÜ’NÜN ÇALIŞMALARIİnönü, dün Romanya’nın An

kara Büyükelçisi’nin veda ziya­reti teklifini kabul ederek, onunla bir süre görüşmüştür.

İnönü’nün sabah saat 10.30

Le y m o s u n ’ da a ğ ır y a ra lı o la ra k b u lu ­nan H a ş a n M e h m e t A l i , h a s ta h a n e d e .

Seyahat, Turizm ve Sigorta:;işleriniz için, bütün diğer müesseselere ! j

tercih edeceğiniz

CAN KARDEŞLER LTD. §Ti. i j1 Ocak 1962’den itibaren hizmete açıldı. ;;

MÜŞTERİLERİMİZE EN İYİ BİR ŞEKİLDE ;;

HİZMET ETMEK BAŞLICA PRENSİBİMİZDİR.. ] I

* f

X*

YA

Yassıada Mahkûmu Tevfık ileri oldu

turAnkara (Radyo) \assıada da mahkûm edilen eski Ba ymdırbk. Bakanı IevM Heri, tedavi edilmekte oldug^ An- k'ara Hastahanesinde 1961 yı

n son saatlerinde olmuş- tun

r. Kayseri Ceüaevi’nden An

kara’ya tedavi eddmek için

getirilen İleri, karaciğer ve

safra kesesi iltihabından mu’z

‘1G U V E N Güveneceğiniz Sigortadır

Motorlu taş.t vasıtaları sahiplerininVasıtalarınızın her eiııs şirketi“GÜVEN” Türk Anonim Sıgoıta g ..

emrinizdediı*.

B a f Ç o c u k Y u rd u n d a k i ç o c u k la r y ö n e tic ile r i ile b ir

I TÜRK YAVRULARININ ZİYNETİ VE UĞURU OLAN | “İŞ” KUMBARASINDAN YAVRULARINIZI| MAHRUM ETMEYİNİZ

K ıb rıs A m e r ik a n K a d ın la r B irliğ i a d ın a B a ya n W ilk in s , Y u r t M ü d ü re s i Z e h r a M u z a ffe r ’ e £ 5 0 ’ lık ç e k i » e r ir k e n .

T Ü R K İ Y E B A N K A S I| Paranızın... istikbalinizin Emniyeti

7..' -■■■ .................... .........................■■■■ • . . . . ..- i. t ■ -/

SAYFA 2

! , DERT ORTAĞI jDerts z insan yoktur bu dünyada. Dert, s bitmâyen !•!

muazzam bir servet gibi insanoğlunun ebedi. mirası X dır. ■'

Hanyayı konyayı anlamyan başladığımız dafci- X ^kadan itibaren dert, manevi b r yüît ola; ak omuzlarr £ miza yüklenir. Ve bizle'r .bu man'evi yükü, gözlerinvzin y bir daha açılmamak üzere kapanacağı ana kadar taşı- •{- mıya mahkûmuz. ~

Öliim, nsanoğlu için ebedi bir kurtuluş döneme c'nden başka birşey değildir. Öyle olduğu halde yine de hayat tatlıdır. Hayatımız boyunca küçüklü büyük­lü birçok dt derle mücadele etmiye mecburuz. Esasen mücadtele&iz geçen bir haya't:n hiçb r kıymeti yoktur.

İnsan, ıstırabı tattık sonra olgunlaşır. Dert, ıstırap ağacının yapraklarıdır. Istırap ağacının gölgesine yas lanmak ihtiyacını hissetmiyen insanlara ne mutlu.

Sayın okuyucularımız, bu köşeyi s zleı: için aç­mış bulun'uıyoru’z. Şii'n de bir derdiniz, içinden çıka* mad ğmız bir engelin z varsa hiç çekinmeden, tered­düt etmedtn bize yazabilirsiniz. Derdinize ortak olmı ya, acın zı dind rmiye çalışacak, gayret edeceğiz.

Teselli, insanların manevi bir ilâcıdır. Derdm söylemiyen derman bulmaz, derler. Köşemiz, derdi insanlara ıtçetesiz ilâç dağıtmak için açılmıştır. Diplo­mam z yok ama, hepimiz -çin de faidelı bir ruh dok­

toru olmıya çâhşacağız.Mektuplarınızı lütfen şu adrese yazınız:

‘'DERT ORTAĞI” BOZKURT GAZETESİ

Posta Kutusu 324 LEFKOŞA

i

i1I'İ*?yyyvyySy*?*?

¥

iXî

yv5‘İ*y•?

*SIX

Sevgili eşim, babamız mer­hum Mehmet Necdet Bey’in vefatının birinci sönei dfevıiye si münasebet yl'e 3.1.1962 Çar şaraba akşamı, (mübarek Mi­raç Gecesi) yatsı namazından önce, istirahatı ruhu için Seli tniye Cami şerifimde mevlidi şerif kıraat edileceği bütün akraba ve dostlara duyrur- lar.

Eşi vs Evlâtları

İ

İHaşan ile eşi Reşide

.*! öngör, oğulları Ali’nin X dünya’ya geldiğini dost X ve akrabalarına müjde* i terler.t GİRNE 31.12 61

Köşklü çiftlik ilkokulu

Müdürlüğünden

TeşekkürOfkulumuizun on fakir öğren

cisne ayakkabı yaptırtan •‘VARLIK - KULÜBÜ” ida re hey’etine, sonsuz teşekkür

ler olunur.ı ı ı ı ı ı ı ı ı t ı ı ı ı ı ı *

HUGH GLASS’IN İNANILMAZ MACERASIGenç adam, ayıyla yaptığı mücadeleyi, budundan koca koca et parça­ları kopması pahasına kazanmıştı.. Hugh, bu vaziyette 360 kilmetre

sürünerek kurtulmağa muvaffak oldu.

Amerikanın dev boz ayısıy­la boğuşarak gaup çıkan tek tiik buiKaç kış.uen biri Hugh Giasstır. Inanıhnaz macerası, Amerika kıt’asının batı bölge­ler ne medeniyet götüren ce­sur k.ş.ier tarafından anıiatıla aniatıla bu ülkelerin destanı haline gelmiştir.

Aslen i eıınsylvania’h olan Glass, ayayla boğuştuğu 1823 yılında, 1.82 m. boyunda ve

95 Kg. ağırlığında 55 ilik bir kaili amandı.

Dev r John Jacob Aston’un viski karşılığında kızılderıliler den kunduz ve tilki postları alarak zengin olmayı kurduğu y.Hardı Aacor sonradan Gene­ral Askley’le ortak olarak ken di avcı gruplarını tuzaklar ku rup bu hayvanları avlamala­rı için Batıya göndermeğe gi­rişti. Hugh Glass da, bu sayı­ları yüzleri bulan avcılara yiye çekleri eti temin eden yaban öküzü avcılarından b . r i ol­du,

iVShley’in 'tertip ettiği ikinci sefere katıl'anlaıın, yukarı Mis souri boylarında Ree kab ilesi ne mensup kız.ld’erililerle baş lan belâya girdi. Böylece, Ku zfcy te Güney Dakota eyaletle ri arasına düşen Ree Bölgesine ister stemez gemiyle gittiler.

Kafileye bir, iki günlük me safeden öncülük ederek lâzım gelen eti temin etmekla vazife liyd . O günlerde yaban öküzü avcısının en seçme silâhı ise namlusunun ağzından doldu lUİan antika biı tüfekti. Sonradan bölgenin meşhur av cılarmdan olan genç Jim Bird ger, Hugh GlaSs’a bu .şlerde çıraklk yapıyordu. Fakat Glass kafileden ayrılırken yaşı henüz yirmiyi bulmamış bulu nan oğlanı yanına almak iste­

medi. Yaşı yirmiyi g'eçm.ş iri j yarı YV ilham fıtzgcıaiu ıa git

ıueyi terc.iı etti.İki avcı kaiıienın uzağıııda-

id ilk günııerını Kfeıle avcısı kızılüeni.ieri atlatmakla g' ça' diler, £ akat ıkıiıcı guııun sa.ua tu kaışılaştıkları dost £>ıoux ka bileşenden bir yerL onlara, ne ıfcoe Dol yaban oküzu buiaDUe ceaermı uşa etti. Olass ile 1' az geraıd o gun üeş okuz 'avıadu; tan soma çadırlarında İstıraba le çekildiler.

Ürtes. sabah Aslıley ile 200 kişilik kaidesinin konaklıadığı mevkie döneceklfeıd,. Fakat or talik aydınlanınca G.ass, beş öküzden birinin yerinde yelier estiğini farketmeMt gecikmedi, derlerdeki izler hayvanın iki mil Güneydeki Grand Nehri istikametinde süı üklendiğıni a çıkça belli ediyordu. 500 kilo ağırlığındaki koca gövdeyi a- lıp götüren hayvan ise olsa ol sa boıigenm mahut boz ayıların dan biriydi.

Hugh Glass birden avcılara bir de ayı eti yed.rmfck, 'üste­lik güzel bir ayı postuna sahip olmak hevesine kapıldı. Kor kudan titriyen Fitzgerald’ı da yanına alarak ider.n peşine düştü. İki arkadaş epeyi yüıü dükten sonra ansızın ağaçla­rın arasından çıkarak kendite rini bir açıklıkta buldular. An ne ayı ile iki yavrusu burada öküzün başına geçm şıler, ken dilerine ziyafet çekmekteydi­ler.

Hugh Glass’iıı yavrularım koruyan dişi biı boz ayının ne kadar tehlikeli olduğunu bilme mes ne imkân yoktu. Arka a- yaklarmın üzerine kalkıp üs­tüne gelen bu canavar ise hiç değilse 2.70 m. boyundaydı.

Ayı üzerine atılırken Glass,

Yüz numara lava­

bolarını ve S şek­

lindeki boruyu muntazamen HARPIC’le yıkar­sanız tertemiz olur.

ANTİSEPTİK

Geceleyin lâvabo ya bir miktar HARPtC dam­

latır ve sa­

bahleyin su

ile çalkalar- ll'ıu sanız lâvabo- / /1\ / daki mikrop- <jt ı lar mahvolur.,

\ ‘

— Ö d e ş t i k D o k t o r B e y ! . B e n im d e s tr ip t i z ü c r e tim y ir m ib e ş lira .•ıa ı ı ı ı ı i i i ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı t i ı ı ı ı ı i t ı ı ı ı ı ı ı ı m ı ı ı ı m i n i n i n n i n i t ı ı ı t ı ı ı t ı ı ı ı ı ı ı t ı u m u m i i i i i m h m u m

Kör Kadıya “Kör Kadı” Demeyin

Bir dostumuz veya ahbabımızın hususiyeti hakkımda herhangi bir şey öğrendik mi, delice bir sevinçle bunu etrafa yaymağa, hattâ daha ileri giderek kendisinin yüzüne vurmağa kalkı­şırız. Bunun üzerine de, «Ben doğru adamım» yaftasını yapıştırırız. Doğru bir İnsan olmakla, bir (loştu kırmamak arasında, hayt büyük bir fark olduğunu unutmamak gerek­tir. Kör Kadı hikâyesinde olduğu gitti, doğruyu söyleyece­ğim diye, söze «Merhaba Kör Kadı» cümlesiyle başlamak, insana dâvasını ve dostunu kaybettirmekten başka birşeye

DİKKAT! DİKKATYeni ebniye yaptırmakta olanlar veya evlerine

banyo, semaver, kademhane, Lâvoba, kap teknesi $ ve bu çeşit eşya koymak isteyenler, bu eşyaları al- $

mazdan evvel çeşitlerimizi görüp Batlarımızı öğren

meden almamalarını tavsiye ederiz. J

t v S İ

Birçok değişik model ve renklerdeki çeşitleri­

mizi görmeniz mutlaka menfaatınıza olaraktır.

Alman eşya'ar ister Lefkoşada veya dolayların- f, da, veya isterse Kibrisin her hangi bir kasaba veya

köyünde olsun müşterinin iş yerine teslim edilir.

Ayrıca bir çok örneklerdeki dıvaı kâğıtlarımız

da vasıl olmuş ve rekabet kabul etmez liatla satışa

çıkmıştır.

BİR KAÇ MİSAL:

Maden üzerine emaye beyaz banyolarırnızın fiatı f, (sat olarak) £.11.000 dan başlar.

Bakır, beyaz boyalı veya boyasız semaverlerimiz

(set olarak) S, 15,000 dan başlar.

Kademhaneler (set olarak) £6.250 milden başlar

Lâvobalarımız (set olarak) £3.500 milden baş]ar *»;

Dıvar kâğıtlarımız (her 5 metre karelik paketler) f

6/- den başlar. $

Mutlaka ziyaret ediniz, menfaatmızadır.

Rakibsiz Müessese1 MUSTAFA KEMAL DEMİRAĞ |

(îpsillâtlı) tGirne Caddesi No. 130 - 132, Lefkoşa. |

Tel: 6275. ’ * |

ğının yegane mermisini a- teşled . Göğsünden yaraianma sına rağmen, tınmadı bilte. Hugh’un yardımcısı telâşın dan, taşıdığı dolu iki tüfeği artarak bir ağaca 'tırmanmış­

tı.Glass cebindeki bıçağı çıkar

mağa ancak vakit buldu. Bu nu ayının boğazına ve göğsü­ne saplamağa başladı; _ fa­kat kafasına inen bir pençe

darbes yle yığıldı kaldı.Kafileden B:nbaşı Henry

ile adamları yarım gün sonra yetiştiklerinde, ayıyı Fitzge- raid’m tırmandığı ağacın di­binde can çekiş r buldular.

Hugh Glass kanlı bir külçe den ibaret kaldığı halde, sağdı. Yüzü hurdahaş olmuş sırtı liğ me liğme paralanmıştı. Baygın adamı ayıltmak için başvuıul mad k çare bırakmadılar. Fa- ka't ne yapıldıysa fayda etme­

di.Kafilenin az çok ’tıb bilgisi

ne sahip yegâne ferdi Matt Chamberlain, biçare G'Jass’ın

yaralarını sardıktan sonra sa baha çıkmıyacağını bildirdi.

Bunun üzerine, kana susa­mış kızılderililerin bölges nde bulunmaları dolayısiyle, Bin­başı Henry kafilesine yollaıı- na devam etmeleri emrini ver d . Fakat Hugh Glass'ı tek başı na bırakmak insanlığa yakışmı yacağmdan genç Jim Bridger ile korkudan titreyen Fitzge- ra'ld’ın, yaralı ölene kadar ba şında nöbet beklemelerine ka­rar verildi. Bunlar ölüyü göm dükten sonra kafileye yet şe- ceklerdi.

Bu bomboş arazide can çeki şen bir ya rai iyi a yalnız kalmak kolay iş değildi. En yakınkamp olan Fort Kiovva ise 288 Km. mesafedeyd.

Fitzgerald ile Bridger tam beş gün yaralının başında nö

bet beklediler. Günün birinde harp kıyafetleı ine bürünmüş kızılderililerle dolu bir kayığın nehirden geçtiğini görünce, e-

Sasen mevcut oı’an korkuları son haddini buldu.

Beşinci gün akşamına doğru Glass hâlâ kendine gelmemiş­ti. Fitzgerald bunun üzerine Bridger1:, daha fazla bekleme n:n saçma olduğuna inandıra bildi.

Atları üzerinde yola çıktı lar. Kalleş Fitzgeral gitmeden önce, birazdan öleceğini sandı ğı Glass’ın üzerindeki barut, saçma tüfek ve bıçağı almayı hmâl etmedi. 24 Ağustos 1023 te Binbaşı Henry’nin kafilesine yet şince, Glass’ın öldüğünü söylediler.

Hugh Glass, yalnız bırakıl­dıktan be1 ki iki,' belki üç gün sonra kendine geldi. Ayağa kalkmağa yeltenince külçe gibi olduğu yerde yığıldı kaldı. Sııt adaleleri ve bağlan adamakıllı koptuğundan ayakta durabil- mes' ancak aylardan sonra mümkün olacak'tı. Sağ butun dan koca koca et parça’an kopmuştu öyle ki yeıde biraz cnk sürünebilmesi dahi muaz zam ıstıraplar pahasına oluyor (Devamı Üçüncü Sayfada)

yaramaz.

Alkarnadan «Ne kadar ter biyeli, ne k'adar kibar adam» denmesini istiyorsanız, ketUm ve iki yüziü olmak gerektiğim sakın unutmayınız. Kaba ve terbiyesiz dediğimiz kimsele­rin «.çim dışını, bir, benim sak lım yoktur» diyen ve düşünce lerini herkesin yüzüne karşı a çıkça ifade eden ihsanlar, oldu ğu düşünülerek, yukarıdaki mütalâamızın doğruluğu orta ya konabilir.

En iyi dostlar, en ketum olanlardır. Ne kadar yazık ki, bunlar son derece avdır. İnsan karakteri, sevdiklerine hükmet m'eyi emreder. Sevdiğiniz ve daima biri.kte bulunmak sS tediğinız bir kimseden, üç lıaf ta haber alamayınca, insanın üzülmemesine imkân yoktur. Böyle biı kimseyi görünce, si temde bulunmaktan daha ta­biî birşey olamaz. Halbuki si zi seven o kimse, yalnız kendi sini ilg lendlren bazı sebepler yüzünden sizi görememenin üzüntüsünü tekrar aramakla ortaya koymuştur. Bu durum da, siıtem, dostunuzu kırmak­tan başka bir şeye yaramaya­caktır.

YANLIŞ ANLAMAAylarca, ortadan kaybolduk

tan soma, bııden meydana çı kan son derece tatil aııe dost lan vardır. Bunlar hakkında hemen iı'eıkeü, şu cıinaeyı tek rarlar, «İNe iena, aklına esuıce geliyor, sonra birden oıtadan kayboluyor. Birgün gelecek bütün dosdarım kaybedecek.»

Ekseriya gayet neşeli ve can lı olan bu şahısların, bilâlds insanları sıkmamak için arada bir ortaya çıktıklarını b,r tüıi'ü idrak edemeyiz. Böyle kimse­lerden biri yılda 4-5 defa ziya ret ettiği akrabalarına daima bir gün evvelden telefon ed p, şunları söylemeyi âdet edinmiş ti:

«Neşeniz yerinde mi? Eğer keyifliyseniz yarın s ze bir uğ­rayıp hatırınızı sorarım. Eğer

neşeli değilseniz, hiç gelmem. Hayat Zaten sıkıntılıdır. Beni görmekten memnun olacak mısınız? Soma katiyen bana, sen hâlâ ölmedin mı? d.ye şa ka yapmayın. Ölümün lâfı bi­le, keder vericidir. Böyle biı lâfı nasıl olur da kullanabilir Siniz-»

KEYİF KAÇIRMAYINBu t’elefon konuşmasının ne

t cesi, daima, b'u zatın ziyaret ettiği evlerde herkesin kendisi ni güler yüzle karşılamak İhtı yacmı, hissetmesiydı. O da el hediyeler dolu olarak gelir, tatlı hikâyeler, anlatır ve.heı kesi belki aylardır hissetmedi ği bir neşeye garkettikten son­ra, yine bir kaç ay için orta­dan kaybolurdu- Şimdi, bu za tın karşısına geçip de onun halikında bildiğin z hakikatle­ri. Meselâ, evli olduğu halde, bir kadınla görüldüğünü söy­lemenin, veya bazı ticarî işleı i ni açıklamanın müsbet b r fayda vereceğine inanıyor mu sunuz? Asiâ.. tabiî neşeli adam keyfini kaybedecek siz de o- nun getiıebileceği neşeli biı günden mahrum olacaksı­nız.

LÂUBALİLEŞMEYİNUmumiyfetie hepimiz, tanı­

madıklarımıza karşı dikkatli, terbiyeli davranır, yakınlarımı za karşı lâubalileş, riz. Halbuki bunun tam te; sini yapmak ge rekir. Tanımadığınız veya düş manimiz olan bir kimsenin si­zin hakkınızda ne düşündüğü nü değil, bir dostunuzun fikri mühimdir. Samimiyetinize gü venerek, her fırsatta hususiye­tinizi veya bazı gizli tarafları- i m ortaya döktüğünüz bir dos tun, sizinle daha fazla dost ka labileceğini ummak yersiz­dir.

Dostlaırnıza karşı ketum davıanmalı ve, «Ben doğru adamım» idd asiyle onları baş k alarmın, yanında, hattâ baş- başa iken bile, z-vr duruma düşürmemeye gayret etmelisimz.

"mmııuiHmmmMmmımmmmmmmtmmmmi ı ı ı ım ı ı ı ı ı ı ı ı ı iM i ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ,m ,u m ,tm ı^ ı

Teklifname Müddetinin TemdidiKıbrıs Polis ve Jndarma Kuvvetleri için Polis ve Jandar­

ma köpeklerine kemiksiz ve yağsız öküz eti, yekûn ilarak

köpek bisküvisi ve sebze tedarikine dair 22 Aralık, 1961 ta-

r h, ve 114 sayılı Kıbrıs Cumhuriyeti Resmî Gazetesinde neş­

redilen 1246 sayılı tebliğe atfen, Teklifname müddetinin 13

Ocak, 1962 tarihine, ö.e. saat 10’a kadar temdit edildiği ilgi­

lilere duyurulur.

KOKULARIGİDERİR

HARPIC biitün kokuları giderir ve lâvaboya temiz ve hoş bir

koku verir.

BÜTÜN YÜZ NUMARALAR VE HATTA SEPTİK TANKLAR

İÇİN DE TEHLİKESİZDİR.

TİCa k ETTE nezaketTuııcer BAHADIR

Her devlet veya teşekkülün muvaffakiyeti veya bauçS göstererek venınii ışıer yapması ouee jKUsaai uoiayısıy le maddî alanda ilerleme kaydetmesi esasına bağlıdır Bu da oJurken nizamlar, prensipler ve yanı sıra o işte olmasını gcrekt.reıı nezaket ihmal edilip bayağı hareket veya hükümlerden istifade aranmamalıdır.

Bir cemiyetin kalkınarak aleri hamleler atabilmesi diğer cem*yetıerin kendinden gıpta etmelerini sağlamak ancak özel müessese ve teşekküllerin sağlayacağı gel n e mümkün olabilir. Toplumumuz çok geç kalarak bu hususa gereken ehemmiyeti verdiği halda, bazı tedbir s.zlikler, imkânsızlıklar ve asıl mimimi bazı ticaret adamlarımızın nezaket yönünden göstermiş oldukları za­aflar istenilen randıman ve huzurun sağlanmasını zorlaş­tırmaktadır. Daima hatırda tutulması icabeden — Cemi­yetin zenginliği, kuvvetliliği, cemiyet fertlerinin zengin­liğine dayamr — hakikatine göre de düşünmeye çalışacak olursak, göreceğiz ki birçok ilen cemiyetlerin ilerilik vasfı hep özel müesseselere verilen ehemmiyetle özel müesseselerinde gereği şekilde çalışmaları sonucudur.

Ezelden beri, fakat içinde bulunduğumuz bu sürede karşımızdaki toplumun, çalışma kollarımıza ucu kırık da hı olsa bir mil geçirmemek azmi belirirken ve bunun dı­şında b z.m varımızı yoğumuzu, sırası geldiğinde, aşırı fakat sahte nezaket gösterileri ile almaya çalışırken, top lumumuz fertlerinin bazıları, haklı veya haksız olarak onların bu aşırı nezaket ve işbirlikler.ne kanarak, onla­rın iyi durumlarını daha iyi yapmaktadırlar. Bu üzücü ve endişelendiricidir çünkü: Kendilerinin kazandıkları yal­nız kendilerine bizim kazandıklarımız yine kendilerine olunca, ortada bize beliren: sıfır sıfır elde hiç olur.

Bu durumun nedenlerini araştıracak olursak ortaya, müessese sahiplerinin birtakım iyi olmayan muameleleri) erken zengin olma isteği, müşteriye gösterilen çeşitli zor luklarla müşterinin düşüncesizliği ile ileriyi görmemesi çıkar.

Bir ticaret erbabı, dükkânına gelen kimseye elinden gelen samimî nezaket ve duyguları belirtmeli, mümkün olan her türlü kolaylık ve ikramı, işini verimli bir şek'-lde yütütebilmek için yapmalıdır. Çünkü dükkânına gelen müşteri kendis.ne para verecektr ve ticaret sahibinin faydalı gayesinin tahakkukunu kolaylaştıracaktır. Eşya­larını müşteriye hiç can sıkısı çekmeden teşhir etmek, ufak tefek aksaklık ve yanlışlıkları toleransla karşılayıp müşteriye aşırı hürmeti göstermek müessese sahibinin en başta gelen vazifeleridir. Şimdiki iki cemaatın hayati imkân ve konularım muhakeme ederek, ortada çok bü­yük fiat farkı olmadığı halde gidip Rum müessesesine parasını vererek kendinden olan ticaret sahibini zayıf bırakmanın toplum için iyi olmayacağını düşünmek de Türk alıcısına düşen en büyük vazifedir.

rıtlr rf~ ı l â ı ....«fta , , al to....a to u Jtâ * ı .ı* İ« « â t ı« â » ı .,>IN alk t

Harvey ailes'i li r arada kazadan bir müd det önce.

DENİZ K A Z A S I

Tzrry kendini bilmez halde hastahanede yatarken

Terry adında 11 yaşında küçük bir kız Atlantik’te bir salda cansız bir vaziyette bulundu. Fırtınada batan yat’t a küçük kızın annesi, babası ve kardeşleri butunu yordu. Kazadan kurtulan

t * * * * * *

Şimdiye kadar gönderilmiş olan teklifnameler yukarıda

bildirilen tarihte tezekkür edilecektir; maamafih ilgili teklif­

name sahipleri arzu ettikler takdrde yeniden tklifname gön­

derebilirler.

TiRYAKiLHAKİKİ ZEVKİ TÜRK TÜTÜNLERİNDEN

ALIYORLARTÜRK TÜTÜNLERİ (KIBRIS) LTD STÎ

tura ile keserek ntihar et ti.

Bundan bir müddetönce Ame ıikan sahil polisi 11 yaşında bir kızı Miami açıklarında b ı sal üztıinde cansıiz bir Vaziyet te buldu. Sonradan adımı l'ferry Jo Duperralıt olduğu ar laşıları küçük kıfe henüz yaşı yo: du. Terry derhal Miami’dfck.s i i i h i ı m ı ı ı n ı ı M iııııı ı

‘‘Mercy Hosp tal” hastahanesi ne kaldırıldı. Hâlâ oı’ada yat' inakta olan küçük Teıry bizzat yaşadığı facianın ancak bir kıs mını bilmektedir.

Fırtına patladığı zaman Tcı ry’niıı de içinde bulunduğu yatta küçük kızın annesiyle babası, kardeşi ve kız kardeş, yatın kaptanı Juliatı Harvey ve kaptanın karısı vardı. B'u korkunç kazadan Terry ile kap tan kurtulabildiler.

Terıy, sahil polisi tarafın­dan kurtarılıp hastalıaneye ya tınldıktan sonra büyük bir ih t inam sayesinde yavaş yavaş kendine gtelmeğe başladı faikat sağ salim karaya çıkabilen yat’ in kaptîanı sahte bir isim kulla nar ak deniz kenarında bir mo tele sığındı. 1,90 boyunda ve 15 yaşında olan kaptan Har vey’i polis ertesi günü motel in banyo dairesinde kanlar içinde buldu. Boynunu ustura ilfe keseıek intihar eden Har­vey 'çinde şu satırlar bulunan bir mektup bırakmıştı: “Sinir lerim çok bozuktu. Yorulmuş lum. Dayanamadım. ’

Annesinin, babasının ve kar deşlerinin feci ölümünü henüz Terry’ye haber veremed ler. Kızcağız hâlâ onlann hayat­ta olduğunu zannediyor.

Biı yandan d‘a polis yat’ı Harvey’in batırmış olduğun­dan şüphelenmektedir. Gözü 1 >ek ve büyük bir maceraperestilan krtptan Harvey’in asıl mesleği pilotluktu. Kore harbine de iştirak etmiş olan Har vey üç defa evlenmiş, sürat ve macera zevki yüzünden muhte •, lif otomobili ve uçak kazaları

goçirmiş'ti.H lt H Il I l t l l l lJ Hi m ıS II I I I I I I M H Il l l l l l l i t l t l t lm i l t

TEKLİFNAMEMağusa’nîn Ay Lûka semtindeki Limni Fidanlığında dikili

bulunan 9458 taze efkaüpto, 5 kazuarina ve 2000 servi ağacı­

nın iştirası için teklifname davet olunur. Teklifnameler ^

Ocak, 1962 sabahı saat 10’dan geç olmamak üzere T ekli fnatriP

Encümenine vasıl olmalıdır.

Bu hususta daha fazla malûmat Lefkoşa’da Orman Daire­

sinden veya Halevga Ormn Bölgesi Şubesinden teinin edilebilir-

J

"5 İ«w .1

du' «511!

»r I

Pfa ■•tafcan ’m fe ]

ktfeij J • %a-«Bek, ]

88? biiun Jlayaa

5*1(4.

‘ I

ÇUVALDA

^ YENİ AKTÖRAUan YAVUZ

.^can lan ın* ; mahiyeti

fe jK T n e s ’e gudabımla

ai2iflt'STSrart!nsi2 ^

J 'S u n ^ u n deruüıklerjn

t bir baha. ri*g*n g»to

• i.ni lusseac>' dururuz, '‘ ye guleru; *nen|ei afcç-

M bu * * * * * tut™ lleSU b e n l i ğ i lf h rdîeiç in d e çupmu dunu .

Heyec-aniamr, swırur ve

C v . l ^ Bcldi> *** •. r ylU daha kavuştuk, di

* . tir yılı daha geridte br Uuk, diye; yem bu: yxla

daha giıthddik, diye heye-

canianır, «evin.ı ve gulera.

Halbuki, bir yılı daiıa

geride bırakmak ucı değil

_ ro dir? Gesen bir yıl kay-

bedllnı.şt r. Ve kaybfcdıten

î hiçbirşey yoktur ki insana

jevinç versin, tatlı bir heyc

can versin ve .u-sanı güldür

JÜn.Bütün bir dünya insanlı

jiı, geçen bir yılı kalıkalıa-ia:la uğurlar. Ama asıl kah

laha’arla gülen aıamızdan

çekilip giden yıldır. Üçyüs altmıjbeş gün b iii sever eörüııt'itk aramızda birw . . . . .fntelicens casusu gibi sinsi

sinsi dolaşmış ve birçok sır

kuımu:, birçok kıymetleri

nnzi ç*almış, götürmüştür. I Asıl gülen, kalıkalıa atan ?

hız değd, oduı; geride br | ıraklığıma yu, yülardar. B .İ

kahkahalarımızın kalp S paradan fuıkı yoktur. $

Vö l yılı da, diğer geride^*

bıraktığımız yıllar gibi va- j «fesini ikmal ett. ve yerini f

b i yılına teıkederek sinsi X suöi aıamızdan uzaklaşıp t gitti. Â

ÂBrkaç gündenberi ara-!*!

miza katılmış bulunun, mîi !*!

tat vazifesine başhyan bu)!*

yeni yılm da kimbiîir ne I*

projeleri, bize gösterilecek»**

k mbilir ne numaraları var!*!

dır. İnsanlık âlemini güldü!*!

rectk mi, yoksa daiıa da S

mı çok ağlatacak? Bir!*!

d:am aktörü mü, yoksa bir 4

komedyen mi olacak? |

Bıktık dramlardan ve fa *j>

cia artitsti yıllardan. D oya?

siya gülm ye susadık, h‘as- *

ret ka’d k. İçimden, 62 yılı !*! ııın ayaklarına kapanarak:!*!

“— Ne olursun, acı çek»

trtne bize, insanlık âlemi 4* için felâket baykuşu değil;**4 huzur, sevinç ve saadet me *£ fcği ol!” |

D •)*: yalvarasım geliyor. !*! Bütün ‘ar/umuZ, 62 isim Jf

li yeni aktöıün başanlı bir;*) komedyen olması ve bizleri"*» doya doya güldürmesidir, Ş

DOROTHY GRAYSATURA KREM

Ciltdeki pürüzleri ve buruşuklan tamamen gı

derir İçindeki vitamin L) deriyi besler, sıklaştırır

ve ona yeniden elâstildyetini bahşeder. Çizgi ve

pörsümeleri yok eder- Deriyi kadife gibi yumuşa­

tır, kirleri sivilceleri ve siyah noktaları tamamen

bertaraf eder. Genişleyen mesamatı daraltır ve do-

layısvyle cildinizi besler ve güzelleştirir.

DOROTHY GRAY PUDRASIKrem köpüğü ile hazırlanmış en modern ıeıık

lerde DOROTHY CRAY toz ve kremli pudrası hal-

lanmzı kesinleştirir ve güzelliğ.ııizi ortaya çıkarır.

DOROTHY GRAY RUJLARIDudağınızda hiç yayılmayan ve dudağınıza

azami derecede cazibe veıeu en modern renklerde

DOROTHY CRAY rujları güzelliğinizi tamamlar.

KIBRIS GENEL ACENTELERİ:

AKARSU GİYİMEVÎTel. 2955, Girne Caddesi 40 - 42 - Lelkoşa. €

H S b ÂSININDAN

Kıbrıstaki üslerdeki nazırlıklar ve Kıbrıs

hükümeti

KIBROS şu makaleyi neş­rediyor:

Kıbnsa komşu herhangi bir « e t t * -bir

olursa ZUrıh ve Londra andlaş malarıyle Kıbrıstaki hüküm* ran (islerde yerleşmiş bulunan Ing. izlere "hazır ol" emrinin verilmesi bizi cidden üzüyor”. Ingiliz askerlerinin, Kıbnsa komşu memleketlerdeki Ingiliz maceralarına katılmak üzere Kıbrıstan hareket etmeler-tıe ilk defa rastgelmiş değiliz. Bu güne kadar talihimiz yaver gitti. Hücuma maruz kalan memleketlerin, hükkmetteri biz den intikam almak İçin Kıbrısa hücum yapılmasını emretme- memişlerdir.. Bu demfek değil­dir ki hükümetimiz daima te* tikte bulunmayacak, alâkasız kalacaktır.

Türklerle Rumların iş­birliği yapması arzu ediliyor

TARROS, 1961 yılı hadiselerini

ele alarak Kıbrıstaki olay­

lara temasla şunları yazı­yor:

Geçirmiş olduğumuz yıl zar

fmda Kıbrıs hükümeti uhdesine

düşeni yapmış ve hareket

tarzını hürriyet mücadelesi

ruhuna göre uyarlamıştır. Kıb-

rıstaki iç olaylar tarihimize hoş

nutsuzluk yaratacak bir şekil

de cereyan fetmişlerdir.Geleceğe

ümitle bakalı Kıbrıs Cumhuri­

yeti, Türk-Rum fikir çatışması,

muhalefetin çetin tenkidine

—öyle bir tenkid ki çoğu de­

fa yapıcı değil, yıkıcı olmuş­

tur— maruz kalmıştır. Kısaca

Kıbrıstaki iç olayları ele alırsak

birçok c i d d i faaliyette

bulunulduğunu görürüz. Bu ya­

zıdan maksadımız herkesin 1962

yılında yapıcı faaliyete girişme­sidir. Muhalefet yapıcı tenkid-

lerde bulunur Türkler de —da­

ha doğrusu Türk lidferler— şe­

refle anlayış havası içinde

kendilerine düşen vazifeyi idrak

eder ve ayni ruh haleti ile faaliyet gösterirse 1962 yılı na ümitle bakabiliriz.

Zürih idaresi adayı sükûna

kavuşturamamıştır

ALITYA, 1962 yılının sona

ermesi milnasebetlyle neş- rett ğl baş makalede şun­

ları Heri sUrmUştür:

1961 yılı bütün dünya insan

lığı için bir huzursuzluk ve hoş

nutsuzluk yılı olmuştur. Kongo,

Cezayir ve Goa gibi memleket

lerde, Küveyitte çıkan kargaşa

lıklarla Afrika bir kan deryası

haine dönmüştü. İşte bu endi,

şeyi dünya insanlığı ile payla­

şan ve tehlikeli anlar yaşayan

Kıbrıs, günahkâr Zürih andlaş

malarının sebep olduğu heye­

canlı ve çetin günler de gör­

müştür. Yılmış ve ümitsizliğe

kapılmış birisi olarak konuşmu

yoruz. Yalnız Zürih ve Londra

andlaşmaları adaya beklenen

sulh ve sükûnu getirememiştir.

Biz de bunu tebarüz ettirmek

istiyoruz- Zürih maddelerinin

tatbiki ve Türklerin uzlaşmaz­

lığı ispat etmiştir ki bu ada

bu idare ile asla ilerleyemez, neşeli günler yaşayamaz. Halk

dört yıllık mücadelesinin asla

değerlendirilemediğini her gün daha iyi anlıyor. 1962 yılına

ümitle giriyoruz; çünkü halkı­

mızın azimle herşeye boyun eğ

diğ ni mamafih günü geldiğinde

Zürih esaret zincirini kırarak

kendisini hürriyete götürecek

caddeye çıkaracak azimde oldu

ğunu biliyoruz.

KOVA BURCU: (21 Ocak - 20 Şubat) Çevıenizdekilerin istekler vle çok yakından ilgilenmek mecburiyetinde kala cak, işinizi belki ihmal edeceksiniz.

BALIK. BURCU: (21 Şubat - 20 Maıt) Bir dostunuzla ya­pacağınız görüşmeden sonra malî sıkıntınızı halletmedi im

.kâmnı belki de elde edebileceksiniz.KOÇ BURCU : (21 Mart - 20 Nisan) Bağımsızlık konusun

daki mutlak arzunuz, sizi bir çok iyi kimselere karşı güç

R/^Uruına Sokacak. İtidal lâzımdır.j ^ BURCU:(2.1 Nisan-20 Mayıs) Alacağınız iyi Jıaber

> b°zulan keyfinzin tessüsirnde miısbet rol oynıyacalk- tn. burumunuz yakında düzelecek.

DİZLER BURCU: (21 Mayıs 20 Haziran) Kendinizi pek tesadüflerin ovuncağı haline getirmeniz doğru değil. Makul ve ölçülü davranmanız kend leh in izedir.

YENGEÇ BURCU: (21 Haziran - 20 Temmuz) Çeşitli fan tcziltne ve zevklere kendinizi kaptirm-ş ahnUnıZ, esasi- tynizle uğraşmanıza belki de engel olabilir.

ARiSLAN BURCU: (21 Temmuz - 20 Ağustos) Bir arkadaş; nıza körü körüne uymanız dolayısiyle nâzik biı duiuma

İteceksiniz. Her şeye katiyen aldanmayın.BA§AK BURCU: (21 Ağustos - 20 Eylül) ty' düşüncelere

ihtiyacınız var. Herkes hakkında menfi hükiimleıe var­manız doğru değil. İş kaybediyorsunuz.

TERAZİ BURCU: (21 Eylül ’ 20 Ekim) İdinizde iıhtiyatlı olmalınınız. Bunu hmal etmeniz sizi hüsrana sürükler.

^ alî alanda daha faz ha açılmayınız.BURCU: (21 Ekim 20 Kasım) Vaktinizi iyi kullan

™asını bilirseniz, avantajlı bir şten istifadeniz mümkün 0 bilecektir. Biı az dikkat ediniz.YAY BURCU: (21 Kasım- 20 Aralık) Amılarımz g e r ^

eşecek. Bu konuda end şeniz olmasın. Geleceğinizi te c

edici mahiyette katiyen endişe yok. .°ĞLAK BURCU: (21 Aralık - 20 Ocak) İmkânlar malı br

konuyu lehinize neticelendirmen zde size yardım edecek tır. Çok yakında sevineceks'niz

ye jklL H.l l ff.|p. H.f». H.l / H.l i- U«l}. B ti,lb

BulmacaHazırlayan: M. Ş.

,2 34 56 7.» ıE E H B a B r a a

a S B İB B IB IZ ]

E D 0 D O T

H Ö E I 0 İ K 1„ _ c f ia c ı6 H G P O B G K D C D7 B İ a ü B B D B B8 İ I H H D B D n B i n

9 0 E ] Q G B B B H a

Soldan Sağa:1. Devam ettirme. Manalı

dtyiş. 2. Soğuktan suyun sert leşmesi. İmam başında bulu­nul. 3. Nekes. 4. Tanrıya niyaz da bulunma. Nota 5. Becerik siz. 6. Annenizin görümces . 7. Yapan. Modern erk’ek ismi­dir. 8. Beyaz. Nota. 9. Ahali. Genişlik.

Yukarıdan Aşağıya :1. Adem Peyganberden son

ıa gefeıi peygamber. T ersi Fut bolda müdafaa oyuncusu. 2. Nota. Temfels z eğreti bina. 3. Sadece demektir. 4. Asılma ce zası almış kimse, 5, Karaya çalar açık renk. 6. Bir emiidir. Desise. 7. Büyükçe. Talimin edten. 8. Soru edatıdır. Nota. 9. Hısım (Çoğul).

DÜNKÜ BULMACAMIZIN ÇÖZÜMÜ

Soldan Sağa:1. Vasiyet, 2. İşaret Es, 3.

Yara, Voli 4. Anıtkabir, 5. O- ruç, 6. Ah Al, 7. A dat, Lu 8. Uc, Ecanip 9. Nısfıye. Yukarıdan Aşağıya:

1. Viyana, Un 2. Aşan, Ha­cı 3. Sarı, 4. İrat, Adef (Fedla) 5. Ye, Kolacı 6. Etvar, Tay, 7. Obur, Ne 8. Eliç ( Çile) 9. Esir, Kupa.

y A v u z ^ fSULTAN

SELİM AĞLIYOR

T *V ••t y 1 PARİS TUVALET SALONU |

Kibrisin en tanınmış Kadın Berberi PARİS TU- IC VALET VE GÜZELLİK SALONU Sahibi Zühıe % Ali İmre, Lefkoşa’da Müftü Ziai Sokak No. 5’deki Sa- lonuna ilâveten şimdi Köşklü Çiftlikte Memduh Asaf y Sokak NO. 14, Dr. Şemsi Kâzım Apartmanında da yeni ❖ bir salonu müşterilerinin hizmetine açtığını müjdeler. *

Bu ves 'le ile AVRURADAN yeni getirmiş olduğu !*! en Son modern makinelere ilâveten, Amerikadan Zayıf * latma makinesinin de vasıl olduğunu bildirir, XV - • . v

■ ı ıı ı ı t ı n ı ı ı m ı 1 1 1 1 1 1 1 1 1 m ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı >ıı • • ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı

HUGH GLASS’IN İNANILMAZ MACERASI( İk in c i S a y fa d a n K a t a n )du. Fakat yegâne kurtuluş ü-

midi Fort Kiovvai’ya vaımak olduğuna göre, başka ne yapa

bilini.?..

Fitzgerald hayatta kalması na yaıdım 'jdecei; ııe'ii varsa al p götürmüştü; geride kala kala nasılsa gözden kaçmış bir ustura kalmıştı. Bu da olma­sa Giass mutlaka ölürdü.

Kendine geldikten ancak birkaç gün sonra, insanların arasına dönmeğe teşebbüs ede b İdi. O vakte kadar, ustuı ay­la toprağı kazıyarak bulduğu solucanlar, kökler, salyangoz­lar, yılanlar ve böğürtlenlerle karnını doyurmuş ve biraz kuv vet kazanmıştı.

Yoüda çıktığı sırada güneşin mevkii ile otların durumun dan mevsimin Eylül başları ol duğunu anlıyabilmiışti. Kay- bed lecek vakti yoktu; yakında geceler, sonra da günd'iizler so ğumağa başlardı.

Sonradan hesap edildiğine rrörc, Huıgh GlaSs 16 Eylül gü nü sürünerek yola çıkmıştı. Fort Kiowa’ya varmak için saz Iı nehir yatakları, ormanlar

‘Kuk-

Çarşarnba 3.1.62 7.00 Açılış ve program 7.02 Harika Araba

la Serisi’7.28 Abbot ve Kastello

‘Komedi’7.54 Lârami 8.44 Ara8.50 ‘Devil on Horseback’

Tam boyda film Oynayanlar :

George Withers John McCullen Jeremy Spencer

E 3 5 E 2 0 C

KIBRIS RADYOSU 3 Ocak 1%2 Çaışamba

Sabah Yayını:^•59 Açılış ve Program 07.00 Sabah Melodileri 0 .30 Haberler 07.45 Beraber Türküler ^ « 0 Kapanış

Yayını: jl.59 Açılıp ve Program 2.00 Halk Türküleri ve

Oyun Havaları 2.30 öğle Melod leri *3.00 Çarşı Fiat Listesi 3.05 Müzehher Güyer’den

Şarkılar 3-30 Haberler ■ 45 İngilizce Pnvrram

15-00 Kapanış

Akşam Yayım:16.59 Açılış ve Program 17.00 Erkekler Ses toplu

tuğu17,29 Kontinental

Toplulukları

Müteâk

18.00 Pepsi Cola Programı18.20 Müzik Kokteyli18.45 Coca Cola Programı

19.00 Kadın Saati19.10 Popüler Org Soloları

19.30 Haberler1945 Lanitis Programı

20.00 Gecenin Ses Yıldızı: Ann Sheldon

20.15 Kutlu Payasilı’dan

Şarkılar

20.30 Radyo Temsili: Ma­dam Bovary

21.40 Gülizar Ersel’den Şarkılar

22.00 Haberler22.15 Opera ve Operetler

den Şarkılar.23.00 Kapanış

ve taşlı çayırlar aşarak 360 Km. yol gitmek icap edecekti.

Yolculuğunun ilk kısmı o- lan 80 Km. yi 14 günde alabil di; günde 6.5 Km. den fazila sürünemiyoıdu. Kızılderili av cıların ürküttüğü bir yaban ö- küzü sürüsü bir ara üzerine gelince ez lmesine ramak kal dı. Bir çukurun meyline yapış mış vaziyette hayvanların üze rinden atlamasını bekledi. Al­lahtan kızılderililer taı alından da görülmedi.

Yold'a kapana kıstırdığı bir çıngıraklı yılan 'tam iki gün karnını doyurmasına yetti.

Yolu üzerindeki Moreau Nehrini bir kütüğe tutunarak aştı ve yoluna devam etti.

Ellerinde ve dizlerinde katı katı nasırla: peyda olduğu :çin yolculuğun bundan sonraki kıs mi nisbeten kolaylaştı. Glass Ch’eyerine Nehrine kadar oîan 56 Km. Iik yolu sekte günde tamamladı.

Fakat serin geceler ilk soğuk yağmurîar ufak hayvanları kış uykusuna daldırmağa başla dığından yiyecek bulması eski si kadar kolay olmuyordu. Clıevenne Nehrinin fazla ça­murlu olması ince değnekle; le balık tutmasına da engel oldu. Nehir boyundaki çukurlarda soğuk rüzgârlardan barınır ve su kıyısındaki sazların üzerin de uyur olmuştu. Artık günde 3 Km. den fazla da ilerliyemi

yoıdu.Açlık ve yorgunluktan bîtap

vaziyette olduğundan Zaman zaman bir yere uzanıp öliiınü beklemeği düşünüyordu. Fa­kat birkaç saat sonra yaşama arzusu galip geliyor ve onu oflaya poflaya gene yollara düşülüyordu.

Tahammülünün büsbütün kaçtığı bir gün şansı yardımı na yet'şti. Sürüden ayrılm’ş bir yabanî danayı yere yatır­mış çakalların iğrenç sesleriyle uyanmıştı. Seslerin geldiği is­tikamete süründü.

Hayvanlar doyup çekildik­ten sonra Hugh Glass dananın başına çöiktü. Tam iki gün ora da kalıp bol bol et yedi.

Cheyenne Nehrini, MissoU ri’ya dökülmesine birkaç mil kala bir kütügiin yardımıyla aştı ve Kiowa ;le arasında ka­lan 176 Km. Iik yol boyunca hep Missouri Nehrini takip

etti.Haftalardır koıkıısunu çekti

ği kar fırtınası ansızın patlak verdi. Hugh Glass da mücade leyi bırakarak karların üzerine yığıldı kaldı.

Dost bir Siox onu oıada bul masa, bu kadar meşaka’tten sonra Fort Kiovva’ya birkaç kilometıe kala ölüp gidecekti. Kızıı’deril i onu ısıttık tan sonra battaniyelere sararak kaleye taşıdı. Böylece Hugh Glass 3 Aralık 1823 te, yani uzun yol culuğunun başlamasından iki ay ve üç hafta sonra hedefin'e erişmiş oluyordu.

Fitzgerald ölüm haberin' her tarafa yaymış olduğundan kaledekileri Hugh Glass oldu ğuna inandırması kolay olma­dı.

Bir insanın bu inanılmaz maceıaları geçirip hayatta ka la b lmesini, 125 sene önceki bu vaıhşî memleketin dayanvk lı insanlarının dahi aklı almı yordu.

Nihayet biı s'abaiı vakti ka palı bir efb.se gıy'eıek Trab zan sarayına g.ıcı. 6aıay ıuu naiizianna uzak bir yerden geldiğim, şehzadeyi mulıar.- Aak goımek ıstedıg ni, verile oek çok ıııühım bir iıabeıi oı duğunu söyledi. Mulıaıız.aı, evvelâ kızı içeriye alm'ak iy*- medile*. B r söyliyeceğı varsa arzed.hnek üzere kendilerine veyahut KapıağaSına söyle­mesini, aksi takdirde çekilip g.tmesini ihtar ettiler. Aspası

ye, zeki bir kızdı. Ağlamak ve yalvarmakla lıuzuı’a kabul edilmek şöyle dursun, saraya bile gıremiyeceğini anlamıştı.

— Pekâlâ siz bilisiniz, dedi. Fakat ağır mesuliyeti de eıbet siz yükleneceksiniz. Eğer şeiı Zade bu hareketinizi haber a- lırsa çok kızacak tır. Ben m huzura kabul edilmek için ka pıda beklediğimi haber verirse niz siz kârlı çıkacaksınız.

Muhafızlar aralarında gö­rüştükten sonra kızın lıüviye- t m soldular. Aspasiya, buna da müsbet bir cevap vermedi. Yalnız:

— Size söylemekte mazu­rum. Şehzade Hazretleri beni görünce tanıyacaklardır.

Demekle iktifa etti. Aspasi ya, yüzünü açmadığı iç n mu hafızlar onun harikulâde gü­zelliğinin farkına varmamış­

lardı.

Şehzade Selim 25 mayıs 1509 sabahı, bir zamanlar Trabzon Rum İmparatoru Da vid'in zvek ve safa âlemlerine sahne olan sarayın büyük oda s.ııda Yakubla beraber otur­muş müh m bir meseleyi mü zaktere ediyoıdu. Yavuz, ho cası ve devrin tanınmış ilim ve sanat adamları müitesn«r huzurunda kimsenin oturması na müsaade etmemiş ve kabul ettiklerini saatlerce ayakta tu i muş mağrur bi r şehzade idi. Fakat Yakuba karşı derin bı sevgisi vardı. Ona, T'ıabzon; geldiği zamanlarda daima a kadaş muamelesi eder, bazar şehzadeliğini bile unutmuş görüneıek senli benli konuşuı ve her fırsatta sohbet'nden zevk duyduğunu söylerdi. Ya kubun riya ve tabasbustan ıı zat olan ve samimî sözleri ho şuna gideıdi. Yakub bir ço' defalar hayatını tehlikeye ko yarak sadakat ve vefakârlığın göstermişti. F kirlerini açık olarak söylemekten çekinmez, karşısındaki kim olursa o’sun münakaşa etmekten korkmaz dı. îstanbulda Yavuzun yakın adamlarile temas eder, bdlıas- sa Ferhad Beyle Sinan Paşay çok severdi. Sipaih ter ve Yen' çerilerle arkadaşlığı vardı. Kendisini sureta Ferhad Be yin kâhyası olarak -gösterir di. Bütün iş',İstanbul ile T rafa zoıı arasında mekik dokuma! ve Yavuzun hükümdar olmas na elinden geldiği kadar çalı? maktı.

• 5 ■

B'm salı bir axuıcı beyinin oğlu’ .dı Rahmetli babası Or­ta Avrupada yupdan akınlara iştirak euıı.ş ve ün salmış bit adamdı.

Yakub da babası gibi kü­çük yaşta bir akıncı müfreze' sine girm ş, o da Orta Avrupa nm altını üstüne getiren meş­hur akınlara ijtirak etmişti. Kıık yaşına yaklaşmış olması na rağmen bir delikanlı gib çevik ve mahir bir s lâlışordu. Kılıcına hükmetmesini b.lirdi. Kend sile beraber Tıabzona gelen Mehmed ve Muı taza da liatırı sayılacak derecede ata biner ve kılıç kullanırlardı. Tecrübesiz olmalarına muka­bil Yakubün her sözünü din lerler ve ona daima ağabey derle;di. İkisi de geııç Şehza­deyi isik defa görmeler ne rağ­men hayran kalmışlaıdı. Hele Iiasaıı Kâhyanın evine bera berce yaptıkları baskında ş6h zadenin cesaret ve meharetine parmak ısırmışlardı.

Şahiıı Beyin yakalanarak zindana atılması, işleri b raz karıştırır gibi olmuştu. Bu hâ d seyi Veziriâzam Hadım Ali Paşa haber alacak olursa, Şeh zade ile araları büsbütün aç lacak ve Selimin bir tanecik oğlu Süleyman Çelebinin Bo lu Sancak Beyliğine tayini zor laşacaktı. Halbuki bu aylarda Süleyman Çelebinin Bolu san

c’ağma giderek Şehzade Ah" med ile Padişahın aıas.nda bir rfjd vazifesi görmesi muhak­kak lâzımdı. Yavuzun babası tim gözünden düşmesi, Şelı'za de Alı med ıı ekmeğine yağ sü recokti. Tahta geçmek _ İÇ>n her an fırsat bekliyen, hattâ bunun için eli altından Yeniçe rilere avuç avuç para dağıtan Alımedin işi kısmen kolaylaş­mış olacaktı.

Yakub, buna bir çare bul­mak ve lstanbulu muvakkat bir zaman içinde olsa bile da nltmanTak için günlerce dü­şünmüş ve bir plân haz rlam ş tı. Şah n Beyi‘ zindanda ziya-

ı etle Yavuzun hizmUm'e gir- , ıheğı kabul ettiği takdirde ha yatım kurtarmağı taahhüt ede

oekti. Ayrıca Şah;n Beye pa­rti ve mansıb vadinde bu'tına r.a'ktı. Bu plân muvaffak oldu

ğxı takd rde Trabzonda olan biten bütün işlerden Vfczir'âza tnın ve Padişaihm haberi olmı yacak veyahut Yavuzun, arzu ettiği şekilde hakikatle H. ç, îdâ kası olmıyan haberler ver'le- cekti. Fakat mağrur ve asabî bir adam olan Yavuzun aley­hinde çevrilen türîii entrikala ra âlet olan'Şah n Beyi affet­mesi bir mesele, idi. Yakubun. fikirlerini sükûnetle t dinliyen Yavuz, Şalı n Beyin affına bir türlü razı olamamış:

(Devamı var)

■ ltll«ll< H IIH IItlH H <IH IIIIIII91 llllltfllllltll1 l| im itlM IIIIM IItll I II II 1(1 I I I I I I I Ilı İt M f i t i III ı ı i ım ı ı ı i ı ım ı

DEVLET PİYANGOSUDevlet Piyangosunun 3 Şubat 1962’de çekilecek

Yedinci Keşide biletleri bugünden (Çarşambadan^ iti­

baren tanesi 250 milden satışa arzedilecektir.

Bu keş.de için 200,000 bilet satışa arzedilmiş olup

ikramiyeler şu şekildedir: l ’inci ikramiye £6,000; Il’inct

ikramiye £3,000; IlI’üncü ikramiye £2,000;

î *!*sYy t s *•

f ••• 1

IV’ilncU |

rjl ikramiye £1,000; herbiri £500’lık Uç ikramiye; herbiri

£250’lık dört ikramiye; herbiri £l,000’lık altı ikramiye:

* hferbiri £50’lık 19 ikramiye; herbiri £25’lık 180 ikramiye;

4 herbiri £10’lîk 199 ikramiye ve herbiri £5’lık 199 İkra-

jf miye.

x Yekûn 614 ikramiye için £23,535 ödenecektir.

| Hükümetçe tesbit edilen bilet fiatı olan 250 milden

A fazlaya bilet satın almak kanuna aykırı olduğu halka

5 bildirilir.

-İLÂN-Ambeliku’da kâin olup mtezkûr terekeye aid bulunan Poı'ta kal Bahçesinin bu senek i mahsulunun açık artırma ile Am­

beliku’da satılacağını ilgililerin malumu olmak üzere ilan tder.Satış önümüzdeki 4 Ocak Perşembe günü öğleden sonra saat 2 de yapılacaktır. İdare Memurları en yüksek veya diğer her hangi b r peyi kabul etmeğe mecbur değildirler

İDARE MEMURLARI: Mehmed Kemal (Avkat Kâtibi)

Dem. P. L'Vera (Avukat)■’ C4 4!44!44*44*44!44*44*44*44*4!44!4**4***4*4 *y*Z**Z* »I44» !44!444» *»44Î*4Î44*4 ♦•Vî*4!*

Kelebek Ticarethanesini Ziyaret Ediniz| 1,3 CUMHURİYET SOKAK Yeni EvJtaf Dükkânları

I»! Hazini Remzi Bey’ln bıraktığı LARNAKA

dükkân—I.EFKOŞA |

1 1 yıl ö n ı a B a tı A lm a n y a ’ da sade ce 3 9 . “ S e lf • S e r v ic e ” m a ğ a za la rı » a r d ı , l u m a ğ a za la rd a h o r m ü ş te r i, is te d iğ i e ş ya yı s e ;ip a lıy o r » e b ir tr o ll II® n ı ğ a z a sa h ib in in fc u lu n d tıp ye re s e v K e d iy a r . 0 za m a n , bu u s u lü n , m işte rl ile m a ğ a z a s? hilıi a r a s ın d a k i m ü n a s e b e tle ri s a rs a c a ğ ın ı ta h m in e tlrn m a ğ a - ■” ! s a h ih le ri, işçi s a yıs ı a z a ld ık ç a bu üsulii tc r v ü ı e tm iş tir . _ B ıi" ;n A lm a n y a l a , " s e l f - s e rv ic e ” m a ğ a z a la rı cok a r tm ış » e k o ca m a n m a ğ a z a la r b ir k iş ly h i ia r e e d ilir ş «k ln p .e lm is tir. R e s h d e . “ s - l f - s e r v ic e ” m a j p z î l r r ı n d a n b ir in d e , ç iç e k v e g ıd a n a d d - l e r i s a t ! » a l ı n ik i A l.u a n h a n ım ı g ö rü lm ^ h ts e H r

wwı.*-*rt tâ

OSMAN|

t. ..'<A.,'/.. '"ı ■ ■

SAYFA 4 ( b o z k u r t ) M A A P T A R A F I M D A N S A Y I S A I O R I ______2 İS â !e S 4 ^ 2 L J !5 .

^ Bozkurt PAZARTESİ GÜNÜ İSTANBÜLDA FENERBAHÇE İLE YAPTIĞI MİLLÎ LİG MAÇINDA

Ğ l L Â T A S A B A Y 1 - 0 G A L İ PSARI - KIRMIZILILARIN YEGÂNE GOLÜNÜ BAHRİ 32. DAKİKADA KAYDETTİ

BÜYÜK MAÇTAN SONRAKIRCAN “LİGDE GENÇ BÎR TAKIMLA

OYNAYACAĞIZ” DEDİ

İstanbul : Galatasaray kaı §ısında 1 - U mağlup olmanın verdiği üzüntü inçteki .ddıa- n jı kayoetlılmtsı iSarı Lâcr

verUı soyunma odasında^ so guü. duj misali ıb.r hava ya­lamıştı. üeı^eyı bu maça bagıayan takım ve şahıslar beklemedikleri bir neticenin tesir. altında ancak Susuyor­lardı. f utbolcular özürm ço­cuklar gibi sessiz sessiz gıyi" nıp odayı ifcrkfcderken kaleci ^ uft.ru faldı n kendine Heva gordug'u oyundan bahsede- iVk gol hakkında §unları söy

tüyorlü :"bu topun gol olmsı imkân

sızdı. Osman’dan soma Basri de orada bulunuyordu. Ama nasıl olduysa Bahri topa vur­

du.’'

Kırcan Ligde Genç Bir 1 aktmla Oynayacağız

Dedi.Fenerbahçe'nin futbol takı

mı umumi kaptanı Fikret Kar can lutbolculann kendilerin- den beklenmedik derecede bo ’zuk oyunları işaıfet ederek şunları söyledi :

“Avrupa’da oynadığımız m'açlaıdakı durumlarma göre Sahaya galip gelmeleri nor­mal sayılacak bir takım çı- kardık. Ancak mücadele oyun kudretini kaybetmş bir Fe­nerbahçe ile karşılaştık.

Kazanabileceğimiz bir ma­çın ve ligdeüi idd amızın kay bolması ve ligdeki iddialarımı zın kaygolması ile artık genç lere şans verecek gelecek yı­la hazırlık yapacağız,”

Çan’ın Telgrafı Yeni yıl ve Galatasaray ma

çı iç n Can ankadaşlaıına ve idarecilere iyi yıllar temenni­si ile bol şanslar dileyen bir telgraf çe km ş ve bu telgraf Krcan tarafından maçtan ön ce futbolculara okunmuştur.

G. Saray Soyunma Odasında Neşe Hakimdi

Hakem'n Galatasarayın ga libiyetini ilân eden bitir ş dü­düğünden sonrtı, sahadaki

bayram havasını soyunma o- iasında tatmaık daha kolay ol iu. Futbolcular, idareciler se inçle birbirlerine sarılırken, lenecer Gündüz Kılıç, müte Visim ve heyecanlı bir çeh- ■yle çayını, tebrik öpücük­

leri sebebiyle güçlükle içeb 1; ^ordu. Galip takım kaptanı Turgay duşunu yapıp acele ;le giyinmeye başlamıştı bile.

Soyunma odasına sızan ta­raftarlar iutbolc'uları kucak­larken Baba Gündüz etrafını saran gazetecilere maç hak- gi.nda.lc i intihalarım şu şekil­de arılattı, “Çocuklarımız pu an alınması icap eden bir maçta istenildiği gibi çalıştı­lar. Zannedersem taraltaıları

imza bundan iyi bir yıl başı uediyesi olamaz. Esasen fut­bolcularımız bu maç için fera gat ve fedakârlık içinde hazır inanmışlardı. Galibiyetim 1 bence, çocuklarımızın büyük bir maçı oynamalarını hatır­lamaları ve bu ruh haleti için de çalışmaları ile doğmuştur.’

Puan cetvelinin üst sırasmı

İSTANBUL: 32’nci dakikada Bahri’nin markajı yüzünden Şükrü topu elle yaknındaki Osman’a uzattı. Galatasaray santrforu, Os­man’ın ağır hareketinden istifade ederek b u oyuncunun üzerinden aşırttı ve düzeltip yerden bir şütle karşılaşmanın yegâne golünü attı.

Sinirli bir hava iç nde ce­reyan eden bu karşılaşma­da, takımlardan birinin ga gelebilmesi için, golün bundan başka bir şekilde atılması imkânsızdı. Kali­te bakımından düşük olan karşılaşmada, Galatasray, rakibine nazaran daha can h daha haıeketü ve daha nefesli olması bakımından, galibiyeti hak etmişti.Millî ligde lider vaziyette

bulunan Galatasaray’ı şampi

yonluk yolundan bundan Son ra herhangi bir takımın tuta­bilmesi biraz zordur.

Sarı - Kırmızılı takımın bütün oyuncuları dün ezelî takiplerinin karşısında çalışır­larsa da bunlar arasında b 1- hassa K Ahmet, Recep ve Sü at daha başarılı gözüktüler. Bilhassa Recep, dünkü oyunu ve çalışkanlığı ile bundan ev­velki haftalarda kendisine iti­mat etmiyenlerin yanıldıkları m gösterdi. Bu arada bozuk

muhafaza eden Sarı - Kırmı ’ oyuncular içinde bulunan zılı takımın muvaffak antre- j Bahri, takımına kıymetli bir nörü Coşkun Özarı, gai biye- galibiyetle iki puvan kazandı-

tin sevinci içinda şunları söy ledi. “Maç boyunca aynı tem poda oynayan futbolcularımı zın bu maçı kazanmaları hak lan idi. İnşallah önümüzdeki maçlarda da ayni tempo için de çalışırız.’’

Takımının sahadan galip ayrılmasında muhakkak ki büyük bir hisse golü atan Bahri’ye aittir. Bu futbolcu galibiyet ve gol için “Yteni yılda avantajımızı koruyup, ezelî rakibimiz için çok sevinç liyim. Bütün arkadaşlarım hep b'rlikte antrenör ve mene jtrierimizin istedikleri gibi oynadılar ve neticeyi aldık. Gole gel nce, Şükrü degaj ya pamayınca Osman’a pas ver­di. Bu futbolcu müdahalede geç kalarak topa zıplama fır satı verdi. Ben de durumu iyi takip ederek arkasından do­landım ve vurdum” dedi.

ran golü atarak vazifesini yap

mış oldu.Fenerbahçe, Çok Bozuktu Türk futbolünün önderle­

rinden biri olan Feneı bahçe­nin sahadaki lıali hakikaten acınacak durumda idi. İddi ah çıktıkları maçın dalıa ba­şında bozulmaları ve bunun sonuna kadar devam etmes, neticesinde Galatasaray'» mağlûp olmaktan kurtulama dılar. San * kırmızılı forvet biraz dalıa tecrübeli oyuncu­larından kurulu olsa veya dik vtren Fenerbahçe müdafaası­nı çok rahat geçerek gol ade d.ni yükseltmesi işten bile de ğildi. Özcan, Basri ve Selim’- in iyi oynadığı Fenerbahçe takımında bilhassa Lef ter’m âdeta arkadaşlarına dargın bir şekilde diterini beline ko­yarak dolaşması, istediği gibi yer değ ştirmesi hayreti mu­cip oldu.

Maçtan Mühim Anlar90 dakikalık maç boyunca

ancak iki güzel hareket göre­bildik ve şunları not edebil­dik. Hakem Faruk Talu’nun ilk 70 dakikasını çok iyi, bun dan sonra da idaresini kaybet tiği maçın 7. dakikasında Balı

« I I I I I I H I t lI ll l i l l l lt lH lI lt t l I lI M M I llll l l l l l l l l l lI H I lH lU l lim m iim illll t lI lM I I I I M I IH II I IH II U I I l im U lli llH II M M Iı

Mevsimin En Heyecanlı Futbol Maçı

6 OCAK 1962 CUMARTESİ GÜNÜ ö.s. Saat 2.45 de

Lefkoşa Taksim Sahasında

D İ N A MO

ÇETİNKAYABeynelmilel Dinamo takımının

maçını şimdiden görmeğe hazırlanınızNOT: Numaralı biletler Atatürk Meydanınn-

daki Can Kardeşler Ltd. Şirketinden ve kulüp lokalinden temin edilebilir.

? Xİ

t *

Iıt iI i

Ingiliz mamulatı “F. N.” & “BROWNING” ile Belçika mamulatı “HAMMERLESS” marka muhtelif model Av Tüfeklerinin istekliler namına ithaline başlanmıştır. Katalog ve fiatlar için müracaat:

İ K İ P U A N : O y u n u n 3 2 . d a k ik a s ın d a , Ş ü k r ü v e O s m a n ’ ın m ü ş te r e k h a ta s ın d a n i s t if a d e e d e n B a h r i ” iş te G a la ta s a ra y a ik i p u a n ı k a z a n d ı r â c â l t g o ı l ı b ö y le a t t ı . S a r ı - L a c i v e r t l i d e fa n s ş a ş k ın , G a la ta s a r a y f o r v e t ise h e y e c a n iç in d e n e tic e y i b e k l i y o r .

ri, çok mühim bir gol fırsatı­nı kaçırdı. Uğur’dan kendisi­ne gelen topu Galatasaray santrforu dermake vaz'yette olmasına ı ağmfen Şükrü’nün çelebileceği bir şekilde kaleye gönderdi. 12 nci dakikada YüksePin 20 pastan çektiği gü zel ve köşeyi bulan şütünü Turgay kornere çıkardıktan sonra 31 inci dakikada Şeref, Attilâ’nın frikikten kale önü­ne gönderdiği topu kafa ile boş Galatasaray kalesine soka mıyarak avuta attı. 32nci da­kikada ise, yazımızın başında anlattığımız, Şükrü ve Os­man’ın müşterek hataları neti cesinde maçın yegâne golü ol du. Karşılaşmanın ilk devresi bu şekilde kapandı.

ikinci devıe galibiyeti ka a 5 ırmak istemiyen Galatasa­ray’ın müdafaaya ehemmiyet vermesinden istifade eden Fe nerbahçe bastırdıySa da bir tek gol pozisyonuna dahi gire müdi ve yeni senenin ilk ma­çı da bu suretle Galatasaray- ın 1 - 0 galibiyetii ile bitti.

26.516 seyircinin IB'4.851 lira ödiyerek takip ettiği bu karşılaşmayı taraflar şu kad­rolarıyla oynadılar :

Galatasaray : Turgay - Candemir, K. Ahmet - Süat, Ergun, B. Ahmet - Mete, Re cep, Bahri, Talât, Uğur.

Fenerbahçe : Şükrü - A'til lâ, Özcan - Naci, Osman. Bas ri - Lef ter, Şeref, Yüksel,Kadri, Selim

Millî Lig Puvan CetveliT A K I M L A R 0 G B M A Y PG a la ta s a r a y 1 6 1 1 4 1 l \ 7 2 6K a r ş ıy a k a 1 7 1 1 3 3 2 3 1 8 2 5A l t a y 1 9 1 0 5 4 2 5 1 4 2 5A ltın o r d u 1 9 9 6 4 2 7 2 1 2 4I z m i r s p o r 1 9 8 6 5 2 1 1 8 2 2B e ş ik ta ş 1 6 8 4 4 1 7 7 1 8G . B i r li ğ i 1 7 7 3 7 2 3 2 0 1 7K a s ım p a ş a 1 5 6 4 5 2 0 1 7 1 6Ş e k e r h ilâ l 1 8 5 6 7 1 4 2 0 1 6F e n e r b a h ç e 1 4 6 3 5 2 4 1 6 1 5B e y k o z 1 6 4 6 6 1 9 2 0 1 4G ö z t e p e 1 6 3 8 5 1 5 2 1 1 4D e m irs p o r 1 7 3 8 6 2 0 2 6 1 4P T T 1 5 3 6 6 1 6 2 6 1 3A n k a r a g iic ü 1 7 4 5 8 1 5 2 1 1 3F e r i k ö y 1 2 3 6 3 1 0 1 0 1 2K a r a g ü m r ü k 1 6 3 6 7 1 1 1 5 1 2İ s t . S p o r 1 3 2 5 6 1 1 1 6 9Y e ş ild ir e k 1 4 1 7 6 1 2 1 9 9V e fa 1 4 3 1 1 0 1 1 2 6 7

d ü n k ü n ü n a y n ı o la c a k ; ç o ğ u n ­lu k la g ü n e ş li g e ç e c e k ; b u n u n ­la b e r a b e r y ü k s e k ta b a k a la rd a d a ğ ın ık b u lu tl a r h u s u le g e le ­c e k t i r . R ü z g â r l a r , h a f i f ş id d e t te v e d e ğ iş ik y ö n le rd e n e s m e ­ğ e d e v a m e d e c e k t i r . B u g ü n k ü h a v a s ıc a k lı ğ ı , 1 8 ile 2 0 dere ce s a n t i g r a t a k a d a r y ü k s e le ­c e k t i r . O ü n e n y ü k s e k h ava s ıc a k lı ğ ı , 1 7 d e re c e s a n tig r a t­t ı .

İşçi Birlikleri Federasyonu Genel Kurul Toplantısına Yabana

Temsilciler Davet EdilecekTemsilciler, Türkiye, Ingiltere, Amerika,

Almanya ve Israilden Gelecek

T U R G A Y K U R T A R I Y O R : Z a m a n z a m a n y a p t ı ğ ı m ü d a h a le le r le , ta k ım ın a h ır g a lib iy e t s a ğ la y a n T u r g a y , ç o k k r i t i k b ir p o z is y o n d a , K a d r i v e Ş e r e f ­in m ü d a h a le s in e im k â n v e r m e d e n , t o p u b lo k e e d iy o r .

• • li l l l lU lU I I I I I I H I im i l l l l l t ln i lU U U t ı ıu iH , , , ! , , , , ,I IIMIIII II I l l t l I iKl l ı ı ı ı

HAŞAN E. HAKKI-Cumhuriyet Sokağı No. 6, Tel: 72882, Lefkoşa

ÇİÇEK SinemasındaBugün Saat 2.30, 7 ve 9 da

RENKLİ İNGİLİZCE MÜZİKAL

THE STUDENT PRINCE2.30 DA ÇİFTE FİLM GÖSTERİLECEKTİR

NOT. Bu akşamdan itibaren her akşam ıkı seans gösterilecektir. Perde aralarında ik­ramiyen Dombilo oyunu oynanacaktr.EEZa-r-JBX 3 L K 3 E

T A K S iM Sineması Tel 5069Bu Akşamdan Pazara Kadar Her Akşam Saat 8 de...

Kıymetli kadın roman yazarlarımızdan KERİME NADîR’in her yerde sevilerek okunan şahane romanı en çok emek verdiği ve

ŞAHANEOynayanlar: NERİMAN KOKSAL - SADRI ALIŞIK - MELAHAT İCLİ

hikayesi— rengârenk içinde doğan içli ve samimî bir aşkm duygu ve hayat dolu

ŞAHANE KADIN:. Hayatın ağır yükü ve darbeleri 'karşısında geçimini aile gazinolarındaşarkı soyhyerek kazanan güzide bir kızın tatlı nağmelerle E v e s l

« m .™ « n r a ,m, ldlnhy«.cek> kaderin e sizleri de ağlatacaktır. hikayesiŞAHANE KADIN:- Aşkları uğruna mücadele eden fertlerin filmidir Türk filimHlil- on

natna yepyeni bir üslûp bahşeden herkesin filmidir ŞAHANE KADIN:- Evet Aşk sevgilileri ölebilir, aşk ateşleri k^nehTllrfakat aşkla

rulmuş eserler ebedidir. ’ 5 yog-

HAFTANIN İNGİLİZCELERİÇarşamba ve Perşembe JET PİLOT (Yeni film) Oynîyanlar: JOHN VVAYNE JANET LETCHT

Cuma, Cumartesi, Pazar THE SCARLET COAT (Renkli Sinemaskop yeni film)

Oynîyanlar: CORNEL YVILDE, MICHAEL W ILDINC

Kıbrıs Türk İşçi Birlikleri Federasyonu Genel Kurulu, 17 ile 18 Mart 1962 tarihlerinde toplanacaktır. Federasyon, bu toplantıya Türkiye, Ingiltere, Amerika, Almanya ve İsrail işçi Federasyonlarından da temsilci dâvet etmeğe karar vermiştir.

ULUSLARARASI TEŞEKKÜLLER

öğrendiğimize göre genel ku rul toplantısına Uluslararası Hür işçi Sendikaları Konfede­rasyonu ile Uluslararası Nakli- yat. Maden ve PTT Federas­yonlarından da temsilci dâvet edilecektir.

GÜNDEM Yüzden fazla delege ve ya­

bancı temsilcini'n katılması bek tenen genel kurul toplantısında bir yıllık faaliyet, malî durum raporları müzakere edilecek ve yeni faaliyet yılı için takip edi­lecek siyaset tesbit olunacak-

iki Türk Müstahdemler

Birliği Birleşiyor“Cable & VVıreless Şirketi”

teçhizatının geçen yıl Ç ITA’ ya satılmasından sonra, CIT A’ya geçen müstahdemlerin iş şartlarında anlaşmazlık baş göstermesi üzerine, hır süre bağımsız bir sendika olarak çalışmak zorunda kalan “Cab le & Wireless Türk Müstah­demler BirLği”nin, “C'ITİA Türk Müstahdemler Birliği” ne katılması konusu, geçen Çarşamba günü birli'klern yö netim kurulları aıasında gö- ıülmüş ve prensip anlaşması­na varılmıştır.

Bu Anlaşmaya göre 14 O- cak 1962 tarih nde müşterek bir genel kurul toplantısı ya­pılacak ve birleşme gerçekleş tirilecektir

Acele satılık otoSadece sahibi tarafından

kullanılan 9600 mil katetmiş gayet iyi durumda yeni dene­cek vaz'yette içinin Radyosuv e B. B. 609 PREFEC SA­LON bir araba PtEŞllN olarttk acele satılıktır. Alâkadarlar her gün 29, girne caddesi Esat Rüsteme müracaatları.

tır.Bilindiği gibi geçen yıl 26

Şubat’ta yapılan toplantıya 33 sendikayı temsilen 87 delege katılmıştı.

Lübnanda Binden Fazla

Kimse Tevkif EdildiBeyrut (Royter) 2 : Lüb*

nan’da yapılan başarısı’/, hü­kümet dîırtesi teşebbüsünden sonra, Lübnan emniyet kuv­vetleri, Millî Sosyalist Partisi mensuplarını takibe koyul- muşlardır.

Bu parti mensuplarının sak lı bulundukları tahmin edi­len bölgeler bugün kordon altına alınarak yoklanmıştıi'.

Yayımlanan resmî bir teb­liğde, bu sabaha kadar bin­den fazla Millî Sosyalist Par tisi mensubuntın tevk f edil’ diği ve iki kamyon dolusu ve sika ele geçirildiği bildirilmiş tir.• IHIIII IIHIIII IIMIt lI l ll l ll itHIMHimtilMl f li lMIMlİMII

Otomobil Ruhsatlan

Çıkarılmağa BaşlandıEnformasyon Daiıesi’nin

yayımladığı ıesmî b r bildiri­ye göre, umumî otomoiller için ruhsat çıkarılmasına dün­den itibaren başlanmıştır.

Özel otomobiller'n ruhsat­larının ne zaman çıkarılmağa başlanacağı konusunda pek yakında bir açıklama yapıla­

caktır.

Kiralık odaYenicami Mahalles'nde Fu

zuli Sokağında No. lTde be­kâr birisi için elverişli yol üs tünde bir oda kiralıktır.

Aylık kirası : £2.000 m i­dir,

Müracaat : TEL : 4560veya ittisalindeki ev.

ölü olarak bulnuduMehmetçik, eski adiyle Ga

latya’lı 45 yaşında Şerife Mehmet Kırımlı dün öğledensonra saat 3 de, köyün civa­rında bir tarlada ölü olarak

bulunmuştur.Şeıife’nin evli olmadığı ve

Mağusa Jandarmasının so­ruşturma yapmakta olduğu

bild'rilınektedir.

Miraç Gecesi Dolayısiy-

le Konuşma YapılacakTürkiye’nin tanınmış sey­

yar vaizlerinden Mehmet tr- sadi, Miraç gecesi dolayısıyla bu gece ve yarın gece Lefko* şada Selim:ye Camiinde vâ- izde bulunacaktır. Mehmet trşadi’nin Kıbrıs Radyosun’- dan da bir konuşma yapacağı biklirilmektedıir,