J Berlin Hakkında Batı Doğu Temasları Moskovada...
Transcript of J Berlin Hakkında Batı Doğu Temasları Moskovada...
IIIHİİHM'IIIIIII»1IİIHHHHIIIMI
Çarşamba
O C A K
MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR
B o z h u r t1 J 01 i T i ım i l ’IrJl f i l \T » H M i f&Fl T T , t r>iam a| SAYI: 2048
Telefon: 2951 Adres- Olrn« „ Müdür ve İmtiyaz Sahibi : CEMAL TOGAN--------A°res- Girne Caddesi, Lefkoşa — Kıbrıs. Fiyatı: 15 MU. Ulzlllp Basıldığı Ver: "»< BOZKURT Basımevi” Telgraf: “BOZKURT”
Berlin Hakkında Batı ■ Doğu Temasları Moskovada BaşladıAnlaşmaya Varılırsa Dışişleri Bakanları ToplanacakMÜŞAHİTLER, İLK TOPLANTININ CESARET KIRICI OLMADIĞINA İNANIYORMOSKOVA (Royter) 2: Ame- , L n buradaki Büyükelçisi Lellyn Thompson, Berlin
I »usunda Batılılar adma Sov tler Birliğinin niyetlerim öğ-
L ,e teşebbüslerine bugün I haşlamış V® Sovyet Dışişleri Isla» Andrei Gromyko ile iki [Sçuk saat süren bir görüşme
It ' jjer iki tarafın Almanya menleri uzmanları da toplantı*
| vı katılmış, mamafih, ilk top- ILtının nasıl geçtiğine dair
• - bir imada bulunulma
mahiyetindeki görüşmelerde başarı sağlandığı takdirde, Dış işleri Bakanları seviyesinde bir toplantı yapılacağını açıklamıştır.
Görüşmeler sırasında, Ame- rikan Büyükelçisine Berlinde hizmet görmüş olan Kfempton Jenkms ve Sovyet Dışişleri Ba kanma, Bakanlığın Alman işleri Dairesi Müdürü İvan Ilyiçef refakat etmiştir.
Bugünkü toplantıda, Berlin
I Buradak i siyasî müşahitler,I Gromyko’nun dairesinde bütün geçirilen bu uzun sürenin
I «aret kırıcı olmadığı kanaa- I tını izhar etmekte, fakat Ame-
an Büyükelçisinin görevinin _|li güç ve karışık olduğunu
I kaydettiktedirler.Amerikan Büyükelçisi, bu-
başlatılan sessiz diploma- [ side havli tecrübe sahibidir. |Uewellyn Thompson, Trieste pesetesini halleden anlaşmalı | ! a r ite Avusturya andlaşması- Jıffl temininde önemli rol oy I Hımıştır.I Sovyet Dışişleri Bakanlığın- I dan aynldıktan sonra gazeteci' |lrt bir demeç veren Ameri- |kan Büyükelçisi, Gromyko ile
ır görüşeceğini söylemiş, t bunların ne zaman yapr
| lacağım beyan etmemiştir. Büyükelçi devamla, Mosko-
tada yapılmakta olan hazırlık
BOZKURT’ungpBBo—---T T
Ç ı g ö r ü ş ü
ve Almanya meseleleri ile genel olarak uluslararası meseleler üzerinde fikir teaü edildiği anlaşılmaktadır.
Hatırlanacağı gibi, Başkan Kennedy ite Britanya Başbakanı Harold Macmillan, Bermudada yaptıkları toplantıda, Ber 1in konusunda müzakerelere girilmesi İçin makûl bir zemin bulunup bulunmadığını öğrenmek için nabız yoklamasında
Thompsona direktif vermek hususunda mutabakata varmışlardı.
Britanyamn burada bulunan Büyükelçisi Frank Roberts müzakereleri desteklemektedir. Fransa müzakerelere muhalefet ettiği iç;n, Fransız Büyükelçisi müzakerelere hiç katıl- mıyacaktır.
Sovyet Dışişleri Bakanı Gromyko, tarafından sonra gaze-
bulunması hususunda Llewelly ı tecilere, Thompson ile yaptığı
toplantı hakkında herhangi bir yorumda bulunmanın mevsimsiz olduğunu söylemiş, mamafih, tekrar görüşeceklerinden emin bulunduğunu ilâve etmiştir.
Toplantıya katılmış olan Bri tanya Büyükelçisi Sir Frank Roberts ise, “Gromyko ite çok yakında, muhtemelen yarın tekrar görüşeceğini’’ söylemiştir.
Yoksul Türk Çocukları Hediyelerle SevindirildiT Ü R K Ç O C U K Y U R D U VE Ç O C U K B A K I M
M E R K E Z İ ’ NDE H E D İ Y E L E R D A Ğ I T I L D IAmerikan Kadınlar Derneği, Çocuk Yurduna £50 bağışta bulundu
R e s im ’ d e , “ K ıb rıs T ü rk ilm i ç a lış m a la r A k a d e m is i" y ö n e tim k u ru lu ü y e le rin d e n C e v d e t O k t e k in , B e n e r H a k e rİ v e N u m a n L e v e n t m u h a b irim ize z a h a t v e r irk e n g ö r ü lm e k te d ir .
Leymosun da İlmî Çalış- malarAkademisi Kuruldujaye, Türk toplumuna ilmi yönden faydalı olmak
Köylü BorçlarıEMS1LCİLER Meclisi, gayrı menkûl malların mecburi satışım yasak eden kanu
nim 23 Şubat tarihine kadar uzatılmasını kabul etmiştir. Bu suretle çiftçi, gayrı menkûllle* nnin satışından bir süre için lUıa kurtulmuş oldu.Çiftçinin bugün korunmaya
Biıhtaç olduğu muhakkaktır, Fakat, geçici sürelerle kabul ®"en kanunlar bu ihtiyaca ce İÜ vermekten ziyade, işleri raîj fazla karıştırmaktadır. vWtü, 23 Şubattan sonra ma
satılıp satılamıyacağını Kamımın tekrar kabul edilip
iğini bilmiyen çiftçi- uzun vadeli programlarla
W|mıyacağıt bağında, bahçe* ® e beklenen inkişafı yapa *yacağı muhakkaktır.»ı. ı durum> Çiftçiden alacağı aıüara da şamildir. Parasını X ne zaman ve ne şekilde bileceğini bilmiyen alacaklı
elinde bulunan parasını . överlere yatırmakta te- IhıitS ve neticede durum L„“",t0plumun zararına ol- olur.
borÇİar> meselesinin fimden halledilmesi gerekin , i ı ir' Bu Şekilde, hem borç vJ j . hem de alacaklılar uzun
I , Programlarla çalışmak, E * » gelişme projelerini
*mkânlarmı bula-
i Clİ8t,e yap'lan konuşma- KJ» hükümetin bu konuyu PUyetle tezekkür etmekte
İH,, pınu, öğrenmiş bulunuyo- |w;.„u bir belirti olmakla Ikütiı ,8eÇiktirilmesinin çok i “5 ^ doğurabileceği ■»dır, aması gereken bir nok
NLb°r,çluyu ve ne de ala- tm ,*c*rarsızlık İçerisinde
'nfw hiç de aneml&ketin Maatına değildir. Zaten ibretimizde siyasî bir ka-
ik devam etmekte, ör
f i toat®1 s yasetl yü- J 5 l*Wkrarh bir durum ıramaktadır. Bu durum î „e köylUnün kararsızlı-
Lefkoşa’daki Türk Çocuk Yurdu ile Çocuk Bakım Merkezi, yeni yıl dolayısıyla başta Cumhurbaşkanı Dr. Fazıl Küçük ve Türk Cemaat Meclisi Sosyal Komitesi tarafından ziyaret edilmiş ve yoksul yavrularımız, dağıtılan hediyelerle stvindirilmışlerdir.
DR. KÜÇÜK’ÜN ZİYARETİ Cumhur Başkan Muavini Dr.
Küçük, dün sabah yılbaşı dolayısıyla Akıl Hastahanesi ile Lefkoşa Genel Hastahanesi’ni ziyaret ettikten ve hastalara hed-yte dağıttıktan sonra Lefkoşa Türk Çocuk Yurdu'na da gitmiştir.
Dr. Küçük, öğleden sonra eşiyle beraber yaptığı ziyaret sırasında çocuklarla hasbıhalde bulunmuş ve onlara hediyeler dağıtmıştır.
AMERİKALILARINYARDIMI
Kıbrıs’taki Amerikan Kadınlar Birliği’nden de bir heyet, geçen gün Lefkoşa Türk Çocuk Yurdu’nu ziyaret etmiş ve yurt için kullanılmak üzere Yurd Müdüresi’ne £50’lık bir çek vermiştir.
£50’lık çek, Amerikan Kadınlar Birliği adına Amerika’nın Kıbrıs Büyükelçisi Fraser Wıl- kins’in eşi Bayan Wilkins tarafından Yurt Müdüresi Zehra
O r . F a z ı l Küçük, e ş iyle b e ra b e r T ü r k Ç o c u k Y tırd u ’ n d a k i y o k s u l ç o c u k la r a r a s ın d a . ( F o t o B o z k u r t - B İ L B A Y )
T.C.M. SOSYAL KOMİTESİöfö yandan Türk Cemaat
Meclisi Sosyal Komitesi, dün Çocuk Bakım Merkezi’ni ziyaret etmiş ve Türk Cemaat Mec lisi adına çocuklara yılbaşı he- Hivesi dağıtmıştır. Hediye da
ğıtımı sırasında Cemaat Meclisi Asbaşkanı Şemsi Kâzım, Sosyal Komiteden Hatice Tahsin, Hatice Necati, Hatice Münir Kadriye Hulûsi ve Refah Daîresi’ndan Ahmet Rıfkı hazır bulunmuştur.
W dedaha yenilerini eklemekar,zu edilmiyen neticeler
^çaktır. Umarız ki, hükû- ıtnin!» ,orÇ*an meselesinin »ııın * ! ir ederek, gereken
" tasarısını 23 Şubattan »w J*®®1flayacak ve şimdiki
daha fazla uza
dır R» J htiyaç blrakmlya- Vn k ıı köylülerin istedi- Ve Eklediği budur.
BOZKURT
C e m a a t M e c lis i S o s y a l K o m it e s i , L e fk o ş a ç o c u k s a n ım
BAF ÇOCUK YURDU
(Baf Muhabirimiz K. Çelik Bildiriyor)
Baf Türk Çocuk Yurdu, ku ruluş yıldönümünü, bu yıl da bir çay partisi ile kutlamıştır.
Kutlama töreni, gayet neş’eli geçmiştir-
15 çocuğu barındırmakta o- lan bu yurdun yöneticisi Zerin Ali ile yardımcısı Feriha Usta oğlu’dur.
* *»* t •• 1 •• Ax o l u mçX G a z e te m iz s a h ib i C em al T o ğ a n ,X Ja n d a rm a K u m a n d a n Y a r d ım c ıs ı %
M a h m u t Ş e v k e t , E le k t r i k B ai- | re s i G e n e l S e k r e te r Y a r d ım c ıs ı
A r p n K o r k u t v a V e la s p itç i M . f
| Ş a k ir ’ in k a y ın b a b a la rı v Ş M E H M E T E Y Y A M !*! b ir m ü d d e tte n b e ri m u zta r ip X o ld u ğ u h a s ta lık ta n k u r tu la m a - %
y a ra k dün a k ş a m T a n rın ın Ralı % m :t ı n c k a v u ş m u ş tu r.
M e rh u m u n o j n a z e s i bu g ü n | ö ğ le n a m a zın ı m ü te a k ip , S e li- | | rniye C a m iin d e n k a ld ırıla ra k $ :< ebe di is tira h a tg â h ın a te v d i e d ? I»!
. | l e c e k tir . v
5
(özel Muhabirimiz) Erdal GÖKHAN’dan)
1961 yılı Temmuz ayından beri Leymosun’da faaliyette bulunan bazı gençlerimiz, “Kıb rıs Türk Ilmt Çalışmalar Akademisi” adlı teşekkülü gerçekleştirmek için dün kurucu üyeler olarak geçici bir yönetim kurulu seçmişler ve aralarında iş bölümü yapmışlardır.
TÜZÜK TAMAMLANIYOR Teşekkül tüzüğün hemen he
men tamamlandığı ve tescil.y- le kaydı için yakında Türk Cemaat Mecüsi’ne başvurulacağı öğrenilmiştir.
Teşekkülün ilk faaliyet alanı, Leymosun olacak; daha sonraları diğer kazalara da şubeler açılacaktır.
GAYELER Altı maddede toplanan gaye
lere göre, ilmî çalışmalar yapılacak, pröblemlelerimiz tetkik ve tahlil edilerek yayımı ve tat bikatı sağlanacak, yenilikler ta k'p edilerek üyelerin görüş ufukları genişletilecek, halk da ğınıklıktan kurtularak millî
mefkûreler etrafında, ilmt müessese, birlik ve derneklerle ir tibat kurulacak, Türk toplumu yarınına Kıbrıs’ta araştırmalar yapacak ilim heyetleri dâvetpHi IprpktirGEÇİCİ YÖNETİM KURULU
Leymosun Halk Evi’nde çalışmalarına başlayan geç.ci yö-
yetim kurulu şu şahıslardan kuruludur:
idare Mes’ulü: Cevdet Oktekin, Yazı İşleri Mes’ulleri: Özkan Hasanağa ve Teoman Er* söz, Yayım Mes’ulleri: BenerH. Hakerİ ve Numan Levent, Vfeöıedar: özdal İbrahim, Mu* hasip: Turan Haşan-
■ ııııı ı ı t ıı ı ı ı
Bir Türk Leymosun’da Ağır Yaralı Olarak Bulundu
Ltymos'un’da yaşamakta o- laıı Gaziveran'lı Haşan Mehmet Ali adında 52 yaşında bir Türk, Pazartesi günü sa
at 10.00 sularında L'vîymosun’ un 28 Ekim S o k a ğ ı n -
da ağır yaralı olarak bulunmuş ve hasıtahaneye kaldırılmıştır.
Haşan Mehmet Ali’ye kime ait olduğu bil nmiyen ve olay sırasında durmayan bir otomobilin çarptığına inand
ın ak ta ve olay sırasında otomobilin ön yanının hasara uğ radığının sanıldığı bildirilmektedir.
Polis, bu olayla ilgili b Igi- si olanların en yakın karakola başvurmalarını ıica etmiştir.
• l l ' l l l t l I l l l M I I M I M M H H I I H i l l l l l l t l I M M I , I H U l M H i ı ı ı m ı t i M i t t ı ı ı t ı l ı ı ı i M H u ı ı ı , ) , , , ! , , ! , M M M i M , , , ,
İNÖNÜ’NÜN İSTİFA EDECEĞİ SÖYLENİYOR
Sebep. Zam için Yapılan Israrlı Taleplerdan 14.00’e kadar Bakanlar Ku rulu toplantısına da başkanlık ettiği ve Selim Sarper’in dış mes’eleler üzerinde verdiği bilgiyi dinlediği öğrenilmiştir.
Ram'adâiı Cemil ailesi kız
lan Ay şen’in feci uçak kazası neticesinde Ebediyete kavuşması dolayısiyle şalisen, mek tııp veya Telgraf ile baş sağ* lığı dileyen, cenazeye iştirak eden veya çelenk gönderen bütün 'tanıdık ve dostlarına te şekkür ederler.
ANKARA: Meb’usların ma* aşlarına zam talebinin tepkileri, elan devam etmektedir. Bu arada bu zam çıktığı takdirde ismet İnönü ve Kabinesinin ist.fa edeceği söylenmektedir. Bu konu ile ilgili olarak Ekrem Alican ile Rağıp Gümüşpa- la birer konuşma yapmışlar ; YTP ise bir tebliğ yayımlamıştır. öte yandan Maliye Bakanı Şefik inan, İstanbul’daki basın toplantısında zamma aleyhtar olduğunu tekrarlamıştır-
İNÖNÜ’NÜN ÇALIŞMALARIİnönü, dün Romanya’nın An
kara Büyükelçisi’nin veda ziyareti teklifini kabul ederek, onunla bir süre görüşmüştür.
İnönü’nün sabah saat 10.30
Le y m o s u n ’ da a ğ ır y a ra lı o la ra k b u lu nan H a ş a n M e h m e t A l i , h a s ta h a n e d e .
Seyahat, Turizm ve Sigorta:;işleriniz için, bütün diğer müesseselere ! j
tercih edeceğiniz
CAN KARDEŞLER LTD. §Ti. i j1 Ocak 1962’den itibaren hizmete açıldı. ;;
MÜŞTERİLERİMİZE EN İYİ BİR ŞEKİLDE ;;
HİZMET ETMEK BAŞLICA PRENSİBİMİZDİR.. ] I
* f
X*
YA
Yassıada Mahkûmu Tevfık ileri oldu
turAnkara (Radyo) \assıada da mahkûm edilen eski Ba ymdırbk. Bakanı IevM Heri, tedavi edilmekte oldug^ An- k'ara Hastahanesinde 1961 yı
n son saatlerinde olmuş- tun
r. Kayseri Ceüaevi’nden An
kara’ya tedavi eddmek için
getirilen İleri, karaciğer ve
safra kesesi iltihabından mu’z
‘1G U V E N Güveneceğiniz Sigortadır
Motorlu taş.t vasıtaları sahiplerininVasıtalarınızın her eiııs şirketi“GÜVEN” Türk Anonim Sıgoıta g ..
emrinizdediı*.
B a f Ç o c u k Y u rd u n d a k i ç o c u k la r y ö n e tic ile r i ile b ir
I TÜRK YAVRULARININ ZİYNETİ VE UĞURU OLAN | “İŞ” KUMBARASINDAN YAVRULARINIZI| MAHRUM ETMEYİNİZ
K ıb rıs A m e r ik a n K a d ın la r B irliğ i a d ın a B a ya n W ilk in s , Y u r t M ü d ü re s i Z e h r a M u z a ffe r ’ e £ 5 0 ’ lık ç e k i » e r ir k e n .
T Ü R K İ Y E B A N K A S I| Paranızın... istikbalinizin Emniyeti
7..' -■■■ .................... .........................■■■■ • . . . . ..- i. t ■ -/
SAYFA 2
! , DERT ORTAĞI jDerts z insan yoktur bu dünyada. Dert, s bitmâyen !•!
muazzam bir servet gibi insanoğlunun ebedi. mirası X dır. ■'
Hanyayı konyayı anlamyan başladığımız dafci- X ^kadan itibaren dert, manevi b r yüît ola; ak omuzlarr £ miza yüklenir. Ve bizle'r .bu man'evi yükü, gözlerinvzin y bir daha açılmamak üzere kapanacağı ana kadar taşı- •{- mıya mahkûmuz. ~
Öliim, nsanoğlu için ebedi bir kurtuluş döneme c'nden başka birşey değildir. Öyle olduğu halde yine de hayat tatlıdır. Hayatımız boyunca küçüklü büyüklü birçok dt derle mücadele etmiye mecburuz. Esasen mücadtele&iz geçen bir haya't:n hiçb r kıymeti yoktur.
İnsan, ıstırabı tattık sonra olgunlaşır. Dert, ıstırap ağacının yapraklarıdır. Istırap ağacının gölgesine yas lanmak ihtiyacını hissetmiyen insanlara ne mutlu.
Sayın okuyucularımız, bu köşeyi s zleı: için açmış bulun'uıyoru’z. Şii'n de bir derdiniz, içinden çıka* mad ğmız bir engelin z varsa hiç çekinmeden, tereddüt etmedtn bize yazabilirsiniz. Derdinize ortak olmı ya, acın zı dind rmiye çalışacak, gayret edeceğiz.
Teselli, insanların manevi bir ilâcıdır. Derdm söylemiyen derman bulmaz, derler. Köşemiz, derdi insanlara ıtçetesiz ilâç dağıtmak için açılmıştır. Diplomam z yok ama, hepimiz -çin de faidelı bir ruh dok
toru olmıya çâhşacağız.Mektuplarınızı lütfen şu adrese yazınız:
‘'DERT ORTAĞI” BOZKURT GAZETESİ
Posta Kutusu 324 LEFKOŞA
i
i1I'İ*?yyyvyySy*?*?
¥
iXî
yv5‘İ*y•?
*SIX
Sevgili eşim, babamız merhum Mehmet Necdet Bey’in vefatının birinci sönei dfevıiye si münasebet yl'e 3.1.1962 Çar şaraba akşamı, (mübarek Miraç Gecesi) yatsı namazından önce, istirahatı ruhu için Seli tniye Cami şerifimde mevlidi şerif kıraat edileceği bütün akraba ve dostlara duyrur- lar.
Eşi vs Evlâtları
İ
İHaşan ile eşi Reşide
.*! öngör, oğulları Ali’nin X dünya’ya geldiğini dost X ve akrabalarına müjde* i terler.t GİRNE 31.12 61
Köşklü çiftlik ilkokulu
Müdürlüğünden
TeşekkürOfkulumuizun on fakir öğren
cisne ayakkabı yaptırtan •‘VARLIK - KULÜBÜ” ida re hey’etine, sonsuz teşekkür
ler olunur.ı ı ı ı ı ı ı ı ı t ı ı ı ı ı ı *
HUGH GLASS’IN İNANILMAZ MACERASIGenç adam, ayıyla yaptığı mücadeleyi, budundan koca koca et parçaları kopması pahasına kazanmıştı.. Hugh, bu vaziyette 360 kilmetre
sürünerek kurtulmağa muvaffak oldu.
Amerikanın dev boz ayısıyla boğuşarak gaup çıkan tek tiik buiKaç kış.uen biri Hugh Giasstır. Inanıhnaz macerası, Amerika kıt’asının batı bölgeler ne medeniyet götüren cesur k.ş.ier tarafından anıiatıla aniatıla bu ülkelerin destanı haline gelmiştir.
Aslen i eıınsylvania’h olan Glass, ayayla boğuştuğu 1823 yılında, 1.82 m. boyunda ve
95 Kg. ağırlığında 55 ilik bir kaili amandı.
Dev r John Jacob Aston’un viski karşılığında kızılderıliler den kunduz ve tilki postları alarak zengin olmayı kurduğu y.Hardı Aacor sonradan General Askley’le ortak olarak ken di avcı gruplarını tuzaklar ku rup bu hayvanları avlamaları için Batıya göndermeğe girişti. Hugh Glass da, bu sayıları yüzleri bulan avcılara yiye çekleri eti temin eden yaban öküzü avcılarından b . r i oldu,
iVShley’in 'tertip ettiği ikinci sefere katıl'anlaıın, yukarı Mis souri boylarında Ree kab ilesi ne mensup kız.ld’erililerle baş lan belâya girdi. Böylece, Ku zfcy te Güney Dakota eyaletle ri arasına düşen Ree Bölgesine ister stemez gemiyle gittiler.
Kafileye bir, iki günlük me safeden öncülük ederek lâzım gelen eti temin etmekla vazife liyd . O günlerde yaban öküzü avcısının en seçme silâhı ise namlusunun ağzından doldu lUİan antika biı tüfekti. Sonradan bölgenin meşhur av cılarmdan olan genç Jim Bird ger, Hugh GlaSs’a bu .şlerde çıraklk yapıyordu. Fakat Glass kafileden ayrılırken yaşı henüz yirmiyi bulmamış bulu nan oğlanı yanına almak iste
medi. Yaşı yirmiyi g'eçm.ş iri j yarı YV ilham fıtzgcıaiu ıa git
ıueyi terc.iı etti.İki avcı kaiıienın uzağıııda-
id ilk günııerını Kfeıle avcısı kızılüeni.ieri atlatmakla g' ça' diler, £ akat ıkıiıcı guııun sa.ua tu kaışılaştıkları dost £>ıoux ka bileşenden bir yerL onlara, ne ıfcoe Dol yaban oküzu buiaDUe ceaermı uşa etti. Olass ile 1' az geraıd o gun üeş okuz 'avıadu; tan soma çadırlarında İstıraba le çekildiler.
Ürtes. sabah Aslıley ile 200 kişilik kaidesinin konaklıadığı mevkie döneceklfeıd,. Fakat or talik aydınlanınca G.ass, beş öküzden birinin yerinde yelier estiğini farketmeMt gecikmedi, derlerdeki izler hayvanın iki mil Güneydeki Grand Nehri istikametinde süı üklendiğıni a çıkça belli ediyordu. 500 kilo ağırlığındaki koca gövdeyi a- lıp götüren hayvan ise olsa ol sa boıigenm mahut boz ayıların dan biriydi.
Hugh Glass birden avcılara bir de ayı eti yed.rmfck, 'üstelik güzel bir ayı postuna sahip olmak hevesine kapıldı. Kor kudan titriyen Fitzgerald’ı da yanına alarak ider.n peşine düştü. İki arkadaş epeyi yüıü dükten sonra ansızın ağaçların arasından çıkarak kendite rini bir açıklıkta buldular. An ne ayı ile iki yavrusu burada öküzün başına geçm şıler, ken dilerine ziyafet çekmekteydiler.
Hugh Glass’iıı yavrularım koruyan dişi biı boz ayının ne kadar tehlikeli olduğunu bilme mes ne imkân yoktu. Arka a- yaklarmın üzerine kalkıp üstüne gelen bu canavar ise hiç değilse 2.70 m. boyundaydı.
Ayı üzerine atılırken Glass,
Yüz numara lava
bolarını ve S şek
lindeki boruyu muntazamen HARPIC’le yıkarsanız tertemiz olur.
ANTİSEPTİK
Geceleyin lâvabo ya bir miktar HARPtC dam
latır ve sa
bahleyin su
ile çalkalar- ll'ıu sanız lâvabo- / /1\ / daki mikrop- <jt ı lar mahvolur.,
\ ‘
— Ö d e ş t i k D o k t o r B e y ! . B e n im d e s tr ip t i z ü c r e tim y ir m ib e ş lira .•ıa ı ı ı ı ı i i i ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı t i ı ı ı ı ı i t ı ı ı ı ı ı ı ı m ı ı ı ı m i n i n i n n i n i t ı ı ı t ı ı ı t ı ı ı ı ı ı ı t ı u m u m i i i i i m h m u m
Kör Kadıya “Kör Kadı” Demeyin
Bir dostumuz veya ahbabımızın hususiyeti hakkımda herhangi bir şey öğrendik mi, delice bir sevinçle bunu etrafa yaymağa, hattâ daha ileri giderek kendisinin yüzüne vurmağa kalkışırız. Bunun üzerine de, «Ben doğru adamım» yaftasını yapıştırırız. Doğru bir İnsan olmakla, bir (loştu kırmamak arasında, hayt büyük bir fark olduğunu unutmamak gerektir. Kör Kadı hikâyesinde olduğu gitti, doğruyu söyleyeceğim diye, söze «Merhaba Kör Kadı» cümlesiyle başlamak, insana dâvasını ve dostunu kaybettirmekten başka birşeye
DİKKAT! DİKKATYeni ebniye yaptırmakta olanlar veya evlerine
banyo, semaver, kademhane, Lâvoba, kap teknesi $ ve bu çeşit eşya koymak isteyenler, bu eşyaları al- $
mazdan evvel çeşitlerimizi görüp Batlarımızı öğren
meden almamalarını tavsiye ederiz. J
t v S İ
Birçok değişik model ve renklerdeki çeşitleri
mizi görmeniz mutlaka menfaatınıza olaraktır.
Alman eşya'ar ister Lefkoşada veya dolayların- f, da, veya isterse Kibrisin her hangi bir kasaba veya
köyünde olsun müşterinin iş yerine teslim edilir.
Ayrıca bir çok örneklerdeki dıvaı kâğıtlarımız
da vasıl olmuş ve rekabet kabul etmez liatla satışa
çıkmıştır.
BİR KAÇ MİSAL:
Maden üzerine emaye beyaz banyolarırnızın fiatı f, (sat olarak) £.11.000 dan başlar.
Bakır, beyaz boyalı veya boyasız semaverlerimiz
(set olarak) S, 15,000 dan başlar.
Kademhaneler (set olarak) £6.250 milden başlar
Lâvobalarımız (set olarak) £3.500 milden baş]ar *»;
Dıvar kâğıtlarımız (her 5 metre karelik paketler) f
6/- den başlar. $
Mutlaka ziyaret ediniz, menfaatmızadır.
Rakibsiz Müessese1 MUSTAFA KEMAL DEMİRAĞ |
(îpsillâtlı) tGirne Caddesi No. 130 - 132, Lefkoşa. |
Tel: 6275. ’ * |
ğının yegane mermisini a- teşled . Göğsünden yaraianma sına rağmen, tınmadı bilte. Hugh’un yardımcısı telâşın dan, taşıdığı dolu iki tüfeği artarak bir ağaca 'tırmanmış
tı.Glass cebindeki bıçağı çıkar
mağa ancak vakit buldu. Bu nu ayının boğazına ve göğsüne saplamağa başladı; _ fakat kafasına inen bir pençe
darbes yle yığıldı kaldı.Kafileden B:nbaşı Henry
ile adamları yarım gün sonra yetiştiklerinde, ayıyı Fitzge- raid’m tırmandığı ağacın dibinde can çekiş r buldular.
Hugh Glass kanlı bir külçe den ibaret kaldığı halde, sağdı. Yüzü hurdahaş olmuş sırtı liğ me liğme paralanmıştı. Baygın adamı ayıltmak için başvuıul mad k çare bırakmadılar. Fa- ka't ne yapıldıysa fayda etme
di.Kafilenin az çok ’tıb bilgisi
ne sahip yegâne ferdi Matt Chamberlain, biçare G'Jass’ın
yaralarını sardıktan sonra sa baha çıkmıyacağını bildirdi.
Bunun üzerine, kana susamış kızılderililerin bölges nde bulunmaları dolayısiyle, Binbaşı Henry kafilesine yollaıı- na devam etmeleri emrini ver d . Fakat Hugh Glass'ı tek başı na bırakmak insanlığa yakışmı yacağmdan genç Jim Bridger ile korkudan titreyen Fitzge- ra'ld’ın, yaralı ölene kadar ba şında nöbet beklemelerine karar verildi. Bunlar ölüyü göm dükten sonra kafileye yet şe- ceklerdi.
Bu bomboş arazide can çeki şen bir ya rai iyi a yalnız kalmak kolay iş değildi. En yakınkamp olan Fort Kiovva ise 288 Km. mesafedeyd.
Fitzgerald ile Bridger tam beş gün yaralının başında nö
bet beklediler. Günün birinde harp kıyafetleı ine bürünmüş kızılderililerle dolu bir kayığın nehirden geçtiğini görünce, e-
Sasen mevcut oı’an korkuları son haddini buldu.
Beşinci gün akşamına doğru Glass hâlâ kendine gelmemişti. Fitzgerald bunun üzerine Bridger1:, daha fazla bekleme n:n saçma olduğuna inandıra bildi.
Atları üzerinde yola çıktı lar. Kalleş Fitzgeral gitmeden önce, birazdan öleceğini sandı ğı Glass’ın üzerindeki barut, saçma tüfek ve bıçağı almayı hmâl etmedi. 24 Ağustos 1023 te Binbaşı Henry’nin kafilesine yet şince, Glass’ın öldüğünü söylediler.
Hugh Glass, yalnız bırakıldıktan be1 ki iki,' belki üç gün sonra kendine geldi. Ayağa kalkmağa yeltenince külçe gibi olduğu yerde yığıldı kaldı. Sııt adaleleri ve bağlan adamakıllı koptuğundan ayakta durabil- mes' ancak aylardan sonra mümkün olacak'tı. Sağ butun dan koca koca et parça’an kopmuştu öyle ki yeıde biraz cnk sürünebilmesi dahi muaz zam ıstıraplar pahasına oluyor (Devamı Üçüncü Sayfada)
yaramaz.
Alkarnadan «Ne kadar ter biyeli, ne k'adar kibar adam» denmesini istiyorsanız, ketUm ve iki yüziü olmak gerektiğim sakın unutmayınız. Kaba ve terbiyesiz dediğimiz kimselerin «.çim dışını, bir, benim sak lım yoktur» diyen ve düşünce lerini herkesin yüzüne karşı a çıkça ifade eden ihsanlar, oldu ğu düşünülerek, yukarıdaki mütalâamızın doğruluğu orta ya konabilir.
En iyi dostlar, en ketum olanlardır. Ne kadar yazık ki, bunlar son derece avdır. İnsan karakteri, sevdiklerine hükmet m'eyi emreder. Sevdiğiniz ve daima biri.kte bulunmak sS tediğinız bir kimseden, üç lıaf ta haber alamayınca, insanın üzülmemesine imkân yoktur. Böyle biı kimseyi görünce, si temde bulunmaktan daha tabiî birşey olamaz. Halbuki si zi seven o kimse, yalnız kendi sini ilg lendlren bazı sebepler yüzünden sizi görememenin üzüntüsünü tekrar aramakla ortaya koymuştur. Bu durum da, siıtem, dostunuzu kırmaktan başka bir şeye yaramayacaktır.
YANLIŞ ANLAMAAylarca, ortadan kaybolduk
tan soma, bııden meydana çı kan son derece tatil aııe dost lan vardır. Bunlar hakkında hemen iı'eıkeü, şu cıinaeyı tek rarlar, «İNe iena, aklına esuıce geliyor, sonra birden oıtadan kayboluyor. Birgün gelecek bütün dosdarım kaybedecek.»
Ekseriya gayet neşeli ve can lı olan bu şahısların, bilâlds insanları sıkmamak için arada bir ortaya çıktıklarını b,r tüıi'ü idrak edemeyiz. Böyle kimselerden biri yılda 4-5 defa ziya ret ettiği akrabalarına daima bir gün evvelden telefon ed p, şunları söylemeyi âdet edinmiş ti:
«Neşeniz yerinde mi? Eğer keyifliyseniz yarın s ze bir uğrayıp hatırınızı sorarım. Eğer
neşeli değilseniz, hiç gelmem. Hayat Zaten sıkıntılıdır. Beni görmekten memnun olacak mısınız? Soma katiyen bana, sen hâlâ ölmedin mı? d.ye şa ka yapmayın. Ölümün lâfı bile, keder vericidir. Böyle biı lâfı nasıl olur da kullanabilir Siniz-»
KEYİF KAÇIRMAYINBu t’elefon konuşmasının ne
t cesi, daima, b'u zatın ziyaret ettiği evlerde herkesin kendisi ni güler yüzle karşılamak İhtı yacmı, hissetmesiydı. O da el hediyeler dolu olarak gelir, tatlı hikâyeler, anlatır ve.heı kesi belki aylardır hissetmedi ği bir neşeye garkettikten sonra, yine bir kaç ay için ortadan kaybolurdu- Şimdi, bu za tın karşısına geçip de onun halikında bildiğin z hakikatleri. Meselâ, evli olduğu halde, bir kadınla görüldüğünü söylemenin, veya bazı ticarî işleı i ni açıklamanın müsbet b r fayda vereceğine inanıyor mu sunuz? Asiâ.. tabiî neşeli adam keyfini kaybedecek siz de o- nun getiıebileceği neşeli biı günden mahrum olacaksınız.
LÂUBALİLEŞMEYİNUmumiyfetie hepimiz, tanı
madıklarımıza karşı dikkatli, terbiyeli davranır, yakınlarımı za karşı lâubalileş, riz. Halbuki bunun tam te; sini yapmak ge rekir. Tanımadığınız veya düş manimiz olan bir kimsenin sizin hakkınızda ne düşündüğü nü değil, bir dostunuzun fikri mühimdir. Samimiyetinize gü venerek, her fırsatta hususiyetinizi veya bazı gizli tarafları- i m ortaya döktüğünüz bir dos tun, sizinle daha fazla dost ka labileceğini ummak yersizdir.
Dostlaırnıza karşı ketum davıanmalı ve, «Ben doğru adamım» idd asiyle onları baş k alarmın, yanında, hattâ baş- başa iken bile, z-vr duruma düşürmemeye gayret etmelisimz.
"mmııuiHmmmMmmımmmmmmmtmmmmi ı ı ı ım ı ı ı ı ı ı ı ı ı iM i ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ,m ,u m ,tm ı^ ı
Teklifname Müddetinin TemdidiKıbrıs Polis ve Jndarma Kuvvetleri için Polis ve Jandar
ma köpeklerine kemiksiz ve yağsız öküz eti, yekûn ilarak
köpek bisküvisi ve sebze tedarikine dair 22 Aralık, 1961 ta-
r h, ve 114 sayılı Kıbrıs Cumhuriyeti Resmî Gazetesinde neş
redilen 1246 sayılı tebliğe atfen, Teklifname müddetinin 13
Ocak, 1962 tarihine, ö.e. saat 10’a kadar temdit edildiği ilgi
lilere duyurulur.
KOKULARIGİDERİR
HARPIC biitün kokuları giderir ve lâvaboya temiz ve hoş bir
koku verir.
BÜTÜN YÜZ NUMARALAR VE HATTA SEPTİK TANKLAR
İÇİN DE TEHLİKESİZDİR.
TİCa k ETTE nezaketTuııcer BAHADIR
Her devlet veya teşekkülün muvaffakiyeti veya bauçS göstererek venınii ışıer yapması ouee jKUsaai uoiayısıy le maddî alanda ilerleme kaydetmesi esasına bağlıdır Bu da oJurken nizamlar, prensipler ve yanı sıra o işte olmasını gcrekt.reıı nezaket ihmal edilip bayağı hareket veya hükümlerden istifade aranmamalıdır.
Bir cemiyetin kalkınarak aleri hamleler atabilmesi diğer cem*yetıerin kendinden gıpta etmelerini sağlamak ancak özel müessese ve teşekküllerin sağlayacağı gel n e mümkün olabilir. Toplumumuz çok geç kalarak bu hususa gereken ehemmiyeti verdiği halda, bazı tedbir s.zlikler, imkânsızlıklar ve asıl mimimi bazı ticaret adamlarımızın nezaket yönünden göstermiş oldukları zaaflar istenilen randıman ve huzurun sağlanmasını zorlaştırmaktadır. Daima hatırda tutulması icabeden — Cemiyetin zenginliği, kuvvetliliği, cemiyet fertlerinin zenginliğine dayamr — hakikatine göre de düşünmeye çalışacak olursak, göreceğiz ki birçok ilen cemiyetlerin ilerilik vasfı hep özel müesseselere verilen ehemmiyetle özel müesseselerinde gereği şekilde çalışmaları sonucudur.
Ezelden beri, fakat içinde bulunduğumuz bu sürede karşımızdaki toplumun, çalışma kollarımıza ucu kırık da hı olsa bir mil geçirmemek azmi belirirken ve bunun dışında b z.m varımızı yoğumuzu, sırası geldiğinde, aşırı fakat sahte nezaket gösterileri ile almaya çalışırken, top lumumuz fertlerinin bazıları, haklı veya haksız olarak onların bu aşırı nezaket ve işbirlikler.ne kanarak, onların iyi durumlarını daha iyi yapmaktadırlar. Bu üzücü ve endişelendiricidir çünkü: Kendilerinin kazandıkları yalnız kendilerine bizim kazandıklarımız yine kendilerine olunca, ortada bize beliren: sıfır sıfır elde hiç olur.
Bu durumun nedenlerini araştıracak olursak ortaya, müessese sahiplerinin birtakım iyi olmayan muameleleri) erken zengin olma isteği, müşteriye gösterilen çeşitli zor luklarla müşterinin düşüncesizliği ile ileriyi görmemesi çıkar.
Bir ticaret erbabı, dükkânına gelen kimseye elinden gelen samimî nezaket ve duyguları belirtmeli, mümkün olan her türlü kolaylık ve ikramı, işini verimli bir şek'-lde yütütebilmek için yapmalıdır. Çünkü dükkânına gelen müşteri kendis.ne para verecektr ve ticaret sahibinin faydalı gayesinin tahakkukunu kolaylaştıracaktır. Eşyalarını müşteriye hiç can sıkısı çekmeden teşhir etmek, ufak tefek aksaklık ve yanlışlıkları toleransla karşılayıp müşteriye aşırı hürmeti göstermek müessese sahibinin en başta gelen vazifeleridir. Şimdiki iki cemaatın hayati imkân ve konularım muhakeme ederek, ortada çok büyük fiat farkı olmadığı halde gidip Rum müessesesine parasını vererek kendinden olan ticaret sahibini zayıf bırakmanın toplum için iyi olmayacağını düşünmek de Türk alıcısına düşen en büyük vazifedir.
rıtlr rf~ ı l â ı ....«fta , , al to....a to u Jtâ * ı .ı* İ« « â t ı« â » ı .,>IN alk t
Harvey ailes'i li r arada kazadan bir müd det önce.
DENİZ K A Z A S I
Tzrry kendini bilmez halde hastahanede yatarken
Terry adında 11 yaşında küçük bir kız Atlantik’te bir salda cansız bir vaziyette bulundu. Fırtınada batan yat’t a küçük kızın annesi, babası ve kardeşleri butunu yordu. Kazadan kurtulan
t * * * * * *
Şimdiye kadar gönderilmiş olan teklifnameler yukarıda
bildirilen tarihte tezekkür edilecektir; maamafih ilgili teklif
name sahipleri arzu ettikler takdrde yeniden tklifname gön
derebilirler.
TiRYAKiLHAKİKİ ZEVKİ TÜRK TÜTÜNLERİNDEN
ALIYORLARTÜRK TÜTÜNLERİ (KIBRIS) LTD STÎ
tura ile keserek ntihar et ti.
Bundan bir müddetönce Ame ıikan sahil polisi 11 yaşında bir kızı Miami açıklarında b ı sal üztıinde cansıiz bir Vaziyet te buldu. Sonradan adımı l'ferry Jo Duperralıt olduğu ar laşıları küçük kıfe henüz yaşı yo: du. Terry derhal Miami’dfck.s i i i h i ı m ı ı ı n ı ı M iııııı ı
‘‘Mercy Hosp tal” hastahanesi ne kaldırıldı. Hâlâ oı’ada yat' inakta olan küçük Teıry bizzat yaşadığı facianın ancak bir kıs mını bilmektedir.
Fırtına patladığı zaman Tcı ry’niıı de içinde bulunduğu yatta küçük kızın annesiyle babası, kardeşi ve kız kardeş, yatın kaptanı Juliatı Harvey ve kaptanın karısı vardı. B'u korkunç kazadan Terry ile kap tan kurtulabildiler.
Terıy, sahil polisi tarafından kurtarılıp hastalıaneye ya tınldıktan sonra büyük bir ih t inam sayesinde yavaş yavaş kendine gtelmeğe başladı faikat sağ salim karaya çıkabilen yat’ in kaptîanı sahte bir isim kulla nar ak deniz kenarında bir mo tele sığındı. 1,90 boyunda ve 15 yaşında olan kaptan Har vey’i polis ertesi günü motel in banyo dairesinde kanlar içinde buldu. Boynunu ustura ilfe keseıek intihar eden Harvey 'çinde şu satırlar bulunan bir mektup bırakmıştı: “Sinir lerim çok bozuktu. Yorulmuş lum. Dayanamadım. ’
Annesinin, babasının ve kar deşlerinin feci ölümünü henüz Terry’ye haber veremed ler. Kızcağız hâlâ onlann hayatta olduğunu zannediyor.
Biı yandan d‘a polis yat’ı Harvey’in batırmış olduğundan şüphelenmektedir. Gözü 1 >ek ve büyük bir maceraperestilan krtptan Harvey’in asıl mesleği pilotluktu. Kore harbine de iştirak etmiş olan Har vey üç defa evlenmiş, sürat ve macera zevki yüzünden muhte •, lif otomobili ve uçak kazaları
goçirmiş'ti.H lt H Il I l t l l l lJ Hi m ıS II I I I I I I M H Il l l l l l l i t l t l t lm i l t
TEKLİFNAMEMağusa’nîn Ay Lûka semtindeki Limni Fidanlığında dikili
bulunan 9458 taze efkaüpto, 5 kazuarina ve 2000 servi ağacı
nın iştirası için teklifname davet olunur. Teklifnameler ^
Ocak, 1962 sabahı saat 10’dan geç olmamak üzere T ekli fnatriP
Encümenine vasıl olmalıdır.
Bu hususta daha fazla malûmat Lefkoşa’da Orman Daire
sinden veya Halevga Ormn Bölgesi Şubesinden teinin edilebilir-
J
"5 İ«w .1
du' «511!
»r I
Pfa ■•tafcan ’m fe ]
ktfeij J • %a-«Bek, ]
88? biiun Jlayaa
5*1(4.
‘ I
ÇUVALDA
^ YENİ AKTÖRAUan YAVUZ
.^can lan ın* ; mahiyeti
fe jK T n e s ’e gudabımla
ai2iflt'STSrart!nsi2 ^
J 'S u n ^ u n deruüıklerjn
t bir baha. ri*g*n g»to
• i.ni lusseac>' dururuz, '‘ ye guleru; *nen|ei afcç-
M bu * * * * * tut™ lleSU b e n l i ğ i lf h rdîeiç in d e çupmu dunu .
Heyec-aniamr, swırur ve
C v . l ^ Bcldi> *** •. r ylU daha kavuştuk, di
* . tir yılı daha geridte br Uuk, diye; yem bu: yxla
daha giıthddik, diye heye-
canianır, «evin.ı ve gulera.
Halbuki, bir yılı daiıa
geride bırakmak ucı değil
_ ro dir? Gesen bir yıl kay-
bedllnı.şt r. Ve kaybfcdıten
î hiçbirşey yoktur ki insana
jevinç versin, tatlı bir heyc
can versin ve .u-sanı güldür
JÜn.Bütün bir dünya insanlı
jiı, geçen bir yılı kalıkalıa-ia:la uğurlar. Ama asıl kah
laha’arla gülen aıamızdan
çekilip giden yıldır. Üçyüs altmıjbeş gün b iii sever eörüııt'itk aramızda birw . . . . .fntelicens casusu gibi sinsi
sinsi dolaşmış ve birçok sır
kuımu:, birçok kıymetleri
nnzi ç*almış, götürmüştür. I Asıl gülen, kalıkalıa atan ?
hız değd, oduı; geride br | ıraklığıma yu, yülardar. B .İ
kahkahalarımızın kalp S paradan fuıkı yoktur. $
Vö l yılı da, diğer geride^*
bıraktığımız yıllar gibi va- j «fesini ikmal ett. ve yerini f
b i yılına teıkederek sinsi X suöi aıamızdan uzaklaşıp t gitti. Â
ÂBrkaç gündenberi ara-!*!
miza katılmış bulunun, mîi !*!
tat vazifesine başhyan bu)!*
yeni yılm da kimbiîir ne I*
projeleri, bize gösterilecek»**
k mbilir ne numaraları var!*!
dır. İnsanlık âlemini güldü!*!
rectk mi, yoksa daiıa da S
mı çok ağlatacak? Bir!*!
d:am aktörü mü, yoksa bir 4
komedyen mi olacak? |
Bıktık dramlardan ve fa *j>
cia artitsti yıllardan. D oya?
siya gülm ye susadık, h‘as- *
ret ka’d k. İçimden, 62 yılı !*! ııın ayaklarına kapanarak:!*!
“— Ne olursun, acı çek»
trtne bize, insanlık âlemi 4* için felâket baykuşu değil;**4 huzur, sevinç ve saadet me *£ fcği ol!” |
D •)*: yalvarasım geliyor. !*! Bütün ‘ar/umuZ, 62 isim Jf
li yeni aktöıün başanlı bir;*) komedyen olması ve bizleri"*» doya doya güldürmesidir, Ş
DOROTHY GRAYSATURA KREM
Ciltdeki pürüzleri ve buruşuklan tamamen gı
derir İçindeki vitamin L) deriyi besler, sıklaştırır
ve ona yeniden elâstildyetini bahşeder. Çizgi ve
pörsümeleri yok eder- Deriyi kadife gibi yumuşa
tır, kirleri sivilceleri ve siyah noktaları tamamen
bertaraf eder. Genişleyen mesamatı daraltır ve do-
layısvyle cildinizi besler ve güzelleştirir.
DOROTHY GRAY PUDRASIKrem köpüğü ile hazırlanmış en modern ıeıık
lerde DOROTHY CRAY toz ve kremli pudrası hal-
lanmzı kesinleştirir ve güzelliğ.ııizi ortaya çıkarır.
DOROTHY GRAY RUJLARIDudağınızda hiç yayılmayan ve dudağınıza
azami derecede cazibe veıeu en modern renklerde
DOROTHY CRAY rujları güzelliğinizi tamamlar.
KIBRIS GENEL ACENTELERİ:
AKARSU GİYİMEVÎTel. 2955, Girne Caddesi 40 - 42 - Lelkoşa. €
H S b ÂSININDAN
Kıbrıstaki üslerdeki nazırlıklar ve Kıbrıs
hükümeti
KIBROS şu makaleyi neşrediyor:
Kıbnsa komşu herhangi bir « e t t * -bir
olursa ZUrıh ve Londra andlaş malarıyle Kıbrıstaki hüküm* ran (islerde yerleşmiş bulunan Ing. izlere "hazır ol" emrinin verilmesi bizi cidden üzüyor”. Ingiliz askerlerinin, Kıbnsa komşu memleketlerdeki Ingiliz maceralarına katılmak üzere Kıbrıstan hareket etmeler-tıe ilk defa rastgelmiş değiliz. Bu güne kadar talihimiz yaver gitti. Hücuma maruz kalan memleketlerin, hükkmetteri biz den intikam almak İçin Kıbrısa hücum yapılmasını emretme- memişlerdir.. Bu demfek değildir ki hükümetimiz daima te* tikte bulunmayacak, alâkasız kalacaktır.
Türklerle Rumların işbirliği yapması arzu ediliyor
TARROS, 1961 yılı hadiselerini
ele alarak Kıbrıstaki olay
lara temasla şunları yazıyor:
Geçirmiş olduğumuz yıl zar
fmda Kıbrıs hükümeti uhdesine
düşeni yapmış ve hareket
tarzını hürriyet mücadelesi
ruhuna göre uyarlamıştır. Kıb-
rıstaki iç olaylar tarihimize hoş
nutsuzluk yaratacak bir şekil
de cereyan fetmişlerdir.Geleceğe
ümitle bakalı Kıbrıs Cumhuri
yeti, Türk-Rum fikir çatışması,
muhalefetin çetin tenkidine
—öyle bir tenkid ki çoğu de
fa yapıcı değil, yıkıcı olmuş
tur— maruz kalmıştır. Kısaca
Kıbrıstaki iç olayları ele alırsak
birçok c i d d i faaliyette
bulunulduğunu görürüz. Bu ya
zıdan maksadımız herkesin 1962
yılında yapıcı faaliyete girişmesidir. Muhalefet yapıcı tenkid-
lerde bulunur Türkler de —da
ha doğrusu Türk lidferler— şe
refle anlayış havası içinde
kendilerine düşen vazifeyi idrak
eder ve ayni ruh haleti ile faaliyet gösterirse 1962 yılı na ümitle bakabiliriz.
Zürih idaresi adayı sükûna
kavuşturamamıştır
ALITYA, 1962 yılının sona
ermesi milnasebetlyle neş- rett ğl baş makalede şun
ları Heri sUrmUştür:
1961 yılı bütün dünya insan
lığı için bir huzursuzluk ve hoş
nutsuzluk yılı olmuştur. Kongo,
Cezayir ve Goa gibi memleket
lerde, Küveyitte çıkan kargaşa
lıklarla Afrika bir kan deryası
haine dönmüştü. İşte bu endi,
şeyi dünya insanlığı ile payla
şan ve tehlikeli anlar yaşayan
Kıbrıs, günahkâr Zürih andlaş
malarının sebep olduğu heye
canlı ve çetin günler de gör
müştür. Yılmış ve ümitsizliğe
kapılmış birisi olarak konuşmu
yoruz. Yalnız Zürih ve Londra
andlaşmaları adaya beklenen
sulh ve sükûnu getirememiştir.
Biz de bunu tebarüz ettirmek
istiyoruz- Zürih maddelerinin
tatbiki ve Türklerin uzlaşmaz
lığı ispat etmiştir ki bu ada
bu idare ile asla ilerleyemez, neşeli günler yaşayamaz. Halk
dört yıllık mücadelesinin asla
değerlendirilemediğini her gün daha iyi anlıyor. 1962 yılına
ümitle giriyoruz; çünkü halkı
mızın azimle herşeye boyun eğ
diğ ni mamafih günü geldiğinde
Zürih esaret zincirini kırarak
kendisini hürriyete götürecek
caddeye çıkaracak azimde oldu
ğunu biliyoruz.
KOVA BURCU: (21 Ocak - 20 Şubat) Çevıenizdekilerin istekler vle çok yakından ilgilenmek mecburiyetinde kala cak, işinizi belki ihmal edeceksiniz.
BALIK. BURCU: (21 Şubat - 20 Maıt) Bir dostunuzla yapacağınız görüşmeden sonra malî sıkıntınızı halletmedi im
.kâmnı belki de elde edebileceksiniz.KOÇ BURCU : (21 Mart - 20 Nisan) Bağımsızlık konusun
daki mutlak arzunuz, sizi bir çok iyi kimselere karşı güç
R/^Uruına Sokacak. İtidal lâzımdır.j ^ BURCU:(2.1 Nisan-20 Mayıs) Alacağınız iyi Jıaber
> b°zulan keyfinzin tessüsirnde miısbet rol oynıyacalk- tn. burumunuz yakında düzelecek.
DİZLER BURCU: (21 Mayıs 20 Haziran) Kendinizi pek tesadüflerin ovuncağı haline getirmeniz doğru değil. Makul ve ölçülü davranmanız kend leh in izedir.
YENGEÇ BURCU: (21 Haziran - 20 Temmuz) Çeşitli fan tcziltne ve zevklere kendinizi kaptirm-ş ahnUnıZ, esasi- tynizle uğraşmanıza belki de engel olabilir.
ARiSLAN BURCU: (21 Temmuz - 20 Ağustos) Bir arkadaş; nıza körü körüne uymanız dolayısiyle nâzik biı duiuma
İteceksiniz. Her şeye katiyen aldanmayın.BA§AK BURCU: (21 Ağustos - 20 Eylül) ty' düşüncelere
ihtiyacınız var. Herkes hakkında menfi hükiimleıe varmanız doğru değil. İş kaybediyorsunuz.
TERAZİ BURCU: (21 Eylül ’ 20 Ekim) İdinizde iıhtiyatlı olmalınınız. Bunu hmal etmeniz sizi hüsrana sürükler.
^ alî alanda daha faz ha açılmayınız.BURCU: (21 Ekim 20 Kasım) Vaktinizi iyi kullan
™asını bilirseniz, avantajlı bir şten istifadeniz mümkün 0 bilecektir. Biı az dikkat ediniz.YAY BURCU: (21 Kasım- 20 Aralık) Amılarımz g e r ^
eşecek. Bu konuda end şeniz olmasın. Geleceğinizi te c
edici mahiyette katiyen endişe yok. .°ĞLAK BURCU: (21 Aralık - 20 Ocak) İmkânlar malı br
konuyu lehinize neticelendirmen zde size yardım edecek tır. Çok yakında sevineceks'niz
ye jklL H.l l ff.|p. H.f». H.l / H.l i- U«l}. B ti,lb
BulmacaHazırlayan: M. Ş.
,2 34 56 7.» ıE E H B a B r a a
a S B İB B IB IZ ]
E D 0 D O T
H Ö E I 0 İ K 1„ _ c f ia c ı6 H G P O B G K D C D7 B İ a ü B B D B B8 İ I H H D B D n B i n
9 0 E ] Q G B B B H a
Soldan Sağa:1. Devam ettirme. Manalı
dtyiş. 2. Soğuktan suyun sert leşmesi. İmam başında bulunul. 3. Nekes. 4. Tanrıya niyaz da bulunma. Nota 5. Becerik siz. 6. Annenizin görümces . 7. Yapan. Modern erk’ek ismidir. 8. Beyaz. Nota. 9. Ahali. Genişlik.
Yukarıdan Aşağıya :1. Adem Peyganberden son
ıa gefeıi peygamber. T ersi Fut bolda müdafaa oyuncusu. 2. Nota. Temfels z eğreti bina. 3. Sadece demektir. 4. Asılma ce zası almış kimse, 5, Karaya çalar açık renk. 6. Bir emiidir. Desise. 7. Büyükçe. Talimin edten. 8. Soru edatıdır. Nota. 9. Hısım (Çoğul).
DÜNKÜ BULMACAMIZIN ÇÖZÜMÜ
Soldan Sağa:1. Vasiyet, 2. İşaret Es, 3.
Yara, Voli 4. Anıtkabir, 5. O- ruç, 6. Ah Al, 7. A dat, Lu 8. Uc, Ecanip 9. Nısfıye. Yukarıdan Aşağıya:
1. Viyana, Un 2. Aşan, Hacı 3. Sarı, 4. İrat, Adef (Fedla) 5. Ye, Kolacı 6. Etvar, Tay, 7. Obur, Ne 8. Eliç ( Çile) 9. Esir, Kupa.
y A v u z ^ fSULTAN
SELİM AĞLIYOR
T *V ••t y 1 PARİS TUVALET SALONU |
Kibrisin en tanınmış Kadın Berberi PARİS TU- IC VALET VE GÜZELLİK SALONU Sahibi Zühıe % Ali İmre, Lefkoşa’da Müftü Ziai Sokak No. 5’deki Sa- lonuna ilâveten şimdi Köşklü Çiftlikte Memduh Asaf y Sokak NO. 14, Dr. Şemsi Kâzım Apartmanında da yeni ❖ bir salonu müşterilerinin hizmetine açtığını müjdeler. *
Bu ves 'le ile AVRURADAN yeni getirmiş olduğu !*! en Son modern makinelere ilâveten, Amerikadan Zayıf * latma makinesinin de vasıl olduğunu bildirir, XV - • . v
■ ı ıı ı ı t ı n ı ı ı m ı 1 1 1 1 1 1 1 1 1 m ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı >ıı • • ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı
HUGH GLASS’IN İNANILMAZ MACERASI( İk in c i S a y fa d a n K a t a n )du. Fakat yegâne kurtuluş ü-
midi Fort Kiovvai’ya vaımak olduğuna göre, başka ne yapa
bilini.?..
Fitzgerald hayatta kalması na yaıdım 'jdecei; ııe'ii varsa al p götürmüştü; geride kala kala nasılsa gözden kaçmış bir ustura kalmıştı. Bu da olmasa Giass mutlaka ölürdü.
Kendine geldikten ancak birkaç gün sonra, insanların arasına dönmeğe teşebbüs ede b İdi. O vakte kadar, ustuı ayla toprağı kazıyarak bulduğu solucanlar, kökler, salyangozlar, yılanlar ve böğürtlenlerle karnını doyurmuş ve biraz kuv vet kazanmıştı.
Yoüda çıktığı sırada güneşin mevkii ile otların durumun dan mevsimin Eylül başları ol duğunu anlıyabilmiışti. Kay- bed lecek vakti yoktu; yakında geceler, sonra da günd'iizler so ğumağa başlardı.
Sonradan hesap edildiğine rrörc, Huıgh GlaSs 16 Eylül gü nü sürünerek yola çıkmıştı. Fort Kiowa’ya varmak için saz Iı nehir yatakları, ormanlar
‘Kuk-
Çarşarnba 3.1.62 7.00 Açılış ve program 7.02 Harika Araba
la Serisi’7.28 Abbot ve Kastello
‘Komedi’7.54 Lârami 8.44 Ara8.50 ‘Devil on Horseback’
Tam boyda film Oynayanlar :
George Withers John McCullen Jeremy Spencer
E 3 5 E 2 0 C
KIBRIS RADYOSU 3 Ocak 1%2 Çaışamba
Sabah Yayını:^•59 Açılış ve Program 07.00 Sabah Melodileri 0 .30 Haberler 07.45 Beraber Türküler ^ « 0 Kapanış
Yayını: jl.59 Açılıp ve Program 2.00 Halk Türküleri ve
Oyun Havaları 2.30 öğle Melod leri *3.00 Çarşı Fiat Listesi 3.05 Müzehher Güyer’den
Şarkılar 3-30 Haberler ■ 45 İngilizce Pnvrram
15-00 Kapanış
Akşam Yayım:16.59 Açılış ve Program 17.00 Erkekler Ses toplu
tuğu17,29 Kontinental
Toplulukları
Müteâk
18.00 Pepsi Cola Programı18.20 Müzik Kokteyli18.45 Coca Cola Programı
19.00 Kadın Saati19.10 Popüler Org Soloları
19.30 Haberler1945 Lanitis Programı
20.00 Gecenin Ses Yıldızı: Ann Sheldon
20.15 Kutlu Payasilı’dan
Şarkılar
20.30 Radyo Temsili: Madam Bovary
21.40 Gülizar Ersel’den Şarkılar
22.00 Haberler22.15 Opera ve Operetler
den Şarkılar.23.00 Kapanış
ve taşlı çayırlar aşarak 360 Km. yol gitmek icap edecekti.
Yolculuğunun ilk kısmı o- lan 80 Km. yi 14 günde alabil di; günde 6.5 Km. den fazila sürünemiyoıdu. Kızılderili av cıların ürküttüğü bir yaban ö- küzü sürüsü bir ara üzerine gelince ez lmesine ramak kal dı. Bir çukurun meyline yapış mış vaziyette hayvanların üze rinden atlamasını bekledi. Allahtan kızılderililer taı alından da görülmedi.
Yold'a kapana kıstırdığı bir çıngıraklı yılan 'tam iki gün karnını doyurmasına yetti.
Yolu üzerindeki Moreau Nehrini bir kütüğe tutunarak aştı ve yoluna devam etti.
Ellerinde ve dizlerinde katı katı nasırla: peyda olduğu :çin yolculuğun bundan sonraki kıs mi nisbeten kolaylaştı. Glass Ch’eyerine Nehrine kadar oîan 56 Km. Iik yolu sekte günde tamamladı.
Fakat serin geceler ilk soğuk yağmurîar ufak hayvanları kış uykusuna daldırmağa başla dığından yiyecek bulması eski si kadar kolay olmuyordu. Clıevenne Nehrinin fazla çamurlu olması ince değnekle; le balık tutmasına da engel oldu. Nehir boyundaki çukurlarda soğuk rüzgârlardan barınır ve su kıyısındaki sazların üzerin de uyur olmuştu. Artık günde 3 Km. den fazla da ilerliyemi
yoıdu.Açlık ve yorgunluktan bîtap
vaziyette olduğundan Zaman zaman bir yere uzanıp öliiınü beklemeği düşünüyordu. Fakat birkaç saat sonra yaşama arzusu galip geliyor ve onu oflaya poflaya gene yollara düşülüyordu.
Tahammülünün büsbütün kaçtığı bir gün şansı yardımı na yet'şti. Sürüden ayrılm’ş bir yabanî danayı yere yatırmış çakalların iğrenç sesleriyle uyanmıştı. Seslerin geldiği istikamete süründü.
Hayvanlar doyup çekildikten sonra Hugh Glass dananın başına çöiktü. Tam iki gün ora da kalıp bol bol et yedi.
Cheyenne Nehrini, MissoU ri’ya dökülmesine birkaç mil kala bir kütügiin yardımıyla aştı ve Kiowa ;le arasında kalan 176 Km. Iik yol boyunca hep Missouri Nehrini takip
etti.Haftalardır koıkıısunu çekti
ği kar fırtınası ansızın patlak verdi. Hugh Glass da mücade leyi bırakarak karların üzerine yığıldı kaldı.
Dost bir Siox onu oıada bul masa, bu kadar meşaka’tten sonra Fort Kiovva’ya birkaç kilometıe kala ölüp gidecekti. Kızıı’deril i onu ısıttık tan sonra battaniyelere sararak kaleye taşıdı. Böylece Hugh Glass 3 Aralık 1823 te, yani uzun yol culuğunun başlamasından iki ay ve üç hafta sonra hedefin'e erişmiş oluyordu.
Fitzgerald ölüm haberin' her tarafa yaymış olduğundan kaledekileri Hugh Glass oldu ğuna inandırması kolay olmadı.
Bir insanın bu inanılmaz maceıaları geçirip hayatta ka la b lmesini, 125 sene önceki bu vaıhşî memleketin dayanvk lı insanlarının dahi aklı almı yordu.
Nihayet biı s'abaiı vakti ka palı bir efb.se gıy'eıek Trab zan sarayına g.ıcı. 6aıay ıuu naiizianna uzak bir yerden geldiğim, şehzadeyi mulıar.- Aak goımek ıstedıg ni, verile oek çok ıııühım bir iıabeıi oı duğunu söyledi. Mulıaıız.aı, evvelâ kızı içeriye alm'ak iy*- medile*. B r söyliyeceğı varsa arzed.hnek üzere kendilerine veyahut KapıağaSına söylemesini, aksi takdirde çekilip g.tmesini ihtar ettiler. Aspası
ye, zeki bir kızdı. Ağlamak ve yalvarmakla lıuzuı’a kabul edilmek şöyle dursun, saraya bile gıremiyeceğini anlamıştı.
— Pekâlâ siz bilisiniz, dedi. Fakat ağır mesuliyeti de eıbet siz yükleneceksiniz. Eğer şeiı Zade bu hareketinizi haber a- lırsa çok kızacak tır. Ben m huzura kabul edilmek için ka pıda beklediğimi haber verirse niz siz kârlı çıkacaksınız.
Muhafızlar aralarında görüştükten sonra kızın lıüviye- t m soldular. Aspasiya, buna da müsbet bir cevap vermedi. Yalnız:
— Size söylemekte mazurum. Şehzade Hazretleri beni görünce tanıyacaklardır.
Demekle iktifa etti. Aspasi ya, yüzünü açmadığı iç n mu hafızlar onun harikulâde güzelliğinin farkına varmamış
lardı.
Şehzade Selim 25 mayıs 1509 sabahı, bir zamanlar Trabzon Rum İmparatoru Da vid'in zvek ve safa âlemlerine sahne olan sarayın büyük oda s.ııda Yakubla beraber oturmuş müh m bir meseleyi mü zaktere ediyoıdu. Yavuz, ho cası ve devrin tanınmış ilim ve sanat adamları müitesn«r huzurunda kimsenin oturması na müsaade etmemiş ve kabul ettiklerini saatlerce ayakta tu i muş mağrur bi r şehzade idi. Fakat Yakuba karşı derin bı sevgisi vardı. Ona, T'ıabzon; geldiği zamanlarda daima a kadaş muamelesi eder, bazar şehzadeliğini bile unutmuş görüneıek senli benli konuşuı ve her fırsatta sohbet'nden zevk duyduğunu söylerdi. Ya kubun riya ve tabasbustan ıı zat olan ve samimî sözleri ho şuna gideıdi. Yakub bir ço' defalar hayatını tehlikeye ko yarak sadakat ve vefakârlığın göstermişti. F kirlerini açık olarak söylemekten çekinmez, karşısındaki kim olursa o’sun münakaşa etmekten korkmaz dı. îstanbulda Yavuzun yakın adamlarile temas eder, bdlıas- sa Ferhad Beyle Sinan Paşay çok severdi. Sipaih ter ve Yen' çerilerle arkadaşlığı vardı. Kendisini sureta Ferhad Be yin kâhyası olarak -gösterir di. Bütün iş',İstanbul ile T rafa zoıı arasında mekik dokuma! ve Yavuzun hükümdar olmas na elinden geldiği kadar çalı? maktı.
• 5 ■
B'm salı bir axuıcı beyinin oğlu’ .dı Rahmetli babası Orta Avrupada yupdan akınlara iştirak euıı.ş ve ün salmış bit adamdı.
Yakub da babası gibi küçük yaşta bir akıncı müfreze' sine girm ş, o da Orta Avrupa nm altını üstüne getiren meşhur akınlara ijtirak etmişti. Kıık yaşına yaklaşmış olması na rağmen bir delikanlı gib çevik ve mahir bir s lâlışordu. Kılıcına hükmetmesini b.lirdi. Kend sile beraber Tıabzona gelen Mehmed ve Muı taza da liatırı sayılacak derecede ata biner ve kılıç kullanırlardı. Tecrübesiz olmalarına mukabil Yakubün her sözünü din lerler ve ona daima ağabey derle;di. İkisi de geııç Şehzadeyi isik defa görmeler ne rağmen hayran kalmışlaıdı. Hele Iiasaıı Kâhyanın evine bera berce yaptıkları baskında ş6h zadenin cesaret ve meharetine parmak ısırmışlardı.
Şahiıı Beyin yakalanarak zindana atılması, işleri b raz karıştırır gibi olmuştu. Bu hâ d seyi Veziriâzam Hadım Ali Paşa haber alacak olursa, Şeh zade ile araları büsbütün aç lacak ve Selimin bir tanecik oğlu Süleyman Çelebinin Bo lu Sancak Beyliğine tayini zor laşacaktı. Halbuki bu aylarda Süleyman Çelebinin Bolu san
c’ağma giderek Şehzade Ah" med ile Padişahın aıas.nda bir rfjd vazifesi görmesi muhakkak lâzımdı. Yavuzun babası tim gözünden düşmesi, Şelı'za de Alı med ıı ekmeğine yağ sü recokti. Tahta geçmek _ İÇ>n her an fırsat bekliyen, hattâ bunun için eli altından Yeniçe rilere avuç avuç para dağıtan Alımedin işi kısmen kolaylaşmış olacaktı.
Yakub, buna bir çare bulmak ve lstanbulu muvakkat bir zaman içinde olsa bile da nltmanTak için günlerce düşünmüş ve bir plân haz rlam ş tı. Şah n Beyi‘ zindanda ziya-
ı etle Yavuzun hizmUm'e gir- , ıheğı kabul ettiği takdirde ha yatım kurtarmağı taahhüt ede
oekti. Ayrıca Şah;n Beye parti ve mansıb vadinde bu'tına r.a'ktı. Bu plân muvaffak oldu
ğxı takd rde Trabzonda olan biten bütün işlerden Vfczir'âza tnın ve Padişaihm haberi olmı yacak veyahut Yavuzun, arzu ettiği şekilde hakikatle H. ç, îdâ kası olmıyan haberler ver'le- cekti. Fakat mağrur ve asabî bir adam olan Yavuzun aleyhinde çevrilen türîii entrikala ra âlet olan'Şah n Beyi affetmesi bir mesele, idi. Yakubun. fikirlerini sükûnetle t dinliyen Yavuz, Şalı n Beyin affına bir türlü razı olamamış:
(Devamı var)
■ ltll«ll< H IIH IItlH H <IH IIIIIII91 llllltfllllltll1 l| im itlM IIIIM IItll I II II 1(1 I I I I I I I Ilı İt M f i t i III ı ı i ım ı ı ı i ı ım ı
DEVLET PİYANGOSUDevlet Piyangosunun 3 Şubat 1962’de çekilecek
Yedinci Keşide biletleri bugünden (Çarşambadan^ iti
baren tanesi 250 milden satışa arzedilecektir.
Bu keş.de için 200,000 bilet satışa arzedilmiş olup
ikramiyeler şu şekildedir: l ’inci ikramiye £6,000; Il’inct
ikramiye £3,000; IlI’üncü ikramiye £2,000;
î *!*sYy t s *•
f ••• 1
IV’ilncU |
rjl ikramiye £1,000; herbiri £500’lık Uç ikramiye; herbiri
£250’lık dört ikramiye; herbiri £l,000’lık altı ikramiye:
* hferbiri £50’lık 19 ikramiye; herbiri £25’lık 180 ikramiye;
4 herbiri £10’lîk 199 ikramiye ve herbiri £5’lık 199 İkra-
jf miye.
x Yekûn 614 ikramiye için £23,535 ödenecektir.
| Hükümetçe tesbit edilen bilet fiatı olan 250 milden
A fazlaya bilet satın almak kanuna aykırı olduğu halka
5 bildirilir.
-İLÂN-Ambeliku’da kâin olup mtezkûr terekeye aid bulunan Poı'ta kal Bahçesinin bu senek i mahsulunun açık artırma ile Am
beliku’da satılacağını ilgililerin malumu olmak üzere ilan tder.Satış önümüzdeki 4 Ocak Perşembe günü öğleden sonra saat 2 de yapılacaktır. İdare Memurları en yüksek veya diğer her hangi b r peyi kabul etmeğe mecbur değildirler
İDARE MEMURLARI: Mehmed Kemal (Avkat Kâtibi)
Dem. P. L'Vera (Avukat)■’ C4 4!44!44*44*44!44*44*44*44*4!44!4**4***4*4 *y*Z**Z* »I44» !44!444» *»44Î*4Î44*4 ♦•Vî*4!*
Kelebek Ticarethanesini Ziyaret Ediniz| 1,3 CUMHURİYET SOKAK Yeni EvJtaf Dükkânları
I»! Hazini Remzi Bey’ln bıraktığı LARNAKA
dükkân—I.EFKOŞA |
1 1 yıl ö n ı a B a tı A lm a n y a ’ da sade ce 3 9 . “ S e lf • S e r v ic e ” m a ğ a za la rı » a r d ı , l u m a ğ a za la rd a h o r m ü ş te r i, is te d iğ i e ş ya yı s e ;ip a lıy o r » e b ir tr o ll II® n ı ğ a z a sa h ib in in fc u lu n d tıp ye re s e v K e d iy a r . 0 za m a n , bu u s u lü n , m işte rl ile m a ğ a z a s? hilıi a r a s ın d a k i m ü n a s e b e tle ri s a rs a c a ğ ın ı ta h m in e tlrn m a ğ a - ■” ! s a h ih le ri, işçi s a yıs ı a z a ld ık ç a bu üsulii tc r v ü ı e tm iş tir . _ B ıi" ;n A lm a n y a l a , " s e l f - s e rv ic e ” m a ğ a z a la rı cok a r tm ış » e k o ca m a n m a ğ a z a la r b ir k iş ly h i ia r e e d ilir ş «k ln p .e lm is tir. R e s h d e . “ s - l f - s e r v ic e ” m a j p z î l r r ı n d a n b ir in d e , ç iç e k v e g ıd a n a d d - l e r i s a t ! » a l ı n ik i A l.u a n h a n ım ı g ö rü lm ^ h ts e H r
wwı.*-*rt tâ
OSMAN|
t. ..'<A.,'/.. '"ı ■ ■
SAYFA 4 ( b o z k u r t ) M A A P T A R A F I M D A N S A Y I S A I O R I ______2 İS â !e S 4 ^ 2 L J !5 .
^ Bozkurt PAZARTESİ GÜNÜ İSTANBÜLDA FENERBAHÇE İLE YAPTIĞI MİLLÎ LİG MAÇINDA
Ğ l L Â T A S A B A Y 1 - 0 G A L İ PSARI - KIRMIZILILARIN YEGÂNE GOLÜNÜ BAHRİ 32. DAKİKADA KAYDETTİ
BÜYÜK MAÇTAN SONRAKIRCAN “LİGDE GENÇ BÎR TAKIMLA
OYNAYACAĞIZ” DEDİ
İstanbul : Galatasaray kaı §ısında 1 - U mağlup olmanın verdiği üzüntü inçteki .ddıa- n jı kayoetlılmtsı iSarı Lâcr
verUı soyunma odasında^ so guü. duj misali ıb.r hava yalamıştı. üeı^eyı bu maça bagıayan takım ve şahıslar beklemedikleri bir neticenin tesir. altında ancak Susuyorlardı. f utbolcular özürm çocuklar gibi sessiz sessiz gıyi" nıp odayı ifcrkfcderken kaleci ^ uft.ru faldı n kendine Heva gordug'u oyundan bahsede- iVk gol hakkında §unları söy
tüyorlü :"bu topun gol olmsı imkân
sızdı. Osman’dan soma Basri de orada bulunuyordu. Ama nasıl olduysa Bahri topa vur
du.’'
Kırcan Ligde Genç Bir 1 aktmla Oynayacağız
Dedi.Fenerbahçe'nin futbol takı
mı umumi kaptanı Fikret Kar can lutbolculann kendilerin- den beklenmedik derecede bo ’zuk oyunları işaıfet ederek şunları söyledi :
“Avrupa’da oynadığımız m'açlaıdakı durumlarma göre Sahaya galip gelmeleri normal sayılacak bir takım çı- kardık. Ancak mücadele oyun kudretini kaybetmş bir Fenerbahçe ile karşılaştık.
Kazanabileceğimiz bir maçın ve ligdeüi idd amızın kay bolması ve ligdeki iddialarımı zın kaygolması ile artık genç lere şans verecek gelecek yıla hazırlık yapacağız,”
Çan’ın Telgrafı Yeni yıl ve Galatasaray ma
çı iç n Can ankadaşlaıına ve idarecilere iyi yıllar temennisi ile bol şanslar dileyen bir telgraf çe km ş ve bu telgraf Krcan tarafından maçtan ön ce futbolculara okunmuştur.
G. Saray Soyunma Odasında Neşe Hakimdi
Hakem'n Galatasarayın ga libiyetini ilân eden bitir ş düdüğünden sonrtı, sahadaki
bayram havasını soyunma o- iasında tatmaık daha kolay ol iu. Futbolcular, idareciler se inçle birbirlerine sarılırken, lenecer Gündüz Kılıç, müte Visim ve heyecanlı bir çeh- ■yle çayını, tebrik öpücük
leri sebebiyle güçlükle içeb 1; ^ordu. Galip takım kaptanı Turgay duşunu yapıp acele ;le giyinmeye başlamıştı bile.
Soyunma odasına sızan taraftarlar iutbolc'uları kucaklarken Baba Gündüz etrafını saran gazetecilere maç hak- gi.nda.lc i intihalarım şu şekilde arılattı, “Çocuklarımız pu an alınması icap eden bir maçta istenildiği gibi çalıştılar. Zannedersem taraltaıları
imza bundan iyi bir yıl başı uediyesi olamaz. Esasen futbolcularımız bu maç için fera gat ve fedakârlık içinde hazır inanmışlardı. Galibiyetim 1 bence, çocuklarımızın büyük bir maçı oynamalarını hatırlamaları ve bu ruh haleti için de çalışmaları ile doğmuştur.’
Puan cetvelinin üst sırasmı
İSTANBUL: 32’nci dakikada Bahri’nin markajı yüzünden Şükrü topu elle yaknındaki Osman’a uzattı. Galatasaray santrforu, Osman’ın ağır hareketinden istifade ederek b u oyuncunun üzerinden aşırttı ve düzeltip yerden bir şütle karşılaşmanın yegâne golünü attı.
Sinirli bir hava iç nde cereyan eden bu karşılaşmada, takımlardan birinin ga gelebilmesi için, golün bundan başka bir şekilde atılması imkânsızdı. Kalite bakımından düşük olan karşılaşmada, Galatasray, rakibine nazaran daha can h daha haıeketü ve daha nefesli olması bakımından, galibiyeti hak etmişti.Millî ligde lider vaziyette
bulunan Galatasaray’ı şampi
yonluk yolundan bundan Son ra herhangi bir takımın tutabilmesi biraz zordur.
Sarı - Kırmızılı takımın bütün oyuncuları dün ezelî takiplerinin karşısında çalışırlarsa da bunlar arasında b 1- hassa K Ahmet, Recep ve Sü at daha başarılı gözüktüler. Bilhassa Recep, dünkü oyunu ve çalışkanlığı ile bundan evvelki haftalarda kendisine itimat etmiyenlerin yanıldıkları m gösterdi. Bu arada bozuk
muhafaza eden Sarı - Kırmı ’ oyuncular içinde bulunan zılı takımın muvaffak antre- j Bahri, takımına kıymetli bir nörü Coşkun Özarı, gai biye- galibiyetle iki puvan kazandı-
tin sevinci içinda şunları söy ledi. “Maç boyunca aynı tem poda oynayan futbolcularımı zın bu maçı kazanmaları hak lan idi. İnşallah önümüzdeki maçlarda da ayni tempo için de çalışırız.’’
Takımının sahadan galip ayrılmasında muhakkak ki büyük bir hisse golü atan Bahri’ye aittir. Bu futbolcu galibiyet ve gol için “Yteni yılda avantajımızı koruyup, ezelî rakibimiz için çok sevinç liyim. Bütün arkadaşlarım hep b'rlikte antrenör ve mene jtrierimizin istedikleri gibi oynadılar ve neticeyi aldık. Gole gel nce, Şükrü degaj ya pamayınca Osman’a pas verdi. Bu futbolcu müdahalede geç kalarak topa zıplama fır satı verdi. Ben de durumu iyi takip ederek arkasından dolandım ve vurdum” dedi.
ran golü atarak vazifesini yap
mış oldu.Fenerbahçe, Çok Bozuktu Türk futbolünün önderle
rinden biri olan Feneı bahçenin sahadaki lıali hakikaten acınacak durumda idi. İddi ah çıktıkları maçın dalıa başında bozulmaları ve bunun sonuna kadar devam etmes, neticesinde Galatasaray'» mağlûp olmaktan kurtulama dılar. San * kırmızılı forvet biraz dalıa tecrübeli oyuncularından kurulu olsa veya dik vtren Fenerbahçe müdafaasını çok rahat geçerek gol ade d.ni yükseltmesi işten bile de ğildi. Özcan, Basri ve Selim’- in iyi oynadığı Fenerbahçe takımında bilhassa Lef ter’m âdeta arkadaşlarına dargın bir şekilde diterini beline koyarak dolaşması, istediği gibi yer değ ştirmesi hayreti mucip oldu.
Maçtan Mühim Anlar90 dakikalık maç boyunca
ancak iki güzel hareket görebildik ve şunları not edebildik. Hakem Faruk Talu’nun ilk 70 dakikasını çok iyi, bun dan sonra da idaresini kaybet tiği maçın 7. dakikasında Balı
« I I I I I I H I t lI ll l i l l l lt lH lI lt t l I lI M M I llll l l l l l l l l l lI H I lH lU l lim m iim illll t lI lM I I I I M I IH II I IH II U I I l im U lli llH II M M Iı
Mevsimin En Heyecanlı Futbol Maçı
6 OCAK 1962 CUMARTESİ GÜNÜ ö.s. Saat 2.45 de
Lefkoşa Taksim Sahasında
D İ N A MO
ÇETİNKAYABeynelmilel Dinamo takımının
maçını şimdiden görmeğe hazırlanınızNOT: Numaralı biletler Atatürk Meydanınn-
daki Can Kardeşler Ltd. Şirketinden ve kulüp lokalinden temin edilebilir.
? Xİ
t *
Iıt iI i
Ingiliz mamulatı “F. N.” & “BROWNING” ile Belçika mamulatı “HAMMERLESS” marka muhtelif model Av Tüfeklerinin istekliler namına ithaline başlanmıştır. Katalog ve fiatlar için müracaat:
İ K İ P U A N : O y u n u n 3 2 . d a k ik a s ın d a , Ş ü k r ü v e O s m a n ’ ın m ü ş te r e k h a ta s ın d a n i s t if a d e e d e n B a h r i ” iş te G a la ta s a ra y a ik i p u a n ı k a z a n d ı r â c â l t g o ı l ı b ö y le a t t ı . S a r ı - L a c i v e r t l i d e fa n s ş a ş k ın , G a la ta s a r a y f o r v e t ise h e y e c a n iç in d e n e tic e y i b e k l i y o r .
ri, çok mühim bir gol fırsatını kaçırdı. Uğur’dan kendisine gelen topu Galatasaray santrforu dermake vaz'yette olmasına ı ağmfen Şükrü’nün çelebileceği bir şekilde kaleye gönderdi. 12 nci dakikada YüksePin 20 pastan çektiği gü zel ve köşeyi bulan şütünü Turgay kornere çıkardıktan sonra 31 inci dakikada Şeref, Attilâ’nın frikikten kale önüne gönderdiği topu kafa ile boş Galatasaray kalesine soka mıyarak avuta attı. 32nci dakikada ise, yazımızın başında anlattığımız, Şükrü ve Osman’ın müşterek hataları neti cesinde maçın yegâne golü ol du. Karşılaşmanın ilk devresi bu şekilde kapandı.
ikinci devıe galibiyeti ka a 5 ırmak istemiyen Galatasaray’ın müdafaaya ehemmiyet vermesinden istifade eden Fe nerbahçe bastırdıySa da bir tek gol pozisyonuna dahi gire müdi ve yeni senenin ilk maçı da bu suretle Galatasaray- ın 1 - 0 galibiyetii ile bitti.
26.516 seyircinin IB'4.851 lira ödiyerek takip ettiği bu karşılaşmayı taraflar şu kadrolarıyla oynadılar :
Galatasaray : Turgay - Candemir, K. Ahmet - Süat, Ergun, B. Ahmet - Mete, Re cep, Bahri, Talât, Uğur.
Fenerbahçe : Şükrü - A'til lâ, Özcan - Naci, Osman. Bas ri - Lef ter, Şeref, Yüksel,Kadri, Selim
Millî Lig Puvan CetveliT A K I M L A R 0 G B M A Y PG a la ta s a r a y 1 6 1 1 4 1 l \ 7 2 6K a r ş ıy a k a 1 7 1 1 3 3 2 3 1 8 2 5A l t a y 1 9 1 0 5 4 2 5 1 4 2 5A ltın o r d u 1 9 9 6 4 2 7 2 1 2 4I z m i r s p o r 1 9 8 6 5 2 1 1 8 2 2B e ş ik ta ş 1 6 8 4 4 1 7 7 1 8G . B i r li ğ i 1 7 7 3 7 2 3 2 0 1 7K a s ım p a ş a 1 5 6 4 5 2 0 1 7 1 6Ş e k e r h ilâ l 1 8 5 6 7 1 4 2 0 1 6F e n e r b a h ç e 1 4 6 3 5 2 4 1 6 1 5B e y k o z 1 6 4 6 6 1 9 2 0 1 4G ö z t e p e 1 6 3 8 5 1 5 2 1 1 4D e m irs p o r 1 7 3 8 6 2 0 2 6 1 4P T T 1 5 3 6 6 1 6 2 6 1 3A n k a r a g iic ü 1 7 4 5 8 1 5 2 1 1 3F e r i k ö y 1 2 3 6 3 1 0 1 0 1 2K a r a g ü m r ü k 1 6 3 6 7 1 1 1 5 1 2İ s t . S p o r 1 3 2 5 6 1 1 1 6 9Y e ş ild ir e k 1 4 1 7 6 1 2 1 9 9V e fa 1 4 3 1 1 0 1 1 2 6 7
d ü n k ü n ü n a y n ı o la c a k ; ç o ğ u n lu k la g ü n e ş li g e ç e c e k ; b u n u n la b e r a b e r y ü k s e k ta b a k a la rd a d a ğ ın ık b u lu tl a r h u s u le g e le c e k t i r . R ü z g â r l a r , h a f i f ş id d e t te v e d e ğ iş ik y ö n le rd e n e s m e ğ e d e v a m e d e c e k t i r . B u g ü n k ü h a v a s ıc a k lı ğ ı , 1 8 ile 2 0 dere ce s a n t i g r a t a k a d a r y ü k s e le c e k t i r . O ü n e n y ü k s e k h ava s ıc a k lı ğ ı , 1 7 d e re c e s a n tig r a tt ı .
İşçi Birlikleri Federasyonu Genel Kurul Toplantısına Yabana
Temsilciler Davet EdilecekTemsilciler, Türkiye, Ingiltere, Amerika,
Almanya ve Israilden Gelecek
T U R G A Y K U R T A R I Y O R : Z a m a n z a m a n y a p t ı ğ ı m ü d a h a le le r le , ta k ım ın a h ır g a lib iy e t s a ğ la y a n T u r g a y , ç o k k r i t i k b ir p o z is y o n d a , K a d r i v e Ş e r e f in m ü d a h a le s in e im k â n v e r m e d e n , t o p u b lo k e e d iy o r .
• • li l l l lU lU I I I I I I H I im i l l l l l t ln i lU U U t ı ıu iH , , , ! , , , , ,I IIMIIII II I l l t l I iKl l ı ı ı ı
HAŞAN E. HAKKI-Cumhuriyet Sokağı No. 6, Tel: 72882, Lefkoşa
ÇİÇEK SinemasındaBugün Saat 2.30, 7 ve 9 da
RENKLİ İNGİLİZCE MÜZİKAL
THE STUDENT PRINCE2.30 DA ÇİFTE FİLM GÖSTERİLECEKTİR
NOT. Bu akşamdan itibaren her akşam ıkı seans gösterilecektir. Perde aralarında ikramiyen Dombilo oyunu oynanacaktr.EEZa-r-JBX 3 L K 3 E
T A K S iM Sineması Tel 5069Bu Akşamdan Pazara Kadar Her Akşam Saat 8 de...
Kıymetli kadın roman yazarlarımızdan KERİME NADîR’in her yerde sevilerek okunan şahane romanı en çok emek verdiği ve
ŞAHANEOynayanlar: NERİMAN KOKSAL - SADRI ALIŞIK - MELAHAT İCLİ
hikayesi— rengârenk içinde doğan içli ve samimî bir aşkm duygu ve hayat dolu
ŞAHANE KADIN:. Hayatın ağır yükü ve darbeleri 'karşısında geçimini aile gazinolarındaşarkı soyhyerek kazanan güzide bir kızın tatlı nağmelerle E v e s l
« m .™ « n r a ,m, ldlnhy«.cek> kaderin e sizleri de ağlatacaktır. hikayesiŞAHANE KADIN:- Aşkları uğruna mücadele eden fertlerin filmidir Türk filimHlil- on
natna yepyeni bir üslûp bahşeden herkesin filmidir ŞAHANE KADIN:- Evet Aşk sevgilileri ölebilir, aşk ateşleri k^nehTllrfakat aşkla
rulmuş eserler ebedidir. ’ 5 yog-
HAFTANIN İNGİLİZCELERİÇarşamba ve Perşembe JET PİLOT (Yeni film) Oynîyanlar: JOHN VVAYNE JANET LETCHT
Cuma, Cumartesi, Pazar THE SCARLET COAT (Renkli Sinemaskop yeni film)
Oynîyanlar: CORNEL YVILDE, MICHAEL W ILDINC
Kıbrıs Türk İşçi Birlikleri Federasyonu Genel Kurulu, 17 ile 18 Mart 1962 tarihlerinde toplanacaktır. Federasyon, bu toplantıya Türkiye, Ingiltere, Amerika, Almanya ve İsrail işçi Federasyonlarından da temsilci dâvet etmeğe karar vermiştir.
ULUSLARARASI TEŞEKKÜLLER
öğrendiğimize göre genel ku rul toplantısına Uluslararası Hür işçi Sendikaları Konfederasyonu ile Uluslararası Nakli- yat. Maden ve PTT Federasyonlarından da temsilci dâvet edilecektir.
GÜNDEM Yüzden fazla delege ve ya
bancı temsilcini'n katılması bek tenen genel kurul toplantısında bir yıllık faaliyet, malî durum raporları müzakere edilecek ve yeni faaliyet yılı için takip edilecek siyaset tesbit olunacak-
iki Türk Müstahdemler
Birliği Birleşiyor“Cable & VVıreless Şirketi”
teçhizatının geçen yıl Ç ITA’ ya satılmasından sonra, CIT A’ya geçen müstahdemlerin iş şartlarında anlaşmazlık baş göstermesi üzerine, hır süre bağımsız bir sendika olarak çalışmak zorunda kalan “Cab le & Wireless Türk Müstahdemler BirLği”nin, “C'ITİA Türk Müstahdemler Birliği” ne katılması konusu, geçen Çarşamba günü birli'klern yö netim kurulları aıasında gö- ıülmüş ve prensip anlaşmasına varılmıştır.
Bu Anlaşmaya göre 14 O- cak 1962 tarih nde müşterek bir genel kurul toplantısı yapılacak ve birleşme gerçekleş tirilecektir
Acele satılık otoSadece sahibi tarafından
kullanılan 9600 mil katetmiş gayet iyi durumda yeni denecek vaz'yette içinin Radyosuv e B. B. 609 PREFEC SALON bir araba PtEŞllN olarttk acele satılıktır. Alâkadarlar her gün 29, girne caddesi Esat Rüsteme müracaatları.
tır.Bilindiği gibi geçen yıl 26
Şubat’ta yapılan toplantıya 33 sendikayı temsilen 87 delege katılmıştı.
Lübnanda Binden Fazla
Kimse Tevkif EdildiBeyrut (Royter) 2 : Lüb*
nan’da yapılan başarısı’/, hükümet dîırtesi teşebbüsünden sonra, Lübnan emniyet kuvvetleri, Millî Sosyalist Partisi mensuplarını takibe koyul- muşlardır.
Bu parti mensuplarının sak lı bulundukları tahmin edilen bölgeler bugün kordon altına alınarak yoklanmıştıi'.
Yayımlanan resmî bir tebliğde, bu sabaha kadar binden fazla Millî Sosyalist Par tisi mensubuntın tevk f edil’ diği ve iki kamyon dolusu ve sika ele geçirildiği bildirilmiş tir.• IHIIII IIHIIII IIMIt lI l ll l ll itHIMHimtilMl f li lMIMlİMII
Otomobil Ruhsatlan
Çıkarılmağa BaşlandıEnformasyon Daiıesi’nin
yayımladığı ıesmî b r bildiriye göre, umumî otomoiller için ruhsat çıkarılmasına dünden itibaren başlanmıştır.
Özel otomobiller'n ruhsatlarının ne zaman çıkarılmağa başlanacağı konusunda pek yakında bir açıklama yapıla
caktır.
Kiralık odaYenicami Mahalles'nde Fu
zuli Sokağında No. lTde bekâr birisi için elverişli yol üs tünde bir oda kiralıktır.
Aylık kirası : £2.000 m idir,
Müracaat : TEL : 4560veya ittisalindeki ev.
ölü olarak bulnuduMehmetçik, eski adiyle Ga
latya’lı 45 yaşında Şerife Mehmet Kırımlı dün öğledensonra saat 3 de, köyün civarında bir tarlada ölü olarak
bulunmuştur.Şeıife’nin evli olmadığı ve
Mağusa Jandarmasının soruşturma yapmakta olduğu
bild'rilınektedir.
Miraç Gecesi Dolayısiy-
le Konuşma YapılacakTürkiye’nin tanınmış sey
yar vaizlerinden Mehmet tr- sadi, Miraç gecesi dolayısıyla bu gece ve yarın gece Lefko* şada Selim:ye Camiinde vâ- izde bulunacaktır. Mehmet trşadi’nin Kıbrıs Radyosun’- dan da bir konuşma yapacağı biklirilmektedıir,