B o ıh u ı*tevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1962/... · KURULUŞ _____L l l l U i n...

4
B o ıh u ı * t KURULUŞ ____________ L lllU in m ilffJB lJ ı I YIL: 11 19 5 1 .■ ttaM M îHiaaM îllııroıaM U tM iiM ] SAYI: 2137 Mudur ve İmtiyaz Sahibi: CEMAL İOUAN Dizilip Basıldığı Yer: “BOZKURT Basımevi”. Telgraf: ‘‘BOZKURTTelefon: 2951, Adres: Girne Caddesi, Lefkoşa—Kıbrıs. Fiyatı: 15 Mil. umlar Cira Çiftliğini urutmağa Çalışıyor 20 DÖNÜMLÜK BİR ARAZİYİ SULAYAN UYU ÜÇÜNCÜ DEFA DOLDURULDU UM LİDERLER DURUMA MÜDAHALE EDEREK TOPRAK- LARIMIZIN ATIL KALMASINI ÖNLEMELİDİRLER um dostlarımız! bir taraf- Rum köylerinde atıl kal Evkaf mallarının Türk köy ıdeki Rum mallan ile mü- ele edileceği hakkında ileri len fikirlere şiddetle saldı- ve bunun "ayırıcı” bir tu- olduğunu iddia ederlerken, yandan, bu gibi Türk mal- nı verimli bir hale getirme ebbüslerini baltalamakta, Ev f mallarını metruk bir halde kmak için her şeyi yap- tadırlar. süre önce, Lâmaka’lı klerin tarla ve bahçelerine şı giriştikleri tahribat hare- lerinden sonra, şimdi de, a çiftliğine karşı harekete tiklerini ve bu kocaman ara verimsiz bırakmak için ret göstermekte olduklarını -nmiş bulunuyoruz. jTürk Cemaat Meclisinden öğ diğimize göre, Cira çiftliğin Evkafa ait 520 dönümlük araziyi sulayan kuyu, Rum tarafından üçüncü defa rak doldurulmuştur. Bilindiği gibi, söz konusu zi artırma ile icar edilmek- ir. Bu yıl yapılan açık ar- ada, arazi Türklere icar İmiş ve kiracılar iyi niyet "tererek bu araziden Rumla bir futbol sahası ile mera nişlerdir. Buna rağmen Rumlar, bu a- !yi sulayan kuyuyu doldur- şlardır. Türk icarcılar kuyu yeniden açtırmışlarsa da, lar bunu yine doldurmuş, Türk müstecirler kuyuyu rar temizletmişlerdir. ozkur ; GÖRÜŞÜ OMÜNİZMİ ÖNLEMEK IBR1S Cumhuriyetinin bek- lenen gelişmeyi kaydede- memesi ve iki toplum a- ında iyi ve samimi bir iş- ği tkurulamamasının başlıca iplerinden biri de, Rum ba- mın yıkıcı neşriyatıdır, umca gazeteler kendi top- ’arını devamlı surette tah- etmekte, iki toplum arasın- yaklaşmaları önlemek için şeyi yapmaktadırlar. Btütün ar, gayenin tahakkuku ci- de hiç bir başarı sağlama sadece, adayı parlak bir eceğe götürmek için, iki hım arasında kurulanası el olan işbirliğini köstakle- umca gazeteler, kendi top- yetkililerinin bütün suçla- bize yüklemek için çeşitli 't sarfetmekten de geri şiardır. Meselâ Beledi- er meselesinin halledilme- inden Cumhurbaşkan Mua- i, iki toplum arasında iş- iği kurutmamasından Türk aat Meclisi Başkanını, Meo e Vergi Kanunların» geçme esinden Türk Meb’uslarıl şaşırmışlardır. Bundan gaye 1 umumuzu parçalamak, ve ıppsuıe&ın uepjenoA B5|§Bq elerini elde etmek için ze- hazırlamaktır. Bütün bu gayeler bepdenen ceyi vermeyince, bu defa Kıbrıs antlaşmaları ile ada* şimdiki rejimin, komUniz- teşvik ettiğini İleri sürerek, “tere ile Amerikanın nazar- Kıbrıs üzerine çevirmek etine sapmışlardır. Halbuki adada komünizmin lemesindeki en büyük âmil, yasa maddelerinin tama- uygulanmaması yüzünden an İstikrarsızlık ve bunun duğu işsizlik ve sefalet* Bunların önlenmesi ise, k anayasanın tamamen tat ve adada kuvvetli bir TUrfc runun mevcudiyeti İle ka- r. BOZKURT Fakat ne yazık ki, kendi köylerine yakın bulunan Türk mallarını verimsiz bırakmağa azmetmiş olan Rumlar kuyuyu tekrar doldurmuşlardır. işin daha kötüsü, yapılan şi- kâyet üzerine köye tahkikat yapmağa giden memurlar, Rumların kabadayıca meydan okuyuşları ile karşılaşmışlar ve Rumlar', hiçbir suretle bu ku- yunun işletilmesine müsaade etmiyeceklerini söylemişlerdir. Türk semtlerinde birçok Rum malları bulunmaktadır. Bunlara hiçbir hasar yapılma- makta, Rumlar tarlalarını ra- hatça ekip biçmektedirler. Du- rum böyle iken, Rumların bu tutumu Türkler arasında haklı bir infial uyandırmaktadır. Hele hükümetin, mal emni- yetini korumaktan aciz görün mesi ve 520 dönümlük bir Türk arazisinin atıl bırakılma- sı hareketlerini önleyememesi cidden üzücüdür. Ümit ederiz ki, Rum liderle- ri bu nahoş duruma müdahale ederek, Türklere yapılan bu ba riz haksızlığı önliyeceklerdir. Çünkü, eğer Rum köyündeki Türk malı ve Türk köyündeki Rum malı verimsiz bırakılırsa, dolayısıyle bundan bütün ada mütezarrır olacaktır. Halbuki, bunun tersine, adamızdaki her karış toprağın verimini artır- mak mecburiyetindeyiz. öğrendiğimize göre, Türk Çiftçiler Birliği ilgilileri bu kö ye müteaddit defalar iyi niyet ziyareti yapmışsa da, bu ziya- retler beklenen neticeyi verme miş ve Rumlar inatçı siyaset- lerine devamla, Cira Çiftliğini atıl bırakmaya çalışmışlardır. Kıbrıs Radyo Yayın Korporasyonu Memurlarının Hizmet Şartlan Nizamnamesi Tasvip Edildi Cumhurbaşkanı Makarios’un I Radyo Yayın Korporasyonu ta- başkanlığmda dün bir toplantı rafından istihdam edilen me- yapan Bakanlar Kurulu, Kıbrıs I murların hizmet şartlarını tes- İNGİLİZ GAZETELERNİN MAKSADI NEDİR ? Bazı Ingiliz gazeteleri, mil letimizin tarihini adeta unıı- turcasma, Kıbrıs Türkünü korkak, ayak patırdısı karşı- sında kaçan, haklarını koru- maktan aciz bir toplum ola- rak göstermek ve dünyaya bu şekilde ilân etmek sevda- sındadırlar. Bu gaye ile hareket eden bazı Ingiliz gazeteleri, bil- hassa son zamanlarda, ada- mızda, ild toplum arasındaki gerginliğin artmasından isti- fade ederek, Türk cemaatı hakkmdaki kötü düşünceleri- ni açığa vurmuşlardır. Meselâ, EOKA’mn 7. yıl- dönümü münasebetiyle ter- tiplenen törenler hakkmdaki haberini, Daily Express “E- OKA Mücahitleri Yürüyüş Yaparken Türkler Saklandı” gibi gerçeklerden uzak bir başlık altında neşretmeği uy gun görmüştür. Türkler, liderlerinin tavsi- yelerine uyarak o gün bü- yük bir vakar ve soğukkanlı- lık göstermiştir. Fakat bu, asla bizim aczimize, kor- kaklığımıza değil, disiplinli ve davasından emin bir top- lum olmamıza affedilmelidir. İngiliz gazetecileri, Türkle rin, saygı ve silâh bakımın- dan kendilerinde kat kat üs- tün düşman önünde bile sak lanmadığım, kaçmadığını herkesten daha iyi bilmeliy- diler. Çünkü, şanlı istiklâl Savaşımız sırasındaki kahra- manlıklarımıza şahit olan ne- siller henüz aralarında yaşa- maktadır. Kıbrıs Türkü vakurdur, so- ğukkanlıdır, disiplinlidir ve davasından emindir. Biz, hiç bir nahoş hadisenin müsebbi bi olmak da istemiyoruz. Ne bazı İngiliz gazetelerinin ve ne de müfrit Rumların tah- rikleri bizi bu adada haksız bir mücadeleye atamayacak- tır . bit eden nizamnameyi tasvip etmiştir. Söz konusu nizamnamenin onaylanması üzerine korporas- yon, hazırlanan yeni hizmet şeması ile şartlarına uyarak; memurlarına iş teklifinde bulu nabilecek; mevcut münhaller, en erken bir zamanda dolduru- labilecek ve bu yeni şartları kabul edecek olan radyonun muvazzaf hükümet memurları da, hükümetçe tazmin edilerek korporasyon hizmetine aktarı- labilecektir. Bakanlar Kurulu, dünkü top- lantısında ayrıca telgraf ve telefon kanununu tâdil eden bir kanun tasarısını tasvip etmeğe karar vermiştir. Bir Kıbrıs Ticaret Heyeti Avrupa Memleketlerini Ziyaret Edeck Yakında, Türkiye, Yunanistan, İsrail, Rumanya ve Japonyadan Ticaret Heyetleri Gelmesi Bekleniyor Dünyaca meşhur bir Alman sirkinde beş aslan yavrusu dünyaya gözlerini açmıştır..AsUifi yavrularının dünyadan bihabersizliklerine hiç te tesir etmeyen bu ender doğum olayı, âlâkah çevrelerde büyük bir memnuniyet Uyandır m ıştır. Henüz aradO/ı beş hafta geçmeden, aslan yavru- lan objektifin karşinna çıkarılmışlardır. Onların “efkârı umumiye ününe ilk çıkıflart”rtı, Alman film yıldızlarından Elke Sommer temin etmiştir İd, kendisine aslam yavn&a- rı birer kuzu gibi itm t etmişlerdir. Resmimiz üç erkek yavru film, yıldmnın kucağında kendilerini çok rahat hissetmektedirler. Anayasa Mahkemesi Çalışmaları Hızlandırıhyor mu ? Kıbrıs Haberler Ajansının bildirdiğine göre, geçeoı haf ta zarfında, Yüksek Anayasa Mahkemesi üyeleri ile Cum- huriyetin İcra Organları yet kilileri arasında iki toplantı yapılmıştır. Toplantılardan gayenin, Yüksek Anayasa Mahkemesine yapılan çok sa yıdaki müracaatın görülme- sini hızlandırmak için yollar (Devamı 4. Sayfada) mmmmımmıımmmıımmıtttmmmımmtı ...mmmııımmmmı ....ınınmmımııııımıımmmwmımmııınıımmımmıııımtıifimıııınmııımmmımıımıımmımmıı ıı ıı im m ı m ı m ı ıııııııııııım im Sosyal Kalkınma Ekibi Gezilerine Devam Ediyor Sosyal Kalkınma Ekibi Çarşamba akşamı ziyaret ettikleri Motmenekşe’de. Halktan Reşat Süleyman Ebeoğlu 'bir görünüş . konuşurken KLİRİDİS: MECLİSİ “RUM VE TÜRK TEMSİLCİLER ÜYELERİ ARASINDA YETER DERECEDE AHENK YARDIR! DEDİ” YETKİLİ KİMSELERİN İLHAK HAKKINDA KONUŞMASININ YAPICI OLMADIĞI BELİRTİLDİ Kıbrıs Haberler Ajansının, Ticaret ve Endüstri Bakanlı- ğına atfen bildirdiğine göre, bu ay içerisinde adamıza, İs rail ve Bumanya’dan birer ti caret heyeti gelecektir. Ajans M,ayıs içerisinde de, Türkiye, Yunanistan ve Japonya’dan t'caret heyetleri geleceğini ve Mayıs sonuna doğru, Kıb rıs’la bu memleketler arasın da ticaret antlaşması imzala- nacağını bildirmektedir. Ayni haberde, 10 Haziran da, da bir Kıbrıs Ticare* He yetinin dış memleketleri zi- yaret edeceği bildirilmekte dir. Beş kişiden kurulacak heyette, Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkam Kemal Rüs- tem de bulunacaktır. Heyet, IngiLere'ye 6, Nor- veç’e 3, İsveç’e 4, Finlând’va ya 3, Danimarka’ya 2 ve If- viçre'ye 3 günlük zivarette bulunacak ve söz konusu memleketlerle Kıbrıs arasın- daki ticaretin artırılması ve Kıbrıs ürünlerine çarşı bulun ması konulan üzerinde mü- zakerelerde bulunacaktır. He yetin 2 Temmuz tarihinde adaya döneceği bildirilmekte dlr. ım ıım ım ıım ıım iH CEMAAT MECLİSİ ÜYELİĞİ İÇİN SEÇİM 15 NİSAN’DA çektir. Ali Ahmet, Federas- yonun icra komiiesindedir. Seçimler, pılacaktır. ADAYLAR: ALI MEHMET VE MUSTAFA MEHMET Cemaat Meclisi Lefkoşa üyesi Mehmet Kemal’in ölü- müyle Cemaat Meclisi’nde boşalan üyelik için adaylık koyma süresi, dün öğle üze- ri saat 12.00’de sona ermiştir Resmen açıklandığına gö- re, bu üyelik için iki kişi adaylığını koymuştur. Bunlardan birisi, Kıbrıs Türk İşçi Birlikleri Federas- yonu’na bağlı Ali Ahmet; öte kisi ise Lefkoşa’lı emekli öğ- retmem Mustafa Mehmet’tir, K T 1 B Federasyonu Ge- nel Seekrterliğinden açıklan- dığına göre, işçi davalarında ve sosyal mes’elelerde mecli- se yardımcı olacağı düşünce siyle Ali Ahmet desteklene- 15 Nisan’da ya- Aîi Ahmet Temsilciler Meclisi Işıksız Kaldı TOPLANTI GELECEK PERŞEMBEYE TEHİR EDİLDİ Temsilciler Meclisi dünkü oturumunu, Meclis Salonun- daki ışıkların âni olarak sön mesi yüzünden gelecek Per- şembe’ye tehir etmek mcbu riylinde kalmıştır. Saat 5’de başlayacak olan toplantı, altıya doğru başla- mış ve gündemde başta olan soru ve cevapların okunması na başlanmıştır. Ancak bir- kaç soru okunduktan sonra, ışıklar âni olarak sönmüş vo Başkan, arızasınm kısa bir re içerisinde düzeltileceğini umarak toplantıyı tatil etmiş tir. Fakat, ışıkların erken yan mayacağı anlaşılınca, Meclis karanlıkta yeniden kaplana- rak oturmııu gelecek Perşem beye tehir etmiştir. Gelecek oturumun günde- mi, dünkünün aynısı olacak- tır. IHUIIIIIMIHH Kıbrıs Parlâmento Heyeti İngiliz Ara Seçimini Gördü Temsilciler Meclisi Başkanı Glâfkos Kliridis, İstanbul’da yayımlanan 'Hakikat’ gazetesi muhabiri Gâlip örge’ye verdi- ği mülâkatla ilgili bir beyanat Sandys, Kıbrıs Müzakereleri Hakkında Sorguya Çekildi Londra (Boyter) 5 : Geçi n lerde Lefkoşa’da, Kıbrıs lıii- kûmet erkânı ile müzakeıe lerde bulunduktan sonra Londra’ya avdet eden İngi- liz Milletler Topluluğu Mü nasebetleri Bakanı lUıııcaıı Sandys, bugün Avam Kama- rasında sorulan sorulara ver diği cevapta, Kıbrıs’ta bulun- duğu sırada, Kıbrıs hüküme- tinin, Anayasasının değişti- rilmesi konusunu ileri sürme diğini söylemiştir Muhalefet partisinin Kom- monvelt işleri sözcüsü Deniş Healey, Kıbrıs’ın Avrupa Or tak Pazarı ile münasebetler kurmak için müracaatta bu- lunması hususunda herhangi bir teklifte bulunup bulun- madığım sormuş ve Sandys, Ortak Pazar meselesi görüşü 1 ürken, bir Avrupa memleke- ti olarak Kıbrıs’ın da, Yuna nisfan gibi müracaata bulun- ması konusunun görüşüldü- ğünü ifade etmiştir SEYAHAT • • •• LEFKOŞA TÜRK BANKASI LTD. SEYAHAT BÜROSUNDA yapılan rezervasyonlar için ilâve para alınmaz. Biletler resmî fiyat üzerinden satılır. neşretmiş ve sorulan sorulara verdiği cevapları yeniden açık lamıştır. Kliridis, meclisin TUrk ve Rum üyeleri arasında ahenk bulunup bulunmadığı hususun- da şöyte demektedir: “Parlâmentolar muhtelif si- yasî partilerden teşekkül etti- ğine göre bir Parlâmentoda da- ima ahenk olması imkânsızdır. Genel deyimle, Rum ve Türk üyteler arasında yeter derece- de ahenk vardır. Kıbrıs Parlâ- mentosu faaliyete başladığı za man Pardlâmenter tecrübemi- zin yokluğu, cemaatlar arası bir çarpışma devresinden henüz çıktıktan sonra, bir Parlâmen- to olarak ilk defa çalışmağa başladığımız vfe adlî hükümler le henüz tefsir edilmemiş yeni bir Anayasamız olduğu göz ö- nilnde tutulursa, bu memnuni- yetbahş addedilir.” Neşredilen beyanatta, ayrıca, Meclisin Zürih anlaşmasını ten kid eden basına karşı herhangi bir kanunî mevzuat düşünüp düşünmediği konusunda şöyle denilmektedir: “Meclis huzurunda böyle bir kanunî mevzuat yoktur. Kllri- dis, söz hürriyetinin, Anayasa- ca teminat altına alınmış bir temel insan haklan prensibi ol duğunu ve halkın, başkalarını kanunsuz hareketlere tevessü- le teşvik etmemek şartıyla. Zü rih Anlaşması hakkında fikir- lerini beyan etmede serbest ol duklarını ilâve etti. Eğer böyte hareketler vukubulursa, mese- leyi tezekkür etmek Hükümete düşer.” Yttkili v kimselerin Enosis, Taksim veya Türkiyeye ilhak hakkısda beyanlarda bulunma- sı hususunda ne fikri olduğu sualine Kliridis şu cevabı ver- miştir: “Fikrimce, yetkili kim- seler tarafından bu gibi beyan- lar yapılması yapıcı değildir ve bunlardan kaçınılmalıdır." Kliridis’in, “Poliste hferhangi bir EOKA üyesi var mı ve EO- KA, bugün mevcut mudur ?” sorusuna verdiği cevap ise şöy- ledir: “Poliste eski EOKA muharibi kimseler vardır. EOKA, kendi kendisini dağıtmış durumda olup bugün mevcut olanlar es- ki EOKA muharibteridir.” Kıbrıs’ın Moskova Büyükelçisi Görevine Başladı Kıbrıs'ın Moskova nezdin- deki temsilcisi Venizelos Kot sapas, maslahatgüzar olarak görevine başlamıştır. Kotsa baSj Çarşamba günü Sovyet Dışişleri Bakanı Bromyko’yu makamında ziyaret e’rniş ve itimadnaTnesini sunmuştur. Stockton-OnrTees (Royter) 5 : Halen Ingiltere’yi ziyaret etmekte olan Kıbrıs parlâ- mento heyeti bugün, önemli bir ara seçimi yapılmakta olan bu endüstri merkezini gezmiştir. Nebil Nabi, Panayotis Tu- mazis ve Titos Fanos’ton mü teşekkil heyet, Ingiliz ara se- içmlerinde kullanılan usulü yakından takibetmiş ve Mu- hafazakâr, işçi ve Liberal partiden üç adaya da konuş- muşlardır. Bu bölgedeki ara seçim, üç parti arasında çetin bir kam- panya yapılması ve netice- nin çok az farklı olması ihti mali bakımından önemli ol- maktadır. RcStJll Gsçİt 1 Strovolodaki Pâlis ve Jandarma Talim Okıdunda bir res• * * mî geçit düzönlennvş ve polis kursunu tamamlamış olan 32 pâlis ve jandarma eri, Polis Başkumandanı Hassapis tarafından teftiş edilmiştir. En yüksek dereceyi kazanan er Andreas Damyanos, şeref bastonu ile taltif edilmiştir. Kursa iştirak eden yegâne kadın polh Lefki Nikolau, ikinci ohmn.fur. Resim, polis ve landarmnlnrv hAh tr-- 1'-'* ...

Transcript of B o ıh u ı*tevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1962/... · KURULUŞ _____L l l l U i n...

  • B o ıh u ı* tKURULUŞ ■ ____________ L l l l U i n m i l f f J B l J ı I YIL: 11

    19 5 1 . ■ t t a M M î H i a a M î l l ı ı r o ı a M U t M i i M ] SAYI: 2137Mudur ve İmtiyaz Sahibi: CEMAL İOUAN

    Dizilip Basıldığı Yer: “BOZKURT Basımevi”. Telgraf: ‘‘BOZKURTTelefon: 2951, Adres: Girne Caddesi, Lefkoşa—Kıbrıs. Fiyatı: 15 Mil.

    umlar Cira Çiftliğini urutmağa Çalışıyor

    20 DÖNÜMLÜK BİR ARAZİYİ SULAYAN UYU ÜÇÜNCÜ DEFA DOLDURULDUUM LİDERLER DURUMA MÜDAHALE EDEREK TOPRAK

    LARIMIZIN ATIL KALMASINI ÖNLEMELİDİRLERum dostlarımız! bir taraf-

    Rum köylerinde atıl kal Evkaf mallarının Türk köy

    ıdeki Rum mallan ile mü- ele edileceği hakkında ileri len fikirlere şiddetle saldı-

    ve bunun "ayırıcı” bir tu- olduğunu iddia ederlerken, yandan, bu gibi Türk mal-

    nı verimli bir hale getirme ebbüslerini baltalamakta, Ev f mallarını metruk bir halde

    kmak için her şeyi yap- tadırlar.

    süre önce, Lâmaka’lı klerin tarla ve bahçelerine şı giriştikleri tahribat harelerinden sonra, şimdi de, a çiftliğine karşı harekete tiklerini ve bu kocaman ara

    verimsiz bırakmak için ret göstermekte olduklarını -nmiş bulunuyoruz.

    jTürk Cemaat Meclisinden öğ diğimize göre, Cira çiftliğin Evkafa ait 520 dönümlük araziyi sulayan kuyu, Rum tarafından üçüncü defa

    rak doldurulmuştur.Bilindiği gibi, söz konusu zi artırma ile icar edilmek- ir. Bu yıl yapılan açık arada, arazi Türklere icar

    İmiş ve kiracılar iyi niyet "tererek bu araziden Rumla

    bir futbol sahası ile mera nişlerdir.

    Buna rağmen Rumlar, bu a- !yi sulayan kuyuyu doldur- şlardır. Türk icarcılar kuyu yeniden açtırmışlarsa da, lar bunu yine doldurmuş,

    Türk müstecirler kuyuyu rar temizletmişlerdir.

    ozkur;GÖRÜŞÜ

    OMÜNİZMİ

    ÖNLEMEKIBR1S Cumhuriyetinin bek

    lenen gelişmeyi kaydede- memesi ve iki toplum a-

    ında iyi ve samimi bir iş- ği tkurulamamasının başlıca iplerinden biri de, Rum bamın yıkıcı neşriyatıdır, umca gazeteler kendi top- ’arını devamlı surette tah- etmekte, iki toplum arasın- yaklaşmaları önlemek için

    şeyi yapmaktadırlar. Btütün ar, gayenin tahakkuku ci- de hiç bir başarı sağlama sadece, adayı parlak bir

    eceğe götürmek için, iki hım arasında kurulanası el

    olan işbirliğini köstakle-

    umca gazeteler, kendi top- yetkililerinin bütün suçla- bize yüklemek için çeşitli ' t sarfetmekten de geri

    şiardır. Meselâ Beledi- er meselesinin halledilme- inden Cumhurbaşkan Mua- i, iki toplum arasında iş-

    iği kurutmamasından Türk aat Meclisi Başkanını, Meo

    e Vergi Kanunların» geçme esinden Türk Meb’uslarıl

    şaşırmışlardır. Bundan gaye 1 umumuzu parçalamak, ve ıppsuıe&ın uepjenoA B5|§Bq elerini elde etmek için ze-

    hazırlamaktır.Bütün bu gayeler bepdenen

    ceyi vermeyince, bu defa Kıbrıs antlaşmaları ile ada* şimdiki rejimin, komUniz-

    teşvik ettiğini İleri sürerek, “tere ile Amerikanın nazar-

    Kıbrıs üzerine çevirmek etine sapmışlardır.

    Halbuki adada komünizmin lemesindeki en büyük âmil, yasa maddelerinin tama-

    uygulanmaması yüzünden an İstikrarsızlık ve bunun

    duğu işsizlik ve sefalet* Bunların önlenmesi ise, k anayasanın tamamen tat ve adada kuvvetli bir TUrfc runun mevcudiyeti İle ka- r.

    BOZKURT

    Fakat ne yazık ki, kendi köylerine yakın bulunan Türk mallarını verimsiz bırakmağa azmetmiş olan Rumlar kuyuyu tekrar doldurmuşlardır.

    işin daha kötüsü, yapılan şikâyet üzerine köye tahkikat yapmağa giden memurlar, Rumların kabadayıca meydan okuyuşları ile karşılaşmışlar ve Rumlar', hiçbir suretle bu kuyunun işletilmesine müsaade etmiyeceklerini söylemişlerdir.

    Türk semtlerinde birçok Rum malları bulunmaktadır. Bunlara hiçbir hasar yapılma

    makta, Rumlar tarlalarını rahatça ekip biçmektedirler. Durum böyle iken, Rumların bu tutumu Türkler arasında haklı bir infial uyandırmaktadır.

    Hele hükümetin, mal emniyetini korumaktan aciz görün mesi ve 520 dönümlük bir Türk arazisinin atıl bırakılması hareketlerini önleyememesi cidden üzücüdür.

    Ümit ederiz ki, Rum liderleri bu nahoş duruma müdahale ederek, Türklere yapılan bu ba riz haksızlığı önliyeceklerdir. Çünkü, eğer Rum köyündeki

    Türk malı ve Türk köyündeki Rum malı verimsiz bırakılırsa, dolayısıyle bundan bütün ada

    mütezarrır olacaktır. Halbuki, bunun tersine, adamızdaki her karış toprağın verimini artırmak mecburiyetindeyiz.

    öğrendiğimize göre, Türk Çiftçiler Birliği ilgilileri bu kö ye müteaddit defalar iyi niyet ziyareti yapmışsa da, bu ziyaretler beklenen neticeyi verme miş ve Rumlar inatçı siyasetlerine devamla, Cira Çiftliğini atıl bırakmaya çalışmışlardır.

    Kıbrıs Radyo Yayın Korporasyonu Memurlarının

    Hizmet Şartlan Nizamnamesi Tasvip EdildiCumhurbaşkanı Makarios’un I Radyo Yayın Korporasyonu ta-

    başkanlığmda dün bir toplantı rafından istihdam edilen me- yapan Bakanlar Kurulu, Kıbrıs I murların hizmet şartlarını tes-

    İNGİLİZ GAZETELERNİN

    MAKSADI NEDİR ?Bazı Ingiliz gazeteleri, mil

    letimizin tarihini adeta unıı- turcasma, Kıbrıs Türkünü korkak, ayak patırdısı karşısında kaçan, haklarını korumaktan aciz bir toplum olarak göstermek ve dünyaya bu şekilde ilân etmek sevdasındadırlar.

    Bu gaye ile hareket eden bazı Ingiliz gazeteleri, bilhassa son zamanlarda, adamızda, ild toplum arasındaki gerginliğin artmasından istifade ederek, Türk cemaatı hakkmdaki kötü düşüncelerini açığa vurmuşlardır.

    Meselâ, EOKA’mn 7. yıldönümü münasebetiyle tertiplenen törenler hakkmdaki haberini, Daily Express “E- OKA Mücahitleri Yürüyüş Yaparken Türkler Saklandı” gibi gerçeklerden uzak bir başlık altında neşretmeği uy gun görmüştür.

    Türkler, liderlerinin tavsiyelerine uyarak o gün büyük bir vakar ve soğukkanlılık göstermiştir. Fakat bu, asla bizim aczimize, korkaklığımıza değil, disiplinli ve davasından emin bir toplum olmamıza affedilmelidir.

    İngiliz gazetecileri, Türkle rin, saygı ve silâh bakımından kendilerinde kat kat üstün düşman önünde bile sak lanmadığım, kaçmadığını herkesten daha iyi bilmeliydiler. Çünkü, şanlı istiklâl Savaşımız sırasındaki kahramanlıklarımıza şahit olan nesiller henüz aralarında yaşamaktadır.

    Kıbrıs Türkü vakurdur, soğukkanlıdır, disiplinlidir ve

    davasından emindir. Biz, hiç bir nahoş hadisenin müsebbi bi olmak da istemiyoruz. Ne

    bazı İngiliz gazetelerinin ve ne de müfrit Rumların tahrikleri bizi bu adada haksız bir mücadeleye atamayacaktır .

    bit eden nizamnameyi tasvip etmiştir.

    Söz konusu nizamnamenin onaylanması üzerine korporas- yon, hazırlanan yeni hizmet şeması ile şartlarına uyarak; memurlarına iş teklifinde bulu nabilecek; mevcut münhaller, en erken bir zamanda doldurulabilecek ve bu yeni şartları kabul edecek olan radyonun muvazzaf hükümet memurları da, hükümetçe tazmin edilerek korporasyon hizmetine aktarılabilecektir.

    Bakanlar Kurulu, dünkü toplantısında ayrıca telgraf ve telefon kanununu tâdil eden bir kanun tasarısını tasvip etmeğe karar vermiştir.

    Bir Kıbrıs Ticaret Heyeti Avrupa

    Memleketlerini Ziyaret EdeckYakında, Türkiye, Yunanistan, İsrail, Rumanya

    ve Japonyadan Ticaret Heyetleri Gelmesi

    Bekleniyor

    Dünyaca meşhur bir Alman sirkinde beş aslan yavrusu dünyaya gözlerini açmıştır..AsUifi yavrularının dünyadan bihaber sizliklerine hiç te tesir etmeyen bu ender doğum olayı, âlâkah çevrelerde büyük bir memnuniyet Uyandır m ıştır. Henüz aradO/ı beş hafta geçmeden, aslan yavrulan objektifin karşinna çıkarılmışlardır. Onların “efkârı umumiye ününe ilk çıkıflart”rtı, Alman film yıldızlarından Elke Sommer temin etmiştir İd, kendisine aslam yavn&a- rı birer kuzu gibi itmt etmişlerdir. Resmimiz üç erkek yavru film, yıldmnın kucağında kendilerini çok rahat

    hissetmektedirler.

    Anayasa Mahkemesi Çalışmaları

    Hızlandırıhyor mu ?Kıbrıs Haberler Ajansının

    bildirdiğine göre, geçeoı haf ta zarfında, Yüksek Anayasa Mahkemesi üyeleri ile Cumhuriyetin İcra Organları yet kilileri arasında iki toplantı

    yapılmıştır. Toplantılardan gayenin, Yüksek Anayasa Mahkemesine yapılan çok sa yıdaki müracaatın görülmesini hızlandırmak için yollar

    (Devamı 4. Sayfada)mmmmımmıımmmıımmıtttmmmımmtı...mmmııımmmmı....ınınmmımııııımıımmmwmımmııınıımmımmıııımtıifimıııınmııımmmımıımıımmımmıı ıı ıı im mı mı mı ıııııııı ıııı mim

    Sosyal Kalkınma Ekibi

    Gezilerine Devam Ediyor

    Sosyal Kalkınma Ekibi Çarşamba akşamı ziyaret ettikleri Motmenekşe’de. Halktan Reşat Süleyman Ebeoğlu'bir görünüş . konuşurken

    KLİRİDİS:MECLİSİ

    “ R U M VE TÜRK T EM SİLC İLER

    Ü Y E LE R İ A RA SIN D A YET ER

    D ER EC ED E AHEN K Y A R D IR ! D E D İ” YETKİLİ KİMSELERİN İLHAK HAKKINDA KONUŞMASININ

    YAPICI OLMADIĞI BELİRTİLDİ

    Kıbrıs Haberler Ajansının, Ticaret ve Endüstri Bakanlığına atfen bildirdiğine göre, bu ay içerisinde adamıza, İs rail ve Bumanya’dan birer ti caret heyeti gelecektir. Ajans M,ayıs içerisinde de, Türkiye, Yunanistan ve Japonya’dan t'caret heyetleri geleceğini ve Mayıs sonuna doğru, Kıb rıs’la bu memleketler arasın da ticaret antlaşması imzalanacağını bildirmektedir.

    Ayni haberde, 10 Haziran da, da bir Kıbrıs Ticare* He yetinin dış memleketleri ziyaret edeceği bildirilmekte

    dir. Beş kişiden kurulacak heyette, Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkam Kemal Rüs- tem de bulunacaktır.

    Heyet, IngiLere'ye 6, Norveç’e 3, İsveç’e 4, Finlând’va ya 3, Danimarka’ya 2 ve If- viçre'ye 3 günlük zivarette bulunacak ve söz konusu memleketlerle Kıbrıs arasındaki ticaretin artırılması ve Kıbrıs ürünlerine çarşı bulun ması konulan üzerinde müzakerelerde bulunacaktır. He yetin 2 Temmuz tarihinde adaya döneceği bildirilmekte dlr.

    ı m ı ı m ı m ı ı m ı ı m i H

    CEMAAT MECLİSİ ÜYELİĞİ

    İÇİN SEÇİM 15 NİSAN’DA

    çektir. Ali Ahmet, Federasyonun icra komiiesindedir.

    Seçimler,pılacaktır.

    ADAYLAR: ALI MEHMET VE MUSTAFA MEHMET

    Cemaat Meclisi Lefkoşa üyesi Mehmet Kemal’in ölümüyle Cemaat Meclisi’nde boşalan üyelik için adaylık koyma süresi, dün öğle üzeri saat 12.00’de sona ermiştir

    Resmen açıklandığına göre, bu üyelik için iki kişi adaylığını koymuştur.

    Bunlardan birisi, Kıbrıs Türk İşçi Birlikleri Federas- yonu’na bağlı Ali Ahmet; öte kisi ise Lefkoşa’lı emekli öğretmem Mustafa Mehmet’tir,

    K T 1 B Federasyonu Genel Seekrterliğinden açıklandığına göre, işçi davalarında ve sosyal mes’elelerde meclise yardımcı olacağı düşünce siyle Ali Ahmet desteklene-

    15 Nisan’da ya-

    Aîi Ahmet

    Temsilciler Meclisi Işıksız KaldıTOPLANTI GELECEK PERŞEMBEYE

    TEHİR EDİLDİTemsilciler Meclisi dünkü

    oturumunu, Meclis Salonundaki ışıkların âni olarak sön mesi yüzünden gelecek Perşembe’ye tehir etmek mcbu riylinde kalmıştır.

    Saat 5’de başlayacak olan toplantı, altıya doğru başlamış ve gündemde başta olan soru ve cevapların okunması na başlanmıştır. Ancak birkaç soru okunduktan sonra,

    ışıklar âni olarak sönmüş vo Başkan, arızasınm kısa bir sü re içerisinde düzeltileceğini umarak toplantıyı tatil etmiş tir. Fakat, ışıkların erken yan mayacağı anlaşılınca, Meclis karanlıkta yeniden kaplanarak oturmııu gelecek Perşem beye tehir etmiştir.

    Gelecek oturumun gündemi, dünkünün aynısı olacaktır.

    IH U III I IM IH H

    Kıbrıs Parlâmento Heyeti İngiliz

    Ara Seçimini Gördü

    Temsilciler Meclisi Başkanı Glâfkos Kliridis, İstanbul’da yayımlanan 'Hakikat’ gazetesi muhabiri Gâlip örge’ye verdiği mülâkatla ilgili bir beyanat

    Sandys, Kıbrıs Müzakereleri

    Hakkında Sorguya ÇekildiLondra (Boyter) 5 : Geçi n

    lerde Lefkoşa’da, Kıbrıs lıii- kûmet erkânı ile müzakeıe lerde bulunduktan sonra Londra’ya avdet eden İngiliz Milletler Topluluğu Mü nasebetleri Bakanı lUıııcaıı Sandys, bugün Avam Kamarasında sorulan sorulara ver diği cevapta, Kıbrıs’ta bulunduğu sırada, Kıbrıs hükümetinin, Anayasasının değiştirilmesi konusunu ileri sürme diğini söylemiştir

    Muhalefet partisinin Kom- monvelt işleri sözcüsü Deniş Healey, Kıbrıs’ın Avrupa Or tak Pazarı ile münasebetler kurmak için müracaatta bulunması hususunda herhangi bir teklifte bulunup bulunmadığım sormuş ve Sandys, Ortak Pazar meselesi görüşü 1 ürken, bir Avrupa memleketi olarak Kıbrıs’ın da, Yuna nisfan gibi müracaata bulunması konusunun görüşüldüğünü ifade etmiştir

    SEYAHAT • • • •LEFKOŞA TÜRK BANKASI LTD.

    SEYAHAT BÜROSUNDAyapılan rezervasyonlar için ilâve para alınmaz.

    Biletler resmî fiyat üzerinden satılır.

    neşretmiş ve sorulan sorulara verdiği cevapları yeniden açık lamıştır.

    Kliridis, meclisin TUrk ve Rum üyeleri arasında ahenk bulunup bulunmadığı hususunda şöyte demektedir:

    “Parlâmentolar muhtelif siyasî partilerden teşekkül ettiğine göre bir Parlâmentoda daima ahenk olması imkânsızdır. Genel deyimle, Rum ve Türk üyteler arasında yeter derecede ahenk vardır. Kıbrıs Parlâmentosu faaliyete başladığı za man Pardlâmenter tecrübemizin yokluğu, cemaatlar arası bir çarpışma devresinden henüz çıktıktan sonra, bir Parlâmento olarak ilk defa çalışmağa başladığımız vfe adlî hükümler le henüz tefsir edilmemiş yeni bir Anayasamız olduğu göz ö- nilnde tutulursa, bu memnuni- yetbahş addedilir.”

    Neşredilen beyanatta, ayrıca, Meclisin Zürih anlaşmasını ten kid eden basına karşı herhangi bir kanunî mevzuat düşünüp düşünmediği konusunda şöyle denilmektedir:

    “Meclis huzurunda böyle bir kanunî mevzuat yoktur. Kllri- dis, söz hürriyetinin, Anayasaca teminat altına alınmış bir temel insan haklan prensibi ol duğunu ve halkın, başkalarını kanunsuz hareketlere tevessüle teşvik etmemek şartıyla. Zü rih Anlaşması hakkında fikirlerini beyan etmede serbest ol duklarını ilâve etti. Eğer böyte

    hareketler vukubulursa, meseleyi tezekkür etmek Hükümete düşer.”

    Yttkili v kimselerin Enosis, Taksim veya Türkiyeye ilhak hakkısda beyanlarda bulunması hususunda ne fikri olduğu sualine Kliridis şu cevabı vermiştir: “Fikrimce, yetkili kimseler tarafından bu gibi beyanlar yapılması yapıcı değildir ve bunlardan kaçınılmalıdır."

    Kliridis’in, “Poliste hferhangi bir EOKA üyesi var mı ve EO- KA, bugün mevcut mudur ?” sorusuna verdiği cevap ise şöy- ledir:

    “Poliste eski EOKA muharibi kimseler vardır. EOKA, kendi kendisini dağıtmış durumda olup bugün mevcut olanlar eski EOKA muharibteridir.”

    Kıbrıs’ın Moskova Büyükelçisi

    Görevine BaşladıKıbrıs'ın Moskova nezdin-

    deki temsilcisi Venizelos Kot sapas, maslahatgüzar olarak görevine başlamıştır. Kotsa baSj Çarşamba günü Sovyet Dışişleri Bakanı Bromyko’yu makamında ziyaret e’rniş ve itimadnaTnesini sunmuştur.

    Stockton-OnrTees (Royter)5 : Halen Ingiltere’yi ziyaret etmekte olan Kıbrıs parlâmento heyeti bugün, önemli bir ara seçimi yapılmakta olan bu endüstri merkezini gezmiştir.

    Nebil Nabi, Panayotis Tu- mazis ve Titos Fanos’ton mü teşekkil heyet, Ingiliz ara se-

    içmlerinde kullanılan usulü yakından takibetmiş ve Muhafazakâr, işçi ve Liberal partiden üç adaya da konuşmuşlardır.

    Bu bölgedeki ara seçim, üç parti arasında çetin bir kampanya yapılması ve neticenin çok az farklı olması ihti mali bakımından önemli olmaktadır.

    RcStJll Gsçİt 1 Strovolodaki Pâlis ve Jandarma Talim Okıdunda bir res•* * mî geçit düzönlennvş ve polis kursunu tamamlamış olan

    32 pâlis ve jandarma eri, Polis Başkumandanı Hassapis tarafından teftiş edilmiştir. En yüksek dereceyi kazanan er Andreas Damyanos, şeref bastonu ile taltif edilmiştir. Kursa iştirak eden yegâne kadın polh Lef ki Nikolau, ikinci ohmn.fur. Resim, polis ve

    landarmnlnrv hAh tr-- 1'-'* ...

  • EVGENİOS cirbanskî

    CUMA, 6 NISAN, 1882

    DURUM:

    Gölge Etmesinler

    Rum ortaklarımız ikide bir Belediyeler meselesini ele almakta; “Belediyelerin ayrılmasından Türkler ikti saden miitezarrır olacak” teranesi okuyarak bııteşek küllerin birleştirilmesini teklif etmektedirler. Cumhurbaşkanı Makarios da herhalde bunlardan ilham almış olacak ki, bir süre önce, bizzat kendisi de bu garip teklifi ileri sürmüştür.

    Yalnız Rum ortaklarımız şunu unutuyorlar ki, hürri yetin pahası asla para ile ölçülemez; Tüık hürriyetini hiç bir zaman para mukabilinde satmaz.

    Belediyelerde elde ettiğimiz bağımsızlık devam edecektir. Bunu temin etmek için hiç bir maddi fedakârlıktan kaçınmıya- cağız. Rum ortaklarımız “gölge etmesinler başka ihsanlarını" istemeyiz.

    TaassupZİ'hniyeti

    Rumca gazeteler zaman zaman gerçeklerden uzak olduğu kadar da gülünç fikirler ortaya atmakta, realitelerle hiç bağdaşmayan davaları müdafaa etmektedirler. Söz konusu gaze telerin, bunun en güzel ör neğini, Rum köylerinde atıl kalmış Evkaf mallarının satılması veya Türk bölgelerindeki Rum malla rıyla değiştirilmesi lıakkm da Denktaş’m Türk Cemaat Meclisinde yaptığı açıklama münasebetiyle vermişlerdir.Fakat, Rum bölgelerinde ki Türk malları gece gündüz tahrip edilir, Türklerin bu gibi mallarından istifade etmelerini önlemek için lıer çareye baş vurulurken acaba bizim nasıl hareket etmemiz beklenirdi? Rum ortaklarımız eğer taassup perdesini yır tarak etraflarındaki realite leri görselerdi, herhalde böyle gülünç iddialar ileri sürmiyeCeklerdi.

    ★ ★ ★

    B i l d i r ıLefkoşa’daki Müftü Ziyai

    Sokak No. 30’da Boya Müte- ahidi İbrahim Yusuf., Kıbrıs’ı terkedeceği için alacağı olanların en erken bir zamanda yukarıdaki adrese mü racaat etmeleri bildirilir.I I I I I I I I I I I I I H t l I l l lM l l l l l l l l l l l l l l ı l ı ı ı ı ı ı l ı ı ı ın , ,

    1962 senesi için Kelp ruhsatlarını almayanlar 20.4.62 tarihine kadar Belediye Dairesine müracaatla almaları, aksi hâlde kelpler ekibimiz tarafından yakalanıp telef edilecekleri alâkadarlara duyurulur.M ağıtsa, 4 Nisan 1962.

    RESİMLERLE OLAYLAR: Giuliano Yüzünden Yine Biribirine

    ERİTANYANIN YENİ CİHAZI İLK KÖTÜ HAyA ŞART ^atı Almanya’da bir ocakçı, uğur getiren bir insan olarak

    LARI Al TINDAKİ SEYAHAT müstehzi bir hürmet görmektedir. İşi bayından aşkın olan

    “lceprobe" isimli bu yeni cihaz buz veya karın gelişini he- bu simsiVah Vf™ * bir uerde arz-1 endammen haber vermektedir. Arabanın ön kısmına yekleştirilen W en asık sıUthır bile biranda tebessüm etmekbu cihaz Findlaıy, İmine Ltd., tarafından yapılmaktadır, tedtr. UmumıyMe bir merdiven ve b ırstlm b şapka Tehlike arabanın izerislne yerleştirilen ışıklı bir aletle gö- * sembolize edilen bu ocak temizleyicisi Batı Almanya da

    * » ■ W » I M M M , m imteya uzak olduğu anlaşılabilir. Cihazın behrtmeğe değer7 J - A 1 A n 1 O O yY /I /î rfı OWÎ Mkısmı da 2 10 saniye içerisinde 2-3 derecelik değişmeyi

    gösterebildiğidir..

    Güneş Makarna Fabrikasının

    HediyesiGüneş Türk Makarna Fabrikası sayın

    müşterilerini memnun etmek için, büyük fedakârlıklarla Kıbrısta ilk defa yumurtalı makarna çıkarmaya başlamıştır.

    Yumurta ile yoğrulmuş Ekstra Simitten yapılmıştır.”

    Sellofan paketlerde satılmakta ve içinde “YUMURTALI MAKARNA” yazılı etiket bulunmaktadır.

    Yekûn satıcılarımıza tevzi edilmiştir. Bakkalınızdan veya yeküncüleri- nizden alabilirsiniz.

    Altı Aya Mahkûm Oldu Seçim KampanyasıAytotro’lu 23 yaşında biı

    şoför olan Andrea Hrisosto mu; ustası, Veteriner Andre- as Pednı tarafından, tavuklarını aşılamak için gönderil diğiııi iddia ederek; Stelyos Mihail Melekidis’ten £2 sızdırmaktan; ustası Andrea Pedru’dan £19.700 mil çal maktan ve bunlara benzer daha yedi suçtan sanık olarak Lefkoşa Mahkemesi hu zuruna çıkarılmıştır.

    Suçlu bulunan Hrisostomu altı aya mahkûm olmuştur.

    SatılıktırMağüsa kazasına bağlı Bla

    tanisso köyünde 80 koyun kuzuları ile beraber satılıktır. İstekliler Blatanissoda Hüseyin Mustafa Piro’ya mü

    Mağusa Türk Belediyesinden racaat edebilirler.

    Lefkoşa'da münhal bulunan Türk Cemaat Meclisi ara seçimleri için namzetliği ni koymuş bulunan Ba\ Mustafa Mehmet (Emekl: öğretmen) 6 Nisan Cuma gü nü öğleden sonra aşağıdaki köyleri ziyaret edecektir :

    Yeniceköy, Kalavaç, Kuru- manastır, Beyköyü, Abohoı

    Kuru Soğan İthaliTicaret ve Sanayi Bakanlı

    ğından azıklandığm^ göre, kuru soğan ithali için geçenlerde verilen bütün ruhsatla

    ı müdedti, Gümrüklerden kurtarma ameliyesinin tamamlanması için 20 Nisan 1962’ye kadar uzatılmıştır.

    ınünıtiebetile gönderilen binlerce tebrik karlını süslemektedir. Tıpkı bir at nah veya bir bakır kıjrruş gibi uğur gittiren bir sembol. Aşık genç kıtlar ekseriya gizilce onun kolu nu tutmakta ve bu temastan, arzularının derhal yerine ge leceği ümidine kapılmaktadırlar. Resimde, güzel bir yıldı zın, tesadüfen içeri giren bir ocak temizleyicisini öperek karşılayışını görüyorsunuz. Filhakika bu sinema yıldızı, tamı bu esnada yen\ bir rol teklifi almış bulunmaktadır. Böıjlece ocak temizleyicisi sadece uğıir getirmekle kalmıyor, aıjm zamanda kendisini iyi bir mesleğin sahi

    hi olarak mes’ut hissetmiş okuyor.ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı m ı ı ı ı ı ı ı m ı ı ı m ı ı ı n ı ı ı ı n ı ı ı ı ı n m ı ı m ı ı ı m ı ı ı m ı ı ı ı ı ı m m ı m ı m ı m t ı ı n •«••••»»•»

    TEKLİFNAMEinşaat Dairesine lüzumlu olan, Leymosun İnşaat Daire

    sine 5/8”—5/16” büyüklüğünde kırılmış taş tedarik etmek için

    teklifname kabul olunur. Kapanış tarihi olarak 14/4/1962 ka

    rarlaştırılmıştır. Teklifnamte için tafsilât Lefkoşa, Mağusa, Li-

    masol, Lâmaka ve Baf Kaza Mühendislerinden temin edile

    bilir.

    Meşhur İtalyan haydudu Salvatore Giuliano’nun öldü

    rülmesinden beri on iki yıl

    Evet, tam on iki yıl once İtalyan polisi bir mizansen hazırlamış, Giuliano’nun kan lı cesedinin etrafında polisler poz vermişti.

    Oysa hakikat bambaşkaydı. Giuliano’yu doğrudan doğru ya haydudun yaveri Gasparo Pisciotta öldürmüştü.

    On iki yıl sonra, 1962 yılının Ağustos ayında aynı ko-

    MevlidÇok kııymetli eşi ve baba

    mız HÜSEYİN VEÇHÎ’nin ebediyete intikalinin 40’ıncı gününe tesadüf eden 6 Nisan 1962 Cuma günü öğle nama zindan evvel saat l l ’de, Selimiye Camii şerifinde aziz ru lııı için mevlid-i şerif kıraat olunacağından,bütün akraba, dost ve din kardeşlerimizin teşrifleri reca olunur.

    Eşi ve Evlâtları«IIIHIIIIIIIIIIIIIIMIIM IIIIİIM IIİİIIM IIMIIM HIIIIMIM III

    VE YÜKSEK ATEŞİ

    Anasin ile gideriniz

    / IN A C IIJ* T A B L E T S ^

    Sızıya Karçı Bir

    Doktorun Reçetesi24» (TK )

    nu il© ilgili olarak başka biı mizansen hazırlandı. Bu sefer düpedüz bir film çevirdi yordu.

    Bu iki olay da Italyada fır tınalar kopardı. Daha doğrusu Giuliano’nun cesedini gös teren gerçek ve sahte fotoğraflar halk arasında infial ya

    ratıl.5 Temmuz 1950 tarihinde

    Salvatore Giuliano nun kanlı cesedi Palermo yakınlarında ki küçük Castel Vetrano köyü nün bir evinin avlusunda bu lunmuştu.

    Sicilya’nın en vahşi bölgele rinden birinde terör yaratarak yedi yıl ortalığı kasıp ka vuran bu kanunsuz adam, iş te böyle karanlık bir olay sonunda can vermişti.

    Salvatore Giuliano, yedi yıl boyunca, beş hin jandarmalık bir orduyu âciz bırak-

    Satılık Ev Eşyası3/4/1962 den 8/4/1982 gü

    nüne kadar, Lefkoşa’da Köşklü Çiftlik’te Mc Arthuır Sokak NO. 6 da saat 13.30 - 14.30 ve 18.00 - 19.00 arası görülebilir.

    Satış Günleri: 7 - 8 Nisan 962 .im m mf mf mf mf

    İl â nFasıl 224 Gayri Menkul Mal (Tdsarruf, Kctyıd ve Takdiri Kıymet) Kanunu’nun 25’\nci

    Maddesi .Yeniceköy sakinlerinden

    Mustafa Salih'in Yeniceköy de Çatoz Yolu mevkiinde Blok C kıta 295 ve C414 kayıt numaralı 3 dönüm 1 evlek 3000 ayak kare tarladaTd 1/2 hisse İle ayni tarla üzerindeki C415 kayıt numaralı 29 zeytin ağacındaki 89/240 hissesini kâmilen Lefkoşa Tapu Dairesinin S1791/62 numaralı satış takriri ile Yeniceköy sakinlerinden Süleyman Mehmed’e sıra ile £30., £80, mukabilinde satmaya muvafakat etmiş olduğu ilân olunur.

    inişli.

    Polisler haydudu önce ta» dileri öldürmüşler gibi gösu. diler, ama kaatilin G&srm/Pisciotta olduğu meydana kınca bu adam müebbet han’ se mahkûm oldu. Fakat bir! kaç yıl sonra hapishanedeki hücresinde esrarengiz bir kilde öldü.

    Aradan on iki yıl geçmi

    olmasına rağmen bütün İta! ya Giuliano ile çok yakından ilgilenmektedir. Bu güne kadar birçok soru cevapsız kal- nııştır. Giuliano âdi bir katil midir, yoksa haksızlıklara kar şı baş kaldıran bir adam m, dır? Cicilyalı bir vatanperver midir yoksa?.. Mafia’nın ileri gelenlerinden biri inidir? Bu noktalar hâlâ müphemdir,

    Giuliano’nun hayatı İtalyan rejisörü Francesco Rosj’ ye de çok tesir etmiş ve bu sinema adamı meşhur haydu dun maceralarını çevirmiştir,

    Ama bugünlerde Roma sinemalarında gösterilmeğe başlanan bu fihn büyük skan dal yarattı. İtalyan radyolarında ve televizyonun da bu filmden bahsetmek yasak edil di. Üstelik şimdiden birkaç tane de dâva açılmış bııhınu yor.

    Francesco Rosi’nin filminin, en heyecanlı sahnelerinden biri, Gitıliano’ncn annesi, Mafia’nm emri üzerine öldü rülen oğlunun, cesedini kucaklıyor.I l l l l İ l l i m I II I II II I II I II I II I II II I II I II I II I II II IH I I II I II I II I I ,

    Suçlu BulunduDeğirmenlik köyünden; 37

    yaşında bir kadın olan Ama- Üa Stavru, köylüsü Maritsa Pieri Yasetnidi’ye ait bir balı çenîn çitlerine ateş vermek ve çitlerin dahilindeki ağaç laıı yanmak tehlikesine maruz bırakmak suçundan sanık olarak Lefkoşa Mahkemesi huzuruna çıkarılmıştır.

    Suçlu bulunan kadın; biı sene müddetle £30 kefalete bağlanmıştır. Ayrıca, £6 tutarındaki mahkeme masrafla rı da şahsına ait olacaktır.

    :«;..>X«>*

  • 6 NİSAN, 1962 ( l O Z K U R I )

    d ü ş ü n c e l e r i Bu Topraklarda

    Doğduk Bu Topraklarda Can Vereceğiz

    Maskeli kahramanlar yıllardan beri açtıkları maskeli mücadeleye devam ediyorlar.Bu gün memlekette bir dağ başı idaresi hüküm sürü yorsa, faili bulunmıyan cinayetler ve cürümler dosyaları kabardıkça kabarmışsa, memleket yıllardır su sadığı huzura kavuşacağı yerde huzursuzluk girdabına yuvarlanıyorsa, sefaletin, perişanlığın pençesin de ezilen memleket halklarını bir birinden ayıran uçurum gün günden daha da genişliyorsa gerçek se bebi bu maskeli kahramanların faaliyetinde aramalı.

    Görüyoruz: Memlekette bir başıboşluk havasıdır esiyor. Kimi içinin karalığını aksettiren bir bez par çasınm karalığı arkasında, kimi halk vicdanına saldığı en hafifi ihanetle damgalanma korkusu arkasında, kimi gecenin karanlığını siper eden, kimi hürriyet mücadelesini, kimi mücahitlere yardımı siper eden cinayetlerin soygunculukların işlendiğini görüyoruz.

    Başıboşluk alabildiğine yürüyor. Dur diyecek durdurabilecek bir kuvvet göremiyoruz.

    Memlekelte bir huzursuzluk havası esiyor. Polis kuvvetleri harekete hazır bir durumda.. Her hangi bir hadisenin önlenmesi için geceli gündüzlü çalışıyor. Fakat nerede? Ne türlü çalışma?.. Rastgele her hangi bir Türkün, her hangi bir yerde, her hangi bir sebep gösterilmeden üsûlsuz, kanunsuz hürriyeti tahdid ediliyor, evi yoklanıyor, sokakta duruluyor, üzeri aranıyor.

    Mabedlerin vicdanlardaki kutsallığına tecavüz ediliyor. Bir toplumun bir milletin vicdanı, mefahiri en kabaca en çılgınca tasallûta maruz kalıyor. Halkın coşan taşan mi İH heyecanım yatıştırmak isti yenler “Misillemeden sakınınız!” diyorlar.

    öte yanda sorumlular, suçluyu arıyacakları yer de mukaddesatı tecavüze uğrayanlara alay edercesi- me yapmayınız diyenlerin yaptıkları, Türk’leri Rum- me yapmayınız diyenlerin yaptıkları Türkleri Rum lar aleyhine bir çeşit kışkırtmadır.” diyor.

    Esiyor yağıyor kahraman. Faili meçhul tecavüzü takbih edeceği yerde milletlerin menfahirine, tarih ve dinin değerlerine saygı gösterilmesi lûzıîmunu kabul edeceğine imanımız akidelerimizle alay edercesine kesin olarak “siz yaptınız.” diyor ve alkış top luyor.

    Çünkü hürriyet, millî ideal maskeleri, halkın içini yıkan ihanetle damgalanma korkusu, kahramanı ağız açmadan alkışlatıyor.

    Maskeler, maskeliler.. En kötüsü bir toplum olarak bize karşı kullandıkları “iyi niyet” maskesi..

    Düşünüyorum : Bu memleketi ortakça idare etmek için baş başa kaldığımız günden bu yana bize bu iyi niyet maskesi altında her türlü aşağılamada bulunanlar, bizi mukaddesatsız sayanlar, bizi vicdanımızla, imanımızla aşağı görenlerin iyi niyet maske lerini düşürüyorum.

    Düşürüyorum : Kimin yaktığı nasıl yandığı kesin likle anlaşılmıyan bir okul anbarındakj üç dört tahta parçası için çocuklarına yaptırdıkları yürüyüşte “Türk'lere ölüm, Türkler bu adadan gitsinler!” dedirtenlerin sonrada onları alkışlıyanlarm iyi niyet maskelerini düşürüyorum.

    Maskeliler Ingilizlere karşı yaptıkları maskeli mü cadeleyi emellerine kavuşuncaya kadar devam ettire çeklermiş!..

    Kime karşı? Hangi maske ile?îyi niyet maskesi ile mi?O halde cevabımız hazır:Bu topraklarda doğduk. Bu topraklarda ölece

    ğiz.

    H. M.

    Daima KREUZER Dolma

    Kalemlerim tercih ediniz

    -

    RUM BASININDAN

    CEMAAT LARARAS1 MESE LELER BAŞKA KALKINMA PROJELERİ BAŞKA

    DIR.Elefteriya, şu makaleyi neş rediyor:

    ^ Şu veya bu hususla ilgili Cemaatlar arası hadiseler hükümetin, askıda bulunan ciddi meselelerinin halledilmesine engel teşkil etmemesi gerekiyor. Meselâ, yakında üslerden durdurulacak birçok şahısların bir yerde meşgul tutulmaları ve onlara hükümet ilgililerinin iş bulmaları en başta gelen vazifemizdir. Bugün toplanmakta olan Bakanlar Kurulunun günden güne kötüleşmekte olan ekonomik durumumuzu ciddiyetle ele alması gerekiyor. Türk Cemaat Liderleri ise, Türkle- rin güçlüklerle karşılaşmasının suçunu Rumlara atfetmek ten vazgeçmeleri elzemdir. Böyle yaparlarsa adanın kalkınmasına faydaları dokunur.

    Ayni gazete neşrettiği çok uzun bir \makdlede özetle şunları ileri sürüyor: Antlaşmaların imzalanma

    sından bu yana üç yıllık bir zaman geçtiği halde doğru dürüst çalışacak bir idareyi kurmaya henüz muvaffak olmuş değiliz. Adadaki maneviyat kırıklığı siyasî ve iktisa dî krizden daha üstündür. Samimî işbirliği arzusu olsaydı herşey kolaylıkla halledilirdi. İçinde bulunduğumuz bu durum daha devam ederse bütün Kıbrıs Halkının menfaatlerine zarar vermekle kalmayacak dış memleketlerde aksi tesir bırakacaktır. Türkiye ile Yunanistan’ın mantıki hareket ederek yatıştırdıkları son hadise dahi bizi hariçte aksi yorumlara maruz bıraktı. Komünizm tehlikesinin bütün dünyada yarattığı aksi tesir göz önünde tutulursa bu adada birlik ve beraberlik içinde yaşamalı ve günün birinde hürriyet ve Mukadde ratı Tayin Hakkım elde etme mize ümitle bakmalıyız.

    Elefteriya gazetesi bir baş ka makalesinde şunlara geniş yer veriyor:Başta “Scotsman” gazetesi

    olmak üzere bazı İngilizce gazeteler, Kıbrısa bulunan hâl çâresinin ve varılan and- laşmanm tatbikinin imkânsız olduğunu yazmıştır. Kıbrıs RumJa-ı bu makalelerden itham alarak bu aksi duruma radikal bir hâl çâresi bulabileceğini tahmin etmemelidir. Rumları bu makalelerden ilken Türk Cemaatının varlığını hiç hesaba katmamak yan lışlığında bulunmuşlardır. Şimdi Türk Antlaşmasıyle Türkleri tanıyarak onlara hak tanıdıktan soma kendilerini yine hiçe sayarsak çok büyük bir yanlışlık daha yapmış ola

    cağız. Fakat Türkler de eğer Ingiliz propagandasına kana rak Rumların kendilerini yok- edeceğine inanırlar ve adaya siyasî veya askerî müdahalede bulunurlarsa Rumlarınki- na eşit hata işlemiş olurlar. Herkes anlamalıdır ki Zürih Antlaşması Türkiye Yunanistan ve bütün Kıbrıs Halkının zararına olmuş ve böyle olmakta devam etmektedir, iki Cemaatı birbirine düşürmek isteyenler Türkiye ve Yunanistan’ın güçlükle karşılaşmasını arzu etmiyen Ingiltere ve Amerika olmasa gerek..

    MAKARtOS VE AVEROF ÇOK DOĞRU HAREKET

    ETMİŞLERDİR

    Mahi. aşağıdaki makaleyi yayımlamaktadır:Zürih Antlaşmasını imzala

    dığı için Averof ve Makari- os’a birkaç gün önce saldıran lar olmuştu. O zaman adamız da halkın sabrı tükenmiş tec rit kampları dolmuş yeni yeni sehpalar hazırlanmış, Dünya Genel efkârı Kibrisin “Eno- sis veya Self-Determinasyon hal çâresi” müracaatına saygı göstermemişti, işte bu aksi şartlar içinde ada ekonomisi de sallanmaya başlamıştı. Makarios ile Averof bu antlaşmayı kabul etmekle bir felâkete sürüklenmemizi önlemişti. Ingilizler Türkleri alehimize kışkırtmış ve gergin bir durum yaratmıştı.

    EOKA hâlâ çarpışabiliyordu fakat şüphesiz ki Ingilizleri denize dökecek kudrette değildi. Yalnız Rumların hoşnutsuzluğu söylenerek ötekiler bir tarafa atılmamalıdır. Türkler de Taksim tezinden vazgeçmişlerdir. Süveyiş ma ceraperestleri de ayni durum da idiler. O halde Makarios ile Averof un imzalamak kararları yanlış değildir.

    TARİHİ BİR İHTİYAÇ MESELESİ

    Filelefteros, yukarıdaki baş İık olundu. şunları yazıyor:Türkçe gazeteler, Rumla

    rın millî emellerinin tamamlanmasından bahsetmekle A- nayasayı çiğneyeceklerini zan netmeleri hatalıdır. Sömürge idaresi zamanında dâhi Rum- lar millî emellerine sadık kal mışlar ve Statüskoya komplo hazırladıkları iddia edilmemişti. Bize göre, insanlar hem Anayasa hem de idareye hür met gösterir; fakat ayni zamanda Kıbrıs Halkının daha parlak bir geleceğe sahip ol ması için çalışabilir. Tarihi bir ilerleme derecesi olan antlaşmalar halkın gaye ve emellerine tam cevap veremez. Reformu ve gelişmeyi kimsenin önleyemiyeceğini ta

    rih ispat etmiştir............ ...... ................... »-0

    Hazırlayalı: M. S*

    7İ H

    “ROMANTIC CYPRUS"UN ONUNCU BASKISI DOLAYISIYLA: 3

    İSTANBUL ADI ÜZERİNE!

    Türklerin İstanbul kelimesine büyük düşkünlükleri var. Bu herkesçe biliniyor. İstanbul, bir semboldür Türkler için.. Bu bakımdan İstanbul’a ‘Constantinople’

    | demekte ayak diretenlerle I olan sözlü - yazılı çatışmala

    rımızın duyulmamasına 'İmkân ve ihtimal’ olmadığını sanıyoruz. Bir şarkıda bile “İstanbul is not Constan- tlnople!” deniyor, öyle ise “Romantic Cyprus” yazarının ‘İstanbul’ adını yazılarında kullanmamasındaki nedenler ne olabilir acaba?

    Yazar, kendisiyle yaptığımız görüşmede, yalnız harita altlarında yayımlanan listelerde adı geçen İstanbul’u yazılar içinde ‘Constantinople’ olarak göstermesinin, ‘tarihe sadık’ kalma isteğinden ileri geldiğini bildirmiş; İstanbul’a 1453 yılından önceki çağlar için ‘Constantinople’ dediğini belirterek 44’üncü sayfadaki iki kelimeyi örnek göster- nılştl. Halbuki, eserin 41’inci sayfasında İngilizlerle Türkler arasında 1878’de İmzalanan anlaşmanın, 56’ncı sayfada Osmanlı Padişahının Kıbrıs’ın 1571’de alınışından s o n r a Lefkoşa’dakI Sultan Mahmut Kltablığı’na gönderdiği kltabların,87’nci sayfada Mevlevi Tarikatının, 161’inci sayfada ‘Apostolos Vamavas’ manastırının sözü edilirken, İstanbul’a sürekli olarak ‘Cons- tantlnople’ denmiştir. Bu da

    Jlerl sürülen düşüncelerin

    yersizliğine ışık sayılabilir.O yılların Osmanlı Impa-

    ratorluğu’na 56’ncı sayfada “Turkey - Türkiye” denmesi de, bunu tanıtlamaktadır.. Ta rihe içten bağlılık bu olmasa gerek.. Keşişyan, bunu, bizim yararımıza bir nokta olarak gösterdikten sonra, ‘Osmanlı’ ile ‘Türk’ deyiminin karıştırılmasını önlemek için gerekli gördüğünü söylüyor. Bir de bakıyorsunuz kİ 53’ üncü ile 92’ncl sayfalarda bu düşüncelere karşıt, bir devlet adı bellri- veriyor: “Ottoman Empire - Osmanlı imparatorluğu.”

    Türkiye Cumhuriyeti, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra kurulmuştur. Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti’ne nasıl Osmanlı İmparatorluğu denemiyorsa, Osmanlı Dev- leti’ne de Türkiye deaemez. Ama her iki devleti yaratanların ‘Türkler’ olduğunu söylemek yanlış olmaz.

    ikinci bölümün sonunda anlatılan Kıbrıs Cumhuriyetin in kuruluş çabaları da eksik. ENOSIS çalışmalarına karşı Türklerin ayak diretiş- lerlni gösteren tek bir satır yok.

    Üçüncü bölüm, bir bütün olarak Hristlyanlığm Kıbrıs’taki tarihine ayrılmış, iyi bir davranış. Ancak bu bölüm, “Kıbrıs’taki Dinler” denerek ele alınıp işlenseydi, daha iyi olmaz mıydı? Kitap, Kıbrıs’taki öteki dinlere ilişkin bilgiyle, uluslararası bir yapıt niteliğini kazanır, birçok bö- Mimüyle yalnız hrlstiyanlık dünyasını ilgilendiren bir ki- tao durumunda kalmazdı.

    Buna bir başka örnek, ‘Manastırlar’ adını taşıyan yedinci bölüm. On iki sayfa, onbiri Rum Ortodoks, dördü Maronit, üçü Lâtin ve biri Ermenilerin olan 19 Manas- tır’a ayrümış bulunuyor.

    ‘Kıbrıs’ta Hristiyanlık’ bölümünde Kıbrıs takl Türk yönetiminin, Ortodoks Kilisesi Başpiskobosu’nu Kıbrıs Rumlarının resmi temsilcisi olarak tanımasından başka, Ortodokslara bütün öteki yönetimlerden daha çok hak sağladığı da açiklanabilirdi- Çünkü 1260 yılındanberi işlemez durumda olan Kıbrıs Ortodoks Başpiskobosluğu’ nun yeniden canlandırılması, Ortodokslara eskisinden çok “hukuk ve imtiyaz” verilmesi, çok önemli bir olaydı. Hele Venediklilerin köye sürdüğü Ortodoks Başpisko- bosu’nun yeniden başa geçirilmesi. Ama yazılabilen bölüm de bir başarı sayılabilir.

    Bundan sonra eserin en Önemli bölümlerinden biri olan “Kıbrıs’a Genel bir Bakış” başlıyor. Lefkoşa, Ley- mosun, Baf, Kasaba, Girne, Balapayıs, Salâmis, Engoml- Alasya, Mağusa, Lâmaka - Lefkara konusundrkl bilgilere ayrılan bu bölüm, 54’ Üncü sayfadan başlıyarak 108’ inci sayfaya kadar sürüyor.

    Lefkoşa’ya ayrılan sayfalarda. Selimlve Camii. Be

    desten, Sultan Mahmut Ki- tablığı, Lapidaire (Yontma Taşlar) Müzesi, St. John Kilisesi, Atatürk Meydanın daki Dikili Taş (Venedik Sütunu), Mevlevi Tekkesi, Kadm Pazarı, Ermeni Kilise- si’nin sözü edilmiş; ama nedendir bilinmez, Türk adları yine ikinci derecede gösteril miştir.. Şimdiki adı ‘Selimiye Camii’ olan tapmağın önce eski adı verilmiş; sonra bu günkü adının doğuşu hikâye edilmiştir.

    Bizce, câmi’nln tanıtılmasına “Selimiye Camii - Şehrin ortasında bir Tüık camii.." Bir zamanlar Ayasof- ya Katolik Katedrali idi..” diyerek başlamak, sonra eski durumunu, görevini anlatmak, konuyu bugüne doğru geliştirmek gerekirdi. Nitekim Kadmlar Pazarı veya Cuma Pazarı’na ‘Yeneko Pazaro’ denilmekte sakınca görülmemiştir.

    Aynı bölümde Atatürk Meydanı’ndaki Dikiiitaş’ı Türklerin att’kları noktası da, tarihin karanlığında bırakılmıştır. Niçin atılmıştır? Bunun amacı neydi? Belirtilmemiştir.

    öte yandan Büyük Han’ın yaptırıcısının adı ‘Muzzafer’ diye yazılmış.. ‘Muzaffer’ diye düzeltiise, bu arada 84’üncü sayfadaki ‘Burham Bey’ adı, ‘Burhan Bey’e çe- virilse yerinde olur.

    Bu köşeye iki sayı olarak gönderilecek kitaplarla dergiler, sırayla tanıtılacaktır. Okurlarımıza duyururuz.

    1, 2 3 4 5 6 7 8 9ı Q }® 0 © [3 [2 “ _ : ı _ ___ _____

    3 E i jS JE ltS E jlJÖ

    4 T O a t a m E i5 H c u y i t t ^ i f i a i ü

    8 E Ö S 1 M S O T B S ®9 m m nw m w ımm

    Soldan Sağa:1. Bir yerde daimi kalmak

    İık. Aynen benzer olan. 2. Müslümana eti haram olan hayvan. İyi. 3. Ortada bulunan. 4. Bursanın iskelesi o- lan şehir. 5. Tersi harf okunuşu. 6. Harf okunuşu. Bir fikri kavrama 7. Sakat. Mey dan. 8. Nota. Bir milletin ismidir. 9. Bir az ileridekine. K öt.

    Yukarıdan Aşağıya:1. iple asılma cezası. Sa

    baha kadar devam eden müzikli toplantı. 2. Küçük orman. Hâlâ. 3. Hazır. 4. Bir şeyde araya girme. 5. Namaza davettir. 6. Bir işte git gel yapma. 7. iyi. Kâinat. 8. Bir göz rengi. Anlam. 9. Şöhret. |kinci-

    DÜNKÜ BULMACAMIZIN ÇÖZÜMÜ

    Soldan Sağa:1. Tapmak 2. Asabiye 3.

    Nısıf 4. Alan, Hak 5. Yalayan 6. Ekin, Yedi 7. Dar, Hatim 8. Er, Kat, Fe 9. Nazik Set

    Yukarıdan Aşağıya:l.Telaşeden, 2. Kara 3. Pa

    nayir. 4. Isınan, ki 5. Nas, Hak 6. Abıhayat 7. Kifayet 8 Kadife, 9. Bel, Nimet.

    YAVUZ-^f SULTAN

    SELİM SgAGLIYOR

    Yakub, yakında Kırıma ha reket edeceğini Yorgiya’dan saklıyordu. Çünkü Yorgiyo:

    — Artık daima beraberiz, değil mi Yakub?

    Diye sordukça:

    — Beraberiz güzelim: Bir yere gideceğim yok.

    Cevabım veriyordu. Bu va ziyette ona hakikati nasıl söy liyecpkti? Yorgiyayı en derin bir aşkla seviyordu. Ondaniki gün ayrı kalsa içinde bir huzursuzluk duyuyordu, ts- tanbuldan ayrılmak oldukça acı gelecekti. Fakat arkadaş larına:

    — Haydi çocuklar, siz gidin, ben Istanbulda kalmak istiyorum.

    Diyemezdi. Selim için her şeyini, hattâ hayatını bile ve rebilirdi. Kumkapıdaki eve her gelişinde kapıyı Maria açıyor ve güler yüzle:

    — Geç kaldınız, Yorgiya ablam dün hep sizi bekledi.

    Diyordu. Maria Yakubdan çok hoşlanıyordu. Bunun far kına varan Yakub da arasıra hediyeler getirmekte kusur etmiyor, daha merdivenleri bile çıkmadan:

    — Al Maria, bu senin hakkın kızım.

    Diye veriyordu.Maria merdivenden sonra

    onu Yorgiya ablasiyle başba şa bırakıyor, odasına çekiliyordu. Aspasiya ise Yakubu bir defa uzaktan görmüş, fa

    KOVA BURCU: (21 Ocak - 20 Şubat) Otoritenizi korumak İçin soğukkanlı olmanız şafrt. Alacağınız davet teklifleri

    ni kaoui etmelisiniz.BALIK BURCU: (21 Şubat - 20 Mart) İtimalımza lâyık ol

    mayan kimselere güvenmeniz yanlış bir tuoım. İleride ağır zararlara uğrarsınız.KOÇ BURCU: (21 Mart - 20 Nisan) Yerine getirmemiş ol

    duğunuz bir vaadden dolayı prestijinizden çok şeyler kaydedeceksiniz Hata sizde

    BOgA BURCU: (21 Nisan - 20 Mayıs) Borç ve alacak ko nularından şiddetle kaçınmanız gerekiyor Hesapsız dav ranmanız daima aleyhinizdedir

    İKİZLER BURCU: (21 Mayıs - 20 H aziran) Çevrenizdeki bazı kimselerle olan münasebetlerinizde bir gerginlik- bekliyebilirsiniz. Makul olmalısın ız.

    YENGEÇ BURCU: (21 Haziran - 20 Temmuz) Yerine getirmek zorunda olduğunuz önemli vazifeleri ihmal edişiniz

    sizin için zararlı olacaktır.ARSLAN BURCU: (21 Temmuz - 20 Ağustos) Görüşeceği

    niz konuyu, muhataplarınıza sertlikle değil yumuşaklıkla jzaha çalışmanız isabetli olacak.

    BAŞAK BURCU: (21 Ağusıos - 20 Eylül) Meseleleri iyice tetkik etmeden teşebbüse geçmeniz yanlış bir tutum. Neticeler daima üzücü oluyor.

    TERAZİ BURCU: (21 Eylül - 20 Ekim) Anlayışsız bir ta mdığınıza nasihat yollu sözler söylemekten vaz geçiniz. Sizi de incitebilirler.

    AKREP BURCU: (21 Ekim - 20 Kasım’ Yapacağmız temas larda kolaylıklarla karşılaşacaksınız. Sizin için çok fay dalı işler vardır.

    YAY BURCU: (21 Kasım - 20 Aralık) Yakında sevineceği niz iki güzel haber alacaksınız. Bu arada hesaplarınızda tutumlu olmanız icap ediyor,

    OĞLAK BURCU: (21 Aralık - 20 Ocak) Taliinizi değiştirmek için gayretler sarfetmekten geri kalmayınız. Yakında fazlasıyle sevineceksiniz.

    6 Nisan 1962 Cuma Sabah Yayım 06.59 Açılış ve program07.00 Kuranı Kerim

    07.10 Ney Taksimi 07.15 Saz Eserleri

    07.30 Haberler

    07.45 Halk Türküleri08.00 Kapanış

    öğle Yayını12.00 Alâeddin Yavaşca’-

    dan Şarkılar12.30 Karma Müzik13.00 Çarşı Fiat Listesi 13.05 Karma Türk Müziği13.30 Haberler13.45 İngilizce program15.00 Kapanış

    Akşam Yayını17.00 Zeki Mürenden

    Şarkılar17.30 Çocuk Saati18.00 Pepsi Cola Programı 18.20 Tito Fuggi Orkestra

    sı18.45 Coca Cola Programı19.00 Sosyal ve Dini Ko

    nuşma19.10 Seçme Şarkılar19.30 Haberler19.45 Lanitis programı20.00 Kadınlar Ses Toplu

    luğu20.30 Üçler Başbaşa

    met Nedim’den Şarkılar

    21.30 Londra Mecmuası 21.45 Saz Eserleri22.00 Haberler 22.15 Cuma Konseri23.00 Kapanış

    6 Nisan 1962 Cuma19.00 Açılış ve Program 19.02 Çocuk Saati 19.38 Lassie20.04 Aktüalite 20.20 Müzikal bir filim 20.35 Tam boyda Türkçe

    filim ‘Unutamadığım Kadm” Başrollerde: Muhterem Nur, Gök

    sel Arsoy, Evrim Fer

    96

    kat konuşmağa fırsat bulama mıştı. Yalnız tforgiya’dan eve sık sık gelen bu ziyaretçinin Şehzade Selimin mutemet adamı olduğunu öğrenmişti. Bu yüzden bir daha karşılaşmak istememiş, yalnız-

    — Abla,Yakub Bey Şehza de için ne diyor, acaba Istan bula tekrar gelmek istiyecek- miymiş?

    Diye sormuştu. O zaman Yorgiya mağrur bir eda ile:

    — Elbet güzelim, elbet gelecek. Selim Padişah olursa, Yakubun da daha yüksek va zifelere tayini ihtimali var. Kendisi çok mütevazı olduğu için bir şey söylemiyorsa da ben anlıyorum.

    Cevabını vermişti. Yorgiya lüzıimlu her fırsatta Yakubdan bahsediyor ve bundan ayrı bir zevk duyuyordu. Gene böyle bir bahis açıldığı za man Aspasiya şu suali sordu:

    — Yorgiya abla birbirinizi masallardaki gibi çok seviyor sunuz fakat neden evlenmiyorsunuz?

    Evet, neden evlenmiyorlar

    dı? Yorgiya da bu suali kendi kendine bir kaç defa sormuştu, fakat cevabım vermek te müşkülât çekmişi. Belki en büyük saadet Ya- k u b ’ u n k a r ı s ı olmakta bulacaktı. Ancak bunu açmak cesaretini kendisinde göremedi. Eğer ret cevabı alırsa, herşeyin bir anda bit ligini göreceğinden korkuyor du. Dinini değiştirmeğe dün den razıydı. Ama acaba Yakub bir günde Müslüman olu veren bir kadını almağa razı olacak mıydı?

    Eğer Yakubun böyle bir ni yeti olsaydı, şimdiye kadar çoktan söylemesi lâzımdı. Fi- lipos amcamn falcısı ona geçenlerde:

    — Kızım, demişti. Bu tası görüyor musun? Onun içinde ıstıraplarla saadetleri ayni zamanda görmek mümkün dür. Gözlerim beni aldatmıyorsa, hem mustarip ve hem de mesut olacaksın. Istırapla saadet arasında belki bir an bile geçmiyecek.

    (Devamı var)

    BAKKALLARIMIZA

    PENGUÎN Yemek yağlarının yeni partisi W. BOHMER vapuru ile vasıl olmuştur, tur..

    PENGUIN yağlarının tevziine başlanmıştır. Bakkallarımızın ihtiyaçlarını Şirketimize bildirmeleri rica olunur.

    ANK ŞİRKETİ

    Asmaltı Sokak No. 59 - 61 Tel 4548, Lefkoşa

    KİREÇ - KİREÇEn iyi ve en az kiri olan kireç Ambeliku’da

    Mehmed Emin Hasan’m kireç ocaklarında pişirilen kireçlerdir. Senelerce Lefke Maden ocaklarında kullanılan kireçler bu kireçlerdendi.

    Sorunuz ve mutlaka deneyiniz. Lefkoşa ve dolayları için müracaat Lefkoşadaki mümessilimizin adresine yapılmalıdır.

    MUSTAFA KEMEL DEMİRAG (tpsillâtlı)

    TEL: 6275 No. 130 - 132 Girne Caddesi, Lefkoşa

    TEKLİFNAMEinşaat Dairesine lüzumlu olan Lemasyun-Ağros yoluna

    U » _ 2” büyüklüğünde kırılmış taş tedarik etmek için teklifname kabul olunur. Kapanış tarihi olarak 14/4/1962

    kararlaştırılmıştır. Teklifname için tafsilat Lefkoşa, Mağusa, Limasol, Lâmaka ve Baf Kaza Mühendislerinden temin edilebilir.

    MÜJDE MÜJDEi' Sabırsızlıkla beklemekte olduğumuz en son moda boyuna asılan burçlar gelmiştir. Fiatlan: Yalnız 150 Mils'dir. Ayrıca Zeki Müren'in ve daha bir çok Ses

    •J Sanatkârlarının plâkları da vasıl olmuştur.

    i HÜRRİYET TtCARETEVİSalih Zarif Cim

    Leymostm.

    İ L A NKIBRIS TÜRK KOOPERATİF MERKEZ

    BANKASI’nın Hayvan Yemleri Fabrikasın- i da, her nev’i CİVCİV, PİLİÇ ve TAVUK

    YEMLERİNİN imal edilip satılmakta olduğu i_____-

  • Namık Kemal Lisesi Futbolda Şampiyon

    Dünkü Maçta Ticaret Lisesi-N.K,Lisesi 1-1 beraberemuştur.

    Böylece Nâmık Kemal Lisesi okullar arası birincisi olmuştur. Lefkoşa Erkek Lise si ikinci ve Haydarpaşa Ticaret Lisesi de üçüncü ol muştur.

    Oı/mı Nıml Oynandı : Ticaret Lisesi, gerek Müda

    faada, gerek forvette başarılı Mi. Bilhassa müdafaada Kadir, Ergin ve Mustafa güzel oyun çıkardılar. Forvette ise Caner, Ahmet, Ali muvaffak oldular.

    Nâmık Kemal Lisesi ise yalnız müdafaada muvaffak oldu. Forvette ise kötü idi.

    Oyunun Özeti :

    Saat 2.55’de başlayan maça takımlar şu kadroları ile

    Dün Mağusa’yı ziyaret eden T. Lsesi Nâmık Kemal Lisesi ile üç karşılaşma yapmıştır. Voleybol maçı ile başlayan müsabakalar çok he yecanlı geçmiştir. Neticede voleybol ve basketbol’u N.K Lisesi kazanmıştır. Futbol maçı ise, karşılıklı atılan gol lerle 1 1 berabere son bııl-

    ★ Dün Taksim Stadında oynanan sınıflararası maçlarda, Bayraktar Orta Okulu 11 C sınıfı İlE ’yi güzel biı oyundan sonra 9-2 mağlûp etmiştir.

    Galip takım kadrosu : Şefik - Hüseyin, Mehmet, Al tan, Türkây, Kemal, Necmi, Aydın , Ali, Ziya, İbrahim.

    ★ Atatürk İlk Okulu dün Bayraktar Orta Okulu 2. sınıfı ile yaptığı maçı 3 - 0 ka zanmıştır. Galip Takım :

    Hüseyin , Muhammet, Alpaslan, Serpil, Soner, Ali, Ri za, Şiraz, Sermet, Tahır, Erdoğan.

    karşılık teşekkürlerini bildir

    miştir.

    Yunan Gazeteciler Hey’eti İstanbul’da

    İstanbul (Basın - Yayın] : İstanbul Gazeteciler Cemiye tinin davetlisi olarak 12 kişi lik bir Yunan Gazeteciler heyeti, 9/16 Nisan tarihlerin de Ankara ve İstanbul’u ziya ret edecektir.

    Amerikan CARE Yardım Teşkilâtı Ekibi, dün Leymo- sun’u ziyaret etmiş ve süt to zu yardımında bulunmuştur.

    CARE ekibinin Sedat Si- mavî İlk Okulu'nu ziyareti sırasında, Türk öğrenciler, CARE Mümessili Bili Stıo- use’a bir buket takdim etmiş ler; daha sonra şarkı okumuş lar, millî oyunlar oynamışlar dır.

    Süt dağıtımından önce söz alan Okul Komite Başkanı Ekrem Avcıoğlu, misafirlere hoş geldiniz demiş ve yapılan yardıma teşekkür etmiş tir.

    CARE Mümessili, buna

    Evvelki akşam Ötffo ra kaybolan Trikonu yaşındaki Aleksandrt adlı bir Rum kadını, balı evindeki kuyunuı ölü olarak bulunmust

    Türkiye Millî Lig Maçları NeticeleriFENERBAHÇEYEŞ1LD1REK

    ★KASIMPAŞABEYKOZ Aleksandru’nun altı

    beri sinirlerinin bozuk ğu ve ölümünün bir ı

    Memnuniyetle haber aldığımıza göre Mağusa Türk Gücü futbolcularından sen- terbaf Mıstık’m 3 Nisan tarihinde bir kız çocuğu dünya ya gelmiş ve “EMEL” olarak isimlendirilmiştir.

    BÜYÜK FEDAKÂRLIKLARLA TÜRKİYE M 1ZÎN BİRİCİK DANS YE FİLM YILDIZI

    Devlet Piyangosu

    Dokuzuncu Çekilişi

    Cumartesi GünDevlet Piyangosunun doku

    zuncu çekilişi, 7 Nisan, 1962 Cumartesi günü ö.e saat 10. 30’da Lefkoşa’da Kıbrıs Rum Memurin Cemiyeti binasında yapılacaktır.

    l ’nci ikramiye £6,000; 2’nci ' ikramiye £3,000; 3 üncü ikramiye £2,000 ve 4uncü ikramiye ise £1,000 dır. Bun- : dan başka her biri £5 İle : £500 arası ikramiye kazanan 610 bilet olacaktır. İkramiye olarak 23 bin 536 lira ödene cek-tir.

    Yalnız pek kısa bir zaman için tstanbuklan getirtmiş bulunuyor.

    1 kam Glafkos kikat gazetesi)

    rine verdiği bir be; ü kimselerin EN TAKSIM’den babı lPbucı bir davran m ve bunlardan kaç rektljU söylemişti! «ta k beyanatı u

    açıkça belir r™ gösteren Med “iKMk ederiz, fek ENOSIS, ge> s™ı anayasamızda f ' Anayasa sS * * II»»^Mardan lonrı

    «menfa

    8 t e . wI, rugeçou

    Haber aldığımıza ta Doğu Teknik Üı giriş imtihanlanna bütün öğrenciler 2 1962 tarihine kadar ğu Teknik Üniversil ve Kabul İşleriMüc müracaat etmeleri f tedir.

    Fişler Türk Maar lüğünden temin ed

    GÜZEL SAN’AT ÖRNEĞİ ATELYESİ

    Kıbrıs T. Fııtbol Fe< nu Genel Sekreterliğ

    Son alman karara | T.F.F. 6 Mayıs ile 2 tarihleri tıraşında bir Yetiştirme Kursıt aı Hakem ve lıakem n: rinin 15 Nisan 1962 kadar KTFF Genel liğiııden alınacak fon rine dilekçe sunmala rilir.

    NOT ; Bu mevzu talimatnamemizi Cun den sonra gazetede t

    niz.

    yeşila^a

    KURU KAHVEM

    t e r c ih

    im SinemasıBu akşamdan Pazartesine kadar

    her akşam Saat 8 de Cumartesi ve Pazar 2.30 da İlâve Seans

    YILIN EN BAŞARILI EN GÜZEL TÜRK FİLMİ

    Baş Rollerde: EŞREF KOLÇAK, TÜRKAN ŞORAY. AHMET T. TEKÇE ve ÖZTÜRK SERENG1L

    İLAVETEN YENİ AMERİKAN FİLMİ

    The Defiant OnesBaş Rollerde: TONY CURTIS, SIDNEY POITEER

    Cumartesi ve Pazar 2.30 ve 8 de Yeni Renkli Sinemaskop Amerikan Filmi

    This Happy FeelingBaş Rollerde CURT JURGENS, DEBBIE REYNOLDS

    PEK YAKINDA :

    Silâhlar KonuşuyorFİKRET HAKAN — BARBARA VALENT1N

    SADRI ALIŞIK — ÇOLPAN İLHAN “THE DEFIANTONFS” i.isimli İngilizce filimden bir