1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya...

441
22 - 25 Kasım/November 2018 Antalya Türkiye ISBN: 978-605-68886-2-5 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER SEMPOZYUMU INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON CONTEMPORARY EDUCATION AND SOCIAL SCIENCES (ISCESS) ÖZET BİLDİRİ KİTABI

Transcript of 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya...

Page 1: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

22 - 25 Kasım/November 2018 Antalya Türkiye ISBN: 978-605-68886-2-5

1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER SEMPOZYUMU

INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON CONTEMPORARY EDUCATION AND

SOCIAL SCIENCES (ISCESS)

ÖZET BİLDİRİ KİTABI

Page 2: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

ii

I. ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER SEMPOZYUMU

(I. INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON CONTEMPORARY EDUCATION AND SOCIAL SCIENCES)

ÖZET BİLDİRİ KİTABI (ABSTRACTS BOOK OF THE SYMPOSIUM)

Editör : Prof.Dr. Soner Mehmet ÖZDEMİR

Editör Yrd.: Ümmü Gülsüm VURAL

ISBN: 978-605-68886-2-5

Antalya, 22-25 Kasım 2018

Parantez Teknoloji Adres: Mebusevleri Mah. Önder Cad. 14/6 Çankaya / ANKARA

(Telif Hakları Kanunu Gereğince İzinsiz Basılması ve Çoğaltılması Yasaktır)

Tam metin bildirilerin akademik, idari ve hukuki tüm sorumluluğu yazarlara aittir.

Page 3: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

iii

ÖNSÖZ

Saygıdeğer akademisyenler, eğitimciler, bilim insanları ve araştırmacılar; İlkini 22-25 Kasım 2018 tarihlerinde Antalya Lara’da düzenlediğimiz I. Uluslararası

Çağdaş Eğitim ve Sosyal Bilimler Sempozyuma katılım gösteren tüm katılımcılara teşekkür ediyoruz. Sempozyumumuzda eğitim ve sosyal bilimler alanında yer alan onlarca disiplinin kapsamına giren 200’ün üzerinde bildiri ve sergi çalışması sunulmuştur. Sunulan bildiriler eğitim ve sosyal bilimler alanındaki güncel sorunlara, mevcut duruma ve çözüm önerilerine yönelik olarak, çalışma konuları ile ilgilenen araştırmacılara, yetkililere ve ilgililere veri oluşturması ve fikir vermesi bakımından önemli bir işlevi yerine getirmiştir.

Bununla birlikte, Türkiye’den katılanların yanı sıra 5 farklı ülkeden davetli konuşmacılar verdikleri konferans ve panellerle Sempozyumumuza katkı sağlamıştır. ABD Kent State Üniversitesinden Linda F. ROBERTSON, Bosna Hersek Zenica Üniversitesinden Prof.Dr. Edina SOLAK, Azerbaycan Devlet İdarecilik Akademisinden Doç.Dr. Murteza HASANOV, Bulgaristan Şumnu Üniversitesinden Dr. Vejdi Mehmet HASAN ve Kosova Türk Öğretmenler Birliğinden Dr. Orhan VOLKAN’a davetli konuşmacılar olarak katılım gösterdikleri için teşekkür ediyoruz.

Elde ettiğimiz tecrübe ve dönütler çerçevesinde gelecek yıllarda düzenleyeceğimiz Sempozyumların daha nitelikli ve eksiksiz olmasını temenni eder, katılımlarınız için tekrar şükranlarımızı sunarız.

Prof.Dr. Soner Mehmet ÖZDEMİR

Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı

Page 4: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

iv

DÜZENLEME KURULU BAŞKANI

Prof. Dr. Soner Mehmet ÖZDEMİR (Mersin Üniversitesi)

KONGRE DÜZENLEME KURULU

Prof.Dr. Oktay AKBAŞ (Kırıkkale Üniversitesi)

Prof.Dr. Aykut Emre BOZDOĞAN (Gaziosmanpaşa

Üniversitesi)

Prof.Dr. Soner Mehmet ÖZDEMİR (Mersin Üniversitesi)

Doç.Dr. Halil TOKCAN (Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi)

Doç.Dr. Süleyman YAMAN (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Doç.

Dr. Yılmaz YEŞİL (Gazi Üniversitesi)

Dr. Öğretim Üyesi Erhan GÜNEŞ (Ahi Evran Üniversitesi) Dr.

Mutlu Tahsin ÜSTÜNDAĞ (Gazi Üniversitesi)

Dr. Sinan DEMİRTÜRK (Gazi Üniversitesi) Dr.

Alper ALTUNÇEKİÇ (Gazi Üniversitesi)

Dr. Aslıhan Selcen BİNGÖL ARSLANGİLAY (Gazi Üniversitesi) Dr.

Volkan KUKUL (Amasya Üniversitesi)

Araş.Gör. Abdullah GÖKDEMİR (Afyon Kocatepe Üniversitesi)

Ümmü Gülsüm Vural (Gazi Üniversitesi)

Page 5: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

V

BİLİM VE HAKEM KURULU

Prof.Dr. Ahmet DOĞANAY (Çukurova Üniversitesi) Prof.Dr. Ahmet SABAN (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Prof.Dr. Ahmet ŞİMŞEK (İstanbul Üniversitesi) Prof.Dr. Alikram ABDULLAYEV (Devlet İdarecilik Akademisi, AZERBAYCAN) Prof.Dr. Ali TAŞ (Kırıkkale Üniversitesi) Prof.Dr. Alim KAYA (Mersin Üniversitesi) Prof. Artukbay SUYUNDUKOV (Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi, KIRGIZİSTAN) Prof.Dr. Asım ARI (Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi) Prof.Dr. Aslıhan DOĞAN TOPÇU (Mersin Üniversitesi) Prof.Dr. Asuman Seda SARACALOĞLU (Aydın Adnan Menderes Üniversitesi) Prof.Dr. Aykut Emre BOZDOĞAN (Tokat Gazi Osmanpaşa Üniversitesi) Prof.Dr. Bahri ATA (Gazi Üniversitesi) Prof.Dr. Behçet ORAL (Dicle Üniversitesi) Prof.Dr. Bilgi ÜNAL İBRET (Kastamonu Üniversitesi) Prof.Dr. Boraş MIRZALIYEV (Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi, KAZAKİSTAN) Prof.Dr. Cevdet YAKUPOĞLU (Kastamonu Üniversitesi) Prof. Dr. Danday ISKAKULİ (Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi, KIRGIZİSTAN) Prof. Dr. Enver MUKAYEV (Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi, KIRGIZİSTAN) Prof.Dr. Ertuğrul USTA (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Prof.Dr. Fuad MEMMEDOV (Devlet İdarecilik Akademisi, AZERBAYCAN) Prof.Dr. Durmuş Ali ARSLAN (Mersin Üniversitesi) Prof. Dr. Fadıl HOCA (Uluslararası Vizyon Üniversitesi Rektörü, MAKEDONYA) Prof.Dr. Galip YÜKSEL (Gazi Üniversitesi) Prof.Dr. Ghadir GOLKARIAN (Yakın Doğu Üniversitesi, KKTC) Prof.Dr. Gülay EKİCİ (Gazi Üniversitesi) Prof.Dr. Gültekin ÇAKMAKÇI (Hacettepe Üniversitesi) Prof.Dr. Gülşen AVCI (Mersin Üniversitesi) Prof.Dr. Gürbüz OCAK (Afyon Kocatepe Üniversitesi) Prof.Dr. Halil İbrahim YALIN (Gazi Üniversitesi) Prof.Dr. Hasan BACANLI (Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi) Prof.Dr. Hayati AKYOL (Gazi Üniversitesi) Prof.Dr. Hilmi DEMİRKAYA (Akdeniz Üniversitesi) Prof.Dr. Hüseyin İSAYEV (Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi, KIRGIZISTAN) Prof.Dr. Jacinta A. OPARA (Kampala International University, UGANDA) Prof.Dr. Javier FOMBONA (University of Oviedo, İspanya) Prof.Dr. İrfan ERDOĞAN (İstanbul Üniversitesi) Prof.Dr. Kari SORMUNEN (University of Eastern Finland, FİNLANDİYA) Prof.Dr. Leyla KÜÇÜKAHMET (Gazi Üniversitesi, emekli) Prof.Dr. Linda ROBERTSON, (Kent State University, ABD) Prof.Dr. M. Çağatay ÖZDEMİR (Gazi Üniversitesi) Prof.Dr. Mehmet KÖÇER (Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Prof.Dr. Mustafa ERGÜN (Afyon Kocatepe Üniversitesi)

Page 6: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

VI

Prof.Dr. Murat PEKER (Afyon Kocatepe Üniversitesi) Prof.Dr. Mustafa SAFRAN (YÖK Denetleme Kurulu Üyesi) Prof.Dr. Mustafa SARIKAYA (Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi Dekanı) Prof.Dr. Murat TAŞ (Giresun Üniversitesi) Prof.Dr. Mutlu Nisa ÜNALDI CORAL (Mersin Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Dekanı) Prof.Dr. Nadir ÇELİKÖZ (Yıldız Teknik Üniversitesi) Prof.Dr. Necati CEMALOĞLU (Gazi Üniversitesi) Prof.Dr. Necdet HAYTA (Gazi Üniversitesi) Prof.Dr. Nilgün ÇIBLAK COŞKUN (Mersin Üniversitesi) Prof.Dr. Nurettin ÖZTÜRK (Pamukkale Üniversitesi) Prof.Dr. Oktay AKBAŞ (Kırıkkale Üniversitesi) Prof.Dr. Orhan KARAMUSTAFAOĞLU (Amasya Üniversitesi) Prof.Dr. Osman MERT (Atatürk Üniversitesi) Prof.Dr. Polat MİRZALİYEV (Miras Üniversitesi Rektörü, KAZAKİSTAN) Prof.Dr. Refik TURAN (Türk Tarih Kurumu Başkanı) Prof.Dr. Sedat YÜKSEL (Bursa Uludağ Universitesi) Prof.Dr. Selma YEL (Gazi Üniversitesi) Prof.Dr. Serhat YILMAZ (Kastamonu Üniversitesi) Prof.Dr. Servet ÖZDEMİR (Başkent Üniversitesi) Prof.Dr. Sevilay KARAMUSTAFAOĞLU (Amasya Üniversitesi) Prof.Dr. Soner Mehmet ÖZDEMİR (Mersin Üniversitesi) Prof.Dr. Şener DEMİREL (Fırat Üniversitesi) Prof.Dr. Şerife YORULMAZ (Mersin Üniversitesi) Prof.Dr. Uğur SARI (Kırıkkale Üniversitesi) Prof.Dr. Ülker AKKUTAY (Gazi Üniversitesi) Prof.Dr. Tacida HAFIZ (Priştine Üniversitesi, KOSOVA) Prof.Dr. Talip KIRINDI (Kırıkkale Üniversitesi) Prof.Dr. Tayip DUMAN (Yozgat Bozok Üniversitesi) Prof.Dr. Temel ÇALIK (Gazi Üniversitesi) Prof.Dr. Tuğba YELKEN (Mersin Üniversitesi) Prof.Dr. Tuncay ÖZSEVGEÇ (Karadeniz Teknik Üniversitesi) Prof.Dr. Turhan ÇETİN (Gazi Üniversitesi) Prof.Dr. Uwe GELLERT (Berlin University, ALMANYA) Prof.Dr. William W. COBERN (Western Michigan University, ABD) Prof.Dr. Yasin ÜNSAL (Gazi Universitesi) Prof.Dr. Yavuz BAYRAM (Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Prof.Dr. Yavuz ERİŞEN (Yıldız Teknik Üniversitesi) Prof.Dr. Yunus YILDIRIM (Mersin Üniversitesi) Prof.Dr. Yusuf PIRIMBAYEV (Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi, KIRGIZİSTAN) Prof.Dr. Yüksel DEDE (Gazi Üniversitesi) Prof.Dr. Zekeriya NARTGÜN (Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi) Prof.Dr. Zhang QIAOPING (Chinese University of Hong Kong, HONG KONG) Doç.Dr. Adnan ALTUN (Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi) Doç.Dr. Arzu UYSAL (Mersin Üniversitesi)

Page 7: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

VII

Doç.Dr. Atilla DÖL (Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi) Doç.Dr. Bayram TAY (Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi) Doç.Dr. Bülent AKBABA (Gazi Üniversitesi) Doç.Dr. Bülent AKSOY (Gazi Üniversitesi) Doç.Dr. Demet SOMUNCUOĞLU ÖZERBAŞ (Gazi Üniversitesi) Doç.Dr. Elif ALADAĞ (Aydın Adnan Menderes Üniversitesi) Doç.Dr. Elman NESİROV (Devlet İdarecilik Akademisi, AZERBAYCAN) Doç.Dr. Emrah UYSAL (Mersin Üniversitesi) Doç.Dr. Eralp BAHÇİVAN (Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi) Doç.Dr. Esma KADIZADE (Mersin Üniversitesi) Doç.Dr. Ferudun SEZGİN (Gazi Üniversitesi) Doç.Dr. Gökhan DUMAN (Gazi Üniversitesi) Doç.Dr. Güven ÖZDEM (Giresun Üniversitesi) Doç.Dr. Hakan DÜNDAR (Kırıkkale Üniversitesi) Doç.Dr. Halil TOKCAN (Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi) Doç.Dr. Hasan OKTAY (Uluslararası Vizyon Üniversitesi Rektör Yrd., MAKEDONYA) Doç.Dr. Hikmet SÜRMELİ (Mersin Üniversitesi) Doç.Dr. Harun ÇELİK (Kırıkkale Üniversitesi) Doç.Dr. Hüseyin ÇALIŞKAN (Sakarya Üniversitesi) Doç.Dr. İlhan EGE (Mersin Üniversitesi) Doç.Dr. İlker KÖSTERELİOĞLU (Amasya Üniversitesi) Doç.Dr. İrfan YILDIRIM (Mersin Üniversitesi) Doç.Dr. Kasim YILDIRIM (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi) Doç.Dr. Korkmaz MUSTAFAYEV (Diller Üniversitesi, AZERBAYCAN) Doç.Dr. Lütfi ÜREDİ (Mersin Üniversitesi) Doç.Dr. Mehmet Akif SÖZER (Gazi Üniversitesi) Doç.Dr. Mehmet Arif ÖZERBAŞ (Gazi Üniversitesi) Doç.Dr. Mehmet KATRANCI (Kırıkkale Üniversitesi) Doç.Dr. Mehmet MUTLU (Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi) Doç.Dr. Meryem SAMIRKAŞ KOMŞU (Mersin Üniversitesi) Doç.Dr. Muhammet BAŞTUĞ (İstanbul Üniversitesi) Doç.Dr. Mürteza HASANOĞLU (Devlet İdarecilik Akademisi, AZERBAYCAN) Doç.Dr. Mustafa Serdar KÖKSAL (Hacettepe Üniversitesi) Doç.Dr. Ömer Faruk SÖNMEZ (Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi) Doç.Dr. Özgen KORKMAZ (Amasya Üniversitesi) Doç.Dr. Özgül KELEŞ (Aksaray Üniversitesi) Doç.Dr. Recep ÇAKIR (Amasya Üniversitesi) Doç.Dr. Sabri SİDEKLİ (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi) Doç.Dr. Selahattin KAYMAKÇI (Kastamonu Üniversitesi) Doç.Dr. Serdarhan Musa TAŞKAYA (Mersin Üniversitesi) Doç.Dr. Serkan KOŞAR (Gazi Üniversitesi) Doç.Dr. Serkan ŞENDAĞ (Mersin Üniversitesi) Doç.Dr. Seyit ATEŞ (Gazi Üniversitesi) Doç.Dr. Şaban ÇETİN (Gazi Üniversitesi) Doç.Dr. Şahin ORUÇ (Yıldız Teknik Üniversitesi)

Page 8: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

VIII

Doç.Dr. Şerife IŞIK (Gazi Üniversitesi) Doç.Dr. Süleyman YAMAN (Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Doç.Dr. Tahsin İLHAN (Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi) Doç.Dr. Tarkan YAZICI (Mersin Üniversitesi) Doç.Dr. Türker KURT (Gazi üniversitesi) Doç.Dr. Ufuk KARAKUŞ (Gazi Üniversitesi) Doç.Dr. Ufuk ŞİMŞEK (Atatürk Üniversitesi) Doç.Dr. Ümit ŞİMŞEK (Atatürk Üniversitesi) Doç. Dr. Wee Tiong SEAH (University of Melbourne, AVUSTRALYA) Doç.Dr. Yasin DOĞAN (Adıyaman Üniversitesi) Doç.Dr. Yusuf DOĞAN (Gazi Üniversitesi) Doç.Dr. Zafer TANGÜLÜ (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi) Doç.Dr. Vuslat OĞUZ (Mersin Üniversitesi) Doç.Dr. Zekerya AKKUŞ (Atatürk Üniversitesi) Dr. Behruz Bekbabayi (Allameh Tabataba'i Üniversitesi, İRAN) Dr. Christine LASCHKE (Berlin Humbolt University, ALMANYA) Dr. Enise ABİBULLAYEVA (Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi, KIRIM) Dr. Milan KUBIATKO (University of Zilina, SLOVAKYA) Dr.Öğr.Üy. Ahmet DEMİR (Kırıkkale Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Erol SÖZEN (Düzce Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Ali GÖK (Mersin Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Barış ÇİFTÇİ (Nevşehir Hacı Bektaş Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Cem KOMŞU (Mersin Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Emine YILMAZ BOLAT (Mersin Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Erhan GÜNEŞ (Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Erman UZUN (Mersin Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Faruk AYLAR (Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. H. Şenay ŞEN (Gazi Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Halük ÜNSAL (Gazi Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Ilkay Doğan TAŞ (Kırıkkale Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Kemal KÖKSAL (Gazi Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Mehmet Hayri SARI (Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Mehmet SAĞ (Akdeniz Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Metin ŞEN (Mersin Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Muhammed HÜKÜM (Kilis 7 Aralık Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Mustafa Aydın BAŞAR (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Mustafa DOĞRU (Akdeniz Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Nilgün DAĞ (Mersin Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Nezih ÖNAL (Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Ömer TÜRKSEVER (Yozgat Bozok Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Remzi KILIÇ (Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Sercan DEMİRGÜNEŞ (Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Sevil FİLİZ (Gazi Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Soner ALADAĞ (Aydın Adnan Menderes Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Şener ŞENTÜRK (Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Page 9: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

IX

Dr.Öğr.Üy. Taha YAZAR (Dicle Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Tahsin YILDIRIM (Aksaray Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Ümit İZGİ ONBAŞILI (Mersin Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Ümit POLAT (Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Veli Savaş YELOK (Gazi Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Yakup SARIKAYA (Kırıkkale Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Yakup YILDIRIM (Akdeniz Üniversitesi) Dr.Öğr.Üy. Yavuz TOPKAYA (Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi) Öğr.Gör.Dr. Cenk KIRITOĞLU (Mersin Üniversitesi) Dr. Alper ALTUNÇEKİÇ (Gazi Üniversitesi) Dr. Aslıhan Selcen BİNGÖL ARSLANGİLAY (Gazi Üniversitesi) Dr. Kerim ÜNAL (Mersin Üniversitesi) Dr. Mutlu Tahsin ÜSTÜNDAĞ (Gazi Üniversitesi) Dr. Volkan KUKUL (Amasya Üniversitesi)

Page 10: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

X

DAVETLİ KANUŞMALAR KONFERANS – (22/11/2018 Perşembe 15.00-16.00)

Davetli Konuşmacı:

Prof.Dr. Linda F. ROBERTSON (Kent State University, ABD) Konferans Başlığı:“Internationalization in Higher Education: Risks and Opportunities” (“Yükseköğretimde Uluslararasılaşma: Riskeler ve Fırsatlar”) PANEL – (23/11/2018 Cuma 11.00-12.30) Panel Başlığı: “Türk Dünyasında Eğitim ve Sosyal Politikalar”

Davetli Konuşmacılar (Panelistler):

Prof.Dr. Edina SOLAK (Zenica University - BOSNA HERSEK)

Konuşma Başlığı: "Ahmet Cevdet Paşa'nın Raporlarına Göre Bosna'da Eğitim"

Doç.Dr. Murteza HASANOV (Azerbaycan Devlet İdarecilik Akademisi, AZERBAYCAN)

Konuşma Başlığı: “Azerbaycan'da Eğitim ve Sosyal Bilimler Politikaları”

Dr. Orhan VOLKAN (Kosova Türk Öğretmenler Birliği– KOSOVA)

Konuşma Başlığı: “Türk Dünyası'nda Öğretmen Yetiştirme ve Öğretmenlik"

Dr. Vejdi Mehmet HASAN – Şumnu University – BULGARİSTAN)

Konuşma Başlığı: "Bulgaristan’da Okutulan Türkçe Ders Kitaplarındaki Değerler Eğitimi"

Page 11: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

XI

İÇİNDEKİLER

AZERBAYCAN’DA ÜSTÜN YETENEKLİLER EĞİTİMİ ................................................................................... 1

ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİ İNTİHARLARI ÜZERİNE BİR ANALİZ ................................................................. 3

SANAT TARİHİNDEKİ ÜÇ SANAT HAREKETİ VE MİMESİS ARASINDAKİ İLİŞKİYE BAKIŞ ............................ 5

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARI YÖNELİMLERİNİN CİNSİYET VE SINIF DÜZEYİ DEĞİŞKENLERİ AÇISINDAN İNCELENMESİ ....................................................................................................................... 7

ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUK ALGISI: FENOMONOLOJİK BİR İNCELEME ................................................... 10

ÇOCUK BAHÇESİ DERGİSİNDEKİ FIKRALARIN ÇOCUĞA UYGUNLUK AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ 12

ÖĞRETMEN ADAYLARININ MODEL GELİŞTİRME DENEYİMLERİ ............................................................ 14

ÖĞRETMEN ADAYLARININ MÜLAKAT VE ATANMA SÜRECİNE İLİŞKİN ALGILARINI TESPİT ÖLÇEĞİ: GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI ................................................................................................... 16

EĞİTSEL ROBOT SETLERİ İLE FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ BASİT MAKİNALAR KONUSUNUN ORTAOKUL 7. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN STEM BECERİ DÜZEYLERİNE VE DERSE DÖNÜK TUTUMLARINA ETKİSİ ........... 18

GÖRSEL PROGRAMLAMA ORTAMLARINDA YAPILAN OYUN GELİŞTİRME ETKİNLİKLERİNİN ÖĞRENCİLERİN PROGRAMLAMAYA DÖNÜK TUTUMLARI VE ÖĞRENCİLERİN KODLAMAYA YÖNELİK ÖZ-YETERLİLİK ALGILARINA ETKİSİ ........................................................................................................ 20

LİSE SON SINIF ÖĞRENCİLERİNİN İNTERNET BAĞIMLILIĞININ ANNE BABA TUTUMLARINI ALGILAMALARINA OLAN ETKİSİ ............................................................................................................ 23

PROGRAMLAMA ÖĞRETİMİNDE FARKLI YAPILANDIRILAN SÜREÇLERİN ÖĞRENCİLERİN PROGRAMLAMA BAŞARILARINA ETKİSİ ................................................................................................ 25

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE AİLE EĞİTİM ETKİNLİKLERİNE YÖNELİK ÖĞRETMENLERİN BAKIŞ AÇILARI .... 27

2018 SOSYAL BİLGİLER LİSANS PROGRAMI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER? ................................................... 29

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN ÇEVRİMİÇİ ÖĞRENME ÖZ-YETERLİKLERİ İLE SOSYAL BURADALIKLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLER: BİR YAPISAL EŞİTLİK MODELİ ÇALIŞMASI ......................................................... 33

FİZİK ÖĞRETMEN ADAYLARININ MESLEK HAYATLARINDA ÖĞRETİM MATERYALİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ ............................................................................................................................................ 35

ÖĞRETMEN ADAYLARININ TEKNOLOJİYİ KABUL VE EĞİTİMDE TEKNOLOJİYİ KULLANMA ÖZ-YETERLİLİK DÜZEYLERİ ............................................................................................................................................. 37

UZAKTAN EĞİTİM İÇİN BİR MOBİL OYUNLAŞTIRMA ORTAMI TASARLANMASI VE UYGULANMASI ...... 39

MESLEK LİSESİ ÖĞRETMENLERİNİN 21. YY BECERİLERİNE İLİŞKİN İHTİYAÇ ANALİZİ ............................ 41

TÜRKİYE’DE ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE YÖNELİK TUTUM İLE İLGİLİ YAPILAN MAKALELERİN İNCELENMESİ ........................................................................................................................................ 43

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİNDE AKILLI TAHTA İLE YAPILAN ÖĞRETİMİN DERS BAŞARISINA ETKİSİ ................................................................................................... 45

KPSS SOSYAL BİLGİLER ÖABT TESTİ DİĞER SOSYAL BİLİM DALLARINA AİT SORU DAĞILIMLARININ İNCELENMESİ ........................................................................................................................................ 47

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLERİNİN KÜRESEL BAĞLANTILAR ÖĞRENME ALANI KAPSAMINDA TÜRKİYE’YE İLİŞKİN ALGILARI ................................................................................................................ 49

GÜNCEL FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL ÖZELLİKLERİNİN ANALİZİ................. 51

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ BAĞIL DEĞERLENDİRMEYE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ: EĞİTİM PROGRAMI BAKIŞ AÇISIYLA BİR YORUM ............................................................................................... 53

Page 12: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

XII

İLKOKUL MATEMATİK DERSLERİNDE AKIL OYUNLARI ETKİNLİKLERİNİN UYGULANMASI ..................... 55

GÜNCEL FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ ÖNCEKİ PROGRAMLARLA KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ .................................................................................................................................................. 57

SİNİZM VE ÖRGÜT ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ .............................................................................................. 59

MESLEK LİSESİ ÖĞRETMENLERİNİN 21. YY BECERİLERİ EĞİTİM PROGRAMINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ.... 61

KÜRESELLEŞEN DÜNYADA KİMLİK TUTUMLARI VE YAŞAM DOYUMU (SAMSUN LİSE ÖĞRENCİLERİ ÖRNEĞİ) ................................................................................................................................................ 63

EVLİLİĞE İLİŞKİN MİTLERİN CİNSİYET VE CİNSİYET ROLÜ İLE İLİŞKİSİ .................................................... 65

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE YAŞAMDA ANLAMIN YORDAYICILARI OLARAK SOSYAL DUYGUSAL YALNIZLIK VE ÖZ-ANLAYIŞ ..................................................................................................................... 67

ÇOCUK SUÇLULUĞUNA AİLE VE TOPLUM ETKİSİ .................................................................................. 69

DEĞİŞEN SINIF EĞİTİMİ LİSANS PROGRAMININ İNCELENMESİ ............................................................. 71

ÖĞRETMEN ADAYLARININ SOSYAL MEDYA TUTUMLARININ VE KULLANIMLARININ İNCELENMESİ .... 73

FEN ÖĞRETİMİNE YÖNELİK GELİŞTİRİLEN MOBİL DESTEKLİ BİR ARGÜMANTASYON UYGULAMASI:MOBARG ..................................................................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

HALK EĞİTİMİ MERKEZİ EĞİTİCİLERİNİN SOSYAL MEDYAYA DÖNÜK TUTUMLARI VE SOSYAL AĞLARIN EĞİTSEL KULLANIM ÖZ YETERLİLİKLERİ ................................................................................................. 75

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLERİNİN BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM DERSİNDE BLOK TABANLI PROGRAMLAMA ORTAMLARININ KULLANIMINA YÖNELİK GÖRÜŞLERİ ................................ 77

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL MEDYA KULLANIM DÜZEYLERİ İLE SAHİP OLDUĞU DEĞERLER ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ .................................................................................................... 79

ÖĞRETMENLERİN ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME SÜRECİNDE YAŞADIKLARI SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ............................................................................................................................................. 81

ÖĞRETMENLERİN ÖĞRETİM SÜREÇLERİ DAVRANIŞLARI ÖLÇEĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ ......................... 83

ORGANİZASYON KÜLTÜRÜNDE YENİ BOYUT OLARAK DİRENÇLİLİK/DİRENÇSİZLİK: HOFSTEDE’NİN MODELİ İÇİN BİR ÖNERİ ........................................................................................................................ 85

OKUL LİDERLİĞİ SADECE AKADEMİK BAŞARIYA MI ODAKLANMALIDIR? PEKİ, DIŞSALLIKLAR? ............ 87

TÜRKİYE’DE ÖĞRETMEN YETİŞTİRME VE ÖĞRETMEN İSTİHDAMI POLİTİKASI ..................................... 89

YENİ MEDYANIN TOPLUMSAL EŞİTLİK İÇİN SAĞLADIĞI OLANAKLAR VE DİJİTAL UÇURUMLA İLİŞKİLİ SORUNLAR............................................................................................................................................. 91

ORTAOKUL ÖĞRETMENLERİNİN EPİSTEMOLOJİK İNANÇLARI İLE ÖĞRETİM STİLLERİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ ..................................................................................................... 93

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMEN ADAYLARININ YÜKSEK ÖĞRETİMDE KULLANILAN ÖĞRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERE İLİŞKİN GÖZLEMLERİ ......................................................................................................... 95

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMEN ADAYLARININ BİLGİ ARAMA BİÇİMLERİNİN İNCELENMESİ ................... 97

SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİ LİSANSÜSTÜ ÖĞRENCİLERİNİN LİSANSÜSTÜ EĞİTİM YAPMA NEDENLERİ VE BEKLENTİLERİ ........................................................................................................................................ 99

YENİLİKÇİ DAVRANIŞLARI ETKİLEYEN FAKTÖRLER: DEVLET HASTANESİ ÖRNEĞİ................................ 101

BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK HİZMETLERİ VE KADINA YÖNELİK ŞİDDET OLGUSU .................................. 103

ROY ADAPTASYON MODELİ’NE GÖRE ENGELLİ BİREYLERİN SAĞLIK BAKIM GEREKSİNİMLERİNE İLİŞKİN HEMŞİRELİK UYGULAMALARI .............................................................................................................. 105

Page 13: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

XIII

GÖRME ENGELLİ BİREYLERİN YAŞAM KALİTESİNE HEMŞİRELİK BAKIMININ ETKİSİ ............................ 107

KÜRESELLEŞEN DÜNYADA TASARRUF GERÇEĞİ .................................................................................. 109

BİR AİLE EĞİTİM PROGRAMININ DEĞERLENDİRİLMESİ: ANNE-BABA OKULU PROJESİ ....................... 111

OKULA HAZIRBULUNUŞLUK İLE İLGİLİ TÜRKİYE’DE HAZIRLANAN LİSANÜSTÜ TEZLER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME ................................................................................................................................ 115

SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞİMİN ERKEN ÇOCUKLUK EĞİTİMİNE YANSIMALARI ....................................... 117

OKUL ÖNCESİ DÖNEM ÇOCUKLARININ MAŞA VE KOCA AYI ÇİZGİ FİLMİNE YÖNELİK TUTUMLARININ ANNELERİN GÖRÜŞLERİ DOĞRULTUSUNDA İNCELENMESİ ................................................................ 119

OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMINDA ÖĞRENİM GÖRMEKTE OLAN İNTİBAK ÖĞRENCİLERİNİN MESLEKİ ALGILARI .................................................................................................. 121

ÇOCUK EDEBİYATI ESERLERİ İLE İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALARIN KÜLTÜREL DEĞERLER AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI ............................................................................................................................. 123

ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİNİN LİSANSÜSTÜ EĞİTİM SÜRECİNDEKİ SORUNLARININ İNCELENMESİ .... 125

ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÇEVRE KONULARINA YÖNELİK TUTUMLARININ BAZI DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ ...................................................................................................................................... 127

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FETEMM FARKINDALIKLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ ................................................................................................................... 129

ORTAÖĞRETİM MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ ........................................................................................................................... 131

BİR AKTİF ÖĞRENME YÖNTEMİ OLARAK ARAZİ ÇALIŞMASININ ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASINA İLİŞKİN TUTUM ÖLÇEĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ ................................................................................................... 135

ZİHİNSEL ENGELLİ BİREYLER DESTEK EĞİTİM PROGRAMI COĞRAFYA İÇERİKLİ KAZANIMLARI İLE SOSYAL BİLGİLER DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI COĞRAFYA İÇERİKLİ KAZANIMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI ............................................................................................................................. 137

4. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERS KİTABININ ÇEŞİTLİ ÖZELLİKLER AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ .... 139

TÜRK TARİHİNİN ÖĞRETİMİ VE YAZIMINDA BAŞLICA MESELELER ...................................................... 141

İLKOKUL 4. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN BİLİMSEL SÜREÇ BECERİLERİNİN İNCELENMESİ .......................... 143

İNSAN DOĞASI FELSEFESİNİN SİYASET FELSEFESİNE ETKİSİ; MACHİAVELLİ ÖRNEĞİ .......................... 145

MÜZİK EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI ÖĞRENCİLERİNİN ENSTRÜMAN ÖĞRENMEDEKİ YAKLAŞIMLARININ İNCELENMESİ ...................................................................................................................................... 147

2012-2018 YILLARI ARASINDA KPSS GENEL KÜLTÜR TESTİ COĞRAFYA SORU DAĞILIMLARININ İNCELENMESİ ...................................................................................................................................... 149

ÖĞRETMEN ADAYLARININ SOSYAL AĞ SİTELERİNİ KULLANIM AMAÇLARI, ELEŞTİREL DÜŞÜNME EĞİLİMLERİ VE MEDYA OKURYAZARLIKLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLER ................................................... 151

ÇOK KRİTERLİ KARAR VERME YÖNTEMLERİYLE HALKA AÇIK KURUMSAL ŞİRKETLERİN FİNANSAL PERFORMANSLARININ BELİRLENMESİ ................................................................................................ 153

SON BEŞ YILDA YAYIMLANAN SİBER/SANAL ZORBALIK ARAŞTIRMALARININ İÇERİK ANALİZİ ÇALIŞMASI: 2013-2018 YILLARI ARASI ................................................................................................ 155

TÜRKİYE’DE 2013-2018 YILLARI ARASINDA İNTERNET BAĞIMLILIĞI TEMELİNDE ÜRETİLEN BİLİMSEL ÇALIŞMALARIN YÖNTEM VE İÇERİK AÇISINDAN İNCELENMESİ .......................................................... 157

İLETİŞİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN ETİK DIŞI KULLANIMINA İLİŞKİN FARKINDALIK DÜZEYLERİ ........................................................................................................ 159

Page 14: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

XIV

ÖZEL EĞİTİM İHTİYACI OLAN ÇOCUKLARIN EGZERSİZ ÖZ-YETERLİĞİ, BEDEN İMAJI VE SAĞLIKLA İLİŞKİLİ YAŞAM KALİTESİ ALGISI ....................................................................................................................... 161

EGZERSİZ VE BESLENME YAŞAM TARZI MÜDAHALESİNİN KİLO KONTROLÜ VE DAVRANIŞ DEĞİŞİM SÜREÇLERİ ÜZERİNE ETKİSİ ................................................................................................................. 163

SOSYAL MEDYA KULLANAN ÖĞRETMEN ADAYLARININ SOSYAL KAYGI DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ ............................................................................................................................................................ 165

GERÇEKÜSTÜCÜ SİNEMANIN ÖZELLİKLERİ VE LUİS BUNUEL SİNEMASI ............................................. 167

BELGESEL SİNEMANIN ÖZELLİKLERİ BAĞLAMINDA VİTTORİO DE SİCA FİLMLERİNİN İNCELENMESİ: UMBERTO D VE BİSİKLET HIRSIZLARI .................................................................................................. 169

SOSYAL DEVLET BAĞLAMINDA TÜRKİYE’DE SOSYAL YARDIM: SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI ÖRNEĞİ ..................................................................................................................................... 171

50 YIL SONRA HASANOĞLAN .............................................................................................................. 173

4;0-6;0 YAŞ ARALIĞINDAKİ ÇOCUKLAR TARAFINDAN ÜRETİLEN SÖZLÜ METİNLERDE ZAMAN BELİRTECİ-HÂL TÜRÜ ETKİLEŞİMİ ........................................................................................................ 175

YAŞLI BİREYLERİN YAŞAM BOYU ÖĞRENMENİN ÖNEMİNE YÖNELİK GÖRÜŞLERİNİN BELİRLENMESİ 177

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLERİNİN MESLEKİ DOYUM VE TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİ ........... 179

ORTAOKUL ALTINCI SINIF SOSYAL BİLGİLER DERS KİTABI METİNLERİNİN KÜLTÜREL MİRASA DUYARLILIK DEĞERİ AÇISINDAN İNCELENMESİ ................................................................................... 181

TÜRKİYE’DE YAŞAYAN SURİYELİ SIĞINMACILARA YÖNELİK EĞİTİM POLİTİKALARI VE UYGULAMALARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME ........................................................................................................... 183

TÜRKİYE’DE TARİHİ SÜREÇ İÇERİSİNDE SINIF ÖĞRETMENİ YETİŞTİRME SÜRECİNİN İNCELENMESİ ... 185

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ BİLİMİN DOĞASI İNANIŞLARININ BELİRLENMESİ .................. 187

ÇEVRİMİÇİ ÖĞRENME ÖZ-YETERLİK ÖLÇEĞİ’NİN TÜRKÇEYE UYARLANMASI: GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI ........................................................................................................................................... 189

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLERİNİN KODLAMAYA DÖNÜK TUTUMLARI VE ÖZ-YETERLİLİKLERİ ............................................................................................................................................................ 191

TÜRKİYE’DEKİ ÜNİVERSİTE WEB SİTELERİNİN FARKLI BOYUTLARA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ ........ 193

SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ DİJİTAL OKURYAZARLIK DÜZEYLERİNİN DENEYİMLERİ BAĞLAMINDA İNCELENMESİ ...................................................................................................................................... 195

BLOKZİNCİR TEKNOLOJİSİ VE EĞİTİM ALANINDA KULLANILMA POTANSİYELİ .................................... 197

6. SINIF SEVİYESİNDE IŞIK VE SES KONUSUNU ÖĞRENMEDE ÖĞRENME AMAÇLI YAZMA AKTİVİTELERİNİN ETKİSİ: MEKTUP VE GÜNLÜK KARŞILAŞTIRMASI ..................................................... 199

FEN BİLGİSİ EĞİTİMİNDE YÜKSEK LİSANS YAPAN FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRENME AMAÇLI YAZMA İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİN BELİRLENMESİ .................................................................. 201

MEKTUP YAZMA AKTİVİTESİ GERÇEKLEŞTİREN FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ YAZMA SÜRECİYLE İLGİLİ VE DÜŞÜNCELERİNİN BELİRLENMESİ ...................................................................... 203

6E ÖĞRENME MODELİNE GÖRE GELİŞTİRİLEN “BİTMEYEN STADYUM!” STEM ETKİNLİĞİ HAKKINDA ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ ...................................................................................................................... 205

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN 2017 ÖĞRETİM PROGRAMINA EKLENEN FEN VE MÜHENDİSLİK UYGULAMALARI HAKKINDA GÖRÜŞLERİ ............................................................................................ 207

SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ FEN VE TEKNOLOJİ LABORATUVARINDA KULLANILAN DENEY TÜRLERİNİN KAVRAMALARINA VE MOTİVASYONLARINA ETKİSİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİ ................. 209

Page 15: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

XV

FEN BİLGİSİ DERSİNDE KAVRAM KARİKATÜRÜ KULLANIMININ FEN BİLGİSİ DERSİNE YÖNELİK MOTİVASYONA ETKİSİ ......................................................................................................................... 211

FEN ÖĞRETİMİNDE KAVRAM KARİKATÜRÜ KULLANIMININ 5. SINIF YAŞAMIMIZDAKİ ELEKTRİK ÜNİTESİNDE ÖĞRENCİ BAŞARISI VE TUTUMU ÜZERİNE ETKİLERİ ....................................................... 214

FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ AKILCI İLAÇ KULLANIMI VE ANTİBİYOTİK DİRENCİ İLE İLGİLİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN TESPİTİ ............................................................................................................... 216

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BİLİM ŞENLİĞİNE KARŞI TUTUMLARI ................................................... 218

ARAŞTIRMA SORGULAMAYA DAYALI ÖĞRENME YAKLAŞIMININ FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖLÇME VE DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK ÖZ-YETERLİK İNANÇ DÜZEYLERİNE ETKİSİ .. 220

MEDYA OKURYAZARLIĞI VE İLETİ ÇÖZÜMLEMESİ: SOSYAL MEDYADAKİ YAYGIN İKİ PAYLAŞIMIN ÇÖZÜMLENMESİ ................................................................................................................................. 222

UZAKTAN EĞİTİMDE ÖĞRENCİLERİN OKULU BIRAKMA NEDENLERİ ................................................... 224

3. SINIF MATEMATİK ÖĞRETİM PROGRAMININ CIPP MODELİNE (GİRDİ BOYUTU) GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ ........................................................................................................................... 226

ENSTRÜMAN ÖĞRENMEDEKİ YAKLAŞIMLAR ÖLÇEĞİNİN ALT BOYUTLARININ BİRBİRİNİ YORDAMA DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ .............................................................................................................. 228

M.Ü. TEMEL EĞİTİM BÖLÜMÜ SINIF EĞİTİMİ ANABİLİM DALI DİSİPLİNLER ARASI SANAT EĞİTİMİNİN ÖZGÜVEN GELİŞİMİNDEKİ ETKİSİ ........................................................................................................ 230

KAZAKİSTAN’IN TÜRKİSTAN İLİNDE BULUNAN TÜRKİSTAN TARİHİ VE KÜLTÜREL ETNOGRAFYA MÜZESİ’NDE SERGİLENEN KEÇE ÜRÜNLERİNİN İNCELENMESİ ........................................................... 234

SINIF EĞİTİMİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ MÜZİK EĞİTİMİNE YÖNELİK ÖZYETERLİLİK DURUMLARININ FARKLI DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ ....................................................................................... 236

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMAYA YÖNELİK BİLGİ VE TUTUM DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ ............................................................................................................ 238

ÖĞRETMEN ADAYLARININ EĞİTİMDE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK ÖZYETERLİK ALGILARININ BAZI DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ ..................................................................... 240

8. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİK KAYGILARININ ÖĞRENME STİLLERİNE GÖRE İNCELENMESİ 242

ORTAOKUL 7. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN TÜBİTAK 4004 “MATEMATİĞİN RENKLİ DÜNYASI” PROJESİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ..................................................................................... 246

DÜŞÜNÜMSEL MODERNİTEDE YENİ AİLE BİÇİMLERİ .......................................................................... 248

TÜRKİYE VE ALMANYA’DA SÜRÜCÜ EĞİTİMİ ...................................................................................... 250

BALKAN ÜLKELERİNDEN TÜRKİYE’YE YÜKSEKÖĞRENİM AMACIYLA GELEN ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK VE SOSYAL BEKLENTİLERİ .................................................................................................................... 252

SURİYE’DEKİ KRİZİN ARKA PLANI VE KÖKENLERİ ................................................................................. 254

OBAMA YÖNETİMİ ALTINDA SURİYE’DEKİ ABD DIŞ POLİTİKASINI ANLAMAK .................................... 256

TÜRKİYE’DE VE ALMANYA’DA VATANDAŞLIĞIN ELDE EDİLMESİNDE UYGULANAN KRİTERLER .......... 258

ALLEGORIE IM BILDERBUCH "ENTE, TOD UND TULPE" ....................................................................... 260

STEAMPUNK, NEO VİKTORYANİZM VE PERDİDO SOKAĞI İSTASYONU ............................................... 262

FEMİNİZM, PSİKANALİZ VE YAPISÖKÜM ............................................................................................. 264

POE'NUN 'GAMMAZ YÜREK' ÖYKÜSÜNDE DUALİTE TEMASI .............................................................. 266

GÖK TÜRKLERİN BATI SİYASETİNDE DOĞU KARADENİZ ...................................................................... 268

Page 16: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

XVI

KARADENİZ’DE PONTUS ALGISI ........................................................................................................... 270

İSLAM ORDULARININ ABBASİLERDEN ÖNCE ŞÜREGEL’DEKİ FAALİYETLERİNE ERMENİ KAYNAKLARININ BAKIŞI .................................................................................................................................................. 272

OECD RAPORUNA GÖRE YENİ TEKNOLOJİLER VE 21. YÜZYIL ÇOCUKLARI .......................................... 274

ORTAÖĞRETİM 9. SINIF EDEBİYAT DERSİ YENİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASINA İLİŞKİN ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ .......................................................................................................................... 276

TERS YÜZ ÖĞRENME VE FEN BİLGİSİ EĞİTİMİ ..................................................................................... 278

BURDUR BAHÇEŞEHİR KOLEJİ GÖRSEL SANAT DERS UYGULAMALARININ BAŞARIYA ETKİSİ ............. 280

İNTERNET ORTAMINDN YAPILAN YAYINLARIN HUKUKİ DÜZENLEMELERİNDE İNTERDİSİPLİNER BİR YAKLAŞIM ÖRNEĞİ 7103SAYILI KANUN VE İNTERNET YÖNETMELİĞİ ................................................. 284

ULUSLARARASI VERGİ BİLGİ DEĞİŞİMİNİN TÜRK VERGİ MEVZUATINA YANSIMALARI ....................... 286

YENİ AMERİKAN EKONOMİ POLİTİKASININ ULUSLARARASI TİCARET VE İLİŞKİLER ÜZERİNE ETKİLERİ ............................................................................................................................................................ 288

DIŞ BORÇ VE ÖZEL TÜKETİM HARCAMALARI ÜZERİNE GÜNCEL BİR DEĞERLENDİRME...................... 290

İSTANBUL YÜKSEK ÖĞRETMEN OKULU MODELİNİN TARİHSEL TEMELLERİ ........................................ 292

OSMANLI ARŞİVİNDE YENİ TASNİF EDİLEN BELGELER IŞIĞINDA 1914 OSMANLI-ALMAN İTTİFAK ANTLAŞMASI MÜZAKERELERİ ............................................................................................................. 294

II. MEŞRUTİYET YILLARINDA MEKTEB-İ MÜLKİYYE’DE BİR ISLAHAT GİRİŞİMİ: MEHMED HİKMET BEY’İN LÂYİHASI .............................................................................................................................................. 296

AFYONKARAHİSAR MEVLİVİHANESİNİN İNANÇ TURİZMİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ .............. 298

MARDİN İLİ MİDYAT İLÇESİ GELİNKAYA MAHALLESİ GELENEKSEL KONUTLARININ TİPOLOJİK ANALİZİ ............................................................................................................................................................ 300

TOPLUMSAL EĞİTİM ............................................................................................................................ 303

EĞİTİMDE ÇOCUK HAKLARINA YÖNELİK SOSYOLOJİK BİR BAKIŞ ........................................................ 305

ÇOCUKLARLA SOSYAL ÇALIŞMALAR .................................................................................................... 307

ŞİÂ-İMÂMÎYYE’NİN İLÂHÎ İSİM VE SIFAT ANLAYIŞI .............................................................................. 309

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN KARAR VERMEDE ÖZSAYGISININ VE KARAR VERME STİLLERİNİN ÜST BİLİŞE VE ÖĞRENİLMİŞ GÜÇLÜLÜĞE GÖRE İNCELENMESİ .................................................................. 311

DÜNYA MİRASI KÜLTÜR ROTASI KAPSAMINDA TÜRKİYE’DEKİ GELİŞİM KORİDORLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ........................................................................................................................... 314

DUYGUNUN AKTARILMASINDA SANATIN İŞLEVİ ................................................................................ 316

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARİNİN MADDE KULLANİM BOZUKLUĞU İLE MÜCADELEDE SUNDUĞU HİZMETLER: BAYDER ÖRNEĞİ ............................................................................................................. 318

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN FEN LABORATUVARI ALGILARINA YÖNELİK BİR KELİME İLİŞKİLENDİRME ÇALIŞMASI ................................................................................................................ 320

BİR ÖĞRENME ARACI OLARAK YAZI: BURADA YAZ! ŞİMDİ YAZ! ......................................................... 322

TOPLUMSAL VE SİYASAL BOYUTLARIYLA HAYAT BOYU ÖĞRENME VE EĞİTİMDE YENİLİKLER ........... 324

TÜRKİYE’DEKİ BİLİM MERKEZLERİNİN INSTAGRAM PROFİLLERİNİN İNCELENMESİ ............................ 326

ZEKÂ OYUNLARİNİN ORTAOKUL DÜZEYİNDEKİ ÖĞRENCİLERDE MATEMATİKSEL MUHAKEME YETENEĞİNE OLAN ETKİSİ ................................................................................................................... 328

Page 17: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

XVII

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ASTRONOMİYE İLİŞKİN İLGİLERİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ ................................................................................................................... 330

SOSYO EKONOMİK STATÜNÜN ÖĞRENCİ BAŞARISI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: BİR TIMSS ÇALIŞMASI ........ 332

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BAKIŞ AÇISIYLA SOSYAL BİLGİLERDE HİPER METİN VE HİPER ORTAM KULLANIMI .......................................................................................................................................... 334

FOUCAULT VE İRAN DEVRİMİ ÜZERİNE: BİR POSTMODERN YAKLAŞIM ELEŞTİRİSİ ............................ 336

BİLİM MERKEZLERİNDEKİ SERGİLERİN FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMIYLA İLİŞKİLENDİRİLMESİNE YÖNELİK ÖRNEK UYGULAMALAR ................................................................... 338

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN FEN ÖĞRENMEYE YÖNELİK ÖZ-YETERLİK İNANÇ DÜZEYLERİ İLE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN ARAŞTIRILMASINA YÖNELİK BİR ÇALIŞMA ............................................................... 340

MESLEK YÜKSEKOKULLARINDA MODA TASARIMI BÖLÜMÜ EĞİTİMİNİN MEVCUT DURUMUNUN İNCELENMESİ VE SORUNLARA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ............................................................................. 342

MESLEK YÜKSEK OKULLARINDA TEMEL SANAT EĞİTİMİ DERSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ÖNERİLER ( MODA TASARIM PROGRAMI ÖRNEĞİ) ................................................................................................ 345

Z KURAMI İLKELERİNİN OKUL YÖNETİMİNE UYGULANABİLİRLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ .............. 347

OKULÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİN FEN MERKEZLERİ VE FEN ETKİNLİKLERİNE YÖNELİK GÖRÜŞLERİ . 349

ARAŞTIRMAYA DAYALI FEN LABORATUVARLARINDA VEE DİYAGRAMI KULLANIMININ FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN DENEYLERİNİN AMAÇLARINA YÖNELİK TUTUMLARINA ETKİSİ ........ 351

ÖĞRETMEN ADAYLARININ OKUMA MOTİVASYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ............................. 353

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÇEVRE OKURYAZARLIK DÜZEYLERİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ ................................................................................................................... 355

İLKOKUL ÖĞRETMENLERİNİN ÖLÇME-DEĞERLENDİRME AMAÇLI KULLANABİLECEKLERİ EĞLENCELİ WEB 2.0 ARAÇLARI .............................................................................................................................. 357

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLİĞİ ALAN YETERLİKLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖĞRETMEN ADAYLARININ WEB 2.0 ARAÇLARINI KULLANMA DENEYİMLERİ ......................................................... 359

DEĞİŞKEN KAVRAMI ÖĞRETİMİNDE SINIF ÖĞRETMENLERİNİN KULLANDIĞI MODELLERİN İNCELENMESİ ...................................................................................................................................... 361

GOOGLE ARAMA MOTORU İLE KELİME ARAMALARI: TÜRKİYE FİNANS PİYASASI ÖRNEĞİ ................ 363

ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÇOK KÜLTÜRLÜ EĞİTİME YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ ......... 365

TRUMP KARARLARININ FİNANSAL PİYASALARA ETKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ ......................................... 367

MAKROEKONOMİK FAKTÖRLERİN SEKTÖRLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA ................................................................................................................................... 369

ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN TOPLUMSAL CİNSİYET ALGILARI: ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ ......................................................................................................................... 371

FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMINDAKİ DEĞERLER VE YETKİNLİKLERİN ÖNEMLİ OLANI BELİRLEME BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ ................................................................................ 373

OKS, SBS VE TEOG FEN BİLİMLERİ TESTİ SORULARININ ELEŞTİREL DÜŞÜNME BECERİLERİNE GÖRE İNCELENMESİ ...................................................................................................................................... 376

EBEVEYNLERİN ÇOCUKLARIN OKUMA VE KÜTÜPHANE KULLANMA ALIŞKANLIKLARI İLE ÇOCUK KÜTÜPHANESİNE YÖNELİK GÖRÜŞLERİ .............................................................................................. 378

KPSS COĞRAFYA ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ SORU DAĞILIMLARININ İNCELENMESİ ............ 380

MATEMATİK EĞİTİMİNDE OYUNLAŞTIRMA ........................................................................................ 382

Page 18: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

XVIII

OSMANLI DEVLETİ’NDE BİR SARAY EĞİTİM VE ÖĞRETİM KURUMU: ENDERUN MEKTEBİ ................. 384

SAĞLIK HİZMETLERİNDE KALİTE ALGISI: BİR İÇERİK ANALİZİ .............................................................. 386

YÖNETİM OLGUSU VE KAVRAMLAŞTIRMASI ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA.................................................. 388

ZEKÂ OYUNLARI DERSİNDE UYGULANAN GEOMETRİK- MEKANİK OYUNLARIN ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK ÖZ YETERLİK VE PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİNE ETKİSİ ................................................. 390

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ DERSİNİN PEDAGOJİK FORMASYON ÖĞRENCİLERİ TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ........................................................................................................................... 392

ÖĞRETMEN ADAYLARININ YÖNTEM VE TEKNİK TERCİHLERİ .............................................................. 394

EROL BULUT’UN YAPITLARININ İKONOLOJİK AÇIDAN İNCELENMESİ.................................................. 396

ÖĞRETMEN ADAYLARININ YETİŞKİN EĞİTİMİ VE HAYAT BOYU ÖĞRENME DERSİNE YÖNELİK GÖRÜŞLERİ .......................................................................................................................................... 398

SAMSUN İLİNDEKİ SPORCULARIN UYKU KALİTESİNİN ARAŞTIRILMASI ............................................... 400

GÜREŞÇİLERİN UYKU KALİTESİNİN İNCELENMESİ ............................................................................... 402

GÜREŞÇİLER VE SEDANTERLERİN DAMGALAMA DÜZEYLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI ....................... 404

CEP TELEFONU UYGULAMALARININ DİKKAT VE RAHATLIK DÜZEYLERİNE ETKİSİ .............................. 406

SOSYAL MEDYADA KULLANILAN GÖRSEL MESAJLAR .......................................................................... 408

EĞİTİMDE PROGRAM GELİŞTİRMENİN EKONOMİK TEMELLERİ .......................................................... 410

ÜSTÜN YETENEKLİ ÖĞRENCİLERİN MODELLER VE BİLİMSEL MODELLERİN DOĞASI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ .......................................................................................................................................... 412

CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA TÜRK KADINI İMAJI VE TARİH DERS KİTAPLARINA YANSIMASI ....... 414

BAĞIMSIZ KÜÇÜK GRUP GEZİLERİNİN SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMEN ADAYLARININ AFYONKARAHİSAR TURİZMİ ALGILARINA ETKİSİ ............................................................................................................... 416

Lider Desteği ve İş-Aile Çatışması Arasındaki İlişkinin Bankacılık Sektöründe İncelenmesi ................ 418

TOPLUMSAL CİNSİYET ALGISININ METAFOR YOLUYLA İFADESİ .......................................................... 420

Page 19: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

1

AZERBAYCAN’DA ÜSTÜN YETENEKLİLER EĞİTİMİ

Gunay Mustafazade Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Şener Şentürk

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ÖZET Amaç: Azerbaycan'da üstün yeteneklilerle ilgili eğitim çalışmaları betimlenmiş ve üstün yetenekliler öğretim programı, eğitim merkezleri, öğrenci ve öğretmen eğitimi bağlamında ele alınmıştır. Problem: Azerbaycan'da üstün yeteneklilerin eğitimine 1970'li yıllarda başlanmıştır. Bu dönemden itibaren üstün yetenekliler için özel gelişim programları oluşturulmuştur. Öğretmen ve öğrencilere özel çalışma metotları geliştirilmiştir. Bu çalışma ile üstün yetenekliler konusunda yapılan faaliyetler program, öğrenci ve öğretmen bağlamında ele alınmaya çalışılmıştır. Yöntem: Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi kullanılmıştır. Konuyla ilgili dokümanlar taranmış, veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Bulgular:19970'li yıllardan beri uygulanmakta olan üstün yetenekliler eğitiminin temel amacı, üstün yetenekleri zamanında keşfetmek, yeteneğin geliştirilmesi için özel tedbirler uygulayarak bu çocukları insanlığa kazandırmaktır. Bu bağlamda üstün yeteneklilerin yaşına göre oluşturulmuş olan lise ve gimnazyumlarda eğitim görmesi, olimpiyat ve projelere katılımı sağlanmış, yetenekli öğrencilerle çalışan öğretmenlere özel çalışma metotları uygulandığı tespit edilmiştir. Tartışma ve Sonuç: Bu çalışma, ulaşılabilen kaynaklara göre Azerbaycan'da üstün yeteneklilerle ilgili çalışmaları kuramsal olarak inceleyen ilk çalışmadır. Çalışmanın Azerbaycan'da üstün yeteneklilerle ilgili araştırmalara katkıda bulunacağı düşünülmüştür. Anahtar Kelimeler: Azerbaycan, özel yetenekli, üstün yetenekli, öğrenci, öğretmen

Page 20: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

2

EDUCATION OF GIFTED CHILDREN IN AZERBAYCAN

Gunay Mustafazade Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Şener Şentürk

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ABSTRACT Purpose: In this article, educational programmes of the gifted children are described. Educational programs for gifted children are studied with the respect of curriculum, educational places, student's and teacher's education. Problem Statement: Gifted children's education is started in 1970 in Azerbaijan. From this time on, special education programs were designed for the gifted children. Special study methods were developed. This study aims to investigate the education program for gifted students with the respect of teachers and students Method: Qualitative method is used in this study. Document review techniques is used. Data is interpreted with content analysis Findings: Aim of the gifted education in Azerbaijan is to discover the gifted students without delay and give these students chances to contribute to the humanity. In this context, gifted students are educated in the gymnasiums and special high schools. Gifted children are participating in the projects and Olympiads. It is also found that the teachers are using special study methods with these students. Discussion and Conclusion: This is the first theoretical study which investigates the gifted children of education in Azerbaijan. This study will contribute to the literature of special education with this respect.

Key Words: Azerbaycan, special talented, gifted, student, teacher,

Page 21: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

3

ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİ İNTİHARLARI ÜZERİNE BİR ANALİZ

Bilal SÖYLEMEZ MEB

Mehmet BAŞARAN

Muş Alparslan Üniversitesi

Ali Haydar AKPOLAT Muş Alparslan Üniversitesi

ÖZET

Eğitimin nihai amacı bireyin kendisiyle ve çevresiyle uyumlu mutlu bireylerin yetiştirilmesini sağlamaktır. Yapılan çalışmalar eğitim ve intihar arasında bir ilişkinin var olduğunu göstermektedir. Bu çalışmanın amacı öğretmen ve öğrenci intihar olaylarına ilişkin tutumları incelemektir. Buna bağlı olarak bir sosyal medya sitesinde intihar eden bir öğrenci ve bir öğretmen haberi seçilmiş ve bu haberlere ilişkin yapılan yorumlar nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi tekniği kullanılarak elde edilen bulguların içerik analizi yapılmıştır. İçerik analizi sırasıyla problem durumunun belirlenmesi, örneklem grubunun seçilmesi, analiz birimlerinin belirlenmesi, kullanılacak kategorilerin belirlenmesi, kodlamaların yapılması, geçerlilik ve güvenilirliğinin test edilmesi aşamalarından oluşmaktadır. Araştırma sonucunda öğrenci intiharının içerik analizinde eğitim sistemi, aile kurumu ve çocuk ana temalarına bağlı olarak ölçme yöntemi, örgün eğitimin içeriği, rehberlik hizmeti, ebeveyn eğitimi, ebeveyn tutumu, aile içi iletişim ve öğrencilerin girişkenliği alt temaları oluşturduğu bulgulanmıştır. Öğretmen intiharının ana temalarını ise bireyin karakteri ve eğitim sistemi; alt temaları ise girişkenliği, hayatın amacını, ölçme ve değerlendirme sistemini, eğitim planlamasını, istişare ve rehberlik hizmetini kapsamaktadır. Öğreten ve öğrenenin intiharına ilişkin yapılan bu çalışma eğitim ile intihar arasındaki ilişkinin varlığını doğrulamakla beraber eğitim sistemiyle ile ilgili büyük ölçekte çözümlerin olması gerektiği konusunda öneriler sunmaktadır. Anahtar Kelimeler: İntihar, Eğitim Sistemi, Aile, Öğrenci, Öğretmen

Page 22: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

4

AN ANALYSIS ON TEACHER AND STUDENT SUICIDES

Bilal SÖYLEMEZ MEB

Mehmet BAŞARAN

Muş Alparslan Üniversitesi

Ali Haydar AKPOLAT Muş Alparslan Üniversitesi

ABSTRACT

The purpose of the education is to ensure that the individual is able to grow happy individuals who are harmonious with himself and his environment. Studies show that there is a relationship between education and suicide. The aim of this study is to examine attitudes towards teacher and student suicide. Accordingly, of news a student and a teacher who committed suicide on a social media site were selected and and interpretations of these news were analyzed the content of the obtained findings by using the document review technique from the qualitative research methods. Content analysis is composed of stages of problem situation determination, selection of sample group, determination of analysis units, determination of categories to be used, coding, testing of validity and reliability. As a result of the research, in the content analysis of the student suicide were determined three main themes, (the education system, the family institution and the child) and depending on this main thema is formed sub-themess of methods of measurement, contents of structured education, guidance service, parent education, parental attitude, communication within the family and the students' entrepreneurship. The main themes of teacher suicide are the individual's personality and education system; sub-themes include sourcing, the purpose of life, measurement and evaluation system, training planning, consultation and guidance services. This study on the suicide of the teacher and the learner confirms the existence of the relationship between education and suicide and presents suggestions about the solution of the education system in large scale. Key Words: Suicide, Education System, Family, Student, Teacher

Page 23: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

5

SANAT TARİHİNDEKİ ÜÇ SANAT HAREKETİ VE MİMESİS

ARASINDAKİ İLİŞKİYE BAKIŞ

Görkem Utku Alparslan Pamukkale Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışma sanat tarihinde önemli sayılan üç dönemin (Antik Yunan, Rönesans ve Modern Resim) işlerlik kazanmasında mimesis düşüncesinin katkısının ne olabileceği sorunsalı üzerine yürütülmüştür. Bu çalışmanın amacı mimesis kavramının görsel sanatlar tarihindeki üç önemli sanat hareketi olan; antik yunan, Rönesans dönemleri ve modern resim döneminin önemli bir aşaması sayılan kübizm akımı bağlamında incelemektir. Çalışmada tümevarım metoduyla üç önemli akımın devindirici boyutuna değinilmeye çalışılmıştır. Çalışmada çeşitli sanatsal dönüşümlerin ürünü olan çalışmalar incelenmiş ve ortak noktalarından biri olarak saptanan mimesis hakkındaki yorumlar üzerinden söz konusu kavramın bu dönüşümlere etkisi üzerine akıl yürütme yoluna gidilmiştir. Çalışmada öncelikle mimesis kavramı açıklanmıştır. Bu bağlamda söz konusu kavramın kökeni, ilgili düşünürlerin görüşleri ve bu kavramın gerçekliği ile ilgili görüşler ortaya konulmuştur: Mimesis kavramı Platon'dan günümüze irdelenmiş ve bu kavram hakkında genel bir çerçeve çizilmeye çalışılmıştır. Daha sonra üç dönemin (Antik Yunan, Rönesans, Modern Resim) düşünsel temelleri arasındaki ilişki irdelenmiştir. Sonuç olarak çalışmada, mimesis kavramının üç önemli döneme ne şekilde katkı sağlayabildiği irdelenmiş ve bu katkının sanatın olası evrimine etkileri bu bağlamda yordanmıştır. Anahtar Kelimeler: mimesis, sanat, sanat felsefesi

Page 24: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

6

OVERVIEW OF THE RELATIONSHIP BETWEEN THREE ART MOVEMENTS AND MIMESIS IN HISTORY OF ART

Görkem Utku Alparslan Pamukkale Üniversitesi

ABSTRACT

This study was carried out on the question of what might be the contribution of mimesis thinking in the operation of three periods (Ancient Greek, Renaissance and Modern Painting) which are important in the history of art. The aim of this study is the three important art movements of the concept of mimesis in the history of visual arts; The aim of this course is to examine in the context of the cubism movement which is considered as an important stage of the period of ancient Greek, Renaissance period and modern painting. In this study, the inductive method of three important currents is tried to be addressed. In this study, the studies which are the product of various artistic transformations were examined and it was decided on the effect of this concept on these transformations through the comments about mimesis, which was determined as one of its common points. In the study, firstly the concept of mimesis is explained. In this context, the roots of this concept, the views of the related thinkers and the views of the reality of this concept have been put forward: The concept of Mimesis has been studied from Plato to the present and a general framework has been tried to be drawn about this concept. Later, the relationship between the intellectual foundations of the three periods (Ancient Greek, Renaissance, Modern Painting) was examined. In conclusion, the study explored how mimesis can contribute to three important periods and its effects on the possible evolution of art were predicted in this context.

Key Words: mimesis, art, art philosophy

Page 25: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

7

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARI YÖNELİMLERİNİN

CİNSİYET VE SINIF DÜZEYİ DEĞİŞKENLERİ AÇISINDAN

İNCELENMESİ

Oktay AKBAŞ Kırıkkale Üniversitesi

ÖZET

Ortaokul Öğrencilerinin Başarı Yönelimlerinin Cinsiyet ve Sınıf Düzeyi Değişkenleri Açısından İncelenmesi Eğitim sistemlerinin en temel amaçlarından biri öğrencilerin başarılı olmalarını sağlamaktır. Bu amaca ulaşma sürecinde, eğitim ve öğretime dair birçok faktör bir araya gelmekte ve birbirini etkilemektedir. Son yıllarda, öğrencilerin duyuşsal özelliklerinin bilişsel özellikleri kadar önemli olduğu vurgusu yapılmaktadır. Özellikle güdülenme ve motivasyon kavramları üzerinde durulmakta, bu kavramların öğrenmeyi ne dereceye kadar ve nasıl etkilediği sorgulanmaktadır. Başarı yönelimleri kuramı da özünde bir motivasyon teorisidir. Orijinal adı 'achievement goals' (Elliot ve Dweck, 1988) olan başarı yönelimleri kavramı Türkçe'de 'başarı amaç oryantasyonları', 'başarı amaçları' (Akın, 2006a) ve 'başarı hedef yönelimleri' (Tutaş, 2011) gibi farklı şekillerde de kullanılmaktadır. Başarı hedef yönelimleri kuramsal yapısı, Ames, Dweck, Maehr ve Nicholls'un, birbirlerinden bağımsız ve işbirliği içinde sürdürdükleri çalışmaları aracılığıyla güdülenme literatürüne kazandırılmıştır (Elliot, 2005; Akt. Ağbuğa, 2014). Başarı yönelimleri kuramını ortaya atan Dweck ve Leggett (1988), başarı yönelimleri kuramının konusunu insanların bir iş karşısında koydukları hedefler doğrultusunda ne derece motive oldukları ve nasıl davrandıkları olarak ifade etmişlerdir. Bu bağlamda başarı yönelimleri bilişsel, duygusal ve davranışsal çıktıları olan bir bütün olarak tanımlanmıştır (Elliot ve Dweck, 1988). Kuram öğrencilerin, öğrenme sürecinde sadece bilişsel yönüne değil aynı zamanda psikolojik yönüne de odaklanmaktadır. Öğrenciler bir bütün olarak ele alınmaktadır. Eğitimin en önemli hedeflerinden biri olan başarılı öğrenci yetiştirme amacını sağlamada, öğrencilerin hedeflerinin ve bu hedefleri gerçekleştirme yöntemlerinin eğitimin uygulayıcıları tarafından bilinmesi kuşkusuz eğitim çıktılarının her anlamda kalitesini arttırmaktadır. Başarı yönelimleri kuramı ilk ortaya çıktığında ikili model (Dweck, 1986) olarak sunulmuş ve sonrasında bu alanda yapılan çalışmalar doğrultusunda üçlü model (Elliot ve Church, 1997), 2 x 2'lik model (Elliot ve McGregor, 2001) ve son olarak da 3 x 2'lik model (Elliot, Murayama ve Pekrun, 2011) olarak sürekli geliştirilmiştir. Bu araştırmada 2 x 2 başarı yönelimleri modeli kullanılmış ve 2016-2017 eğitim öğretim yılında Kırıkkale il merkezinde öğrenim gören 560 öğrenciye başarı yönelimleri ölçeği uygulanarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda kız öğrencilerin, erkek öğrencilere göre daha fazla öğrenme-yaklaşma, öğrenme-kaçınma ve performans-yaklaşma yönelimine sahip oldukları bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca öğrencilerin başarı yönelimleri sınıf düzeyinde incelendiğinde, sınıf düzeyinde anlamlı farklılığın sadece öğrenme-yaklaşma yöneliminde olduğu görülmüş ve bu fark 5.-6. Sınıf öğrencilerinin lehine sonuç göstermiştir. Ağbuğa, B. (2014). 3x2 Başarı Hedef Modeli Ölçeğinin Türk Lisans Öğrencileri İçin Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması. Spor Bilimleri Dergisi, 25(3), 109-117. Akın, A. (2006). 2x2 Başarı Yönelimleri Ölçeği: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması. Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi(12), 1-13.

Page 26: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

8

Dweck, C. S., & Leggett, E. L. (1988). A Social-Cognitive Approach to Motivation and Personality. Psychological Review, 95(2), 256-273. Dweck, C. S. (1986). Motivational Processes Affecting Learning. American Psychologist, 41(10), 1040-1048. Elliot, E. S., & Dweck, C. S. (1988). Goals: An Approach to Motivation and Achievement. Journal of Personality and Social Psychology, 54(1), 5-12. Elliot, A. J., Murayama, K., & Pekrun, R. (2011). A 3x2 Achievement Goal Model. Journal of Educational Psychology, 103(3), 632-648. Elliot, A. J., & McGregor, H. A. (2001). A 2x2 Achievement Goal Framework. Journal of Personality and Social Psychology, 80(3), 501-519. Elliot, A. J., & Church, M. A. (1997). A Hierarchical Model of Approach and Avoidance Achievement Motivation. Journal of Personality and Social Psychology, 72(1), 218-232. Tutaş, S. (2011). Üniversite Öğrencilerinin Başarı Hedef Yönelimlerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü.

Anahtar Kelimeler: Başarı Yönelimleri

Page 27: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

9

INVESTIGATING SECONDARY SCHOOL STUDENTS' GOAL ORIENTATIONS IN TERMS OF GENDER AND CLASS LEVELS

Oktay AKBAŞ

Kırıkkale Üniversitesi

ABSTRACT Investigating Secondary School Students' Goal Orientations In Terms Of Gender and Class Levels The main purpose of the system of education is to make the students successful. In this process, there are lots of factors affect each other. In recent years, students' affective variables are seen as important as their cognitive variables. Especially, educators talk about motivation and they ask how motivation affect learning. Goal orientations is one of the motivation theory. Its original name is 'Achievement Goals', but in Turkish it is called 'Başarı Amaç Oryantasyonları', 'BaşarıAmaçları', 'Başarı Hedef Yönelimleri. Ames, Dweck, Maehr and Nicholls made its theoretical stage. The main topic of the goal orientations is hoe people motive and behave according to their purpose. Goal orientations have cognitive, affective and behavioral outputs. The theory has different models such as dual, 2x2 model and 3x2 model. In this study, 2x2 model was used. In 2016-2017 Education Year, 560 students from the schools of Kırıkkale filled 2x2 goal orientations scale. According to the results of the study, girls have mastery-approach, mastery-avoidance and performance-approach goals in comparison to boys. Also, in terms of class levels, 5th and 6th grade students have mastery-approach goals in comparison to 7th and 8th grade students. Key Words: Goal Orientations

Page 28: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

10

ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUK ALGISI: FENOMONOLOJİK BİR

İNCELEME

FARUK ÖZCAN Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ÖZET

Amaç: Bu araştırmanın amacı, öğrenci, öğretmen ve velilerin üstün yetenekli çocuklara yönelik algılarını metaforlar aracılığıyla belirlemek ve analiz etmektir. Problem: Öğrenci, öğretmen ve velilerin üstün yetenekli çocuk kavramına ilişkin ürettikleri metaforlar, hangi kavramsal kategori altında ifadelendirilebilir? Yöntem: Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden biri olan fenomonoloji (olgubilim) ile desenlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 2017-2018 eğitim öğretim yılı içerisinde farklı düzeydeki 437 öğrenci (ilkokul, ortaokul, lise), 50 öğretmen ve 33 veli oluşturmuştur. Veri toplama araçları kişisel bilgilerin yer aldığı form ve katılımcıların 'üstün yetenekli' kavramına ilişkin görüşlerini metaforlar aracılığıyla tespit etmek için ''üstün yetenekli ........... gibidir, çünkü ................. '' ifadesinin yer aldığı formdan oluşmuştur. Araştırmada elde edilen veriler, içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Verilerin analiz edilmesinde kodlama, temaların bulunması, kodların ve temaların düzenlenmesi ve bulguların tanımlanması ve yorumlanması şeklindeki dört aşama kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmada öğrenci, veli ve öğretmenlerin oluşturdukları metaforlar ayrı ayrı ele alınmış ve ayrı kategoriler halinde değerlendirilmiştir. Verilerin analizinde genel olarak üstün yeteneklilerin en çok 'zeki-akıllı' en az ise 'hassas varlıklar' kavramları ile algılandıkları tespit edilmiştir. Tartışma ve Sonuç: Öğrenci, öğretmen ve velilerin üstün yetenekli çocukları, sadece çeşitli yönleriyle akranlarından ilerde performans gösteren çocuklardan ziyade, birer bilgisayar gibi oldukları ve her alanda üstün performans gösterdikleri algısı hakimdir. Anahtar Kelimeler: Üstün yetenekli, Metafor, Öğretmen, Öğrenci, Veli

Page 29: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

11

PERCEPTION OF THE GIFTED CHILD: A PHENOMENOLOGICAL REVIEW

FARUK ÖZCAN

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ABSTRACT Purpose: The aim of this study is to analyze and determine the perception of the students, teachers and parents for gifted children through metaphors. Problem Statement: Under what conceptual category can the metaphores recording the concept of gifted children produced by the students, teachers and parents be expressed? Method: The study was designed with the help of phenomenology which is one of the qualitative research methods. The study group cosisted of 437 students at different grades ( elemantary, secondary, high scholl), 50 teachers and 33 parents in 2017-2018 education year. Data collection tools consisted of a form where personal information takes place and another form where an expression such as " gifted childen are like ..............., because ..............." to determine the views of the participants about "gifted students" through metaphors. The data obtained from the study was analyzed by means of content analysis method. Four phases were used while analyzing the findings : 1) coding, 2) finding themes, 3) editing codes and themes, 4) defining and interpreting the findings. Findings: In this study, the metaphors created by the students, teachers and parents were taken in to can sideration seperately and evaluated in different categories. In the analysis of the data it has commonly be determinde that the gifted chilren were perceived as " clever-smart " mostly and as " sensetive creatures " at least. Discussion and Conclusion: According to the students, the teachers and the parents the view is that they are like computers rather than the chilren who perform better than their perrs only in their various aspects and they perform superiorly in each field is dominant. Key Words: Gifted, Metaphor, Teachers, Student, Parent,

Page 30: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

12

ÇOCUK BAHÇESİ DERGİSİNDEKİ FIKRALARIN ÇOCUĞA

UYGUNLUK AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Mehmet BAŞARAN Alparslan Üni

Bilal SÖYLEMEZ

MEB

ÖZET Çocuk edebiyatı çocukların hayal gücünü genişletmenin ilk adımlarından birisidir. Doğa ve toplum sevgisi gibi fikirleri aşılayarak çocukların ruhlarını ve zihinlerini zenginleştirir. Çocuk edebiyatının bir eğitim ve eğlence aracı olarak kullanılmaya devam edilmesi gerekmektedir. Çünkü çocuklar yapıları gereği bilgileri yapılandırarak, oyunlaştırarak ve eğlendirici yöntemlerle edinmektedir. Çocuk edebiyatı türlerinden olan fıkralar da eğlendirirken düşündürmesi ve çocuğa yönelik olması açısından önemli bir konuma sahiptir. Fıkralarla ilgili yapılan çalışmalarda fıkraların çocukların yaratıcılığına, dil edinimine, değerler eğitimine, tarih öğretimine, kültür edinimine olumlu katkılar sağladığı görülmektedir. Bu araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Öncelikle 1914 yılında yayımlanmış olan Çocuk bahçesi adlı dergisindeki fıkralar belirlenmiş, orijinalliği kontrol edilmiş, dokümanların çevirisi yapılarak elde edilen veriler analiz edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Çocuk Edebiyatı, Fıkra, Çocuk Bahçesi, Okul Öncesi Öğretmenliği

Page 31: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

13

ASSESSMENT IN TERMS OF SUITABILITY OF THE CHILD JOKES IN ÇOCUK BAHÇESI JOURNAL

Mehmet BAŞARAN

Alparslan Üni

Bilal SÖYLEMEZ MEB

ABSTRACT

Assessment in terms of Suitability of the Child Jokes in Çocuk Bahçesi Magazine Children's literature is one of the first steps in expanding children's imagination. Children's Literature enriches children's souls and minds by overcoming ideas such as love of nature and society. Children's literature should continue to be used as a means of education and entertainment. Because children get information by structuring, playing and entertaining methods. Jokes, one of the children's literary genres, has an important position in children's literature in terms of amusing thoughts and and aimed at the child. It is seen that the studies about the phyla have provided positive contributions to children's creativity, language acquisition, value education, history teaching and culture acquisition. Qualitative research method was used in this study. Firstly, the journals in the Children's Garden magazine, which was published in 1914, were identified, the originality was checked, and the data obtained by translating the documents were analyzed.

Key Words: Child Literature, Jokes, Çocuk Bahçesi, Pre-School Education

Page 32: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

14

ÖĞRETMEN ADAYLARININ MODEL GELİŞTİRME DENEYİMLERİ

Güner Tural Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ÖZET

Modeller öğrencileri öğrenmede aktif kılabilecek, öğrenme sürecini destekleyen öğretim materyalleri arasında yer almaktadır. Bu araştırmanın amacı fizik öğretmen adaylarının, öğretim teknolojileri ve materyal tasarımı dersi kapsamında model geliştirme deneyimlerini belirlemektir. Araştırma 23 fizik öğretmen adayı ile yürütülmüştür. Çalışma grubundaki öğretmen adaylarının kimliklerini gizli tutmak amacıyla öğretmen adaylarına kodlar verilmiştir. Öğretmen adaylarının modellerini geliştirme süreçlerini günlük şeklinde yazmaları sağlanmıştır. Öğretmen adaylarının yazdıklarından elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Bulgular, öğretmen adaylarının planlama, hazırlık ve uygulama aşamalarını yaşadıklarını göstermiştir. Planlama aşamasında çoğunlukla öğretmen adayları hangi modeli tasarlayacakları konusunda karar verme problemi ile karşı karşıya kalmışlardır. Hazırlık aşamasında öğretmen adayları planladıkları model için gerekli malzeme temini ve araştırma sürecini yaşamışlardır. Uygulama aşamasında öğretmen adayları planladıklarını ortaya çıkarabilme veya gerçekleştirememe durumlarını yansıtmışlardır. Öğretmen adaylarının model hazırlama sürecindeki yaşantılarını kâğıda aktarmaları, onların bu süreci daha farkındalıkla geçirmelerine katkıda bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Model, öğretim teknolojileri ve materyal tasarımı, fizik öğretmen adayı

Page 33: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

15

MODEL DEVELOPMENT EXPERIENCES OF TEACHER CANDIDATES

Güner Tural Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ABSTRACT

Models are among the teaching materials that can make the students active in learning and support the learning process. The aim of this study is to determine the model development experiences of teacher candidates in terms of instructional technologies and material design course. The study was conducted with 23 physics teacher candidates. In order to keep the identity of the teacher candidates in the study group, teacher candidates were given codes. Teacher candidates were encouraged to write their development process in daily form. The data obtained from the daily ftoms of teacher candidates were analyzed with content analysis method. The findings showed that pre-service teachers experience the planning, preparation and implementation phases. In the planning stage, mostly teacher candidates faced the problem of deciding to model that they will design. In the preparation phase, teacher candidates experienced the necessary material supply and research process for the model they planned. In the implementation phase, teacher candidates reflected the situations in which they were able to reveal or not to be able to realize their plans. The the pre- teacher candidates transferred their experiences of model preparation process to daily form contributed to their awareness of this process. Key Words: Model, instructional technologies and material design, physics teacher candidate

Page 34: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

16

ÖĞRETMEN ADAYLARININ MÜLAKAT VE ATANMA SÜRECİNE

İLİŞKİN ALGILARINI TESPİT ÖLÇEĞİ: GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK

ÇALIŞMASI

İbrahim Halil YURDAKAL PAU

Elif ÇAKIROĞLU

PAU

ÖZET Bu araştırmada öğretmen adaylarının Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS), mülakat ve genel olarak öğretmenliğe atanma süreçlerine ilişkin algılarını belirlemek amacıyla bir ölçme aracı geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda alan yazın taranmış ve taslak bir ölçme aracı hazırlanmıştır. Uzman görüşleri sonrası küçük bir öğrenci grubuna taslak ölçek uygulanmıştır. Gelen dönütler sonucu ölçeğe son hali verilmiş ve asıl pilot uygulama yapılmıştır. Araştırmanın verileri bir devlet üniversitesinde yer alan Eğitim Fakültesinde öğrenim gören Sınıf Öğretmenliği, Resim-iş Öğretmenliği ve Okul Öncesi Öğretmenliği öğretmen adaylarından elde edilmiştir. 231 öğretmen adayından toplanan veriler SPSS 22 paket programına aktarılmış ve açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. Faktör analizi sürecinde Mahalanobis, KMO, madde ortak faktör varyansları ve madde varysna syük değerlerine bakılmıştır. Ölçeğin güvenirlik analizlerinde ise Cronbach's Alpha, Spearman-Brown ve Guttman Split-Half değerlerine bakılmıştır. Ölçeğin geneline ilişkin Cronbach's Alpha değeri 0.90 ve Spearman-Brown-Guttman Split-Half değerleri ise 0.83 olarak tespit edilmiştir. Bu kapsamda ölçeğin güvenilir olduğu söylenebilir. Ölçek son hali ile 3 faktör ve 25 maddeden oluşmaktadır. İlk boyut ölçeğin %23,13'ünü; ikinci boyut ölçeğin %12.65'ini ve üçüncü boyut ölçeğin %9.51'ini açıklamaktadır. Üç faktörün toplam açıkladığı varyans değeri ise %45.30'dur. Analizler sonucunda ölçekte yer alan her bir alt faktör isimlendirilmiş ve birinci alt faktöre 'KPSS'ye yönelik algı', ikinci alt faktöre 'Mülakata yönelik algı' ve üçüncü alt faktöre 'atama sürecine yönelik algı' ismi verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Ölçek geliştirme, KPSS, mülakat, güvenirlik, geçerlik, faktör analizi.

Page 35: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

17

DETERMİNİNG OF TEACHER CANDİDATES’ PERCEPTİONS ON İNTERVİEW AND ASSİGNMENT PERİOD SCALE: RELIABILITY

VALIDITY

İbrahim Halil YURDAKAL PAU

Elif ÇAKIROĞLU

PAU

ABSTRACT In this study, it is aimed to develop a measurement tool in order to determine the perceptions of undergraduate teacher candidates regarding Public Personnel Selection Examination (PPSE), interviews and appointments to teaching in general. In this context, the field was scanned and a draft measurement tool was prepared. A draft scale was applied to a small group of students after expert opinions. As a result of the feedback, the scale was finalized and the actual pilot application was made. The data of the study were obtained from prospective primary school teacher, painting teacher and pre-school teacher education at a public university. Data collected from 231 prospective teachers were transferred to SPSS 22 package program and exploratory factor analysis was performed. In the factor analysis process, Mahalanobis, KMO, item common factor variances and substance variance values were examined. Cronbach's Alpha, Spearman-Brown and Guttman Split-Half values were analyzed in the reliability analysis of the scale. Cronbach's Alpha value for the scale was 0.90 and Spearman-Brown-Guttman Split-Half values were 0.83. In this context, it can be said that the scale is reliable. The scale consists of 3 factors and 25 items. The first dimension was 23.13%; the second dimension explains 12.65% of the scale and 9.51% of the third dimension. The variance value explained by the three factors is 45.30%. As a result of the analyzes, each sub-factor in the scale was named and the first sub-factor was named 'perception towards PPSE', the second sub-factor' 'perception of interview' 'and the third sub-factor is 'perception of the assignment process'. Key Words: Scale developing, PPSE, interview, reliability, validity, factor analysis

Page 36: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

18

EĞİTSEL ROBOT SETLERİ İLE FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ BASİT

MAKİNALAR KONUSUNUN ORTAOKUL 7. SINIF

ÖĞRENCİLERİNİN STEM BECERİ DÜZEYLERİNE VE DERSE

DÖNÜK TUTUMLARINA ETKİSİ

Bahadır ACAR Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

Özgen KORKMAZ

Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

Recep ÇAKIR Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

Feray UĞUR ERDOĞMUŞ

Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

Esra ÇAKIR Milli Eğitim Bakanlığı, Amasya

ÖZET

Yeni teknolojilerle birlikte uygulanan öğretim teknikleri de gelişmektedir. STEM bu gelişmelerin doğurduğu yeni bir bakış açısı olarak karşımıza çıkmaktadır. Alanyazında STEM, fen, teknoloji, matematik ve mühendislik alanlarına ait bilgi ve becerilerin mühendislik tasarımı odaklı bir öğretim üzerinde bütünleştirilmesine yoğunlaşan, öğrencilere disiplinlerarası iş birliği, sistematik düşünebilme, iletişime açık olma, etik değerlere sahip olma, araştırma, üretme, yaratıcılık ve problemleri en uygun şekilde çözebilme becerileri kazandırmayı hedefleyen yeni bir eğitim yaklaşımı olarak tanımlanmaktadır. Ancak alanyazında STEM becerilerinin nasıl kazandırılacağına dönük sınırlı sayıda araştırma bulunmaktadır. Araştırmanın amacı, eğitsel robot setlerinden Lego Mindstorms Ev3 tabanlı etkinliklerin ortaokul 7. sınıf öğrencilerinin Fen ve Teknoloji dersine karşı tutumlarına ve STEM beceri düzeylerine etkisini ortaya koymak şeklinde belirlenmiştir. lışmada betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Bu çalışmada verilerin toplanmasında 'Fen ve Teknoloji (FT) Dersine Yönelik Tutum Ölçeği', 'STEM Beceri Düzeyleri Algı Ölçeği' kullanılmıştır. Fen ve Teknoloji (FT) Dersine Yönelik Tutum Ölçeği 5 faktörden ve 20 maddeden oluşmakta ve iç tutarlılık katsayısı α= 0,8739'dur. STEM Beceri Düzeyleri Algı Ölçeği ise 3 faktör, 38 maddeden oluşmakta ve iç tutarlılık katsayısı α=0,969'dur. Araştırmanın çalışma grubunu Amasya İli Çelebi Mehmet Ortaokulu 7. sınıf A ve H şubesi öğrencileri oluşturmaktadır. A şubesi 14 kız ile 16 erkek öğrenciden ve H şubesi 12 kız ile 18 erkek öğrenciden oluşmaktadır. Rastgele olarak A şubesi deney, H şubesi ise kontrol grubu olarak belirlenmiştir. Deney grubunda basit makinalar konusu işlendikten sonra, Lego eğitim setleri kullanılarak öğrencilerin basit makinalar tasarlamaları sağlanmış, ayrıca basit makinaların kullanıldığı robotlar yapmaları istenmiştir. Kontrol grubunda ise konu geleneksel yöntemle anlatılmıştır. Elde edilen veriler üzerinde aritmetik ortalama, standart sapma ve t testi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar burada özetlenecektir. Anahtar Kelimeler: Basit Makinalar, Eğitsel Robotlari, Fen ve Teknoloji Dersine Yönelik Tutumları, Lego Mindstorms Ev3, STEM Beceri Düzeyleri

Page 37: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

19

EDUCATIONAL ROBOT SETS WITH SCIENCE AND TECHNOLOGY COURSE BASIC MACHINERY OF THE SECONDARY SCHOOL 7TH

CLASS STUDENTS' STEM SKILL LEVELS AND THE EFFECT OF THE LESSON ATTITUDES

Bahadır ACAR

Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

Özgen KORKMAZ Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

Recep ÇAKIR

Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

Feray UĞUR ERDOĞMUŞ Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

Esra ÇAKIR

Milli Eğitim Bakanlığı, Amasya

ABSTRACT The teaching techniques applied together with new technologies are also developing. STEM is a new point of view of these developments. In the literature, focusing on the integration of knowledge and skills in the field of science, technology, mathematics and engineering into an engineering education-oriented teaching, interdisciplinary cooperation, systematic thinking, open communication, ethical values, research, production, creativity and problems. It is defined as a new educational approach aiming to gain ability to solve problems. However, there is a limited number of studies on how to acquire STEM skills in the literature. The aim of the study was to determine the effect of Lego Mindstorms Ev3 based activities on the attitudes of 7th grade students towards Science and Technology course and STEM skill levels. In the research, descriptive scanning model was used. In this study, 'Science and Technology (ST) Attitude Scale' and 'STEM Skill Levels Perception Scale' were used to collect data. The Attitude Scale for Science and Technology (FT) consists of 5 factors and 20 items and the internal consistency coefficient is α = 0.8739. 'STEM Skill Levels Perception Scale' consists of 38 items and 3 factors and internal consistency coefficient α = 0.969. The study group of the research is composed of students of 7th grade A and H section of Çelebi Mehmet Secondary School in Amasya Province. Section A consists of 14 boys and 16 boys and section H consists of 12 girls and 18 boys. Section A was randomly assigned as experimental group and Section H was the control group. After the subject of simple machines in the experimental group, the students were asked to design simple machines by using Lego training sets and also to make robots using simple machines. In the control group, the subject is explained with the traditional method. Arithmetic mean, standard deviation and t test were analysed on the obtained data. The results will be summarized here. Key Words: Simple Machines, Educational Robots, Attitudes towards Science and Technology Course, Lego Mindstorms Ev3, STEM Skill Levels

Page 38: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

20

GÖRSEL PROGRAMLAMA ORTAMLARINDA YAPILAN OYUN

GELİŞTİRME ETKİNLİKLERİNİN ÖĞRENCİLERİN

PROGRAMLAMAYA DÖNÜK TUTUMLARI VE ÖĞRENCİLERİN

KODLAMAYA YÖNELİK ÖZ-YETERLİLİK ALGILARINA ETKİSİ

Hasan BALCI Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

Özgen KORKMAZ

Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

Recep ÇAKIR Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

Feray Uğur ERDOĞMUŞ

Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

ÖZET Literatürde programlama öğrenmenin, kodlamanın ötesinde öğrencilerin problem çözme, işbirlikçi öğrenme, yaratıcı düşünme ve kritik düşünmegibi becerileri kazanmalarında önemli rol oynadığı vurgulanmaktadır. Ayrıca programlama dilleri bireylerde matematiksel ve bilgisayarca düşünme becerisi de kazandırmaktadır. Ancak ilkokul ve ortaokul düzeyindeki çocuklara programlama dillerini öğretmede önemli zorluklar yaşanabilmektedir. Alanyazında programlama eğitimi alan öğrencilerin farklı düşünme, yaratıcılık yetenekleri ile üst biliş ve yönlendirme yeteneklerinin programlama eğitimi almayan öğrencilerden daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bunun için öğrenilmesi kolay ve görselliği ön planda olan Alice, Kodu Game Lab Community, Code.org ve Scratch gibi programlama dilleri ortaya çıkmıştır. Literatürde bu ortamların programlama öğretimindeki etkisini belirlemek için çok sayıda çalışma yapılmıştır. Bu çerçevede araştırmanın amacı ilkokul öğrencilerinin görsel programlama araçlarıyla yaptıkları oyun geliştirme etkinliklerinin öğrencilerin programlamaya karşı olan tutumlarına ve öz-yeterlilik algılarına etkisini ortaya koymak olarak belirlenmiştir. Bu araştırmada öntest-sontest kontrol gruplu yarı deneysel araştırma deseni kullanılmıştır. Çalışma grubu Amasya İli Merkez İlçesi Fatih İlkokulunda öğrenim gören İlkokul 4/C (27) ve İlkokul 4/E (28) sınıfından toplamda 55 kişiden oluşturmaktadır. Bu sınıflardan rasgele 4/C grubu deney grubu, 4/E grubu ise kontrol grubu olarak saptanmıştır. Deney grubunda 4 hafta boyunca Code.org görsel programlama arayüzüyle eğitim verilerek, eğitim sonunda öğrencilerin kendi oyunlarını tasarlamaları sağlanmıştır. Kontrol grubu öğrencilerine ise 4 hafta boyunca geleneksel yöntem ile kodlama eğitimi verilmiştir. Her iki gruba da Korkmaz ve Altun'un (2014) geliştirmiş olduğu 'Bilgisayar Programlama Öğrenmeye Dönük Tutum Ölçeği (BPÖTÖ)' Ön-Test ve Son-Test olarak uygulanmıştır. 'İsteklilik', 'Negatif Tutum' ve 'Gereklilik' olarak 3 kategoriye ayrılmıştır. Toplamda 20 maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin iç tutarlılık katsayısı 0.866'dır. Ayrıca Altun ve Kasalak'ın (2017) geliştirmiş olduğu 'Scratch Programına İlişkin Öz Yeterlik Algı Ölçeği' kullanılmıştır. Ölçek toplamda 12 maddeden oluşmaktadır ve iç tutarlılık katsayısı .893'dür. Elde edilen veriler üzerinde aritmetik ortalama, standart sapma, t ve Anova analizleri yapılarak sonuçlar özetlenecektir. Anahtar Kelimeler:

Page 39: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

21

Görsel Programlama, Programlamaya yönelik tutum, Kodlamaya yönelik öz-yeterlilikleri,

Page 40: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

22

ATTITUDES OF GAME DEVELOPMENT ACTIVITIES IN VISUAL PROGRAMMING ENVIRONMENTS TO STUDENTS'

PROGRAMMING ATTITUDES AND THE EFFECT OF STUDENTS ON SELF-EFFICACY PERCEPTIONS FOR CODING

Hasan BALCI

Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

Özgen KORKMAZ Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

Recep ÇAKIR

Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

Feray Uğur ERDOĞMUŞ Amasya Üniversitesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

ABSTRACT

In the literature, it is emphasized that learning programming plays an important role in students' ability to acquire skills such as problem solving, collaborative learning, creative thinking and critical thinking. In addition, programming languages provide mathematical and computer thinking skills in individuals. However, there may be significant difficulties in teaching programming languages to primary and secondary school children. In the literature, it was found that the students who had programming education had higher order thinking, creativity abilities and higher cognition and orientation skills than the students who did not have programming education. Alice, Code Game Lab Community, Code.org, Scratch programming languages have emerged which are easy to learn and have a visual importance. In the literature, many studies have been done to determine the effect of these environments on programming teaching. In this context, the aim of the study was to reveal the effects of game development activities of primary school students with visual programming tools on students' attitudes towards programming and self-efficacy perceptions. In this research, a quasi-experimental design with pretest-posttest control group was used. The study group consisted of 55 students in Primary School (4 / C: 27 4/ E: 28) who are studying in Fatih Primary School in Amasya Province Central District. The 4 / C group was randomly assigned as the experimental group and the 4 / E group as the control group. In the experimental group, Code.org was provided with visual programming interface for 4 weeks and the students were able to design their own games. The control group students were given coding training with the traditional method for 4 weeks. 'The Attitude Scale of Computer Programming Learning (ASCOPL)' developed by Korkmaz and Altun (2014) was applied as pre-test and post-test to both groups. It has three factors: Willingness, Negative Attitude and Requirement. It consists of 20 items. The internal consistency coefficient of the scale is 0.866. In addition, 'Self-Efficacy Perception Scale for the Scratch Program' developed by Altun and Kasalak (2017) was used. The scale consists of 12 items and the internal consistency value is .893. The results will be summarized by using arithmetic mean, standard deviation, t and Anova analysis Key Words: Visual Programming, Attitude towards programming, Self-efficacy for coding

Page 41: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

23

LİSE SON SINIF ÖĞRENCİLERİNİN İNTERNET BAĞIMLILIĞININ

ANNE BABA TUTUMLARINI ALGILAMALARINA OLAN ETKİSİ

Merve KOÇTÜRK MEB

Afra Nur AKSOY

POMEM

ÖZET Ülkemizdeki genç nüfus yoğunluğunun fazla olması ile birlikte internet kullanımının yaygınlaşma hızı göz önüne alındığında, internet bağımlılığı için risk faktörlerine dair gençlerle yapılan çalışmalar önem kazanmaktadır. Bu problemin dinamiklerinin farkına varılmasıyla önleme ve müdahaleye yönelik daha sağlıklı çalışmaların planlanması söz konusu olabilir. Bu çalışmada lise son sınıf öğrencilerinin internet bağımlılığı düzeyleri belirlenerek, bu düzeylerin ve algılanan anne-baba tutumları ile arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu bilgiler ışığında bu araştırmanın da bu ihtiyacın giderilmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırma modeli olarak genel tarama modeli kullanılmıştır. Bu araştırmanın örneklemini 2018/2019 eğitim öğretim yılında Kırıkkale ilinin Osmangazi ilçesinde yer alan Osmangazi Fen Lisesinde eğitim gören 60 lise son sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Veri toplamak araçları olarak Kişisel Bilgi Formu, İnternet Bağımlılık Ölçeği ve Anne Baba Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmaya katılan öğrenciler betimsel analiz kullanılarak internet bağımlılık düzeylerine göre belirti göstermeyen, sınırlı belirti gösteren ve patolojik internet bağımlısı şeklinde gruplara ayrılmıştır. Bu grupların algılanan anne-baba tutumları (demokratik, koruyucu/istekçi, otoriter) arasındaki farkın anlamlılığını tespit etmek amacıyla tek yönlü varyans analizi uygulanmıştır. Ailelerini demokratik veya otoriter olarak algılayan öğrencilerin internet bağımlılık düzeylerine göre ortaya çıkan ortalama farklılıkları anlamlı bulunmamıştır. Fakat koruyucu/istekçi aile yapısında ortaya çıkan ortalama farklılıkları anlamlı bulunmuştur. Scheffe testi sonuçlarına göre de koruyucu/istekçi aile yapısında belirti göstermeyen ve patolojik internet bağımlısı grupları arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Bu sonuçlara göre patolojik internet bağımlısı olan bireyler belirti göstermeyen gruba göre anne ve babalarının tutumlarını daha çok koruyucu/istekçi bulmaktadırlar. Koruyucu/istekçi anne baba tutumu ile internet bağımlılığı arasında bulunan ilişki ailenin ve ebeveynlerin gençlerin internet bağımlılığındaki önemli rolünü göstermiştir. Anahtar Kelimeler: İnternet Bağımlılığı, Anne-Baba Tutumları, Ergen Bireyler.

Page 42: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

24

THE EFFECT OF INTERNET ADDICTION OF HIGH SCHOOL SENIOR STUDENTS ON PERCEPTION OF PARENTS' ATTITUDES

Merve KOÇTÜRK

MEB

Afra Nur AKSOY POMEM

ABSTRACT

Considering the high rate of young population in our country and the widespread use of internet, studies on young people with internet addiction and its risks factors is gaining importance. By recognizing the dynamics of this problem, it may be possible to plan healthier precautions for prevention and intervention. In this study, it was aimed to determine the internet addiction levels of high school senior students and to investigate the relationship between these levels and perceived parental attitudes. In the light of this information, it is thought that this research will contribute to the elimination of this need. Survey method was used as research model. The sample of this study consisted of 60 high school senior students studying in Osmangazi Science High School in Osmangazi district of Kırıkkale in the academic year 2018/2019. Personal Information Form, Internet Addiction Scale and Parental Attitude Scale were used as data collection tools. The students who participated in the study were divided into groups according to internet addiction levels with descriptive analysis, showing no symptoms, limited symptoms and pathological internet addicts. One-way analysis of variance was used to determine the significance of the difference between perceived parental attitudes of these groups (democratic, protective/demanding, and authoritarian). The average differences of the students who perceived their families as democratic or authoritarian were not significant according to the levels of internet addiction. However, the mean differences in the protective/demanding were found to be significant. According to the results of Scheffe test, there was a significant difference between the pathological internet addict groups and no symptoms groups in the protective/demanding family structure. According to these results, individuals who are pathological internet addicts find their parents more protective/demanding compared to the group that does not show any symptoms. The relationship between the protective/demanding parental attitude and internet addiction has shown the important roles of families and parents in the internet addiction of youths. Key Words: : Internet Addiction, Parental Attitudes, Adolescents

Page 43: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

25

PROGRAMLAMA ÖĞRETİMİNDE FARKLI YAPILANDIRILAN

SÜREÇLERİN ÖĞRENCİLERİN PROGRAMLAMA BAŞARILARINA

ETKİSİ

Volkan Kukul Amasya Üniversitesi

Serçin Karataş

Gazi Üniversitesi

ÖZET Bu araştırmanın amacı, farklı yapılandırılmış programlama eğitimi süreçlerinin ortaokul öğrencilerinin programlama başarılana etkisinin olup olmadığını ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda zayıf deneysel desen kullanılmıştır. Araştırmaya 7 farklı şubede öğrenim gören 130 öğrenci katılmıştır. Tüm gruplara blok temelli programlama aracı olan Scratch programıyla programlama öğretilmeye çalışılmıştır. 10 hafta süren uygulamanın sonunda öğrencilerin farklı yapılandırılan programlama eğitimi süreçleri sonunda programlama başarıları karşılaştırıldığında anlamlı bir farklılığın olmadığı belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Programlama Öğretimi, Blok Temelli Programlama, Programlama Başarısı

Page 44: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

26

THE EFFECT OF DIFFERENT STRUCTURED PROCESSES ON PROGRAMMING STUDENTS' ACHIEVEMENT IN PROGRAMMING

Volkan Kukul

Amasya Üniversitesi

Serçin Karataş Gazi Üniversitesi

ABSTRACT

The purpose of this study is to determine whether different structured programming training processes have an effect on the success of programming in secondary school students. For this purpose, weak experimental design was used. 130 students from seven different branches participated in the study. It was tried to teach programming with Scratch program which is a block-based programming tool. At the end of the 10-week application, it was determined that there was no significant difference between the students' programming achievements at the end of the different structured programming training processes.

Key Words: Teaching Programming, Block-Based Programming, Achievement

Page 45: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

27

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE AİLE EĞİTİM ETKİNLİKLERİNE

YÖNELİK ÖĞRETMENLERİN BAKIŞ AÇILARI

Emine Yılmaz Bolat Mersin Üniversitesi

Serdarhan Musa Taşkaya

Mersin Üniversitesi

Figen Gürsoy Ankara Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmanın amacı Mersin il merkezi Akdeniz ilçesindeki okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan okul öncesi öğretmenlerinin yer verdikleri aile eğitim etkinliklerini belirlemek ve aile eğitim etkinliklerine ilişkin sorunlar ile bu sorunlara yönelik çözüm önerilerini incelemektir. Bu amaç doğrultusunda okul öncesi öğretmenlerinin aile eğitimi ile ilgili tercih ettikleri ve kullanmadıkları etkinlikler, nedenleri, aile eğitimiyle ilgili karşılaştıkları sorunlar ve etkili bir aile eğitimi için çözüm önerilerine yer verilmiştir. Araştırma deseni olarak nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Çalışma grubunu Mersin il merkezi Akdeniz ilçesindeki bağımsız anaokulunda görev yapan 15 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak görüşme formu kullanılmış olup; veriler, içerik analizi tekniği ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda öğretmenlerin aile eğitimine yönelik olarak konferanslara sıklıkla yer verdikleri belirlenmiş, aile eğitim etkinliklerine ilişkin olarak bazı sorunlar ve aile eğitimine yönelik çözüm önerileri getirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Aile katılımı, aile eğitim etkinlikleri, okul öncesi öğretmeni

Page 46: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

28

PERSPECTIVES OF TEACHERS TOWARDS FAMILY EDUCATION ACTIVITIES IN EARLY CHILDHOOD EDUCATION

Emine Yılmaz Bolat Mersin Üniversitesi

Serdarhan Musa Taşkaya

Mersin Üniversitesi

Figen Gürsoy Ankara Üniversitesi

ABSTRACT

The aim of this study is to determine the family education activities of pre-school teachers in the pre-school education centers in the city center of Mersin and to examine the problems related to family education activities and the solution suggestions for these problems. For this purpose, the activities that the preschool teachers prefer and don't use related to the family education, the reasons they face, the problems they face with the family education and the solutions for effective family education are included. Phenomenology pattern of qualitative research methods is used as research design. The study group consists of 10 preschool teachers who work in an independent kindergarten in the center of Mersin. Interview form was used as data collection tool. Data were analyzed by content analysis technique. As a result of the research, some problems related to family education activities and solutions for family education have been introduced. Key Words: Family Education Activities, Family İnvolvement, Pre-School Teachers

Page 47: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

29

2018 SOSYAL BİLGİLER LİSANS PROGRAMI ÜZERİNE

DÜŞÜNCELER?

HALİL TOKCAN Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

ZAFER TANGÜLÜ

Muğla Sıtlı Koçman Üniversitesi

YAVUZ TOPKAYA Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi

ÖZET

1996 yılında sınıf öğretmenlerine duyulan yoğun ihtiyaç sınıf öğretmenliği mezunları tarafından karşılanamamış ve ihtiyaç duyulan sınıf öğretmenliği için ÖSS puanı ile öğrenci kayıt eden fakülte ve yüksekokullar dışındaki örgün yükseköğretim kurumlarından lisans düzeyinde öğretim görmüş olanların müracaatları kabul edilmiştir. Yine 1997'de zorunlu ilköğretim süresini 5 yıldan 8 yıla çıkaran 4306 sayılı kanunla yürürlüğe giren İlköğretim Yasası ile özellikle ilköğretimde öğretmen ihtiyacı ciddi bir biçimde artmıştır. Biyoloji gibi bazı alanlarda ihtiyaçtan fazla öğretmen varken sınıf öğretmenliği, okul öncesi, İngilizce, sosyal bilgiler öğretmenliği gibi alanlarda ise önemli sayılarda öğretmen eksiği oluşmuştur. (YÖK, 1998:3). 8 yıllık ilköğretimdeki bu eksikleri kapatmak isteyen Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı 1996 yılı başında Türkiye'nin gereksinim duyduğu öğretmenleri yetiştirmek üzere eğitim fakülteleri öğretmen yetiştirme programlarının yeniden düzenlenmesi çalışmalarını başlatmış ve buna göre fakültelerdeki lisans ve lisansüstü düzeylerde yürütülen programlarda birtakım değişiklikler yapılmıştır. Yeni düzenlemeye göre oluşturulan lisans ve lisansüstü düzeyde ki programlar 1998-99 yılından itibaren uygulanmaya başlanmıştır. Yeni düzenleme ile öğretmen yetiştiren programlarda yer alan dersler ve içerikleri yeniden belirlenmiştir. Bu düzenlemelerin biri de sosyal bilgiler lisans programı olmuştur. 1998 lisans programlarında YÖK yan alan mantığı ile hazırlamış; Türkçe Öğretmenliği için Sosyal Bilgiler, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği için Türkçe, Fen Bilgisi Öğretmenliği için Matematik ve Matematik Öğretmenliği için Fen Bilgisi yan alan olarak belirlenmiştir. Yan alan uygulamasına göre, öğretmen adaylarının kendi ana branşları yanında ek bir branşta yetişmeleri öngörülmektedir. Bu şekilde, ihtiyaç duyulduğunda bir öğretmen iki ayrı branş derslerini öğretebilmesi hedeflenmiştir. 2005 yılında, yeni bir anlayışla hazırlanan Sosyal Bilgiler dersi programı ilköğretim okullarında uygulanmaya başlanmıştır. Ardından da eğitim fakültelerinin yapılandırılması sürecinde yeni bir Sosyal Bilgiler lisans programı hazırlanmıştır. 2005 lisans programlarında ise 1998 Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Lisans Programı'nda yer alan Edebiyat ve Türkçe derslerinin sayısının azaltılmış yerine Sosyal Bilgiler'i oluşturan sosyal bilim disiplinlerine daha çok yer verilmiştir. 2018 yılında YÖK tarafında yine tüm eğitim fakültesi lisans programları bir daha değiştirilmiştir. Değişikliğe uğrayan lisans programlarından biri de Sosyal Bilgilerdir. Yenilenen sosyal bilgiler lisans programında en göze çarpan husus 2005 lisans programında Türkçe ve Edebiyat dersleri yerine konan sosyoloji, sosyal psikoloji, arkeoloji, ekonomi, felsefe, antropoloji gibi dersler kaldırılmış yerlerine daha çok sosyal bilgiler öğretimine yönelik Afetler ve Afet Yönetimi, medya okuryazarlığı, Karakter ve Değer Eğitimi, Sosyal Bilgiler Öğretim Programları gibi dersler getirilmiş ve seçmeliders sayısı tüm lisans programlarında olduğu gibi sosyal bilgiler de de arttırılmıştır. Bu çalışmada 2018 sosyal bilgiler lisans

Page 48: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

30

programında yapılan bu değişikliklerin olumlu mu? Olumsuz mu olduğu üzerinde durulacak ve bu konu tartışmaya açılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler, Lisans Programı, 2018, YÖK

Page 49: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

31

THOUGHTS ON THE 2018 SOCIAL STUDIES UNDERGRADUATE PROGRAM?

HALİL TOKCAN

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

ZAFER TANGÜLÜ Muğla Sıtlı Koçman Üniversitesi

YAVUZ TOPKAYA

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi

ABSTRACT In 1996, the intensive need for classroom teachers could not be met by the graduates of the classroom, and the applications for those who had received education at the undergraduate level from the formal higher education institutions other than the faculties and colleges which had the student's enrollment were accepted. The Law on Primary Education, which was enacted by Law No. 4306, which enacted compulsory primary education in 1997 from 5 to 8 years, increased the need for teachers especially in primary education. In some areas such as biology, there were more teachers than needed, and there were significant numbers of teachers in the fields of classroom teaching, pre-school, English and social studies teaching. (YÖK, 1998: 3). launched 8 years who want to close these gaps in primary education Higher Education Board in order to bring Turkey's needed by teachers at the beginning of 1996, faculties of education reorganization of teacher training programs work and are done according to the program executed in the undergraduate and graduate levels at the faculties some changes. The undergraduate and graduate level programs, which were established according to the new regulation, have been implemented since 1998-99. With the new regulation, the courses and contents of the teacher training programs were re-determined. One of these regulations was the social studies undergraduate program. In the 1998 undergraduate programs, YOK has prepared with the logic of the area; Social Studies for Turkish Language Teaching, Turkish for Social Studies Teaching, Science for Mathematics Education and Mathematics for Mathematics Education have been determined as side fields. According to the side field practice, prospective teachers are expected to have an additional branch in addition to their main branches. In this way, it is aimed that a teacher can teachtwo different branch courses when needed. In 2005, the Social Studies course program, which was prepared with a new understanding, was started to be implemented in primary schools.Then a new Social Studies undergraduate program was prepared during the structuring of the faculties of education. In 2005 undergraduate programs, the number of Literature and Turkish courses in Social Studies Education Undergraduate Program was reduced and social science disciplines forming Social Studies were replaced more. In 2018, all faculties of education in the Faculty of Higher Education were again changed. One of the modified undergraduate programs is Social Studies. The most striking point in the renewed social studies undergraduate program in 2005 undergraduate program instead of the courses in Turkish and Literature, sociology, social psychology, archeology, economics, philosophy, anthropology, such as removed from the course of social sciences and more Disaster and Disaster Management Disaster Management Courses such as Value Education and Social Studies Curriculum have been introduced and the number of elective courses has been increased as in all undergraduate programs. Are these changes made in the 2018 social studies undergraduate program in this study positive? It will focus on whether it is negative or not, and this issue will be discussed

Page 50: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

32

Key Words: Faculty of Education, Social Studies, Undergraduate Program, 2018, YÖK

Page 51: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

33

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN ÇEVRİMİÇİ ÖĞRENME ÖZ-

YETERLİKLERİ İLE SOSYAL BURADALIKLARI ARASINDAKİ

İLİŞKİLER: BİR YAPISAL EŞİTLİK MODELİ ÇALIŞMASI

Nuh YAVUZALP Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

Eralp BAHÇİVAN

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

ÖZET Birçok üniversite tarafından kampüs tabanlı ortak zorunlu dersler uzaktan öğretim yoluyla verilmektedir. Öğrencilerin kendilerini çevrimiçi öğrenme ortamlarının bir parçası olarak hissetmeleri sosyal buradalık olarak ifade edilmektedir. Üniversite öğrencilerinin sosyal buradalıklarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi amacıyla araştırmalar yapılması gerekmektedir. Bu bağlamda araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin çevrimiçi öğrenme öz-yeterlik algıları ile sosyal buradalıkları arasındaki ilişkileri yapısal eşitlik modeli ile analiz etmektedir. Bu amaçla ilgili literatür dikkate alınarak bir yapısal eşitlik modeli önerilmiş ve önerilen model analiz edilmiştir. Araştırmaya 2017-2018 akademik yılı bahar döneminde Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nden 1630 üniversite öğrencisi katılmıştır. Bu katılımcıların 1089'u fakülte, 226'sı yüksekokul ve 315'i meslek yüksekokulunda öğrenim görmektedir. Ayrıca, katılımcılar cinsiyet bağlamında 515 erkek ve 1115 kadın olarak dağılım göstermiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Zimmerman ve Kulikowich (2016) tarafından geliştirilen 'Çevrimiçi Öğrenme Öz-Yeterlik Ölçeği (The Online Learning Self-Efficacy Scale-OLSES)'nin araştırmacılar tarafından Türkçe'ye uyarlanmış formu kullanılmıştır. . Ayrıca öğrencilerin sosyal buradalıklarını belirlemek için Çakmak, Çebi ve Kan (2014) tarafından geliştirilen 'E-Öğrenme Ortamlarına Yönelik Sosyal Bulunuşluk Ölçeği' kullanılmıştır. İlgili araştırmacılardan ölçek kullanım izinleri ve insani araştırmalar etik kurulundan uygunluk belgesi alınmıştır. Ölçeklerin güvenirliği için hesaplanan Cronbach alfa iç tutarlık katsayısı öz-yeterlik ölçeği için 0,97 olarak ve sosyal bulunuşluk ölçeğinin duyuşsal ifadeler alt boyutu için 0,66, etkileşim alt boyutu için 0,70 ve aidiyet alt boyutu için 0,90 olarak bulunmuştur. Veri analizi için yapısal eşitlik modellemesi analizi kullanılmıştır. Analiz sonucunda elde edilen uyum indis değerleri; χ2/df =5.37, CFI=0.94, TLI=0.93 ve RMSEA=0.05 şeklinde gözlemlenmiş olup, kabul edilebilir düzeydedir. Araştırmanın sonuçlarına göre, üniversite öğrencilerinin çevrimiçi öğrenme öz-yeterlik algıları ile sosyal buradalık arasında pozitif yönde ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Çevrimiçi öğrenme, öz-yeterlik, sosyal buradalık, yapısal eşitlik modeli.

Page 52: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

34

INVESTIGATING THE RELATIONS BETWEEN ONLINE LEARNING SELF-EFFICACY AND SOCIAL PRESENCE OF UNIVERSITY

STUDENTS: A STRUCTURAL EQUATION MODELING STUDY

Nuh YAVUZALP Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

Eralp BAHÇİVAN

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

ABSTRACT The campus-based common compulsory courses are given by many universities via distance learning systems. Students' feelings as part of their online learning environment is expressed as social presence. In order to determine factors affecting the social presence of university students, research studies should be conducted. The aim of the study, is to analyze relationships between online learning self-efficacy perceptions and social presence of university students with structural equation modelling. For this purpose, a structural equation model has been proposed by considering the related literature, and then, the proposed model has been analyzed. 1630 university students from Bolu Abant Izzet Baysal University participated in the study in the spring semester of 2017-2018 academic year. The participants of this study were 1089 undergraduate students from different faculties, 226 from colleges and 315 from vocational school. 515 of the participants were male and 1115 of them were female. As a data collection tool, the form of the Online Learning Self-Efficacy Scale-(OLSES) developed by Zimmerman and Kulikowich (2016). This scale was adapted in Turkish by the authors previously. In addition, the 'Social Presence Scale for E-Learning Environments' developed by Çakmak, Çebi and Kan (2014) was used to determine the social presence of the students. Firstly, scale usage permissions of the developer researchers were obtained; and then, a certificate of conformity was obtained from the ethics committee of the humanitarian researches. The Cronbach's alpha internal consistency coefficient calculated for the reliability of the scales was 0.97 for the self-efficacy scale and 0.66 for the sub-dimension of affective statements, 0.70 for the interaction sub-dimension and 0.90 for the subscale of ownership sub-dimension of the social presence scale. Structural equation modeling analysis was used for data analysis. As a result of analysis, the scale had acceptable fit indices: χ2/df =5.37, CFI=0.94, TLI=0.93 and RMSEA=0.05. According to the results of the study, it is revealed that there is a positive relationship between university students' perceptions of online learning self-efficacy and social presence. Implications were presented according to the results obtained from the study. Key Words: Online learning, self-efficacy, social presence, structural equation modelling.

Page 53: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

35

FİZİK ÖĞRETMEN ADAYLARININ MESLEK HAYATLARINDA

ÖĞRETİM MATERYALİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

Güner Tural Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ÖZET

Öğretim sürecinde birden çok duyu organına hitap edebilen öğretim materyali kullanımı öğrencilerin soyut kavramları daha kolay anlamalarına olanak sağlayabilir. Konularda soyut kavramların oldukça fazla yer aldığı ve öğrencilerin kavrama problemleri ile sıkça karşılaşılan bilim dallarından biri fizik bilim dalıdır. Bu araştırmanın amacı fizik öğretmen adaylarının, meslek hayatlarında öğretim materyalleri kullanımına ilişkin görüşlerini belirlemektir. Araştırma 24 fizik öğretmen adayı ile yürütülmüştür. Çalışma grubundaki öğretmen adaylarının kimliklerini gizli tutmak amacıyla öğretmen adaylarına Ö1, Ö2, Ö3 şeklinde kodlar verilmiştir. Fizik öğretmen adaylarının meslek hayatlarında öğretim materyalleri kullanımına ilişkin yönelik görüşleri yazılı olarak alınmıştır. Öğretmen adaylarının cevapları nitel veri analizlerinden içerik analiz yaklaşımı esas alınarak sunulmuştur. Toplanan verilerden ortaya çıkan kavramlar düzenlenerek kodlamalar yapılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, fizik öğretmen adayları derslerinde öğretim materyali kullanmak istediklerini belirtmişlerdir. Öğretmen adaylarının kullanmak istedikleri öğretim materyalleri arasında çoğunluğu gerçek nesne, model ve kavram haritası oluşturmaktadır. Öğretmen adaylarının gerçek nesne ve modelleri kullanma isteklerinin gerekçeleri arasında; konuyu daha anlaşılır kılma, soyut kavramları somut hale getirme, gerçek dünyayı daha iyi anlama, öğrencilerin dikkatini çekme ve kalıcı öğrenme gibi özellikler yer almıştır. Öğretmen adayları kavram haritası kullanma isteklerinin nedenleri arasında ise; konular ve kavramlar arasında ilişki kurabilme, öğrencileri aktif kılma, kavram kargaşasını giderme ve konuyu özetleme şeklinde özellikleri belirtmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Öğretim materyali, fizik, öğretmen adayı

Page 54: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

36

OPINIONS OF PHYSICS TEACHER CANDIDATES ON USAGE OF TEACHING MATERIAL IN THEIR PROFESSIONAL LIVES

Güner Tural

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ABSTRACT The use of teaching material that can address multiple sensory organs in the teaching process can allow students to understand abstract concepts more easily. The physics science is one of the disciplines that abstract concepts mostly take place in the subjects and the problems of the students are frequently encountered. The aim of this research is to determine the opinions of physics teacher candidates on usage of teaching materials in their professional lives. The research was conducted with 24 physics teacher candidates. In order to keep the identity of the teacher candidates in the study group, teacher candidates were given codes as Ö1, Ö2, Ö3. The opinions of physics teacher candidates on the use of teaching materials in their professional lives were taken in writing. The answers of the teacher candidates are presented based on the content analysis approach. The obtained concepts are organized and coded. According to the findings of the study, physics teacher candidates stated that they want to use instructional material in their lessons. The majority of the teaching materials that teacher candidates want to use were the real object, model and concept map. The reasons of teacher candidates for the usage of real objects and models were making the subject more understandable, embodying abstract concepts, understanding the real world better, attracting students' attention and permanent learning. Teacher candidates stated that among the reasons of their wanting to use the concept map were the characteristics that establishing the relationship between the subjects and concepts, activating the students, solving the concept confusion and summarizing the subject. Key Words: Teaching material, physics, teacher candidate.

Page 55: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

37

ÖĞRETMEN ADAYLARININ TEKNOLOJİYİ KABUL VE EĞİTİMDE

TEKNOLOJİYİ KULLANMA ÖZ-YETERLİLİK DÜZEYLERİ

Recep ÇAKIR Amasya Üniversitesi

Yeliz ALTINTAŞ

Amasya Üniversitesi

Feray UĞUR ERDOĞMUŞ Amasya Üniversitesi

Özgen KORKMAZ

Amasya Üniversitesi

ÖZET Günümüz şartlarına uygun olarak hızla değişen ve gelişmekte olan teknoloji eğitim çerçevesinde ele alındığında, eğitimine teknolojinin entegreasyonunun, eğitimin kalitesini artırması beklenmektedir. Entegrasyon sürecinin önemli paydaşlarından birisi de kuşkusuz öğretmenlerdir. Buna bağlı olarak bu araştırmanın amacı öğretmen adaylarının teknolojiyi kabullenme düzeylerini ve eğitimde teknolojiyi kullanma öz-yeterlik düzeylerini öğrenim gördükleri bölüm, cinsiyet, sınıf düzeyi açısından incelemek ve aralarındaki ilişkiyi belirlemektir. Bu araştırma betimsel tarama modelinde yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunu Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesinde farklı bölümlerde ve farklı sınıflarda öğrenim görmekte olan 300 öğretmen adayları oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri Teknoloji Kabul Ölçeği ve Eğitim Teknoloji Kullanma Öz-Yeterlilik Algı Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Teknoloji Kabul Ölçeği, beşli likert tipinde olup 11 faktör (algılanan kullanışlılık, algılanan kullanım kolaylığı, kullanıma yönelik tutum, öznel norm, öz yeterlik, kolaylaştırıcı durumlar, teknolojik karmaşa, kaygı, algılanan eğlence, uygunluk, davranışsal niyet) altında belirlenen 37 maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin güvenirlik katsayısı Cronbach Alfa ile belirlenmiştir. En düşük 0,798 ile öz-yeterlilik faktörü üzerinde, en yüksek ise 0,909 ile eğlence faktörü üzerinde bulunmuştur. Eğitim Teknoloji Kullanma Öz-Yeterlilik Algı Ölçeği, beşli likert tipinde olup 'Eğitimde Teknolojinin Olumlu Etkisine İnanç" ve 'Teknolojinin Lisans Programına Etkisi' faktörleri altında belirlenen 28 maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin geçerlilik ve güvenirlik katsayısı 0,86 olarak belirlenmiştir. Elde edilen veriler aritmetik ortalama, standart sapma, t-test, anova ve pearson r korelasyon katsayısı kullanılarak analiz edilecektir. Bu çerçevede sonuçlar sunularak tartışılacaktır Anahtar Kelimeler: Öğretmen adayları, Teknolojiyi kabul, Teknoloji öz-yeterliği, Eğitimde teknoloji kullanımı

Page 56: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

38

PRE-SERVICE TEACHERS' SELF-EFFICACY LEVELS IN USING TECHNOLOGY IN EDUCATION AND THEIR TECHNOLOGY

ACCEPTANCE LEVELS

Recep ÇAKIR Amasya Üniversitesi

Yeliz ALTINTAŞ

Amasya Üniversitesi

Feray UĞUR ERDOĞMUŞ Amasya Üniversitesi

Özgen KORKMAZ

Amasya Üniversitesi

ABSTRACT In the context of the rapidly changing and developing technology education in accordance with today's conditions, it is expected that the integration of technology to education is to improve the quality of Education. One of the important stakeholders of the integration process is undoubtedly teachers. The aim of this study is to investigate the level of using technology in edcaution self-efficacy and technology acceptance levels of teacher candidates in terms of gender, class level, and the relationship between them. This research was carried out in the descriptive scanning model. The Study Group consists of 300 prospective teachers who are studying in different departments and different classes at Amasya University Faculty of Education. The data of the study were collected using the technology acceptance scale and the using technology in education self-sufficiency perception scale. The technology acceptance scale consists of 37 factors (perceived usefulness, perceived ease of use, attitudes towards use, subjective norms, self-efficacy, facilitator situations, technological complexity, anxiety, perceived entertainment, appropriateness, behavioural intentions) that are in five Likert type. Reliability coefficient of the scale was determined by Cronbach Alpha. It was found on the self-sufficiency factor with the lowest 0,798 and on the entertainment factor with the highest 0,909. The using technology in education self-sufficiency perception scale consists of 28 articles in five Likert type, which are determined under the factors of 'belief in the positive impact of technology on education" and 'effect of Technology on Undergraduate Program'. The validity and reliability coefficient of the scale were determined as 0.86. The data obtained will be analyzed using the arithmetic mean, standard deviation, t-test, Anova and pearson R correlation coefficient. In this context, the results will be presented and discussed. Key Words: Teacher candidates, The technology acceptance, Self-efficacy, Using technologyTechnology in education

Page 57: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

39

UZAKTAN EĞİTİM İÇİN BİR MOBİL OYUNLAŞTIRMA ORTAMI

TASARLANMASI VE UYGULANMASI

Feray Uğur Erdoğmuş Amasya Üniversitesi

Recep Çakır

Amasya Üniversitesi

ÖZET YÖK Bilgi Yönetim Sistemi'nden 2014-2015 verilerine dayanılarak edinilen bilgilere göre ülkemizde 63 adet üniversite ön lisans, lisans ve yüksek lisans düzeyinde uzaktan eğitim vermekte ve bu uzaktan eğitim programlarına toplam 73.507 öğrenci devam etmektedir. Uzaktan eğitimde bu kadar çok öğrenci olması uzaktan eğitim gören öğrencilerin motivasyonları konusunu da gündeme getirmektedir. Oyun ögelerinin ve özelliklerinin, oyun amaçlı olmayan bir yazılıma kullanıcı deneyimini ve katılımını daha iyi hale getirmek için eklenmesine oyunlaştırma denilmektedir (Domínguez, Saenz-de-navarrete, Fernández-sanz, & Pagés, 2013). Oyunlaştırma uygulamaları birçok farklı alanda olduğu gibi eğitimde de uygulanmaktadır. Literatürde oyunlaştırmanın tanımlanması konusunda çalışmalar olgunlaştırılmaya çalışılırken; teorik temelleri, empirik bulgulardaki tutarsızlıklar ve yetersiz deneysel tasarımlar bu alandaki sıkıntılar olarak raporlanmaktadır (Seaborn & Fels, 2015). Bu bağlamda uzaktan eğitimde oyunlaştırmanın nasıl kullanılması gerektiği ve hedef kitle ihtiyaçları doğrultusunda bu ortamın tasarlanması önem arz etmektedir. Bu nedenle bu çalışma, oyunlaştırmanın uzaktan eğitimde hedef kitle ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde nasıl kullanılması gerektiğini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda çalışmada nitel metodoloji kullanılarak uzaktan eğitim öğrencilerinin ihtiyaç duyduğu mobil oyunlaştırma ortamının nasıl olması gerektiği konusunda bir ihtiyaç analizi yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2017-2018 eğitim öğretim yılında Amasya Üniversitesi'nde uzaktan eğitim yöntemi ile Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersini alan öğrencilerden görüşmeyi kabul eden öğrenciler oluşturmaktadır. Yapılan görüşmeler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiş ve araştırma sonuçlarına göre bir mobil uygulama geliştirilmiştir. Bu çalışma hem uzaktan eğitim öğrencilerin mobil uygulamalar konusundaki ihtiyaçlarını hem de bu ihtiyaçlar doğrultusunda tasarlanan bir mobil uygulama prototipini sunmaktadır. Anahtar Kelimeler: oyunlaştırma, uzaktan eğitim, mobil uygulamalar

Page 58: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

40

DESIGN AND IMPLEMENTATION OF A MOBILE GAMIFICATION APPLICATION FOR DISTANCE EDUCATION

Feray Uğur Erdoğmuş Amasya Üniversitesi

Recep Çakır

Amasya Üniversitesi

ABSTRACT According to data that were collected from Council of Higher Education (CHE)'s Data Management System, there are 63 distance education programs, which are associate, undergraduate and graduate degreees, and there are 73.507 enrolled students. That much enrolled students in distance education bring into question the motivation of those students. Gamification is adding game elements and features to a non-game software to improve user experience and participation (Domínguez, Saenz-de-navarrete, Fernández-sanz, & Pagés, 2013). Gamification is implemented in education like many other areas. In the literature, while studies that was conducted to define gamification were increasing; theoretical foundations, contredictions in empirical studies and insufficient experimental studies reported as the problems in this research area (Seaborn & Fels, 2015). In this context, how gamification should be used in distance education and how gamified learning environment should be designed in distance education is an important issue. For this reason, the aim of this study is to reveal how gamification should be used in distance education by addressing target group's needs. Hence, in this study, by using qualitative methodology a content analysis was conducted to define how a gamified mobile application, that distance education students need, should be. Participants of this study are the volunteered students who are enroll to 'Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi' lecture which is offered in 2017-2018 term in Amasya University by distance education. Interviews were analyzed by content analysis method and a mobile application was developed according to results. This study both present the needs of distance education students related to gamified mobile applications and a gamified mobile application prototype which was designed according to their needs.

Key Words: gamification, distance education, mobile application

Page 59: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

41

MESLEK LİSESİ ÖĞRETMENLERİNİN 21. YY BECERİLERİNE

İLİŞKİN İHTİYAÇ ANALİZİ

Necati CEMALOĞLU Gazi Ünv

Pınar BİLASA

Gazi Ünv

Mutlu Tahsin ÜSTÜNDAĞ Gazi Ünv

A. Selcen ARSLANGİLAY

Gazi Ünv

ÖZET Bu araştırmada 'Mesleki Eğitim ve Öğretim Öğrencilerinin İstihdam Edilebilirliğini Artırmak Için Mesleki Beceri Öğretmenlerinin Eğitilmesi' başlıklı Projenin fikri çıktılarından biri olan ihtiyaç analizi çalışması kapsamında meslek lisesi öğretmenlerinin 21. yy becerilerine yönelik farkındalık ve algılarını belirlemek amaçlanmıştır. Proje ortağı ülkeler olan Türkiye, Letonya, İspanya ve Portekiz'deki meslek lisesi öğretmenlerinin hangi 21. yy becerilerine ihtiyaç duydukları, bu belirlenen becerilerde kendilerini ne kadar yetkin olarak algıladıklarına ilişkin olarak ortaklarla birlikte geliştirilen ve pilot uygulama sonrası son hali verilen 64 maddelik veri toplama aracı kullanılmıştır. Çalışmaya dört ülkeden toplam 247 meslek lisesi öğretmeni veri sağlamıştır. Veri toplama aracının iç tutarlılık anlamında güvenirlik katsayısı .917 olarak hesaplanmıştır. Yapılan analiz sonucunda 21. yy becerileri olarak öne çıkanlar; iletişim ve bilgi teknolojilerinin kullanımı, işbirliği ve takım çalışması, yaratıcılık ve yenilikçilik, problem çözme, eleştirel düşünme ve sürdürülebilirliktir. Tüm ülkelerdeki öğretmenler kendilerini en çok iş birliği ve takım çalışması becerisinde yetkin hissederken, kendilerini daha az yetkin hissettikleri sürdürülebilirlik ve yaratıcılık ve yenilikçilik becerilerinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Aynı zamanda ülkeler bazında incelendiğinde ülkelerin birbirlerine çok yakın sonuçlar gösterdikleri görülmüştür. Ortalama puanlar üzerinden ülkeler ayırt edilmeden bakıldığında puanların 3.46 ile 4.10 arasında değişim gösterdiği, ülkeler göz önüne alındığında ise 3.15 ile 4.35 arasında dağıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Ihtiyaç analizi ile geliştirilecek eğitim programının içeriği ve beceriler bazında önem verilecek noktaların ortaya konması sağlanmıştır. (Bu çalışma, T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı, AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığınca yürütülen Gençlik Programı kapsamında ve Avrupa Komisyonu'ndan sağlanan hibeyle gerçekleştirilen 2016-1-TR01-KA202-035291 kodlu 'Mesleki Eğitim ve Öğretim Öğrencilerinin İstihdam Edilebilirliğini Artırmak için Mesleki Beceri Öğretmenlerinin Eğitilmesi' başlıklı projeden üretilmiştir.) Anahtar Kelimeler: 21. yy becerileri, meslek lisesi öğretmenleri, ihtiyaç analizi, mesleki eğitim

Page 60: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

42

NEED ANALYSIS OF VOCATIONAL EDUCATION TEACHERS IN TERMS OF 21ST CENTURY SKILLS

Necati CEMALOĞLU

Gazi Ünv

Pınar BİLASA Gazi Ünv

Mutlu Tahsin ÜSTÜNDAĞ

Gazi Ünv

A. Selcen ARSLANGİLAY Gazi Ünv

ABSTRACT

In this study it is aimed to determine the awareness and perceptions of vocational education teachers in terms of 21st century skills in the context of the one of the intellectual outputs, that is the need analysis, of the project titled 'Training of VET Teachers on Key Skills to Increase the Employability of VET Students'. The data collection tool made up of 64 items prepared by the collaboration of the partners of the project namely; Turkey, Latvia, Spain and Portugal and finalized after a pilot application aimed to assess which 21st century skills the vocational educational teachers needed and in which of the skills they feel themselves competent. A total of 247 vocational education teachers from the aforementioned four countries provided data to the study. The reliability coefficient of the data collection tool in terms of internal consistency was calculated as .917. According to the analysis made, the outstanding 21st century skills are the usage of communication and information technologies, collaboration and teamwork, creativity and innovation, problem solving, critical thinking and sustainability. It was seen that teachers in all countries felt themselves competent mostly in collaboration and teamwork skill whereas the least competent in sustainability and creativity and innovation skills. When examined in comparison of the countries it was seen that all countries had very similar results. Without practicing any favoritism of the avareage scores in terms of the countries, the scores have varied between 3.46 and 4.10; considering the countries the scores distributed between 3.15 and 4.35. With the need analysis conducted, the content of the training programs as well as the points to be considered in terms of the skills were put forward. (This study has been produced from the Project titled 'Training of VET Teachers on Key Skills to Increase the Employability of VET Students' and coded 2016-1-TR01-KA202-035291 granted by the European Commission in the context of Youth Program conducted by Turkish Republic, European Union Education and Youth Programs Center.) Key Words: 21st century skills, vocational education teachers, need analysis, vocational education

Page 61: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

43

TÜRKİYE’DE ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE YÖNELİK TUTUM İLE

İLGİLİ YAPILAN MAKALELERİN İNCELENMESİ

Behçet ORAL Dicle Üniversitesi

Neşe DOKUMACI SÜTÇÜ

Dicle Üniversitesi

Taha YAZAR Dicle Üniversitesi

ÖZET

Bu araştırma, Türkiye'de öğretmenlik mesleğine yönelik tutum ile ilgili yapılan makaleleri tematik olarak incelemek amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden doküman inceleme deseninde tasarlanmıştır. Araştırma kapsamına giren makaleler, amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri olan ölçüt örnekleme ile belirlenmiştir. Araştırma kapsamına giren 162 makalenin incelenmesinde 'Makale İnceleme Formu'ndan yararlanılmıştır. Makaleler araştırmacıların kurumları, yayımlandığı dergi, yayımlandığı yıl, araştırma yöntemi, araştırma deseni, örneklem grubu, örneklem seçimi, örneklem büyüklüğü, veri toplama araçları ve veri analiz yöntemleri gibi değişkenler açısından incelenerek Türkiye'deki öğretmenlik mesleğine yönelik tutum ile ilgili yapılan makalelerdeki mevcut durum ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin çözümlenmesinde betimsel analiz kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; makalelerin en çok Atatürk ve Dokuz Eylül Üniversitelerinde görev yapan araştırmacılar tarafından yapıldığı, en çok Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi ile Eğitim ve Bilim dergilerinde yayımlandığı tespit edilmiştir. Makalelerin en fazla 2013 ve 2015 yıllarında yapıldığı; makalelerde çoğunlukla kullanılan araştırma yönteminin nicel araştırma olduğu, en fazla kullanılan araştırma desenlerinin ise betimsel ve ilişkisel (korelasyonel) araştırma desenleri olduğu belirlenmiştir. Makalelerde en çok eğitim fakültesinde ve pedagojik formasyon programında öğrenim gören öğretmen adayları ile çalışıldığı; makalelerin çoğunda örneklem belirleme yönteminin belirtilmediği ve belirtilenlerin arasında en fazla basit tesadüfî örnekleme yönteminden yararlanıldığı; en çok 250 ve üzeri kişilik örneklem büyüklüğünün tercih edildiği saptanmıştır. İncelenen makalelerin çoğunda tercih edilen veri toplama araçlarının ölçek ve kişisel bilgi formu olduğu; en fazla tercih edilen veri analiz tekniklerinin betimsel istatistikler ve karşılaştırma testleri olduğu görülmüştür. Araştırmada elde edilen bulguların, öğretmenlik mesleğine yönelik tutum ile ilgili yapılan makalelerin genel bir durumunu ortaya koyması ve bu konuda çalışma yapmak isteyen araştırmacılara yol göstermesi açısından alanyazına katkı sağlaması beklenmektedir. Anahtar Kelimeler: Öğretmenlik mesleğine yönelik tutum, doküman analizi, makale inceleme

Page 62: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

44

INVESTIGATION OF ARTICLES ABOUT THE ATTITUDES TOWARDS TEACHING PROFESSION IN TURKEY

Behçet ORAL

Dicle Üniversitesi

Neşe DOKUMACI SÜTÇÜ Dicle Üniversitesi

Taha YAZAR

Dicle Üniversitesi

ABSTRACT This research is conducted to thematically investigate the papers which are related to attitudes towards the teaching profession in Turkey. For this purpose, the research is designed as document review pattern which is one of the qualitative research methods. The articles in the scope of the research were determined by criterion sampling which is one of the purposeful sampling methods. The "Article Review Form" was used in the analysis of 162 articles that were included in the scope of the research. Current situation of articles in Turkey regarding the attitude towards the teaching profession was tried to put forth by examining in terms of variables such as the institutions of the researchers, the journal they are published, the year they were published, research methodology, research design, sample group, sample selection, sample size, data collection tools and data analysis methods. Descriptive analysis was used to analyze the data obtained from the study. According to the findings obtained from the research; It was determined that the most of the articles were written by the researchers who work at Atatürk and Dokuz Eylül Universities, and published in Ahi Evran University Kırşehir Education Faculty and Education and Science journals. Additionally, it was determined that most of the articles were written in 2013 and 2015 years, the most commonly research method is quantitative research method and the most commonly research designs used in articles were descriptive and relational (correlational) research patterns. It was identified that the most of the articles were written with the teacher candidates who studied at the pedagogical formation program and the faculty of education, the sampling selection method was not indicated in most of the articles, and mostly the simple random sampling method was used in the articles whose methods were indicated. Furthermore, it was determined that the sample size consisting 250 persons or more at most was preferred in the articles. In most of the articles reviewed, it was seen that preferred data collection tools were scale and personal information form and the most preferred data analysis techniques were descriptive statistics and comparison tests. The findings of the study are expected to contribute to the literature in order to reveal the general situation of the articles related to the attitude towards the teaching profession and to guide the researchers who want to study in this subject. Key Words: Attitudes towards teaching profession, document analysis, article review

Page 63: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

45

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK

DERSİNDE AKILLI TAHTA İLE YAPILAN ÖĞRETİMİN DERS

BAŞARISINA ETKİSİ

Mehmet Tamer KAYA Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Tuba KAYA

MEB Osmangazi Ortaokulu

ÖZET Bu araştırmanın amacı, Türkiye Cumhuriyeti İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersinde Akıllı Tahta ile yapılan öğretimin ders başarısına etkisini incelemektir. Araştırma, Afyonkarahisar il merkezine bağlı bir ortaokulda 8. sınıfta öğrenim gören iki grup üzerinde yürütülmüştür. Öntest-sontest kontrol gruplu modelin kullanıldığı araştırmada kontrol grubunda geleneksel öğretim yöntemi kullanılmış, deney grubunda ise akıllı tahtadan faydalanılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Türkiye Cumhuriyeti İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi Akademik Başarı Testi kullanılmıştır. Elde edilen veriler bir istatistik paket programı ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda; deney grubu ile kontrol grubu öğrencilerinin başarı ön test puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmemiştir. Her iki grupta akademik başarı açısından uygulama süresince kendi içinde gelişme gösterirken, grupların sontest puanları karşılaştırıldığında akıllı tahta ile yapılan öğretimin, öğrencilerin ders başarısını artırmada geleneksel öğretim yöntemine göre daha etkili olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Akıllı tahta, Geleneksel Öğretim, Akademik başarı

Page 64: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

46

THE EFFECT OF TEACHING BY USING INTERACTIVE WHITEBOARD IN "TURKISH REPUBLIC REVOLUTION HISTORY

AND ATATURK’S PRINCIPLES" LECTURE ON THE LECTURE SUCCESS

Mehmet Tamer KAYA

Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Tuba KAYA MEB Osmangazi Ortaokulu

ABSTRACT

The aim of this study is to investigate the effect of using interactive whiteboard in “Turkish Republic Revolution History and Ataturk’s Principles” lecture on the lecture success. Research has been carried on in two different eight grade classroom in a secondary school in Afyonkarahisar province. Pre-test and post-test control group model was used in the research and in control group traditional teaching method was used while in experiment group the interactive whiteboard was selected for teaching. As data collection tool, Academic Success Test for Turkish Republic Revolution History and Ataturk’s Principles lecture was used. The data gathered was analyzed by means of statistic software. As a result of the study, there is not a significant difference between control and experiment group. There is a development in both groups when pre-tests and post-tests were compared. In addition, in experimental group was found as more succesfull than control group when post-tests were compared. Key Words:

Interactive Whiteboard, Traditional Teaching Method, Academic Success

Page 65: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

47

KPSS SOSYAL BİLGİLER ÖABT TESTİ DİĞER SOSYAL BİLİM

DALLARINA AİT SORU DAĞILIMLARININ İNCELENMESİ

MUSTAFA KEMAL AYYILDIZ Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

HALİL TOKCAN

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

ÖZET Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan bir sınavdır. KPSS, öğretmenler de dahil kamu kurumlarına atanacak personeli seçmek için gerçekleştirilir. İlk olarak 1999'da başlayan sınavın adı 1999 ve 2000 yıllarında Devlet Memurluğu Sınavı (DMS), 2001'de Kurumlar için Merkezi Eleme Sınavı (KMS) oldu. 2002'den itibaren de Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) adıyla düzenlenmektedir. 2002'den itibaren öğretmen adayı belirlemede Genel Kültür ve Genel Yetenek sınavları ile Eğitim Bilimleri testi yapılırken; 2013 yılından itibaren bazı branşlara Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) getirilmiştir. Sosyal bilgiler öğretmenliğine getirilen ÖABT testinin içeriğine bakıldığında tarih, coğrafya, siyaset bilimi, diğer sosyal bilim dalları ve alan eğitimi testi alanlarından sorular sorulmaktadır. Diğer sosyal bilim dalları olarak ÖSYM on iki disiplini belirlemiştir. Bu disiplinler sosyal bilgilerin temelleri, sosyal psikoloji, arkeoloji, antroploji, sosyoloji, felsefe, ekonomi, bilim teknoloji ve sosyal değişme, sanat ve estetik, insan ilişkileri ve iletişim, günümüz dünya sorunları ve sosyal proje geliştirmedir. Bu dersler sosyal bilgiler lisans programı içinde yer alan dersler arasındadır. Bu çalışmada KPSS sosyal bilgiler ÖABT testi diğer sosyal bilim dallarina ait soru dağilimları analiz edilmiştir. 2013-2018 yılları arasında yapılan Sosyal Bilgiler ÖABT sınavı diğer bilim dallarına ait sorular incelendiğinde genel anlamda bu disiplinlerden birer adet soru çıktığı, bu soruların farklı alt konulara ait olduğu görülmüştür. Bunun dışında bu diğer disiplinlere girmeyen ÖSYM'nin kılavuzunda yer alamayan Bilimsel Araştırma Yöntemleri dersine ait bir soru ile Ortaçağ İslam Tarihine ait bir soru da bu alanda yer almıştır. Soruların genel olarak lisans derslerine uyumlu olduğu ve bu yönde sorular yer aldığı fakat bazı soruların tartışmalı olduğu söylenebilir. Sosyal Bilgiler ÖABT sınavı içinde bu sorulara yer verilmesinin lisans programı doğrultusunda doğru bir uygulama olduğu ve devam etmesinin faydalı olacağı söylenebilir. Anahtar Kelimeler: KPSS, Sosyal Bilgiler, Diğer Disiplinler, ÖABT

Page 66: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

48

KPSS SOCIAL STUDIES OABT TEST ANALYSIS OF THE QUESTION DISTRIBUTION OF OTHER SOCIAL SCIENCES

MUSTAFA KEMAL AYYILDIZ

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

HALİL TOKCAN Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

ABSTRACT

Public Personnel Selection Examination (KPSS) is a test conducted by the Selection, Selection and Placement Center (OSYM). KPSS is carried out to select the personnel to be assigned to public institutions, including teachers. The name of the exam which was started in 1999, was the State Officer Examination (DMS) in 1999 and 2000, and the Central Qualification Examination (KMS) for Institutions in 2001. Since 2002, Public Personnel Selection Examination (KPSS) is organized under the name. In 2002, while determining the prospective teachers, General Culture and General Ability Tests and Educational Sciences Test were conducted. Since 2013, some fields of Teaching Teaching Knowledge Test (OABT) have been introduced. When we look at the content of the OABT test that is brought to social studies teaching, questions are asked in the fields of history, geography, political science, other social sciences and field education test. As other social sciences, OSYM has identified twelve disciplines. These disciplines are the foundations of social studies, social psychology, archeology, anthropology, sociology, philosophy, economics, science technology and social change, art and aesthetics, human relations and communication, contemporary world problems and social project development. These courses are part of the social studies undergraduate program. In this study, KPSS social studies OABT test was analyzed for the question distribution of other social sciences. When the questions about the other sciences were examined, it was seen that one of these disciplines were one of the questions and these questions belonged to different sub-subjects. In addition to this, a question about the Scientific Research Methods course which cannot be included in the other OSYM's other disciplines and a question about the Medieval Islamic History have been included in this field. The questions are generally in line with the undergraduate courses, and there are questions, but some questions are questionable. It can be said that taking these questions within the Social Studies OABT exam is the right practice in line with the undergraduate program and it will be useful to continue Key Words: KPSS, Social Studies, Other Disciplines, OABT

Page 67: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

49

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLERİNİN KÜRESEL BAĞLANTILAR

ÖĞRENME ALANI KAPSAMINDA TÜRKİYE’YE İLİŞKİN ALGILARI

Hilmi Demirkaya Akdeniz Üniversitesi

Elif IŞIK DEMİRHAN Akdeniz Üniversitesi

ÖZET

Bu araştırmanın amacı; Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin Küresel Bağlantılar Öğrenme Alanı ile ilgili Türkiye'ye ilişkin algılarını açığa çıkarmaktır. Çalışmada nitel araştırma desenlerinden olgubilimden yararlanılmıştır. Araştırmada, araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde betimsel analiz yaklaşımı benimsenmiştir. Bu çalışma; 2017-2018 eğitim öğretim yılının bahar döneminde Ankara'nın Keçiören, Pursaklar ve Çankaya ilçelerinde görev yapan 29 Sosyal Bilgiler öğretmeni ile görüşme yapılması sonucunda hazırlanmıştır. Katılımcı öğretmenlerin 11'ini kadın 18'ini ise erkek öğretmenler oluşturmuştur. Araştırmanın bulgularına göre; öğretmenlerin Türkiye'deki ve dünyadaki siyasi, sosyal, ekonomik olaylara duyarlı oldukları açığa çıkarılmıştır. Öğretmenlerin dünyayı etkileyen olayları değerlendirirken Türkiye'ye etkisi doğrultusunda önemsedikleri tespit edilmiştir. Öğretmenlerin Türkiye'nin uluslararası alanda yardımlaşma faaliyetlerini olumlu değerlendirdiği fakat Türkiye'deki yardım kuruluşlarının faaliyetleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları açığa çıkarılmıştır. Öğretmenlerin Türkiye'nin turizm potansiyeli algılarının da olumlu yönde olduğu tespit edilmiştir. Katılımcıların Türkiye'nin özel konumunun farkında oldukları ve olumlu değerlendirdikleri görülürken Türkiye'nin küresel dünyada Ortadoğu ülkesi olarak görüldüğünü ve bu durumu olumsuz algıladıkları açığa çıkarılmıştır. Türkiye'nin en fazla ithalat ihracat yapan ülkeleri değerlendirirken tarihi geçmişin etkisini olumlu değerlendirdikleri tespit edilmiştir. Öğretmenlerin yurt dışı deneyimlerinin çok düşük olduğu açığa çıkarılmıştır. Öğretmenlerin milli vatandaşlığı olumlu algıladıkları ve önemsedikleri görülürken; küresel vatandaşlığa olumlu algı geliştirmedikleri tespit edilmiştir. Küresel bağlantılar öğrenme alanına sosyal bilgiler müfredatında daha fazla yer ayrılması gerektiği algısı açığa çıkarılmıştır. Öğretmenlerin Türkiye'deki kültürel çeşitliliği zenginlik olarak gördükleri algısı açığa çıkarılmıştır. Anahtar Kelimeler: Sosyal bilgiler, Öğretmen, Küresel bağlantılar, Nitel araştırmalar, Algı

Page 68: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

50

SOCIAL STUDIES TEACHERS’ PERCEPTION OF TURKEY IN TERMS OF GLOBAL CONNECTIONS LEARNING DOMAIN

Hilmi Demirkaya

Akdeniz Üniversitesi

Elif IŞIK DEMİRHAN Akdeniz Üniversitesi

ABSTRACT

The purpose of this research; Social Studies teachers' perceptions about Turkey related to Global Connections Learning Area is to expose. Qualitative research patterns were utilized in the study. A semi-structured interview form developed by the researcher was used in the research. A descriptive analysis approach has been adopted in the analysis of the data. This study was prepared as a result of interviewing 29 social studies teachers working in Ankara, Keçiören, Pursaklar and Çankaya districts in the spring semester of 2017-2018 academic year. Eleven of the participating teachers and 18 of the female teachers were male teachers. According to the findings of the research; teachers in Turkey and in the world's political, social, exposed as they are sensitive to economic events. Teacher of assessing events that affect the world they care in line with Turkey was determined to effect. Teachers positively evaluated the activities of Turkey's cooperation in the international arena, but was revealed that they do not have enough information about the activities of the charitable organizations in Turkey. Teachers' perceptions of Turkey's tourism potential has also been found to be positive. Participants are aware of Turkey's special position and they positively evaluated While Turkey is seen as the Middle Eastern countries in a globalized world and this situation is perceived negatively exposed. Turkey's imports exporting countries in assessing the impact of past history have been identified positively evaluated. It has been revealed that the rates of teachers' experience abroad are very low. While the teachers consider that they perceive national citizens positively; they did not develop a positive perception of global citizenship. The perception that global contacts need to allocate more space in the social studies curriculum to the learning field has been raised. Cultural diversity in Turkey was revealed that the teachers perception of what they see as wealth. Key Words: Social studies, Teacher, Global connectedness, Qualitative study, Perception

Page 69: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

51

GÜNCEL FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL

ÖZELLİKLERİNİN ANALİZİ

Süleyman Yaman OMÜ

ÖZET

Bu araştırmanın amacı, 2018 yılında güncellenen ve uygulanmaya başlanan Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programının analizi yapılmıştır. Bu analizle öğretim programını meydana getiren temel unsurların özellikleri incelenmiştir. Yaklaşık yirmi yıldır fen eğitminde yapılan büyük değişikliklerin sonucusu olan bu programın, çağdaş programların temel unsurlarına sahip olup olmadığı incelenmiştir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan içerik analizi kullanılmıştır. Bu analiz tüm programın içeriğini kapsamaktadır. Analizde kodlama yapılmış ama temalar oluşturulmamıştır. Çünkü programın içeriği kendi içinde temalardan meydana gelmektedir. Yapılan analiz sonunda fen bilimleri dersi öğretim programının öğrenci merkezliliği, öğretmen rehbeliliği, araştırmaya yönlendirme, problem çözme gibi temel özelliklerinin olduğu belirlenmiştir. Bunun yanında değerler, anadil ve yabancı dilde iletişim, tarih bilinci gibi farklı becerileri içerdiği belirlenmiştir. Bu programın diğer programlarda olmayan ve özel bir yer ayrılan yenilikçilik ile mühendislik tasarım becerilerini içerdiği görülmektedir. Bu yönüyle programın son yılların popular konusu olan STEM (Science, Technology, Engineering, and Mathematics) odaklı olduğu söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Fen bilimleri dersi, Öğretim programı, Fen eğitimi, İçerik analizi

Page 70: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

52

ANALYSIS OF THE BASIC CHARACTERISTICS OF CURRENT SCIENCE CURRICULUM

Süleyman Yaman

OMÜ

ABSTRACT The aim of this research was to analyze the science course curriculum which was updated in 2018. With this analysis, the characteristics of the basic elements that make up the curriculum had examined. This curriculum, which had the result of major changes in science education for nearly twenty years, had been examined whether it had the basic elements of contemporary programs. Content analysis, one of the qualitative research methods, was used in the study. This analysis was used to analyze the content of the entire program. Coding was done in the analysis but themes had'nt made. Because the content of the program itself consists of subheadings for current themes. At the end of the analysis, it had determined that the curriculum of science courses had basic characteristics such as student centering, teacher guidance, directing to research, and problem solving. Besides, it had determined that it included different skills such as values, native language and foreign language communication and history consciousness. It was seen that this program also included innovation and engineering design skills which were not included in other programs. In this respect, it could be said that the program was focused on STEM (Science, Technology, Engineering, and Mathematics) which was the popular subject of recent years. Key Words: Science course, Teaching curriculum, Science education, Content analysis

Page 71: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

53

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ BAĞIL

DEĞERLENDİRMEYE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ: EĞİTİM PROGRAMI

BAKIŞ AÇISIYLA BİR YORUM

Oktay Akbaş Kırıkkale Üniversitesi

Serap Nur Duman

Kırıkkale Üniversitesi

ÖZET Eğitim programları belirli amaçlar doğrultusunda hazırlanmakta ve uygulanmaktadır. Öğrenme-öğretme sürecinden geçen bireylerin belirlenen hedef davranışları kazanıp kazanmadığı, ne oranda kazandığı ve bu davranışları kazanamadı ise sebeplerinin neler olduğunu anlamak uygulanan programın kalitesi ve sonraki uygulamalar açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle öğrenme-öğretme süreci öncesinde seçmeye, uygulama sırasında yetiştirmeye ve sürecin sonunda ise seviye belirlemeye yönelik ölçme ve değerlendirme işlemleri yapılır. Ölçme ve değerlendirme süreci öğrenme-öğretme süreciyle iç içedir ve öğrenme-öğretme sürecinin etkililiğini ve verimliliğini etkileme gücüne sahiptir. Bu nedenle çalışmanın konusu eğitim kurumlarının verimliliğine ve etkililiğine önemli katkıları olan değerlendirme sistemlerini hem kuramsal hem uygulamalı olarak inceleyerek bağıl değerlendirme sisteminin Kırıkkale Üniversitesinde uygulanabilirliğini belirlemektir. Bağıl değerlendirmede öğrencilerin performansları daha büyük bir grupla karşılaştırılarak değerlendirilir. Genellikle daha büyük grup norm grup olarak isimlendirilir ve farklılıkları içeren geniş bir öğrenci grubundan ulusal örnekten seçilir. Öğrenciler okul, bölge ya da ülke genelindeki norm grupla karşılaştırılır. Bağıl değerlendirmenin amacı genellikle öğrencileri ayırmak, sınıflandırmaktır. Başarıyı bazı performans kriterlerine göre ölçmek değildir Son yıllarda birçok Türk Üniversitesinin öğrenci başarısını değerlendirmede bağıl değerlendirme sistemine geçmiş olması bu araştırmanın yapılması gereğini ortaya çıkarmıştır. Araştırmada, bağıl değerlendirmeye yönelik tutum ölçeği geliştirilmiş, Kırıkkale Üniversitesinin faklı fakülte ve bölümlerinde öğrencilere uygulanmıştır. Araştırmanın ikinci aşamasında random yoluyla seçilen derslerde öğrencilerin genel not ortalamaları hem mutlak hem de bağıl değerlendirme sistemine göre notlandırma yapılmıştır. Elde edilen bulguların analizi devam etmektedir. Anahtar Kelimeler: Eğitimde Değerlendirme, Bağıl Değerlendirme.

Page 72: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

54

VIEWS OF THE LECTURERS OF FACULTY OF EDUCATION ON RELATIVE EVALUATION: AN ANALYSIS FROM THE PERSPECTIVE

OF CURRICULUM

Oktay Akbaş Kırıkkale Üniversitesi

Serap Nur Duman

Kırıkkale Üniversitesi

ABSTRACT Training programs are prepared and implemented for specific purposes. It is important to understand if the individuals in learning-teaching process gain the defined target behaviors, what they earn and identify the reasons, and investigate the quality of the program if students fail to meet learning outcomes. Therefore, before the learning-teaching process, measurement and evaluation procedures are carried out to select and train students and to determine the level at the end of the process. The measurement and evaluation process is intertwined with the learning-teaching process and has the power to influence the effectiveness and efficiency of the learning-teaching process. This research aims to determine the applicability of the relative evaluation system in Kırıkkale University by examining the evaluation systems, which has important contributions to the efficiency and effectiveness of the educational institutions both at a theoretical and practical level. In the relative evaluation system, students' performances are evaluated in comparison a larger group. Usually the larger group is called the norm group and the sample is selected from a large group of students with differences. Students are compared with the norm group across the school, region or country. The purpose of the relative evaluation is to classify students, not to measure success according to performance criteria. In recent years, many Turkish universities introduced relative evaluation system evaluate student achievement. In the study, the attitude scale for the relative evaluation was developed and applied to the students in different faculties and departments of Kırıkkale University. In the second stage of the study, students' grade point averages were scored according to both absolute and relative evaluation system. The analysis of findings is still in progress. Key Words: Assessment in Education, Relative Evaluation.

Page 73: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

55

İLKOKUL MATEMATİK DERSLERİNDE AKIL OYUNLARI

ETKİNLİKLERİNİN UYGULANMASI

Soner Mehmet ÖZDEMİR Mersin Üniversitesi

Burhanettin ESEN

Mersin İl Milli Eğitim Md.

ÖZET 21. yüzyıl, öğrenenleri gittikçe karmaşıklaşan bir hayata hazırlanmak için önemi artan problem çözme, muhakeme etme ve eleştirel düşünme gibi becerilere ihtiyaç duymaktadır. Bu gibi düşünme becerilerinin geliştirilmesi de aynı zamanda genel okul başarısı ve matematik gibi derslerin başarısına olumlu etki edebilir (Demirel, 2015). Öğrenme ortamlarında öğrenenler için yapılandırmacı yaklaşıma ve yenilikçi öğrenme deneyimlerine uygun araçlardan biri de oyunlardır. Oyunu bazı uzmanlar 'öğrenme' sanatı olarak değerlendirirler. 'Oyun çocuk için yeteneklerini fark ettiği, yaratıcı potansiyelini kullanabildiği, haz ve mutluluk kaynağı olan tüm gelişim alanlarını uyaran, yetenekleri kadar duyuları ve duygularını geliştiren etkinliklerin tümüdür' (Yıldız, 1997). Oyun, çocukların kendilerini ifade etmenin yollarından biridir. Çocuk dünyayı anlamak, olagelen ilişkiler incelemek, geçmişi ve geleceği kavramak için oyunu kullanmaktadır. Bu açıdan oyun bir öğrenme aracıdır ve her çocuğun kullandığı evrensel bir dildir (Erkan ve diğerleri, 2002). Milli Eğitim Bakanlığının ilkokul Matematik öğretim programında; 'problem çözme, strateji geliştirme, akıl yürütme, sorgulama, eleştirme, analiz-sentez yapma, yorumlama ve değerlendirme' gibi öğrenme becerilerine sıklıkla vurgu yapılmaktadır. Akıl oyunlarının bu becerilerin geliştirilmesine ve gerçek yaşamda kullanılmasına katkısı vardır. Bu bakımdan, bu çalışmada ilkokul matematik derslerinde akıl oyunlarının nasıl kullanılacağının tanıtılması ve bu oyunların ilkokul düzeyindeki öğrencilerin hangi becerileri kazanmalarına katkı sağlayacağı ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda mangala, Kendoku ve Mastermind gibi oyunların matematik derslerinde nasıl kullanılabileceği ve öğrencilere sağlayacağı kazanımlar ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: İlkokul, akıl oyunları, öğrenme, problem çözme, matematik

Page 74: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

56

APPLICATION OF MIND GAMES ACTIVITIES IN THE PRIMARY SCHOOL MATHEMATICS COURSES

Soner Mehmet ÖZDEMİR

Mersin Üniversitesi

Burhanettin ESEN Mersin İl Milli Eğitim Md.

ABSTRACT

The 21st century needs skills such as problem solving, reasoning, and critical thinking, which have become increasingly important in preparing students for a life of increasingly complex. Developing such thinking skills can also have a positive effect on the success of general school success and mathematics (Demirel, 2015). Games are one of the tools for learners in learning environments that are suitable for constructivist approach and innovative learning experiences. Some experts consider the game as 'learning' art. The game is for children all of the activities that develop their senses and emotions as well as their abilities, which stimulate all their developmental areas, realize their creative potential and use their creative potential (Yıldız, 1997). Game is one of the ways of expressing children themselves. The child uses the game to understand the world, to examine the existing relations, to understand the past and the future. In this respect, game is a learning tool and a universal language used by every child (Erkan et al., 2002). In the primary school mathematics curriculum developed by the Ministry of National Education (MONE); 'learning skills such as problem solving, strategy development, reasoning, questioning, criticism, synthesis-synthesis, interpretation and evaluation' are frequently emphasized. Mind games contribute to the development and use of these skills in real life. In this respect, this study aims to introduce how to use mind games in primary school mathematics courses and how these games will contribute to students gaining skills at primary school level. In this study, especially, how the games such as Mangala, Kendoku and Mastermind can be used in mathematics lessons and what the students will gain through these games are discussed. Anahtar Kelimeler: İlkokul, akıl/zeka oyunları, öğrenme, problem çözme, matematik

Page 75: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

57

GÜNCEL FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ

ÖNCEKİ PROGRAMLARLA KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ

Süleyman Yaman OMÜ

ÖZET

Bu araştırmanın amacı, 2018 yılında güncellenen Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programını daha önce uygulanan üç programın temel özellikleri ile karşılaştırarak analiz etmektir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelenmesi tekniği kullanılmıştır. Bu amaca uygun olarak 2005, 2013, 2017 ve 2018 yıllarına ait fen bilgisi/ve teknoloji/bilimleri dersi öğretim programlarının ayrıntılı analizi yapılmıştır. Araştırma sonucunda son dört program içerisinde 2018 yılı fen bilimleri dersi öğretim programının önemli özellikleri, diğer programlarla kıyaslanarak benzerlik ve farklılıklarına odaklanılmış ve fen eğitimi açısından yorumlayıcı bir betimleme yapılmıştır. Ayrıca Türkiye'de 2005 yılı ile 2018 yılları arasında uygulanan fen dersi öğretim programlarının, belirlenen temalara ait temel özellikleri ne ölçüde karşıladığı tespit edilmiştir. Daha önceki programların analizi ile belirlenen temel öğeler dikkate alınarak 2018 programının içeriği ayrıntılı olarak incelenmiştir. Araştırmanın sonuçları, son dört öğretim programının benzerlik ve farklılıklarının olduğunu; özellikle altı ay arayla uygulamaya konulan 2017 ile 2018 programının farklılıklarının ciddi düzeyde olduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Fen bilimleri dersi, Öğretim programı, Fen eğitimi, İçerik analizi

Page 76: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

58

COMPARATIVE ANALYSIS OF CURRENT SCIENCE CURRICULUM WITH PREVIOUS CURRICULUM

Süleyman Yaman

OMÜ

ABSTRACT The aim of this research was to analyze by comparing the basic characteristics of the three previously applied curriculum with the 2018 science curriculum. In this research, the technique of examining documents from qualitative research methods was used. In accordance with this aim, science / science and technology curriculum of 2005, 2013, 2017, and 2018 has been done detailed analysis. At the end of the research, the last four programs focused on the similarities and differences of the science curriculum in 2018 compared to other programs, and an interpretive description was made in terms of science education. In addition, the science curriculums applied between 2005 and 2018 in Turkey investigated to what extent the main features related to that theme. The content of the 2018 curriculum is examined in detail by taking into consideration the basic elements determined by the analysis of the previous programs. The results of the study had similarities and differences between the last four teaching programs. Especially, the differences of 2017 and 2018 curriculum, which have been implemented with six months intervals, were serious. Key Words: Science course, Teaching curriculum, Science education, Content analysis

Page 77: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

59

SİNİZM VE ÖRGÜT ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

DUYGU TOPAL YILDIRIM Nişantaşı Üniversitesi

HİLAL ÖZTÜRK

Nişantaşı Üniversitesi

ÖZET Hizmet sektöründe olduğu gibi üretim sektöründe de sürecin başından sonuna kadar her kademede insan faktörü bulunmaktadır. Üretimle beraber yönetim fonksiyonları önem kazanmış ve bununla birlikte insana verilen değer de artmıştır. Örgütlerde insan faktörünün artmış olması örgüt üyelerince rekabet ortamını oluşturmaktadır. Örgütlerde rekabet ortamı, üyelerde stresle birlikte psikolojik sorunları da beraberinde getirmektedir. Örgüt üyesi içinde bulunduğu örgüte ve çalışma arkadaşlarına karşı farklı bakmaya başlamaktadır. Bunun sonucunda da örgüte ve çalışma arkadaşlarına karşı güvensizlik duygusu ortaya çıkmaktadır. İşte bu noktada 'sinizm' kavramı gündeme gelmektedir. Sinizm 'şüphecilik, güvensizlik, kötümserlik' anlamlarına gelmektedir. Örgütsel sinizm ise 'işyerinde çalışanın yönetimi küçümseyerek bencillikle suçlayarak meslektaşlarını hor görüp aşağılayarak örgütlerine karşı aşırı derecede olumsuz tutum içine girmesi' olarak karşımıza çıkmaktadır. Anahtar Kelimeler: Sinizm, Örgütsel Sinizm, Şüphecilik

Page 78: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

60

CYNICISM AND EFFECTS ON ORGANIZATION

DUYGU TOPAL YILDIRIM Nişantaşı Üniversitesi

HİLAL ÖZTÜRK

Nişantaşı Üniversitesi

ABSTRACT As in the service sector, the production sector has a human factor in every level from the beginning to the end. With management, management functions have gained importance and the value given to people has increased. The fact that the human factor has increased in organizations constitutes a competitive environment by the members of the organization. The competitive environment in organizations brings with them stress and psychological problems. The member of the organization begins to look differently against the organization and its colleagues. As a result, there is a feeling of insecurity against the organization and its colleagues. At this point, the concept of cynicism comes up. Cynicism refers to skepticism, distrust and pessimism. Organizational cynicism appears to be the extreme negative attitude of the employees towards their organizations by despising and disdaining their colleagues by blaming the management for selfishness. Key Words: Cynicism, Organizational Cynicism, Skepticism

Page 79: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

61

MESLEK LİSESİ ÖĞRETMENLERİNİN 21. YY BECERİLERİ EĞİTİM

PROGRAMINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

Necati CEMALOĞLU Gazi Ünv

Mutlu Tahsin ÜSTÜNDAĞ

Gazi Üniversitesi

A.Selcen ARSLANGİRAY Gazi Üniversitesi

Pınar BİLASA

Gazi Üniversitesi

ÖZET Bu araştırmanın amacı, 'Mesleki Eğitim ve Öğretim Öğrencilerinin İstihdam Edilebilirliğini Artırmak için Mesleki Beceri Öğretmenlerinin Eğitilmesi Projesi' kapsamında yapılan 21. yy yaşam becerileri ihtiyaç analizi sonunda geliştirilen eğitim programına katılan meslek lisesi öğretmenlerinin eğitimin etkililiğine yönelik görüşlerini ortaya koymaktır. Yapılan analiz sonucunda eğitim programında yer verilen 21. yy becerileri; iletişim ve bilgi teknolojilerinin kullanımı, işbirliği ve takım çalışması, yaratıcılık ve yenilikçilik, problem çözme, eleştirel düşünme ve sürdürülebilirlik olmuştur. Araştırmacılar tarafından hazırlanan açık uçlu sorulardan oluşan veri toplama aracı kullanılarak 2018-2019 eğitim öğretim yılının güz döneminde Ankara'da görevli, farklı branşlarda çalışan 38 meslek lisesi öğretmeniyle yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Eğitim programına katılan öğretmenlerin % 42.1'i (16) kadın, % 57.9'u (22) erkektir. Eğitime katılan öğretmenlerle yapılan odak grup görüşmesi sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda; öğretmenlerin neredeyse tamamının bir beklentiyle gelmemesine karşın eğitim ortamına, eğitimin işlenişine, etkinliklerin derslerde uygulanabilir olduğuna ilişkin olumlu görüş bildirdikleri görülmüştür. Eğitime katılan öğretmenler; bu tip eğitimlerin gerekli, zevkli, verimli olduğunu ve meslektaşlarını daha iyi tanıma fırsatı verdiğini ifade etmişlerdir. Ayrıca 21. yy becerilerinin hepsinin çok önemli olduğunu, birinin bile eksikliğinin uyumu bozacağını, bu becerilerin derslerde uygulanabilir olduğunu ve öğrencileri motive edeceğini ifade etmişlerdir. Öğretmenler, ders süresinin arttırılması, genç öğretmenlerin bu tip eğitimlere daha çok katılması, drama yönteminin derslerde mutlaka uygulanması, üniversitelerle iş birliğinin artırılması, bu beceriler kapsamında yerinden/bölgesel hizmet içi eğitimlerin verilmesi konularında öneriler geliştirmişlerdir. (Bu çalışma, T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı, AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığınca yürütülen Gençlik Programı kapsamında ve Avrupa Komisyonu'ndan sağlanan hibeyle gerçekleştirilen 2016-1-TR01-KA202-035291 kodlu 'Mesleki Eğitim ve Öğretim Öğrencilerinin İstihdam Edilebilirliğini Artırmak için Mesleki Beceri Öğretmenlerinin Eğitilmesi' başlıklı projeden üretilmiştir.) Anahtar Kelimeler: 21st century skills, vocational education teachers, need analysis, vocational education.

Page 80: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

62

VIEWS OF VOCATIONAL EDUCATION TEACHERS ON 21ST CENTURY SKILLS TRAINING PROGRAM

Necati CEMALOĞLU

Gazi Ünv

Mutlu Tahsin ÜSTÜNDAĞ Gazi Üniversitesi

A.Selcen ARSLANGİRAY

Gazi Üniversitesi

Pınar BİLASA Gazi Üniversitesi

ABSTRACT

The aim of this research is to investigate the views of the vocational education teachers about the effectiveness of the training program implemented according to the need analysis results in the context of the project titled 'Training of VET Teachers on Key Skills to Increase the Employability of VET Students'. According to the analysis done the 21st century skills included in the training program have been the usage of communication and information technologies, collaboration and teamwork, creativity and innovation, problem solving, critical thinking and sustainability. Face to face interviews with 38 vocational education teachers form various branches in Ankara in 2018-2019 academic year were conducted via the data collection tool composed of open ended questions. 42% (16) of the teachers who participated in the research were women whereas 57.9% (22) were men. According to the findings obtained from the focus group interviews with the teachers who participated in the training program, it was seen that teachers had positive views regarding the training environment, conduction of the program, and the applicability of the activities in their courses eventhough they had no expectations from the training before they attended. Teachers stated that these kinds of trainings are essential, enjoyable, productive as well as gave them the chance to get to better know their colleagues. They also explained that all 21st century skills are equally very important, in case the lack of any of them would ruin the harmony and these skills could be applied in the courses and by this way would motivate the students. The suggestions of the teachers were; to increase the course durations, more participation of the young teachers in these kinds of trainings, the necessarily usage of the drama method in the courses, increasing the collaborative studies with the universities as well as providing in-service trainings in terms of these skills. (This study has been produced from the Project titled 'Training of VET Teachers on Key Skills to Increase the Employability of VET Students' and coded 2016-1-TR01-KA202-035291 granted by the European Commission in the context of Youth Program conducted by Turkish Republic, European Union Education and Youth Programs Center.)

Key Words: 21st century skills, vocational education teachers, training program, vocational education

Page 81: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

63

KÜRESELLEŞEN DÜNYADA KİMLİK TUTUMLARI VE YAŞAM

DOYUMU (SAMSUN LİSE ÖĞRENCİLERİ ÖRNEĞİ)

Şener Şentürk Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ÖZET

Toplumsal farklılığı belirleyen, toplumun devamını sağlayan kimlik, içinde doğulan çevre ve toplumla şekillenmektedir. Topluma aidiyet, bireyin kimliğinin toplumun dini inançları, değerleri, ulusal çıkarları, politikaları gibi unsurlarla örtüşmesiyle açıklanmaktadır. Bu noktada toplum, sosyal kimlik üzerinden bireyi kontrol altında tutarken, toplumun genel yapısının da devamını sağlamakta, bu sayede bireyin topluma olan bağlılığı ve toplumun diğer toplumlarla olan farklılığı da ortaya çıkmaktadır. Kolektif kültür olarak tanımlanan bu durum, küreselleşme sürecinde milli bir arayış olarak ivme kazanmış olsa da günümüzde dini, etnik, politik, vb. kimliklerde tek tipleşmenin başladığı, toplumun kolektif kültürüne ilişkin çatışmaların yaşandığı gözlenmektedir. Kolektif kimlik konusunda yapılan çalışmaların ise Türk toplum yapısını ne derece temsil ettiği de ayrı bir tartışma konusudur. Bu doğrultuda yeni kuşağın hayata bakışını, kimlik algılarını, hayata ilişkin memnuniyetlerini ortaya koymak ve bu doğrultuda tedbirler almak, bireysel ve toplumsal çözülmelerin önlenmesinde büyük önem arz etmektedir. Buradan hareketle araştırmada, lise öğrencilerinin kimlik kavramına ilişkin tutumları (ulusal, etnik, politik ve dinsel kimlik) ve yaşam doyumuna ilişkin memnuniyetleri ele alınmış, bu iki kavram arasındaki ilişki ortaya konmaya çalışılmıştır. Araştırma, ilişkisel tarama modelinde desenlenmiştir. Araştırmanın örneklemini, Samsun İli Atakum İlçesinde öğrenim görmekte olan 273 lise öğrencisi oluşturmuştur. Araştırmada ölçme araçları olarak, cinsiyet, anne-baba eğitim durumu, okul türü gibi değişkenlerin yer aldığı demografik bilgi formu, Yaşam Doyum Ölçeği ve Kimlik Tutumları Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin dağılımının normal dağılım gösterip göstermediğini test etmek için Kolmogorov Simirnov testi yapılmıştır. Verilerin, normal dağılım göstermemesi nedeniyle, yaşam doyumu ile kimlik tutumları arasındaki ilişki Sperman Sıra Farkları Korelasyon Katsayısı ile incelenmiştir. Demografik değişkenlere göre öğrencilerin kimlik tutumlarının ve yaşam doyumlarının farklılık gösterip göstermediğini belirlemek için Mann Whitney U ve Kruskal Wallis testleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin yaşam doyumları ile etnik kimlik ve politik kimlik tutumları arasında anlamlı bir ilişki olduğu, yaşam doyumları ile ulusal ve dini kimlik arasında anlamlı bir ilişki olmadığı bulunmuştur. Dinsel ve etnik kimlik tutumlarının oldukça yüksek, ulusal ve politik tutumlarının kısmen düzeyinde olduğu, yaşam doyumlarının ise biraz uygun değil düzeyinde olduğu görülmüştür. Ayrıca sınıf düzeyi arttıkça kimlik tutumlarının ve yaşam doyumunun azaldığı, anne-baba eğitim durumları arttıkça kimlik tutumlarının ve yaşam doyumunun da arttığı görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Kimlik tutumları, yaşam doyumu, kolektif kimlik, küreselleşme

Page 82: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

64

IDENTITY ATTITUDES AND LIFE SATISFACTION IN GLOBALIZING WORLD (THE CASE OF SAMSUN HIGH SCHOOL

STUDENTS)

Şener Şentürk Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ABSTRACT

As the fundamental unit of a society's continuity and an indicator of social differences, identity is mainly shaped by environment and society. Belonging to society can be defined as combining the religious beliefs, values, national benefits and policies of the society with individual's identity. At this point, while the society controls individuals through social identity, it also enables society's general structure to continue and thus reveals the loyalty of an individual to society and its differences from other societies. Defined as collective culture, though this gained speed as a national search during globalization process, it can be observed that there is a standardization in religious, ethnical, political, etc. identities and it leads to conflicts in society's collective culture. How much the researches about collective identities represent Turkish society is a matter of another debate. Accordingly, putting forward the opinions about life, perceptions of identity and satisfactions about life of new generation and taking precautions play an important role in avoiding individual and social disintegrations. From this point of view, the attitudes of high school students towards identity (national, ethnical and religious identity) and their levels satisfaction with life are discussed and the relationship between these two concepts is presented. The study was designed with relational screening model. The research sample consists of 237 high school students who study in schools in Atakum, Samsun. The measuring instruments in the study are demographic form in which there are variables such as sex, the parents' educational backgrounds and types of school; Satisfaction with Life Scale and Identity Attitudes Scale. In order to test the data whether it is a normal distribution, Kolmogorov Simirnov test is used. As the data didn't present a normal distribution, the relationship between satisfaction with life and attitudes towards identity was analyzed with Sperman's Rank Correlation Coefficient. In order to determine whether there is a difference between the identity attitudes of students and their satisfactions with life according to demographic variables, Mann Whitney U and Kruskal Wallis tests were used. As a result of the study, there is a statistically significant relationship between students' satisfactions with life and their ethnical and political identity attitudes. On the other hand, there isn't a statistically significant relationship between satisfactions with life and national and religious identity attitudes. It can be clearly presented in the study that religious and ethnical identity attitudes are quite high, national and political attitudes are partial and satisfactions with life are partially available. Moreover, it can be seen that the higher the class level is, the less the satisfaction with life becomes and the higher their parents' education level is, the more their satisfactions with life are. Key Words: Identity attitudes, life satisfaction, collective identity, globalization.

Page 83: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

65

EVLİLİĞE İLİŞKİN MİTLERİN CİNSİYET VE CİNSİYET ROLÜ İLE

İLİŞKİSİ

Hatice Epli Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Seher Balcı Çelik

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ÖZET Bu çalışmanın amacı evliliğe ilişkin mitler ile cinsiyet rolü arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmaya, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, farklı bölümlerinde eğitim görmekte olan % 69' u (n= 179) kadın ve % 31'i (n=115) erkek olmak üzere toplam 294 öğrenci katılmıştır. Araştırma verileri Romantizm ve Eş Seçimi Tutum Ölçeği (REST) ile BEM Cinsiyet Rolü Envanteri kullanılarak elde edilmiştir. Verilerin analizinde çoklu doğrusal regresyon analizi ve Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı ve T testi kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, cinsiyete göre evliliğe ilşkin mitlerin alt boyutları olan yalnız ve tek doğru, idealleştirme ve beraber yaşama puanları anlamlı farklılık göstermektedir. Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı sonuçlarına göre kadınsılık cinsiyet rolü ile yalnız ve tek doğru, idealleştirme, aşk yeterli arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki görülürken beraber yaşama, çaba göstermeme ve zıt kutuplar arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Tam güven arasında ise anlamlı bir ilişki görülmemektedir. Erkeksilik cinsiyet rolü ile beraber yaşama, tam güven, çaba göstermeme ve zıt kutuplar arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki görülürken, yalnız ve tek doğru ve idealleştirme arasında ise negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Aşk yeterli arasında ise anlamlı bir ilişki görülmemektedir. Ayrıca çoklu doğrusal regresyon analizi sonuçları, erkeksilik ve kadınsılık cinsiyet rollerinin evliliğe yönelik mitlerin anlamlı bir yordayıcısı olduğunu ortaya koymaktadır.. Anahtar Kelimeler: Romantik ilişki, Cinsiyet, Cinsiyet rolü

Page 84: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

66

THE RELATIONSHIP AMONG ATTITUDES ABOUT ROMANCE, SEX AND GENDER ROLES

Hatice Epli

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Seher Balcı Çelik Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ABSTRACT

The aim of this study is to examine the relationship among attitudes about romance, sex and gender roles. A total of 294 students, 69% (n = 179, females) and 31% (n = 115, males) , who were studying in different departments of Ondokuz Mayıs University, participated in the study. The research data were obtained by The Adaptation Attitudes About Romance (REST) scale and BEM Gender Role Inventory. Multiple linear regression analysis and Pearson Product Moment Correlation Coefficient and T test were used for the analysis of the data. According to the results of the analysis, there are significant differences among the sub-dimensions of 'Attitudes About Romance' as 'One and Only', 'Idealization', 'Cohabitation' in terms of sex. According to Pearson Product Moment Correlation Coefficient results, whereas positive and significant relationships were found between 'feminine role' and 'One and Only', 'Idealization', 'Love is enough', it was found that negative and significant relationships existed between 'Cohabitation', 'Ease of effort', 'Opposite Complements' with 'feminine role'. There is no significant relationship between 'Complete Assurance' with 'feminine role'. While it was found that there were positive and significant relationships between 'masculine role' with 'Cohabitation', 'Complete Assurance', 'Ease of effort', 'Opposite Complements', it was found that negative and significant relationships existed between 'One and Only', 'Idealization' with 'masculine role'. No correlation was found between 'masculine role' and 'Love is enough'. In addition, the results of multiple linear regression analysis indicate that masculinity and femininity roles are a significant predictor of attitudes about romance. Key Words: Romance, Sex, Gender roles.

Page 85: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

67

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE YAŞAMDA ANLAMIN

YORDAYICILARI OLARAK SOSYAL DUYGUSAL YALNIZLIK VE ÖZ-

ANLAYIŞ

Pürem Altıparmak Yıldız Teknik Üniversitesi

M. Engin Deniz

Yıldız Teknik Üniversitesi

ÖZET Bu çalışmada üniversite öğrencilerinde sosyal ve duygusal yalnızlık ile öz-anlayışın, yaşamda anlam üzerindeki yordayıcı rolünü araştırmak amaçlanmıştır. Bu araştırmanın çalışma grubu, Yıldız Teknik Üniversitesi'nin çeşitli bölümlerde öğrenim gören 237'si (%52.7) kadın ve 213'ü (%47.3) erkek olan 450 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Katılımcıların yaş ortalamaları 20.84 ve yaşları 17 ile 29 arasında değişmektedir. Araştırma verilerinin toplanması için Yaşamda Anlam Ölçeği (YAÖ), Sosyal ve Duygusal Yalnızlık Ölçeği (SDYÖ) ile Öz-Anlayış Ölçeği (ÖZAN) ölçme araçları olarak kullanılmıştır. Üniversite öğrencilerinin yaşamda anlam düzeyleri (yaşamda anlamın varlığı alt boyutu ve yaşamda anlam arayışı alt boyutu) ile sosyal, duygusal (romantik yalnızlık alt boyutu ve aile yalnızlığı alt boyutu) yalnızlık ve öz-anlayış arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Ayrıca yaşamda anlamın sosyal ve duygusal yalnızlık ile öz-anlayış tarafından yordanıp yordanmadığını değerlendirmek amacıyla da hiyerarşik regresyon analizi gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulgularına göre, yaşamda anlamın varlığı ile sosyal duygusal yalnızlığın alt boyutlarından romantik yalnızlık, aile yalnızlığı ve sosyal yalnızlık arasında negatif yönde anlamlı ilişkiler saptanmıştır. Yaşamda anlamın varlığı ve öz-anlayış arasında ise pozitif yönde anlamlı ilişkiler bulgulanmıştır. Bir diğer alt boyut olan yaşamda anlam arayışı ile romantik yalnızlık, aile yalnızlığı ve sosyal yalnızlık arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler; öz-anlayış ile negatif yönde anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir. Sonuç olarak, üniversite öğrencilerinde öz-anlayış ve sosyal ilişkilerdeki yalnızlığın, yaşamda anlamın varlığını önemli ölçüde yordadığı saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Yaşamda anlam, sosyal ve duygusal yalnızlık, öz-anlayış

Page 86: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

68

SOCIAL EMOTIONAL LONELINESS AND SELF-COMPASSION AS PREDICTORS OF MEANING IN LIFE IN UNIVERSITY STUDENTS

Pürem Altıparmak

Yıldız Teknik Üniversitesi

M. Engin Deniz Yıldız Teknik Üniversitesi

ABSTRACT

The aim of this study is to investigate the predictive role of social and emotional loneliness and self-compassion on meaning in life. The sample of this study is comprised of 450 students [237 (52.7%) female and 213 (47.3%) male] who study in various departments at Yildiz Technical University. The ages of the participants ranged between 17 and 28 with a mean of 20.84. In order to collect the data of this research The Meaning in Life Questionnaire (MLQ), Social and Emotional Loneliness Scale (SELSA) and Self-Compassion Scale (SCS) were used as measurement tools. The relationships between meaning in life (the presence of meaning in life subscale and the search for meaning in life subscale), social and emotional loneliness (family loneliness and romantic loneliness) and self-compassion were determined by using Product-Moment Correlation Coefficient. Moreover, Hierarchical Regression Analysis was used to examine whether social and emotional loneliness and self-compassion predict to meaning in life. According to research findings, significant negatively relationships between the presence of meaning in life with romantic loneliness, family loneliness and social loneliness were found. On the other hand, the presence of meaning in life was significant positively related with self-compassion. The search for meaning in life, as other subscale of meaning in life, significant positively related with romantic loneliness, family loneliness and social loneliness and also significant negatively related with self-compassion. As a result, the presence of meaning in life is significantly predicted by self-compassion and social loneliness, in university students. Key Words: Meaning in life, social and emotional loneliness, self-compassion

Page 87: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

69

ÇOCUK SUÇLULUĞUNA AİLE VE TOPLUM ETKİSİ

Merve KOÇTÜRK MEB

Afra Nur AKSOY

POMEM

ÖZET Tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de suç üzerine bir takım araştırmalar yapılmaktadır. Ama ne yazık ki ülkemizdeki araştırmaların sayısı çocuk suçluluğu açısından oldukça azdır. Hâlbuki suç oranı eskiye oranla ülkemizde gittikçe artmaktadır. Bu nedenle bu çalışmanın amacı çocuk suçluluğuna açıklık getirerek bu duruma neden olan önemli faktörlerin derinlemesine incelenmesidir. Bu sayede bu duruma sebep olan faktörler belirlenmiş olacaktır ve ileride bu sorun için alınacak tedbirler daha sağlıklı olacaktır. Derleme çalışması olarak hazırlanan bu çalışma konu ile ilgili anahtar sözcükler kullanılarak çeşitli veri tabanlarında araştırmalar yapılmıştır ve bulunan tezler, akademik makaleler ve istatistiksel veriler incelenerek çıkarılan sonuçlar kategoriler halinde sunulmuştur. Çalışmada ilk olarak çocuk suçluluğuna açıklık getirebilmek için çocuk tanımı yapılmıştır ve çocuk suçluluğunun ne olduğu konusuna değinilmiştir. Ayrıca çocuk kavramı farklı açılardan değerlendirilerek suç kavramıyla olan ilişkisi üzerine durulmuştur. Daha sonra çocuğu suça iten nedenler ailesel ve toplumsal nedenler başlıkları altında incelenmiştir. Ailesel nedenler kısmında sağlıksız anne, baba, çocuk ilişkileri, parçalanmış aileler, aile içi şiddet, ailede suça yönelimli kişilerin bulunması ve evden kaçma gibi nedenler ele alınmıştır. Toplumsal nedenler kısmında ise akran grupları, okul ve eğitim, iş çevresi, göç, kentleşme ve gecekondulaşma ve kitle iletişim araçlarının öneminden bahsedilmiştir. Sonuç olarak çocuk suçluluğu toplumların ortak sorunu olduğu gerçeği vurgulanarak bir takım önerilerde bulunulmuştur. Çocuk suçluluğunu önlenmesinde çocuğun üzerindeki kontrol göz önünde bulundurularak çocuk suçluluğunun önlenmesinde ailenin, gönüllü kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin ortak hareket etmeleri vurgulanmıştır. Anahtar Kelimeler: Suç, Çocuk, Çocuk Suçluluğu, Aile, Toplum.

Page 88: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

70

SOCEITY EFFECTS ON JUVENILE CRIME

Merve KOÇTÜRK MEB

Afra Nur AKSOY

POMEM

ABSTRACT As in all countries, a number of research studies according to crime are carried out in our country. But unfortunately, the number of studies in our country is quite low in terms of juvenile crime. However, the juvenile crime rate is also increasing in Turkey. Therefore, the aim of this study is to clarify juvenile crime and to examine the important factors causing this situation deeply. By this way, the factors that cause this situation will be determined and in the future measures to be taken for this problem will be healthier. This study, which is prepared as a compilation study, has been conducted in various databases by using key words related to the subject and the results obtained by examining found theses, academic articles and statistical data are presented in categories. In order to clarify juvenile crime, firstly the definition of child was made and the issue of juvenile crime was discussed. In addition, the concept of child is evaluated from different perspectives and its relationship with the concept of crime is emphasized. Then, the reasons that push the child to crime are examined under the headings of familial and social causes. Family reasons such as unhealthy mother, father, child relations, fragmented families, domestic violence, crime-oriented individuals and runaways from home were discussed. In the social causes, the importance of peer groups, school and education, business environment, migration, urbanization, and mass media are mentioned. As a result, some suggestions were made by emphasizing the fact that juvenile crime is a common problem of societies. It was emphasized that family, voluntary organizations and non-governmental organizations should act together in the prevention of juvenile crime by considering importance of the control of the child in the prevention of juvenile crime. Key Words: Crime, Children, Juvenile Crime, Family, Society.

Page 89: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

71

DEĞİŞEN SINIF EĞİTİMİ LİSANS PROGRAMININ İNCELENMESİ

İbrahim Halil YURDAKAL PAU

ÖZET

Eğitim-öğretim faaliyetlerinin başarıya ulaşmasında en önemli unsurlardan birisi olan öğretmenlerin lisans düzeylerinde aldıkları eğitimin niteliğinin artması öğretmenlik mesleğinin dolayısı ile eğitimin de niteliğini ve başarısını artıracaktır. Bilgi çağında bilgi birikiminin artması ve değişen toplumsal, siyasal ve bireysel değerlere uyum sağlamak amacı ile lisans programları da diğer tüm programlarda olduğu gibi belirli aralıklarla değişime uğramaktadır. Bu kapsamda YüksekÖğretim Kurulu 2018-2019 eğitim öğretim yılında uygulanmak üzere 25 lisans programının ders ve içeriklerinde düzenlemeye gitmiştir. Yeni programların hazırlanmasında 2017 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri ve Öğretmen Strateji Belgesi (2017-2023) göz önünde bulundurulmuş ve Bolonya sürecine uyum kapsamında AKTS yönünden fakülteler arasında standartlık sağlanarak, %25 oranında da seçmeli derslere yer verilmiştir. Değişen programlar içerisinde sınıf öğretmenliği lisans programında da bir takım düzenlemeler göze çarpmaktadır. Yeni sınıf eğitimi lisans programının ders yoğunluğu şu şekildedir: %46 alan eğitimi dersleri, %35 meslek bilgisi dersleri ve %19 genel kültür dersleri. Mevcut düzende 178 saat olan sınıf eğitimi lisans ders saati yeni güncelleme ile 150 saate düşürülmüştür. Bir takım dersler kaldırılmış yerlerine gereksinim duyulan başka dersler koyulmuştur. Kaynaştırma dersi ve özel eğitim dersi de birleştirilerek özel eğitim ve kaynaştırma adını almıştır. Döküman incelenmesi yönteminin kullanıldığı bu araştırmada değişen sınıf eğitimi lisans programı ders ve içerik boyutlarında incelenmiştir.Eğitim-öğretim faaliyetlerinin başarıya ulaşmasında en önemli unsurlardan birisi olan öğretmenlerin lisans düzeylerinde aldıkları eğitimin niteliğinin artması öğretmenlik mesleğinin dolayısı ile eğitimin de niteliğini ve başarısını artıracaktır. Bilgi çağında bilgi birikiminin artması ve değişen toplumsal, siyasal ve bireysel değerlere uyum sağlamak amacı ile lisans programları da diğer tüm programlarda olduğu gibi belirli aralıklarla değişime uğramaktadır. Bu kapsamda YüksekÖğretim Kurulu 2018-2019 eğitim öğretim yılında uygulanmak üzere 25 lisans programının ders ve içeriklerinde düzenlemeye gitmiştir. Yeni programların hazırlanmasında 2017 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri ve Öğretmen Strateji Belgesi (2017-2023) göz önünde bulundurulmuş ve Bolonya sürecine uyum kapsamında AKTS yönünden fakülteler arasında standartlık sağlanarak, %25 oranında da seçmeli derslere yer verilmiştir. Değişen programlar içerisinde sınıf öğretmenliği lisans programında da bir takım düzenlemeler göze çarpmaktadır. Yeni sınıf eğitimi lisans programının ders yoğunluğu şu şekildedir: %46 alan eğitimi dersleri, %35 meslek bilgisi dersleri ve %19 genel kültür dersleri. Mevcut düzende 178 saat olan sınıf eğitimi lisans ders saati yeni güncelleme ile 150 saate düşürülmüştür. Bir takım dersler kaldırılmış yerlerine gereksinim duyulan başka dersler koyulmuştur. Kaynaştırma dersi ve özel eğitim dersi de birleştirilerek özel eğitim ve kaynaştırma adını almıştır. Döküman incelenmesi yönteminin kullanıldığı bu araştırmada değişen sınıf eğitimi lisans programı ders ve içerik boyutlarında incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Yeni lisans programları, sınıf eğitimi, döküman incelemesi

Page 90: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

72

EXAMINATION OF THE CHANGING PRIMARY SCHOOL TEACHING UNDERGRADUATE PROGRAM

İbrahim Halil YURDAKAL

PAU

ABSTRACT One of the most important elements in the success of educational activities is increase the quality of education that teachers receive at their undergraduate level, which will increase the quality and success of the teaching profession. Increasing knowledge accumulation in the information age and adaptation to changing social, political and individual values are changing at certain intervals, as in the case of intention and undergraduate programs, as in all other programs. Within this scope, the Higher Education Council went to organize courses and contents of 25 undergraduate programs to be implemented in 2018-2019 academic year. In 2017, the General Competencies and Teachers Strategy Paper (2017-2023) of the Teacher Profession developed by the Ministry of National Education was taken into consideration in the preparation of the new programs. Within the scope of the adaptation to the Bologna process, the standard is provided among the faculties in terms of ECTS, and 25% of the elective courses are included. Within the changing programs, there are also a number of regulations in the classroom teacher's undergraduate program. The course density of the new classroom education program is as follows: 46% field education courses, 35% vocational courses and 19% general culture courses. In the current order, the 178 hours of class training was reduced to 150 hours with a new update. A number of lessons were removed and other courses were added. The mainstreaming course and special education course are combined and named as special education and inclusion. In this study, which is used in the method of document examination, the changing primary school teaching education undergraduate program is examined in terms of course and content. Key Words: New undergraduate program, Primary school teaching, Keywords, Document analysis

Page 91: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

73

ÖĞRETMEN ADAYLARININ SOSYAL MEDYA TUTUMLARININ VE

KULLANIMLARININ İNCELENMESİ

Volkan Kukul Amasya Üniversitesi

ÖZET

Sosyal Medya dünya genelinde kullanım oranı gün geçtikçe artan bir teknoloji olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum eğitim araştımacılarının da dikkatini çekmiş ve eğitim ortamlarında sosyal medyanın kullanımı üzerine araştırmaların arttığı gözlemlenmektedir. Sosyal medyanın eğitim ortamlarına entegrasyonu noktasında en büyük sorumluluk öğretmenlere düşmektedir. Bu nedenle öğretmenlerin sosyal medyaya karşı tutumlarının belirlenmesi ve sosyal medyayı hangi amaçlarla kullandıklarının ortaya koyulması önem taşımaktadır. Bu araştırmada öğretmen adaylarının sosyal media kullanımlarını ve sosyal media tutumlarını ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda betimsel tarama mpdeli kullanılmıştır. Araştırma verileri farklı bölümlerde öğrenim görmekte olan 178 öğretmen adayından toplanmıştır. Araştırma bulgularına göre öğretmen adaylarının sosyal medyaya karşı tutumlarının yüksek olmadığı belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya, Tutum, Öğretmen Adayları

Page 92: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

74

EXAMINING THE ATTITUDES OF PRE-SERVICE TEACHERS TOWARD SOCIAL MEDIA AND THE USE OF SOCIAL MEDIA

Volkan Kukul

Amasya Üniversitesi

ABSTRACT The use of social media is increasing day by day. This situation has also attracted the attention of educational researchers and it is observed that researches on the use of social media in educational environments have increased. In the integration of social media into educational environments, teachers have the biggest responsibility. Therefore, it is important to determine the attitudes of pre-service teachers towards social media and to determine the purposes for which they use social media. In this study, it is aimed to reveal the use of social media and social media attitudes of pre-service teachers. For this purpose, a descriptive survey model was used. The research data were collected from 178 teacher candidates who were studying in different departments. According to the findings of the research, it was determined that the teacher candidates' attitudes towards social media were not high. Key Words: Social Media, Attitude, Pre-Service Teachers

Page 93: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

75

HALK EĞİTİMİ MERKEZİ EĞİTİCİLERİNİN SOSYAL MEDYAYA

DÖNÜK TUTUMLARI VE SOSYAL AĞLARIN EĞİTSEL KULLANIM

ÖZ YETERLİLİKLERİ

Cavit ERDOĞMUŞ Amasya Üniversitesi

Özgen KORKMAZ Amasya Ünivesitesi

Recep ÇAKIR

Amasya Üniversitesi

Feray UĞUR ERDOĞMUŞ Amasya Üniversitesi

ÖZET

Türkiye'de bulunan 986 (Yıllara göre yaygın eğitim kurumları, 2000-2016, TÜİK) Halk Eğitimi Merkezi, günümüzde topluma birçok alanda öğrenme, kendini geliştirme ve meslek sahibi olma olanağı sağlamaktadır. Bu sürecin en etkili elemanları ise tabii ki Halk eğitimi merkezlerinde eğitim veren eğiticilerdir. Günümüz bilgi çağında hayatımızın her alanında çok etkin olan sosyal medyadan eğitim alanında yarlarlanılmaması düşünülemez. Jones N, vd. (2010) sosyal medyanın, sadece teknoloji veya bilgisayar sistemi değildir. Öğrencileri/eğitimcileri kendi öğrenme ve öğretme uygulamalarını yansıtmak için yönlendiren ideal bir ortam olduğunu idade etmektedir. Ayrıca sosyal medyanın eğiticilere ve öğrencilere öğrenme ve öğretmen deneyimlerini geliştirmek için bir ortam sağladığı vurgulanmaktadır (Jones N, vd. 2010). Sosyal medyanın bu kadar etkili olması Halk eğitimi merkezi eğiticilerinin de eğitimleri esnasında sosyal medyayı kullanmalarını zorunlu hale getirmektedir. Bu çerçevede araştırmanın amacı Halk Eğitimi Merkezi eğiticilerinin demografik (yaş, cinsiyet, eğitim vb.) özelliklerine göre sosyal medyaya dönük tutumlarını ve sosyal ağların eğitsel kullanım öz yeterliliklerini incelemektir. Bu çalışmada ilişkisel tarama modeli kullanılarak nicel veriler toplanmıştır. Çalışmada nicel veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen Kişisel Bilgi Formu, Otrar ve Argın (2015) tarafından geliştirilen 'Sosyal Medyaya İlişkin Tutum Ölçeği' ve Teke, A. Özkılıç, R . (2016) tarafından geliştirilmiş 'Eğitsel Sosyal Ağ Kullanım Öz-Yeterlik Ölçeği' kullanılarak elde edilmiştir. 'Sosyal Medyaya İlişkin Tutum Ölçeği' iç tutarlılık katsayısı .85'dir. 'Eğitsel Sosyal Ağ Kullanım Öz-Yeterlik Ölçeği' Cronbach Alpha değeri .89'dir. Araştırmanın çalışma grubunu Suluova Halk Eğitimi Merkezinde eğitici olarak görev yapmakta olan 80 gönüllü eğitici oluşturmaktadır. Toplanan veriler üzerinde aritmetik ortalama, standat sapma, t ve Anova analizleri yapılarak, sonuçlar özetlenecektir. Anahtar Kelimeler: Halk Eğitimi Merkezi, Sosyal Medya, Öz yeterlilik, Eğitsel kullanım

Page 94: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

76

THE ATTITUDES OF PUBLIC EDUCATION CENTER TRAINERS TO SOCIAL MEDIA, THEIR SELF-EFFICACY IN SOCIAL NETWORKS

FOR EDUCATIONAL PURPOSE

Cavit ERDOĞMUŞ Amasya Üniversitesi

Özgen KORKMAZ Amasya Ünivesitesi

Recep ÇAKIR

Amasya Üniversitesi

Feray UĞUR ERDOĞMUŞ Amasya Üniversitesi

ABSTRACT

Today, in Turkey 986 (non-formal education institutions by year, from 2000 to 2016, TSI) Public Education Centers provides learning, self development and the opportunity to have a profession to people in many areas. The most effective elements of this process, of course, are people who provide training in Public Education Centers. In today's information age, it is unthinkable that social media, which is so effective in every aspect of our life, cannot be used in the field of education. According to Jones N, et al. (2010), social media is not just a technology or a computer system. It is an ideal environment that guides students / educators to reflect their learning and teacher practices. In addition, it is emphaset that social media provided an environment for educators and students to develop learning and teacher experiences (Jones N, et al. 2010). Public education center trainers make it necessary to use social media during their education because of so effectiveness of social media. In this frame, the aim of this research is to examine the attitudes of public education center trainers to social media according to demographic (age, gender, education, etc.) characteristics, their self-efficacy in social networks for educational purpose. In this study, quantitative data were collected by using relational scanning model. In this research, the data was collected with the help of Personal Information Form which is developed by the researchers. Also 'Scale of Attitudes Towards Social Media' developed by Otrar and Argın(2015) and 'Scale of Educational Social Network Usage Self-Efficacy' which is developed by Teke, A. and Özkılıç, R.(2016) were used for collecting data. The internal consistency coefficient of the 'Scale of Attitudes Towards Social Media' is .85. The internal consistency coefficient of the 'Scale of Educational Social Network Usage Self-Efficacy' is .89. The study group consisted of 80 volunteer educators working in Suluova Public Education Center. Arithmetic average, standard deviation, t and Anova analyzes will be analyzed on the collected data. The results will be summarized. Key Words: Public Education Center, Social media, Self-efficacy, Educational usage

Page 95: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

77

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLERİNİN BİLİŞİM

TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM DERSİNDE BLOK TABANLI

PROGRAMLAMA ORTAMLARININ KULLANIMINA YÖNELİK

GÖRÜŞLERİ

Özgen Korkmaz Amasya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi

Ali Oluk

Kastamonu Üniversitesi Taşköprü MYO

ÖZET Küçük yaşta öğrencilerin programlama öğrenmelerinin, algoritmik düşünme, yaratıcılık, eleştirel düşünme gibi üst düzey düşünme becerileri kazandırılmasında önemli bir yere sahip olduğu bilinmektedir. Programlama öğretimine başlamak için ise bloklarla sürükle bırak eylemiyle çalışan programlama araçları bulunmaktadır. Bu araçlar sayesinde öğrenciler metin tabanlı kodlamada karşılaşacakları birçok güçlükle uğraşmadan kolay bir şekilde programlama dünyasına ilk adımlarına atabilecekleri söylenebilir. Öğrencilerin aldıkları eğitim düşünüldüğünde blok tabanlı programlama araçları ile bilişim teknolojileri dersi aracılığı ile tanışacakları ve bilişim teknolojileri öğretmenlerinin çabaları ile bu ortamlarda çalışma fırsatı yakalayacakları düşünülebilir. Bu çalışmada ortaokul seviyesinde programlama eğitimi veren bilişim teknolojileri öğretmenlerinin blok tabanlı programlama araçları kullanımına yönelik görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden betimsel analiz yöntemi ile yapılmıştır. Çalışmaya 3 bayan 4 erkek olmak üzere toplam 7 bilişim teknolojileri öğretmeni katılmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmış olup öğretmenlerle yapılan görüşmeler çözümlenerek NVIVO 9.0 programına aktarılarak kodlar ve temalar oluşturulmuştur. Çalışmaya katılan öğretmenlerin tamamının derslerinden blok tabanlı programlama araçları kullandıkları görülmüştür. Öğretmenler blok tabanlı programlama araçlarını derse olan ilgiyi arttırması (%100), öğrencilerin projeler geliştirerek yaratıcılığını geliştirmesi (%71,5), ders döneminde bir ürün oluşturulabilmesi (%42,9) ve metin tabanlı programlamaya geçişte bir alt yapı oluşturması (%28,6) sebebi ile tercih ettiklerini belirtmişlerdir. Öğretmenlerin tamamının derslerinden code.org ortamını kullandıkları görülmektedir. Öğretmenler code.org uygulamasını tercih etmelerinin nedeni, blok tabanlı programlamaya giriş için uygun olması (%57,14) ve öğrencilerin takibinin yapılabilmesi (%100) olduğunu belirtmişlerdir. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu daha sonra scratch ortamını (%85,71) kullandıkları görülmektedir. Bu araçlarla ders işlerken karşılaştıkları sorunlar ise yeterli sayıda bilgisayar olmaması ya da eski olması (%71,43), belirli bir süre sonra uygulamalarda tekrara düşülmesi (%28,57), etkinlikler için yeterli zaman olmaması (%85,71) ve öğrencilerin evde etkinlikleri yapabilecek ortama sahip olmamasını (%57,14) belirtmişlerdir. Bu çerçevede okullarda bu ortamların kullanımı için gerekli koşulların sağlanması önerilebilir. Anahtar Kelimeler: BT Öğretmenleri, blok programlama, programlama eğitimi

Page 96: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

78

ICT TEACHERS' VIEWS ON THE USE OF BLOCK-BASED PROGRAMMING ENVIRONMENTS IN INFORMATION

TECHNOLOGIES AND SOFTWARE COURSE

Özgen Korkmaz Amasya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi

Ali Oluk

Kastamonu Üniversitesi Taşköprü MYO

ABSTRACT It is well known that programming learning at a young age has an important place in providing higher order thinking skills such as algorithmic thinking, creativity, critical thinking. To begin programming instruction, there are programming tools that work with blocks and drag-and-drop actions. With these tools, students can easily take their first steps to the world of programming without having to deal with a lot of difficulties in text-based coding. Considering the education of the students, it can be thought that they will meet with block-based programming tools through the information technologies course and will have the opportunity to work in these environments with the efforts of the information technologies teachers. In this study, we aimed to examine the views of Information Technologies teachers who provide programming at middle school level on the use of block-based programming tools. The study was carried out using descriptive analysis method from qualitative research methods. 7 ITC teachers, 3 women and 4 men, participated in the study. Content analysis method was used in data analysis and interviews with teachers were analyzed and coded and themes were created by transferring to NVIVO 9.0 program. It has been observed that all teachers participating in the study use block-based programming tools from their courses. Teachers stated that they prefer block-based programming tools because of increasing the interest in the course (100%), improving the creativity of the students by developing projects (71.5%), creating a product during the course period (42.9%) and creating a substructure in transition to text-based programming (28.6%). Code.org environment is used by all of the teachers' in their lesson. Teachers have stated that the reason they prefer code.org environment is that it is suitable for entry into block-based programming (57,14%) and that students can follow-up (100%). The majority of teachers then use the scratch environment (85.71%). The problems they encountered with these tools were that they were not enough computers (71.43%), that they were repeated in applications after a certain period (28.57%), that they were not enough time for activities (85.71%) and that students were not able to have an environment for activities at home (57.14%). In this context, it is recommended that schools provide the necessary conditions for the use of these environments. Key Words: ICT tearhers, block programming, teching programming

Page 97: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

79

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL MEDYA KULLANIM

DÜZEYLERİ İLE SAHİP OLDUĞU DEĞERLER ARASINDAKİ

İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Recep ÇAKIR Amasya Üniversitesi

ÖZET

Yaşadığımız yüzyılda gerçekleşen teknolojik ilerlemeler öğrenme-öğretme ortamlarının kapsamlarının değişmesine neden olarak eğitim kurumlarının çağa ayak uydurması gerekliliğini doğurmuştur. Bu teknolojiler eğitime farklı bir bakış açısı getirerek eğitim sisteminin yapısını ve öğretme-öğrenme sürecini de değiştirmiş, eğitimin geleneksel sınıf tabanlı formal yapısından kurtularak sosyal ve informal öğrenmenin ön plana çıkmasına neden olmuştur. Bununla birlikte, toplumda var olan değerlerin yeni nesillere aktarılmasında eğitim-öğretim ortamları önemli rol oynamaktadır Bu bağlamda bu çalışmanın amacı; ortaokul öğrencilerinin sosyal medya kullanım düzeyleri ile sahip olduğu değerler arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Çalışmanın yöntemini ilişkisel tarama yöntemi oluşturmaktadır. Öğrencilerin değerler eğitimi konusunda mevcut düzeylerini belirleme adına Dilmaç (2007) tarafından geliştirilen 'İnsani Değerler Ölçeği' kullanılmıştır. Sosyal medya kullanım düzeylerini belirlemek için ise Kara ve arkadaşları (2017) tarafından geliştirilen 'Yeni Medya Kullanımı Okuryazarlığı' ölçeği kullanılmıştır. Çalışmaya 559 ortaokul öğrencisi katılmıştır. Toplanan veriler SPSS paket programı ile analiz edilmiştir. Çalışma sonuçlarına göre öğrencilerin medya kullanım düzeyi ortalamanın üstünde görülmektedir. Öğrencilerin sosyal medyayı etkili bir şekilde kullanabildikleri ve bu konuda yeterli bir okuryazarlık düzeyine sahip oldukları söylenebilir. Bununla birlikte, öğrencilerin sahip oldukları insani değerler düzeyinin orta düzeyden yüksek olduğu görülmektedir. Çalışmanın diğer bir bulgusu ise, medya kullanımı düzeyleri ile insani değerler düzeyi arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir. Okullarda klasik olarak verilen değerler eğitimi süreçlerinde yeni teknolojik gelişmelerden yararlanılarak öğrencilere farkındalık kazandırılabilir. Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya Kullanımı, Değerler Eğitimi, Ortaokul öğrencileri

Page 98: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

80

THE RELATIONSHIP BETWEEN SECONDARY SCHOOL STUDENTS' SOCIAL MEDIA USAGE LEVELS AND THEIR VALUES

Recep ÇAKIR

Amasya Üniversitesi

ABSTRACT The technological advances that took place in the century we live, led to the change in the scope of the teaching and learning environments and the necessity of the educational institutions to keep up with the era. These technologies have changed the structure of the education system and the teaching-learning process by bringing a different perspective to education. Besides, learnin-teaching environments play an important role in transferring the existing values to the new generations. In this context, the purpose of this study is to investigate the relationship between social media usage levels and the values of secondary school students. The method of the study is the correleational survey method. To determine the current levels of students' values, the Human Values Scale developed by Dilmaç (2007) was used. In addition, New Media Usage Literacy Scale developed by Kara et al. (2017) was used to determine social media usage levels. 559 secondary school students participated in the study. The collected data were analyzed with SPSS package program. According to the results of the study, the media usage level of students is above average. It can be said that students can use social media effectively and have an adequate level of literacy. However, the level of human values that students have is higher than the intermediate level. Another finding of the study is that there is a positive relationship between the levels of media use and human values. Awareness can be given to students by taking advantage of new technological developments in the values education processes given as classical in schools. Key Words: Social Media Usage, Values Education, Secondary school students

Page 99: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

81

ÖĞRETMENLERİN ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME SÜRECİNDE

YAŞADIKLARI SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Şahin Danişman Düzce Üniversitesi

Süleyman Göksoy Düzce Üniversitesi

ÖZET

Ölçme ve değerlendirme; bilgi, beceri, tutum, değer ve alışkanlıklar yönlerinden öğrenci düzeyinin belirlenmesi, başarısının biçimlenmesi, ürünü ya da performansı ile öğrenme süreci içinde olan öğrenci başarısının niteliğinin değerlendirilmesi, incelenmesi ve öğrenciye, eğitimcilere, ailelere, topluma geribildirimlerde bulunulabilmesi gibi çok çeşitli neden ve amaçlarla yapılabilmektedir. Öğretim programlarında yapılandırmacı felsefenin temele alınmasıyla birlikte, öğretmenlerden geleneksel ölçme araçlarına ilaveten alternatif ölçme ve değerlendirme araç ve yöntemlerini kullanmaları ve bunlardan faydalanmaları beklenmektedir. Ancak, çeşitli araştırmalar öğretmenlerin alternatif ölçme araçlarına yeterince yönelmedikleri gibi ölçme/değerlendirme konusunda da birtakım zorluklar yaşadıklarını ortaya koymaktadır. Bu araştırmada yapılandırmacılık kapsamında öğretmenlerin öğretim süreçlerinde ölçme ve değerlendirme konusunda yaşadıkları sorunlar ve bu sorunlara yönelik çözüm önerilerinin öğretmen görüşlerine göre belirlenmesi amaçlanmaktadır. Durum çalışması olarak desenlenen çalışmanın katılımcıları, çeşitli kademelerde öğretmenlik yapan 73 öğretmenden oluşmaktadır. Araştırma verileri, amaçla ilişkili olarak öğretmenlere ölçme ve değerlendirmede yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini ifade etmeleri için araştırmacılar tarafından oluşturulan görüşme formu aracılığıyla elde edilmiştir. Öğretmenlerden elde edilen verilerin analizi devam etmekte olup bulgular daha sonra sunulacaktır. Anahtar Kelimeler: Yapılandırmacılık, ölçme, değerlendirme

Page 100: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

82

TEACHERS’ PROBLEMS AND SUGGESTIONS RELATED TO THE MEASUREMENT AND EVALUATION PROCESSES

Şahin Danişman

Düzce Üniversitesi

Süleyman Göksoy Düzce Üniversitesi

ABSTRACT

Measurement and evaluation can be done with a variety of reasons and aims such as determining the student level in terms of knowledge, skills, attitudes, values and habits, evaluating the success of the student who is in the process of learning, product or performance and the quality of the student achievement, examining and giving feedback to the student, educators, families, and society. With the adoption of constructivist philosophy in teaching programs, teachers are expected to use alternative measurement and evaluation tools and methods in addition to traditional measurement tools. However, various studies showed that teachers do not adequately address alternative measurement tools, and they also face some difficulties in measuring / evaluating. In this research, it is aimed to determine the problems of teachers in the process of measurement and evaluation in terms of constructivism and the solution suggestions for these problems according to the opinions of teachers. The participants of the study, which was designed as a case study, consisted of 73 teachers who teach at various levels. The research data were obtained by means of the interview form created by the researchers to express the problems and solution suggestions they experienced in the assessment and evaluation of the teachers in relation to the purpose of the study. The analysis of the data from the teachers is ongoing and the findings will be presented later. Key Words: Constructivism, measurement, evaluation

Page 101: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

83

ÖĞRETMENLERİN ÖĞRETİM SÜREÇLERİ DAVRANIŞLARI

ÖLÇEĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ

Süleyman Göksoy Düzce Üniversitesi

Şahin Danişman

Düzce Üniversitesi

ÖZET Okullardaki öğrenme ortamlarını yönetme süreçlerinin en önemli değişkenlerden biri de öğretmen ve öğretmenin sahip olduğu bilgi, beceri, tutum ve alışkanlıklarıdır. Öğretmenin sahip olduğu bu özellikleri sınıf ve diğer öğrenme merkezlerinde nasıl sergilediği, gösterdiği veya uyulamaya aktarabildiği de ayrıca önem arz etmektedir. Bu nedenle mevcut çalışmanın amacı; öğretme-öğrenme sürecinin yönetiminde öğretmenlerin göstermiş oldukları davranışlar ve kararlarında; durumlar/koşullar, koşullara veya duygularına göre mi; yoksa değerlere, ilkelere göre mi davrandıklarını; öğretmenlerin; öğretme-öğrenme sürecinde değer ve ilkeleri durumlar, koşullar ve duygulardan üstün tutup tutmadıklarını ölçebilecek bir ölçme aracını geliştirebilmektir. Araştırmanın çalışma grubunu Batı Karadeniz Bölgesi'ndeki iki üniversitede öğrenim görmekte olan 197'si (%75.5) kadın, 64'ü (%24.5) erkek olmak üzere toplam 261 kişi oluşturmaktadır. Ölçeğin yapı geçerliğini belirlemek üzere temel bileşenler analizi ve Varimax dik döndürme tekniği kullanılarak faktör analizi gerçekleştirilmiş ve güvenirlik analizleri için Cronbach Alpha güvenirlik katsayısı belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, üç faktörlü 43 maddelik ölçek elde edilmiştir. Hata ve zayıflıklar (7 madde), reaktif (9 madde) ve proaktif (27 madde) olarak isimlendirilen bu üç faktörlü yapı, ölçek varyansının %49.11'ini açıklamaktadır. Ölçeğin güvenirlik analizleri incelendiğinde ölçeğin tamamına ilişkin güvenirlik katsayısının .96 olduğu görülmüştür. Araştırmanın analiz sonuçları, ölçeğin öğretmenlerin öğretim süreçlerinde sergiledikleri davranışlar ile aldıkları kararların neye dayandığına ilişkin olarak kullanılabileceğine işaret etmektedir. Anahtar Kelimeler: Proaktif, öğrenme-öğretme süreci, ölçek geliştirme.

Page 102: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

84

SCALE DEVELOPMENT FOR THE TEACHER BEHAVIORS RELATED TO THE TEACHING PROCESSES

Süleyman Göksoy Düzce Üniversitesi

Şahin Danişman

Düzce Üniversitesi

ABSTRACT One of the most important variables in the process of managing learning environments in schools is the knowledge, skills, attitudes and habits of teachers. It is also important how the teacher exhibits these features in class and other learning centers, or shows them in practice. Therefore, the aim of the present study is to develop a measurement tool that can measure whether the values and principles in teaching-learning process are superior to situations, conditions and emotions, i.e. to determine the teacher behaviors in the teaching-learning process. The study group of the study consisted of 261 preservice teachers, 197 of which (75.5%) are female and 64 of which (24.5%) are male from two universities in Western Black Sea Region. In order to determine the construct validity of the scale, factor analysis was performed using the principal component analysis and Varimax rotation technique and Cronbach's alpha reliability coefficient was determined for reliability analysis. As a result of the study, a 43-item and three-factor scale was obtained. This three-factor structure, which are named as error and weakness (7 items), reactive (9 items) and proactive (27 items), explains 49.11% of the scale variance. When the reliability analysis of the scale was examined, it was found that the reliability coefficient for the whole scale was .96. The results of the analysis of the research indicate that the scale can be used in relation to the behaviors of teachers in the teaching processes and the decisions they take. Key Words: Proactive, teaching-learning process, scale development.

Page 103: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

85

ORGANİZASYON KÜLTÜRÜNDE YENİ BOYUT OLARAK

DİRENÇLİLİK/DİRENÇSİZLİK: HOFSTEDE’NİN MODELİ İÇİN BİR

ÖNERİ

Mustafa Ozmusul Harran Üniversitesi

ÖZET

Sosyal organizasyonları anlamaya ve geliştirmeye öncelikle onların kültüründen başlamak gerekir. Özellikle organizasyon kültürünü dikkate almayan politika, uygulama ve liderliğin başarıya ulaşması düşünülemez. Çünkü bir organizasyonun kültürü, en temel biçimiyle onun işleyiş, anlayış ve değerlerini yansıtır. Literatürde organizasyon kültürü konusunun kavramsallaşmasında Geert Hofstede tarafından yapılan çalışmaların, ciddi payı olmuştur. Hofstede, yaptığı araştırmalar sonucu organizasyonel kültür için altı boyut ortaya atmıştır. Bunlar: araca dönük-amaca dönük; içten yönelimli-dıştan yönelimli; yumuşak iş disiplini-katı iş disiplini; yerel-profesyonel; açık sistem-kapalı sistem; insana dönük-işe dönük olarak ifade edilebilir. Bunlara teorik bir katkı olarak; bu çalışmada yazar tarafından 'Dirençlilik/Dirençsizlik' boyutu önerilmiştir. Hofstede'nin organizasyon modeline eklenmesi önerilen bu yeni boyutun kavramsal olarak tartışılması bu çalışmanın ana amacı olmuştur. Anahtar Kelimeler: Organizasyon kültürü, Hofstede, Dirençli organizasyonlar, organizasyon geliştirme

Page 104: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

86

RESILIENCY VERSUS INRESILIENCY AS A NEW DIMENSION TO ORGANIZATION CULTURE: A SUGGESTION FOR HOFSTEDE’S

MODEL

Mustafa Ozmusul Harran Üniversitesi

ABSTRACT

To comprehend and develop organizations, it entails starting from their cultures. In particular, the policy, implementation, and leadership without caring about organization culture naturally fail because an organization culture reflects basicly its own functions, perceptions, and values. The studies by Geert Hofstede in the literature have played a significant role in conceptualizing the organizational culture. After doing various research, Hofstede have suggested six dimensions of organizational culture as following process-oriented versus results-oriented, job-oriented versus employee-oriented, professional versus parochial, open systems versus closed systems, tightly versus loosely controlled, and pragmatic versus normative. Making a theoretical contribution to these six dimensions, the author of present study suggests Resiliency versus Inresiliency as a new dimension. For that, this study aims to discuss the new dimension suggested by the author of this study. Key Words: Organization culture, Hofstede, Resilient Organizations, Organization Development

Page 105: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

87

OKUL LİDERLİĞİ SADECE AKADEMİK BAŞARIYA MI

ODAKLANMALIDIR? PEKİ, DIŞSALLIKLAR?

Mustafa Özmusul Harran Üniversitesi

ÖZET

Günümüzde okul liderliği, çağdaş eğitim sistemlerinin önceliklerinden biri haline gelmiştir. Okul liderliğinin geliştirilmesinde akademik başarı odaklı bir eğilim ortaya çıkmaktadır. Bu konuda geniş bir literatur de oluşmaktadır. Öğrencilerin akademik başarısını artırmaya çalışan bir okul yöneticisinin liderlik davranışları elbette önemli, gerekli ve takdire şayandır. Bununla beraber, çağdaş okulun tek varlık gerekçesi sadece akademik başarı değildir. Özellikle eğitim planlaması ve ekonomisinin ana konularından olan eğitimde birtakım olumlu dışsallıkların gerçekleştirilmesinde okulların ciddi payı vardır. Bu bağlamda, doğal olarak, okul yöneticilerinden söz konusu dışsallıkların gerçekleştirilmesinde liderlik etmeleri de beklenecektir. Bu çalışmada, eğitimde olumlu dışsallıklar odağında beklenen okul liderliği ele alınmıştır. Ilgili tartışmalar ışığından okul liderliğinin geliştirilmesi için önerilere yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Okul liderliği, dışsallıklar, akademik başarı, okul geliştirme, çağdaş okul

Page 106: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

88

SHOULD SCHOOL LEADERSHIP ONLY FOCUS ON STUDENT ACHIEVEMENT? SO, EXTERNALITIES?

Mustafa Özmusul

Harran Üniversitesi

ABSTRACT Today, school leadership has been one of the policy priorities of contemproray education systems. In developing school leadership, a serious tendency based on student achievement occurs, so a numerous studies have also been made. No doubt, a school manager's leadership behaviors based on to improve student achievement are considerable, necessary, and applaudale. Nevertheless, the reason of existency of contemproray school is not only focusing student achievement. In particular, the schools have a considerable role in achieving the positive externalities that are one of the main issues of education planning and economics. In this regard, school managers are normally expected to lead in achieving the related externalities. This study therefore investigates school leadership as underpinning of the externalities which are expected from school managers. Suggestions are given at the end of the study for improving school leadership based on the externalities. Key Words: School leadership, externalities, student achievement, school development, contemproray school,

Page 107: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

89

TÜRKİYE’DE ÖĞRETMEN YETİŞTİRME VE ÖĞRETMEN İSTİHDAMI

POLİTİKASI

HASAN HÜSEYİN ATASAYAR KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ

ÖZET

Bu çalışmanın amacı; öğretmen yetiştirme ve istihdamı konusundaki gelişmeleri tarihsel süreç içerisinde ele almak ve sorunları tespit etmek, sorunların çözümüne ilişkin bir model önerisi sunmaktır. Eğitim sisteminin girdileri içerisinde düşünüldüğünde öğretmenler, kuşkusuz öğretim hizmetlerinin nitelikli olarak yerine getirilmesinde en önemli unsur olarak görülmektedir. Ancak, ülkemiz eğitim hizmetlerinin nitelikli sunumunda önemli payı bulunan öğretmenlerin yetiştirilmesinde ve istihdam edilmesinde niteliği tartışılır bir geçmişe sahiptir. İnsan gücünün planlaması bağlamında ülkemizde öğretmenlerin seçimi ve istihdamı ile ilgili uygulamalar geçmişten günümüze incelendiğinde bu uygulamaların çeşitlilik gösterdiği görülmektedir. İlk öğretmen okulunun açılışından bugüne farklı uygulamalar söz konusu olmuştur. Cumhuriyetin başlarından itibaren yakın zamana kadar öğretmen sayısındaki yetersizlik nedeniyle nicelik, niteliğe tercih edilerek çok sayıda yeterli niteliklere sahip olmayan kişi öğretmen olarak istihdam edilmiştir. Öğretmen yetiştirme ve öğretmen istihdamı konularında alan yazın incelendiğinde en önemli sorun olarak öğretmen yetiştirme çalışmalarının günü kurtarmak adına yanlış planlamaların yapılması görülmektedir. Öğretmen yetiştirme ve istihdamı konularında bir modelin ortaya konulamamış olması da diğer önemli bir sorundur. Bir modelin olmaması bu konulardaki politikalardaki tutarsızlığın önemli nedeni olarak düşünülmektedir. Bu sorunun çözümüne yönelik olarak araştırmacı tarafından mevcut koşullar da dikkate alınarak bir model önerisi sunulmuştur. Günümüzde öğretmen yetiştirme görevi yükseköğretim kurumları içinde eğitim fakültelerine ve öğretmen atama görevi Milli Eğitim Bakanlığı'na verilmiştir. Bu nedenle bu iki kurumun işbirliği yapması beklenmektedir. Öğretmen yetiştirme ve istihdam konusunda politika belirleyici konumundaki bu iki kurumun koordinasyon içerinde çalışmaları ivedilik arz etmektedir. Anahtar Kelimeler: Öğretmen yetiştirme, Politika, Öğretmen istihdamı

Page 108: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

90

TEACHER TRAINING AND TEACHER EMPLOYMENT POLICY IN TURKEY

HASAN HÜSEYİN ATASAYAR

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ

ABSTRACT The purpose of this study is; discussing the developments in the field of teacher training and employment in the historical process and identifying the problems, and presenting a model proposal for the solution of the problems. When considered in the inputs of the education system, teachers are undoubtedly considered to be the most important element in the quality of teaching services. However, the quality of educating and employing teachers who have a significant share in the quality provision of educational services in our country has a controversial background. When the applications related to the selection and employment of teachers in our country in the context of the planning of manpower are examined from the past to the present, it is seen that these practices vary. There have been different applications since the opening of the first teacher school. Due to the inadequacy of the number of teachers from the beginning of the Republic until recently, the quantity was chosen as a qualification and the person who did not have enough qualifications was employed as a teacher. Teacher training and teacher recruitment are examined as the most important problem in the field of teacher training studies to save the day of the wrong planning is seen. The fact that a model for teacher training and employment has not been established is another important problem. The lack of a model is considered to be an important reason for the inconsistency in the policies on these issues. In order to solve this problem, a model proposal is presented by the researcher considering the current conditions. Today, the task of teacher training is given to the faculties of education within the higher education institutions and the assignment of teachers to the Ministry of National Education. Therefore, these two institutions are expected to cooperate. It is urgent that these two institutions, which are policy makers in teacher training and employment, work in coordination. Key Words: Teacher training, Policy, Teacher employment

Page 109: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

91

YENİ MEDYANIN TOPLUMSAL EŞİTLİK İÇİN SAĞLADIĞI

OLANAKLAR VE DİJİTAL UÇURUMLA İLİŞKİLİ SORUNLAR

Kamil Demirhan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmanın amacı yeni medyanın toplumsal eşitliğin gelişmesine sağlayabileceği olanakları değerlendirmek ve bu olanakların önündeki engellerden biri olan dijital uçurumun etkisini değerlendirmektir. Yeni medya kavramı ağ bağlarla birbirine bağlı elektronik haberleşme kanallarını ifade etmektedir. İnternet yeni medyanın ana unsurunu oluşturmakta ve küresel düzeyde bilgi ve iletişim olanakları sağlayan bilgisayar ağı olarak açıklanmaktadır. Bu ağ sayesinde etkileşim daha fazla ön plana çıkmaya başlamıştır. Yeni medyanın iki veya daha fazla yönlü iletişim olanağı sağlamasıyla kitle iletişiminin geleneksel gönderici ve alıcı ilişkisi dönüşürmüştür. Alıcı/dinleyici artık pasif konumda değildir. Yeni medyanın sağladığı etkileşim, bilgi paylaşımı, haberleşme gibi olanaklar ve iletişimin yatay sosyal ağlar üzerinden örgütlenmesi toplumsal eşitliği geliştirebilecek yenilikler olarak değerlendirilmektedir. Buna karşın yeni medya da bir takım riskler barındırmaktadır. Kişisel verilerin gizliliğine ilişkin tehditler, yeni medyanın ticarileşmesi, alt-yapı maliyetlerinin yüksekliği ve dijital uçurum bu risklerden bazılarıdır. Dijital uçurum, bilgi ve iletişim teknolojilerine erişim, kullanım ve beceriler bakımından eşitsizliklere dayanmaktadır. İnternet erişimine sahip olan avantajlı konumdaki kullanıcılar, beyaz, eğitimli, genç, kentli ve erkeklerden oluşmaktadır. Günümüzde dünya nüfusunun %45'i (2018) internet erişimine sahip değildir. Dünyada, internet erişiminin en yüksek oranda olduğu kıta %95 erişim oranıyla Kuzey Amerika Kıtası iken, Afrika'da erişim oranı %36'dır. Yeni medyanın sahip olduğu olanaklarla toplumsal eşitsizlikleri azaltarak kamusal alanın gelişmesindeki hızlandırıcı rolün toplumdaki sosyo-ekonomik eşitsizliklere bağlı olan dijital uçurum dikkate alınarak değerlendirilmesi faydalı olabilir. Anahtar Kelimeler: Yeni medya, Geleneksel medya, Toplumsal eşitlik, Dijital uçurum

Page 110: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

92

THE OPPORTUNITIES OF NEW MEDIA FOR SOCIAL EQUALITY AND PROBLEMS RELATED TO DIGITAL DIVIDE

Kamil Demirhan

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi

ABSTRACT This study aims at evaluating the opportunities of new media for improving social equality and the influence of digital divide as an obstacle standing in front of these opportunities. The concept of new media means the networks of electronic communication channels. Internet is the main component of new media and it is explained as a computer network providing information and communication ways at global level. Interaction becomes more popular via this network. Traditional sender and receiver relationship in mass communication is challenged by the new media providing two-or-multiple way communication. Receiver or audience is no longer standing on a passive status. The opportunities of new media such as interaction, information sharing, communication and the organization of communication as horizontal social networks are considered as innovations for improving social equality. However, new media has some risks. Threats to the privacy of personal data, commercialization of new media, high costs of infrastructure are some of these risks. Digital divide consists of inequalities related to the usage of, access to, and skills of ICTs. Users who are white, educated, young, urban-dweller and man are advantageous users in terms of access to information and communication technologies. Today, 45% percent of world population (in 2018) have no access to Internet. In the world, the North America has the highest access rate to Internet while the access rate is 36% in the Africa. Discussing the role of new media as the catalyst for the improvement of public sphere reducing inequalities in society can be useful regarding the digital divide which is related to social-economic disadvantageous in society. Key Words: New Media, Traditional media, Social equality, Digital divide

Page 111: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

93

ORTAOKUL ÖĞRETMENLERİNİN EPİSTEMOLOJİK İNANÇLARI İLE

ÖĞRETİM STİLLERİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE

İNCELENMESİ

MUSTAFA OLGUN ÇELEBİ ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ, KIRIKKALE

ÖZET

Bu araştırma, ortaokul öğretmenlerinin epistemolojik inançları ile öğretim stillerini ve ikisi arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılmıştır. İlişkisel tarama modelinin uygulandığı araştırmada, katılımcıların epistemolojik inanç düzeylerinin belirlenmesinde Schommer (1990) tarafından geliştirilen Deryakulu ve Büyüköztürk (2002, 2005) tarafından Türkçe'ye uyarlanmış 'Epistemolojik İnanç Ölçeği', katılımcıların öğretim stillerini belirlemek amacıyla da Grasha (1996) tarafından geliştirilen, Üredi (2006) tarafından Türkçe'ye uyarlanan 'Öğretim Stilleri Ölçeği' kullanılmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenlere ait demografik bilgileri elde etmek için ise araştırmacı tarafından hazırlanan 'Öğretmen Kişisel Bilgi Formu' kullanılmıştır. Ölçme araçları 2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılında Kırıkkale ilinde bulunan 41 ortaokulda görev yapan 287 öğretmene uygulanmıştır. Araştırma sonuçları; öğrenmenin çabaya bağlı olduğuna inanç ile uzman stili arasında, öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna inanç ile kişisel model stili arasında pozitif ilişkiler olduğunu göstermiştir. Ayrıca tek bir doğrunun var olduğuna inanç boyutu ile resmi otorite stili arasında orta düzeyde negatif ve anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Öte yandan epistemolojik inançlar ile kolaylaştırıcı stili ve temsilci stili arasında anlamlı ilişki tespit edilmemiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular ortaokul öğretmenlerinin epistemolojik inançlarının yaş, branş ve kıdem değişkenlerine göre anlamlı düzeyde farklılaştığını; ancak cinsiyet ve eğitim durumu değişkenleri bakımından anlamlı bir farklılık göstermediğini ortaya koymuştur. Bununla birlikte ortaokul öğretmenlerinin öğretim stillerinin branş ve yaşa bağlı olarak anlamlı düzeyde farklılaştığı; cinsiyet, kıdem ve eğitim durumlarına göre farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Katılımcıların öğretim stili kümelerine dağılımı incelendiğinde; ortaokul öğretmenlerinin en fazla temsilci/kolaylaştırıcı/uzman kümesini, en az ise uzman/resmi otorite kümesini benimsediği saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Epistemoloji, Epistemolojik İnanç, Öğretim Stili

Page 112: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

94

ANALYSIS OF SECONDARY SCHOOL TEACHERS’ EPISTEMOLOGICAL BELIEFS AND TEACHING STYLES

ACCORDING TO VARIOUS VARIABLES

MUSTAFA OLGUN ÇELEBİ ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ, KIRIKKALE

ABSTRACT

This research was conducted to investigate secondary school teachers' epistemological beliefs and teaching styles and also the relationship between the two. The epistemological belief scale which developed by Schommer (1990) and then adapted to Turkish by Deryakulu and Büyüköztürk (2002, 2005) was used to determine epistemological beliefs of the participants. For determining teaching styles of the participants, teaching styles scale which developed by Grasha (1996) and then adapted to Turkish by Üredi (2006) was used. Additionally, the teacher personal information form that prepared by the researcher was used to obtain the demographic information about the teachers who participated in the research. The measuring instruments were applied to 287 teachers working in 41 secondary schools in Kırıkkale in 2016-2017 academic year. The research results revealed that there are moderately positive and significant relationships between 'the belief of learning depends on effort' and expert style, between 'the belief of learning depends on ability' and personel model style. In addition, there is a moderate negative and significant relationship between 'the belief that there is only one unchanging truth' and formal authority. On the other hand, no significant relationship between epistemological beliefs and facilitator style, and delegator style was found. Findings from the study showed that the epistemological beliefs of secondary school teachers differed significantly according to age, field of study and seniority variables; but did not show any significant difference in terms of gender and educational status. The research showed that the teaching styles of secondary school teachers differ significantly depending on the field of study and age; but there is no significant difference in terms of gender, seniority and educational status. By examining the distribution of participants' teaching style clusters; it has been determined that 'delegator/facilitator/expert' is the most adopted cluster; but 'expert/formal authority' is the least. Key Words: Epistemology, Epistemological Belief, Teaching Style

Page 113: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

95

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMEN ADAYLARININ YÜKSEK

ÖĞRETİMDE KULLANILAN ÖĞRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERE

İLİŞKİN GÖZLEMLERİ

ŞULE EGÜZ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ

ÖZET

Eğitim-öğretim, yalnızca bilgi verme işlemi olarak tanımlanamaz. Belirli bir süreç içerisinde gerçekleşen bu olgu davranışgeliştirme ve bireye sosyal yön verme özellikleri de taşımaktadır. Bu kadar genişbir kapsama sahip olan eğitim-öğretim sürecini etkileyen birçok etken bulunmaktadır. Bunların başında da özellikle hedef davranışların kazandırılmasında öğretim elemanı tarafından kullanılan öğretim yöntem ve teknikler gelmektedir. Bu yöntem ve tekniklerin bilinmesi ve bunların ne düzeyde etkili olduğunun tespiti öğretmen adaylarının mesleki gelişimleri açısından önemli görülmektedir. Bu araştırmanın amacı sosyal bilgiler öğretmen adaylarının, eğitim fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarının öğretim yöntem-teknikleri kullanımlarına ilişkin gözlemlerini belirlemek ve bu doğrultuda bir değerlendirme yapmaktır. Bütüncül bir yaklaşımla inceleme yapabilmek için nitel araştırmalarda veri toplama aracı olarak sıklıkla tercih edilen görüşme yöntemi kullanılmıştır. Çalışma grubunun tespitinde maksimum çeşitlilik örneklemesi kullanılmıştır. Bu doğrultuda 1. sınıftan 7, 2. sınıftan 11, 3. sınıftan 9 ve 4. sınıftan 12 olmak üzere toplam 39 öğretmen adayı ile çalışma yürütülmüştür. Araştırma verileri araştırmacı tarafından geliştirilen standartlaştırılmışaçık uçlu görüşme formu ile 2017-2018 eğitim-öğretim yılı içerisinde toplanmıştır. Elde edilen veriler ise betimsel analiz tekniği ile analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre katılımcıların verdikleri cevaplar incelendiğinde; öğretim elemanlarının en çok kullandıkları yöntem-tekniklerin düz anlatım yöntemi, soru-cevap ve tartışma olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Sosyal bilgiler, öğretim elemanları, yöntem ve teknik

Page 114: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

96

OBSERVATIONS OF SOCIAL STUDIES TEACHER CANDIDATES ON TEACHING METHODS AND TECHNIQUES USED IN HIGHER

EDUCATION

ŞULE EGÜZ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ

ABSTRACT

Education cannot be defined as an information-only process. This phenomenon, which takes place in a certain period of time, has the characteristics of behavior development and giving social orientation to the individual. There are many factors affecting the education process which has such a wide scope. The most important of these is the teaching methods and techniques which are used by the instructor. Knowing these methods and techniques and how they are effective are important for the professional development of teacher candidates. The aim of this study is to determine the observations of social studies teacher candidates on the use of teaching methods and techniques in the faculty of education and to make an evaluation in this direction. In order to be able to conduct a holistic approach, the preferred interview method was used as a data collection tool in qualitative research. Maximum diversity sampling was used in the study group. In this respect, a total of 39 pre-service teachers were studied, 7 from grade 1, 11 from grade 2, 9 from grade 3 and 12 from grade 4. The research data were collected in 2017-2018 academic year by the standardized open-ended interview form developed by the researcher. The data were analyzed with descriptive analysis technique. According to the results of the study, the answers of the participants were examined; the methods and techniques used by instructors are the methods of lecturing, question-answer and discussion. Key Words: Social studies, teaching staff, method and technique

Page 115: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

97

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMEN ADAYLARININ BİLGİ ARAMA

BİÇİMLERİNİN İNCELENMESİ

ŞULE EGÜZ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ

ÖZET

İnsanların yaşamlarını devam ettirebilmeleri, çevreleriyle ve diğer insanlarla ilişkilerini yürütebilmeleri için bilgiye ihtiyaçları bulunmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte günümüzde insanlar hem eğitim ortamlarında hem de sosyal yaşamlarının her aşamasında bilgiye ulaşmak için farklı araçlar ve yöntemler tercih etmektedirler. Bu çalışmanın amacı Sosyal Bilgiler öğretmen adaylarının bilgiye olan gereksinimlerini belirlemek, bilgiyi ararken en sık tercih ettikleri araçları tespit etmek ve kullanım farklılıklarını ortaya koymaktır. Bu çalışma nitel araştırma metodolojisine uygun birşekilde tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Malatyaİnönü Üniversitesi'nde öğrenim gören dört sınıf düzeyinden 20 sosyal bilgiler öğrencisi oluşturmuştur. Veriler yarı yapılandırılmışgörüşme yöntemi ile toplanmış; verilerin analizinde ise betimsel analiz tekniğinden yararlanılmıştır. Elde edilen verilere bağlı olarak katılımcıların bilgi gereksinimleri, bilgiyi arama biçimleri ve kullanım farklılıklarını tespitine yönelik olarak belirlenen ilk kategori 'Katılımcıların bilgi gereksinimleri', ikinci kategori ise 'Katılımcıların tercih ettikleri bilgi kaynakları ve kullanımları' olmuştur. Araştırma sonunda katılımcılar özellikle güncel gelişmelerle ve bilimsel amaçlarla bilgiye gereksinim duyduklarını ifade etmişlerdir. Ayrıca çalışma grubunu oluşturan öğretmen adaylarının en fazla kullandıkları bilgi arama aracının internet teknolojisi olduğu tespit edilmiştir. Katılımcılar buna gerekçe olarak ise internetin çok sayıda bilgiye kısa zamanda ve kolaylıkla ulaşma imkanı sağlamasını göstermişlerdir. Anahtar Kelimeler: Sosyal bilgiler, öğretmen adayları, bilgi kaynakları, bilgi arama davranışı

Page 116: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

98

INVESTIGATION OF SOCIAL STUDIES TEACHER CANDIDATES' INFORMATION SEARCH FORMS

ŞULE EGÜZ

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ

ABSTRACT People need information to sustain their lives, and to maintain their relationship with their environment and other people. With the development of information and communication technologies, people prefer different tools and methods to reach information at both stages of education and social life. The aim of this study is to determine the needs of social studies teacher candidates for information to identify the most preferred tools for searching for information and to reveal usage differences. This study was designed in accordance with the qualitative research methodology. The study group consisted of 20 social studies students from four grade levels studying in Malatya Inonu University. Data were collected by semi-structured interview method; In the analysis of the data, descriptive analysis technique was used. Based on the data obtained, the first category of the participants to determine the information requirements, the ways of searching for information and the differences in usage, was the 'In Information requirements of participants' and the second category was 'Participants' preferred information sources and their uses'. At the end of the study, the participants stated that they need information especially for current developments and scientific purposes. In addition, it has been determined that the information search tool used by the teacher candidates who constitute the working group is the ınternet technology. As a reason, the participants showed that the ınternet provided the opportunity to reach a large number of information in a short time and easily. Key Words: Social studies, teacher candidates, information sources, information search behavior

Page 117: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

99

SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİ LİSANSÜSTÜ ÖĞRENCİLERİNİN

LİSANSÜSTÜ EĞİTİM YAPMA NEDENLERİ VE BEKLENTİLERİ

ŞULE EGÜZ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ

ÖZET

Bilim insanı yetiştirme ve ulusal bilim politikasının devamlılığını sağlamada önemli bir yere sahip olan lisansüstü eğitimin temel amacı, bilgiyi üreten, kullanan ve eleştirel bir düşünce yapısıyla problem çözebilecek nitelikte insan gücünü yetiştirmektir. Eğitim sisteminin en önemli ögelerinden biri olansosyal bilgiler eğitimi lisansüstü öğrencilerinin gelecekte mesleki yaşantılarına katkı sağlaması vemesleki gelişimleri açısından lisansüstü eğitimin önemi büyüktür. Bu çalışmanın amacı sosyal bilgiler öğretmenliği lisansüstü öğrencilerinin lisansüstü eğitim yapma nedenleri ve beklentilerini ortaya koymaktır. Çalışma nitel araştırma yöntemi esas alınarak tasarlanmıştır. Çalışmada amaçlı örnekleme türlerinden ölçüt örnekleme kullanılmıştır. Bu amaçlaşu ölçütler temel alınmıştır: 1) Sosyal bilgiler eğitimi lisansüstü öğrencisi olması ve 2) Lisansüstü öğrencilerin araştırmaya gönüllü olarak katılması. Araştırma, 2017 yılı Kasım ayındaİstanbul ilindeki iki üniversitenin sosyal bilgiler lisansüstü öğrencileriyle yürütülmüştür. Araştırmaya 8'i erkek, 10'u kadın toplam 18 öğrenci katılmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında yarı yapılandırılmışgörüşme formu kullanılmıştır. Görüşmeler ses kayıt cihazı aracılığıyla kaydedilmiştir. Elde edilen veriler betimsel analiz kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonunda lisansüstü öğrenciler; alanında uzmanlaşma, akademik kariyer yapma, görevde yükselme, kişisel gelişim, özel sektörde işbulma imkânı, zamanı etkili kullanma gibi nedenleri lisansüstü eğitim yapma gerekçeleri olarak göstermişlerdir. Beklenti noktasında ise yine bilimsel anlamda kendini geliştirme, akademik kadroya yerleşme ve akademik ortamdan uzaklaşmama gibi umutlar taşıdıklarını ifade etmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Lisansüstü eğitim, sosyal bilgiler eğitimi, öğrenci

Page 118: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

100

REASONS AND EXPECTATIONS OF GRADUATE STUDENTS IN SOCIAL STUDIES EDUCATION

ŞULE EGÜZ

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ

ABSTRACT The main aim of postgraduate education, which has an important place in raising science and maintaining the national science policy, is to educate the manpower that produces, uses and solves problems with a critical thinking structure. Postgraduate education is of great importance in terms of contributing to the professional life of the graduate students in the social studies education that is one of the most important elements of the education system and their professional development. The aim of this study is to reveal the reasons and expectations of postgraduate students of social studies teaching. The study was designed on the basis of qualitative research method. In this study, criterion sampling was used. For this purpose, the following criteria are based: 1) Being a graduate student in social studies education and 2) Volunteer participation of graduate students in research. The research was conducted in November 2017 with the social studies graduate students of two universities in Istanbul. A total of 18 students (8 male, 10 female) participated in the study. A semi-structured interview form was used to collect the data. The interviews were recorded via the voice recorder. The data were analyzed by using descriptive analysis. Graduate students at the end of the research; they showed the reasons such as specialization in the field, making an academic career, increasing the job, personal development, finding a job in the private sector, using time effectively as reasons for graduate education. At the point of expectation, they stated that they also have hopes such as self-improvement in scientific sense, academic staff, and not to leave the academic environment. Key Words: Graduate education, social studies education, student

Page 119: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

101

YENİLİKÇİ DAVRANIŞLARI ETKİLEYEN FAKTÖRLER: DEVLET

HASTANESİ ÖRNEĞİ

Funda Özpulat Selçuk Üniversitesi

Sariye Karakuzu

Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü

ÖZET Bu çalışmanın amacı sağlık personelinin yenilikçi davranışlara ilişkin görüşlerini ve yenilikçi davranışlarını etkileyen faktörleri saptanmaktır. Çalışma, 21 Aralık 2015- 31 Mayıs 2016 tarihleri arasında Kırıkkale Devlet Hastanesi ve Lüleburgaz Devlet Hastanesinde çalışan sağlık personeli ve idari personele uygulanmıştır. Çalışmada örneklem seçimine gidilmemiş, araştırmaya katılmayı kabul eden ve en az 1 yıl çalışma süresi bulunan 200 katılımcı ile yürütülmüştür. Araştırmaya katılan bireylerin yaşları 19 ile 57 arasında değişmekte, aritmetik ortalamasının 34.52±9.08 olduğu görülmektedir. Katılımcıların %69’u kadındır. %41’i hemşire, %20.5’i idari personelden oluşmaktadır. %70.5’i evli, %39’u lisans mezunudur. Katılımcıların hizmet yılları 1 ile 34 yıl arasında değişmektedir. Hizmet yılı aritmetik ortalaması 11.51±9.24, kurumda çalışma sürelerinin ortalaması 5.75±3.27, aylık ortalama nöbet sayısı ortalaması 6.43±2.60’dır. Büyük bölümü (%85) 657’ye tabi olarak çalışmaktadır. “Mesleki uygulamalarınıza herhangi bir yenilik getirildi mi?” sorusuna 166 cevap verilmiştir. %30.1 ile evet cevabı verilirken, %69.9’luk bölümünün hayır cevabı verdiği görülmüştür. Yenilikçi davranışların geliştirilmesinde özellikle yönetim desteği, çalışma koşulları ve teknolojik gelişmeler önemli bulunmuştur. Ayrıca cinsiyete göre yenilikçi davranış geliştirmede etkili faktörler değişmektedir. Kadınlar iş yükünü yenilikçi davranış geliştirmede erkeklere göre daha etkili bulmaktadır. Yenilikçi davranış geliştirmede etkili faktörlerin saptanması, engellerin ortadan kaldırılması ve güçlü yönlerin geliştirilmesi sunulan hizmeti doğrudan etkileyecektir. Böylece sağlık profesyonelleri kendilerini sürekli yenileyebilecek, iş doyumları artacak ve tüm bunlar hizmet kalitesine yansıyacaktır. Anahtar Kelimeler: Yenilikçi Davranış, Sağlık Personeli, İdari Personel, Sağlık Hizmeti

Page 120: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

102

FACTORS AFFECTING INNOVATIVE BEHAVIOR: STATE HOSPITAL EXAMPLE

Funda Özpulat

Selçuk Üniversitesi

Sariye Karakuzu Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü

ABSTRACT

The aim of this study is to determine the health personnel's views on innovative behaviors and the factors affecting their innovative behaviors. The study was conducted between 21 December 2015 and 31 May 2016 in Kırıkkale State Hospital and Lüleburgaz State Hospital. The study was carried out with 200 participants who did not participate in the sample selection and accepted to participate in the study and who had at least one year of study. The ages of the participants were between 19 and 57, and the arithmetic average was 34.52 ± 9.08. 69% of the participants were women. 41% of the nurses and 20.5% of the staff consist of administrative staff. 70.5% are married and 39% are undergraduate. The service years of the participants vary between 1 and 34 years. The mean arithmetic year of service was 11.51 ± 9.24, the mean duration of working in the institution was 5.75 ± 3.27 and the mean number of monthly seizures was 6.43 ± 2.60. Most of them (85%) are subject to 657. “Has any Innovation been introduced to your professional practices?"the question was answered by 166. With 30.1%, the answer is yes, it was seen that 69.9% of the participants gave no answer. Especially in the development of innovative behaviors, management support, working conditions and technological developments were found important. In addition, influential factors in developing innovative behavior by gender vary. Women find work load more effective than men in developing innovative behavior. Determining effective factors in developing innovative behavior, the elimination of barriers and the development of strengths will directly affect the service offered. Thus, health professionals will be able to renew themselves continuously, job satisfaction will increase and all this will be reflected in the quality of service. Key Words: Innovative Behavior, Health Personnel, Administrative Staff, Health Service

Page 121: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

103

BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK HİZMETLERİ VE KADINA YÖNELİK

ŞİDDET OLGUSU

Funda Özpulat Selçuk Üniversitesi

ÖZET

Sağlık hizmetlerinin temel yapı taşlarından birisi birinci basamak sağlık hizmetleridir. Güçlü bir birinci basamak sağlık hizmetine sahip ülkeler toplumun sağlık ihtiyaçlarına daha iyi yanıt verebilir. Sağlıkta daha eşitlikçi bir hizmet sunumu ve sağlık harcamalarının maliyet etkinliği sağlanabilir. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde özellikle ev ziyaretleri birçok problemin ortaya çıkarılmasında oldukça etkilidir. Ev ziyaretleri yolu ile ailelerin sağlık sorunları yerinde ve objektif olarak saptanabilir, sorunlar yerinde değerlendirilebilir ve buz dağının görünmeyen yüzüne ulaşılabilir. Kadına yönelik şiddet ülkemiz de dahil olmak üzere tüm dünyanın ortak bir sorunu, önemli bir halk sağlığı problemidir. Ancak kadına yönelik şiddet çoğu kültürde olağan sayılmakta, saklanmaya, yok sayılmaya çalışılmaktadır. Şiddete uğrayan birçok kadın yaşamını yitirmekte ya da gerek fiziksel gerekse ruhsal ağır sekellerle hayatını devam ettirmeye çalışmaktadır. Kadına yönelik şiddetin çoğunlukla tespit edildiği yerler ise acil servisler olmaktadır. Birinci basamak sağlık hizmetleri kadına yönelik şiddetin önlenmesinde, ilk aşamalarda fark edilip önlemler alınmasında ve tekrarının engellenmesinde önemli bir özelliğe sahiptir. Özellikle ev ziyaretleri yolu ile şiddet olgusu ortaya çıkarılabilir. Bunu başarabilmek için ise birinci basamak sağlık personellerine büyük rol ve sorumluluklar düşmektedir. Koordine olarak ve ekip işbirliği içinde sunulacak sağlık hizmetleri, kadına yönelik şiddeti önlemede ve erken tespitinin sağlanmasında etkili olabilir. Anahtar Kelimeler: Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri, Ev Ziyaretleri, Kadına Yönelik Şiddet, Sağlık Personeli

Page 122: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

104

PRıMARY HEALTHCARE SERVıCES AND PHEUOMENON OF VIOLENCE AGAINST WOMEN

Funda Özpulat

Selçuk Üniversitesi

ABSTRACT One of the main building blocks of health services is primary health care. Countries with strong primary health care may better respond to the health needs of the community. A more egalitarian service delivery in health and cost-effectiveness of health expenditures can be achieved. Especially home visits in primary health care services is very effective in revealing many problems. Through home visits, the health problems of families can be determined on-site and objectively, problems can be assessed on-site and the unseen face of the iceberg can be reached. Violence against women is a common problem of the world, including our country, an important public health problem. However, violence against women is considered to be common in most cultures, and it is tried to be ignored. Many women who have been subjected to violence are losing their lives or trying to survive with both physical and psychological sequelae. Emergency services are the places where violence against women is mostly determined. Primary health care is an important feature in preventing violence against women, being noticed in the early stages and taking measures and preventing repetition. In particular, case of violence can be revealed through home visits. In order to achieve this, primary health care personnel have a great role and responsibilities. Health services to be provided in coordination and team cooperation can be effective in preventing violence against women and ensuring early detection. Key Words: Primary Health Care, Home Visits, Violence Against Women, Health Personnel

Page 123: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

105

ROY ADAPTASYON MODELİ’NE GÖRE ENGELLİ BİREYLERİN

SAĞLIK BAKIM GEREKSİNİMLERİNE İLİŞKİN HEMŞİRELİK

UYGULAMALARI

Duygu Öztaş Ankara Üniversitesi

Funda Özpulat

Selçuk Üniversitesi

ÖZET Engellilik, yaşamın bağımsız bir şekilde sürdürülmesinde engel yaratan, doğuştan var olan ya da sonra oluşan vücuttaki fonksiyon kayıplarıdır. Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri engelli bireylerdir ve bu bireyler genellikle düşük gelirli ülkelerde yaşamlarını sürdürmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde engelli bireylerin sayısı azımsanamayacak kadar çoktur. Özellikle fiziksel ekipman, sosyal ya da psikolojik desteğin azlığı ya da yokluğu engelli bireylerin toplumdan kendilerini izole etmelerine ya da yaşamlarını çok sınırlı alan içerisinde devam ettirmelerine neden olabilmektedir. Bu bağlamda değerlendirildiğinde engelli bireylere verilmesi gerekli olan sağlık ve sosyal hizmetlerin önemi ortaya çıkmaktadır. Özellikle engelli bireylerin sağlık hizmetlerine ulaşmaları konusunda sıkıntı yaşamaları göz önüne alındığında engelli bireylere sunulacak evde bakım hizmetleri ve ev ziyaretlerinin önemi ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle engelli bireylerin topluma kazandırılması ve yaşamlarını optimal sağlık düzeyinde sürdürmeleri gerekliliğinden yola çıkarak, sağlık hizmetlerinin önemli bir profesyoneli olan hemşirelerin engelli bireylere yönelik sunacağı hemşirelik bakımı bu çalışmada Roy Adaptasyon Modeli üzerinden tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Engelli birey, hemşirelik, bakım, Roy Adaptasyon Modeli

Page 124: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

106

NURSING PRACTICES REGARDING HEALTH CARE REQUIREMENTS OF PERSONS WITH DISABILITIES ACCORDING

TO ROY ADAPTATION MODEL

Duygu Öztaş Ankara Üniversitesi

Funda Özpulat

Selçuk Üniversitesi

ABSTRACT Disability is the loss of function in the body, which creates an obstacle to the maintenance of life in an independent way. Approximately one fourth of the world's population is disabled individuals, and these individuals often live in low-income countries. In this respect, the number of people with disabilities is too many to be underestimated. In particular, the lack of physical equipment, social or psychological support, or lack of it, may cause individuals with disabilities to isolate themselves from the community or to sustain their lives in a very limited area. When evaluated in this context, the importance of health and social services, which should be given to disabled individuals, arises. Considering the fact that people with disabilities have difficulties in accessing health services, the importance of home care services and home visits will be presented. For this reason, nursing care of nurses who are important professionals of health services for disabled individuals will be discussed in this study through Roy Adaptation Model. Key Words: Disabled person, nursing, care, Roy Adaptation Model.

Page 125: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

107

GÖRME ENGELLİ BİREYLERİN YAŞAM KALİTESİNE HEMŞİRELİK

BAKIMININ ETKİSİ

Duygu Öztaş Ankara Üniversitesi

Funda Özpulat

Selçuk Üniversitesi

ÖZET Engellilik bireylerin yaşamlarını etkin bir şekilde sürdürmelerini etkileyen bir durumdur. Engelli bireyler yaşamlarını etkin bir şekilde sürdürebilmek için sağlık hizmetleri desteğine ve sosyal desteğe ihtiyaç duymakta; çevresel düzenlemeler, ekonomik nedenler, sosyal çevre desteği ve sağlık hizmetlerine erişim imkanı gibi pek çok faktör engelli bireylerin yaşam kalitelerinde belirleyici olmaktadır. Engelli bireylere ilişkin yapılan düzenlemelerin yeterli düzeyde olmaması ise bu bireylerin yaşama uyumlarını zorlaştırmakta, bu nedenle engelli bireylerin çoğu toplumdan kendini izole ederek yaşamlarını sürdürmektedir. Engelli bireyin yaşadığı ev ortamının iyi değerlendirilerek sağlık ve sosyal ihtiyaçlarının belirlenmesi, engelli bireylerin topluma kazandırılmaları konusunda önemlidir. Topluma sağlık hizmeti sunumunda önemli rol oynayan halk sağlığı hemşireliği uygulamalarında engelli bireylere yönelik sunulacak hizmetlerin, engelli bireylerin yaşam kaliteleri üzerindeki olumlu etkisinden söz etmek mümkündür. Çünkü evde bakımda primer rol oynayan hemşirenin bireyin ihtiyaçlarının blirlenmesinde ve gerekli koşullarda diğer disiplinler ile iş birliği yapmasında önemli rol ve sorumlulukları bulunmaktadır. Yaşam kalitesi öznel bir kavram olup birein ve bireyin en yakın çevresi olan ailesinin yaşam kalitelerinin belirlenmesinde ve geliştirilmsinde halk sağlığı hemşiresine önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu noktadan yola çıılarak bu çalışmada engelli bireylerin yaşam kalitesinin geliştirilmesinde halk sağlığı hemşireliği uygulamları tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Görme engelli, hemşire, yaşam kalitesi

Page 126: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

108

THE EFFECT OF NURSING CARE ON THE QUALITY OF LIFE OF VISUALLY IMPAIRED INDIVIDUALS

Duygu Öztaş

Ankara Üniversitesi

Funda Özpulat Selçuk Üniversitesi

ABSTRACT

Disability is a condition that affects the survival of individuals effectively. People with disabilities need health care support and social support in order to maintain their lives effectively; many factors such as environmental arrangements, economic reasons, social environment support and access to health services are determinative in the quality of life of disabled individuals. The lack of adequate arrangements for individuals with disabilities makes these individuals' adaptation to life difficult, so most people with disabilities continue their lives by isolating themselves from the society. The assessment of the health and social needs of the home environment where the disabled individual lives is well evaluated, is important in gaining people with disabilities into society. It is possible to talk about the positive effects of the services to be offered to disabled individuals in the public health nursing practices, which play an important role in the provision of health services to the community, on the quality of life of people with disabilities. This is because the nurse, who plays a primary role in home care, has important roles and responsibilities in determining the needs of the individual and cooperating with other disciplines in necessary conditions. Quality of life is a subjective concept and the public health nurse has important duties and responsibilities in determining and improving the quality of life of the family and the nearest environment of the individual. Key Words: Visually impaired, nurse, quality of life

Page 127: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

109

KÜRESELLEŞEN DÜNYADA TASARRUF GERÇEĞİ

Muhammed Hüseyin ÖZER Mersin Üniversitesi

ÖZET

Son yıllarda artan savaşlar, terör olayları ve beraberinde gelen göçler ve siyasal/sosyal/ekonomik krizler tüm dünya ülkelerini etkilemektedir. Bu tür olumsuzluklar kısa vadede elde edilen kazanımların yanıltıcılığı ile dünya ülkelerinde uzun vadede çözümü güç tahribatlara yol açabilir. Çünkü yaşanan bu tahribatlar yer kürede mevcut olan her noktayı etkilemektedir. Öyle ki hiç tükenmeyecekmiş gibi sömürülen kaynaklardan bir gün tüm dünya ülkelerinin mahrum kalacağı gerçeğini göz ardı edecek kadar doyumsuz olmak bu çağın hastalıkları arasında görülebilir. Küresel dünyada kriz her nerede olursa olsun, bütün dünya ülkelerinin kaçınılmaz gündemi, yaşanan bu olumsuzlukların sosyoekonomik yansımalarıdır. Ülkeler açısından bu sosyoekonomik olumsuzluklar her ne kadar kısa süreli gündem olsa da gün geçtikçe yer kürede oluşan tahribat artmaktadır. Öyle ki temiz su ve yeşile hasret çöle dönüşen metropoller, doğal kaynakların ve gıdaların azalışı, tarımsal verimin düşüşü, sanayi-endüstri atıklarının doğal çevreye verdiği zararlar artmaktadır. Küresel ölçekli iklim değişikliği ve küresel ısınma sorunun belirgin etkileri sonucunda ülkemizin de 2009 yılında taraf olduğu Kyoto Protokolü müzakereleri sürdürülmüştür. Anlaşma ile küresel ölçekli önemli bir adım atılsa da ilerleyen yıllarda kaynakların hızla tükeneceği öngörülmektedir. Bu durum başta politika yapıcılar olmak üzere özellikle sosyal bilimcileri bu noktada önlemler almaya ve çözümler üretmeye itmiştir. Kaynakların itidalli ve bilinçli bir şekilde kullanımı ile en az hasar, daha temiz bir çevre ve sağlıklı bireylerden müteşekkil toplumlar var olur. Kaynakların sürdürülebilirliği ve ekonomik kalkınmanın gerçekleşmesi sürecinde milli ve küresel tasarruf teşebbüsleri yapılmalıdır. Tasarrufun bir bilinç ve davranış olarak yer edinmesi için toplumların yapı taşı olan bireylerin eğitilmesi gerekmektedir. Aile, çevre, medya ve okulların bu süreçte etkisi önemlidir. Özellikle bireylerin almış oldukları eğitimin bu bilinç ve davranışı kazanmada etkisi büyük paya sahiptir. Küreselleşmenin etkisiyle üretim ve tüketim arasındaki dengesizlik ve kaynakların bilinçsiz kullanımı tasarruf gerçeğini ortaya koymaktadır. Tasarruf, yaşama ve yer küreye karşı birey ve toplumların önemli bir ödevi olarak görülebilir. Anahtar Kelimeler: küreselleşme, tasarruf, tasarruf eğitimi

Page 128: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

110

THE TRUTH OF SAVING IN GLOBALIZING WORLD

Muhammed Hüseyin ÖZER Mersin Üniversitesi

ABSTRACT

The increasing wars, terrorist incidents and concom tant migrations and political/social/economic cryses affect the whole World countries in recent years. This kind of problems, with the delusiveness of achievements gained in short term, can cause huge destructions to the World countries in the long term. Because this kind of destructions affect the every corner of earth. Exploiting the sources of earth without thinking that one day they will be exhausted for the whole World countries can be considered one of a disease of our age. In this global World when a crisis outbreaks in a country, the inevitable agenda of the whole World countries becomes the socio-economic reflections of thic crisis to their people. Even though this agenda lasts a short time for these countries, this situation increases the destruction on earth day by day. The clean water rescurses are depleting, the cities are yearing for greenfields, natural resources and the food are running out, the agricultural productivity is decreasing and industrial waste is damages the environment. As the global climate change and global warming do exist and we see their significant effects to earth, our country keeps the negotiation of Kyoto Protocol. Even though this agreement is an important step on a global scale, it is predicted that the resources will run out rapidly in the upcoming years. This plight pushed the policymakers and esperially social scientists to take precoutions and produce solutions about this issue. With moderate and conscious consumption we cause can create cleaner enviroment and societies having healthy inviduals and cause the least damega. National and global saving attempts are necesseary In the process of maintainability of the resources and actualization of economic development. People must be educated in order to set the 'saving' as a consciousness and behaviour. The family, enviroment,mesia and schools have a big impact in this process. Especially the education, which the individualls get, has an important part in the achievement of the desired conscience and behaviour. Because of the globalization effect, there exists an imbalance between the production and consumption which leads to uncoscience usage of resources that reveals the reality of saving. For the individuals and the society, saving can be regarded as an important duty towards to life and earth. Key Words: globalization, saving, savings education

Page 129: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

111

BİR AİLE EĞİTİM PROGRAMININ DEĞERLENDİRİLMESİ: ANNE-

BABA OKULU PROJESİ

Ramazan Şamil TATIK Muş Alparslan Üniversitesi

Abdüllatif TÜZER

Muş Alparslan Üniversitesi

Ali Haydar AKPOLAT Muş Alparslan Üniversitesi

Mehmet BAŞARAN

Muş Alparslan Üniversitesi

Bilal SÖYLEMEZ Milli Eğitim Bakanlığı

ÖZET

Bu çalışma ailelerin çocuk eğitimi hakkında bilinçlenmesini ve aile içi etkileşimin artmasını sağlayarak ailelerin çocuklara yönelik iletişim algılarının tespit edilmesini, ebeveynlerin çocuklarıyla iletişimlerinin incelenmesini ve programın genel olarak değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Bu araştırmanın modeli, nitel ve nicel veri toplama ve analiz tekniklerini de içeren karma araştırma modelidir. Araştırmanın çalışma grubu, Muş İl Merkezinde ikamet etmekte olan ve 3-6 yaş çağında çocuğu/çocukları olan 29 ebeveynden (18 anne, 11 baba) oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak; kişisel bilgi formu, Ebeveynin Çocuğuyla İletişimi Ölçeği (EÇİÖ), Anne-Baba Okulu eğitim programı değerlendirme formu kullanılmıştır. Araştırmanın verileri, iki günlük Anne-Baba Okulu kapsamındaki seminerler boyunca velilere dağıtılan formlarla ve Google Forms uygulaması ile online olarak elde edilmiştir. Araştırmanın nitel verileri, Word belgesine kaydedilmiş; nicel verileri ise once Excell'e sonra ise SPSS programına aktarılmıştır. Ardından nitel veriler, herhangi bir programa başvurulmadan araştırmacılar tarafından içerik analizine tabi tutulmuş; nicel veriler ise SPSS programında analiz edilmiştir. Araştırmanın nitel bulgularına göre; 26 katılımcıdan 9'u seminerlerin içeriklerinin faydalı olduğunu, 9'u ihtiyaca odaklı olduğunu belirtmektedir. 15 katılımcı uzmanların alanlarında yetkin olduklarını, 11 katılımcı ise uzmanların başarılı bir performans ortaya koyduklarını bildirmektedir. 8 katılımcı, uzmanların kullandıkları seminer yöntemi etkili bulmuştur. 18 katılımcı etkinlik ortamını etkili ve başarılı bulurken,5 katılımcı eleştiride bulunmaktadır. 7 katılımcı organizasyona ve planlamaya ilişkin eleştiride bulunurken, 17 katılımcı etkili bir organizasyon ve planlama yapıldığını belirtmektedir. Araştırmanın nicel bulguları incelendiğinde; Mann Whitney-U testine gore 20-24 yaş grubundaki anneler ve babalar ile 25-29 yaş grubundaki annelerin ve babaların çocuklarıyla iletişimlerinde anlamlı düzeyde farklılaşma görülmektedir (p<.05). Fark, 25-29 yaş grubundaki annelerin ve babaların lehinedir. Mann Whitney-U testine göre 25-29 yaş grubundaki anneler ve babalar ile 35 ve üstü yaş grubundaki annelerin ve babaların çocuklarıyla iletişimlerinde anlamlı düzeyde farklılaşma görülmektedir (p<.05). Fark, 25-29 yaş grubundaki annelerin ve babaların lehinedir.

Page 130: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

112

Araştırmanın nitel sonuçlarına göre; katılımcıların büyük çoğunluğu aile eğitim programını etkili bir organizasyon ve planlama olarak değerlendirmişlerdir. Araştırmanın nicel sonuçlarına göre; annelerin ve babaların çocuklarıyla iletişimleri farklı yaş gruplarına göre farklılık göstermektedir. Yaş ilerledikçe tecrübeye dayalı olarak bu farklılık görülürken belli bir yaştan sonra ise dikkate değer bir farklılaşma görülmemektedir. Anahtar Kelimeler: Erken çocukluk eğitimi, aile eğitimi, aile katılımı, aile içi etkileşim, iletişim.

Page 131: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

113

EVALUATION OF A FAMILY EDUCATION PROGRAM: MOTHER-FATHER SCHOOL PROJECT

Ramazan Şamil TATIK

Muş Alparslan Üniversitesi

Abdüllatif TÜZER Muş Alparslan Üniversitesi

Ali Haydar AKPOLAT

Muş Alparslan Üniversitesi

Mehmet BAŞARAN Muş Alparslan Üniversitesi

Bilal SÖYLEMEZ

Milli Eğitim Bakanlığı

ABSTRACT This study aims to raise awareness of the families about child education and to increase the interaction within the family, to determine the communication perceptions of the families towards children, to examine the communication of parents with their children and to evaluate the program in general. The model of this research is a mixed research model including qualitative and quantitative data collection and analysis techniques. The sample group of the study consisted of 29 parents (18 mothers, 11 fathers) who are living in Muş Province and have children / children aged 3-6 years. As a data collection tool; personal information form, Parent's Communication with the Child Scale (EQAS), Mother-Father School training program evaluation form was used. The data of the study was obtained through the forms distributed to parents during the two-day parent school seminars and online through the Google Forms application. The qualitative data of the research was recorded in the Word document; quantitative data were transferred to Excell and then to SPSS program. The qualitative data were then analyzed by the researchers without any application. quantitative data were analyzed in SPSS program. According to the qualitative findings of the study; 9 out of 26 participants stated that the contents of the seminars were useful and 9 of them were focused on the need. 15 participants reported that experts were competent in their fields and 11 participants showed a successful performance. 8 participants have found the seminar method effective by experts. While 18 participants found the event environment to be effective and successful, 5 participants criticized it. While 7 participants criticized the organization and planning, 17 participants stated that they had an effective organization and planning. When the quantitative findings of the study were examined; According to the Mann Whitney-U test, there was a significant difference in the communication between the mothers and fathers in the 20-24 age group and the mothers and fathers in the 25-29 age group (p <.05). The difference is in favor of mothers and fathers in the 25-29 age group. According to the Mann Whitney-U test, a significant difference was observed between mothers and fathers in the 25-29 age group and their mothers and fathers in their 35 and over age group (p <.05). The difference is in favor of mothers and fathers in the 25-29 age group.

Page 132: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

114

According to the qualitative results of the study; The majority of the participants considered the family education program as an effective organization and planning. According to the quantitative results of the study; The communication of mothers and fathers with their children varies according to different age groups. While this difference is seen based on the experience as the age progresses, there is no significant differentiation after a certain age. Key Words: Early childhood education, family education, family participation, family interaction, communication.

Page 133: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

115

OKULA HAZIRBULUNUŞLUK İLE İLGİLİ TÜRKİYE’DE

HAZIRLANAN LİSANÜSTÜ TEZLER ÜZERİNE BİR

DEĞERLENDİRME

TUĞÇE AKYOL Afyon Kocatepe Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmanın amacı, okula hazırbulunuşluk ile ilgili Türkiye'de hazırlanan lisanüstü tezlerin incelenmesidir. Betimsel tarama modelinde gerçekleştirilen bu çalışmada amaçsal örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini, YÖK Yayın Dokümantasyon Daire Başkanlığı tarafından 1994-2017 yılları içerisinde arşivlenen, tarama terimlerinde 'ilkokula hazırlık, ilköğretime hazırlık, ilköğretime hazırbulunuşluk, okula hazırbulunuşluk, okul olgunluğu, okula uyum' sözcüklerinin yer aldığı 61 yüksek lisans, 10 doktora ve 1 uzmanlık tezi olmak üzere toplam 72 tez oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında yer alan tezler, araştırmacı tarafından hazırlanan 13 maddeden oluşan 'Tez Değerlendirme Formu' ile incelenmiştir. Araştırmanın verileri doküman incelemesi ile toplanmış olup verilerin analizi için SPSS paket programından yararlanılmıştır. Araştırmanın verileri yüzde ve frekans değerlerine dayalı bir şekilde yorumlanmış olup, tablolar ve grafikler üzerinde gösterilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, okula hazırbulunuşluk ile ilgili hazırlanan yüksek lisans tezlerinin doktora tezlerinden fazla olduğu, tezlerde en çok nicel araştırma yönteminin ve ölçme aracı olarak ölçeklerin kullanıldığı belirlenmiştir. Ayrıca tezlerde en çok okula hazırbulunuşluk hakkındaki görüşler, okula hazırbulunuşluk düzeyinin incelenmesi, okula hazırbulunuşluk sürecini etkileyen farklı değişkenler, eğitim programlarının okula hazırbulunuşluk düzeylerine etkisi ve okula hazırbulunuşluk ölçme araçlarının geliştirilmesi konularında çalışıldığı belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Okula hazırbulunuşluk, okul öncesi eğitim, lisansüstü tezler

Page 134: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

116

A REVIEW OF POSTGRADUATE THESIS ABOUT SCHOOL READINESS IN TURKEY

TUĞÇE AKYOL

Afyon Kocatepe Üniversitesi

ABSTRACT The purpose of this study is to investigate the post-graduate theses in the field of school readiness in preschool education in Turkey. In this study, which was carried out in the descriptive survey model, the purposive sampling method was used. The sample of this study included a total number of 72 theses (61 master's theses, 10 doctoral theses and 1 specialization in medicine these) archived with the keywords namely as 'primary school readiness, primary education readiness, school readiness, school maturity, school adjustment' between 1994 and 2017 by the Council of Higher Education, Directorate of Publication and Documentation. 'Thesis Examination Form' included 13 questions was developed by the researcher for The purpose of the study to examine the theses. Findings was drived by document analysis technique and SPSS package was used to analyze the data. The data of the study are interpreted based on percentage and frequency values and are shown on tables and graphs. According to the results of the study, it was determined that the master's theses about school readiness were more than the doctoral theses and the most quantitative research method and scales were used in the theses. In addition, it was determined that the most studied topics in thesis were opinions about school readiness, examining the school readiness level, different variables affecting the school readiness, the effect of education programmes on school readiness levels and the development of school readiness measurement tools. Key Words: School readiness, preschool education, postgraduate thesis

Page 135: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

117

SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞİMİN ERKEN ÇOCUKLUK EĞİTİMİNE

YANSIMALARI

TUĞÇE AKYOL Afyon Kocatepe Üniversitesi

ÖZET

Sürdürülebilir gelişimin, populasyonlar, hayvan ve bitki türlerini, ekosistemleri ve doğal kaynakları destekleyen ve cinsiyet ayrımcılığı, insan hakları, eğitim hakkı, sağlık, güvenlik, kültürler arası iletişim gibi konuları bütünleyen bir gelişim olduğu ifade edilmektedir. Sürdürülebilirlik hakkında çocukları doğru bir şekilde yönlendirebilmek, aile, okul ve toplum hakkındaki öğrenmelerini ve düşünmelerini destekleyecek deneyimlerin dikkatli bir şekilde planlanmasını ve bu deneyimlere model olunmasını gerektirmektedir. Sürdürülebilirlik; çocukları, aileleri ve toplumu ilgilendiren kavramlar ve düşünceler hakkında dinlemeyi, ifade edebilmeyi ve öğrenme süreçlerini kapsamaktadır. Sürdürülebilirlik için eğitim disiplinler arası bir yaklaşım çerçevesinde sosyal, ekonomik, politik ve çevresel boyutları kapsamaktadır. Sürdürülebilirlik için eğitim yaşam boyu öğrenme kapsamında, erken çocukluktan yetişkinliğe bütün yaşam evrelerindeki bireyleri kapsamaktadır. Erken çocukluk dönemi, ESD hakkındaki değerlerin ve tutumlara ilişkin temellerin atıldığı kritik bir dönemdir. Haddad (2008) erken çocukluk eğitiminin diğer eğitim kademelerine göre eğitimde sürdürülebilirlik kavramı ile daha yakından ilgili olduğunu belirtmiştir. Bu düşüncelerden yola çıkılarak bu çalışmada erken çocukluk döneminde sürdürülebilir gelişim için eğitimin önemine vurgu yapılarak, sürdürülebilirlik gelişimin erken çocukluk eğitimine yansımaları hakkında genel bir çerçeve çizilecektir. Anahtar Kelimeler: erken çocukluk eğitimi, sürdürülebilir gelişim, sürdürülebilirlik için eğitim

Page 136: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

118

REFLECTIONS OF SUSTAINABLE DEVELOPMENT TO EARLY CHILDHOOD EDUCATION

TUĞÇE AKYOL

Afyon Kocatepe Üniversitesi

ABSTRACT Sustainable development, populations, animal and plant species, ecosystems and natural resources and gender discrimination, human rights, education rights, health, security, intercultural communication is expressed as a complementary development. To be able to direct children about sustainability in a correct way, to plan and support the learning and thinking about family, school and society carefully and to be a model for these experiences. Sustainability; includes listening, expressing and learning processes about the concepts and thoughts that concern children, their families and society. Education for sustainability covers social, economic, political and environmental aspects within an interdisciplinary approach. Education for sustainability encompasses individuals in all stages of life from early childhood. Early childhood is a critical period in which the foundations and values for ESD are laid. Haddad (2008) stated that early childhood education is more closely related to sustainability than education. Based on these considerations, this study will emphasize the importance of education for sustainable development in early childhood and a general framework about the reflections of sustainability development on early childhood education. Key Words: early childhood education, sustainable development, education for sustainable development

Page 137: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

119

OKUL ÖNCESİ DÖNEM ÇOCUKLARININ MAŞA VE KOCA AYI

ÇİZGİ FİLMİNE YÖNELİK TUTUMLARININ ANNELERİN

GÖRÜŞLERİ DOĞRULTUSUNDA İNCELENMESİ

MURAT TUNCER Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi

ÖZET

Araştırmanın amacı, son zamanlarda uluslararası boyutta popülerleşmiş olan ve çocukların sıklıkla izlediği tespit edilen 'Maşa ve Koca Ayı' adlı çizgi filme yönelik okul öncesi dönem çocuklarının tutumlarının annelerin görüşleri doğrultusunda incelenmesidir. Araştırma öncesinde çocukların en çok izlediği ve çocuklar üzerinde güçlü etki yarattığı düşünülen çizgi filmlerin hangileri olduğuna dair bir ön çalışma yapılmış ve annelerin Maşa ve Koca Ayı çizgi filmini vurguladıkları görülmüştür. Bu nedenle bu çizgi filmi çocukların neden bu kadar ilgiyle izledikleri fikri merak uyandırmış ve çocuk gelişimine ne tür etkileri olabileceği sorusu araştırmanın gerçekleştirilme ihtiyacını doğurmuştur. Araştırmada nitel yöntemlerden durum çalışması (case study) deseni kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemi amaçlı ölçüt örnekleme tekniği ile bu çizgi filmi devamlı izleyen okul öncesi dönem çocuklarının anneleri arasından seçilmiştir. Bu doğrultuda 2017-2018 eğitim öğretim yılı bahar döneminde çocuğu Tunceli il merkezindeki özel bir anaokuluna devam etmiş olan on iki (12) anne ile görüşülmüştür. Yarı yapılandırılmış bu görüşmelerde annelere; Maşa ve Koca Ayı çizgi filminin özelliklerine ve çocukların bu filmi izlerken sergilemiş olduğu davranışlara yönelik gözlemlerini sorgulayan on (10) soru yöneltilmiştir. Bu soruların yanı sıra annelerin yaşı ve öğrenim durumu ile çocukların yaşı ve TV karşısında geçirdiği süre de demografik değişkenler olarak belirlenmiştir. Gönüllülük esasına bağlı kalınarak yüz yüze yapılan bu görüşmeler ortalama 45 dakika sürmüştür. Veriler içerik analizi yoluyla analiz edilerek bulgulara erişilmiştir. Sonuçlar Maşa ve Koca çizgi filminin çocukların gelişimine ve davranışlarına ne şekilde etki ettiği bağlamında tartışılmış ve çeşitli öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Maşa ve Koca Ayı çizgi filmi, Okul öncesi dönem çocuğu. Anne.

Page 138: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

120

INVESTIGATION OF THE PRESCHOOL CHILDREN'S ATTITUDES TO THE MASHA AND THE BEAR CARTOON ACCORDING TO THE

OPINIONS OF MOTHERS

MURAT TUNCER Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi

ABSTRACT

The aim of the study is to examine the attitudes of preschool children towards 'Masha and the Bear' cartoon, which has recently been popularized internationally and frequently followed by children, according to the opinions of the mothers. Before the research, a preliminary study about the cartoons which the children watched most and which are thought to have a strong impact on children has been done and it was seen that the mothers emphasized the Masha and the Bear cartoon. For this reason, this cartoon aroused the idea of why children watch with so much interest, and the question of what kind of effects could have on child development led to the need to conduct research. Case study pattern was used in qualitative methods. The sample of the study was chosen from the mothers of preschool children who were followed continuously with the criterion sampling technique. In this respect, twelve (12) mothers whose children had attended a special kindergarten in Tunceli city center were interviewed in the spring term of 2017-2018 academic year. In these semi-structured interviews; ten (10) questions were asked about the observations of the Masha and the Bear cartoon and their observations about the behaviors that children performed while watching this film. In addition to these questions; the age and the educational levels of the mothers, the age of the children and the time spent in front of the TV were determined as demographic variables. On the basis of volunteering, face to face interviews took approximately fourty five (45) minutes on average. The data were analyzed by content analysis and the findings were reached. The results were discussed in the context of the effects of Masha and the Bear cartoon on the development and behaviors of children and various suggestions were presented. Key Words: Masha and the Bear cartoon, Preschool child, Mother.

Page 139: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

121

OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMINDA ÖĞRENİM

GÖRMEKTE OLAN İNTİBAK ÖĞRENCİLERİNİN MESLEKİ

ALGILARI

MURAT TUNCER Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi

ÖZET

Araştırmanın amacı okul öncesi öğretmenliği programında öğrenim görmekte olan intibak öğrencilerinin mesleki algılarının belirlenmesidir. Araştırmanın gerçekleştirilmesin de daha önce başka bir üniversitenin çeşitli programlarında öğrenim görmüş olan intibak öğrencilerinin neden yeni bir branş olarak okul öncesi öğretmenliğini seçme gereği duydukları konusu etkili olmuştur. İntibak öğrencilerinin okul öncesi öğretmenliğini ne şekilde algıladıkları ve neden tercih ettikleri merak uyandırmış ve çeşitli değişkenlerin bu bağlamda herhangi bir etkisinin olup olmadığı araştırma ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Araştırmada nitel yöntemin sıkça kullanılan bir türü olan durum çalışması (case study) deseni kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini 2018-2019 eğitim öğretim yılı güz döneminde Fırat Üniversitesi Temel Eğitim Bölümü Okul Öncesi Öğretmenliği Programı'na intibakı gerçekleştirilen yirmi bir (21) öğrenci oluşturmaktadır. Veriler öğrencilerle yapılan yüz yüze görüşmeler yoluyla elde edilmiştir. Bu görüşmelerde araştırmacı tarafından mesleki algıya yönelik olarak yapılan kapsamlı literatür taraması sonucunda hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Bu görüşmelerde intibak öğrencilerinin okul öncesi öğretmenliği mesleğine yönelik algılarını ölçen on (10) soru ile; cinsiyet, yaş, intibak ettirilen sınıf düzeyi ve daha önce öğrenim görülen program olmak üzere dört (4) demografik değişken yer almaktadır. Gönüllülük esasına bağlı kalınarak yürütülen bu görüşmeler ortalama kırk beş (45) dakika sürmüştür. Veriler içerik analizi yoluyla analiz edilerek bulgulara ulaşılmıştır. Son olarak araştırma sonuçları tartışılmış ve çeşitli öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: İntibak, Okul öncesi öğretmenliği, Mesleki algı.

Page 140: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

122

PROFESSIONAL PERCEPTIONS OF THE EXEMPTION STUDENTS WHO ARE LEARNED IN THE PRESCHOOL TEACHING PROGRAM

MURAT TUNCER

Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi

ABSTRACT The aim of the study is to determine the professional perceptions of exemption students who are studying in preschool teacher program. The realization of the study was influenced by why exemption students who had studied in various programs of another university had to choose preschool teacher as a new branch. How exemption students perceived preschool teaching and why they preferred preoccupation aroused exemption. The case study pattern, which is a frequently used type of qualitative method, was used in the research. The sample of the study consists of twenty-one (21) students who were admitted to Fırat University Elementary Education Department Preschool Education Program in the fall semester of 2018-2019 academic year. Data were obtained through face-to-face interviews with students. In these interviews, semi-structured interview form which was prepared by the researcher as a result of extensive literature review for professional perception was used. In these interviews, with ten (10) questions that measure the perceptions of exemption students towards preschool teaching profession; there are four (4) demographic variables, including gender, age, adjusted class level, and the program previously studied. On average, these interviews lasted forty-five (45) minutes. The data were analyzed by content analysis and the findings were reached. Finally, the results of the research were discussed and various suggestions were presented. Key Words: Exemption, Preschool teaching, Professional perception.

Page 141: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

123

ÇOCUK EDEBİYATI ESERLERİ İLE İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALARIN

KÜLTÜREL DEĞERLER AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

MURAT TUNCER Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi

ÖZET

Her toplum kendi kültürüne uygun bireyler yetiştiren eğitim sistemleri uygular. Bu sayede toplumlar, erken yaşlardan itibaren çocuklarını eğitim yoluyla kültürleyerek içinde yaşadığı coğrafyaya ve dünyaya uyum sağlamasına çaba sarf eder. Bu nedenle son zamanlarda okul öncesi eğitimde ulusal ve evrensel değerleri benimsetmek amacı oldukça önem kazanmıştır. Çocuk edebiyatı eserleriyle pekiştirilmeye çalışılan bu değerler, aynı zamanda kültürlerin birer yansıması olarak toplumdan topluma değişebilmektedir. Bu bağlamda Türk ve Batı kültüründe çocukların eğitiminde kullanılan edebiyat eserlerinin hangi değerler gözetilerek hazırlandığı araştırmanın gerçekleştirilme ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Derleme türündeki bu çalışmada, ülkemizdeki eğitim ve kültür araştırmacılarının Türk ve Batı çocuk edebiyatı eserlerini inceledikleri çalışmalar literatürde taranarak belirlenmiş ve okul öncesi dönemde değerler eğitimine yönelik olarak tartışılmıştır. Yapılan bu çalışmalardan elde edilen sonuç ve öneriler birbirleri ile karşılaştırılarak ortak bir paydada yorumlanmaya çalışılmaktadır. Böylece medeniyetler arasında bir köprü durumunda olan Türkiye'deki eğitimin kültürel değerleri ile Batı'nın değerleri kıyaslanarak benzer ve farklı yanlarına ulaşılmaya çalışılmıştır. Bu değerlerin okul öncesi dönem çocuklarının gelişimi üzerinde yaratabileceği etkilerin tartışılması sonucunda çeşitli kültürlerarası çıkarımlarda bulunulmaktadır. Bu doğrultuda başta okul öncesi eğitim olmak üzere milli eğitim sistemimizin değerler bakımından zenginleştirilmesine katkı sağlamak ve çocuk edebiyatı araştırmacılarına kaynaklık etmek hedeflenmektedir. Türk ve Batı dünyasındaki bu değerlerin senteziyle çağdaş dünya insanı olmaya meyilli çocukların yetiştirilmesi araştırmanın evrensel hedefini oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler: Çocuk edebiyatı, Kültür. Değerler.

Page 142: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

124

COMPARISON OF THE STUDIES ON CHILDREN'S LITERATURE WORKS BY CULTURAL VALUES

MURAT TUNCER

Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi

ABSTRACT Every society implements educational systems that train individuals who are suitable for their culture. In this way, societies strive to cultivate their children through education by adapting them to the geography and world they live in from an early age. For this reason, the aim of adopting national and universal values in preschool education has gained more importance recently. These values, which are tried to be reinforced by the works of children's literature, can also change from society to society as a reflection of cultures. In this context, it has been revealed that the values of literary works which are used in the education of children in Turkish and Western cultures are prepared by taking into consideration the necessity of research. In this compilation type study, the studies which the educational and cultural researchers in Turkey have studied Turkish and Western children's literature were determined in the literature and discussed in the preschool period for values education. The results and suggestions obtained from these studies are compared with each other and tried to be interpreted in a common denominator. Thus, the West's values and cultural value of education in Turkey is a bridge between civilizations case was pursued by comparing their similarities and differences. As a result of discussing the effects of these values on the development of preschool children, various intercultural inferences are made. In this direction, it is aimed to contribute to enriching our national education system in terms of values, especially in preschool education and to source children literature researchers. With the synthesis of these values in the Turkish and Western world, the education of children who have a tendency to become a contemporary world constitutes the universal goal of the research. Key Words: Children's literature, Culture, Values.

Page 143: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

125

ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİNİN LİSANSÜSTÜ EĞİTİM

SÜRECİNDEKİ SORUNLARININ İNCELENMESİ

R.Şamil Tatık Muş Alparslan Üniversitesi

Taha Oruç

Amasya Üniversitesi

ÖZET Bu çalışmanın amacı, çeşitli devlet üniversitelerinin farklı fakültelerindeki çeşitli bölümlerde görev yapmakta olan araştırma görevlilerinin yüksek lisans ve doktora eğitim süreçlerinde yaşadıkları sorunları ortaya koymak ve bu bağlamda öneriler geliştirmektir. Bu amaca bağlı olarak problem cümleleri şöyledir: 1) Araştırma görevlilerinin lisansüstü eğitim sürecinde karşılaştıkları engeller nelerdir? 2) Lisansüstü eğitim yapıyor olan araştırma görevlilerinin araştırma yürütürken ve araştırma yayımlarken karşılaştıkları zorluklar nelerdir? 3) Lisansüstü eğitim yapıyor olan araştırma görevlilerinin akademik çalışmalarını etkileyen faktörler nelerdir? 4) Araştırma görevlileri, lisansüstü eğitim yaparken mesleklerinde karşılaştıkları sorunlara nasıl tepkiler vermektedirler? 5) Türkiye'de lisansüstü eğitim yapıyor olan araştırma görevlileri duygusal tacize (mobbing) uğramakta mıdırlar? Çalışmada, nitel araştırma desenlerinden olgu bilim deseni kullanılmıştır. Bu bağlamda, araştırma sürecinde üzerine odaklanılan olgu, lisansüstü eğitim yapıyor olan araştırma görevlilerinin yaşadıkları sorunlardır. Araştırmanın verileri, çeşitli devlet üniversitelerinin farklı fakültelerindeki çeşitli bölümlerde görev yapmakta olan sekiz araştırma görevlisinin açık uçlu soru formunu cevaplamalarıyla elde edilmiştir. Veri toplama aracı; araştırmacıların alan yazın taramasıyla ve uzman görüşüyle oluşturduğu, demografik üç sorudan (bölüm, kıdem ve yaş) ve beş açık uçlu sorudan oluşan soru formudur. Soru formu, Google Forms sistemine girilmiş ve tüm veriler araştırmacılar tarafından online olarak elde edilmiştir. Elde edilen veriler içerik analizi tekniği ile analiz edilmiş ve yorumlanmıştır. İçerik analizi için NVIVO nitel analiz programına başvurulmuştur. Çalışmanın bulgularına göre araştırma görevlileri lisansüstü eğitim süreçlerinde yönetsel ve akademik sorunlar yaşamaktalar ve yayın süreçlerinde problemlerle karşılaşmaktadırlar. Anahtar Kelimeler: Araştırma görevlisi, lisansüstü eğitim, sorun.

Page 144: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

126

ANALYSIS OF PROBLEMS OF RESEARCH ASSISTANTS DURING GRADUATE EDUCATION

R.Şamil Tatık

Muş Alparslan Üniversitesi

Taha Oruç Amasya Üniversitesi

ABSTRACT

The purpose of this study is to reveal the problems experienced by research assistants working in various departments of different faculties in various state universities during graduate education and to present suggestions in this context. The research questions are 1) What are the matters experienced by research assistants during graduate education? 2) What are the difficulties experienced by research assistants during executing and publishing research? 3) What are the factors affecting academic studies of research assistants? 4) How do research assistants react to problems in work life? 5) Do research assistants experience mobbing? The phonemonology, one of designs of qualitative research, was used in this study. In this context, the focused phenomenon is the problems experienced by eight research assistants doing graduate education. The data of this study was obtained by open-ended question form filled by research assistants working in various departments of different faculties in various state universities. Data collecting tool is the question form consisting of three demographic questions (department, seniority, age) and five open-ended questions formed by researchers via literature review and expert views. The question form was written on Google Forms and all the data was obtained in online way. The data was analyzed by content analysis and commented. For the content analysis, NVIVO program was used. According to the findings, the research assistants experience academic and administrative problems during the phase of graduate education and encounter with problems during academic publishing. Key Words: research assistant, graduate education, problem.

Page 145: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

127

ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÇEVRE KONULARINA YÖNELİK

TUTUMLARININ BAZI DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

Ahmet Turan ORHAN Sivas Cumhuriyet Üniversitesi

İlhami ARSEVEN

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi

ÖZET Çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının çevre konularına yönelik tutumlarının bazı değişkenlere göre incelenmesidir. Araştırma grubu, Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi son sınıflarında 2017-2018 Eğitim Öğretim yılında öğrenim gören toplam 258 öğretmen adayından oluşmaktadır. Araştırmada, lisans seviyesinde aldığı bazı derslerle çevre eğitimi konusunda farkındalıklarının arttığı düşünülen ve faklı öğretmenlik alanlarında öğrenim gören öğretmen adayları yer almaktadır. Bu öğretmen adaylarının öğretmenlik alanları; fen bilgisi öğretmenliği, okul öncesi öğretmenliği, sınıf öğretmenliği ve sosyal bilgiler öğretmenliği şeklindedir. Araştırmada, öğretmen adaylarının çevre konularına yönelik tutumlarını belirlemek için, 'Çevre Konularına Yönelik Tutum Ölçeği' (ÇKYTÖ) kullanılmıştır. Kan ve Saraç (2015) tarafından 20 madde olarak geliştirilen bu ölçek çevre ile ilgili konulara yönelik bilişsel, duyuşsal ve davranışsal boyutlar göz önüne alınarak oluşturulmuştur. Bu araştırma için toplanan veriler üzerinden hesaplanan cronbach alfa iç tutarlık katsayısı da .75 olarak bulunmuştur. Çalışmada öğretmen adaylarının çevre konularına yönelik tutum düzeyleri ile tutum düzeylerinin cinsiyetlerine, öğrenim gördükleri bölümlerine ve çevre konusunda herhangi bir etkinliğe katılıp katılmama durumlarına göre değişimi ortaya konulmuştur. Çalışmada öğretmen adaylarının çevre konularına yönelik tutumlarının orta düzeyde olduğu, cinsiyete göre farklılaşmadığı ve fen bilgisi öğretmenliği bölümünde öğrenim gören öğretmen adaylarının çevre konularına yönelik tutum puanları ortalamalarının, okul öncesi öğretmenliği bölümünde öğrenim gören öğretmen adaylarının puan ortalamalarından anlamlı derecede yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca araştırmada, çevre konusunda herhangi bir etkinliğe katılan öğretmen adaylarının çevre konularına yönelik tutum düzeylerinin herhangi bir etkinliğe katılamayanlara göre anlamlı derecede daha yüksek olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Çevre eğitimi, öğretmen eğitimi, aday öğretmen, tutum.

Page 146: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

128

RESEARCH ON THE ATTİTUDES OF TEACHER CANDIDATES TOWARDS ENVIRONMENTAL ISSUES IN TERMS OF CERTAIN

VARIABLES

Ahmet Turan ORHAN Sivas Cumhuriyet Üniversitesi

İlhami ARSEVEN

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi

ABSTRACT The purpose of this study is to investigate the attitudes of teacher candidates towards environmental issues in terms of some variables. The research group consists of a total 258 teacher candidates who were senior students at the Faculty of Education of Cumhuriyet University in 2017-2018 academic year. Teacher candidates majoring in various departments; namely, pre-school education, science education and social sciences education, at the faculty of education were included in the study. The teacher candidates, who have taken courses on environmental issues, are expected to have high levels of awareness about environmental issues. In the study, 'the Scale of Attitude Towards Environmental Issues' were used in order to determine the attitudes of teacher candidates towards environmental issues. The 20-item scale developed by Kan and Saraç (2015) was designed by considering the cognitive, emotional, and behavioral dimensions with regards to the environmental issues. Analysis of the data collected in the study revealed that the Cronbach alpha internal consistency coefficient of the scale is .75. The study showed the variation in the levels of attitudes of the teacher candidates towards environmental issues according to their genders, their departments, and their status of participation in environmental events. The study revealed that the attitudes of the teacher candidates towards environmental issues were at medium level, that there was no difference in terms of gender, and that mean attitude scores of the teacher candidates who were studying at the department of science education, towards environmental issues were significantly higher than those of the teacher candidates who were studying at the department of pre-school education. In addition, it was seen in the study that the level of attitudes of the teacher candidates who had participated in an environmental event were significantly higher than that of the teacher candidates who had not. Key Words: Environmental education, teacher education, teacher candidate, attitude.

Page 147: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

129

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FETEMM

FARKINDALIKLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN

İNCELENMESİ

MEHMET ERKOL Afyon Kocatepe Üniversitesi

MUSTAFA KIŞOĞLU Aksaray Üniversitesi

ÖMER ERBASAN

Hacettepe Üniversitesi

ÖZET Fen, teknoloji, mühendislik ve matematik kelimelerinin baş harflerinin kısaltması olan FeTeMM eğitimi, öğrencileri bütüncül olarak eğitmeyi ve onlara yirmi birinci yüzyıl becerilerini kazandırmayı hedefleyen oldukça yeni bir yaklaşımdır. Milli Eğitim Bakanlığı yenilenen Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı (2018) ile fen bilimlerini matematik, teknoloji ve mühendislikle bütünleştirmeyi sağlayarak öğrencilere problemlere disiplinler arası bakış açısıyla bakabilme ve bu sayede buluş ve inovasyon yapabilme becerisini kazandırmayı hedeflemektedir. Bu hedefin yakalanması ve FeTeMM eğitim anlayışının okullarda hayata geçirilebilmesinde geleceğin eğitimcileri olacak fen bilgisi öğretmen adaylarının FeTeMM farkındalıkları belirleyici olacaktır. Bu çalışmanın amacı fen bilgisi öğretmen adaylarının FeTeMM farkındalıklarını çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Çalışma tarama modelinde yapılmış betimsel bir çalışmadır. Çalışmanın örneklemini 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Eğe bölgesindeki bir devlet üniversitesinin fen bilgisi öğretmenliği bölümünde öğrenim gören 169 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Çalışmanın verileri Buyruk ve Korkmaz (2016) tarafından geliştirilen 'FeTeMM Farkındalık Ölçeği' aracılığıyla toplanmıştır. Beşli likert tipi 17 madde den oluşan ölçekte, olumlu bakış ve olumsuz bakış olmak üzere iki faktör yer almaktadır. Çalışmanın verileri SPSS 20.0 paket programıyla analiz edilmiştir. Analiz sırasında frekans, yüzde, ortalama ve standart sapma hesaplamaları yapılmış, ortalamaların karşılaştırılmasında verilerin normal dağılmaması sebebiyle Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis testleri kullanılmıştır. Çalışma sonucunda fen bilgisi öğretmen adaylarının FeTeMM farkındalıklarının cinsiyet ve öğrenim gördükleri bölümü sevip sevmeme değişkenlerine göre anlamlı derecede bir farklılık göstermediği; ancak sınıf düzeyi, bilimsel gelişmeleri takip edip etmeme ve FeTeMM alanlarında bir yayın takip edip etmeme değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: FeTeMM, Farkındalık, Fen bilgisi öğretmen adayları.

Page 148: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

130

RESEARCH OF STEM AWARENESS OF PRE-SERVICE SCIENCE TEACHERS IN TERMS OF VARIOUS VARIABLES

MEHMET ERKOL

Afyon Kocatepe Üniversitesi

MUSTAFA KIŞOĞLU Aksaray Üniversitesi

ÖMER ERBASAN

Hacettepe Üniversitesi

ABSTRACT STEM training, which is an abbreviation of the initials of science, technology, engineering and mathematics, is a fairly new approach that aims to educate students in a holistic way and to give them skills in the twenty-first century. The Ministry of Education aims to integrate the sciences with mathematics, technology and engineering with the renewed Science Education Curriculum (2018) and to provide students with the ability to look at the problems from an interdisciplinary point of view and thus to gain the ability of invention and innovation. In order to achieve this goal and to realize the STEM education concept in schools, depend to the Pre-service Science Teachers STEM awerness who will be the future educators. The aim of this study is to examine STEM awareness of science teachers in terms of various variables. This study is a descriptive survey model. The sample of the study consisted of 169 pre-service teachers in the science education department of a public university in the eagen region. The data of the study were collected by ' FeTeMM Farkındalık Ölçeği' which was developed by Buyruk and Korkmaz (2016). The scale consists of 17 items with five likert types. There are two factors: positive outlook and negative outlook. The data of the study were analyzed with SPSS 20.0 package program. In the analysis, frequency, percentage, mean and standard deviation calculations were made and Mann-Whitney U and Kruskal-Wallis tests were used because data were not normally distributed. At the end of the study, it was found that STEM awareness Pre-service Science Teachers did not show a significant difference according to gender and whether to like their department however, it was found that there was a significant difference between the grade level, whether to follow the scientific developments and whether to follow a publication in the STEM areas. Key Words: STEM, Awareness, Pre-service science teachers.

Page 149: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

131

ORTAÖĞRETİM MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ

ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

İsmail Keskin Dicle Üniversitesi

Taha Yazar

Dicle Üniversitesi

ÖZET Bu araştırmanın amacı; 2013 yılı Ortaöğretim Matematik Dersi Öğretim Programının CIPP modeline göre değerlendirilmesidir.Araştırma matematik öğretmenlerinin matematik dersi öğretim programı hakkındaki görüşlerini Bağlam Girdi Süreç ve Ürün (CIPP) modeline göre incelemeyi amaçlayan nitel bir çalışmadır. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye'nin farklı şehirlerinden 48 matematik öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışmada olgu bilim deseni kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre öğretmenler Matematik Dersi Öğretim Programını öğrencilerin günümüz ihtiyaçlarını (bireysel, toplumsal ve ekonomik) karşılamada yeterli görmemektedir. Programın bu haliyle ulusal sınavlara ve hayata hazırlamadığı, toplumsal ihtiyaçlardan uzak olduğu, ekonomik gelişime katkı sağlamadığı görüşleri ön plana çıkmaktadır. Öğretmenler MDÖP'nın hazırlanmasında sosyal, ekonomik ve bölgesel koşulları göz önünde bulundurulmadığını bildirmişlerdir. Programın kazanım, içerik, önerilen etkinlikler, kullanılması önerilen araç gereçlere ve ölçme değerlendirme yöntemleri ile ilgili öğretmen görüşleri; kazanımların sadeleşmesi, matematik ve geometri derslerinin ayrılması, içeriğin kazanımları karşılamadığı ve sürenin yetersiz olduğu, etkinlileri uygulamak için sınıf koşullarının uygun olmadığı, programda önerilen araç gereçlerin uygulamada tam olarak kullanılamadığı, ölçme değerlendirme yaklaşımlarının uygulanmasında sorun olduğu uygulamada birliğin sağlanamadığı üzerinde yoğunlaşmıştır. Öğretmenler programın uygulanmasında yaşadığı güçlüklerle ilgili, öğrenci kaynaklı olarak matematiğe karşı olumsuz tutum ve yetersiz bilgi/seviyeyi belirtmişlerdir. Öğretmen kaynaklı güçlüklerle ilgili olarak; olarak pedagojik ve alan bilgisi eksiklikleri, öğrenme ortamı kaynaklı olarak kalabalık sınıfları ve yetersiz teknolojik altyapıyı, okul yönetimi kaynaklı olarak araç gereçleri sağlamada yetersizlik ve başarıyı sadece üniversite sınavına indirgeme, veli kaynaklı olarak ise velilerin ilgisizliğini ifade etmişlerdir. Öğretmenler programı uygularken yaptıkları değişiklik ve uyarlamalara örnek olarak öğrenci seviyesine inmek, bazı kazanımları atlamak, sınıf seviyesine göre ders işlemek ve dersi sınavlara hazırlayacak şekilde işlemek sayılabilir. Öğretmenlerden öğrencilerin MDÖP ile kazandıkları bilgi ve beceriler günlük hayatta uygulayıp uygulamadığına ilişkin soruya evet yanıtını verenler mantıksal akıl yürütmeyi ve matematiksel düşünmeyi geliştirdiği dolayısıyla günlük hayatta uygulandığını belirtmişler, hayır yanıtını verenler ise üniversiteye giriş aracı olarak görüldüğü ve kavramların soyut olduğundan uygulanmadığını belirtmişlerdir. Öğretmenlerden matematik dersinde edinilen kazanımların öğrencilerin hayatlarına etki edeceğine inananlar; üniversiteyi kazandırabileceği, muhakeme gücünü geliştireceği, hayata olumlu bakış sağlayacağı ve analitik düşünme becerisini geliştireceğini belirtmişlerdir. İnanmayanlar ise, sadece üniversiteyi kazanırsa yön verebileceğini belirtmişlerdir. Matematik öğretenlerinin MDÖP'nın geliştirilmesine yönelik önerileri şu şekilde sıralanmıştır: Tüm taraflar (öğretmen, öğrenci, veli yönetici vb.) katılımı sağlanmalı, pilot uygulamaya yeterince

Page 150: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

132

zaman ayırılmalı, farklı okul türlerine farklı programlar geliştirilmeli, öğretmenler programa uygun şekilde geliştirilmeli. Anahtar Kelimeler: Matematik dersi öğretim programı, Program değerlendirme, CIPP değerlendirme Modeli

Page 151: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

133

EVALUATION OF SECONDARY MATHEMATICS TEACHING PROGRAM ACCORDING TO TEACHER OPINIONS

İsmail Keskin

Dicle Üniversitesi

Taha Yazar Dicle Üniversitesi

ABSTRACT

The purpose of this research is; the evaluation of the 2013 Secondary School Mathematics Instruction Program according to the CIPP evaluation model. The research is a qualitative study aimed at examining the opinions of mathematics teachers about the mathematics curriculum according to the Context Input Process and Product (CIPP) evaluation model. The study group of study constitutes 48 mathematics teachers working in different cities of Turkey. In the Research, structured interview form was used as data collection tool. According to research findings, teachers do not see mathematics teaching curriculum enough to meet the needs of students (individual, social and economic). In this case of the program; do not prepare national examinations and for the life, it is far from social needs, does not contribute economic development opinions are at the forefront. Teachers reported that social, economic and regional conditions were not taken into account in the preparation of the EMP. Teacher perspectives on the objectives, content, recommended activities, recommended tools, and assessment methods of the program are; simplification of objectives, separation of mathematics and geometry courses, the content is not able to meet the objectives and the time are insufficient, class conditions are not appropriate for implementing the activities, the tools recommended in the program cannot be used fully in practice, there is a problem in the implementation of measurement and evaluation approaches. Teachers have expressed negative attitudes towards mathematics and insufficient knowledge / level due to students' difficulties in implementing the program.They expressed regarding the teacher-induced difficulties; as pedagogical and field knowledge deficiencies, due to the learning environment; crowded classes and inadequate technological infrastructure, due to school management; inadequate equipment and reduction success only to the university entrance exam, due to parents; the indifference of the parents. Teachers make changes and adaptations as they apply the program: going down to the student level, skipping some achievements, processing according to class level, and processing the course to prepare for the exams. The teachers who answered yes to the question of whether the students were able to apply the knowledge and skills gained by using the MDOP in daily life developed logical reasoning and mathematical thinking and thus stated that they were practiced in daily life, no responders indicated that they were not implemented because they were seen as an entrance tool to the university and the concepts were abstract. Teachers who believe that the achievements in mathematics will affect the lives of students; that they will be able to earn the university, develop their reasoning power, provide a positive view of life, and develop analytical thinking skills. Teachers who believe that the achievements in mathematics will not affect the lives of students stated that may affect only if student win the university. Mathematics teachers' recommendation for the development of the ESP is listed as follows: All parties (teachers, students, parents, etc.) should be involved, sufficient time for

Page 152: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

134

piloting, different programs for different school types should be developed and teachers should be developed in accordance with the program.

Key Words: Mathematics curriculum, Program evaluation, CIPP evaluation

Page 153: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

135

BİR AKTİF ÖĞRENME YÖNTEMİ OLARAK ARAZİ ÇALIŞMASININ

ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASINA İLİŞKİN TUTUM ÖLÇEĞİNİN

GELİŞTİRİLMESİ

MERVE GÖRKEM ZEREN AKBULUT ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ

ÖZET

Eğitim teknolojileri alanında yapılan araştırmalardan elde edilen bulgular, öğrencilerin aktif katılımına elverişli olan yöntemlerden biri olan arazi çalışmasında, belirlenmiş hedefler doğrultusunda aktif öğrenmelerin gerçekleştirilebilmesi için tüm öğrenme-öğretme sürecinin sistematik bir yaklaşımla tasarlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Arazi çalışmasının aktif katılıma uygun bir yöntem olarak seçilmesi önemlidir ancak yeterli değildir. Önemli olan bu yöntemin uygulama aşamalarının nasıl yapılandırıldığı ve değerlendirildiğidir. Çünkü, öğrencilerin arazi çalışmasına aktif katılımı, onları, kendi öğrenme süreçlerini düzenleyebilen aktif öğrenenlere dönüştürmemektedir. Aktif öğrenmenin, aktif katılımın ötesinde bir kavram olduğu argümanından yola çıkılarak, arazi çalışmalarında aktif öğrenmenin temel düşüncelerinin hayata geçirilebileceği stratejiler konusundaki deneyimlerini yetkinleştirebilmeleri bağlamında, öğretmenlere ihtiyaç duydukları uzman desteğinin sağlanması gerekmektedir. Uzman desteğinin ilk aşaması, öğretmenlerin arazi çalışmasının etkinliğinin artırılmasına yönelik tutumlarının oluşmasında etkili olan faktörlerin ortaya çıkarılmasıdır. Bu çerçevede, araştırmada, coğrafya ve sosyal bilgiler branşlarında görev yapan öğretmenlerin katılım sağladıkları Samsun şehir içi ve merkez ilçelerinde gerçekleştirilen arazi çalışmaları deneyimlerinin ardından, katılımcıların, bir aktif öğrenme yöntemi olarak arazi çalışmasının etkinliğinin artırılmasına ilişkin tutumlarını ölçebilecek likert tipi bir veri toplama aracı geliştirilmesi amaçlanmıştır. 369 öğretmen ile yürütülen çalışmada 20 maddelik bir ölçek geliştirilmiştir. Ölçeğin iç tutarlığını belirlemek amacıyla hesaplanan Cronbach alpha güvenirlik katsayısı 0.82 olarak bulunmuştur. Geçerlik çalışmasında faktör analizi yapılmış; dört alt boyut belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, geçerlik ve güvenirlik ile ilgili elde edilen bulguların, geliştirilen ölçeğin amaca uygun olduğuna yeterli kanıt oluşturacak nitelikte olduğu görülmüştür. Araştırma sonucunda geliştirilen tutum ölçeği ile, farklı örneklem gruplarından seçilebilecek coğrafya ve sosyal bilgiler öğretmenlerinin arazi çalışmasının etkinliğinin artırılmasına ilişkin tutumlarının; branş, görev yaptıkları okul türü, öğrenim durumu ve kıdem gibi değişkenlere bağlı olup olmadığı belirlenebilecektir. Bu bağlamda, geliştirilen tutum ölçeğinin, guruplar arası karşılaştırmalar yapılmasına yönelik olarak yeni ölçek geliştirme ve değerlendirme çalışmalarına ışık tutacağı düşünülmektedir. Ayrıca geliştirilen bu ölçek, tüm coğrafya ve sosyal bilgiler eğitimcilerine arazi çalışmasında etkili coğrafya öğrenmenin doğası hakkında önemli bilgiler sağlayan güçlü bir veri toplama aracı olarak kullanılabilecektir.

Anahtar Kelimeler: Aktif öğrenme, Arazi çalışması, Ölçek geliştirme, Coğrafya öğretmenleri, Sosyal Bilgiler öğretmenleri.

Page 154: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

136

DEVELOPING A SCALE FOR ATTITUDES ABOUT ENHANCING THE EFFECTIVENESS OF FIELDWORK AS AN ACTIVE METHOD

MERVE GÖRKEM ZEREN AKBULUT

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ

ABSTRACT Findings obtained from researches in the field of education technologies indicate that the whole teaching-learning process must be designed, applied and evaluated with a systematic approach so that active learning can be realized in accordance with the determined objectives in the fieldwork which is on of the methods suitable for the active participation of the students. It is important that fieldwork is chosen as an appropriate method of active participation; but that is not enough. What is important is how the implementation phases of this method are structured and evaluated. Because, the active participation of students in fieldwork doesn't transform them into active learners who can regulate their own learning process. The concept of active learning is beyond active participation. From this argument, it is neccessary to provide the teachers with expert support they need so that they can enhance their experiences on strategies that can be taken into consideration by basic ideas of active learning in fieldworks. The first stage of expert support is to identify the factors that influence attitudes of teachers towards enhancing the effectiveness of fieldworks. In this concept, following the fieldworks in Samsun city and its central districts in which the teachers working in the branches of geography and social studies participated, it was aimed to develop a Likert-type data collection tool that could measure the attitudes of participants in increasing the efficiency of fieldwork as an active learning method. A scale of 20 items has been developed in this research which was conducted among 369 teachers. The Cronbach alpha coefficient was 0.82 for overall scale. A factor analysis has been used in check the variety of the scale and four sub dimension have been determined. Data analysis indicated that the scale developed in this research has satisfactory validity and reliability measures. New scale development researches will be conducted to determine whether attitudes of geography and social studies teachers which can be selected from different sample groups, are dependent on variables such as the branch, type of school they work in, learning status and seniority by using the scale developed in this research. In this context, it is envisaged that the scale developed in this research, will shed light on new scale development and assessment researches for comparisons between groups. In addition, the scale developed in this research will be used as a powerful data collection tool for all educators of geography and social studies to provide important information about the nature of effective geography learning in fieldwork.

Key Words: Active learning, Fieldwork, Development of a scale, Geography teachers, Social Studies teachers.

Page 155: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

137

ZİHİNSEL ENGELLİ BİREYLER DESTEK EĞİTİM PROGRAMI

COĞRAFYA İÇERİKLİ KAZANIMLARI İLE SOSYAL BİLGİLER DERSİ

ÖĞRETİM PROGRAMI COĞRAFYA İÇERİKLİ KAZANIMLARININ

KARŞILAŞTIRILMASI

Cihan KARTAL Düzce Ün.

Erol SÖZEN

Düzce Üniversitesi

ÖZET Türkiye'de özel eğitim kurumlarında örgün eğitim alan yaklaşık 335 bin engelli öğrenci vardır. Bu engelli öğrencilere destek eğitim verilerek akranlarının seviyesine ulaştırmak hedeflenmiştir. Bu hedefler doğrultusunda eğitim kurumlarında gerekli düzenlemeler yapılmaktadır. Öğrencilerin engel durumlarına uygun şekilde eğitim alabilmeleri için Milli Eğitim Bakanlığınca eğitim programları hazırlanmaktadır. Öğrenci engeli doğrultusunda Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) tarafından incelenerek 1 yıllık bireysel eğitim programı hazırlanması gerekmektedir. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Survey(tarama) yöntemiyle elde edilen veriler incelenmiş ve yorumlanmıştır. Örneklemden yola çıkarak evrenle ilgili sonuçlara ulaşılmaya çalışıldığı için, bu tip çalışmalarda, olay ve olgular hakkında sistemli, düzenli veriler toplanmıştır. Araştırma için öncelikle literatür taraması yapılmıştır. Devamında MEB'in yayımladığı 2018 Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı ve 2008 Zihinsel Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı (ZEBDEP) incelenmiştir. Son olarak ulaşılan bilgiler, belgeler ve verilerden hareketle MEB'in yayınladığı 2018 SBDÖP VE 2008 ZEBDEP doğrultusunda önemli özellikler ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Bu çalışmada zihinsel engelli bireyler destek eğitim programının içinde bulunan Sosyal Hayat modülü kazanımlarının, MEB Sosyal Bilgiler dersi kazanımlarıyla karşılaştırılması yapılmıştır. Yapılan araştırmanın amacı örgün eğitim programlarında yer alan Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler dersleri coğrafya içerikli kazanımlardan revize edilerek zihinsel engelli bireyler destek eğitim programına konulan coğrafya içerikli kazanımların yeterli olup olmadığını belirlemektir. MEB'de bulunan kazanımlardan farklı ya da eksik olduğundan dolayı kaynaştırma öğrencisi, örgün eğitim sınıfında farklı kazanımlar, destek eğitim aldığı özel eğitim merkezinde farklı kazanımlar çalışmaktadır. Bu durum eğitimde iş birliği ilkesinin uygulanmamasına neden olmaktadır. Sosyal Hayat Becerileri modülünde her sınıf seviyesinde coğrafya temelli Sosyal Bilgiler becerisi bulunmadığı için destek eğitim alan öğrencinin sürekli temel kademe olan Hayat Bilgisi kazanımlarında sıkışıp kaldığı çıkarımına ulaşılmıştır. Zihinsel engelli bireylerin önceliğine göre hazırlanmamış eğitim programları özel eğitimin temel amaçlarından biri olan 'Akranlarının seviyesine ulaştırmak.' maddesinin göz ardı edildiği tespit edilmiştir. Amaca hizmet etmeyen kazanımlarda gerekli değişikler yapılarak, bu kazanımların engelli bireylerin akranları gibi Sosyal Bilgiler dersini gerekli şekilde öğrenecek düzeyde değiştirilmelidir. Anahtar Kelimeler: Özel eğitim, Coğrafya eğitimi, coğrafya kazanımalrı

Page 156: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

138

COMPARRISON OF SUPPORT TRAINING PROGRAM OF DISABLED INDIVIDUALS GEOGRAPHICAL COMPOSITION AND SOCIAL

STUDIES COMPARISON OF GEOGRAPHIC COMPOSITION

Cihan KARTAL Düzce Ün.

Erol SÖZEN

Düzce Üniversitesi

ABSTRACT There are about 335 thousand disabled students who have taken formal education in special education institutions in Turkey. It is aimed to reach the level of their peers by providing supportive training to disabled students. In line with these proposes, necessary arrangements are made in educational institutions. Training programs are prepared by the Ministry of National Education in order to enable the students to be educated in accordance with their disabilities. It is necessary to prepare a 1-year individual training program, in line with the student disability which is examined by the Center for Guidance Research (RAM). Qualitative research method was used in the study. The data which obtained by the survey method were examined and interpreted. Just because it was aimed to reach the result about universe, based on the sample, systematic, regular data about the events and cases were collected in this type of studies. First, a literature survey was made for research. After then, 2018 Social Studies Course Curriculum which were published by MEB (Ministry of National Education and 2008 Mentally Disabled Individuals Support Training Program (ZEBDEP) were examined. Lastly, it has been tried to reveal important features in the line of information, documents and data that obtained within the light of 2018 SBDÖP which were published by MEB and 2008 ZEBDEP In this study, the comparisons of the Social Life module gains within the mental healthcare support program were compared with the achievements of MEB Social Studies courses. The aim of the study is to determine whether life science and the social studies courses in the formal education programs are sufficient when geographic contented achievements are and included to revised in geography with mentally handicapped individuals. As the achievements that a student gets from MEB are different or incomplete inclusive student gets different achievements both in formal education class and in the special education center in which the student gets the support education. This situation causes failure to implementation of the principle of cooperation in education. Since the Social Life Skills module does not have the skills of geography-based Social Studies at each class level, it is deduced that the students receiving support education get stuck in the basic knowledge of Life Science. It has been determined that the education programs which are not prepared according to the priority of mentally disable individuals ignore one of the main aims of 'reach him/her to the level of their peers' of special education. Achievements that do not serve the purpose should be changed and these achievements should be changed to the reach the disable individuals to their peer level to let them get social studies courses as their peers. Key Words: special education, geography education, geography gains

Page 157: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

139

4. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERS KİTABININ BAZI COĞRAFYA

İÇERİKLERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Sibel ADA Milli Eğitim Bakanlığı

Erol SÖZEN

Düzce Üniversitesi

ÖZET Öğrencilerin ilgi alanları ve zihinsel gelişimlerinin farklı olduğu bir eğitim ortamında öğretmenlerin en çok kullandığı araçlardan birisi de ders kitaplarıdır. Ders kitabı, ilgili dersin konularına ait bilgileri, öğrencilerin kendi kendilerine okuyarak, sıralı ve doğru bir şekilde öğrenmeleri için kullanılmak üzere öğretim programlarına uygun bir şekilde ve özel bir amaçla hazırlanmış yazılı bir metindir. Etkili bir Sosyal Bilgiler ders kitabı, öğrencilerin kendi kendine öğrenmesi için fırsatlar sunabilen, çocuğun kitapla bağını kuvvetlendirici yaşantıları verebilen materyallerdir. Bütün eğitim kurumlarında bulunması mümkün olan ders kitaplarının nitelikli bir ders aracı olması gerekmektedir. Ders kitapları ülkemizde 2005-2006 eğitim öğretim yılından itibaren yapısalcı öğrenme yaklaşımına göre hazırlanmaya başlanmıştır. Bu çalışma ilkokul 4. sınıf sosyal bilgiler ders kitabının fiziksel, eğitsel, görsel ve dil-anlatım özellikleri açısından değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma tarama türünde nitel bir araştırma olarak tasarlanmış ve veri toplama aracı olarak doküman incelemesi kullanılmıştır. Çalışmada önce literatür incelemesi yapılmıştır. Sonrasında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğrencilere dağıtılan sosyal bilgiler ders kitabı bakanlığın kitaplarda aradığı nitelikler ve o yaş grubunun gelişim düzeyi bakımından değerlendirilmiştir. Elde edilen veriler ders kitabının fiziksel özellikleri, ders kitabının eğitsel özellikleri, ders kitabının içerik özellikleri, ders kitabının dil-anlatım özellikleri şeklinde gruplandırılarak sunulmuştur. Araştırmanın bulgularına göre ders kitabının fiziksel, eğitsel, görsel ve dil-anlatım özellikleri genel manada yeterli olmadığı görülmüştür. Ayrıca 4.sınıf yaş düzeyine uygun olmayacak içerikler de tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Ders kitabı, Sosyal bilgiler, İçerik, Öğrenme ve öğretme

Page 158: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

140

THE EVALUATION OF 4TH GRADE SOCIAL STUDIES TOWARDS THE SOME GEOGRAPHİC CONTENTS

Sibel ADA

Milli Eğitim Bakanlığı

Erol SÖZEN Düzce Üniversitesi

ABSTRACT

In an educational environment where students have different areas of interest and cognitive development, teachers mostly rely on text-books. Text-books are designed to help students acquire knowledge of a particular course in a more systematic and accurate way. An effective social science text-book provides studentswith opportunities for self-learning and real-lifeexamples that reinforces student's relation with a text-book. All text-books in an educational institution should have these qualities. In our county text books are prepared according to the structural learning approach since 2005-2006 academic term. This study aims to reframe social science text-books of fourth grades in terms of their physical, visual, linguistic and educational qualities. The study is designed as a qualitative review study and uses review of documents as a methodology. As an initial strategy first literature review was carried out and then social science text-booksMinistry of education provided to students were examined in terms of the specific qualities that Ministry of education required and cognitive development of students in a certain age group.The findings of this evaluation are classified as text book's physical qualities; text book's educational qualities; text book'svisual qualities; and text book's linguistic qualities and thus presented. According to our overallfindings text-books of fourth grades qualities are not at satisfying level. Moreover, we found contents that are not conducive to fourth grades' educational development. Key Words: Text-books, Social sciences, Content, Learning and teaching

Page 159: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

141

TÜRK TARİHİNİN ÖĞRETİMİ VE YAZIMINDA BAŞLICA

MESELELER

MERVE GÖRKEM ZEREN AKBULUT ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ

DURSUN ALİ AKBULUT

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ

ÖZET Türklerin ne zaman ortaya çıktıkları ve hangi aşamada devletleştiklerine dair Türk kozmogonisi ile ilgili metinlerden günümüze ulaşan çok sayıda anlatım mevcuttur. İnsanoğlu geçmişteki olayları her zaman merak etmiştir. İlk insandan devlete uzanan süreçte; efsane, destan, hikâye gibi sözel anlatımlarla geçmişe olan ilgi arttırıldı. Devlet kurulduktan sonra geçmişteki olaylar ilgi olmaktan büyük ölçüde kurtarıldı, milli hafıza haline getirildi. Devletler kuvvet ve kudretin yanında önemli bir değer olarak bu hafızayı korudular; geçmişe ait dostluklarını, düşmanlıklarını öğrendiler. Uluslar politikalarını önemli ölçüde tarihin verileri ile uzlaştırmaya çalıştılar. İlk yazılı metinlerde Göktürk Bilge Kağan, devletin nasıl kurulduğunu, elli senelik fetret devrinin felaket ve acılarını, devlet adamlarının yetersizliklerini, halkın uygunsuz davranışlarını, Çinlilerin entrikalarını tarihsel geçmiş ve taşa kazılmış, ölümsüz öğütler olarak anlatıyordu. Türk Milletinin en eski yazılı metinleri, Tarihi Türk Yurdu'nda bulunmaktadır. Türkler Orta Asya'dan batıya doğru yayıldılar, yeni ve güçlü devletler kurdular; çoğu kere, hakim oldukları halkın lisanıyla kendi tarihlerini yazdılar. Eş zamanlı olarak birden fazla coğrafi alanda kurulmuş olan Türk devletlerinin tarihini yazmak ve öğretmek önemli problemler teşkil etmektedir. Avrupa'ya ve Avrupalılara göre düzenlenmiş olan Çağ Sistemi ile Türk Tarih Sistemi birbirine uymamaktadır. Bu bakımlardan Türk tarihçileri, Çağ Sistemi'ne tepki olarak kendi geliştirdikleri sınıflandırmaları, gerekçeleriyle birlikte yirminci yüzyılın başlarından itibaren okuyucularına aktardılar. Bu çalışmada, Çağ Sistemi ve Türk Tarih Sistemi ile ilgili sınıflandırmaların bir arada ele alındığı yaklaşımlar değerlendirilerek, Türk Tarihi'nin, coğrafyanın mekan ve yer perspektifi ile bütünleştirilerek ele alındığı disiplinlerarası öğretim yaklaşımının tarihe kazandıracağı derinliğe dikkat çekilmiştir. Anahtar Kelimeler: Türk Tarihi, Çağ Sistemi, Tarih Yazımı, Coğrafya-tarih ilişkisi, Disiplinlerarası öğretim yaklaşımı

Page 160: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

142

MAIN ISSUES IN THE TEACHING OF HISTORY OF THE TURKS AND TURKIC HISTORIOGRAPHY

MERVE GÖRKEM ZEREN AKBULUT

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ

DURSUN ALİ AKBULUT ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ

ABSTRACT

There are many expressions reaching today from texts about the cosmogony of the Turks when the Turks emerged and at which stage they became state. Mankind has always wondered what happened in the past. In the process of extending from the first man to the state, the interest in the past has been increased with verbal expressions such as legend, epic and story. After the state was founded, the events of the past have largely been freed from interest and they became national memory. States have preserved this memory as an important value besides strength and power; they have learned their past friendships and hostilities. The nations have tried to reconcile their politics with historical data to a great extent. In the first written texts, Göktürk Bilge Kaghan described how the state was founded, the scathe and sorrows of the fifty years of interregnum, the inadequacies of yabghus, shads and ayguchis, the inappropriate behaviors of the public and the intrigues of the Chinese as historical background and imperishable advice engraved on stone. The oldest written texts of the Turkish Nation are in the historical Turkish Father Country. The Turks spread westward from Central Asia, they established new and powerful states; most times, they write their own history in the language of the people whom they have establish sovereignty. Writing and teaching the history of the Turkish states, which were established at the same time in more than one geographical area, constitutes important problems. The Turkish history system does not match up with the aging system regulated by Europe and European. From these perspectives, from the beginning of the twentieth century, the classifications developed by Turkish historians were brought to the knowledge of their readers together with the reasons for classification. The classifications developed by Turkish historians are propounded as a reaction against the Age System. The approaches taken together with the classification of the Age System and the Turkish History System have been tried to be evaluated . Moreover, in this study, it was pointed to the depth that the interdisciplinary approach taught by the integration of Turkish History with the place and spatial perspective of geography, would give to history. Key Words: History of the Turks, Age System, Historiography, The relations between History and Geography, Interdisciplinary teaching approach.

Page 161: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

143

İLKOKUL 4. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN BİLİMSEL SÜREÇ

BECERİLERİNİN İNCELENMESİ

Kemal Can Milli Eğitim Bakanlığı

Şafak Uluçınar Sağır Amasya Üniversitesi

ÖZET

Bilim insanının doğayı incelemede kullandığı beceriler olarak adlandırılan bilimsel süreç becerilerini öğrencilere kazandırabilmek için ilkokul düzeyinden başlayarak bilimsel düşünmeyi öğretmek gerekmektedir. Bu nedenle çalışmada ilkokul öğrencilerinin bilimsel süreç beceri düzeylerinin tespiti ve farklı değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Betimsel tarama yöntemiyle tasarlanan araştırmada çalışma grubunu 2017-2018 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde Aksaray İli ilkokullarında öğrenim gören 1133 4. sınıf öğrencisi (540 kız, 593 erkek) oluşturmaktadır. Veri toplamak amacıyla Smith ve Welliver (1994) tarafından geliştirilen Başdağ ve Güneş (2006) tarafından Türkçe'ye uyarlanan 'Bilimsel Süreç Becerileri Testi' kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 18.0 istatistik programı kullanılarak bağımsız örneklemler t testi, tek faktörlü varyans analizi yapılmıştır. 40 sorudan oluşan testte, gözlem, sınıflama, çıkarım yapma, tahmin etme, ölçme, verileri kaydetme, sayı-uzay ilişkisi kurma, işlevsel tanımlama, hipotez kurma, deney yapma, değişkenleri belirleme, verileri yorumlama ve model oluşturma olmak üzere 13 bilimsel süreç becerisi ölçülmektedir. Testin güvenirlik katsayısı 0,81 olarak tespit edilmiştir. Araştırmaya katılan öğrencilerin testten aldıkları puan ortalaması 3,39 olarak bulunmuştur. Test sonuçlarının değerlendirilmesi sonucunda cinsiyete göre gözlem, sınıflama, çıkarım yapma, tahmin, verileri kaydetme, sayı-uzay ilişkisi kurma, deney yapma, değişkenleri belirleme, verileri yorumlama ve işlevsel tanımlama açısından anlamlı bir fark bulunmuştur. Fen bilimleri dersinde laboratuvar kullanımına göre laboratuvar kullananlar lehine sadece gözlem becerisi açısından anlamlı bir fark yoktur. Deney yapmaya göre ise deney yapanlar lehine sınıflama, tahmin, sayı-uzay ilişkisi kurma ve verileri yorumlama açısından anlamlı farklılık bulunmuştur. Fen bilimleri dersinde gözlem yapanlar lehine sınıflama, tahmin, verileri kaydetme, sayı-uzay ilişkisi kurma, deney yapma ve değişkenleri belirleme açısından anlamlı farklılık bulunmuştur. Ders dışı fene ilgi duyanlar lehine sınıflama becerisi açısından anlamlı bir fark bulunmuştur. Sonuç olarak öğrencilerin derslerde deney ve gözlem yapması, ders dışında fenle ilgilenmesi bilimsel süreç becerilerinin gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Öğrencilerin bilimsel süreç beceri düzeylerini geliştirebilmek için fen ile sürekli ilgilenebilecekleri ortamların yaratılması, fen derslerinde etkinliklerin ve öğrenci katılımının artırılması gereklidir.

Anahtar Kelimeler: Bilimsel süreç becerileri, Fen Eğitimi, Bilimsel süreç beceri testi

Page 162: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

144

INVESTIGATION OF THE SCIENTIFIC PROCESS SKILLS OF THE ELEMANTARY SCHOOL 4TH GRADE STUDENTS

Kemal Can

Milli Eğitim Bakanlığı

Şafak Uluçınar Sağır Amasya Üniversitesi

ABSTRACT

In order to provide the students with the scientific process skills, which are called the skills used by scientists to examine nature, it is necessary to teach scientific thinking starting from the elementary school level. Therefore, it was aimed to determine the scientific process skill levels of elementary school students and to examine them in terms of different variables. In the research designed with descriptive survey method, the study group consisted of 1133 4th grade students (540 girls, 593 boys) studying in the elementary schools of Aksaray in the second semester of the academic year 2017-2018. In order to collect data, Scientific process skills test developed by Smith and Welliver (1994) and adapted to Turkish by Başdağ and Güneş (2006) was used. In the analysis of the data, independent samples t test and one factor variance analysis were performed by using SPSS 18.0 statistical program. In the test consisting of 40 questions, 13 scientific process skills are measured, including observation, classification, inferring, estimation, measuring, data recording, number-space relation formation, functional identification, hypothesis building, experimenting, determining variables, interpreting data and modeling. The reliability coefficient of the test was found as 0.81. The average score of the students in the scientific process skills test was found as 3.39. As a result of the evaluation of the test results according to gender, a significant difference was found in terms of observation, classification, inference, estimation, recording of data, establishing number-space relation, making experiments, determining variables, interpreting data and functional definition. There is a significant difference in favor of laboratory users in terms of observation skills. According to the experiment, a significant difference was found in favor of the experimenters in terms of classification, estimation, number-space relation and interpretation of data. A significant difference was found in terms of classification, estimation, data recording, number-space relation, experiment and determination of variables in favor of the observers in the science course. There is a significant difference in terms of the ability to classify in favor of outside course interested in science. As a result, students' conducting studies that require experiment and observation in lessons, and taking care of science outside course also affect the development of scientific process skills positively. In order to improve students' scientific process skill levels, it is necessary to create environments where they can interest in science and to increase number of activities and student participation in science courses. Key Words: Scientific process skills, Science education, Scientific process skill test

Page 163: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

145

İNSAN DOĞASI FELSEFESİNİN SİYASET FELSEFESİNE ETKİSİ;

MACHİAVELLİ ÖRNEĞİ

Berfu Boyraz Akdeniz Üniversitesi

ÖZET

Felsefi düşünceler bir çok farklı ancak birbirleriyle bağlantılı oluşumların bir araya gelmesinin ürünüdür. Düşünürlerin siyaset felsefelerini temellendiren en kilit nokta da insana olan bakış açılarıdır. Bununla birlikte düşünürün, insan doğasına bakış açısının ve siyaset kuramının oluşmasında dönemin özelliklerinin de önemli bir payı bulunmaktadır. Siyasetin pratik konularına eğilen Machiavelli, Rönesans döneminin en önemli düşünürlerinden biridir. Machivelli'nin düşüncelerinin de, Rönesans felsefesinden ve İtalya'nın siyasi yapısından ayrı analiz edilmesi güçtür. O da tüm Rönesans düşünürleri gibi insanı rasyonel bir varlık olarak kabul etmektedir ve akıl bilginin yegane kaynağıdır. Bununla birlikte, Machiavelli'ye göre, insan, doğası gereği açgözlü ve arzularının tesiri altında olan bir varlıktır. Siyasal kuramı ise İtalyan siyasal birliğinin kurulması üzerinedir. Machiavelli'nin bu amacı insan doğasına ait düşünceleriyle birleşerek, siyaset kuramının yönetimde, mutlak güç, yasa ve ordu kavramlarıyla şekillenmesine sebep olmaktadır. Bu çalışma, Machiavelli'nin insan ve toplum felsefesine odaklanarak siyaset felsefesini açıklamayı amaçlamaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde Machiavelli'nin insan doğası hakkındaki düşünceleri ve Machiavelli düşüncesinde 'virtue' ve 'fortuna' kavramları, Rönesans'ın felsefi temelleri ve İtalyan siyasal yapısı göz önünde bulundurularak incelenecektir. Çalışmanın diğer bölümlerinde ise Machiavelli'nin insana olan bakış açısının, siyaset felsefesinin en temel noktalarına nasıl bir etkisi olduğu değerlendirilecektir. Çalışmanın sınırlılıkları açısından yönetim biçimleri dikkate alınmadan, Machiavelli'nin insan doğası ve toplum felsefesi anlayışının siyaset felsefesine etkisi sorgulanacaktır. Çalışmada temel alınan kaynaklar, Machivelli'nin iki önemli eseri olan 'Hükümdar' ve 'Titus Livius'un İlk On Kitabı Üzerine Söylevler'dir. Anahtar Kelimeler: İnsan doğası felsefesi, Siyaset felsefesi, Machiavelli

Page 164: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

146

THE IMPACT OF HUMAN NATURE PHILOSOPHY ON POLITICAL PHILOSOPHY; MACHIVELLI EXAMPLE

Berfu Boyraz

Akdeniz Üniversitesi

ABSTRACT Philosophical thoughts are the product of many different yet interconnected formations. The key point that grounds of philosophers' political philosophy is their approach to men. In addition, the characteristics of the era have an important role in the formation of the philosopher's political theory and approach to human nature. Machiavelli, who focused on practical issues of politics, is one of the most important philosophers of the Renaissance. It is difficult to analyze Machiavelli's thoughts without considering the renaissance philosophy or political structure of Italy. Like the other renaissance philosophers, he perceives human as a rational being and reason is the only source of knowledge. In addition, according to Machiavelli, human, by its own nature, is a greedy being that is under the influence of its desires. His political theory is about the establishment of Italian political unity. This purpose of Machiavelli, combined with his thoughts on human nature, causes his political theory to be shaped by the concepts of absolute power, law, and army. This study aims to explain Machiavelli's political theory by focusing on his philosophy of human and society. In the first part of the study, Machiavelli's ideas about human nature and concepts of 'virtue" and 'fortuna' in his thoughts will be analyzed considering the philosophical basis of the Renaissance and the Italian political structure. In the other parts of the study, it will be evaluated how Machiavelli's perspective to human affects the very basic points of his political theory. Because of the limitations of the study, the effect of Machiavelli's understanding of human nature and the philosophy of society on political philosophy will be questioned without considering the regimes. The references on which the study isbased are "The Prince' and "Discourses on Livy', which are the two important works of Machiavelli. Key Words: Philosophy of human nature, Political theory, Machiavelli

Page 165: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

147

MÜZİK EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI ÖĞRENCİLERİNİN

ENSTRÜMAN ÖĞRENMEDEKİ YAKLAŞIMLARININ İNCELENMESİ

Mehtap AYDINER UYGUN Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmanın amacı; Türkiye'deki üniversitelerin müzik eğitimi ana bilim dallarında öğrenim görmekte olan öğrencilerin enstrüman öğrenmedeki yaklaşımlarının incelenmesidir. Çalışma grubunu 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Türkiye'deki 5 farklı üniversitenin müzik eğitimi anabilim dalında öğrenim görmekte olan 239 öğrenci oluşturmuştur. Öğrencilerin enstrüman öğrenme yaklaşımı düzeyleri dört farklı değişkene göre incelenmiştir. Bu değişkenler: Enstrüman çalışma alışkanlığı, enstrümana haftalık çalışma süresi, enstrümandaki akademik başarı düzeyi algısı ve enstrümandaki yeterlik düzeyi algısıdır. Çalışmanın verileri 'Enstrüman Öğrenmedeki Yaklaşımlar Ölçeği' ile toplanmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre; enstrümanlarına düzenli olarak çalışan öğrencilerin derin öğrenme yaklaşımı düzeyleri, enstrümanlarına sınav zamanlarına yakın çalışan öğrencilerden daha yüksek düzeyde bulunmuştur. Çalışmanın bu sonucunu destekler şekilde enstrümanlarına sınav zamanlarına yakın çalışan öğrencilerin yüzeysel öğrenme yaklaşımı düzeylerinin, enstrümanlarına düzenli şekilde çalışan öğrencilerden daha yüksek düzeyde olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin enstrümanlarına haftalık çalışma süreleri artış gösterdikçe derin öğrenme yaklaşımı düzeylerinin de artış gösterdiği, buna karşın yüzeysel öğrenme yaklaşımı düzeylerinin düşüş gösterdiği tespit edilmiştir. Öğrencilerin enstrümanlarındaki akademik başarı düzeyi ve yeterlik düzeyi algıları yükseldikçe, derin öğrenme yaklaşımı düzeylerinin de yükselmekte olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Enstrüman öğrenimi, derin öğrenme yaklaşımı, yüzeysel öğrenme yaklaşımı

Page 166: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

148

EXAMINATION OF INSTRUMENT LEARNING APPROACHES OF STUDENTS MAJORING IN MUSIC EDUCATION

Mehtap AYDINER UYGUN

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

ABSTRACT The purpose of this study is to examine the instrument learning approaches of students majoring in music education at Turkish universities. The study group was made up of 239 students who were studying at music education departments of five different Turkish universities during the 2017-2018 academic year. The students' instrument learning approaches were examined according to four different variables. These variables were instrument practice habit, weekly instrument practice duration, perception of academic achievement level on the instrument and perception of instrument efficacy level. The study data was collected using the 'Approaches in Instrument Learning Scale'. According to the study results, the deep learning approach levels of the students who practice on their instruments regularly were higher than the students who practice on their instruments close to their exams. Supporting this study result, superficial learning approach levels of the students who practice on their instruments close to their exams were higher than the students who practice on their instruments regularly. It was determined that as the weekly instrument practice duration of the students increased, their deep learning approach levels also increased. On the contrary, these students' superficial learning approach levels decreased. Furthermore, it was found that as the students' perceptions of their academic achievement level on the instrument and instrument efficacy level increased, their deep learning approach levels also increased. Key Words: Instrument learning, deep learning approach, superficial learning approach

Page 167: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

149

2012-2018 YILLARI ARASINDA KPSS GENEL KÜLTÜR TESTİ

COĞRAFYA SORU DAĞILIMLARININ İNCELENMESİ

Ömer TÜRKSEVER Yozgat Bozok Üniversitesi

Erol SÖZEN

Düzce Üniversitesi

ÖZET Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan bir sınavdır. KPSS, öğretmenler de dahil kamu kurumlarına atanacak personeli seçmek için gerçekleştirilir. İlk olarak 1999'da başlayan sınavın adı 1999 ve 2000 yıllarında Devlet Memurluğu Sınavı (DMS), 2001'de Kurumlar için Merkezi Eleme Sınavı (KMS) oldu. 2002'den itibaren de Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) adıyla düzenlenmektedir. KPSS sınavlarında tüm kamu kurumlarında çalışacak adayların belirlenmesinde genel yetenek ve genel kültür sorularından oluşan testler uygulanmaya başlanmıştır. Genel yetenek grubundaki testler, sözel bölüm ve sayısal bölümden oluşurken; genel kültür grubundaki testler tarih, Türkiye coğrafyası, temel yurttaşlık bilgisi ve Türkiye ve dünya ile ilgili genel, kültürel ve güncel sosyoekoomik bilgiler bölümlerinden oluşmaktadır. Çalışmada betimsel tarama yöntemi uygulanmıştır. Genel kültür grubunda yer alan Türkiye coğrafyası dersinin 2012-2018 yıllarına ait konu dağılımları ayrıntılı bir şekilde analiz edilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın sonucunda 2013 yılından sonra fiziki coğrafya konularına ait soru sayısında artma olduğu, ekonomik coğrafya konularında azalma olduğu, beşeri coğrafya konularına ait soru sayılarında ise değişim olmadığı görülmüştür. Genel kültür grubu testinde toplam 60 soru yer almaktadır. Bu grupta yer alan Türkiye coğrafyası dersine ait 18 soru sorulduğu; soru sayısının değişmediği ve bu soruların genelde sınava giren adayların genel kültür seviyelerine uygun soruların olduğu söylenebilir. Ancak bazı soruların zorluk derecesinin fazla olduğu ve coğrafya öğretmenliği alan bilgisini seviyesini sorgulayıcı soruların olduğu görülmüştür. Bu sonuçlar doğrultusunda coğrafi bilincini geliştiren ve yorum gücünü artırmayı amaçlayan soruların seçimindeki öneme dikkat çekilmiştir Anahtar Kelimeler: KPSS, Genel Kültür, Coğrafya, ÖSYM

Page 168: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

150

KPSS GENERAL CULTURE TEST GEOGRAPHY QUESTION DISTRIBUTION BETWEEN 2012-2018

Ömer TÜRKSEVER

Yozgat Bozok Üniversitesi

Erol SÖZEN Düzce Üniversitesi

ABSTRACT

Public Personnel Selection Examination (KPSS) is a test conducted by the Selection, Selection and Placement Center (ÖSYM). KPSS is carried out to select the personnel to be assigned to public institutions, including teachers. The name of the exam which was started in 1999, was the State Officer Examination (DMS) in 1999 and 2000, and the Central Qualification Examination (KMS) for Institutions in 2001. Since 2002, Public Personnel Selection Examination (KPSS) is organized under the name. In the KPSS exams, general skills and general cultural questions have been started to be applied in the determination of the candidates who will work in all public institutions. Tests in the general talent group consist of verbal and digital parts; The dates of the general culture test group, Turkey's geography, basic civics and Turkey and about the world in general, is composed of cultural and current sosyoekoomik information section. Descriptive screening method was used in this study. General culture group located in Turkey geography topics of the lessons of the 2012-2018 year distributions were tried to be analyzed in a detailed way. As a result of the study, it was observed that there was an increase in the number of questions related to physical geography after 2013, there was a decrease in economic geography issues and no change in the number of questions related to human geography subjects. A total of 60 questions are included in the general culture group test. This group of geography course Turkey is located in 18 questions are asked; it can be said that the number of questions has not changed and these questions are generally appropriate to the general culture levels of the applicants. However, it was seen that there were questions that questioned the level of difficulty in some questions and the level of knowledge of geography teaching. In the light of these results, it was pointed out the importance of the selection of the questions that improve the geographic awareness and aim to increase the power of interpretation. Key Words: KPSS, General Culture, Geography, ÖSYM,

Page 169: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

151

ÖĞRETMEN ADAYLARININ SOSYAL AĞ SİTELERİNİ KULLANIM

AMAÇLARI, ELEŞTİREL DÜŞÜNME EĞİLİMLERİ VE MEDYA

OKURYAZARLIKLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLER

Hacer ULU Afyon Kocatepe Üniversitesi

Özlem BAŞ

Hacettepe Üniversitesi

ÖZET Okuryazarlık kavramı geleneksel anlamının dışında farklı bağlamlarda bilgi okuryazarlığı, teknoloji okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, dijital okuryazarlık, bilgisayar okuryazarlığı, internet okuryazarlığı gibi çok sayıda farklı ortam ve araçlarla birlikte ele alınmış, bu okuryazarlıklar kimi zaman aynı anlamda birbirinin yerine, kimi zaman da farklı kavramları temsil edecek şekilde kullanılmıştır. (Karaman, 2010). Alfabetik okuryazarlık, istisnai derecede değerli olsa da, bireylerin kültürel gelişimi için gerekli olan birçok temsil yetkinliğinden biri olarak yeniden tanımlanır; çünkü bireyler, konuşma, dinleme, yazma, okuma, görüntüleme ve anlamların paylaşılması için sembolik formlar üretme arasında düzenli olarak geçiş yaparlar (Graff, 1995'den akt. Hobbs ve Frost, 2003). Bu açıdan bulunduğumuz teknoloji çağı bireylerin okuryazarlık gelişimi için alfabetik okuryazarlığı yeterli görmemektedir. Öztürk ve Akgün (2012) bugün öğrencilerin yoğun olarak sosyal ağ sitelerini kullandıklarını ifade etmiştir. Sosyal ağ siteleri günlük hayatımızda gün geçtikçe daha fazla rol oynamaktadır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde özellikle genç nüfus başta olmak üzere bireylerin sosyal ağ sitelerinde geçirmiş oldukları süre ve sosyal ağ sitelerine artan üyelik sayısı göz önüne alındığında yeni bir yaşam biçimine yöneliş olduğu görülebilir (Dal ve Dal, 2014). Sosyal paylaşım sitelerinde bulunan bilgilerin okunması, yorumlanması ve değerlendirilmesi eleştirel düşünme ya da medya okuryazarlık becerilerini gerekli hale getirmiştir. Sosyal ağ siteleri kullanım amacı ve medya okuryazarlığı (Karasu ve Arıkan, 2016), eleştirel düşünme eğilimi ve medya okuryazarlığı (Arke, 2005; Aybek ve Demir, 2013) arasındaki ilişkileri araştıran sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu doğrultuda araştırmanın amacı öğretmen adaylarının sosyal ağ sitelerini kullanım amaçları, eleştirel düşünme eğilimleri ve medya okuryazarlıkları arasındaki ilişkileri araştırmaktır. Çalışmanın katılımcılarını Hacettepe Üniversitesi eğitim fakültesinin çeşitli bölümlerinde öğrenim gören 208 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Yordayıcı korelasyonel araştırma desenine dayalı olarak temellendirilen bu çalışmada sosyal ağ siteleri kullanım amacı, eleştirel düşünme eğilimi ve medya okuryazarlıkları arasındaki doğrudan ve dolaylı ilişkilerle ilgili hipotezleri test etmek için yapısal eşitlik modellemesi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre sosyal ağ siteleri kullanım amacı ve eleştirel düşünme eğiliminin medya okuryazarlığı üzerinde pozitif ve anlamlı etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Diğer taraftan sosyal ağ siteleri kullanım amacının eleştirel düşünmeyi pozitif yönde fakat anlamlı etkilemediği tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Sosyal Ağ Sitelerini Kullanım Amacı, Eleştirel Düşünme Eğilimi, Medya Okuryazarlığı

Page 170: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

152

RELATIONSHIPS BETWEEN THE PURPOSE OF AIMS OF SOCIAL NETWORK SITES USAGE, CRITICAL THINKING TENDENCIES AND

MEDIA LITERACY OF PRE-SERVICE TEACHERS

Hacer ULU Afyon Kocatepe Üniversitesi

Özlem BAŞ

Hacettepe Üniversitesi

ABSTRACT The concept of literacy is discussed in different contexts in different contexts, such as information literacy, technology literacy, media literacy, digital literacy, computer literacy, internet literacy, and these literacy sometimes represent different concepts in the same sense, sometimes in the same sense used to (Karaman, 2010). Although alphabetical literacy is exceptionally valuable, it is redefined as one of the many representational competences necessary for the cultural development of individuals; Because individuals switch regularly between speaking, listening, writing, reading, viewing and creating symbolic forms for the sharing of meanings (Graff, 1995, cited in Hobbs and Frost, 2003). In this respect, the technology we are looking at does not see sufficient alphabetical literacy for literacy development of individuals. Öztürk and Akgün (2012) stated that students use social networking sites intensively today. Social networking sites play more and more roles in our daily lives. It can be seen that in developed and developing countries, especially the young population, especially the time spent on the social network sites and the increasing number of membership in social networking sites, a new life style is directed (Dal and Dal, 2014). Reading, interpreting and evaluating information on social networking sites has made critical thinking or media literacy skills necessary. There are a limited number of studies investigating the relationships between the use of social networking sites and media literacy (Karasu and Arıkan, 2016), critical thinking disposition and media literacy (Arche, 2005; Aybek and Demir, 2013). The aim of this study is to investigate the relationship between the prospective teachers' use of social networking sites, critical thinking dispositions and media literacy. The participants of the study consisted of 208 pre - service teachers studying at various departments of Hacettepe University Faculty of Education. In this study based on the predictive correlational research design, structural equation modeling was used to test hypotheses about the direct and indirect relationships between social networking sites, the purpose of use, critical thinking disposition and media literacy. According to the findings, it was found that the use of social networking sites and critical thinking tendency had a positive and significant effect on media literacy. On the other hand, it was determined that the use of social networking sites did not affect critical thinking positively but significantly. Key Words: Aims of Social Network Sites Usage, Critical Thinking Tendencies, Media Literacy

Page 171: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

153

ÇOK KRİTERLİ KARAR VERME YÖNTEMLERİYLE HALKA AÇIK

KURUMSAL ŞİRKETLERİN FİNANSAL PERFORMANSLARININ

BELİRLENMESİ

Fatma AKYÜZ Uşak Üniversitesi

Tolga YEŞİL

Uşak Üniversitesi

Çağla ÇENBER Uşak Üniversitesi

ÖZET

İşletme yönetiminin en önemli sorumluluklarından bir tanesi dönemsel aralıklarla düzenli olarak işletmenin finansal performansının analiz edilmesidir. İşletmelerde sağlıklı kararların alınabilmesi ve denetim fonksiyonlarının doğru olarak sürdürülebilmesi, finansal performansının analiz edilmesine bağlıdır. Finansal performansın analiz edilmesindeki amaç, işletme sahip, ortakları ya da yatırım yapmayı planlayanlara işletmenin finansal durumu ile ilgili bilgilerin rapor aktarılmasıdır. İşletmelerin farklı nedenlerden dolayı nakit sıkıntısı yaşamaları durumunda, borsaya kayıtlı iseler halka açılma kararı verebilirler. Bu noktada halka açılma şirketleri bir adım daha ileriye taşıyan rasyonel bir karardır. Halka açılma kavramı, kurumsallaşma sürecini daha fazla hızlandırarak, şirketlerin finansman kaynağı elde etmesinde, finansman kuruluşları ve bankalardaki kredi likiditelerinin arttırılmasında önemli rol oynamaktadır. Bunun yanı sıra halka açılmanın şirketlere kalıcı fon sağlama ve riski dağıtma gibi yararları da bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, kurumsallaşma sürecini tamamlamış ve BİST'de kayıtlı olarak faaliyet gösteren 48 adet şirketin finansal performanslarını Çok Kriterli Karar Verme Yöntemleri içinde yer alan PROMETHEE, COPRAS ve TOPSİS yöntemleriyle belirlenmesidir. Çalışmada 2013-2017 yılları esas alınmış olup, çalışmanın ele alındığı son yıl olan 2017 yılı Çok Kriterli Karar Verme Yöntem sonuçları tablolar hâlinde sunulmuştur. Çalışmanın sonunda üç farklı analiz için üç farklı sonuç tespit edilmiştir. Sonuçların birbirlerine yakın olduğu belirlenmiştir. Garanti Yatırım Ortaklığı A.Ş. PROMETHEE VE COPRAS yöntemlerinin her ikisinde de ikici sırada yer alırken TOPSİS yönteminde birinci sırada yer almaktadır. Aynı şekilde Akmerkez Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş, PROMETHEE yöntemine göre birinci sırada yer alırken COPRAS yönteminde ise üçüncü sırada yer almaktadır. Mistral Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ise PROMETHEE ve COPRAS yöntemlerinin her ikisinde de üçüncü sırada yer aldığı sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Finansal Performans, Çok Kriterli Karar Verme Yöntemleri, PROMETHEE, COPRAS, TOPSİS

Page 172: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

154

DETERMINATION OF CORPORATE COMPANIES’ FINANCIAL PERFORMANCE WITH MULTI CRITERIA DECISION MAKING

METHODS

Fatma AKYÜZ Uşak Üniversitesi

Tolga YEŞİL

Uşak Üniversitesi

Çağla ÇENBER Uşak Üniversitesi

ABSTRACT

One of the most important responsibilities of business management is to regularly analyze the financial performance of the enterprise periodically. In order to make healthy decisions and maintain the audit functions correctly, it depends on analyzing the financial performance. The purpose of analyzing financial performance is to send information about the financial status of the company to the owners, shareholders or those who plan to invest. In case of a shortage of cash due to different reasons, companies may decide to go public if they are registered on the stock exchange. At this point, public offering is a rational decision that keeps the companies one step further. The concept of public offering accelerates the process of institutionalization and plays an important role in increasing the liquidity of credit in financial institutions and banks. In addition, public offering has benefits such as providing permanent funds and distributing risks. The aim of this paper is to determine the financial performance of 48 companies operating in BIST by means of PROMETHEE, COPRAS and TOPSIS methods which are included in the Multi Criteria Decision Making Methods. In this study, 2013-2017 years are taken as the basis and the results of 2017 Multi Criteria Decision Making Method which are the last year of the study are presented in tables. As a result of the study, three different results were determined for three different analyzes. The results were close to each other. Garanti Investment Trust Inc. It takes the second place in both PROMETHEE and COPRAS methods and it ranks first in the TOPSIS method. Similarly, Akmerkez Real Estate Investment Trust Inc. ranks first in the PROMETHEE method and third in COPRAS method. Mistral Real Estate Investment Trust Inc. however, PROMETHEE and COPRAS were found to be third in both.

Key Words: Financial Performance, , Multi Criteria Decision Making Method, PROMETHEE, COPRAS, TOPSIS

Page 173: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

155

SON BEŞ YILDA YAYIMLANAN SİBER/SANAL ZORBALIK

ARAŞTIRMALARININ İÇERİK ANALİZİ ÇALIŞMASI: 2013-2018

YILLARI ARASI

Veysel Bilal ARSLANKARA MEB-Sakarya Akyazı Dokurcun Ortaokulu

Ertuğrul USTA

Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi AKEF BÖTE

ÖZET Siber/sanal zorbalık konusunda yapılan çalışmalar, siber/sanal zorbalığın özellikle ergenler üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ortaya çıkarmıştır. Pek çok araştırmacı, okul çağında olan bu ergenlerin akademik başarılarının düştüğünü, okula devamsızlık davranışları gösterdiklerini, duygusal olarak sinirlilik, kızgınlık ve üzüntü yaşadıklarını ortaya koymuştur. Bununla birlikte düşük benlik saygısı, depresyon ve intihar düşüncesinin de siber zorbalığın olumsuz etkileri arasında yer aldığı gösterilmiştir. Bu çalışmanın amacı, eğitsel ya da sosyal bağlamda kullanılan teknoloji kullanımında kişilerin ya da toplumların yaşamış veya yaşatmış oldukları siber zorbalık tehdidinin kişilerin internet bağımlılığı durumlarına göre ne gibi değişiklikler gösterdiğini ele alan araştırmalara toparlayıcı bir bakış açısı ile genel trendleri belirleyebilmektir. Bu amaçla yerli ve yabancı akademik ve bilimsel veritabanlarında yer alan araştırmalardan yararlanılmıştır. Araştırmanın amacına yönelik olarak uygun filtreleme teknikleri kullanılarak yerli ve yabancı tez-makale araştırmalarına ulaşılmış ve yapılan bu çalışmaların temelinde yer alan kuram ya da modele, yayınlandığı dergi adına, yayınlanma tarihine, aldığı atıf sayısına, veri analiz tekniklerine, etki anlamlılık durumlarına ve diğer değişkenlere göre içerik analizi yapılarak eğilimlerinin hangi yönde olduğunu tespit etmeyi amaçlamaktadır. Örnekleme dahil edilen araştırmalar, Sözbilir, Kutu ve Yaşar (2012), tarafından geliştirilmiş olan 'Makale Sınıflama Formu' kullanılarak içerik analizine tabi tutulmuştur. İncelenen araştırmaların eğilimlerinin değerlendirilmesinin yanında meta-sentez yöntemi kullanılarak tematik olarak analiz edilmiştir. SPSS 23.0 paket programı kullanılarak kodlama yapılmış ve veri analizi sürecinde nicel betimsel analiz yöntemlerinden frekans ve yüzde kullanılmıştır. Çalışmanın istatistik analiz süreci devam etmektedir. Anahtar Kelimeler: Siber zorbalık, sanal zorbalık, içerik analizi, eğilim.

Page 174: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

156

CONTENT ANALYSIS OF CYBER / VIRTUAL BULLYING STUDIES PUBLISHED IN THE LAST FIVE YEARS: 2013-2018

Veysel Bilal ARSLANKARA

MEB-Sakarya Akyazı Dokurcun Ortaokulu

Ertuğrul USTA Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi AKEF BÖTE

ABSTRACT

Studies on bulimia have revealed that bulimia is a negative effect especially on adolescents. Many researchers have shown that the academic achievements of these adolescents in school age have fallen, they have shown absenteeism, have experienced emotional irritability, anger and sadness. However, low self-esteem, depression and suicidal ideation have also been shown to be among the adverse effects of bulimia. The aim of this study is to be able to identify general trends in a research-oriented view of how people in the educational or social context use technology, or the cyber bullying threat they have experienced or have experienced, vary according to people's internet addiction. For this purpose, researches in domestic and foreign academic and scientific databases have been utilized. For the purpose of the research, appropriate research techniques have been reached by using appropriate filtering techniques and the theories or models on the basis of these studies have been published in the name of the published journal, publication date, number of citations, data analysis techniques, effectiveness statuses and other variables Content analysis to determine the direction of trends. The researches included in the sampling have been subjected to content analysis using the "Article Classification Form" developed by Sözbilir, Kutu and Yaşar (2012). In addition to assessing the trends of the investigated investigations, they were thematically analyzed using meta-synthesis. SPSS 23.0 package program was used for coding and frequency and percentage of quantitative descriptive analysis methods were used in data analysis process. The statistical analysis of the work is continuing. Key Words: Cyber bullying, content analysis, trend.

Page 175: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

157

TÜRKİYE’DE 2013-2018 YILLARI ARASINDA İNTERNET

BAĞIMLILIĞI TEMELİNDE ÜRETİLEN BİLİMSEL ÇALIŞMALARIN

YÖNTEM VE İÇERİK AÇISINDAN İNCELENMESİ

Veysel Bilal ARSLANKARA MEB-Sakarya Akyazı Dokurcun Ortaokulu

Ertuğrul USTA

Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi AKEF BÖTE

ÖZET Bu araştırma, bir konu ile ilgili yapılmış bilimsel araştırmaların analiz edilmesinin; bir yandan o konuya ilişkin derinlik ve yaygınlık hakkında bilgiler vermesi ve incelenen alanın toplu görünümünü ortaya koyabilmesi olması açısından önemlidir. Dolayısıyla bilim insanları tarafından bu tür araştırma ve incelemelerin gerçekleştirilmesiyle, gelecek dönemlerde yapılacak araştırmalara ve araştırmacılara özgünlük, yenilikçilik ve alan yazın boşluğunu doldurucu nitelik kazandırabileceği düşünüldüğünde önemli bir görev üstlenilmiş olunacaktır. Bu bağlamda, 2013-2018 yılları arasında Türkiye'de internet bağımlılığı temelli üretilen bilimsel çalışmalarda ele alınan araştırma soruları şu şekilde belirlenmiştir: 1) İnternet bağımlılığı temelinde yayımlanan çalışmaların genel eğilimi ne yöndedir? 2) İnternet bağımlılığı temelinde yayımlanan çalışmalar; araştırma türü, araştırma deseni, veri toplama teknikleri, çalışma grubu türü ile yapılan veri analiz yöntemleri bakımında nasıl bir dağılım göstermektedir? Bu amaca yönelik olarak, 2018 Ağustos ayı sonu itibariyle, Yüksek Öğretim Kurumu Tez Başkanlığı veri tabanına kayıtlı, 2013-2018 yılları arasında tüm dillerde yapılmış ve tam metne erişimi açık durumda olan lisansüstü tezler incelenmiştir. Bu çalışmada ilk olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen veri toplama aracı yoluyla incelenen tezlerden elde edilen veriler kodlanarak belli başlı temalar ile düzenlenerek gruplandırılmış; veriler betimsel istatistiki yöntemlerden yüzde frekans kullanılarak çözümlenmiş elde edilen bulgular yorumlanmıştır. Çalışmanın analiz süreci devam etmektedir.

Anahtar Kelimeler: İnternet bağımlılığı, eğilim, içerik analizi.

Page 176: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

158

BETWEEN THE YEARS OF 2013-2018 IN TURKEY REGARDING INTERNET ADDICTION PUBLISHED SCIENTIFIC STUDIES, ANGLE

OF INVESTIGATION METHODS AND CONTENT

Veysel Bilal ARSLANKARA MEB-Sakarya Akyazı Dokurcun Ortaokulu

Ertuğrul USTA

Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi AKEF BÖTE

ABSTRACT This research aims to analyze the scientific researches on a subject; on the one hand it is important to give information about the depth and prevalence of the subject and to reveal the collective appearance of the area under study. Therefore, by conducting such research and investigations by scientists, an important task will be assumed when researches and researchers will be able to fill the gap of originality, innovation and literature in the future. In this context, between the years 2013-2018 research questions addressed in scientific studies generated based internet addiction in Turkey are defined as follows: 1) general tendency of Internet addiction study published on the basis of what is the direction? 2) Studies published on the basis of internet addiction; What is the distribution of research type, research design, data collection techniques, working group type and data analysis methods? For this purpose, as of the end of August 2018, the postgraduate theses, which were registered in the database of the Higher Education Council Research Center and which were made in all languages between the years 2013-2018, were accessible. In this study, the data obtained from the theses examined through the data collection tool developed by the researchers were coded and grouped with the main themes. The data were analyzed by using percent frequency from descriptive statistical methods and the obtained findings were interpreted. The analysis process of the study continues.

Key Words: Internet addiction, trend, content analysis.

Page 177: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

159

İLETİŞİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİ VE İLETİŞİM

TEKNOLOJİLERİNİN ETİK DIŞI KULLANIMINA İLİŞKİN

FARKINDALIK DÜZEYLERİ

Emel Dikbaş Torun Pamukkale Üniversitesi

ÖZET

Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, bu teknolojilerin etik dışı kullanımı da yaygınlaşmıştır. Çeşitli kişisel, toplumsal ve ekonomik gerekçeler öne sürülerek savunulmaya çalışılan etik dışı BİT kullanımı, günümüzde durdurulması nerdeyse olanaksız görülen yaygın ihlaller arasında gösterilmektedir. Bu tür davranışların, etik dışı olduğunun farkında olunmadan sergilendiği de görülmektedir. BİT'i yaygın ve etkin şekilde kullanan üniversite öğrencileri, etik dışı BİT kullanım davranışlarının sıklıkla gözlemlendiği sosyal gruplar arasındadır. Bu çalışmada, 2013-2014 eğitim öğretim yılından başlayarak 2018-2019 eğitim öğretim yılına kadar Pamukkale Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören ve öğrenimine devam etmekte olan toplam 364 öğrencinin, BİT'in etik dışı kullanımına ilişkin farkındalıkları incelenmektedir. Kolay örnekleme ile çalışmaya katılan öğrencilerden genel tarama yöntemiyle veri toplanmıştır. Çalışmadaki veriler, Dikbaş Torun tarafından (2014) geliştirilen yedili Likert tipindeki 'Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kullanımında Etik Olmayan Davranışlar Ölçeği' kullanılarak elde edilmiştir. Ölçek ile BİT'in etik dışı kullanımına ilişkin iki boyutlu farkındalık ölçümü yapılmıştır. Bu boyutlar 'etik dışı kullanım' ve 'etik dışı kullanımı çevrede gözlemleme' olarak belirlenmiştir. Çalışmadaki BİT etiği ortak alt boyutları ise Doğruluk, Toplumsal Etki, Telif ve Güvenlik olarak belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; BİT'in etik dışı kullanımı çevrede gözlemlenerek öğrenilip pekiştirilmekte, öğrencilerin BİT kullanım öz-yeterliklerine bağlı olarak ise çeşitlilik ve değişim göstermektedir. Anahtar Kelimeler: İletişim, Bilgi ve İletişim Teknolojileri, Etik Dışı Davranışlar

Page 178: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

160

AWARENESS LEVELS OF COMMUNICATION FACULTY STUDENTS' ON UNETHICAL USAGE OF INFORMATION AND

COMMUNICATION TECHNOLOGIES

Emel Dikbaş Torun Pamukkale Üniversitesi

ABSTRACT

With the widespread use of ICT, the unethical use of these technologies has become widespread. The use of unethical ICT, which has been tried to be advocated by various personal, social and economic rationales, is one of the widespread violations that are almost impossible to stop today. It is seen that such behaviors are exhibited without being aware that they are unethical. University students, who use ICT widely and effectively, are among the social groups in which unethical ICT usage behaviors are frequently observed. In this study, a total of 364 students studying at Pamukkale University Faculty of Communication starting from 2013-2014 academic year and studying in Pamukkale University Faculty of Communication until the academic year of 2018-2019 are examined about their unethical use. Data were collected by means of general screening method. The data in the study were obtained by using a seven-point Likert type scale 'Unethical Behavior Scale in the Use of Information and Communication Technologies' developed by Dikbaş Torun (2014). Two-dimensional awareness was measured for the unethical use of the scale and the ICT. These dimensions are defined as 'unethical usage' and 'unethical usage observation'. Common sub-dimensions of ICT ethics in the study were Accuracy, Social Impact, Copyright and Security. According to the research results; the unethical use of ICT is observed and reinforced by observing the environment, and it varies depending on the ICT usage self-efficacy. Key Words: Communication, Information and Communication Technologies, Unethical Behaviors

Page 179: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

161

ÖZEL EĞİTİM İHTİYACI OLAN ÇOCUKLARIN EGZERSİZ ÖZ-

YETERLİĞİ, BEDEN İMAJI VE SAĞLIKLA İLİŞKİLİ YAŞAM

KALİTESİ ALGISI

Nevzat DEMİRCİ Mersin University School Of Physical Education And Sport / Mersin / Turkey

Pervin TOPTAŞ DEMİRCİ

Mersin University Vocational School, Tourism Animation Department, Mersin / Turkey

ÖZET Bu çalışmada, özel eğitime ihtiyacı olan çocukların beden imajı, egzersiz öz-yeterlik ve sağlıkla ilişkili yaşam kalitesini değerlendirmek amaçlanmıştır. Bu çalışmanın katılımcıları 2016-2017 öğretim yılında Mersin'de devlet okulunda beş ve sekizinci sınıftaki öğrencilerden gönüllü olarak seçilmiştir. Çalışma grubu 52'si özel eğitim gerektiren ve 43'ü sağlıklı olmak üzere toplam 95 öğrenciden oluşmaktadır. Sağlıkla İlişkili Yaşam Kalitesi Ölçeği (Kid-KINDL), egzersiz düzeylerini belirlemek için Egzersiz Özyeterlilik Ölçeği (EÖÖ) ve Beden İmaj Ölçeği (BIÖ) kullanıldı. Bulgulara göre; Grupların fiziksel özellikleri karşılaştırıldığında, aralarındaki yaş açısından anlamlı bir fark gözlenmedi (p> 0.05). Bununla birlikte, sağlıklı grup özel eğitim grubu ile karşılaştırıldığında boy, kilo ve BKİ p <.001 düzeyinde anlamlı bir fark vardı. HRQL-KINDL ölçeğinin arkadaşlık alt ölçeğinde gruplar arasında anlamlı fark yoktu (p> 0.05). Bununla birlikte, sağlıklı grubun toplam yaşam kalitesi, fiziksel iyi oluş, duygusal iyilik hali, okul, benlik saygısı ve aile alt ölçekleri puanları özel eğitim grubundan anlamlı olarak daha yüksekti (p <0.001). Benzer şekilde, sağlıklı grup EÖ düzeyi ve BIÖ özel eğitim grubundan daha yüksek bulundu (p <0.001). Bu çalışmanın sonucunda, sağlıklı grubun özel eğitim grubundan daha yüksek egzersiz öz-yeterliliğine ve beden imajına ve sağlıkla ilişkili yaşam kalitesine sahip olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Egzersiz Öz-Yeterlik, Yaşam Kalitesi, Beden İmajı

Page 180: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

162

PERCEPTİON EXERCİSE SELF-EFFİCACY, BODY IMAGE AND HEALTH-RELATED QUALİTY OF LİFE OF CHİLDREN WİTH NEEDS

SPECİAL EDUCATİON

Nevzat DEMİRCİ Mersin University School Of Physical Education And Sport / Mersin / Turkey

Pervin TOPTAŞ DEMİRCİ

Mersin University Vocational School, Tourism Animation Department, Mersin / Turkey

ABSTRACT In this study, it was aimed to examine the body ımage, exercise self-efficacy and health-related quality of life of children with special education needs. Participants of this study were selected from volunteer students in five and eight classes in state school in Mersin during the 2016-2017 academic year. The study group consists of a total of 95 students, 52 of which require special education and 43 of which are healthy. The Health Related Quality of Life Scale (Kid-KINDL) was used to describe the quality of life of healthy and specialist training groups, the Exercise Self-Efficacy Scale (ESS) and the Body Image Scale (BIS) were used to determine exercise levels. According to findings; When the groups' physical characteristics were compared, a significant difference wasn't observed in terms of age between them (p> 0.05). However, when compared with healthy group special education group body height, weight and BMI, there was a significant difference at p <.001 level. There was not significant difference between the groups in the friendship subscale of the HRQL-KINDL scale (p> 0.05). However, the total quality of life, physical well-being, emotional well-being, school, self-esteem and family subscales scores of the healthy group were significantly higher than the special education group (p <0.001). Similarly, healthy group ESL and BIS were found to be higher than special education group (p <0.001). As a result of this study, it was seen that the of health group have higher exercise self-efficacy and body image and health-related quality of life than special education group. Key Words: Exercise Self-Efficacy, Quality Of Life, Body Image

Page 181: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

163

EGZERSİZ VE BESLENME YAŞAM TARZI MÜDAHALESİNİN KİLO

KONTROLÜ VE DAVRANIŞ DEĞİŞİM SÜREÇLERİ ÜZERİNE ETKİSİ

Nevzat DEMİRCİ Mersin University School Of Physical Education And Sport / Mersin / Turkey

Pervin TOPTAŞ DEMİRCİ

Mersin University Vocational School, Tourism Animation Department, Mersin / Turkey

ÖZET Amaç: Egzersiz ve beslenme davranış değişim süreçlerindeki değişikliklere bağlı olarak kilo kontrolünü analiz etmektir. Materyal ve Metot: Bu çalışma, düzenli olarak fiziksel aktivite yaparak kilo kontrolünü sağlamaya çalışan 10 kontrol ve 8 müdahale grubu olmak üzere toplam 18 obez kadın katılımcıdan oluşturulmuştur. Katılımcılar beden kütle indeksi'ne göre obezite düzeyi (BKİ (kg/m2) ≥30.00) olanlar arasından seçildi. Müdahalenin öncesinde ve sonrasında katılımcıların davranışsal boyuttaki tutumları Egzersiz Değişim Süreçleri Ölçeği (EDSÖ) ve Beslenme Değişim Süreçleri Ölçeği (BDSÖ) ile belirlenmiştir. Araştırmada tanımlayıcı istatistikler ve T testi kullanıldı. İstatistiksel anlamlılık P < 0.05'olarak kabul edildi. Bulgular; her iki grubun ön test ve son test; Vücut Ağırlığı (kg) ve BKI skoru incelendiğinde müdahale grubu lehine anlamlı farklılık olduğu tespit edilmiştir. Egzersiz değişim süreçleri ölçeği toplam skorunda kontrol grubunda anlamlı bir fark olmadığı, ancak müdahale grubunun toplam skorunda ise önemli farklılıklar olduğu tespit edildi. Ancak Kontrol grubunun beslenme değişim süreçleri Toplam Skor değerlerinde anlamlı bir azalış olduğu görülmektedir. Müdahale grubunun beslenme değişim süreçleri toplam skorunda ise önemli artış olduğu tespit edildi. Sonuç olarak; egzersiz ve beslenme yaşam tarzı müdahalesinin kilo kontrolünü sağlayarak, insanların kendi sağlıklarını düzeltmede ve kontrol etmede yeterli kılmayı amaçlamaktadır. Böylece bir anlamda obezitenin önlenmesi ve fiziksel aktivitenin arttırılmasını kendi görevleri olarak algılamaları riskli davranışlardan kaçınarak sağlığı koruyucu ve geliştirici davranışları uygulamaları gerektiği ileri sürülmektedir. Anahtar Kelimeler: Kilo Kontrolü, Obezite, Egzersiz ve Beslenme Değişim Süreçleri

Page 182: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

164

THE EFFECT OF EXERCISE AND NUTRITION LIFE STYLE INTERVENTION ON WEIGHT CONTROL AND BEHAVIOR

EXCHANGE PROCESSES

Nevzat DEMİRCİ Mersin University School Of Physical Education And Sport / Mersin / Turkey

Pervin TOPTAŞ DEMİRCİ

Mersin University Vocational School, Tourism Animation Department, Mersin / Turkey

ABSTRACT Aim: To analyze weight control due to changes in exercise and nutritional behavior change processes. Materials and Methods: This study consisted of 18 obese female participants, 10 of whom were control and 8 intervention groups, who were trying to maintain weight control through physical activity on a regular basis. Participants were selected from obesity levels (BMI (kg / m2) ≥30.00) according to body mass index. The attitudes of the participants in the behavioral dimension were determined by theof Exercise Change Process scale (ECPS) and Nutritional Change Processes Scale (NCPS) before and after the intervention. Descriptive statistics and T test were used. Statistical significance was accepted as P <0.05. Results; pre-test and post-test of both groups; When the body weight (kg) and BMI score were examined, a significant difference was found in favor of the intervention group. There was no significant difference in the total score of exercise change scale in the control group, but there were significant differences in the total score of the intervention group. However, there is a significant decrease in the total score of the nutritional change processes of the control group. A significant increase was observed in the total score of nutritional change processes of the intervention group. As a result; The exercise and nutrition lifestyle intervention aims to control the weight of people and to make them adequate to correct and control their own health. Thus, it is argued that in a sense, obesity prevention and physical activity should be perceived as their own tasks and they should implement health protective and developing behaviors by avoiding risky behaviors. Key Words: Weight Control, Obesity, Exercise and Nutrition Change Processes

Page 183: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

165

SOSYAL MEDYA KULLANAN ÖĞRETMEN ADAYLARININ SOSYAL

KAYGI DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

Ömer ŞİMŞEK Dicle Üniversitesi, Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

ÖZET

Bu araştırmanın amacı sosyal medya kullanan öğretmen adaylarının sosyal medya kaygı düzeylerini çeşitli değişkenlere göre incelemektir. Buna göre öğretmen adaylarının cinsiyetlerine, sınıf seviyelerine, yaş gruplarına, sosyal medya sitelerine üyelik sürelerine, günlük sosyal medya kullanım sürelerine ve sosyal medya ortamlarındaki arkadaş sayılarına göre sosyal kaygı düzeylerinin farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmektedir. Araştırmada, nicel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama ve nedensel karşılaştırma desenlerinden yararlanılmıştır. Araştırmanın evrenini bir devlet üniversitesinin eğitim fakültesindeki öğretmen adayları oluşturmaktadır. Örneklemini ise aynı üniversitenin eğitim fakültesinde 2018-2019 öğretim yılının güz yarıyılında öğrenim gören 249 sosyal medya kullanıcısı öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada Alkis, Kadirhan, & Sat (2017) tarafından geliştirilen Sosyal Medya Kullanıcıları İçin Sosyal Kaygı Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada aritmetik ortalama, yüzde, frekans gibi betimsel çözümlemelerle birlikte parametrik ya da parametrik olmayan test istatistiklerinden t-testi, tek yönlü varyans analizi, Mann Whitney U ve Kruskal Wallis gibi karşılaştırma çözümlemeleri kullanılmıştır. Araştırmada istatistiksel anlamlılık .05 önem düzeyi dikkate alınmakla birlikte bazı değişkenlerdeki grup sayılarına göre Bonferroni düzeltmesi yapıldığı için bu düzey farklılaşmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre sosyal medya kullanıcısı olan kadın öğretmen adaylarının sosyal medya kaygı düzeyleri erkek öğretmen adaylarına göre yüksek çıkmıştır. Özellikle kadın öğretmen adaylarının etkileşim kaygısı ve gizlilik endişesi erkek öğretmen adaylarına göre daha yüksek çıkmıştır. Yaş gruplarına göre anlamlı fark çıkmamıştır. Üçüncü sınıf öğretmen adaylarının etkileşim kaygısı ve paylaşılan içerik kaygısı dördüncü sınıflara göre anlamlı ölçüde yüksek çıkmıştır. Sayısal gruptaki öğretmen adaylarının paylaşılan içerik kaygısı bakımından sözel gruptaki öğretmen adaylarına göre anlamlı ölçüde yüksek puan elde etmişlerdir. Araştırmada 6 yıldan fazla sosyal medya kullanan öğretmen adaylarının sosyal kaygı puanları düşük çıkarken 1-2 kullananların puanları anlamlı düzeyde yüksek çıkmıştır. Ayrıca sosyal medyada 401 ve daha fazla arkadaşı olan öğretmen adaylarının sosyal kaygı düzeylerinin diğerlerine göre istatistiksel olarak daha düşük olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Sosyal medya, sosyal kaygı, öğretmen adayları

Page 184: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

166

INVESTIGATION OF SOCIAL ANXIETY LEVELS OF PROSPECTIVE TEACHERS USING SOCIAL MEDIA

Ömer ŞİMŞEK

Dicle Üniversitesi, Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

ABSTRACT The aim of this study is to investigate Social Anxiety Levels of Prospective Teachers Using Social Media according to various variables. In this context, it is examined whether the social anxiety levels of prospective teachers differ according to gender, class levels, age groups, experience of membership to social media sites, daily social media usage frequency and number of friends in social media. In this study, descriptive and causal comparison research designs were used. The population of the research consists of prospective teachers studying at an education faculty of a state university. The sample is composed of 249 social media users who study at the faculty of education at the same university during the fall semester of 2018-2019 academic year. Social Anxiety Scale for Social Media Users developed by Alkis, Kadirhan, & Sat (2017) was used in the study. In this research, within arithmetic mean, percentage, frequency as descriptive analysis and t-test, one-way ANOVA, Mann Whitney U and Kruskal Wallis H tests were used for comparison analysis. Although the significance level of .05 is taken into account in the study, Bonferroni correction is utilized in some variables having four or more groups. According to the research results, social anxiety levels of female prospective teachers using social media were higher than males. Especially female prospective teachers' interaction anxiety and privacy concern anxiety were higher than males. There was no significant difference according to age groups. The interaction anxiety and shared content anxiety scores of the third grade prospective teachers were significantly higher than the fourth grade students. The prospective teachers in the mathematics group obtained a significantly higher score than the prospective teachers in the social-verbal group in terms of the shared content anxiety. While the social anxiety scores of the prospective teachers who used social media for more than 6 years were low, the scores of the 1-2 users were significantly higher. In addition, it was determined that social anxiety levels of prospective teachers with 401 or more friends in social media were statistically lower than others. Key Words: Social media, social anxiety, prospective teachers

Page 185: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

167

GERÇEKÜSTÜCÜ SİNEMANIN ÖZELLİKLERİ VE LUİS BUNUEL

SİNEMASI

Özge Güven Akdoğan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmada, bir sanat akımı olarak gerçeküstücülük ve gerçeküstücü sinemanın özellikleri irdelenmektedir. Gerçeküstücülük, 20. yılın başlarında dünyada yaşanan insanlık hezeyanlarına karşı, edebiyatta, resimde ve sinemada, manifestolarla açıklanan belli bir politika anlayışı çerçevesinde gelişmiştir. Andre Breton, Lois Aragon, Paul Eluard, Philippe Soupaultve Max Ernst gibi isimler bu akımın öncüleri olmuşlardır. Çalımada I. Dünya Savaşı sonrası kültürel ve siyasal alanda yaşananların gerçeküstücü akımı ne şekilde etkilediği üzerinde durulmakta; gerçeküstücü yönetmenlerden Luis Buñuel'in,Bir Endülüs Köpeği (Un Chien Andalou,1929) adlı filmindeki gerçeküstücü öğeler ele alınmaktadır. Sonuç olarak, filmde yer alan düşsel imgelerin psikanalizin ele aldığı konular bağlamında değerlendirmeye açık olduğu vurgulanmaktadır. Anahtar Kelimeler: gerçeküstücülük, sinema, Luis Bunuel

Page 186: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

168

FEATURES OF SURREALIST CINEMA AND THE CINEMA OF LUIS BUÑUEL

Özge Güven Akdoğan

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi

ABSTRACT In this study, the features of surrealism and surrealist cinema as an art movement are examined. Surrealism developed in the framework of a certain policy understanding, which was explained by manifestos, in literature, painting and cinema, against the human delusion of humanity in the early 20th century. Andre Breton, Lois Aragon, Paul Eluard, Philippe Soupault and Max Ernst were the pioneers of this movement. In the study, it is emphasized how the experiences of the cultural and political fields after World War I affected the surrealist movement; Surrealist elements of Luis Buñuel, one of the surrealist directors, in his film An Andalusian Dog (Un Chien Andalou, 1929). As a result, it is emphasized that the images contained in the film are open to evaluation in the context of psychoanalysis. Key Words: surrealism, cinema, Luis Bunuel

Page 187: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

169

BELGESEL SİNEMANIN ÖZELLİKLERİ BAĞLAMINDA VİTTORİO

DE SİCA FİLMLERİNİN İNCELENMESİ: UMBERTO D VE BİSİKLET

HIRSIZLARI

Özge Güven Akdoğan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi

ÖZET

Belgesel film yönetmenleri, film karelerinin seçimi, kadrajın belirlenmesi, sahnelerin dizilmesi, sesin düzenlenmesi, başlıklar, kullanılan ara yazılar gibi bazı tekniklerle belirli bir konu hakkında kendi görüşlerini belirtmek ve izleyenleri bu görüşleri benimsemeye ikna etmek isteyebilirler. Belgesellerde rol yapmayan ya da oynamayan gerçek kişiler yer alırlar. Bu bağlamda, kişiler kendilerini oynarlar ya da sunarlar. Kameranın varlığından haberdardırlar, hatta röportaj gibi unsurlar sırasında kameraya doğrudan seslenebilirler. Dolayısıyla, belgesellerde toplumsal oyuncuların kendilerini günlük yaşamdakine benzer bir şekilde sunmaları beklenir. Bu çalışmada, belgesel sinemanın bu tür özellikleri çerçevesinde İtalyan Yeni Gerçekçilik akımının en bilinen yönetmenlerinden Vittorio De Sica’nın Bisiklet Hırsızları (1948) ve Umberto D (1952) filmi incelenmektedir. Sonuç olarak bu filmlerin biçimsel açıdan belgesel sinema geleneğine yakın duran özellikleri belirlenmektedir; ancak bu filmlerin kurmaca kabul edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Belgesel Sinema, İtalyan Yeni Gerçekçiliği, Vittirio De Sica, Umberto D, Bisiklet Hırsızları

Page 188: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

170

EXAMINING VITTORIO DE SICA FILMS IN THE CONTEXT OF DOCUMENTARY CINEMA: UMBERTO D AND BICYCLE THIEVES

Özge Güven Akdoğan

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi

ABSTRACT Documentary film directors may wish to express their views on a topic and persuade the viewers to adopt these views through some techniques, such as the choice of film frames, the determination of frames, the arrangement of scenes, the editing of sounds, the titles, the intermediate texts used. Documentaries include real people who do not or do not play. In this context, people play or present themselves. They are aware of the existence of the camera, and they can even speak directly to the camera during the interview. Therefore, in documentaries, social actors are expected to present themselves in a way like that of everyday life. In this study, in the framework of such features of documentary cinema, one of the best-known directors of Italian New Realism movement, Vittorio De Sica, Ladri Di Biciclette (1948) and Umberto D (1952) are examined. As a result, the features of these films which are close to documentary cinema tradition are determined; however, it is emphasized that these films should be considered fictional. Key Words: Documentary cinema, Italian New Realism, Vittirio De Sica, Umberto D, Bicycle Thieves.

Page 189: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

171

SOSYAL DEVLET BAĞLAMINDA TÜRKİYE’DE SOSYAL YARDIM:

SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI ÖRNEĞİ

Azize YALÇINKAYA Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü

ÖZET

Sosyal devlet anlayışı, “devletin sosyal barışı ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla sosyal ve ekonomik hayata aktif müdahalesini gerekli ve meşru gören bir anlayış” olarak tanımlanmaktadır. Sosyal bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti, ihtiyacı olan ve çalışamayacak durumda olan vatandaşlarının ihtiyaçlarını Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma (SYD) Vakıfları aracılığıyla sağlamaktadır. Bu amaçla ülkenin her il ve ilçesinde SYD Vakıfları kurulmuştur. SYD Vakıfları, muhtaç durumda bulunan vatandaşlardan, Türkiye’ye kabul edilmiş veya gelmiş olan kişilere; geçici olarak küçük bir yardım veya eğitim ve öğretim imkânı sağlanması halinde topluma faydalı hale getirilecek, üretken duruma geçirilebilecek kişilerden, her türlü afetten zarar görenler ve şehit yakınları ile gazilere kadar geniş bir kitleye yardım ve hizmet sunmaktadır. Bu çalışmada hâlihazırda ülke genelinde sayısı 1.002 olan SYD Vakıflarının yapısı, karar organı, personel rejimi ile verdiği yardım, hizmet ve görevleri kuramsal olarak ele alınmaya çalışılmıştır. Çalışmanın, sosyal devlet anlayışının kavranması ve SYD Vakıflarının işlevlerini ortaya koyması bakımından ilgili araştırmalara katkıda bulunacağı düşünülmüştür. Anahtar Kelimeler: Sosyal Devlet, Sosyal Yardım, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı

Page 190: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

172

WELFARE IN TURKEY IN THE CONTEXT OF A WELFARE STATE: THE EXAMPLE OF THE FOUNDATION FOR SOCIAL SUPPORT AND

SOLIDARITY

Azize YALÇINKAYA Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü

ABSTRACT

The concept of the welfare state is a concept that “considers active social and economic interventions made to ensure the social peace and justice of the state as necessary and legitimate”. Through the Foundation for Social Support and Solidarity (SAS) subordinated to the Ministry of Family, Labour and Social Services Affairs, the Turkish Republic, being a welfare state, provides welfare services for citizens in need and those who are unable to work. In this context, the SAS foundations have been established in every province and every city of the country. The SAS foundations provide welfare services such as temporary financial help or educational support for citizens in need, people who have immigrated to Turkey, veterans and the relatives of martyrs as well as people suffering from any kind of natural disasters in order to increase their productivity and reintegrate them into society. In this study, the structure, the decision-making body, the staff management, the duties and responsibilities and the type of services the 1.002 SAS foundations in Turkey provide have been analysed theoretically. The present study aims at contributing to a better understanding of the concept of welfare states and demonstrate the duties and responsibilities of the SAS foundations. Key Words: Welfare State, Welfare, The Foundation for Social Support and Solidarity

Page 191: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

173

50 YIL SONRA HASANOĞLAN

M. Çağatay Özdemir Gazi Ünv

Selcen Bingöl

Gazi Üniv.

Buse IŞIKHAN Gazi Üni.

ÖZET

Ankara Hasanoğlan Köyü (şu an mahallesi) özellikle Köy Enstitüleri tarihi açısından sahip olduğu önemli konumu itibariyle pek çok çalışmaya konu olmuştur. 25 yıl arayla Hasanoğlan Köyünün sosyal yapısı ve meydana gelen değişiklikleri saptamak amacıyla Prof. Dr. İbrahim Yasa ve ekibi tarafından yapılan araştırmalar bugün, yani neredeyse yarım asır sonra, Prof. Dr. M. Çağatay Özdemir ve ekibi ile yeniden ele alınmış ve o günden bu yana artık Belediye statüsünden mahalle statüsüne dönüşen Hasanoğlan'ın özellikle aldığı göçler açısından ve belediye statüsünü kaybettikten sonraki değişimi incelenmiştir. İlk olarak 1944 yılında Yasa, köyün son 30 yılını incelemek amacıyla yaptığı araştırmasını Prof. Dr. Bedri Gürsoy'un ön takdiminde de görüldüğü üzere, zamanın en çok yankı uyandıran eseri olan Bizim Köy (Mahmut Makal, 1946) ile aynı zamanlarda yazdığını ve başka araştırmaların bu kadar uzun süreyle dikkatlice yapılmadığını belirtmiştir. Yine Gürsoy, 1944 araştırmasının, köyün doğal çevresinin incelenmesi ile başlanarak nüfus, nüfusun özellikleri, inançlar, dışarıyla olan ilişkiler, tarımsal ekonomi gibi konuların incelenmesi ve 13 bölümlük kitapta her bölümün özetle sonlandırıldığını, bunun da bölümler arası karşılaştırmayı kolaylaştırdığını vurgular. 1968 yılında yine Yasa ve ekibi tarafından yapılan ikinci araştırma ile aradan geçen 25 yılda Yasa'nın da belirttiği gibi şehre yakın ve dolayısıyla eski ve geleneksel köy özelliği göstermeyerek 'büyük şehir uydusu' haline gelen Hasanoğlan'da yaşanan sosyal değişmeler ile ilk araştırmaya ek olarak siyaset ve boş zaman gibi unsurlar incelenmiştir. 2016 yılında Prof. Dr. Çağatay Özdemir ve ekibi tarafından yapılmaya başlanan araştırma ise Yasa'nın her iki çalışmasının içeriğine ek olarak özellikle son 10 yılda Hasanoğlan'a gerçekleşen göç ve göçün uzun vadede etkilerini araştırmış ve modernleşme ve muhafazakârlaşma olarak iki temel kavram etrafında geliştirilmiştir. Bu kavramlar aile birimi üzerinden ekonomik durum, eğitim, sağlık, inançlar, günlük rutin, kişisel gelişim ve gelenekler bağlamında ortaya konmuştur. Araştırmanın örneklemi Bahçelievler Mahallesi ve Havuzbaşı Mahallesi olmak üzere Hasanoğlan'a göç edenlerden ve Hasanoğlan'ın yerlileri arasından her iki mahallenin sosyoekonomik ve kültürel yapısını yansıtacak şekilde seçilmiştir. Anahtar Kelimeler: Hasanoğlan, göç, muhafazakarlaşma, modernleşme

Page 192: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

174

HASANOĞLAN AFTER 50 YEARS

M. Çağatay Özdemir Gazi Ünv

Selcen Bingöl

Gazi Üniv.

Buse IŞIKHAN Gazi Üni.

ABSTRACT

Being subject to many research by its status with Village Institutes history, Ankara Hasanoğlan Village (now neighbourhood) had been investigated by Prof. İbrahim Yasa and his group in terms of the changes in the social structure in 25 years' time. Today, after nearly half century Prof. M. Çağatay and his group has investigated the changes in Hasanoğlan village that has been converted into neighborhood and in terms of the migration flows. Prof. Yasa emphasized that the research they made in terms of investigating the last 30 years of the village in 1944 another detailed research was made with book by Mahmut Makal (Our Village). In the foreword of the 1944 research, Prof. Gürsoy states that in the first research by Yasa, the nature of the village as well as the features of the population, beliefs, external relations and agricultural economy in 13 sections all ending with a summary which enabled the comparison among the sections. In the second research after 25 years of the first one in 1968, Yasa stated that Hasanoğlan was not a traditional village as being close to the city so being a big city satellite and also researched politics and leisure time acitivities. In the last comprehensive research by Prof. Özdemir and his group, in addition to the topics investigated in the previous research, reviewed the migration flows to Hasanoğlan especially in the last 10 years and its effect in terms of two concepts namely conservatization and modernization. These concepts were put forward in terms of economic situation, education, health, beliefs, daily routine, personal development and traditions. The sample has been chosen as Bahçelievler and Havuzbaşı neighborhood in order to represent the socio economic and cultural structure of Hasanoğlan in terms of the locals and migrants. Key Words: Hasanoglan, migration, conservatization, modernization.

Page 193: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

175

4;0-6;0 YAŞ ARALIĞINDAKİ ÇOCUKLAR TARAFINDAN ÜRETİLEN

SÖZLÜ METİNLERDE ZAMAN BELİRTECİ-HÂL TÜRÜ ETKİLEŞİMİ

N. Tayyibe EKEN Düzce Üniversitesi

ÖZET

Durum görünüşü eylemin anlattığı olay ya da durumun zamansal içyapısıdır. Eylemin doğal olarak sahip olduğu bu içyapı, birlikte kullanıldığı tümleçler, belirteçler, görünüş ekleri vb. yoluyla değişime uğramaktadır (Aksan, 2003: 68). Görünüş kuramına (Smith, 1991) göre, konuşucu, iletişimde bulunduğu dilin özelliklerine bağlı olarak, durum görünüşlerinden birini seçmekte ve kendi tanıklığını yansıtmak amacıyla bakış açısı görünüşünü de belirginleştirerek sözcesini üretmektedir. Çoğu tümcede eylemle birlikte kullanılan ad öbeklerine bağlı olarak görünüş değerleri değişebilmektedir. Eylemlerin sözcüksel görünüş özellikleri; durağan/dinamik (static/dynamic), sürekli/anlıksal (durative/punctional) ve son noktalı/son noktasız (telic/atelic) olmalarına göre ikili karşıtlıklar içermektedir. Eylemler, bu içsel özelliklerine göre anlamsal olarak farklı türlere ayrılmaktadır. Genel olarak olay bildirimi aktaran eylemler (edimseller, tamamlama, anlık gerçekleşim ve bitirme eylemleri) ile durum bilgisi veren eylemler (durum eylemleri) arasında ayrım yapılabilir. Sözceler içerisinde yer alan bu eylemlerin görünüş özelliklerinin belirlenmesinde zaman belirteçleri önemli bir işlev yüklenmektedir. Bu çalışmanın amacı, 4;0-6;0 yaş aralığındaki çocuklar tarafından üretilen sözlü metinlerdeki zaman belirteçlerinin (temporal adverbs) bir sınıflamasını yapmak ve bu belirteçlerin sözce içinde yer alan eylemlerin sözcüksel görünüşünü (lexical aspect) belirlemedeki etkilerini saptamaktır. Çalışmada doğrudan gözlem tekniği kullanılmıştır. Çalışmanın örneklem grubu okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 4;0, 5;0 ve 6;0 yaş aralığındaki toplam 63 çocuktan oluşmaktadır. Veri tabanı, örneklem grubunun doğal ortamdaki konuşmalarının video kameraya kaydedilmesi ve bilgisayar ortamına aktarılması ile oluşturulmuştur. Veri tabanından saptanan eylemler, birlikte kullanıldıkları zaman belirteçleri ile Excel 6.0'da listelenerek sınıflandırılmıştır. Veri çözümlemesi, Smith (1991)'in iki bileşenli görünüş kuramı temelinde gerçekleştirilmiştir. Bulgulardan hareketle dil edinim sürecindeki çocuklar tarafından üretilen sözcelerde hangi zaman belirteçlerinin hangi hâl türleriyle kullanıldığına ilişkin genellemelere ulaşılmıştır. Buna göre 4;0-6;0 yaş aralığında saptanan zaman belirteci türlerinin sıklık hiyerarşisi şu şekildedir: Zaman odaklı belirteçler>sıklık belirteçleri>tamamlama belirteçleri>sürerlik belirteçleri. Genel olarak tüm zaman belirteçleri ile en sık kullanılan hâl türünün, edimseller olduğu gözlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Sözcüksel görünüş, kılınış, zaman belirteçleri, hâl türleri.

Page 194: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

176

THE INTERACTION OF TEMPORAL ADVERBIALS AND SITUATION TYPES IN UTTERENCES OF 4;0-6;0 YEAR-OLD CHILDREN

N. Tayyibe EKEN Düzce Üniversitesi

ABSTRACT

Situation aspect is the temporal inner structure of an action or situation described by an event. This intrinsic nature of event changes via adverbials, aspect markers, etc. (Aksan, 2003: 68). According to The Aspect Theory (Smith, 1991), a speaker chooses one of the situation aspects and produces his/her utterence by reflecting the viewpoint aspect. Lexical aspect characteristics of events are binary opposites. Those are static/dynamic, durative/punctional or telic/atelic. Events are divided into different types semantically according to these intrinsic characteristics. In general, a distinction can be made between acts/actions (activities, accomplishments, achievements and semelfactives) and states. Temporal adverbials have an important function in determining aspect characteristics of these event-types. The aim of this study is to analyze and make a classification of temporal adverbials in Turkish oral texts produced by children between the ages of 4;0 and 6;0, and to determine the effects of these adverbials in determining lexical aspect of events in an utterance. Direct observation technique was used in the study. There are a total of 63 subject in this study consisting of children aged 4;0, 5;0 and 6;0 with 21 subjects in each age group. The database was created by recording the natural speech of the subject group by a video camera and transferring it to the computer. Event-types identified from database are classified in Excel 6.0. Data analysis was performed on the basis of Smith's (1991) two-component aspect theory. The basic conclusion to be achieved is that the most frequent adverbials to be used within the oral texts of child language data are temporal adverbials. In addition to that, this kind of adverbials occur frequently with all situation-types. According to this, the frequency hierarchy of temporal adverbials is as follows: Locating adverbials>frequency adverbials>completive adverbials>duration adverbials. This conclusion makes it appearent that there is a conditionality between the acquisition hierarchy and the competence hierarchy. Key Words: Lexical aspect, viewpoint aspect, temporal adverbials, situation types.

Page 195: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

177

YAŞLI BİREYLERİN YAŞAM BOYU ÖĞRENMENİN ÖNEMİNE

YÖNELİK GÖRÜŞLERİNİN BELİRLENMESİ

Halil İbrahim HASESKİ Manisa Celal Bayar Üniversitesi/Eğitim Fakültesi

Ulaş İLİC

Pamukkale Üniversitesi/Eğitim Fakültesi

ÖZET Yaşam boyu öğrenme, her yaştan bireyin ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda gereksinim duyduğu alanlarda kendilerini geliştirmelerini hedefleyen bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım günümüz toplumlarında herkesin sahip olması gereken bir 21. yüzyıl becerisi olarak kabul edilmektedir. Özellikle dünyada ve ülkemizde nüfusun giderek yaşlanmakta olduğu gerçeği, yaşam boyu öğrenmenin yaşlılar için önemini arttırmaktadır. Bu bağlamda yaşlı bireylerin fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklı kılınmaları, hayattan tatminli olmaları ve yaşam kalitelerinin yükselmesi için yaşam boyu öğrenen olmaları gereklilik olarak görülmektedir. Bu çerçevede konu ile ilgili uluslararası alanyazında çeşitli araştırmaların yapıldığı görülmektedir. Ancak ulusal bağlamda nicelik ve nitelik olarak yeterli çalışmanın alanyazında olmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle söz konusu çalışmada, yaşlı bireylerin yaşam boyu öğrenmenin önemine yönelik görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma paradigması bağlamında gerçekleştirilecek olan araştırma, olgu bilim deseni doğrultusunda tasarlanmıştır. Araştırmanın katılımcıları 2018-2019 yılları arasında Manisa İli Demirci İlçesinde ikamet eden 65 yaş üzeri 20 yaşlı bireyden oluşmaktadır. Gönüllülük esasına dayalı olarak seçilecek olan bu katılımcılardan yarı yapılandırılmış görüşme formu ve yazılı görüşme formu ile veri toplanacaktır. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilecektir. Araştırma sonuçlarının Demirci İlçesinde yaşayan yaşlı bireyleri yaşam boyu öğrenme kapsamında daha iyi anlama olanağı sağlayacağı düşünülmektedir. Buna ek olarak ulaşılan sonuçlar ışığında yeni araştırmalara ve uygulamalara yönelik çeşitli öneriler de sunulacaktır. Anahtar Kelimeler: Yaşam boyu öğrenme, Yaşlı bireyler, Yaşam boyu öğrenmeye yönelik görüşler.

Page 196: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

178

DETERMINING ELDERLY PEOPLE’S POINT OF VIEWS ABOUT THE IMPORTANCE OF LIFELONG LEARNING

Halil İbrahim HASESKİ

Manisa Celal Bayar Üniversitesi/Eğitim Fakültesi

Ulaş İLİC Pamukkale Üniversitesi/Eğitim Fakültesi

ABSTRACT

Lifelong learning is an approach that aims to improve people of all ages in line with their interests and needs. This approach is considered as a 21st century skill that everyone should have in today's societies. Especially the fact that the population is getting older in the world and in our country, increases the importance of lifelong learning for the elderly people. In this regard, it is considered as a necessity for elderly people to be lifelong learners for being physically and psychologically healthy, improving their quality of life and satisfying with it. Several international studies have been conducted regarding the topic. However, it was determined that quantity and quality of national scholarly works is insufficient. Thus, the aim of this study is to determine the point of views of elderly people about the importance of lifelong learning. The research, which will be carried out in the context of the qualitative research paradigm, has been designed as a phenomenological study. The participants of the study consisted of 20 individuals aged over 65 years, living in Demirci County of Manisa Province between the years of 2018-2019. The semi-structured interview form and the written interview form will be used to obtain the data from the participants. The target group will be selected on the basis of volunteerism. The data will be analyzed using the content analysis method. It is thought that the results of the research will provide a better view of the elderly people living in Demirci County within the scope of lifelong learning. In addition, in the light of the results achieved, several suggestions will be presented for new research and applications. Key Words: Lifelong learning, Elderly people, Opinions regarding lifelong learning.

Page 197: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

179

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLERİNİN MESLEKİ DOYUM

VE TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİ

Özgen Korkmaz Amasya Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi

Öznur Kovancı

Amasya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Recep Çakır Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Feray Uğur Erdoğmuş

Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi

ÖZET Eğitim-öğretim sürecinin en temel paydaşlarından olan öğretmenlere, günümüz teknolojisine ayak uydurmada büyük sorumluluklar düşmektedir. Eğitime teknolojinin entegrasyonu çerçevesinde düşünüldüğünde, en büyük payın teknolojinin odağında bulunan bilişim teknolojileri öğretmenlerinin olduğunu söylemek mümkündür.Bilişim teknolojileri öğretmenlerinin mesleklerinin gerekliliklerini en iyi şekilde yerine getirip, mesleklerinden gereken doyumu almaları için meslekte karşı karşıya gelinen sorunlar azaltılmalıdır. Ne var ki son yıllarda alan yazında bilişim teknolojileri öğretmenlerinin yaşadığı bazı sorunlar olduğuna ilişkin kanıtlara rastlamak mümkündür. Öte yandan Bilişim Teknolojileri öğretmelerine çalışan insanların ortak sorunu olan tükenmişlik sendromuna yakalanmalarını engellemek için de gerekli desteklerin verilmesinin gerekli olduğunu söylemek mümkümdür.Bu nedenle bu araştırmanın amacı'Bilişim teknolojileri öğretmenlerinin mesleki doyumlarının ve tükenmişlik düzeylerinin cinsiyet, kıdem, mezun olunan lisans programı açısından değişiklik gösterip göstermediğini incelemek ve aralarındaki ilişkiyi saptamak' olarak belirlenmiştir. Araştırma betimsel tarama modeline göre yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye'de farklı illerde özel ve kamuda görev yapmakta olan toplam 200 bilişim teknolojisi öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırma verileriKişisel Bilgi Formu, Mesleki Doyum Ölçeği ve Maslach Tükenmişlik Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Mesleki doyum ölçeği, beşli likert tipinde olup 20 madde ve 2 faktörden oluşmaktadır. Ölçeğin iç tutarlık katsayısıa=0.90'dır. Maslach Tükenmişlik Ölçeği, beşli likert tipinde olup ölçek 22 madde ve üç faktörden oluşmaktadır. Ölçeğin iç tutarlık katsayısıa=0.83 olarak hesaplanmıştır. Elde edilen veriler aritmetik ortalama, standart sapma, t-test, anova ve pearson r korelasyon katsayısı kullanılarak analiz edilecektir. Bu çerçevede sonuçlar sunularak tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: BT öğretmenleri, Mesleki doyum, Tükenmişlik, Mesleki sorunlar

Page 198: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

180

PROFESSION SATISFACTION AND EXHAUSTION LEVELS OF ICT TEACHERS

Özgen Korkmaz

Amasya Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi

Öznur Kovancı Amasya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Recep Çakır

Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Feray Uğur Erdoğmuş Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi

ABSTRACT

Teachers, one of the most important stakeholders of the education process, have great responsibilities in keeping up with today's technology. Considering the integration of technology into education, it is possible to say that the biggest share is the information technology teachers who are at the center of technology.The problems faced in the profession should be reduced in order for it teachers to fulfill the requirements of their profession in the best possible way and get the satisfaction they need from their profession. However, in recent years, it is possible to come across evidence that there are some problems experienced by ICT teachers. On the other hand, it is possible to say that it is necessary to provide the necessary support in order to prevent people working in Information Technology Teaching from getting caught with common problem of exhaustion syndrome. Therefore, the aim of this study was to examine whether the Professional satisfaction and exhaustion levels of ICT teachers have changed in terms of gender, seniority and graduate degree programs and to determine the relationship between them. The research was performed according to the descriptive scanning model. The study group consists of 200 ICT teachers working in different provinces in Turkey. Research data were collected using the Personal Data Form, the Professional Satisfaction Scale and the Maslach Exhaustion Scale. The Professional Satisfaction scale consists of 20 items and 2 factors. The internal consistency coefficient of the scale was 0.90. The Maslach depletion scale is a five-liquor type scale consisting of 22 items and three factors. Internal consistency coefficient of the scale was calculated as 0.83. The data will be analyzed using the mean, standard deviation, t-test, Anova and Pearson R correlation coefficient. In this context, the results will be presented and discussed. Key Words: ICT teachers, professional satisfaction, exhaustion levels, Professional problems

Page 199: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

181

ORTAOKUL ALTINCI SINIF SOSYAL BİLGİLER DERS KİTABI

METİNLERİNİN KÜLTÜREL MİRASA DUYARLILIK DEĞERİ

AÇISINDAN İNCELENMESİ

Hilmi Demirkaya Akdeniz Üniversitesi

Mehmet TAŞDEMİR Akdeniz Üniversitesi

ÖZET

Araştırmanın amacı, 2017-2018 eğitim öğretim yılında kullanılan MEB tarafından hazırlanmış Ortaokul 6. Sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabını kültürel mirasa duyarlılık değeri bakımından incelemektir. Araştırmanın örneklemini 2017-2018 eğitim öğretim yılında okutulan Sevgi Yayınları'na ait 6. Sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabı oluşturmaktadır. Verileri toplamak amacıyla araştırmaya uygun olacak şekilde konu ile ilgili literatür incelenmiş olup nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi tekniği ile tarama modelinde bir çalışma yapılmıştır. Verilerin analizinde metin içerik analizi kullanılmıştır. Sosyal Bilgiler ders kitabındaki metinler tarandıktan sonra, kültürel mirasa duyarlılık değerinin geçtiği metinler tespit edilmiştir. Seçilen metinler doğrudan alıntı yoluyla kaydedilmiştir. Daha sonra bu metinler kültürel mirasa duyarlılık değeri çerçevesinde analiz edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda ulaşılan sonuçlar; kültür ve miras öğrenme alanı dışındaki diğer öğrenme alanlarında kültürel miras unsurlarına çok az yer verildiği, kültür ve miras öğrenme alanında ise fazlasıyla kültürel miras unsurlarına yer verilerek ayrıntılı ve öğrenci seviyesine uygun şekilde görsel ve yazınsal metinler verildiği sonucuna ulaşılmıştır. Genel olarak bakıldığında kitabın tümünde Türk kültür öğelerine önem verildiği, geçmişten bugüne süren ve değişen kültürel değerlere yer verildiği gözlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Sosyal bilgiler, Ortaokul, Ders kitabı, Değerler, Doküman İncelemesi

Page 200: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

182

ANALYSIS OF MIDDLE SCHOOL SIXTH GRADE SOCIAL STUDIES TEXTBOOK’S TEXTS IN TERMS OF SENSITIVITY OF CULTURAL

HERITAGE

Hilmi Demirkaya Akdeniz Üniversitesi

Mehmet TAŞDEMİR Akdeniz Üniversitesi

ABSTRACT

The purpose of the research is to examine the value of the cultural heritage sensitivity of the 6th grade Social Studies textbook prepared by the Ministry of Education used in the academic year of 2017-2018. The study group of the research is building the 6th grade social studies textbook prepared by Sevgi Publications which was taught in the academic year of 2017-2018. In order to collect the data, the relevant literature has been examined in order to be suitable for the research and the qualitative research methods have been used with the document analysis technique and the survey design. In the analysis of the data, content analysis was used. After the texts in the social studies textbook were scanned, texts with cultural heritage sensitivity values were identified. Selected texts were recorded directly by quotation. These texts were then analyzed in terms of cultural heritage sensitivity values. The results are as follows; cultural and heritage learning areas, cultural and heritage elements have been given very little in other learning areas outside the cultural and heritage learning field. In the learning field of cultural heritage, moreover, cultural and heritage elements have been adequately included and visual and literary texts have been given in detail and in accordance with the student's level. Generally speaking, it has been observed that the book emphasizes Turkish cultural items throughout the book, and the cultural values that have changed and changed from the past to the present. As a result of the analyzes made, it has been understood that there are very few places in cultural heritage elements in learning areas outside culture and heritage learning area. On the other hand, in the field of culture and heritage learning, the elements of cultural heritage are given more and more detailed visual and literary texts suitable for the student level are given. In general, it has been observed that Turkish culture items have been given importance throughout the book, and present and changing cultural values have been included in the book. Key Words: Social studies, Middle school, Textbook, Values, Document analysis

Page 201: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

183

TÜRKİYE’DE YAŞAYAN SURİYELİ SIĞINMACILARA YÖNELİK

EĞİTİM POLİTİKALARI VE UYGULAMALARI ÜZERİNE BİR

DEĞERLENDİRME

Berfu Boyraz Akdeniz Üniversitesi

ÖZET

Arap Baharı sonrası Suriye'de yaşanan çatışmalar sonucunda ülkeden kaçan insanlar Türkiye'yi yoğun bir göç ile karşı karşıya bırakmıştır. Yaşanan göç sonucu, T.C. Göç İdaresi verilerine göre Türkiye'ye sığınanların yaklaşık olarak %50'sini 0-18 yaş aralığındaki insanlar oluşturmaktadır. Eğitimi temel insani bir hak olarak aldığımızda, sığınmacıların yiyecek, barınma ve sağlık ihtiyaçlarının yanı sıra eğitim ihtiyacı da ön plana çıkmaktadır. Bu da eğitim alanında da uygulamalar yapma ve politikalar geliştirmeyi zorunlu kılmaktadır. Savaşın hala sürmesi ve Suriyelilerin Türkiye'de yaşamaya devam etmeleri bu durumun önemini artırmaktadır. Çünkü sürenin uzaması, kültürel ve sosyal uyumun gerçekleşmesini gerektirmektedir. 29 Nisan 2011 tarihi ile ilk defa 252 kişilik Suriyeli bir grubu kabul eden Türkiye, taraf olduğu uluslararası antlaşmalara uygun olarak Suriyeli sığınmacılara açık kapı politikası uygulamış ve geçici koruma statüsü vermiştir. Bu durumun geçici olduğunu düşünen Türkiye, buna uygun olarak kamptaki sığınmacıların temel ihtiyaçlarını gidermeye yönelik politikalar geliştirmiştir. Ancak bitmek bilmeyen ve hala devam eden iç savaş, 2011 yılından itibaren ülkemize giriş yapan yaklaşık 4 milyon Suriyeli ve bu Suriyelilerin kamplar dışında da yaşamaya başlamaları Türkiye'yi temel ihtiyaçlarla birlikte eğitim alanında da daha yapısal politikalar geliştirmeye itmiştir. Bu çalışmada, Türkiye'de bulunan Suriyeli sığınmacılar için uygulanan eğitim politikaları ve Suriyeli sığınmacıların eğitim olanaklarından faydalanma şekil ve düzeyleri hakkında bilgi verilip değerlendirmeler yapılacaktır. Anahtar Kelimeler: Suriye Krizi, Suriyeli Mülteciler, Eğitim Politikaları, Entegrasyon

Page 202: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

184

AN APPRAISAL ON THE EDUCATION POLICIES AND IMPLEMENTATIONS TOWARDS SYRIAN REFUGEES IN TURKEY

Berfu Boyraz

Akdeniz Üniversitesi

ABSTRACT The people who fled Syria as a result of the conflicts in Syria after the Arab Spring exposed Turkey to a refugee flux. According to the Turkey's Immigration Agency data, almost 50% of the refugees in Turkey are between 0 and 18 years old. When we consider the basic education as a human right, besides the nutrition, housing and health needs, the need for education comes into prominence. This necessiates policy development and practices in education. Ongoing war and Syrian's continuing presence in Turkey increase the importance of the issue. Becasue a longer duration of time requires cultural and social harmony. Turkey accepted a group of 252 people in April 29, 2011, and applied an open door policy for Syrian refugees and gave them Temporary Protection status in compliance with the international agreements. As Turkey considered this situation as temporary, policies were developed to provide refugees in the camps with basic needs. But the endless civil war, almost 4 million Syrians who entered to our country and started also to live outside the camps pushed Turkey to develop structural policies for education alongside the basic needs. In this study, some information and assessments will be provied on the education policies implemented for Syrians in Turkey and on their utilization pattern and level. Key Words: Syiran Crisis, Syirna Refugees, Education Policies, Integration

Page 203: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

185

TÜRKİYE’DE TARİHİ SÜREÇ İÇERİSİNDE SINIF ÖĞRETMENİ

YETİŞTİRME SÜRECİNİN İNCELENMESİ

Soner Mehmet Özdemir Mersin Üniversitesi

Meliha KURT

Mardin İl Milli Eğitim Müdürlüğü

ÖZET 21. yüzyıl, bilim ve teknolojide yaşanan gelişmelere paralel olarak toplumsal yaşamda da birçok gelişmeyi beraberinde getirmiş; toplumsal süreklilik için bilgiyi üreten, paylaşan, rekabet edebilen ve demokratik değerleri içselleştiren nitelikli insan gücünü zorunlu kılmıştır. Nitelikli insan yetiştirmek nitelikli bir eğitimi gerektirmektedir. Nitelikli eğitim hiç şüphesiz nitelikli öğretmenle mümkündür. Bu çalışmada geçmişten günümüze sınıf öğretmeni yetiştirme politikası üzerinde durulmuştur. Öğretmenliğin önemi ile ilgili bilgilere yer verildikten sonra Osmanlı Devleti ve Cumhuriyet Döneminde öğretmen yetiştirme politikaları, sınıf öğretmeni yetiştirmeye dayalı ele alınmış ve değerlendirilmeye çalışılmıştır. Literatür taraması niteliğindeki bu çalışmada, Türkiye'de öğretmen yetiştirme konusu incelenmiş, eğitim sistemimizin bir sorunsalı haline gelen öğretmen yetiştirme sürecine tarihsel gelişimi içerisinde bakılarak bugünkü öğretmen yetiştirme uygulamalarımızın sorunları ortaya konmuş ve çözüm önerileri geliştirilmiştir. Bu amaçla 'Sınıf öğretmeni yetiştirme uygulamalarında geçmişten günümüze neler olmuştur?' sorusu cevaplandırılmıştır. Elde edilen bulgular dikkate alınarak yorumlar yapılmış ve daha sonra günümüz sınıf öğretmeni yetiştirme uygulamalarındaki sorunlar hem niceliksel hem de niteliksel açılardan açıklanmaya ve bir takım öneriler sunulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Sınıf Öğretmeni, Öğretmen Eğitimi, Osmanlı dönemi, Cumhuriyet dönemi

Page 204: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

186

EXAMINING THE TRAINING OF CLASSROOM TEACHERS IN THE HISTORICAL PROCESS IN TURKEY

Soner Mehmet Özdemir

Mersin Üniversitesi

Meliha KURT Mardin İl Milli Eğitim Müdürlüğü

ABSTRACT

In the 21st century, many developments have taken place in social life parallel to the developments in science and technology. These necessitated qualified manpower to produce, share, compete, and internalize democratic values for social continuity. Training qualified people requires qualified training. Qualified training is, of course, possible with qualified teachers. In this study, it is emphasized that classroom teacher training policy has been studied from past to present. After giving information about the importance of teaching, teacher training policies in the Ottoman and Republican periods were studied and evaluated based on the classroom teacher training. In this study in which literature review was conducted teacher training issues in Turkey were examined and the problems of teacher training practices have been put forward and solutions have been developed by looking at the historical development of the teacher training process, which has become an important issue of Turkish educational system. For this purpose, the question 'what has happened from the past to the present in class teacher training practices?' is answered. Interpretations were made by taking into consideration the findings obtained and then the problems in the practices of current classroom teacher training were tried to be explained both quantitatively and qualitatively and to present some suggestions. Key Words: Classroom teacher, teacher training, Ottoman period, Republican period

Page 205: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

187

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ BİLİMİN DOĞASI

İNANIŞLARININ BELİRLENMESİ

Süleyman Yaman Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Belgin BAL İNCEBACAK

OMÜ

Aslı SARIŞAN TUNGAÇ OMÜ

ÖZET

Bu çalışmanın amacı Fen bilgisi öğretmen adaylarının bilimin doğasına yönelik inanışlarının belirlenmesi ve alt boyutları açısından incelenmesidir. Bilimin doğası, bilimin yapıtaşları olan bilimsel bilgi, bilimsel metod, bilimsel teori ve kanun, ve bilim insanının rolü olarak sınıflanmaktadır. Fen bilgisi öğretmen adaylarının fen yani doğa bilimlerinin ne olduğunun ve nasıl günümüze geldiğinin farkında olmaları açısından bilimin doğası inanışlarının belirlenmesi önemlidir.Bu kapsamda Karadeniz bölgesinde yer alan bir devlet üniversitesinin eğitim fakültesinde farklı kademelerde ( 1.sınıf, 2. sınıf, 3. sınıf ve 4. sınıf) öğrenim görmekte olan 368fen bilgisi öğretmen adayından veri toplanmıştır. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama metodu kullanılmıştır. Betimsel tarama metodu varolmuş veya devam etmekte olan olayları olduğu biçimde ortayı koymak amacı ile verilerin işlenmesi ve yorumlanması sürecine dayanır. Bu kapsamda veri toplama aracı olarak Özcan ve Turgut (2014) tarafından geliştirilmiş olan 'Bilimin doğası inanışları ölçeği' kullanılmıştır. Ölçek 37 maddeden ve yedi alt boyuttan oluşan beşli Likert tipi bir ölçme aracıdır. Bu alt boyutlar sırası ile 'bilimsel bilginin değişimi', 'gözlem-çıkarım ayrımı', 'bilimsel yöntem-yöntemler', 'yaratıcılık ve hayalgücü', 'sosyo-kültürel etki', 'bilimsel kanun ve teoriler' ve 'bilimin kabulleri ve sınırları''dır. Ölçeğin iç tutarlılık katsayısı 0,78'tir. Öğretmen adaylarına uygulanan ölçme aracından elde edilen veriler bilgisayar ortamına aktarılarak istatistik paket programı ile varyans analizi uygulanmıştır. Analiz sonuçlarından yola çıkılarak öğretmen adaylarının bilimin doğasına ve bilimin doğasının alt boyutlarına yönelik görüşleri ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca öğretmen adaylarının cinsiyet ve sınıf düzeylerine göre de bilimin doğası inanışları üzerinde bir farklılık olup olmadığı bu araştırma kapsamında incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Bilimin doğası, Inanış, Fen bilgisi

Page 206: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

188

DETERMINING THE SCIENCE TEACHER CANDIDATES' NATURE OF SCIENCE BELIEFS

Süleyman Yaman

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Belgin BAL İNCEBACAK OMÜ

Aslı SARIŞAN TUNGAÇ

OMÜ

ABSTRACT The aim of this study is to determine the beliefs of science teachers about the nature of science and to examine them in terms of their sub-dimensions. The nature of science is classified as scientific knowledge, scientific method, scientific theory and law, and the role of scientists, which are the building blocks of science.It is important to determine the science teacher candidates' beliefs of the nature of science in terms of being aware of what science is and natural sciences development.In this context, data were collected from 368 science teacher candidates who were studying in different levels (1st grade, 2nd grade, 3rd class and 4th grade) in the education faculty of a state university in the Black Sea region.The descriptive survey method was used in the research.The descriptive survey method is based on the process of describing finished or ongoing events as they are.In this context, 201 Nature of Nature Beliefs Scale 'which was developed by Özcan and Turgut (2014) was used as data collection tool.The scale is a 5-point Likert-type measurement tool consisting of 37 items and seven sub-dimensions. These sub-dimensions are 'tentativeness', 'observation and inference', 'scientific method/methods', 'creativity and imagination', 'assumptions and boundaries', 'socio-cultural embeddedness' and 'theories and laws'.The internal consistency coefficient of the scale was 0.78. The data obtained from the measurement tool applied to the pre-service teachers were transferred to the computer environment and variance analysis was applied with the statistical package programme. Based on the results of the analysis, the opinions of prospective teachers on the nature of science and the sub-dimensions of the nature of science have been revealed.In addition, whether there is a difference between the pre-service teachers' beliefs about the nature of science according to gender and class levels is examined within the scope of this research. Key Words: Nature of science, Belief, Science education

Page 207: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

189

ÇEVRİMİÇİ ÖĞRENME ÖZ-YETERLİK ÖLÇEĞİ’NİN TÜRKÇEYE

UYARLANMASI: GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI

Nuh YAVUZALP Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

Eralp BAHÇİVAN

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

ÖZET Bu çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinin çevrimiçi öğrenme ortamlarındaki öz-yeterlik algılarını belirlemek için Zimmerman ve Kulikowich (2016) tarafından geliştirilen 'Çevrimiçi Öğrenme Öz-Yeterlik Ölçeği (The Online Learning Self-Efficacy Scale - OLSES)'nin Türkçe'ye uyarlanması ve ölçek sonuçlarının geçerlik ve güvenirlik analizlerini yapmaktır. Özgün formu İngilizce olan ölçek, üç faktör (çevrimiçi ortamlarda öğrenme, zaman yönetimi ve teknoloji kullanımı) ve 22 maddeden oluşmaktadır. Ölçek, öncelikle yazarlar tarafından Türkçe'ye çevrilmiş hem özgün hem de Türkçe formu, dil ve alan uzmanlarına incelettirilmiştir. Bu işlemle öncelikle Türkçe dil eşdeğerliği; sonra alan uzmanlarının önerileri ışığında ölçeğin kapsam geçerliği sağlanmıştır. Ardından yapı geçerliğini saptamak üzere, kampüs tabanlı ortak zorunlu derslerden en az birini uzaktan öğretim yoluyla alan 1630 üniversite öğrencisine ölçek uygulanmıştır. Orijinal ölçekte açımlayıcı faktör analizinde temel bileşenler (PCA) yöntemi kullanılmış ve maddelerin ölçeğin alt boyutlarındaki faktör yükü dağılımlarının birbirine yakın olduğu görülmüştür. Orijinal ölçekte kullanılan açımlayıcı faktör analizi yöntemine sadık kalınarak yapılan analiz sonuçlarına göre, faktör yükü 0,40'ın altında olduğu için bir madde ölçekten çıkarılarak 21 maddeden ve tek boyuttan oluşan ölçek elde edilmiştir. Ölçekteki maddelerin faktör yükü dağılımlarının 0,72 ile 0,84 arasında değiştiği görülmüştür. Ölçeğin güvenirliği için hesaplanan Cronbach alfa iç tutarlık katsayısı 0,97 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak, 21 maddeden ve tek boyuttan oluşan 'Çevrimiçi Öğrenme Öz-Yeterlik Ölçeği' ne dayanarak yapılacak olan çıkarım ve yorumların geçerli ve güvenilir olacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Öz-yeterlik, çevrimiçi öğrenme, ölçek uyarlama.

Page 208: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

190

ADAPTATION OF THE ONLINE LEARNING SELF-EFFICACY SCALE (OLSES): INVESTIGATING VALIDITY AND RELIABILITY

Nuh YAVUZALP

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

Eralp BAHÇİVAN Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

ABSTRACT

The aim of this study is to adapt 'The Online Learning Self-Efficacy Scale - (OLSES)' developed by Zimmerman and Kulikowich (2016) to Turkish and to analyze validity and reliability of the scale results in order to determine the self-efficacy perceptions of the university students in online learning environments. The original scale is in English and is composed of three factors (learning in online environment, time management, use of technology) with 22 items. First of all, the original scale was translated into Turkish by the authors and then, the original and Turkish form of the scale was examined by linguists and experts. Thus, the Turkish language equivalence and the content validity of the scale were provided with the contribution of experts. Next, in order to determine the construct validity, the scale was applied to 1630 university students who received at least one of the campus-based common compulsory courses by distance learning. In the original scale, the principal component analysis (PCA) was used in the exploratory factor analysis which showed that items were close to each other in terms of factor loading values. According to the results of the analysis made in accordance with the exploratory factor analysis method used in the original scale. Since the factor loading value was below 0.40, one item was eliminated from the scale. 21 items distributed to one-dimension was obtained. Factor loading distributions of items in the scale ranged between 0.72 and 0.84. The Cronbach alpha internal consistency coefficient calculated for reliability of the scale as 0.97. As a result, inferences and comments based on the Online Learning Self-Efficacy Scale, which consists of 21 items and one dimension, are considered to be valid and reliable. Key Words: Self-Efficacy, online learning, scale adaptation.

Page 209: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

191

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLERİNİN KODLAMAYA

DÖNÜK TUTUMLARI VE ÖZ-YETERLİLİKLERİ

Hüsnü Şahin Amasya Üniversitesi

Özgen KORKMAZ

Amasya Üniversitesi

Recep ÇAKIR Amasya Üniversitesi

Feraye Uğur ERDOĞMUŞ

Amasya Üniversitesi

ÖZET Son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı ilkokullarda ve ortaokullarda kodlama eğitimine özel bir önem vermektedir. Bunun nedeni çocuklara kodlama eğitim vererek, onların problem çözme, eleştirel düşünme, bilgisayarca düşünme gibi üst düzey öğrenme becerilerinin artırılabileceği olabilir. Nitekim alanyazın incelendiğinde programlama eğitiminin öğrencilerin bu tür beceriler kazanabilmeleri için bir araç olarak kullanılabileceğine ilişkin pek çok kanıt mevcuttur. Ancak öğrencilere bu üst düzey düşünme becerilerinin kazandırılabilmesi için kuşkusuz öğretmenlerin farklı ortamlarda programlama yeterliliklerine ve programlamaya dönük pozitif tutumlara sahip olmaları önemli bir faktördür. Alanyazında bu amaçla yapılmış çalışmalara rastlamak mümkündür. Alanyazında Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencilerinin seçtikleri alan ve okudukları dersler dolayısıyla diğer mühendislik alanlarından daha yüksek bilgisayar programlama öz yeterliliğine sahip olduğu bulgusu ile örtüşmektedir. Benzer şekilde bu çalışmada da alınan programlama dersi sayısı bakımından da ilk sırada Bilgisayar Mühendisliği'nin yer alırken ikinci sırada BÖTE bölümünün yer alması ve bu bulguyu açıklamakta olduğu alanyazında mevcuttur. Bu nedenle bu araştırmanın amacı ortaokullarda görev yapmakta olan bilişim teknolojileri öğretmenlerinin kodlamaya dönük tutumlarını ve kodlama öz-yeterlilikleri ortaya koymak olarak belirlenmiştir. Araştırma betimsel tarama modeline göre tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye'de farklı illerde görev yapmakta olan toplam 300 bilişim teknolojisi öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırma verileri 'Bilgisayar Programlama Öğrenmeye Dönük Tutum' ve 'Programlamaya İlişkin Öz Yeterlilik Algısı' ölçekleri kullanılarak toplanmıştır. Bilgisayar Programlama Öğrenmeye Dönük Tutum ölçeği 3 faktörden ve 20 Maddeden oluşmakta ve iç tutarlılık katsayısı 0.866'dır. Programlamaya İlişkin Öz Yeterlilik Algısı ölçeği ise 2 faktörden ve 9 maddeden oluşmakta ve iç tutarlılık katsayısı 0.98'dir. Elde edilen veriler aritmetik ortalama, standart sapma, t, anova ve pearson r korelasyon katsayısı ve doküman inceleme yöntemleri kullanılarak analiz edilecektir. Bu çerçevede sonuçlar sunularak tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Programlamaya dönük tutum, programlama öz-yeterliliği, programlama öğretim yöntemleri

Page 210: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

192

THE ATTITUDES OF THE ICT TEACHERS TO CODING AND CODING SELF-EFFICACY

Hüsnü Şahin

Amasya Üniversitesi

Özgen KORKMAZ Amasya Üniversitesi

Recep ÇAKIR

Amasya Üniversitesi

Feraye Uğur ERDOĞMUŞ Amasya Üniversitesi

ABSTRACT

In recent years, the Ministry of National Education gives special importance to coding education in primary and secondary schools. The reason for this is that by giving coding education to children, higher level learning skills such as problem solving, critical thinking, computer thinking can be increased. As a matter of fact, there is much evidence that programming education can be used as a tool for students to gain such skills when the literature is examined. However, it is an important factor for teachers to have positive attitudes towards programming competence and programming in different environments in order to gain these high level thinking skills. In the literature, it is possible to see the studies made for this purpose. In the literature, the Computer Engineering Department coincides with the finding that the students have higher computer programming competence than the other engineering fields due to their chosen field and the courses they take. Similarly, in this study, in the first place in terms of the number of programming lessons taken in Computer Engineering, Computer Education and Instructional Technology department is in the second place, and this finding is available in the literature. Therefore, the aim of this study is to reveal the attitudes of the ICT teachers working in secondary schools to coding and coding self-efficacy. The research was designed based on a descriptive survey model. The research group consists of 300 ICT teachers working in different provinces in Turkey. The research data were collected by using 'Computer Programming Learning Attitude Scale' and 'Computer Programming Self-Efficacy Scale'. The scale of Computer Programming Learning Attitude scale consists of 3 factors and 20 items and the internal consistency coefficient is 0.866 Computer Programming Self-Efficacy Scale is composed of 2 factors and 9 items and internal consistency coefficient 0.98. The obtained data will be analyzed by using arithmetic mean, standard deviation, t, anova and pearson r correlation coefficient and document analysis methods. In this context, the results will be presented and discussed. Key Words: Attitude towards programming, programming self-efficacy, Programming teaching methods.

Page 211: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

193

TÜRKİYE’DEKİ ÜNİVERSİTE WEB SİTELERİNİN FARKLI

BOYUTLARA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

Uğur BAŞARMAK Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi

Erhan GÜNEŞ

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi

ÖZET Türkiye'de üniversite sayılarında günbegün büyük bir artış görülmektedir. Bu durum karşısında üniversiteler bir şekilde kendilerini tanıtma yoluna gitmektedirler. Bunun en etkili yolu olarak da üniversitelerin dışa yansıyan yüzü olan web sitelerinde yer alan verilerin kullanıcıların beklentisi doğrultusunda tasarlanarak sunumu şeklinde düşünülmektedir. Bu çalışmada, Türkiye'deki üniversite web sitelerinin gezinme kolaylığı, tasarım, erişim kolaylığı ve kullanım kolaylığı boyutlarına göre değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaca ilişkin çalışma, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü 3. sınıfta öğrenim gören ve 'Çoklu Ortam Tasarımı ve Üretimi' dersini alan toplam 47 öğretmen adayı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma öncesinde, ders boyunca öğretmen adaylarına web ortamlarında görsel tasarım ve kullanıcı denetimi, web ortam içeriklerinin tasarımı ve geliştirme araçları, web ortam uygulamalarında kullanılabilirlik gibi teorik bilgiler verilerek uygulamalar yaptırılmıştır. Çalışma da, Türkiye'nin her bölgesinden rastgele olarak belirlenen üç devlet üniversitesi olmak üzere toplam 21 devlet üniversite web sitesinin her biri, öğretmen adayları tarafından bireysel olarak 20'şer dakikalık süre boyunca incelenmiştir. Öğretmen adayları tarafından her bir üniversite web sitesinin yukarıda belirtilen dört boyuta göre incelenmesinden hemen sonrasında Kılıç-Çakmak, Güneş, Çiftçi ve Üstündağ (2011) tarafından geliştirilen 'Web Sitesi Kullanılabilirlik Ölçeği'ni doldurmaları istenmiştir. Bu çalışmadan derinlemesine sonuçlar alabilmek için araştırmacı tarafından hazırlanan beş yarı yapılandırılmış görüşme sorusu öğretmen adaylarına sunulmuştur. Veri analizi, ölçek ve görüşme sorularından elde edilen veriler doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda, ölçek sonuçlarında değerlendirilen üniversitelerin geneline bakıldığında gezinme kolaylığı boyutuna göre, öğretmen adaylarının ortalama %75'i web sitesinde gezinmeye yardımcı araçlar bulunduğunu ve bu araçların uygun yerlere yerleştiğini, böylece %90'nı sitede rahatlıkla gezindiğini ifade etmişlerdir. Tasarım boyutu göre, öğretmen adaylarının ortalama %80'i metin hizalamalarının ve kullanılan yazı tiplerinin tutarlı olduğunu, %75'nin arka plan renginin ve arka plan-metin renk uyumunun okumayı kolaylaştırdığını, sayfanın ekrandaki yerleşiminin uygun olduğunu ifade etmişlerdir. Erişim boyutuna göre, öğretmen adaylarının ortalama %70'nin web sitesinin hızlı yüklendiğini ve web sitesinin farklı tarayıcılarda sorunsuz çalıştığını ifade etmişlerdir. Son olarak kullanım boyutuna göre, öğretmen adaylarının ortalama %65'i siteyi karmaşık bulmadıklarını ve %70'nin içeriği henüz tamamlanmamış sayfalar olmadığını ifade etmişlerdir. Anahtar Kelimeler: web sitesi, kullanılabilirlik, tasarım

Page 212: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

194

UNIVERSITY WEB SITE EVALUATION BY DIFFERENT DIMENSIONS IN TURKEY

Uğur BAŞARMAK

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi

Erhan GÜNEŞ Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi

ABSTRACT

A large increase in the number of universities in Turkey is seen from day to day. In the face of this situation, universities somehow go on to introduce themselves. The most effective way of this is the presentation of the data on the websites that are reflected in the outward-facing faces of the universities in line with the expectations of the users. In this study, ease of navigation of university websites in Turkey, the design is intended to be assessed according to ease of access and ease of use size. This study was carried out with a total of 47 pre-service teachers in the department of Computer Education and Instructional Technologies at Ahi Evran University in Kırşehir. In the course of the course, pre-service teachers were provided with theoretical information such as visual design and user control in web environments, design and development of web media contents, usability in web media applications. Work on each of the websites of 21 state universities, including three state universities Turkey determined randomly from each of the teachers have been examined individually by the candidates during the 20 minute period. The teacher candidates were asked to complete the sonr Website Usability Scale Kılı developed by Kılıç-Çakmak, Güneş, Çiftçi and Üstündağ (2011) immediately after each university website was examined according to the four dimensions mentioned above. Five semi-structured interview questions prepared by the researcher were presented to prospective teachers. Data analysis was carried out according to the data obtained from scale and interview questions. According to the findings obtained, according to the overall size of the universities evaluated in scale results, 75% of teacher candidates stated that there are tools to navigate the web site and these vehicles are placed in the appropriate places, thus 90% of them can easily be seen on the site. According to the design dimension, 80% of the teacher candidates stated that their text alignments and the fonts used were consistent, that the background color and background color matching of 75% facilitated reading, and that the layout of the page on the screen was appropriate. According to the access size, 70% of the prospective teachers stated that the website was fast loading and that the website was working smoothly in different browsers. Finally, according to the size of use, an average of 65% of teacher candidates stated that they did not find the site complex and that 70% of the content was not yet completed. Key Words: Website, usability, design

Page 213: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

195

SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ DİJİTAL OKURYAZARLIK

DÜZEYLERİNİN DENEYİMLERİ BAĞLAMINDA İNCELENMESİ

Erhan Güneş Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi

Murat Baş

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi

Uğur Başarmak Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi

ÖZET

Dijital okuryazarlık, artık öğretmen yetiştirmede göz önünde bulundurulması gereken önemli yeterlilikler arasında yer almaktadır. İlköğretim düzeyinde öğrencilerin bilgi iletişim teknolojileri ile iç içe olarak yetiştirildikleri düşünüldüğünde, onları eğitecek olan öğretmenlerin dijital okuryazarlık yeterliliklerinin belirli bir düzeyde olması gerekmektedir. Bir öğretmen adayının dijital okuryazarlık düzeyinin geçmiş yaşantısı, aldığı eğitim, çevresi veya mevcut olanakları vb. birçok değişken tarafından etkilendiği söylenebilir. Bu noktada önemli olan öğretmen adaylarının bu yeterliliklerinin elde edilmesinde işe koşulacak stratejilerin belirlenmesi ve uygulanmasıdır. Öte yandan dijital okuryazarlık düzeyinin ölçülebilmesi alanyazında hala tartışılan çok boyutlu bir konudur. Bu anlamda çok çeşitli ölçme araçları ve yöntemleri bulunmakla birlikte gerek teknolojinin hızla ilerlemesi gerekse de becerinin karmaşıklığı bu durumu zorlaştırmaktadır. Bununla birlikte 21. Yüzyıl öğretmen yeterlilikleri arasında yer alan dijital okuryazarlık düzeyinin belirlenebilmesi ve geliştirilebilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede bu araştırmada Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümünde öğrenim gören sınıf öğretmen adaylarının dijital okuryazarlık özyeterlik düzeyleri belirlenmiştir. Bunun için Ng (2012) tarafından geliştirilmiş olan ve Üstündağ, Güneş ve Bahçivan (2017) tarafından Türkçe uyarlaması yapılan 'Dijital Okuryazarlık Ölçeği' kullanılmıştır. Ardından dijital okuryazarlık düzeyi yüksek ve düşük olan öğretmen adayları ile mülakatlar yapılarak genel anlamda bu düzeyi etkileyen değişkenlerin belirlenmesi ve ilişkilerine dair ipuçlarının ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Ayrıca sınıf öğretmen adaylarının konuya ilişkin görüşleri de özetlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Dijital okuryazarlık, sınıf, öğretmen adayı

Page 214: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

196

INVESTIGATION OF PRE-SERVICE CLASSROOM TEACHERS’ DIGITAL LITERACY LEVELS IN AN EXPERIENCE CONTEXT

Erhan Güneş

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi

Murat Baş Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi

Uğur Başarmak

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi

ABSTRACT Digital literacy is one of the key competencies to be considered in teacher training. Considering that students are familiar with current information communication technologies, the digital literacy competencies of the teachers who will train them should be at a certain level. Digital literacy level of a pre-service teacher can be said to be affected by many variables; past experience, education, the environment or the opportunities available etc. At this point, it is important to determine and implement the strategies that will be employed in obtaining these competencies of pre-service teachers. On the other hand, measuring digital literacy is a multidimensional issue that is still debated in the literature. Although there are a variety of measurement tools and methods in this sense, rapid progress of the technology and the complexity of the skill makes it difficult. However, digital literacy, among 21st century teacher qualifications, should be determined and developed. In this context, the digital literacy self-efficacy levels of the pre-service classroom teachers, in Kırşehir Ahi Evran University Faculty of Education, were determined. For this purpose, 'Digital Literacy Scale' which was developed by Ng (2012) and adapted by Üstündağ, Güneş and Bahçivan (2017) was used. Then, interviews were made with pre-service classroom teachers who had high and low levels of digital literacy, and it was aimed to determine the variables that affect this level in general and to reveal clues about their relations. In addition, the opinions of the pre-service classroom teachers on the subject are summarized. Key Words: Digital literacy, classroom, pre-service teacher

Page 215: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

197

BLOKZİNCİR TEKNOLOJİSİ VE EĞİTİM ALANINDA KULLANILMA

POTANSİYELİ

Mustafa TANRIVERDİ Gazi Üniversitesi

Mevlüt UYSAL

Gazi Üniversitesi

Mutlu Tahsin ÜSTÜNDAĞ Gazi Üniversitesi

ÖZET

Blokzincir (Blockchain) kavramı, son zamanlarda kripto paraların yaygınlaşması sayesinde çok popüler hale gelmiştir. Blokzincir, kripto paraların kullanımın yanı sıra dağıtık, güvenilir ve şeffaf yapısı sayesinde bilgi teknolojilerinde günün ihtiyaçlarına cevap veren yeni bir yaklaşım sunmaktadır. Blokzincirin yapısı, dağıtık bir veritabanı, merkezi olmayan doğrulama mekanizması ve kriptografik algoritmaların birleşimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Blokzincir teknolojisi finans, sağlık, hukuk ve ticaret gibi alanlarda kullanım alanı bulmuştur ve bu alanlarda hızla yeni uygulamalarını görülmektedir. Eğitim alanında ise blokzincir teknolojisi, açık ve uzaktan öğrenme alanında geçmiş öğrenmelerin tanınması, kitlesel açık dersler, kampüs içi uygulamalar, öğrenme yönetim sistemleri ve sertifikasyon gibi alanlar ile şeffaflık, anonimlik gerektiren alanlara uygulanma potansiyeli olduğu öngörülmektedir. Ancak alanyazın incelendiğinde bu alanda sınırlı sayıda çalışma olduğu görülmektedir. Eğitim alanında çalışan araştırmacıların farkına vardıkları veya karşılaştıkları problemlerde bu teknolojinin farkında olarak çözüm üretebileceklerini düşünmekteyiz. Bu çalışmada, önce blokzincir teknolojisinin özellikleri ve sağladığı avantajlar anlatılacak, ardından blokzincir teknolojisinin kullanıldığı yenilikçi uygulamalar ve eğitim için blokzincir teknolojisinin potansiyeli alanyazın ile güçlü ve sınırlı yönleri tartışılacaktır. Ayrıca, bu çalışmanın blokzincir teknolojisinin eğitimde uygulamaları üzerine çalışmak isteyen araştırmacılara da yol gösterici nitelik taşıyacağı düşünülmektedir. Günümüz Milli Eğitim 2023 vizyon belgesi incelendiğinde dijital dönüşüm politikası öngörülen vizyon olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle bu alanda çalışan araştırmacıların bu vizyonun gereğini yerine getirmek adına blokzincir ve bununla birlikte ortaya çıkan yeni kavramların nasıl işe koşulacağı konusunda düşünmeleri geleceği şekillendirecektir. Anahtar Kelimeler: Blokzincir, eğitimde blokzincir uygulamaları, eğitim teknolojileri

Page 216: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

198

BLOCKCHAIN TECHNOLOGY AND POTENTIAL FOR USE IN EDUCATION

Mustafa TANRIVERDİ

Gazi Üniversitesi

Mevlüt UYSAL Gazi Üniversitesi

Mutlu Tahsin ÜSTÜNDAĞ

Gazi Üniversitesi

ABSTRACT The concept of blockchain has become very popular recently due to the spread of crypto coins. In addition to the use of crypto coins, BlockChain offers a new approach that meets the needs of the day in information technologies thanks to its distributed, reliable and transparent structure. The structure of the blockchain is a combination of a distributed database, decentralization mechanism and cryptographic algorithms. Blockchain technology has been used in areas such as finance, health, law and trade, and new applications are rapidly observed in these areas. In the field of education, it is foreseen that there is potential for applying areas such as recognition of past learning in the field of open and distance learning, mass open courses, on-campus applications, learning management systems and certification, and areas that require transparency and anonymity. However, there is a limited number of studies in this area. We think that the researchers working in the field of education, can encounter the problems they face or realize by being aware of this technology. In this study, firstly the properties and advantages of blockchain technology will be explained, then the innovative applications of blockchain technology and the potential of blockchain technology for education and its strengths and limited aspects will be discussed within literature. In addition, it is thought that this study will guide the researchers who want to work on the applications of blockchain technology in education. When the vision document of today's National Education 2023 is examined, the digital transformation policy appears as the projected vision. For this reason, the researchers working in this field to fulfill the requirements of this vision, thinking about how to work with blockchain and the new concepts that come with it will shape the future. Key Words: Blockchain, blockchain applications in education, education technologies

Page 217: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

199

6. SINIF SEVİYESİNDE IŞIK VE SES KONUSUNU ÖĞRENMEDE

ÖĞRENME AMAÇLI YAZMA AKTİVİTELERİNİN ETKİSİ: MEKTUP

VE GÜNLÜK KARŞILAŞTIRMASI

Mustafa UZOĞLU Giresun Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmanın amacı, öğrenme amaçlı yazma aktivitelerinden günlük ve mektup yazmanın öğrenci fen bilgisi akademik başarısı üzerine etkisini araştırmaktır. Araştırma yarı deneysel bir araştırma olup, Türkiye'nin kuzeyinde yer alan bir ortaokuldan 40 altıncı sınıf öğrencisi ve bir öğretmen ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma, öntest ve son test desenlere sahiptir. Örneklemi oluşturan öğrenciler, tesadüfî olarak iki ayrı uygulama grubunu oluşturacak şekilde belirlenmiştir. Uygulama grubunun birisi (A sınıfı) ışık ve ses konusunu öğretmene anlatan mektup yazma aktivitesini gerçekleştirirken diğer uygulama grubu (B sınıfı) ise aynı konuyu öğretmene anlatan günlük yazma yazma aktivitesini gerçekleştirmiştir. Dersin işlenmesi iki uygulama grubunda da aynı öğretmen tarafından yapılmıştır. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından 6. sınıf ışık ve ses konusunda geliştirilen akademik başarı testi kullanılmıştır. Sözkonusu başarı testinin geçerlik ve güvenirlik analizleri araştırmacı tarafından yapıldıktan sonra bu çalışmada kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizi SPSS paket program kullanılarak yapılmıştır. Elde edilen ön test ve son test verilerinin bağımsız gruplar t testi sonucu A sınıfı ve B sınıflarının arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığını göstermektedir. Başka bir ifadeyle mektup yazma ve günlük yazma aktivitelerinin öğrencilerin öğrenmeleri üzerine etkisinin birbirlerine yakın olduğu söylenebilir. Bu sonuçlardan hareketle fen bilgisi öğretmenlerine derslerinde öğrenme amaçlı yazma aktivitelerini kullanmaları önerilebilir. Anahtar Kelimeler: Öğrenme amaçlı yazma, Günlük yazma, Mektup yazma,

Page 218: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

200

EFFECTS OF USING WRITING TO LEARN ACTIVITIES ON LEARNING LIGHT AND SOUND SUBJECT IN THE 6 TH CLASS LEVEL: COMPARASION OF JOURNAL AND LETTER WRITING

Mustafa UZOĞLU

Giresun Üniversitesi

ABSTRACT The aim of this study is to investigate the effect of journal and letter writing on the academic success of students. Research is a semi-experimental study, 40 sixth grade students from a secondary school in the north of Turkey and was carried out by a teacher. The students who formed the sample were randomly determined to form two different treatment groups. One of the treatment groups (Class A) performed letter writing activity describing the subject of light and sound to the teacher, while the other group (Class B) performed the journal writing activity describing the same subject to the teacher. The course was carried out by the same teacher in two groups. As a data collection tool, the academic achievement test developed by the researcher on 6th grade light and sound was used. The validity and reliability analyzes of the success test were used in this study after being done by the researcher. The data were analyzed using SPSS package program. The results of the pre-test and post-test data showed that there was no statistically significant difference between the A and B classes. In other words, it can be said that the effect of letter writing and journal writing activities on students' learning is close to each other. Based on these results, it can be suggested that science teachers use writing activities for learning purposes. Key Words: Writing to learn, Summary writing Journal writing

Page 219: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

201

FEN BİLGİSİ EĞİTİMİNDE YÜKSEK LİSANS YAPAN FEN BİLGİSİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRENME AMAÇLI YAZMA İLE

İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİN BELİRLENMESİ

Mustafa UZOĞLU Giresun Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmanın amacı, fen bilgisi eğitiminde yüksek lisans yapan fen bilgisi öğretmen adaylarının öğrenme amaçlı yazma hakkındaki düşüncelerini belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubu Giresun üniversitesinde yüksek lisans yapan 20 fen bilgisi öğretmen adayından oluşmaktadır. Çalışma nitel desenlere sahip olup veriler tarama yöntemiyle toplanmıştır. Çalışma grubundan veri toplamak için araştırmacı tarafından oluşturulan açık uçlu anket formu kullanılmıştır. Söz konusu anket formu 8 sorudan oluşmaktadır. Anket formunun geçerlik ve güvenirlik analizi yapıldıktan sonra bu çalışmada kullanılmıştır. Verilerin analizi içerik analiziyle yapılmıştır. Elde edilen veriler için tema ve kodlar oluşturularak tablolar oluşturulmuştur. Tablolarda tema ve kodların yüzde ve frekansları verilmiştir. Tabloların altında da gerekli açıklamalara yer verilmiştir. Verilerin analizi Fen bilgisi öğretmen adaylarının öğrenme amaçlı yazma bilgilerinin yeterli olmadığını göstermektedir. Diğer yandan öğretmen adayları öğrenme amaçlı yazma aktivitelerinin öğretim ortamında kullanılmasının öğrenci öğrenmesine pozitif katkıda bulunacağını düşünmüşlerdir. Ancak fazla zaman almasını da dezavantaj olarak görmüşlerdir. Fen bilgisi öğretmen adayları öğretim süreleri boyunca genellikle laboratuar raporu yazdıklarını, özet çıkardıklarını ifade etmişlerdir. Ayrıca fen bilgisi öğretmen adayları öğretmen oldukları zaman öğrenme amaçlı yazma etkinliklerini kullanacaklarını ifade etmişlerdir. Bu çalışmanın sonucuna dayanarak öğretmen adaylarının öğrenme amaçlı yazma gibi öğrenmeye katkı sağlayan yöntem ve tekniklerle ilgili öğretim süresince bilgilendirme gereği ortaya çıkmaktadır. Anahtar Kelimeler: Öğrenme amaçlı yazma, görüş, öğretmen adayları,

Page 220: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

202

DETERMINATION OF VIEWS ABOUT WRITING TO LEARN OF PROSPECTIVE TEACHERS WHO RECEIVE MASTER EDUCATION IN

SCIENCE EDUCATION

Mustafa UZOĞLU Giresun Üniversitesi

ABSTRACT

The aim of this study is to determine the thoughts of science teacher candidates who receive a master education in science education. The study group consisted of 20 pre-service teachers who are studying in Giresun University.The study has qualitative patterns and the data were collected by a scanning method. To collect data from the study group, an open-ended questionnaire was used by the researcher. The questionnaire consists of 8 questions. The questionnaire was used in this study after the validity and reliability analysis were performed. Data were analyzed by content analysis. Tables and codes have been created for the obtained data. Percentages and frequencies of themes and codes are given in tables. Necessary explanations are given below the tables. The analysis of the data shows that the science of pre-service science teachers is not sufficient for learning purposes. On the other hand, pre-service teachers thought that the use of learning activities in a learning environment would contribute positively to student learning. However, it was a disadvantage that they took too much time. Science teacher candidates generally stated that they wrote a laboratory report during their teaching period and they summarized it. Moreover, science teacher candidates stated that they would use writing activities for learning purposes when they were teachers. Based on the results of this study, it is necessary to inform the pre-service teachers about the methods and techniques that contribute to learning as learning writing. Key Words: Writing to learn, Opinions Preservice teachers

Page 221: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

203

MEKTUP YAZMA AKTİVİTESİ GERÇEKLEŞTİREN FEN BİLGİSİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ YAZMA SÜRECİYLE İLGİLİ VE

DÜŞÜNCELERİNİN BELİRLENMESİ

Mustafa UZOĞLU Giresun Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmada mektup yazma aktivitesi görevi gerçekleştiren fen bilgisi öğretmen adaylarının yazma süreciyle ilgili görüş ve düşünceleri belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Giresun üniversitesinde okuyan 45 fen bilgisi öğretmen adayı oluşturmaktadır. Bu çalışma nitel araştırma yöntemlerine gore gerçekleştirilmiştir. Fen bilgisi öğretmen adaylarından bilimsel araştırma yöntemleri dersi kapsamındaki bilmenin yolları konusunda bir arkadaşlarına mektup yazmaları ve yazma aktivitesiyle ilgili soruları cevaplamaları istenmiştir. Sorular mektup yazma sürecini değerlendirmek için oluşturulmuş olup 4 sorudan ibarettir. Elde edilen verilerin analizi içerik analiziyle değerlendirilmiştir. Elde edilen veriler için tema ve kodlar oluşturularak tablolar oluşturulmuştur. Tablolarda tema ve kodların yüzde ve frekansları verilmiştir. Tabloların altında da gerekli açıklamalara yer verilmiştir. Verilerin analizi öğretmen adaylarının yazarken zorlandıklarını ortaya koymaktadır. Öğretmen adayları yazma aktivitesini gerçekleştirirken mektup yazma ve konunun içeriğine, yazım kurallarına yoğunlaştıklarını ifade etmişlerdir. Öğretmen adayları yazmanın öğrenmelerine pozitif etkide bulunduğunu, bilgilerini pekiştirdiğini düşünmüşlerdir. Öğretmen adayları mektup yazarken arkadaşlarının anlayacağı bir dil kullanımının önemine dikkati çekerek, bu şekilde mektup yazmanın eğlenceli olduğunu düşünmüşlerdir. Ayrıca öğretmen adayları yazmanın tutum ve davranışlarını etkilediğini, kendini ifade etme ve iletişim becerilerini geliştirdiğini düşünmüşlerdir. Çalışmadan mektup yazma hakkında ortaya çıkan olumlu sonuçlara dayanarak öğrenme amaçlı yazma aktivitelerinden mektup yazmanın öğretmenler tarafından derslerde kullanılması önerilebilir. Anahtar Kelimeler: Öğrenme amaçlı yazma, Mektup yazma, Görüş

Page 222: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

204

DETERMINATION OF THE VIEWS OF THE PROSPECTIVE SCIENCE TEACHER CANDIDATES ABOUT THE WRITING PROCESS

Mustafa UZOĞLU

Giresun Üniversitesi

ABSTRACT In this study, it was tried to determine the opinions of the science teacher candidates who had the task of letter writing activity about the writing process. The study group consisted of 45 science students studying at Giresun University. This study was carried out according to qualitative research methods. A prospective science teacher was asked to write a letter to a friend about the ways of knowing within the scope of scientific research methods and to answer questions about the writing activity. The questions consisted of 4 questions to evaluate the process of writing letters. The analysis of the obtained data was evaluated with content analysis. Tables and codes have been created for the obtained data. Percentages and frequencies of themes and codes are given in tables. Necessary explanations are given below the tables. Analysis of data reveals that teacher candidates have difficulty in writing. Teacher candidates stated that they focused on writing the letter and writing rules. Prospective teachers thought that writing had a positive effect on their learning and enhanced their knowledge. Teachers thought that writing letters were important for the use of a language to be understood by their friends and that writing letters in this way were fun. In addition, the teacher candidates thought that writing influenced their attitudes and behaviors and developed their self-expression and communication skills. Based on the positive results of writing letters from the study, it can be recommended that teachers use letter writing from learning activities. Key Words: Writing to learn, Summary writing Views,

Page 223: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

205

6E ÖĞRENME MODELİNE GÖRE GELİŞTİRİLEN “BİTMEYEN

STADYUM!” STEM ETKİNLİĞİ HAKKINDA ÖĞRETMEN

GÖRÜŞLERİ

Uğur SARI Kırıkkale Üniversitesi

Yasin Yaşar YAZICI Kırıkkale Üniversitesi

ÖZET

21. yüzyıl teknoloji çağı olarak nitelendirilen günümüzde ülkeler teknolojik gelişmelere ayak uydurabilecek ve 21.yüzyıl iş dünyasına uygun nitelikte üretken bireyler yetiştirmeyi hedeflemektedirler. Gelişen teknoloji ve artan bilimsel bilgi çağında tek bir alanda uzmanlaşma veya tek bir disipline hâkim olma günümüz problemlerini çözebilmede yeterli görülmemektedir. Gerçek yaşamın karmaşık problemlerini çözmek ve gelişen teknolojiyi anlamak farklı disiplinleri bir arada kullanmayı gerektirmektedir. Bu bağlamda STEM eğitimi fen, teknoloji, mühendislik ve matematik disiplinlerini içeren disiplinlerarası bir yaklaşım olarak ön plana çıkmaktadır. Nitekim gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde eğitim politikalarında STEM yaklaşıma yer vermişler bu anlamda reformlar yapmışlardır. Ülkemizde de 2017 yılında Fen Bilimleri Öğretim programında Fen ve Mühendislik Uygulamalarına yer verilerek STEM eğitim yaklaşımına bir yönelim gerçekleşmiştir. Bu kapsam mevcut çalışmada, Fen Bilimleri Öğretim Programı, 5.Sınıf 'Elektrik Devre Elemanları' ünitesinde 'Basit Bir Elektrik Devresinde Ampul Parlaklığını Etkileyen Değişkenler' konusunda 6E öğrenme modeline göre bir STEM eğitimi etkinliği 'Bitmeyen Stadyum!' geliştirilmiştir. Geliştirilen etkinliğin amacı fen bilimleri dersi kazanımlarının yanında öğrencilere 21. yüzyıl becerilerini de kazandırmayı amaçlamaktadır. Etkinlik farklı okullarda çalışan 5 fen bilimleri öğretmenine tanıtılmış ve etkinliğin uygulanabilirliği yarı yapılandırılmış mülakatlar ile değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgulara göre etkinliğin Fen Bilimleri Öğretim Programına uygun, disiplinlerarası STEM eğitimi yaklaşımını yansıtan, fen bilimleri dersinde uygulanabilir bir etkinlik olduğu sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: STEM eğitimi, 6E öğrenme modeli, Fen öğretimi

Page 224: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

206

TEACHERS' OPINIONS ON THE STEM ACTIVITY DEVELOPED ACCORDING TO THE 6E LEARNING MODEL

Uğur SARI

Kırıkkale Üniversitesi

Yasin Yaşar YAZICI Kırıkkale Üniversitesi

ABSTRACT

Nowadays, as the 21st century technology era, countries aim to develop productive individuals that can keep up with technological developments and suitable for the 21st century business world. In recent years, with the developing technology and increasing scientific knowledge, specialization in a single field or mastering a single discipline is not considered sufficient to solve today's problems. Solving complex problems of real life and understanding developing technology requires using different disciplines together. Therefore, STEM education stands out as an interdisciplinary approach involving science, technology, engineering and mathematics disciplines. As a matter of fact, in developed and developing countries, STEM approach to education policies has been included and they have made reforms in this sense. In 2017, Science and Engineering Practices were included in the Science Education Program in Turkey, and an orientation towards STEM education approach was realized. In this study, a STEM training activity has been developed according to the 6E learning model on 'Variables Affecting the Light Bulb Brightness in a Simple Electric Circuit' in the 5th grade' Electrical Circuit Elements' unit. The aim of the activity is to provide students with 21st century skills as well as the goals of the science course. The activity was introduced to 5 science teachers working in different schools and the applicability of the activity was evaluated by semi-structured interviews. According to the findings, it is concluded that the activity is a feasible activity in the science course which reflects the interdisciplinary STEM education approach in accordance with the Science Education Curriculum. Key Words: STEM education, 6E learning model, Science teaching

Page 225: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

207

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN 2017 ÖĞRETİM PROGRAMINA

EKLENEN FEN VE MÜHENDİSLİK UYGULAMALARI HAKKINDA

GÖRÜŞLERİ

Uğur SARI Kırıkkale Üniversitesi

Yasin Yaşar YAZICI Kırıkkale Üniversitesi

ÖZET

Bilim ve teknolojinin hızla geliştiği günümüzde, ülkeler bu gelişmelere ayak uydurabilen, araştıran, sorgulayan, 21.yüzyıl becerilerine sahip üretken bireyler yetiştirmeyi hedeflemektedir. Bu nedenle son yıllarda Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik alanlarının disiplinler arası yaklaşımla ele alınmasını içeren ve bilginin uygulama ve ürüne dönüştürülmesine olanak tanıyan STEM eğitimi dünya çapında önemsenmektedir. Birçok gelişmiş ülkede STEM eğitiminin gerektirdiği bazı değişimler gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Bu bağlamda ülkemizde de eğitim politikası anlamında çalışmalar başlamış, 2017 Fen Bilimleri Öğretim Programında Fen ve Mühendislik Uygulamaları adı altında yer alması planlanmıştır. Bu kapsamda çalışmanın amacı, 2017 Fen Bilimleri Öğretim Programına eklenen Fen ve Mühendislik uygulamaları hakkında fen bilimleri öğretmenlerinin görüşlerini ortaya çıkarmaktır. Araştırmanın çalışma grubu Ankara'da farklı okullarda görev yapan 20 fen bilimleri öğretmeninden oluşmaktadır. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı çalışmada veriler yarı yapılandırılmış görüş formu ile toplanmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde içerik analizinden yararlanılmıştır. Öğretmen görüşleri değerlendirildiğinde şu tespitlere ulaşılmıştır: Öğretmenler fen bilimleri dersinde disiplinler arası yaklaşımın önemli kazanımlar sağlayacağı düşüncesindedirler. Öğretmenler fen ve mühendislik uygulamalarının problem çözebilen, yaratıcı ve üretken bireylerin yetiştirilmesinde etkili olacağı yönünde olumlu görüşlere sahiptirler. Ancak öğretmenler fen ve mühendislik uygulamaları anlamında kendilerini yetersiz görmekte ve bu kapsamda eğitime ihtiyaç duymaktadırlar.

Anahtar Kelimeler: Fen ve mühendislik uygulamalar, Fen bilgisi öğretmenleri, Fen bilimleri öğretim programı

Page 226: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

208

SCIENCE TEACHERS' OPINIONS ABOUT SCIENCE AND ENGINEERING APPLICATIONS ADDED TO 2017 CURRICULUM

Uğur SARI

Kırıkkale Üniversitesi

Yasin Yaşar YAZICI Kırıkkale Üniversitesi

ABSTRACT

Nowadays, science and technology are developing rapidly, countries aim to raise productive individuals who are able to keep up with these developments and who search, inquiry and have 21st century skills. Therefore, STEM education, which includes the interdisciplinary approach of Science, Technology, Engineering and Mathematics and which enables knowledge to be transformed into applications and products, is considered worldwide in recent years. In many developed countries, some changes required by STEM education have started to be realized. In this context, studies have started in our country in terms of educational policy and it is planned to take place under the name of Science and Engineering Practices in 2017 Science Education Curriculum. The aim of the study is to reveal the views of science teachers about science and engineering applications which are added to 2017 Science Education Program. The study group consisted of 20 science teachers working in different schools in Ankara. In this study, qualitative research method was used. Content analysis was used to analyze the data obtained from the study. When teachers' opinions are evaluated, teachers think that the interdisciplinary approach in the science course will provide significant gains. Teachers have positive opinions about how science and engineering applications will be effective in problem solving, creative and productive individuals. However, they consider themselves insufficient in terms of science and engineering applications and need training in this field. Key Words: Science and engineering applications, Science teachers, Science curriculum

Page 227: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

209

SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ FEN VE TEKNOLOJİ

LABORATUVARINDA KULLANILAN DENEY TÜRLERİNİN

KAVRAMALARINA VE MOTİVASYONLARINA ETKİSİ İLE İLGİLİ

DÜŞÜNCELERİ

Nilgün AYDIN Kırıkkale Üniversitesi, Eğitim Fakültesi

ÖZET

Fen deneyleri,öğrenilecek konular, öğrencilerin özellikleri ve araç-gereç imkanlarına bağlı olarak farklı özellikler taşıyabilir. Bu deneyler, yapılış şekillerine, amaçlarına ve yapılış zamanına göre üç ana başlık altında toplanabilir. Deneyler, yapılış şekillerine göre gösteri, bireysel ve grup deneyleri olarak; yapılış amaçlarına göre kapalı uçlu, açık uçlu ve hipotez sınama deneyleri olarak; yapılış zamanına göre ise dersin başında, dersin işlenişi sürecinde ve dersin sonunda yapılan deneyler olarak sınıflandırılabilir. Kapalı uçlu deneyler, öğrencilerin deneyi hangi aşamalarla yapacağı, ne amaçla yaptığı, ne tür sonuçlara ulaşacağı gibi bilgilerin yazılı veya sözlü olarak verildiği ispatlama deneyleridir. Açık uçlu deneylerde ise öğrencilere sadece araç gereçler ve deneyin amacı verilir. Deneyin tüm aşamaları öğrenciye bırakılır. Gösteri deneyleri genellikle madde ve malzeme yetersizliği, deneylerin öğrenciler için tehlikeli olması, sınıfların kalabalıklığı veya zaman yetersizliği gibi nedenlerden dolayı öğretmen tarafından yapılan deneylerdir. Grup deneyleri ise 3-4 öğrencinin birlikte yürüttüğü deneylerdir. Özellikle yardımlaşma gerektiren deneylerde grup çalışması tercih edilir. Bu araştırmanın amacı, sınıf öğretmeni adaylarının fen ve teknoloji laboratuvarı derslerinde kullanılan deney türünün motivasyon ve kavramalarını nasıl etkilediği ile ilgili düşüncelerinin belirlenmesidir. Bu amaçla araştırmada nitel araştırma desenlerinden standartlaştırılmış açık uçlu görüşme tekniği kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini Kırıkkale Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı'nda 2017-2018 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde 2. sınıfta öğrenim gören 52 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Öğretmen adaylarının seçilmesinde amaçlı örnekleme çeşitlerinden ölçüt örnekleme ve kolay ulaşılabilir durum örneklemesi kullanılmıştır. Fen ve Teknoloji Laboratuvarı I dersinde gösteri deneyleri ve kapalı uçlu deneyler, Fen ve Teknoloji Laboratuvarı II dersinde ise grup deneyleri ve açık uçlu deneyler yapıldığından dolayı seçilen öğrencilerin Fen ve Teknoloji Laboratuvarı I-II derslerini almış olmaları ölçüt olarak belirlenmiştir.Verilerin elde edilmesinde 4 tane açık uçlu sorudan oluşan standart görüşme formu kullanılmıştır. Elde edilen nitel verilerin analizinde betimsel analiz kullanılmıştır. Bulgulara göre öğretmen adayları, zorluk derecesi yüksek olan deneylerde kapalı uçlu, zorluk derecesi daha düşük olan deneylerde ise açık uçlu deneyleri tercih ettiklerini belirtmişlerdir. Yapılış şekline göre deneylerden gösteri deneylerini daha çok tercih ettiklerini, ancak bazı deneylerde grup deneylerinin daha zevkli ve anlamayı kolaylaştırıcı olduğunu belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, derslerde farklı deney türlerinin kullanılmasının motivasyon ve kavramalarında daha etkili olduğunu belirtmiştir. Anahtar Kelimeler: Fen ve Teknoloji Laboratuvarı, Kapalı uçlu deney, Açık uçlu deney, Gösteri deneyi, Grup deneyi

Page 228: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

210

THE CLASSROOM TEACHER CANDIDATES' THOUGHTS ABOUT THE EFFECT OF EXPERIMENT TYPES USED IN SCIENCE AND

TECHNOLOGY LABORATORY ON THE COMPREHENSION AND MOTIVATION

Nilgün AYDIN

Kırıkkale Üniversitesi, Eğitim Fakültesi

ABSTRACT Science experiments may have different characteristics depending on the subjects to be learned, the characteristics of the students and the possibilities of the equipment. These experiments can be grouped under three main title according to their construction, purpose and construction time. Closed-ended experiments are experiments in which the students perform the experiment, what they do for this purpose, what kind of results they get, written or orally. In open-ended experiments, only the tools and the purpose of the experiment are given to the students. All stages of the experiment are left to the student. Demonstration experiments are usually experiments conducted by the teacher for reasons such as lack of materials and materials, the danger of experiments for students, crowding of classes, or lack of time. Group experiments are carried out by 3-4 students. Group work is preferred especially in experiments which require assistance. The aim of this study is to determine the thoughts of the teacher candidates about the effects of the type of experiment used in science and technology laboratory courses on motivation and comprehension. For this purpose, standardized open-ended interview technique was used in the research. The sample of the study is consisted of 52 pre-service teachers in Kırıkkale University, Faculty of Education, Department of Primary School Teacher Education in 2017-2018 academic year. Criterion sampling and easily reachable sampling were used for the selection of teacher candidates. In the Science and Technology Laboratory I course, demonstration experiments and closed-ended experiments are performed, and in the Science and Technology Laboratory II course, group experiments and open-ended experiments are performed. For this reason, the selected students must have taken the Science and Technology Laboratory I-II courses. The standard interview form consisting of 4 open-ended questions was used to obtain the data. Descriptive analysis was used in the analysis of the qualitative data obtained. According to the findings, candidate teachers stated that they preferred open-ended experiments in closed-ended experiments with high difficulty. They stated that they preferred the demonstration experiments more, but in some experiments group experiments were more enjoyable and easier to understand. The majority of the students stated that the use of different types of experiments was more effective in motivation and understanding. Key Words: Science and Technology Laboratory, Closed-ended experiment, Open-ended experiment, Demonstration experiment, Group experiment

Page 229: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

211

FEN BİLGİSİ DERSİNDE KAVRAM KARİKATÜRÜ KULLANIMININ

FEN BİLGİSİ DERSİNE YÖNELİK MOTİVASYONA ETKİSİ

Mehmet ESEN Mersin Üniversitesi

Ümit İZGİ ONBAŞILI Mersin Üniversitesi

ÖZET

Bu araştırmanın amacı, Fen Bilgisi dersinde kavram karikatürü kullanımının Fen Bilgisi dersine yönelik motivasyona etkisinin belirlenmesidir. Motivasyon, değişik bir çok aktivitede gösterilen davranışı ve isteği açıklamaya çalışan duyuşsal bir yapıdır (Watters & Ginns, 2000). Kavram karikatürleri; merak uyandıran, soru sormayı teşvik eden, sınıf tartışmalarına yol açan ve bilimsel düşüncenin üretilmesini sağlayan karikatür şeklindeki çizimlerdir (Long & Marson, 2003; akt: Özüredi, 2009). Kavram karikatürleri, farklı birçok seviyede öğrenme ve motivasyonu yükseltmek için öğrenene fırsatlar sunar. Literatürde de kavram karikatürlerinin, fen öğretiminde bilimsel konuları kavrama seviyelerini değerlendirmek amacıyla farklı durumlarda kullanıldığı görülmektedir (Chin ve Teou, 2008; akt: Dalacosta, Kamariotaki Paparrigopoulou, Palyvos ve Spyrellis, 2009). Araştırma, kavram karikatürü kullanımının öğrencilerin fen bilgisi dersine yönelik motivasyonlarına etkisini incelediği kontrol grupsuz ön test-son test yarı deneysel çalışma olarak yapılmıştır (Schumacher ve McMillan, 2006). Araştırmada Dede ve Yaman (2008) tarafından geliştirilen 'Fen Öğrenmeye Yönelik Motivasyon Ölçeği' kullanılmıştır. Çalışma grubu olarak Mersin ili Akdeniz ilçesinde bulunan bir devlet okulundanki 4. sınıf öğrencileri içinden yansız atama yöntemi ile iki sınıf seçilerek belirlenmiştir. Çalışma 15 kontrol grubu, 15 de deney grubu olmak üzere 30 tane öğrenci ile yürütülmüştür Konular deney grubunda bulunan öğrencilerle 6 ders saati süresince kavram karikatürleri ile işlenmiştir. Kontrol grubunda ise dönem boyunca düz anlatım yöntemiyle işlenmiştir. Nicel veriler toplanıp SPSS istatistik programı ile analiz edilmiştir. Fen bilgisi derslerinde kavram karikatürü kullanımıyla ilgili öğretmenlere önerilerde bulunulmuştur.Bu araştırmanın amacı, Fen Bilgisi dersinde kavram karikatürü kullanımının Fen Bilgisi dersine yönelik motivasyona etkisinin belirlenmesidir. Motivasyon, değişik bir çok aktivitede gösterilen davranışı ve isteği açıklamaya çalışan duyuşsal bir yapıdır (Watters & Ginns, 2000). Kavram karikatürleri; merak uyandıran, soru sormayı teşvik eden, sınıf tartışmalarına yol açan ve bilimsel düşüncenin üretilmesini sağlayan karikatür şeklindeki çizimlerdir (Long & Marson, 2003; akt: Özüredi, 2009). Kavram karikatürleri, farklı birçok seviyede öğrenme ve motivasyonu yükseltmek için öğrenene fırsatlar sunar. Literatürde de kavram karikatürlerinin, fen öğretiminde bilimsel konuları kavrama seviyelerini değerlendirmek amacıyla farklı durumlarda kullanıldığı görülmektedir (Chin ve Teou, 2008; akt: Dalacosta, Kamariotaki Paparrigopoulou, Palyvos ve Spyrellis, 2009). Araştırma, kavram karikatürü kullanımının öğrencilerin fen bilgisi dersine yönelik motivasyonlarına etkisini incelediği kontrol grupsuz ön test-son test yarı deneysel çalışma olarak yapılmıştır (Schumacher ve McMillan, 2006). Araştırmada Dede ve Yaman (2008) tarafından geliştirilen 'Fen Öğrenmeye Yönelik Motivasyon Ölçeği' kullanılmıştır. Çalışma grubu olarak Mersin ili Akdeniz ilçesinde bulunan bir devlet okulundanki 4. sınıf öğrencileri içinden yansız atama yöntemi ile iki sınıf seçilerek belirlenmiştir. Çalışma 15 kontrol grubu, 15 de deney grubu olmak üzere 30 tane öğrenci ile yürütülmüştür Konular deney grubunda bulunan öğrencilerle 6 ders saati süresince kavram karikatürleri ile işlenmiştir. Kontrol grubunda ise dönem boyunca düz anlatım yöntemiyle

Page 230: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

212

işlenmiştir. Nicel veriler toplanıp SPSS istatistik programı ile analiz edilmiştir. Fen bilgisi dersinde kavram karikatürü kullanımıyla ilgili öğretmenlere önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Fen bilimleri, Motivasyon, Kavram Karikatürleri.

Page 231: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

213

THE EFFECT OF CONCEPT CARTOON USAGE ON MOTIVATION IN SCIENCE COURSE

Mehmet ESEN

Mersin Üniversitesi

Ümit İZGİ ONBAŞILI Mersin Üniversitesi

ABSTRACT

The aim of this study is to determine the effect of using concept cartoons on science motivation. Motivation is an affective structure that tries to explain the behavior and desire shown in many different activities (Watters & Ginns, 2000). Concept cartoons; are drawings that are intriguing, stimulate questions, lead to class discussions, and produce scientific thinking. (Long & Marson, 2003; cit.: Özüredi, 2009). Concept cartoons offer learning opportunities to raise learning and motivation at many different levels. In the literature, it is seen that concept cartoons are used in different situations in order to evaluate the level of understanding of scientific subjects in science teaching (Chin ve Teou, 2008; cit.: Dalacosta, Kamariotaki Paparrigopoulou, Palyvos ve Spyrellis, 2009). The research was conducted as a pre-test-post-test semi-experimental study without the control group in which the use of concept caricature examines the effects of the use of concept caricatures on students' motivation for science lesson (Schumacher ve McMillan, 2006). 'Motivation Scale for Science Learning' developed by Dede and Yaman (2008) was used in the study. The study group consisted of two classes from the fourth-grade students of a public school in the district of Akdeniz in the city of Mersin. The study was carried out with 30 students including 15 control groups and 15 experimental groups. The subjects were processed with concept cartoons during the 6 course hours with the students in the experimental group. In the control group, it was studied during the semester with the method of straight expression. Quantitative data were collected and analyzed with SPSS statistical program. Suggestions were made to teachers about the use of concept cartoons in science course Key Words: Science, Motivation, Concept Cartoons.

Page 232: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

214

FEN ÖĞRETİMİNDE KAVRAM KARİKATÜRÜ KULLANIMININ 5.

SINIF YAŞAMIMIZDAKİ ELEKTRİK ÜNİTESİNDE ÖĞRENCİ

BAŞARISI VE TUTUMU ÜZERİNE ETKİLERİ

Kübra Zeynep ŞENOCAK MEB

Harun ÇELİK

Kırıkkale University

ÖZET Öğrencilere soyut gelen ve anlaşılması güç olan fen bilimleri konuları, çağdaş bir eğitim tekniği olan kavram karikatürleriyle somutlaştırılarak etkili bir öğrenmenin gerçekleşeceği daha kolay ve keyifli öğrenme ortamları oluşturulabilir. Bu araştırmada fen öğretiminde kavram karikatürü kullanımının 5.sınıf 'Yaşamımızdaki Elektrik' ünitesinde öğrenci başarısı ve tutumu üzerindeki etkileri incelenmiştir. Araştırma nicel araştırmaların yer aldığı yarı deneysel yöntem kullanılarak 2015-2016 öğretim yılında bir devlet ortaokulu 5. sınıfında öğrenim gören 40 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. 21 öğrenci deney grubunu 19 öğrenci ise kontrol grubunu oluşturmuştur. Çalışma Fen Bilimleri öğretim programının içeriğine uygun olarak 4 hafta, 16 ders saati ile sınırlıdır. Deney grubunda sınıf içi etkinlikler planlanırken mevcut öğretim programıyla birlikte kavram karikatürleri kullanılmıştır. Kontrol grubunda ise sadece mevcut öğretim programı doğrultusunda etkinlikler uygulanmıştır. Deney ve kontrol gurubundaki öğrencilere Fen Bilimleri dersine yönelik tutumlarını ölçmek için Şaşmaz-Ören (2005)' in geliştirdiği Fen Bilgisi dersi tutum ölçeği uygulanmıştır. Bir diğer veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından çeşitli kaynaklardan yararlanılarak geliştirilen, uzman görüşüne dayalı ve KR-20 güvenirlik katsayısı 0.78 olarak hesaplanan, Blomm Taksonomisine göre her bir basamağa ait maddelerin olduğu toplamda 23 maddeden oluşan akademik başarı testi kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS paket programı ile analiz edilmiştir. Çalışma sonuçları analiz edilirken non-parametrik analiz yöntemlerinden Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda deney ve kontrol grubu öğrencilerinin akademik başarı ve tutum ön-son test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık oluşmuştur. Bu sonuca göre kavram karikatürleriyle desteklenmiş mevcut program ile yapılan öğretimin sadece mevcut programa bağlı kalınarak yapılan öğretime göre akademik başarıyı arttırmada ve olumlu tutumlar geliştirmede etkili olduğu söylenebilir.Bu çalışmanın sonucuna göre, ortaokul Fen Bilimleri dersinde kavram karikatürlerinin akademik başarıyı yükseltmek, dersi eğlenceli bir hale getirerek sevdirmek, öğrencilerin keyif alarak derse katılımını sağlamak, kavram öğrenimini kolaylaştırmak ve kalıcılığı artırmak açısından sıklıkla kullanılması gerektiği belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Kavram karikatürleri, Fen Bilimleri öğretimi, Yaşamımızdaki Elektrik ünitesi, akademik başarı, tutum.

Page 233: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

215

THE EFFECTS OF USING CONCEPT CARTOONS IN SCIENCE TEACHING ON THE STUDENT ATTITUDES AND THEIR

ACADEMIC PERFORMANCES IN THE 5TH GRADE UNIT CALLED “ELECTRICITY IN OUR LIVES’’

Kübra Zeynep ŞENOCAK

MEB

Harun ÇELİK Kırıkkale University

ABSTRACT

By embodying the abstract and obscure concepts of science with conceptual cartoons, students can gain an easier and more enjoyable learning environment in which effective learning takes place. In this research, the effects of using concept cartoons in the unit called 'Electricity in Our Lives' in teaching Science for the 5th grade students on the student attitudes and their academic performances have been investigated. The research has been carried out with 'the particular case' method that includes qualitative and quantitative research. While the quasi-experimental design with a pretest-posttest group is used for the analysis of quantitative researches, the content analysis method has been used in qualitative researches that include semi-structured interview questions. The research has been carried out in 2015-2016 school year on 40 students in total. 21 of them have composed the experimental group and 19 of them have composed the control group. The study is limited to 16 course hours and 4 weeks in accordance with the content of curriculum. While the classroom activities have been planned, concept cartoons have been used with the existing curriculum for the experimental group. Only activities in the existing curriculum have been put into practice for the control group. An attitude scale developed for Science in 2015 by Şaşmaz-Ören has been applied in order to evaluate the attitudes of students both in the experimental and control groups towards Science. Another data collection tool has been the academic achievement test that is mainly based on expert opinion and its KR-20 reliability co-efficiency is calculated as 0.78 including 23 items in total according to Bloom's taxonomy. The data gained from the research have been analyzed with a software package called SPSS (Statistical Package for the Social Sciences). Of all the non-parametric methods, 'Mann Whitney U Test' has been used for the analysis of the study results. A semi-structured interview form has been applied to find out what the students in the experimental group think about concept cartoons. The data collected from the interviews have been analyzed by means of the content analysis method. In the analyses carried out on the students both in experimental and control groups, a statistically significant difference has been found out between the students' academic performances and their pretest-posttest scores. In the light of this, it can be said that schooling is much more efficient in terms of raising academic achievement and having positive attitudes for learning than the existing curriculum if it is supported with concept cartoons. Key Words: Concept cartoons, Science teaching, the unit called “Electricity in Our Lives”, academic achievement, attitude.

Page 234: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

216

FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ AKILCI İLAÇ

KULLANIMI VE ANTİBİYOTİK DİRENCİ İLE İLGİLİ BİLGİ

DÜZEYLERİNİN TESPİTİ

Fatma Şahin Marmara Üniversitesi

Filiz Kabapınar

Marmara Üniversitesi

Zehra Betül Alp Marmara Üniversitesi

Seyide Senanur Talaslıoğlu

Marmara Üniversitesi

ÖZET Dünya çapında bir sorun olan antibiyotik direncine yönelik eylemler de yine küresel ölçekte olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2001 yılında yayınladığı 'Antimikrobiyal Direnç için Küresel Strateji' yayını ile dikkat çekmesi ve birçok farklı kurumdan da destek bulması ile birlikte ülkeler antibiyotik direnci izleme ve müdahale programlarını oluşturmaya başlamışlardır (Hawser, 2012; WHO, 2001). Türkiye antibiyotik kullanımında OECD ülkeleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Bu nedenle toplumun antibiyotik kullanımında bilinçlenmesi gerekmektedir. Tüm toplumu ilgilendiren bu bilincin oluşmasında öğretmenlerin yeri çok önemlidir. Buradan hareket edilerek bu çalışma planlanmıştır. Çalışmanın amacı; fizik, kimya, biyoloji ve fen bilgisi öğretmen adaylarının akılcı ilaç kullanımı ve antibiyotik direncine ilişkin sahip oldukları bilgi düzeylerinin ve kavram yanılgılarının tespit edilmesidir. Çalışma grubunu Matematik ve Fen Bilimleri bölümü (Fen bilgisi(66), Kimya(42), Fizik(45), Biyoloji(35)) toplam 188 öğretmen adayı oluşturmuştur. Veriler 8 açık uçlu sorudan elde edilmiştir. Kavram yanılgılarını eksik bilgi, hata ve tahminlerden ayırt ederek geçerli ve güvenilir olarak ölçülmesini sağlamak için daha önceden literatürde kullanılmış açık uçlu sorulardan faydalanılarak test oluşturulmuştur. Söz konusu testleri alanında uzman 2 öğretmen ve 2 öğretim üyesinin incelemesi sağlanarak onların görüşleri ve önerileri doğrultusunda gerekli düzeltmeler yapılmıştır. Veriler içerik analizi yöntemi analiz edilmiş, öğretmen adaylarının akılcı ilaç kullanımı ve antibiyotik direnci ile ilgili bilgi düzeyleri ve kavram yanılgıları tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Antibiyotik direnci, akılcı ilaç kullanımı, kavram yanılgısı

Page 235: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

217

DETERMINATION OF KNOWLEDGE LEVELS OF PRESERVICE SCIENCE TEACHERS ABOUT THE RATIONAL DRUG USE AND

ANTIBIOTIC RESISTANCE

Fatma Şahin Marmara Üniversitesi

Filiz Kabapınar

Marmara Üniversitesi

Zehra Betül Alp Marmara Üniversitesi

Seyide Senanur Talaslıoğlu

Marmara Üniversitesi

ABSTRACT Actions on global problem of antibiotic resistance is also on a global scale. With the World Health Organization's publication of the Global Strategy for Antimicrobial Resistance in 2001, it has attracted attention by many different institutions and countries have begun to establish antibiotic resistance monitoring and intervention programs (Hawser, 2012; WHO, 2001). Turkey ranks first among OECD countries in the use of antibiotics. For this reason, the community should be aware of the rational use of antibiotics. The place of teachers is very important in the formation of this consciousness that concerns the whole society. This study was planned based on the mentioned issue. The aim of this study is to determine the knowledge levels and misconceptions of pre-service science teachers about rational drug use and antibiotic resistance in physics, chemistry, biology and science education departments. The study group consist of 188 preservice teachers from mathematics and science department (science (66), chemistry (42), physics (45), biology (35)). Data was obtained from 8 open-ended questions. In order to distinguish the misconceptions from incomplete information, errors and predictions and to measure them as valid and reliable, a test has been created by using the open-ended questions previously used in the literature. Two teachers and 2 faculty members in the field were given the necessary tests in line with their opinions and suggestions. Data content analysis method was held and the knowledge levels and misconceptions about pre-service teachers' rational drug use and antibiotic resistance were determined. Key Words: Antibiotic resistance, rational drug use, misconceptions

Page 236: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

218

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BİLİM ŞENLİĞİNE KARŞI

TUTUMLARI

Ahmet Turan ORHAN Sivas Cumhuriyet Üniversitesi

ÖZET

Çalışmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin bilim şenliğine karşı tutumlarının belirlenmesidir. Çalışmanın örneklemi; 2018 yılı TÜBİTAK 4007 bilim şenliği destekleme programı kapsamında hazırlanan 'Sultanşehir Bilimle Şenleniyor II' etkinliğine katılan 145 ortaokul öğrencisinden oluşmaktadır.Bu araştırmada ortaokul öğrencilerinin bilim şenliğine karşı tutumlarını belirlemek için Keçeci, Kırbağ Zengin ve Alan (2017) tarafından geliştirilen üç faktörlü ve toplam 22 maddeden oluşan 'Bilim Şenliği Tutum Ölçeği' (BŞTÖ) kullanılmıştır. Ölçeğin boyutları bilim şenliklerinin kişisel gelişime katkı sağlayacağı düşüncesi, bilim şenliklerinin ilgi çekici olduğuna inanç ve bilim şenliklerinin sosyal yaşama etkisi şeklindedir. Bu çalışma için toplanan veriler üzerinden faktör 2 ve faktör 3'den güvenirlik katsayısını düşüren birer madde çıkartıldığında 20 maddelik ölçeğin cronbach alfa güvenirlik katsayısı .863 olarak belirlenmiştir. Ayrıca faktör 1'in cronbach alfa güvenirlik katsayısı .787, faktör 2'nin cronbach alfa güvenirlik katsayısı .670 ve faktör 3'ün cronbach alfa güvenirlik katsayısı .748 olarak hesaplanmıştır. Çalışmada ortaokul öğrencilerinin bilim şenliğine karşı tutum düzeyleri ile tutum düzeylerinin cinsiyetlerine göre değişimi ortaya konulmuştur. Çalışmada, ortaokul öğrencilerinin bilim şenliğine karşı tutumlarının çok yüksek düzeyde olduğu ve cinsiyete göre ise öğrenci tutumlarında herhangi bir anlamlı farkın olmadığı sonucu bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Fen eğitimi, bilim şenliği, ortaokul öğrencileri, tutum.

Page 237: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

219

RESEARCH ON THE ATTITUDES OF SECONDARY SCHOOL STUDENTS TOWARDS SCIENCE FESTIVAL

Ahmet Turan ORHAN

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi

ABSTRACT The purpose of this study is to determine the attitudes of secondary school students towards science festival. The study sample consists of 145 secondary school students who participated in the '2nd Science Festival in Sivas with the motto: Sultan City Cheers up with Science', which was held as part of 2018 TUBITAK 4007 science festival support program. In the study, 'the Scale of Attitude towards Science Festival', which was developed by Keçeci, Kırbağ Zengin and Alan (2017) as a three-factor scale consisting 22-item, was used.The scale dimensions are: the opinion that the science festivals contribute to personal development, the belief that the science festivals are attractive, and the effect of science festivals on social life. The Cronbach alpha reliability coefficient of the 20-item scale, excluding one item from factor 2 and one item from factor 3 that decrease the reliability coefficient, was calculated as .863 using the data collected for the study. The Cronbach alpha reliability coefficient of factor 1 was calculated as .787, that of factor 2 as .670, and that of factor 3 as .748. The study revealed the attitudes of secondary school students towards science festivals and variation in the levels of attitude in terms of gender. It was found that the levels of attitude of secondary school students towards science festival were very high and that there was no significant difference in terms of gender. Key Words: Science education, science festival, secondary school teachers, attitude.

Page 238: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

220

ARAŞTIRMA SORGULAMAYA DAYALI ÖĞRENME YAKLAŞIMININ

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖLÇME VE

DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK ÖZ-YETERLİK İNANÇ

DÜZEYLERİNE ETKİSİ

Halil İbrahim YILDIRIM Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Matematik Ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü

Feride KARATAŞ

Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Matematik Ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü

ÖZET Bu çalışma araştırma sorgulamaya dayalı öğrenme yaklaşımının fen bilgisi öğretmen adaylarının ölçme ve değerlendirmeye yönelik öz-yeterlik inanç düzeylerine nasıl bir etkisi olduğunu belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın uygulama basamağı 2016 yılında Ankara'daki bir devlet üniversitesinin Fen Bilgisi Öğretmenliği Ana Bilim Dalı 3. sınıf öğrencileri ile gerçekleştirilmiştir ve 14 hafta sürmüştür. Araştırmada yarı deneysel yöntem, ön test-son test kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Kontrol grubunda 31 öğrenci, deney grubunda 33 öğrenci bulunmaktadır. Veriler 'Ölçme ve Değerlendirmeye Yönelik Öz-Yeterlik İnanç Ölçeği' ile toplanmıştır. Likert yapıdaki ölçeğin Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı 0,88'dir. Ölçek ön test, son test ve izleme testi olarak uygulanmıştır. Verilerin analizinde 'Bağımsız Gruplar İçin t-Testi' ve 'Tekrarlı Ölçümler İçin Tek Faktörlü ANOVA' kullanılmıştır. Araştırmada mevcut 3. sınıf şubelerinden bir şube kontrol, bir şube deney grubu olarak belirlenmiştir. Araştırmanın deneysel işlem basamağı, hem kontrol hem de deney grubunda araştırmacı tarafından Ölçme ve Değerlendirme dersinde gerçekleştirilmiştir. Kontrol grubunda deneysel bir uygulama gerçekleştirilmemiş, Ölçme ve Değerlendirme dersinin kur tanımına uygun ve öğretmen merkezli öğretim gerçekleştirilmiştir. Deney grubunda ise araştırma sorgulamaya dayalı öğrenme yaklaşımı kullanılarak öğretim süreci tasarlanıp uygulanmıştır. Araştırma sürecinin sonunda kontrol ve deney grubu öğrencilerinin ölçme ve değerlendirmeye yönelik öz-yeterlik inanç düzeylerinin anlamlı seviyede gelişim gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Ancak deney grubu öğrencilerinin öz-yeterlik inanç düzeylerinde gerçekleşen gelişim üç ay sonra korunurken, kontrol grubu öğrencilerinin öz-yeterlik inanç düzeylerindeki gelişimin korunmadığı belirlenmiştir. Buna ilaveten araştırmanın başında kontrol ve deney grubu öğrencilerinin öz-yeterlik inanç puanları arasında anlamlı düzeyde fark yokken, araştırmanın sonunda ve araştırma tamamlandıktan üç ay sonra deney grubu öğrencilerinin öz-yeterlik inanç puanlarının kontrol grubu öğrencilerinin puanlarından anlamlı seviyede daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuçlara göre araştırma sorgulamaya dayalı öğrenme yaklaşımının fen bilgisi öğretmen adaylarının ölçme ve değerlendirmeye yönelik öz-yeterlik inançlarının gelişiminde ve bu gelişimin korunmasını sağlamada öğretmen merkezli öğretimden daha etkili olduğu söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Araştırma sorgulamaya dayalı öğrenme yaklaşımı, öz-yeterlik inanç, ölçme ve değerlendirmeye yönelik öz-yeterlik inanç, fen bilgisi öğretmen adayı, ölçme ve değerlendirme

Page 239: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

221

THE EFFECT OF THE INQUIRY BASED LEARNING APPROACH ON SELF-EFFICACY BELIEF LEVELS OF PROSPECTIVE SCIENCE

TEACHERS REGARDING MEASUREMENT AND EVALUATION

Halil İbrahim YILDIRIM Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Matematik Ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü

Feride KARATAŞ

Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Matematik Ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü

ABSTRACT This study was implemented for the purpose of determining the effect of inquiry based learning approach on self-efficacy belief levels of prospective science teachers regarding measurement and evaluation. Implementation stage of the study was realized with 3rd grade students receiving education in the Department of Science Teaching at a public university in Ankara in 2016 and it took 14 weeks. Quasi-experimental method and pretest-posttest control group experimental design was used in the study. There were 31 students in the control group and 33 in the experimental group. The data were collected by 'Self-Efficacy Belief Scale toward Measurement and Evaluation". The Cronbach Alpha reliability coefficient of the scale is 0,88. The scale was applied as pre-test, post-test and follow-up test. In the analysis of the data, 'Independent Sample t-test' and "One-Way ANOVA for Repeated Measures' were used. Experimental procedure stage of the study was realized by the researcher during the Measurement and Evaluation course in both the control and the experimental group. No experimental application was realized in the control group and a teacher-centered education complying with the rate definition of the Measurement and Evaluation course was performed. In the experimental group, on the other hand, an education process was designed and implemented using the inquiry based learning approach. At the end of the research process, it was concluded that self-efficacy belief levels of the students in the control and experimental group regarding measurement and evaluation developed significantly. However, it was determined that while the development in the self-efficacy belief levels of the students in the experimental group was sustained after three months, the development in the self-efficacy belief levels of the students in the control group was not sustained. In addition, it was concluded that while there was no significant difference between the self-efficacy belief scores of the students in the control and experimental group at the beginning of the study, the self-efficacy belief scores of the students in the experimental group were significantly higher than the students in the control group at the end of the study and three months after the study. Key Words: Inquiry Based Learning Approach, self-efficacy belief, self-efficacy belief toward measurement and evaluation, prospective science teacher, measurement and evaluation

Page 240: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

222

MEDYA OKURYAZARLIĞI VE İLETİ ÇÖZÜMLEMESİ: SOSYAL

MEDYADAKİ YAYGIN İKİ PAYLAŞIMIN ÇÖZÜMLENMESİ

Emel Dikbaş Torun Pamukkale Üniversitesi

ÖZET

Medya Okuryazarlığı günümüz okuryazarlıkları arasında öğrenilmesi en gerekli olanlardan birisidir. Internet kullanımına bağlı olarak sosyal medya kullanımının yaygınlaşması, büyük bir bilgi kirliliğine yol açarak insanlığı sonu gelmeyenbilgi yığınlarıyla başedebilme uğraşısıyla karşı karşıya bırakmıştır. Medyanın insanların algılarını etkilemedeki gücü ve baskınlığı da dikkate alındığında, medya aracılığıyla çeşitli kaynaklardan edindiğimiz bilgilerin güvenirlik ve doğruluğunu da sorgulama gereksinimi doğmuştur. Bu gereksinime yanıt olarak ise küçük yaşlardan başlayarak bireylere medya okuryazarlığı eğitimi verilmesi, medya okuryazarlığının ilkokuldan üniversiteye kadar çeşitli öğrenim basamaklarında ders olarak okutulması gerekli görülmüştür. Ancak medya okuryazarlığı, günümüzde bireysel düzeyde edinilmesi gereken bir bilişsel anlamlandırma ve çözümlemebecerisi olarak değerlendirilmektedir. Bu araştırma, medya okuryazarlığının bilişsel anlamlandırma becerisi boyutundan yola çıkarak, Medya Okuryazarlığında Beş Anahtar Soru yaklaşımıyla iletilerin doğruluk ve güvenirliğinin çözümlenmesi aşamalarını ele almaktadır. Sosyal medyada birbirinden çok farklı çevrelerce yaygın biçimde paylaşılan "Resmileşti Dikkat" ve "Kayıp Aranıyor" başlıklı iki ileti çözümlenmek üzere seçilmiştir. İletişim Fakültesi'nde Medya Okuryazarlığı dersi alan 108 öğrencibu iki paylaşımı anlamlandırma etkinliği yapmıştır. Etkinlikte öğrencilerden "Bu ileti bence ... çünkü ...", "Bu iletiyi paylaştım çünkü ..." ve"Bu iletiyi paylaşmadım çünkü ..." tümcelerini tamamlamaları istenmiştir. Verilerin çözümlenmesinde içerik çözümlemesi ile nitel araştırma desenlerindenolgubilim kullanılmıştır. Araştırma sonuçları, sosyal medyadaki yaygın paylaşımların kullanıcıların büyük bölümü tarafından hiç sorgulanmadan doğru olarak kabul edildiğini ve paylaşımda yer verilen tehlikelerin gerçek olma olasılığına karşı kendini garantiye alma düşüncesiyle sosyal medya kullanıcıları tarafından sıklıkla paylaşıldığını göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Medya Okuryazarlığı, İleti Çözümlemesi, Sosyal Medya

Page 241: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

223

MEDIA LITERACY AND MESSAGE ANALYSIS: ANALYZING TWO WIDESPREAD MESSAGES ON SOCIAL MEDIA

Emel Dikbaş Torun

Pamukkale Üniversitesi

ABSTRACT Media Literacy is one of the most necessary learning among today's literacy. The widespread use of social media depending on the use of the Internet has led to a great amount of information pollution and puts humanity in the struggle to cope with the endless mass of information. Given the power and dominance of the media in influencing people's perceptions, the need to question the reliability and accuracy of the information we obtain from various sources through the media has emerged. In response to this requirement, it was considered necessary to give media literacy training to individuals starting from small ages, and to teach media literacy as a lesson in various learning stages from primary school to university. However, media literacy is considered to be a cognitive understanding and analysis ability that should be acquired on an individual level. This research focuses on the cognitive interpretation of media literacy and the stages of analyzing the accuracy and reliability of messages with the Five Key Questions approach in Media Literacy. Two messages on social media, which have been widely shared by different circles, have been selected to analyze. 108 students who took Media Literacy course at the Faculty of Communication made the interpretation activities of these two messages. At the activity, the students were asked to complete the sentence "I think this message ... because ...", "I shared this message because ..." and "I did not share this message because ...". In the analysis of the data, phenomenology from qualitative research patterns was used with content analysis. The results of the research show that the widespread messages on social media are assumed correctby most of the users without questioningand itshows that the dangers mentioned in the messages are frequently shared by social media users with the idea of securing themselves against the possibility of being real. Key Words: Media Literacy, Message Analysis, Social Media

Page 242: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

224

UZAKTAN EĞİTİMDE ÖĞRENCİLERİN OKULU BIRAKMA

NEDENLERİ

Betül Özaydın Özkara Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi/Uzaktan Eğitim Meslek Yüksekokulu

ÖZET

Bu araştırma, uzaktan eğitim meslek yüksekokuluna başladıktan sonra öğrencilerin eğitimi terk etme nedenlerini belirlemeye yönelik yapılmıştır. Bu amaçla Akdeniz bölgesinde bulunan bir devlet üniversitesinden farklı yıllarda kaydını sildirmiş olan 8 erkek ve 5 kadın olmak üzere toplam 13 katılımcı ile görüşme yapılmıştır. Çalışmada nitel yöntemlerden durum analizi kullanılmıştır. Araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak toplanan verilerin analizi için içerik analizi yapılmıştır. Analizler sonucunda okulu bırakma nedenleri bireysel, uzaktan eğitim yapısı ve iş olmak üzere üç ana kategoride toplanmıştır. Okulu bırakma nedenleri arasında ilk sırada bireysel kategorisinde bulunan 'başka bir okula geçiş' kodunun yer aldığı belirlenmiştir. Uzaktan eğitimin yapısı kategorisinde ilk sırada öğrencilerin kendilerini yalnızlık hissettiklerine dair oluşturulan kod yer almaktadır. İş kategorisinde ise çalışıyor olmanın ilk sırada geldiği belirlenmiştir. Öğrencilerin en çok bulundukları şehirde sınav merkezi olması durumunda okulu terk etmezdim dedikleri görülmüştür. Öğrencilerin çoğu hiç ders almadan okulu bırakmıştır. Bunun nedenin ise uzaktan eğitim sistemi hakkındaki bilgi sınırlılığı olduğu görülmüştür. Öğrencilerin okulu bırakmalarına çevrelerinden genellikle tepki almadıkları tespit edilmiştir. Çalışma sonunda öğrencilerin uzaktan eğitim ile ilgili bilgilerinin sınırlı olduğu belirlenmiştir. Bu konuda daha fazla bilgilendirmenin yapılması gerektiği düşünülmektedir. Ayrıca okul terk oranlarının yüksek olduğu dikkate alınırsa bu alanda çalışmaların arttırılması önerilebilir. Daha kapsamlı araştırmalar yapılarak, terklerin önlenmesine yönelik çalışmalar sağlanabilir. Anahtar Kelimeler: Okul terki, Okulu bırakma, Uzaktan eğitim.

Page 243: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

225

REASONS FOR STUDENTS TO DROPOUT IN DİSTANCE EDUCATION

Betül Özaydın Özkara

Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi/Uzaktan Eğitim Meslek Yüksekokulu

ABSTRACT This study has carried out to determine the reasons for the students to drop out education after they started the vocational school of distance education. For this purpose, a total of 13 participants 8 male and 5 female were interviewed from a state university in the Mediterranean region. In the study, the situation analysis is used from qualitative methods. The semi-structured interview form developed by the researcher was used. Content analysis was performed for the analysis of collected data. As a result of the analyzes, the reasons for drop out were collected in three main categories: individual, distance education structure and work. Among the reasons for drop out of school, it was determined that the 'first pass to another school' in the individual category was included. In the category of the structure of distance education, the first is the code that the students feel for their loneliness. In the work category, it is determined that working is in the first place. Most of the students left school without any lessons. The reason for this was the limitation of knowledge about the distance education system.It was seen that the students say that they do not leave the school if they are a test center in their city. At the end of the study, it is determined that the students have limited information about distance education. It is thought that more information should be provided on this subject. Considering that high drop-out rates are also considered, it may be suggested to increase studies in this area. Further studies can be conducted to prevent abandonment. Key Words: Dropout, School dropout, Distance learning.

Page 244: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

226

3. SINIF MATEMATİK ÖĞRETİM PROGRAMININ CIPP MODELİNE

(GİRDİ BOYUTU) GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

Dr. Öğr. Üyesi İlkay Doğan TAŞ Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü

Ezgi Nur SİNGER

Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Bölümü

ÖZET Eğitim niteliğinin belirleyicisi olan eğitim kurumlarının işlevlerini doğru yerine getirebilmeleri için eğitim programlarının düzenli olarak geliştirilmesi gerekir. Eğitim programlarını daha etkili ve işlevsel hale getirmek için de program değerlendirme çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Bu çalışmanın genel amacı 2017 3. Sınıf Matematik Öğretim Programı' nın (MÖP) CIPP modeline göre girdi boyutunda değerlendirilmesidir. Çalışmada doküman incelemesi yönteminden yararlanılmıştır. MÖP'nin değerlendirilmesinde araştırmacılar tarafından hazırlanan CIPP modeli girdi boyutuna ilişkin doküman inceleme formu kullanılmıştır. Formda programda yer alan bilgilerin güncelliği, program içeriğinin çocuk düzeyine uygunluğu, öğretim yılı boyunca ele alınan konu sayısı, programın genel süresi ve programda yer alan konular için ayrılan süre yeterliliği, ders kazanımlarının gerçekleştirilebilirliği, kazanımların bireylerin bilişsel gelişimlerine uyguluğu ve kazanımların öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeyine uygunluğuna ilişkin yedi madde yer almaktadır. Değerlendirme sürecinde formda yer alan her bir maddeye ilişkin alanyazın taraması sonucunda belirlenen çeşitli ölçütlerden (TIMMS'de yer alan konu başlıkları, Piaget'in bilişsel gelişim kuramı, 2009 ve 2015 MÖP, öğrencilerin ön öğrenmeleri) yararlanılmıştır. Araştırma kapsamında her iki araştırmacı ölçütler doğrultusunda programı analiz ederek her bir madde için ortak bulgular belirlemiştir. Araştırma sonucunda programda yer alan bilgilerin güncel olduğu; program içeriğinin çocukların düzeyine uygun olduğu; programda yer alan konu sayısının fazla olduğu; program için ayrılan sürelerin uygun olduğu; kazanımların gerçekleştirilebilir olduğu; programda yer alan yetmiş iki kazanımdan otuz beşinin zihinsel gelişime uygun olduğu; programda yer alan yetmiş iki kazanımdan altmış altısının hazırbulunuşluk seviyesine uygun olduğu belirlenmiştir. Bu bağlamda programın CIPP modelinin girdi değerlendirme boyutuna uygun olduğu söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Matematik programı, program değerlendirme, CIPP modeli

Page 245: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

227

EVALUATION OF THE 3RD GRADE MATHEMATICS CURRICULUM ACCORDING TO CIPP MODEL (INPUT DIMENSION)

Dr. Öğr. Üyesi İlkay Doğan TAŞ

Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü

Ezgi Nur SİNGER Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Bölümü

ABSTRACT

In order educational institutions that are determinants of educational quality to be able to function properly, curriculums should be developed regularly. Also, in order to make curriculums more effective and functional, program evaluation studies should be carried out. Main object of this study is to evaluate 2017 3th Grade Math Teaching Program (MÖP) according to input phase of CIPP model. Document review method has been used in the study. In the evaluation process of MÖP, document review form, prepared by the researchers regarding CIPP model input phase, has been used. In the form there are seven matters related to currentness of information in the program, appropriateness of program content according to level of the child, number of subjects that are taught during a school year, general duration of the program and efficiency of time spared for the subjects in the program, realisability of learning outcomes, appropriateness of the outcomes regarding cognitive development of the individuals and suitability of the outcomes according to readiness level of students. In the evaluation process, various criteria (subject titles in TIMMS, cognitive development theory, 2009 and 2015 MÖP, prior knowledge of the students), which were determined as a result of the literature review related to each matter in the form, has been used. Within the scope of the research, both researchers have determined common findings for each matter by analyzing the program in line with the criteria. At the end of the research, it has been determined that information in the program is current, content of the program is appropriate for the level of children, number of subjects in the program are too much, time spared for the program is reasonable, learning outcomes are realizable, thirty five outcomes in the program out of seventy two are appropriate for mental development and sixty six outcomes in the program out of seventy two are convenient for readiness level. In this context it can be said the program is appropriate for the input evaluation phase of CIPP model. Key Words: Mathematic curriculum, CIPP, curriculum evaluation

Page 246: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

228

ENSTRÜMAN ÖĞRENMEDEKİ YAKLAŞIMLAR ÖLÇEĞİNİN ALT

BOYUTLARININ BİRBİRİNİ YORDAMA DÜZEYLERİNİN

İNCELENMESİ

Mehtap AYDINER UYGUN Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

ÖZET

Enstrüman öğrenimi gören öğrencilerin sürece güdülenme biçimleri ve enstrümanlarını çalışırken seçtikleri stratejiler, onların enstrüman öğrenmedeki yaklaşımlarını oluşturur. Öğrencilerin enstrüman öğrenme yaklaşımlarındaki farklılıklara açıklık getirilebilmesi, öğrenme yaklaşımını oluşturan bu boyutlar arasındaki ilişkilerin incelenmesiyle mümkündür. Bu çalışmanın amacı; Enstrüman Öğrenmedeki Yaklaşımlar Ölçeğinin alt boyutlarının birbirini yordama düzeylerinin incelenmesidir. Çalışma grubunu 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Türkiye'deki 5 farklı üniversitenin müzik eğitimi anabilim dalında öğrenim görmekte olan 239 öğrenci oluşturmuştur. Çalışma kapsamındaki ölçek, derin öğrenme yaklaşımı ve yüzeysel öğrenme yaklaşımı olmak üzere iki ana boyuttan oluşmaktadır. Derin öğrenme yaklaşımı boyutu, derin güdü ve derin strateji alt boyutlarını; yüzeysel öğrenme yaklaşımı boyutu ise yüzeysel güdü ve yüzeysel strateji alt boyutlarını içermektedir. Çalışmanın sonuçlarına göre; öğrencilerin derin güdü puanları üzerindeki etkileri bakımından en güçlü ve tek anlamlı yordayıcının derin strateji puanları olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin derin güdü ve yüzeysel strateji puanlarının da, derin strateji puanları üzerinde anlamlı birer yordayıcı olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin yüzeysel güdü puanları üzerindeki etkileri bakımından en güçlü ve tek anlamlı yordayıcının yüzeysel strateji puanları olduğu bulunmuştur. Öğrencilerin yüzeysel güdü ile derin strateji puanlarının da, yüzeysel strateji puanları üzerinde anlamlı birer yordayıcı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Enstrüman, öğrenme yaklaşımı, derin öğrenme, yüzeysel öğrenme

Page 247: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

229

EXAMINATION OF THE APPROACHES IN INSTRUMENT LEARNING SCALE’S SUB-DIMENSIONS’ PREDICTION LEVELS OF

EACH OTHER

Mehtap AYDINER UYGUN Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

ABSTRACT

The motivation styles of the students who are learning an instrument and the strategies they choose while practicing their instrument make up their approaches in instrument learning. Students clarifying the differences in instrument learning approaches is possible with the examination of the relationships between the dimensions making up the learning approach. Thepurpose ofthisstudy is to examine the Approaches in Instrument Learning Scale's sub-dimensions' prediction levels of each other. The study group was made up of 239 students who were majoring in music education at five different Turkish universities during the 2017-2018 academic year. The scale in the studyconsists of two main dimensions: deep learning approach and superficial learning approach.Deep learning approach dimension includes the deep motivation and deep strategy sub-dimensions, whereas the superficial learning approach includes the superficial motivation andsuperficial strategy sub-dimensions. According to the results of the study, in terms of the effects on the students' deep motivation scores, the strongest and the only significant predictor was the deep strategy scores. It was also determined that students' deep motivation and superficial strategy scores were significant predictors of deep strategy scores. In terms of effects on the students' superficial motivation scores, the strongest and the only significant predictor was the superficial strategy scores. Furthermore, it was found that students' superficial motivation and deep strategy scores were significant predictors of superficial strategy scores. Key Words: Instrument, learning approach, deep learning, superficial learning

Page 248: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

230

M.Ü. TEMEL EĞİTİM BÖLÜMÜ SINIF EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

DİSİPLİNLER ARASI SANAT EĞİTİMİNİN ÖZGÜVEN

GELİŞİMİNDEKİ ETKİSİ

vicdan Nalbur Marmara Üniversitesi

ÖZET

Bağımsız düşünebilme kişilik sorunudur. Gelenek görenek içinde bulunduğu tarih-kültür- coğrafya-çağ ile bağlantılıdır. Çocuğun kişiliği vardır, bu da aile içinde başlar. Büyük, çocuğun kişiliğini kabul etmeli, yoksa saygı samimiyetini yitirir, otorite kaygısına dönüşür. Yaşamı boyunca bağlanacak otoriteyi arar, özgür olamaz, yalan söyler, not korkusuyla yetişen çocukta düşünme yetisi zayıf kalır. Sorumluluk duygusu gelişemez. Kendini ifade etmede beden dilini kullanmak, bireyin korkularının yarısından fazlasını yenmesi demektir. Bu açıdan toplumlarda beden dilini kullanmaya yönelik performans, dans tiyatrosu, doğaçlama gibi etkinlikler gencin daha özgün davranmasına, dışarıdan gelecek baskıları yenmesine ve özgür düşünceye yaklaşmasına yardımcı olacaktır. Dans tiyatrosunun beden diline etkisi de kaçınılmazdır. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Sınıf Eğitimi Anabilim Dalı üçüncü dönem Sanat Eğitimi dersinde ritim, temel tasarı ögeleri, hareket, denge vb. plastik değerler ve kavramlar kazandırılır. Sanat Eğitimi dersinin üzerine inşa edilerek öğrenciye estetik bakış açısı kazandırılır. Görsel Sanat Öğretimi dersinde üç boyutlu olarak Dans Tiyatrosu Projesi adı altında Pina Bausch'a dayanan hareket tiyatrosu farklı doğaçlamalarla; müzik, form, denge, zıtlık ve farklı sembollerle hareketli heykeller tasarlanmaktadır. Problem: Sınıf Eğitimi Anabilim Dalı 2. Sınıf öğrencilerinin disiplinler arası sanat eğitimi almadan önceki durum tespiti ve bu dersi almış 3. Sınıf öğrencilerinin kazanımlarının karşılaştırılması. Amaç: Ülkemizin değişik bölgelerinden üniversitemiz Eğitim Fakültesine gelen sınıf eğitimci adaylarının disiplinler arası sanat eğitimi projeleri ile sanat perspektifinin gelişimini ortaya koymak. Önem: Sınıf öğretmeni adaylarının Görsel Sanat Öğretimi dersi içeriğindeki disiplinler arası sanat (dans tiyatrosu, kısa film, belgesel, deneysel film, tasarım) projeleri ile kendilerini daha rahat ifade edebilmeleri. -Farkındalık kavramı; popüler sanat ile gerçek sanatı ayırt ederek entelektüel bakış açısını geliştirebilmek. Sınırlılıklar: İstanbul ili 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Sınıf Eğitimi Anabilim Dalı birinci ve ikinci dönem 2. Sınıf öğrencilerine (100 öğrenci ) multidisiplinler -disiplinler arası projesi anket formu uygulanmıştır. Araştırma Modeli: Özgüven Tutum Ölçeği Veri Toplanması: Araştırmanın verileri anket şeklindedir. Sonuç:

Araştırmanın sonucunda birlikte çalışabilmeyi, Arkadaşlıklar kurmanın önündeki önyargıları, Özgüven aşılamayı, Hata yapmaktan korkmamayı, hayır diyebilmeyi, Birlikte bir şey üretebilmekten mutlu olmayı, Eleştirilme ve alay edilme korkusunu yenmeyi, Çevrenin ne düşündüğü değil de benim ne düşündüğüm kanısında uzlaşmayı,

Page 249: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

231

Beğenilme-takdir edilme hazzını, Provalar sırasında hoca olmaksızın kendi özdenetimimizi sağlayarak bağımsız proje

üretebilmeyi Renklerin hayatımızdaki önemini, giyimden evimizin içindeki düzenlemeye kadar farkındalık

kavramımızın gelişmesini etkiler. Anahtar Sözcükler: Dans tiyatrosu, kısa film, klip, tasarım. Anahtar Kelimeler: Dans tiyatrosu, kısa film, klip, tasarım.

Page 250: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

232

MARMARA UNIVERSITY FUNDEMANTAL EDUCATION DEPARTMENT, CLASSROOM EDUCATION MAJOR BRANCH THE

EFFECT OF INTERDISCIPLINES OF ART EDUCATION ON DEVELOPMENT OF SELF ESTEEM

vicdan Nalbur

Marmara Üniversitesi

ABSTRACT Independent thinking is a personality problem. Traditions are associated with history,culture,geography and period in which they are located. Children have a personality, and it starts within the family. An adult should accept the child's personality, otherwise the respect loses it's sincerity, it turns into a concern of authority. If that happens, for all his life, the child looks for an authourity which he can feel connected to, he can't be free and he lies. When the child grows up with the fear of low grades, the ability of his thinking remains weak. His sense of responsibility cannot be developed. Using body language for self expression indicates that the person has defeated half of their fears. Therefore, initiating with self-expressive crafts such as dance theatre and improv would aid the person tackle the societal pressure and provide a more liberated mindset. The effect of dance theater on body language is also inevitable. In Marmara University Atatürk Faculty of Education, Department of Basic Education, Department of Class Education, in the third semester of Art Education course, plastic values and concepts such as rhythm, basic elements of design, movement, balance etc. are taught. Students will be given aesthetic point of view on the basis of Art Education course. In the course of Visual Arts Teaching, three-dimensional movement theater based on Pina Bausch under the name of Dance Theater Project with different improvisations; music, form, balance, contrast and moving symbols with different symbols are designed. PROBLEM: Class Education Major Branch's 2nd class students' status detection before taking interdisciplinary art education and the comparison of the earnings of the 3rd class students who have taken the class before. AIM: To demonstrate the development of the art perspective of interdisciplinary art education projects of the class educator candidates coming from the different faculties of our country to the Faculty of Education. IMPORTANCE: Classroom teacher candidates' ability to express themselves more easily through interdisciplinary art (dance theater, short film, documentary, experimental film, design) projects. -The concept of awareness; to develop an intellectual perspective by distinguishing popular art with real art. Limitedness: In 2017-2018 education year, multidisciplines -interdisciplinary project survey form was applied to Istanbul Province's Marmara University Atatürk Education Faculty Basic Education Department's first and second term 2nd classstudents ( 100 students). Research Model : Confidence Attitude Scale Data Collection : The research's data is in survey form. Result : * As a result, it affects; * Cooperating together, * Prejudices preventing friendships,

Page 251: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

233

* Boosting confidence, * Not being afraid of making mistakes, being able to say no, * Being happy with producing something together, * Overcoming the fear of being criticised and mocked, * Caring about "What I think?" instead of "What others think?", * The pleasure of being liked-appreciated, * Producing independent projects by maintaining our self-control during rehearsals without any teacher, * The importance of colors in our lives and our concept of awareness from clothing to arrangement in our house. Key words: Dance theater, short film, clip, design. Key Words: Dance theater, short film, clip, design.

Page 252: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

234

KAZAKİSTAN’IN TÜRKİSTAN İLİNDE BULUNAN TÜRKİSTAN

TARİHİ VE KÜLTÜREL ETNOGRAFYA MÜZESİ’NDE SERGİLENEN

KEÇE ÜRÜNLERİNİN İNCELENMESİ

Banu Gürcüm Ankara Hacı Bayram Üniversitesi, Sanat Ve Tasarım Fakültesi Tekstil Tasarımı Bölümü, Tekstil Tasarımı

ABD

Nursel Baykasoğlu Ankara Hacı Bayram Üniversitesi, Sanat Ve Tasarım Fakültesi El Sanatları Bölümü, El Sanatları ASD

Assel Yerdenova

Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi

ÖZET Bir milletin akıl yürütme, eleştirme ve beğeni yeteneklerinin öğrenim, deney ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan varlıklarını teşkil eden sanat ve kültürüne sahip çıkması, onu koruyup geliştirmesi oranında güç kazanır. Kazakistan Cumhuriyeti'nin güneyinde yer alan Türkistan şehri eski yerleşim birimlerinden biri olması nedeniyle, zengin bir kültürel birikime sahiptir. Türkistan kentinde Kazak halkının mirası ve manevi hazinesini sergilemek amacıyla 16 Aralık 2010 yılında kurulmuş olan Türkistan Tarihi ve Kültürel Etnografya Müzesi, Kazak kültürünün korunmasında etkili olmuş ve şehrin tarihi, kültürel yaşamında önemli bir katkı sağlamıştır. Kentteki ilk dönem zengin boy ve oba yerleşimi el sanatlarında Kazak kültürünün kendine özgü yapısı ile kalmasını ve özünü kaybetmeden günümüze ulaşabilmesini sağlamıştır. Bu araştırma nitel bir örnek olay modeli araştırma olup, kapsam olarak Türkistan Tarihi ve Kültürel Etnografya Müzesi'nde sergilenen keçe ürünlerini içermektedir. Müzede sergilenen keçe ürünlerin motif özelliklerini incelemek ve çizimlerini yaparak dökümante edilmelerini sağlamak araştırmanın amacı olarak belirlenmiştir. Araştırma sürecinde konu ile ilgili ulaşılan kaynaklardan, müzeden çekilen fotoğraflardan yararlanılmıştır. Araştırma kapsamında incelenen ürün özellikleri detaylı bir şekilde incelenmiş ve bilgi formları oluşturulmuştur. Araştırma bulgu ve sonuçları bildiride detaylı olarak tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Keçe, Yaygı, Aplike

Page 253: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

235

A RESEARCH OF FELT PRODUCTS EXHIBITED IN TURKESTAN HISTORICAL AND CULTURAL ETHNOGRAPHY MUSEUM IN

TURKESTAN PROVINCE OF KAZAKHSTAN

Banu Gürcüm Ankara Hacı Bayram Üniversitesi, Sanat Ve Tasarım Fakültesi Tekstil Tasarımı Bölümü, Tekstil Tasarımı

ABD

Nursel Baykasoğlu Ankara Hacı Bayram Üniversitesi, Sanat Ve Tasarım Fakültesi El Sanatları Bölümü, El Sanatları ASD

Assel Yerdenova

Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi

ABSTRACT One nation's art and culture assets as to reasoning, critisicm and affection developed through education, experiment and experience, sthrengthen in relation to the nation's protection and preservation. The city of Turkestan, located in the southern parts of the Republic of Kazakhstan, has a rich cultural heritage, since it is one of the oldest settlement. The Turkisthan Historical and Cultural Etnography Museum which was founded in 16th of December 2010, the cultural heritage and spiritual treasures of Kazakh nation, has proved to be effective in protection and preservation of Kazakh culture and has contributed much in historical and social life of the city. The prosperousness of the tribal and oba settlement in city provided much in keeping and survival of Kazakh culture till today without changing and loosing its essence. This is a qualitative research modelled as Case study and it consists of felt products exhibited in the History and Cultural Ethnography Museum of Turkistan. The aim of this research is to analize colors, motifs and composition of felt products exhibited in the museum and to document them. The literature is derived from the photos taken in the museum and the written sources. Within the scope of the research, the features of the products are examined in detail and presented in information forms. The findings and results of the research are discussed in detail in the report. Key Words: Felt, Felt rugs, Applique

Page 254: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

236

SINIF EĞİTİMİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ MÜZİK EĞİTİMİNE

YÖNELİK ÖZYETERLİLİK DURUMLARININ FARKLI

DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

Ayşen Arslan Marmara Üniversitesi

ÖZET

Eğitim, bireyin yaşantısında istendik davranış değişikliği meydana getirme sürecidir. Yeterli bilgi edinmek ve bilgiyi üreterek kullanmak eğitim aracılığıyla gerçekleşir. İnsanlar bilgi, beceri ve yetenekleri doğrultusunda eğitilmelidir. Bu nedenle eğitim ve öğretim öğrencilerin yetenek ve becerilerini geliştirecek şekilde planlanmalı ve uygulanmalıdır. Eğitimin sanat içeren bölümüne ise sanat eğitimi diyoruz. Bu kapsamda; müzik eğitimi çocuğun müziksel gelişimi ve eğitimi olarak değerlendirilebilir. İnsan düşüncesinin ürünü olduğu gibi kişinin kendini seslerle ifade etme, yaratıcı düşünme ve algı sürecini geliştirme aracı olarak müzik, insan yaşamı ve toplumla sıkıca bağlıdır. Müzik aynı zamanda matematiksel bir mantık, disiplin, zamanı kullanma, susma, diyalog kurma, hareket ve ilişkiler sanatıdır. Formal eğitimde müzik derslerini ilkokullarda sınıf öğretmenleri yürütmektedir. Sınıf öğretmenlerinin üniversitedeki eğitimlerinde aldıkları müzik dersleri, onların bu dersleri yürütmelerine olanak sağlayacak şekilde düzenlenmelidir. Bu nedenle adayların müzik eğitimi derslerindeki özyeterlilikleri, cinsiyet ve mezun oldukları ortaöğretim kurumları değişkenlerine göre araştırılmıştır. Amaç Sınıf öğretmeni adaylarının müzik öğretimi derslerindeki özyeterliliklerinin farklı değişkenler açısından araştırılmasıdır. Araştırma Yöntemi Araştırmanın amacı çerçevesinde; sınıf öğretmenliği öğrencilerinin müzik öğretimi öz yeterliklerinin cinsiyet ve mezun olunan lise türüne değişip değişmediğini belirlemek için yapılan araştırma tarama modelinde tasarlanmıştır. Tarama modeli, bir bağımlı değişkenin birden fazla bağımsız değişkene göre değişimini ortaya koymayı amaçlayan araştırma modeli olarak tanımlanmaktadır. Evren ve Örneklem Araştırmanın evrenini, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Ana bilim dalında öğrenim gören 2017-2018 bahar dönemi öğrencileri oluşturmaktadır. Veri Toplama Araçları Çalışmada 1 Kişisel Bilgi Formu ve 1 adet ölçek kullanılmıştır. Sonuç Araştırmanın tam metninde verilecektir. Anahtar Kelimeler Müzik öğretimi, Özyeterlilik, Sınıf öğretmeni adayı, Müzik.

Anahtar Kelimeler: Müzik öğretimi, Özyeterlilik, Sınıf öğretmeni adayı, Müzik.

Page 255: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

237

AN EVALUATION OF THE RELATIONSHIP OF THE CLASROOM TEACHER CANDIDATES’ SELF-EFFICACY IN MUSIC EDUCATION

WITH DIFFERENT VARIABLES

Ayşen Arslan Marmara Üniversitesi

ABSTRACT

Education is a process of generating intended behavioral changes in an individual's life. Obtaining adequate information, and the ability to use information that is produced is materialized via education. Individuals should be educated in direction of their knowledge, skills and abilities. Therefore, education should be planned and practiced to enhance the skills and abilities of the students. Music education in elementary level aims on the students' musical education and development. As a production of artistic thought, and as a tool for the individuals to express themselves with sounds, thinking creatively, and improving perceptual processes, music cannot be thought separately from human life or society. Music is also an art of mathematical logic, discipline, time management, motion, and being relational. Music education courses that the classroom teacher candidates attend during university education should be organized to enable classroom teachers to carry out music classes in elementary education. That's why, the classroom teacher candidates' self-efficacy in music education is analyzed in relation to their gender, and their category of high-school graduation. Aim Aim of this study is to analyze the classroom teacher candidates' self-efficacy in relation to different variables. Method This study was designed in a descriptive survey model to analyze whether the classroom teacher candidates' self-efficacy in music education has statistical differences for gender, and for their high-school graduation category. Descriptive survey model is defined as the research model that one dependent variable's statistical change is analyzed for multiple independent variables. Population of the Study Population of this study is the Marmara University, Atatürk School of Education, Elementary Teacher Education Department 2017-2018 spring term students. Materials A demographic form and a questionnaire are included in the materials in this study. Conclusion Conclusion will be discussed in the full-text article. Keywords Music education, Self-efficacy, Classroom teacher candidates, Music Key Words: Music education, Self-efficacy, Classroom teacher candidates, Music

Page 256: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

238

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN SÜRDÜRÜLEBİLİR

KALKINMAYA YÖNELİK BİLGİ VE TUTUM DÜZEYLERİNİN

BELİRLENMESİ

Murat GENÇ Düzce Ün.

Erol SÖZEN

Düzce Ün.

ÖZET Bu çalışmanın amacı ortaöğretim öğrencilerinin sürdürülebilir kalkınmaya yönelik bilgi ve tutum düzeylerinin belirlenmesidir. Bu kapsamda Düzce ilinde ortaöğretim okullarında öğrenim gören 680 öğrenciye 'Sürdürülebilir Kalkınma Bilgi Ölçeği' ve 'Sürdürülebilir Kalkınmaya Yönelik Tutum Ölçeği' uygulanmıştır. Farklı değişkenler açısından öğrencilerin sürdürülebilir kalkınmaya yönelik bilgi ve tutum düzeylerinin araştırıldığı araştırmada verilerin istatistiksel analizi SPSS 21. Paket programında yapılmıştır. Elde edilen verilere göre sürdürülebilir kalkınma bilgi puanlarında cinsiyet açısından anlamlı fark görülmezken, toplam tutum puanları ve çevre alt boyutu açısından kız öğrenciler yönünde anlamlı fark belirlenmiştir. Öğrencilerin kaldıkları yer ve öğrenim gördükleri sınıf düzeyi açısından bilgi ve tutum puanları arasında anlamlı fark tespit edilmemiştir. Okudukları okullar açısından öğrencilerin başarı ve tutum puanları açısında anlamlı farklılık belirlenmiştir. Sürdürülebilir Kalkınma Bilgi ve Tutum puanları açısından akademik lise öğrencilerinin ortalama puanları gerek Özel Lise öğrencilerinin gerekse Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin ortalama puanlarından anlamlı düzeyde farklılaştığı görülmektedir. Akademik lise öğrencilerinin puanları bu okullardaki öğrencilerin puanlarından anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Meslek lisesi öğrencilerinin Sürdürülebilir Kalkınma Bilgi ve Tutum puanları diğer lise okul türlerinden anlamlı düzeyde farklı olmadığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilir kalkınma, sürdürülebilir kalkınma hakkında bilgi, sürdürülebilir kalkınmaya yönelik tutum, ortaöğretim.

Page 257: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

239

DETERMİNE THE LEVEL OF KNOWLEDGE AND ATTİTUDE OF HİGH SCHOOL STUDENTS TOWARDS SUSTAİNABLE

DEVELOPMENT

Murat GENÇ Düzce Ün.

Erol SÖZEN

Düzce Ün.

ABSTRACT The aim of this study was to determine the level of knowledge and attitude of high school students towards sustainable development. In this context, 'Sustainable Development Knowledge Scale' and 'Attitude Scale for Sustainable Development' were applied to 680 students in high schools in Düzce. The statistical analysis of the data was conducted in the SPSS 21 package program. According to the obtained data, there was no significant difference in terms of gender in terms of sustainable development knowledge scores, while there was a significant difference in terms of total attitude scores and environmental sub-dimension in terms of female students. No significant difference was found between the knowledge and attitude scores of the students in terms of the place they were staying and the grade level they were studying. A significant difference was found in terms of knowledge and attitude scores of the students in terms of the schools they studied. The average scores of academic high school students in terms of sustainable development knowledge and attitudes scores differ significantly from the average scores of both private high school students and Anatolian Imam Hatip High School students. The scores of academic high school students were found to be significantly higher than the scores of the students in these schools. Sustainable Development Knowledge and Attitude scores of vocational high school students were not found to be significantly different from other high school types. Key Words: Sustainable Development, Knowledge of Sustainable Development, Attitude towards Sustainable Development, high school.

Page 258: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

240

ÖĞRETMEN ADAYLARININ EĞİTİMDE ÖLÇME VE

DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK ÖZYETERLİK ALGILARININ BAZI

DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

Ali ÖZKAYA Akdeniz Üniversitesi

Haydar KOÇAK

Akdeniz Üniversitesi

ÖZET Bu çalışmada öğretmen adaylarının ölçme değerlendirmeye ilişkin özyeterlik algılarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Tarama modelindeki araştırma, 499 son sınıf öğretmen adayıyla yürütülmüştür. Çalışmada Kılınç (2011) tarafından geliştirilen 'Öğretmen Adaylarının Eğitimde Ölçme ve Değerlendirmeye Yönelik Özyeterlik Algı Ölçeği' kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen veriler, t-testi ve ANOVA kullanılarak çözümlenmiştir. Elde edilen bulgulara göre, öğretmen adaylarının bilgi özyeterlik algıları beceri özyeterlik algılarından daha yüksektir. Öğretmen adaylarının eğitimde ölçme ve değerlendirme özyeterlik algısının beceri faktörü ve toplam puanda cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılık saptanmazken; bilgi faktöründe, erkek öğretmen adayları lehine anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Öğretmen adaylarının beceri özyeterliklerinde mezun olunan lise türüne göre anlamlı bir farklılık saptanmazken, bilgi ve toplam özyeterliklerinde anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Bilgi faktörü ve toplam özyeterliklerinde, mezun olunan okul türü değişkenine göre Fen Lisesi grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Bilgi faktörü, beceri faktörü ve toplam özyeterliklerinde, mezun olunan lise bölümü değişkenine göre, Sayısal Bölüm mezunu grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Bilgi faktörü, beceri faktörü ve toplam özyeterliklerinde, okudukları lisans bölümü değişkenine göre, bilgi özyeterlik algılarında Fen Bilgisi Öğretmenliği okuyan grupla İngilizce Öğretmenliği ve Okul Öncesi Öğretmenliği okuyan gruplar arasında Fen Bilgisi Öğretmenliği okuyan grubun lehine istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Beceri özyeterlik algılarında ise Fen Bilgisi Öğretmenliği okuyan grupla İngilizce Öğretmenliği, Okul Öncesi Öğretmenliği, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Sınıf Öğretmenliği ve Sosyal Bilgiler Öğretmenliği okuyan gruplar arasında Fen Bilgisi Öğretmenliği okuyan grubun lehine istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Toplam özyeterlik algılarındaysa Fen Bilgisi Öğretmenliği okuyan grupla İngilizce Öğretmenliği, Okul Öncesi Öğretmenliği, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık ve Sınıf Öğretmenliği okuyan gruplar arasında Fen Bilgisi Öğretmenliği okuyan grubun lehine istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Özyeterlik, Ölçme ve Değerlendirme, Öğretmen adayı

Page 259: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

241

EVALUATION OF SELF-EFFICACY PERCEPTIONS OF PRESERVICE TEACHERS FOR MEASUREMENT AND EVALUATION IN

EDUCATION BY SOME VARIABLES

Ali ÖZKAYA Akdeniz Üniversitesi

Haydar KOÇAK

Akdeniz Üniversitesi

ABSTRACT In this study, it is aimed to determine the self-efficacy perception of the pre-service teachers. The survey was conducted with 499 pre-service teachers in last class. In this study, 'A Perceptual Scale of pre-service teachers' self efficacy in measurement and evaluation in Education' developed by Kılınç (2011) was used. The data obtained in this study were analyzed by using t-test and ANOVA. With the data obtained, pre-service teachers' perception of knowledge self-efficacy is higher than their perception of skills self-efficacy. While there was no significant difference between the pre-service teachers' perception of self-efficacy in measurement and evaluation in education, a significant difference was found in favor of male pre-service teachers. Although there was no significant difference in the pre-service teachers' self-efficacy according to the type of high school that they had graduated from, there was a significant difference in their knowledge and total self-efficacy. In the knowledge factor and total self-efficacy, a statistically significant difference was found in favor of the Science High School group according to the type of school they graduated from. In terms of knowledge factor, skill factor and total self-efficacy, according to the student's department in high school department a statistically significant difference is found in favor of the department of Mathematics and Science in high school. In the knowledge factor, skill factor and total self-efficacy, according to the variable of the undergraduate department they studied, a statistically significant difference was found in favor of the group studying Science Education over Preschool Education and English Language Education in terms of knowledge self-efficacy perception. On the other hand, in the perceptions of skill self-efficacy, a statistically significant difference was found in favor of the groups studying Science Education over English Language Education, Preschool Education, Guidance and Psychological Counseling, Primary School Education and Social Studies Education. In the perceptions of total self-efficacy a significant difference was found in favor of the groups studying Science Education over English Language Education, Preschool Education, Guidance and Psychological Counseling, and Primary School Education. Key Words: Self-Efficacy, Measurement and Evaluation, Pre-service teachers

Page 260: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

242

8. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİK KAYGILARININ

ÖĞRENME STİLLERİNE GÖRE İNCELENMESİ

Murat Peker Afyon Kocatepe Üniversitesi

Mustafa Ulu

Dumlupınar Üniversitesi

Ramazan Erol Afyon Kocatepe Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmada ortaokul 8. Sınıf öğrencilerinin matematik kaygılarının öğrenme stillerine göre farklılaşıp farklılaşmadığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma tarama modellerinden betimsel tarama modeliyle desenlenmiş olup, araştırmanın çalışma grubunu Afyonkarahisar ili merkezinde 59 farklı devlet okulunda öğrenim gören 8. Sınıf öğrencilerinden amaçlı örnekleme (maksimum çeşitlilik örnekleme) yöntemiyle seçilmiş toplam 858 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmada Kolb (1985) tarafından geliştirilen ve 2006 yılında revize edilen Öğrenme Stili Envanteri ile Şentürk (2010) tarafından geliştirilen İlköğretim Öğrencileri için Matematik Kaygı Ölçeği kullanılmıştır. İlköğretim Öğrencileri için Matematik Kaygı Ölçeğinin orijinali tutumdan kaynaklanan kaygı, özgüvenden kaynaklanan kaygı, alan bilgisinden kaynaklanan kaygı, öğrenme kaygısı, sınav kaygısı olmak üzere beş faktörlü bir ölçektir. Araştırma verileri analiz edilirken ilk olarak verilerin parametrik olup olmadığını belirlemek amacıyla Kolmogorov-Smirnov Testi yapılmış ve verilerin parametrik olmadığı görülmüştür. Bu bağlamda öğrencilerin matematik kaygılarının öğrenme stillerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla parametrik olmayan testlerden Kruskal-Wallis testi yapılmış, Kruskal-Wallis testi sonucunda matematik kaygısı ölçeğinin toplam puanlarının öğrenme stillerine göre farklılaştığı görülmüştür. Kruskal-wallis testi sonucunda ortaya çıkan farklılıkların hangi baskın öğrenme stilleri lehine olduğunu belirlemek amacıyla Mann-Whitney U testi yapılmış, "değiştiren" öğrenme stili baskın öğrencilerin matematik kaygılarının "ayrıştıran" öğrenme stili baskın öğrencilerden, "özümseyen" öğrenme stili baskın öğrencilerin matematik kaygılarının "ayrıştıran" öğrenme stili baskın öğrencilerden, "yerleştiren" öğrenme stili baskın öğrencilerin matematik kaygılarının "ayrıştıran" öğrenme stili baskın öğrencilerden istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde yüksek olduğu görülmüştür. Elde edilen sonuçlar matematik kaygısı ölçeğinin alt boyutları açısından incelendiğinde; matematik dersine yönelik tutumlardan kaynaklı kaygıların, özgüvenden kaynaklanan kaygının, alan bilgisinden kaynaklanan kaygının, sınav kaygısının öğrenme stillerine göre istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde farklılaştığı; öğrenme kaygısının ise öğrenme stillerine göre istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde farklılaşmadığı görülmüştür. Alt faktörlerde belirlenen farklılaşmaların hangi baskın öğrenme stili lehine olduğunu belirlemek amacıyla yine Mann-Whitney U testi yapılmıştır. Buna göre matematik dersine yönelik tutumlardan kaynaklı kaygı alt faktöründe "yerleştiren" öğrenme stili baskın öğrencilerin kaygılarının "ayrıştıran" öğrenme stili baskın öğrencilerden, "değiştiren" öğrenme stili baskın öğrencilerin kaygılarının "ayrıştıran" öğrenme stili baskın öğrencilerden, "yerleştiren" öğrenme stili baskın öğrencilerin kaygılarının "özümseyen" öğrenme stili baskın öğrencilerden istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde yüksek olduğu görülmüştür. Özgüvenden

Page 261: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

243

kaynaklanan kaygı alt faktöründe "yerleştiren" öğrenme stili baskın öğrencilerin kaygılarının "ayrıştıran" öğrenme stili baskın öğrencilerden, "değiştiren" öğrenme stili baskın öğrencilerin kaygılarının "ayrıştıran" öğrenme stili baskın öğrencilerden istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde yüksek olduğu görülmüştür. Alan bilgisinden kaynaklanan kaygı ve sınav kaygısı alt faktörlerinde "yerleştiren" öğrenme stili baskın öğrencilerin kaygılarının "ayrıştıran" öğrenme stili baskın öğrencilerden, "değiştiren" öğrenme stili baskın öğrencilerin kaygılarının "ayrıştıran" öğrenme stili baskın öğrencilerden, "özümseyen" öğrenme stili baskın öğrencilerin kaygılarının "ayrıştıran" öğrenme stili baskın öğrencilerden istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde yüksek olduğu görülmüştür. Sonuç olarak "yerleştiren" öğrenme stili baskın öğrencilerin kaygı düzeylerinin genelde diğerlerinden daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Matematik, kaygı, öğrenme stili, ortaokul

Page 262: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

244

THE INVESTIGATION OF 8TH GRADERS' MATHEMATICS ANXIETY ACCORDING TO THEIR LEARNING STYLES

Murat Peker

Afyon Kocatepe Üniversitesi

Mustafa Ulu Dumlupınar Üniversitesi

Ramazan Erol

Afyon Kocatepe Üniversitesi

ABSTRACT This study aimed to reveal that the 8th grade (secondary school) students' mathematics anxiety scores whether differ from based on different learning styles. The research design was constructed as a descriptive survey model and the researches was conducted on 858 students from Afyonkarahisar province's 59 different state schools at city centre assigned by purposeful sampling. The Learning Style Inventory (Kolb, 1985; revised 2006) and The Mathematics Anxiety Scale for Primary School Students (Şentürk, 2010) were applied on the sample. The Mathematics Anxiety Scale for Primary School Students is five factors scale which contains attitudes towards mathematics lesson, anxiety from self-confidence, anxiety from content knowledge, learning anxiety, exam anxiety. The data analysis started with a Kolmogorov-Smirnov test and the test presented a non-parametric data. After that Kruskal-Wallis test applied on the students' mathematics anxiety scores and different learning styles. The results pointed that the students' anxiety scores differ from based on different learning styles. The Mann-Whitney U test carried out after the Kruskal-Wallis test, in order to find out the difference between math anxiety scores depends on which learning style (diverging learning, assimilating learning, converging learning, accommodating learning). The test results showed a significant difference in comparisons. It has been referred that "the diverging learner's anxiety scores" are higher than "the converging learner's anxiety scores", "the assimilating learner's anxiety scores" are higher than "the converging learner's scores" and "the accommodating learner's anxiety scores" higher than "the converging learner's anxiety scores". On the comparisons between the mathematics anxiety scale factors and different learning styles, it has been found that some factors differ based on learning styles. The factors which are the attitudes towards mathematics lesson, the anxiety from self-confidence, the anxiety from content knowledge and the exam anxiety are significantly different from learning styles whereas the learning anxiety factor showed a non-significant difference. The Mann-Whitney U test applied to reveal which learning style indicated the difference on anxiety factors. According to comparisons of the attitudes towards mathematics lesson factor, it has been found that 'the accommodating learners' anxiety scores' are higher than 'the converging learners' anxiety scores', 'the diverging learners' anxiety scores' are higher than 'the converging learners' anxiety scores' and 'the accommodating learners' anxiety scores' are higher than 'the assimilating learners' anxiety scores'. According to comparisons of the anxiety from self-confidence factor, it has been found that 'the accommodating learners' anxiety scores' are higher than 'the converging learners' anxiety scores', 'the diverging learners' anxiety scores' are higher than 'the converging learners' anxiety scores'. According to comparisons of the content knowledge factor, it has been found that 'the accommodating learners' anxiety scores' are higher than 'the converging learners' anxiety scores', 'the diverging learners' anxiety scores' are higher than 'the converging learners' anxiety scores'

Page 263: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

245

and 'the assimilating learners' anxiety scores' are higher than 'the converging learners' anxiety scores'. The findings of the present study points that the mathematics anxiety scores and its factors, depends on the type of learning style. Accordingly, its noteworthy to state that, the converging learners' anxiety scores is appear with lower anxiety scores in any other learning style condition. Key Words: Mathematics, anxiety, learning style, secondary school

Page 264: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

246

ORTAOKUL 7. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN TÜBİTAK 4004

“MATEMATİĞİN RENKLİ DÜNYASI” PROJESİNE İLİŞKİN

GÖRÜŞLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Mustafa Altuntaş Mili Eğitim Bakanlığı Karatay Ulubatlı Hasan İHO

İbrahim Çetin

Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Matematik Ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölüm Matematik Eğitimi Ana Bilim Dalı

ÖZET

Bu araştırmada, TÜBİTAK destekli gerçekleştirilen Matematiğin Renkli Dünyası adlı Araştırma 2018 yaz döneminde TÜBİTAK 4004 kapsamında gerçekleştirilen 'Matematiğin Renkli Dünyası' adlı projeye katılan 21 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama tekniği olarak doküman incelemesi (öğrenci günlükleri ve resimler), görüşme ve gözlem tekniği kullanılmıştır. Araştırma kapsamında öğrencilere KWL stratejisi ile matematiğin günlük hayatta kullanımına ilişkin ne bildikleri, projeden beklentileri ve proje sonrası matematiğin günlük hayatta kullanımı ve matematiğe ilişkin bakış açılarında nasıl bir değişiklik olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca öğrencilerin matematik kavramına ilişkin sahip oldukları zihinsel imgeleri (metaforları) belirlemek amacıyla 'matematik … gibidir çünkü…' cümlesini tamamlamaları istenmiştir. Araştırma kapsamında elde edilen veriler bir nitel analiz yöntemi olan içerik analizi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmaların verilerini iki uzman kodlamış ve bu bağlamda çeşitli temalara ulaşılmıştır. Verlerin düzenlenmesinin ardından, temalar ve temaların altındaki kodlara ait veriler sayısal hale getirilerek sunulmuştur. Araştırmada elde edilen bulgular proje öncesi, proje esnasında ve proje sonrasında olmak üzere üç aşamada sunulmuştur. Buna göre proje öncesi yapılan görüşmelerde öğrenciler daha çok hesaplama gerektiren mesleklerde (bankacılık, mimarlık gibi) ve alışveriş hesaplarında matematik kullanacaklarını düşünmektedir. Öğrencilerin matematiğe ilişkin algı ve deneyimlerini belirlemek için yapılan metaforda 'matematik dersi … gibidir, çünkü …' şeklindeki cümleye öğrencilerin verdiği cevaplar üç temada toplanmıştır. Buna göre öğrenciler matematiği sırasıyla karmaşık ve çözülmesi gereken bir yapı, eğlenceli ve de ilgi-zeka gerektiren bir ders olarak görmektedirler. Projeye ilişkin beklenti ve karşılanma düzeylerini belirlemek amacıyla yapılan KWL tablosu sonuçları analiz edildiğinde öğrencilerin gerçekleştirilen projeden sırasıyla matematiğe ilişkin etkinlik yapmak, pratik yeni bilgiler öğrenmek, eğlenceli oyunlar oynamak, yeni yöntemler geliştirmek ve matematiğin farklı alanlarda kullanımlarına ilişkin bilgi edinmek istediklerini belirtmişlerdir. Proje sonrasında beklentilerinin karşılanma düzeylerine ilişkin veriler analiz edildiğinde ise öğrencilerin en fazla matematiğin farklı alanlarda kullanımlarına ilişkin bilgilerinin arttığı ve proje ile matematiği daha çok sevmeye başladıkları tespit edilmiştir. Ayrıca proje kapsamında sınıf ortamı dışındaki alanlarda (gezilen tarihi ve bilimsel mekanlar) yapılan matematik eğitimleri projenin en ilginç tarafı olarak belirtilmiştir. Anahtar Kelimeler: Tübitak 4004 Projesi, Matematik, Günlük Hayat

Page 265: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

247

EVALUATION OF VIEWS ABOUT “COLORFUL WORLD OF MATHEMATICS” TUBITAK 4004 PROJECT FOR THE OF 7TH GRADE

STUDENTS

Mustafa Altuntaş Mili Eğitim Bakanlığı Karatay Ulubatlı Hasan İHO

İbrahim Çetin

Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Matematik Ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölüm Matematik Eğitimi Ana Bilim Dalı

ABSTRACT

In this research, TÜBITAK-supported "Colorful World of Mathematics" research was carried out in 2018 with 21 students who participated in the project 'the colorful world of Mathematics' realized in the scope of TÜBITAK 4004 during the summer period. In the research, document review (student diaries and pictures), interview and observation techniques were used as data gathering techniques. The aim of the research is to determine what they know about the use of mathematics in daily life, expectations of the project, and how it is changed in terms of the use of mathematics in daily life after the project and the perspective of mathematics. In addition, students were asked to complete the sentence 'math is like ... because...' in order to determine the mental images (metaphors) they have about the concept of mathematics. The data obtained within the scope of the research were analyzed using content analysis, which is a qualitative analysis method. Two experts coded the data of the research and various themes were reached in this context. Following the arrangement of the data, the data for the codes under themes and themes is presented in numerical form. The results obtained in the research are presented in three stages: pre-project, pre-project and post-project. Accordingly, in pre-project interviews, students think that they will use mathematics in occupations (such as banking, architecture, etc.) and shopping accounts that require more computation. In the metaphor to determine students 'perceptions and experiences of mathematics, the students' answers to the sentence, 'it is like a math lesson, because ... ' were collected in three themes. In Mathematics, Mathematics is a complex structure that needs to be solved in order to be solved, and a lesson that requires attention and intelligence. In order to determine the level of expectations and fulfillment of the project, the results of the KWL table were analyzed, they stated that they wanted to learn about the activities related to mathematics, learn practical new information, play fun games, develop new methods and learn about the use of mathematics in different fields. After the project, when the data about the level of expectations were analyzed, it was determined that the students ' knowledge about the use of mathematics in different fields increased and they started to love mathematics more. In addition, mathematics education in areas outside the classroom environment (historical and scientific places visited) within the scope of the project has been mentioned as the most interesting aspect of the project. Key Words: Tubitak 4004 Project, Mathematics, Real Life

Page 266: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

248

DÜŞÜNÜMSEL MODERNİTEDE YENİ AİLE BİÇİMLERİ

Pelin Önder Erol Ege Üniversitesi

ÖZET

Bireyin yaşam seyrinin düşünümsel bir biçimde ve yine birey tarafından şekillendirilebildiği gerçeği, modernite sonrası toplumlara özgü bir durumdur. Geleneksel ve hatta modern toplumlarda bireyler standart biyografilerini takip etmek zorunda iken modern sonrası toplumda bireyin yaşam seyri, seçim biyografilerince şekillenir. Bu yeni durum bireyi bir yandan özgürleştirirken ve bireye bir takım fırsatlar sunarken, bir yandan da yaşamını risklere açık bir hale getirir. Böylece, modern öncesi dönemde standart biyografinin bir parçası olarak görülen geniş ve çekirdek aile biçimlerinin yerini; tek ebeveynli aile, eklemli aile, birlikte yaşama, gönüllü çocuksuz aile gibi aile biçimleri alır. Bütün bu biçimler, bireylerin günümüzde çeşitli seçimler yapabilmeleri sonucunda mümkün olmaktadır. Zira boşanma, hiç bir zaman evlenmemeyi tercih etme ya da çocuk yapmayı gönüllü biçimde istememe gibi seçenekler klasik aile anlayışına birer alternatif olarak sosyal açıdan kabul görmektedir. Ancak geleneksel toplumun bireye sunmuş olduğu güven ortamı, modern sonrası toplumda yerini güvensizlik ortamına bırakır. Giddensçı yaklaşımla bu durum, tam olarak bireyin, modernliğin düşünümselliğinden kaynaklanan tehdit ve tehlikelere maruz kalma olasılığının artışıyla yakından ilişkilidir. Özetle, düşünümsel modernite çağının genel anlamda yaşam seyrini standartlaşmadan uzaklaştırması, özelde aile kurma davranışında da yansımasını bulmakta ve günümüzde aile biçimleri bakımından hiç olmadığı kadar geniş bir çeşitliliğe neden olmaktadır. Anahtar Kelimeler: Yeni aile türleri, düşünümsel modernite, standart biyografi, seçim biyografisi

Page 267: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

249

NEW FAMILY FORMS IN REFLEXIVE MODERNITY

Pelin Önder Erol Ege Üniversitesi

ABSTRACT

Post-modern societies are marked by the fact that the individual can shape her life course in a reflexive way. Individuals in traditional societies, even in modern societies have to trace standard biographies, whereas in post-modern societies the individual's life course is shaped by choice biographies. This emerging case emancipates the individual and provides some opportunities for her. On the other hand, it exposes her life to some risks. Hence, extended and nuclear family forms which can be seen as parts of standard biographies of pre-modern era are replaced by new family forms of post-modernity. These forms include single parent families, blended families, cohabitations and voluntary childless families. All of these forms may be possible due to the fact that individuals can make abundant of choices. Because choices such as getting divorced, rejecting to get married or being voluntary childless as alternative ways to classical family insights are being socially accepted. However, the milieu of security of traditional society is replaced by the milieu of insecurity of post-modern society. From a Giddensian perspective, this issue is closely associated with the rise of possibility of being exposed to threats and hazards which stem from reflexivity of modernity. In brief, the fact that the era of reflexive modernity estranges the life course from being standardized in general, has some reflections specifically upon family formation behaviour and causes a wide variety of family forms ever-seen today. Key Words: New family forms, reflexive modernity, standard biography, choice biography

Page 268: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

250

TÜRKİYE VE ALMANYA’DA SÜRÜCÜ EĞİTİMİ

Muhammet Koçak Gazi Üniversitesi

Özlem Kısır

Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Öğrencisi

ÖZET Dünyada hızla gerçekleşmekte olan teknolojik gelişmelerden birisini de otomotiv sektörü oluşturmaktadır. Bu süreçle birlikte otomobil sayısında hızlı bir artış söz konusu olmuş ve otomobil sahibi olmak artık lüks bir tüketimden ziyade adeta gerekli bir konumuna gelmiştir. Otomobil sayılarının çoğalmasıyla birlikte trafik hacminde yer alan araçların sayısında da ciddi bir artış görülmektedir. Bunun neticesinde maddi hasarlıların yanı sıra özellikle yaralanma ve ölümle sonuçlanan kaza oranları da artmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TUİK) yayınladığı Emniyet Genel Müdürlüğünün Karayolu Trafik Kaza İstatistiklerine göre, Türkiye'de 2008-2017 yılları arasında 11 milyon 740 bin 159 trafik kazası meydana gelmiş, bunun neticesinde 49 bin 656 kişi hayatını kaybetmiş, 2 milyon 572 bin kişi de yaralanmıştır. Bu rakam terör ve deprem gibi doğal afetler neticesinde hayatını kaybeden kişilerin sayısından çok daha fazladır. Yine TUİK'in raporunda göre, 2017 yılı trafik kazalarının başlıca oluşum nedenlerinin % 89,9'unun sürücü, % 8,5'inin yaya, % 0,7'sinin yol, % 0,5'inin taşıt ve % 0,4'ünün yolcu kaynaklı olduğu görülmektedir. Trafik kazalarının yaklaşık %90'ının sürücüden kaynaklanması, sürücü eğitiminin ne ölçüde yapıldığı sorusunu akla getirmektedir. Yukarıda yer alan istatistikler Almanya açısından ele alındığında ise oldukça farklı bir tablo ile karşılaşılmaktadır. Alman İstatistik Kurumu verilerine göre 2008-2017 yılları arasında meydana gelen kazalarda toplam 33.267 kişi yaşamını yitirmiştir Türkiye ve Almanya'da hayatını kaybeden kişi sayısı birbirine yakın gibi görünse de trafiğe kayıtlı araç sayısındaki bariz fark, Almanya'da ölümlü kazaların çok daha az olduğunun bir göstergesidir (Türkiye'de yaklaşık 22,1 milyon araç trafiğe kayıtlı iken Almanya'da bu rakam 63,7 milyon civarındadır). Bunun yanı sıra 2017 yılında Almanya'da meydana gelen trafik kazalarının % 65,8'inin sürücü kaynaklı olması, Türkiye'ye nazaran Almanya'daki trafik eğitiminin daha başarılı olduğunun bir göstergesidir. Bu tespitlerden yola çıkarak betimsel yöntemin kullanılacağı araştırmanın kuramsal bölümünde trafik, sürücü, sürücü belgesi, sürücü eğitimi gibi kavramlar hakkında çeşitli bilgiler verildikten sonra Türkiye ve Almanya'da verilen sürücü eğitimleri tanıtılacak, birbirleriyle karşılaştırılacak Türkiye'deki sürücü eğitimi için çeşitli öneriler sunulacaktır.

Anahtar Kelimeler: Sürücü eğitimi, Türkiye’de sürücü eğitimi, Almanya’da sürücü eğitimi

Page 269: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

251

DRIVER TRAINING IN TURKEY AND GERMANY

Muhammet Koçak Gazi Üniversitesi

Özlem Kısır

Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Öğrencisi

ABSTRACT One of the rapid technological developments in the world is the automotive sector. With this process, there was a rapid increase in the number of cars, and owning a car has become almost as necessary as luxury consumption. As the number of cars increases, there is a significant increase in the number of vehicles in the traffic volume. As a result of this, as well as property damages, accident rates resulting in injury and death are increasing. According to Highway Traffic Accident Statistics published by Turkish Statistical Institute (TUIK), 11 million 740 thousand 159 traffic accidents occurred in Turkey between 2008-2017, resulting in 49,656 people lost their lives and 2 million 572 thousand people were injured. This figure is much more than the number of people who died as a result of natural disasters such as terrorism and earthquakes. Again, according to TUIK's report, the main causes of traffic accidents in 2017 were drivers, 8,5% of the road, 0,7% of road, 0,5% of vehicle and 0,4% of passenger. The fact that about 90% of traffic accidents originate from the driver raises the question of how much driver training is being done. When the above statistics are taken into consideration in Germany, a very different table is encountered. According to the data of the German statistical institute, 33,267 people lost their lives in the accidents between 2008-2017. Although the number of people who died in Turkey and Germany seems to be close to each other, the apparent difference in the number of vehicles registered to traffic is an indication that mortality in Germany is much less (while approximately 22.1 million vehicles were registered to traffic in Turkey, this figure is 63.7 million in Germany). In addition, the driver's source of 65.8% of the traffic accidents occurred in Germany in 2017 is an indication that the traffic education in Germany is more successful than in Turkey. Based on these determinations, the theoretical part of the research in which the descriptive method will be used will give information about the concepts such as traffic, driver's license, driver's education, etc.and the driver's training given in Turkey and Germany will be introduced and various suggestions will be presented for the driver's education in Turkey. Key Words: Driver training, driver training in Turkey, driver training in Germany

Page 270: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

252

BALKAN ÜLKELERİNDEN TÜRKİYE’YE YÜKSEKÖĞRENİM

AMACIYLA GELEN ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK VE SOSYAL

BEKLENTİLERİ

Şenay BAŞA Gazi Üniversitesi

Doç. Dr. Ferudun SEZGİN

Gazi Üniversitesi

ÖZET Araştırmada Balkan Ülkelerinden Türkiye'ye yükseköğrenim görmek için gelen öğrencilerin akademik ve sosyal beklentileri konu olarak ele alınmıştır. Araştırma Türkiye'ye en fazla öğrenci gönderen Balkan Ülkelerini (Kosova, Makedonya, Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Yunanistan) kapsamaktadır. Öğrencilerin beklentilerinin karşılanma düzeyini belirlemek için nitel araştırma modeli kullanılarak, durum çalışması deseninden yararlanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını, Ankara ili 2015-2016 eğitim öğretim yılında devlet üniversitelerine (Gazi Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi-ODTÜ) bağlı yükseköğrenim programlarında öğrenim görmekte olan toplam 40 öğrenci (Balkan ülkelerinden gelen) oluşturmaktadır. Katılımcıların belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik ve ölçüt örnekleme tekniği kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmaya katılan öğrenciler ile yüz yüze görüşmeler yapılarak verilere ulaşılmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda öğrencilerin söylemleri araştırmanın güvenilirliğini sağlamak amacıyla olduğu gibi yazıya aktarılmış ve toplanan veriler betimlenerek yorumlanmıştır. Aynı zamanda araştırmanın geçerliliğini artırmak için doğrudan alıntılara yer verilmiştir. Araştırmada inandırıcılığı (iç geçerliliği) sağlamak için uzun süreli etkileşim, derinlik odaklı veri toplama, uzman incelemesi ve katılımcı teyidi alınmıştır. Aktarılabilirlik (dış geçerlilik) için ise, ayrıntılı betimleme ve amaçlı örnekleme yöntemleri uygulanmıştır. Ayrıca tutarlılığı (iç güvenirliği) artırmak için tutarlık incelemesi ve teyit edilebilirlik (dış güvenirlik) için de teyit incelemesi yapılmıştır. Bulgular değerlendirildiğinde, öğrencilerin yüksek beklentilerle Türkiye'ye geldikleri ve aldıkları eğitim süresince beklentilerinin yeterli düzeyde karşılanmadığı sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Balkan ülkeleri, öğrenci hareketliliği, uluslararası öğrenciler.

Page 271: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

253

ACADEMIC AND SOCIAL EXPECTATIONS OF INCOMING STUDENTS FROM BALKAN COUNTRIES FOR HIGHER

EDUCATION IN TURKEY

Şenay BAŞA Gazi Üniversitesi

Doç. Dr. Ferudun SEZGİN

Gazi Üniversitesi

ABSTRACT In this research the academic and social expectations of the university students coming from Balkan states to Turkey for higher education are discussed in detail. The research scopes Kosova, Macedonia, Albania, Bosnia and Herzegovina, Bulgaria and Greece which are the Balkan Countries that have the most foreign students in Turkey. By using qualitative research model to determine the level of meeting student's expectations, case study pattern was used. The total 40 participants of this research were chosen among the foreign students who studied higher education programs in state universities in Ankara between 2015-2016 (Gazi University, Ankara University, Hacettepe University and Middle East Technical University-METU). Maximum diversity and criterion sampling technique were used to determine the participants. semi-structured interview form was used as a data collection tool. Face-to-face interviews are the method adopted to reach the data. The data acquired analyzed via descriptive analysis method. The discourses of the students are quoted exactly to lend credibility to the research and the data were interpreted by describing. On the other hand, direct quotations are used to increase the validity of research. The findings of the research indicates that those students prefer Turkey with great expectations which are not met during the education period. Key Words: Balkan countries, student mobility, international students.

Page 272: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

254

SURİYE’DEKİ KRİZİN ARKA PLANI VE KÖKENLERİ

Zülfükar Aytaç Kişman Fırat Üniversitesi

ÖZET

'Suriye Krizi' terimi Suriye'de şu anda devam etmekte olan ve 2011 yılında sivil hak ayaklanmaları olarak başlayan çatışmaları tanımlamaktadır. Bu çatışmalar daha sonra ülkede pek çok siyasi ve askeri karışıklıklara neden olmuş ve halen devam eden bir iç savaşı başlatmıştır. Suriye'deki mevcut iç savaş sadece Arap dünyasında başlayan ve 'Arap Baharı' olarak adlandırılan ayaklanmalara ve Suriye'nin tarihi ve sosyal yapısına bağlanamaz. Suriye'de devam eden krizi anlamak için Suriye'nin sosyal ve politik kökenleri hakkında da bilgi sahibi olmak son derece önem arz etmektedir. Esad Rejimi ülkeyi uzun yıllardır yönetmekte ve kontrol etmektedir. Babası Hafız Esad 2000 yılında öldükten sonra oğul Beşar Esad batı tipi aldığı iyi eğitimi ile bir lider olarak ülkenin başına geçmiştir. Ancak Esad Rejiminin kendini korumak için geliştirdiği motivasyon ülkeyi ekonomik olarak ve demokrasi anlamında siyasi olarak olumsuz bir şekilde etkilemiştir. Diğer Arap ülkelerinde Arap Baharı başladıktan sonar, Suriye'de Mart 2011 tarihinde taşkınlıklar Dera'da başlamışt ve sonrasında Humus, Lazkiye, Hama, Banyas ve Deyrizzor'a gibi önemli şehirlere sıçramış ve rejimin baskıları sonucu halen devam eden bir iç savaşa dönüşmüştür. Bu iç savaş çeşitli nedenlerle sürpriz olmayacak bir şekilde uluslararası kamuoyunun dikkatini celb etmiştir. Bu çalışmada Suriye Krizinin kökenleri hakkında bilgi verilecek ve Suriye'yi diğer Arap ülkelerinden farklı kılan özellikler tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Suriye Krizi, Arap Baharı, Esad Rejimi

Page 273: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

255

THE BACKGROUND AND THE ROUTES OF THE CRISIS IN SYRIA

Zülfükar Aytaç Kişman Fırat Üniversitesi

ABSTRACT

'Syrian Crisis' term describes the ongoing conflicts that started in Syria in 2011 as civil rights turmoil and led to many political and military disorders within the country afterwards. The current civil war in Syria can not only be attributed to the upheavals started in Arab World and named as 'Arab Spring', but also be dependent on the historical background and social structure in Syria. In order to understand the Syrian Crisis, it is important to build a knowledge about Syria's socio-political routes. Assad Regime have been controlling the country for many decades. After his father Hafiz Assad died, the son Bashar Assad took the power as a western type well educated leader. However, Assad Regime's motive of self-protection had affected the country negatively economically and politically in terms of democracy. After the Arab Spring started in other Arab countries, the upheavals in Syria started in Deraa in March 2011 and have leapt to Humus, Lazkiye, Hama, Banias and Dayr al-Zawr, and became a civil war as a result of the pressures of the regime. The civil war not surprisingly attracted the attention of the international community due to several reasons. In this study the routes of the Syrian Crisis and its features which make Syria different from Arab countries will be discussed. Key Words: Syrian Crisis, Arab Spring, Assad Regime

Page 274: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

256

OBAMA YÖNETİMİ ALTINDA SURİYE’DEKİ ABD DIŞ

POLİTİKASINI ANLAMAK

Zülfükar Aytaç Kişman Fırat Üniversitesi

ÖZET

Bir önceki ABD Başkanı Barack Obama seçim kampanyaları sırasında, özellikle de Orta Doğu'daki problemlerin çözümüne dair, Bush Yönetiminden oldukça farklı sinyaller vermiştir. İlk Başkanlık yarışı sırasındaki seçim kampanyalarında, Başkan Barack Obama, ABD'nin uluslararası arenada sorunlara karşı tek başına bir müdahelede bulunmayacağının altını çizen bir dış politika yaklaşımı benimsemiştir. Bunun yerine kendisi, gerektiğinde askeri müdaheleler yapmak ve bunları meşrulalaştırmak için çeşitli ittifaklar ve çok uluslu koalisyonlar kurmayı tercih eden bir yaklaşım sürdürmüştür. Bununla uyumlu olarak da Başkanlığı döneminde Barack Obama, diplomasi, diyalog, çok taraflılık ve arabulucuk gibi yumuşak güç öğelerini vurgulamıştır. Ayrıca Başkan Barack Obama yönetimi içerisinde, ABD'nin Suriye Krizine dahil olması ile ilgili farklı yaklaşımlar mevcut idi. Suriye'ye yapılacak olan direk bir müdahele yüzünden Rusya ve İran ile karşı karşıya gelme ihtimali güçlü bir ihtimal olmasından ötürü, Başkan Barack Obama Yönetimi yetkilileri bu konuyu dikkate almışlardır. Fakat Amerikan Dış İşleri Bakanlığı yetkilileri perspektifinden ise Şam Yönetimine karşı askeri bir müdahele, Şam Rejimini bir değişim konusunda uyarmak için gerekli bir adım olarak görülmekteydi. Ki bu da DAEŞ'in (İŞİD) mağlub edilmesi için son derece önemliydi. Ancak Esad Rejimine karşı askeri müdahelede bulunulması konusunda Başkan Barack Obama direnen taraf olarak görülmüştür. Bu çalışmada, halen daha Amerika'da pek çok çeşitli çevrelerce eleştirilmekte olan Obama Yönetiminin dış politika anlayışı özetlenecek ve tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: ABD Dış Politikası, Obama Yönetimi, Suriye Krizi, Esad Rejimi

Page 275: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

257

UNDERSTANDING US FOREIGN POLICY IN SYRIA UNDER OBAMA RULE

Zülfükar Aytaç Kişman

Fırat Üniversitesi

ABSTRACT Former US President Barack Obama gave different signals from Bush Administration during his election campaigns especially towards the resolution of the problems within the Middle East. In his first presidential run, President Obama, embraced a foreign-policy approach which underlined that the U.S. wouldn't intervene alone on the international stage. Instead, he preferred to build alliances and multinational coalitions to legitimize and carry out military action when necessary. Accordingly, during his Presidency, Obama seemed to emphasize elements of soft power such as diplomacy, dialog, multilateralism and mediation. Within Obama Administration there were also different approaches to the US inclusion into Syrian Crisis. Since confronting Russia and Iran because of a direct intervention in Syria was a strong possibility, Obama administration officials were concerned about this. But from the perspective of State Department officials a military strike against the Damascus Government was a necessary step to urge the regime for a change which was seen as vital to defeat ISIS. However, President Barack Obama was seen as the balking one at taking military action against Assad Regime. Foreign policy understanding of Obama Administration which is still under criticism of many parties in US will be summarized and discussed in this study. Key Words: US Foreign Policy, Obama Administration, Syrian Crisis, Assad Regime

Page 276: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

258

TÜRKİYE’DE VE ALMANYA’DA VATANDAŞLIĞIN ELDE

EDİLMESİNDE UYGULANAN KRİTERLER

Muhammet Koçak Gazi Üniversitesi

Edanur Çağlar

Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Öğrencisi

ÖZET Başka bir ülkenin vatandaşı olmak istemenin birçok nedeni olsa da, en önemli etkenlerden birisini de göçler oluşturmaktadır. Savaşlar, iç savaşlar ve terör olayları gibi birçok faktör neticesinde insanlar bulundukları bölgelerden ayrılarak daha iyi koşullarda yaşamak amacıyla farklı bölgelere göç etmektedirler. Söz konusu göçler neticesinde iltica hakkı kazanan kişilerin birçoğunun bir sonraki hedefi ise ilgili ülkenin vatandaşlığını almaktır. Özellikle Suriye'de başlayan iç savaşla birlikte Türkiye çok yoğun bir göç dalgasıyla karşılaşmış ve yaklaşık 4 milyona yakın sığınmacıya kapılarını açmıştır. Bu süreçle birlikte Suriyelilerin Türk vatandaşlığına geçiş tartışmaları da kamuoyunda gündeme gelmektedir. Avrupa'nın önde gelen ülkelerinden birisi olan Almanya ise milyonlarca yabancıyı barındırması bakımından, bu konuda oldukça deneyimli bir ülke konumundadır. Ünlü vatandaşlık planlama firması Henley & Partners'in her yıl yaptığı 'vatandaşlığı dünyada en değerli ülkeler' sıralamasında birinci konumda olan 82 milyon nüfuslu Almanya'da 9,5 milyon civarı göçmen yaşamaktadır. Bunun yanı sıra göçmen olup Alman vatandaşlığını elde eden yabancı sayısı ise 9,8 milyon rakamına ulaşmış bulunmaktadır. Bu tespitlerden yola çıkarak betimsel yöntemin kullanılacağı araştırmada; vatandaşlığı son derece önemli olan Almanya'nın, vatandaşlığa kabulde hangi kriterleri şart koştuğu, şartları yerine getirenler için nasıl bir 'sadakat metni' imzalattığı, bu metinde hangi hassasiyetlerin ön planda olduğu tespit edilmeye çalışılacaktır. Söz konusu kriterler ve hassasiyetler Türk vatandaşlığına geçiş için istenilen şartlar ve yemin ile de karşılaştırılarak vatandaşlığa geçişte her iki ülkenin hassasiyetleri ve ölçütleri arasındaki benzerlik ve farklılıklar belirlenmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: vatandaşlığa geçiş, Türk vatandaşlığı, Alman vatandaşlığı, sadakat yemini

Page 277: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

259

CRITERIA FOR OBTAINING CITIZENSHIP IN TURKEY AND GERMANY

Muhammet Koçak Gazi Üniversitesi

Edanur Çağlar

Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Öğrencisi

ABSTRACT Although there are many reasons for wanting to become a citizen of another country, immigration is one of the most important factors. As a result of many factors such as wars, civil wars and terrorist events, people are separated from their regions and migrated to different regions in order to live in better conditions. As a result of these migrations, the next target of many of the asylum-seekers is to take the citizenship of the respective country. Especially with the Civil War that started in Syria, Turkey faced a very intense wave of Immigration and opened its doors to nearly 4 million asylum seekers. With this process, the discussions of the Syrians on the transition to Turkish citizenship are also on the agenda. Germany, one of the leading countries of Europe, has a very experienced position in this regard in terms of hosting millions of foreigners. There are about 9.5 million immigrants living in Germany with 82 million inhabitants in the ranking of 'the most valuable countries in the world for citizenship' by Henley & Partners, the famous citizenship planning firm. In addition, the number of foreigners who have emigrated and obtained German citizenship has reached 9,8 million. Based on these determinations, it will be tried to determine which criteria Germany, which is extremely important for naturalization, has signed a 'loyalty letter' for those who fulfill the conditions and which sensitivities are at the forefront of this text. These criteria and sensitivities will be compared with the conditions required for the transition to Turkish citizenship and The Vow will be tried to determine the similarities and differences between the sensitivities and the criteria of both countries in the transition to Turkish citizenship. Key Words: transition to citizenship, Turkish citizenship, German citizenship, loyalty oath

Page 278: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

260

ALLEGORIE IM BILDERBUCH "ENTE, TOD UND TULPE"

Muhammet Koçak Gazi Üniversitesi

Gülşen Yılmaz

Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Doktora Öğrencisi

ÖZET Das Leben an sich hat ein Ende. Doch die Meisten tun sich sehr schwer darüber zu sprechen. Die Vergänglichkeit ist ein Tabuthema, es ist leichter es zu verdrängen und zu ignorieren. Kinder jedoch suchen immer wieder nach einer Erklärung und Begründung. Das Wie, Weshalb und Warum sind dabei die Hauptansätze. Sie sind neugierig und wollen Antworten auf ihre Fragen finden. Bei der Wissensübertragung spielen Bücher eine wichtige Rolle. Vor allem problemorientierte Kinderliteratur ist bei der Auffassung und Bearbeitung besonderer Themen eine große Stütze. Die Sprache und das Bild in Kinderbüchern haben immense Wirkungen auf die Kinder. Deshalb ist bei der Wortwahl, insbesondere bei einem Thema wie dem "Tod", der Gebrauch von Stilfiguren unausweichlich. In diesem Zusammenhang wird in dieser Arbeit basierend auf der deskriptiven Methode, die Allegorie in dem Bilderbuch "Ente, Tod und Tulpe" -geschrieben von Wolf Erlbruch- analysiert. Die angewandte Sprache; die Auswahl der Lebewesen und Objekte, die im Buch vorkommen und eine allegorische Funktion haben, werden näher untersucht. Es soll festgestellt werden, anhand welcher Wörter und Symbole der Tod erklärt werden kann und welche Allegorien vorhanden sind. Anahtar Kelimeler: Allegorie, Kinderliteratur, Bilderbuch

Page 279: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

261

ALLEGORY IN A PICTURE BOOK "ENTE, TOD UND TULPE"

Muhammet Koçak Gazi Üniversitesi

Gülşen Yılmaz

Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Doktora Öğrencisi

ABSTRACT Life itself has an end. But most of them are very hard to talk about. The transitory is a taboo subject, it is easier to displace and ignore it. However, children are always looking for an explanation and justification. The How, Why, and Why are the main approaches. They are curious and want to find answers to their questions. Books play an important role in the transfer of knowledge. Especially problem-oriented children's literature is a great support in the conception and editing of special topics. The language and image in children's books have immense effects on the children. Therefore, the use of stylistic figures is inevitable in the choice of words, especially in a subject such as "death". In this context, this work is based on the descriptive method, the allegory in the picture book "duck, death and Tulip" -written by Wolf Erlbruch- analyzed. The Applied Language; the selection of living beings and objects appearing in the book and having an allegorical function are examined in more detail. It should be determined by which words and symbols death can be explained and which allegories are present. Key Words: Allegory, Children's Literature, Picture Book

Page 280: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

262

STEAMPUNK, NEO VİKTORYANİZM VE PERDİDO SOKAĞI

İSTASYONU

Kenan Yerli Sakarya Üniversitesi

ÖZET

Steampunk, 1980'lerde bilim-kurgu ya da bilim fantezisinin yeni bir alt türü olarak ortaya çıkmıştır. Steampunk ruhunu anlamak için Viktorya Dönemini ve özelliklerini bilmek önemlidir, çünkü steampunk romanında mekân genellikle 19. yüzyıl İngiltere'sidir. O yıllarda önemli ülkelerden biri olan İngiltere büyük ölçüde değişim göstererek, Kraliçe Viktorya döneminde buhar gücü de dâhil olmak üzere, teknolojik gelişmelerin önemli merkezlerinden birisi haline gelmiştir. Steampunk romanında kullanılan mekân genellikle fantastik bir dünya olmasına rağmen, buharla çalışan Viktorya dönemi teknolojisi yaygın olarak kullanılmaktadır. Steampunk romanın bu Neo-Viktorya dönemi özelliklerini, Perdido Sokağı İstasyonu'nda görmek mümkündür. Steampunk türünde yazılmış bir roman olarak, Perdido Sokağı İstasyonu'nda fantastik bir olay örgüsü, steampunk teknolojisi, Victoria unsurları, khepri gibi canlı garip ırkları ve diğer insan olmayan canlıların çok sayıda garip bileşenini Yeni Crobuzon denilen bu fantezi dünyasında görmek mümkündür. Bu çalışma, China Miéville'in Perdido Sokağı İstasyonu'nu steampunk romanın bir örneği olarak analiz etmeyi ve bilim kurgunun bir alt türü olarak steampunk terimi ile Victoria unsurlarını içeren bir estetik hareket olarak Neo-Viktorya Dönemi'ni kısaca açıklamayı amaçlamaktadır. Anahtar Kelimeler: Steampunk, Neo Viktoriyanizm, Perdido Sokağı İstasyonu

Page 281: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

263

STEAMPUNK, NEO-VICTORIANISM AND PERDIDO STREET STATION

Kenan Yerli

Sakarya Üniversitesi

ABSTRACT Steampunk emerged as a new subgenre of science-fiction or science fantasy in the 1980s. In order to understand the spirit of Steampunk, it is important to know the Victorian Era and its characteristics because the basic setting of the steampunk novel is generally the nineteenth century England. Being one of the important countries of those years, England changed enormously and became one of the significant centres of technological advancements including steam power during the reign of Queen Victoria. Although the setting is generally a fantasy world in a steampunk novel, steam-powered Victorian technology is widely used. These Neo-Victorian characteristics of steampunk novel can be seen in Perdido Street Station. As a steampunk novel, in Perdido Street Station it is possible to see a multitudinous number of weird components of a fantastic plot structure, steampunk technology, Victorian elements, living strange races like khepris and other non-human livings in a fantasy world called New Crobuzon. This study aims at analysing China Miéville's Perdido Street Station as an example of steampunk noveland explaining the terms steampunk as a subgenre of science fiction and Neo-Victorianism as an aesthetic movement which includes Victorian elements briefly. Key Words: Steampunk, Neo-Victorianism, Perdido Street Station

Page 282: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

264

FEMİNİZM, PSİKANALİZ VE YAPISÖKÜM

Kenan Yerli Sakarya Üniversitesi

ÖZET

Önemli bir hareket olarak feminizm, dünyaya hakim olan yaygın ve güçlü ataerkil sistemden kaynaklanan zorluklar ve engellemelerle karşı karşıya kalmıştır. Bilinçli ya da bilinçsizce birçok insanın ataerkil sistemin çıkarına hizmet ettiği ve dünyadaki hemen hemen her yerdeki patriarkanın etkisini görmek mümkündür. Sigmund Freud'un psikanaliz kuramı, 1900'de Hayallerin Yorumu'nu yayınladığından beri düşünce dünyasını sarstı. Çoğu zaman feministler ve psikanalizin savunucuları arasında çatışmalar oldu. Feministlerin çoğu, Freud'u penis kıskançlığı, vb. İddiaları nedeniyle cinsiyetçi olmakla suçlamaktadır. Diğer taraftan, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan bir teori olarak yapısöküm ve Derrida'nın görüşleri pek çok feminist filozof tarafından benimsenmiştir. Jacques Derrida, 1967'de yayımladığı Grammatoloji kitabı ile ortaya attığı yapısöküm teorisiyle, feminist düşünürleri büyük ölçüde etkilemiştir ve bu nedenle son derece önemlidir. Bu çalışma kısaca feminizmin psikanaliz ve yapısöküm teorileri ile karşılıklı olarak ilişkilerini incelemeyi ve karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Anahtar Kelimeler: Feminizm, Psikanaliz, Yapısöküm

Page 283: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

265

FEMINISM, PSYCHOANALYSIS AND DECONSTRUCTION

Kenan Yerli Sakarya Üniversitesi

ABSTRACT

As an important movement, feminism has always been faced with difficulties and obstacles stemming from common and strong patriarchal system prevailing the world. It is fact that either consciously or unconsciously many people serve to the interest of the patriarchal system, and it is possible to see the influence of patriarchy almost everywhere in the world. Sigmund Freud's theory of psychoanalysis, on the other hand, has shaken the thinking world since he published his The Interpretation of Dreams in 1900. Most of the time there have been confrontations between the feminists and the defenders of psychoanalysis. Most of the feminists accuse Freud of being sexist owing to his claims like penis envy, etc. Deconstruction, on the other hand, emerged as a theory in the second half of the nineteenth century and Derrida's views soon got adopted by a lot of feminist philosophers. Jacques Derrida, with his theory of deconstruction, has been highly important since he published Of Grammatology in 1967, which widely influenced feminist thinkers. This study briefly tries to examine and compare the mutual relations of feminism with psychoanalysis and deconstruction. Key Words: Feminism, Psychoanalysis, Deconstruction

Page 284: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

266

POE'NUN 'GAMMAZ YÜREK' ÖYKÜSÜNDE DUALİTE TEMASI

UFUK ÖZEN BAYKENT ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ

ÖZET

Edgar Allan Poe is not only a poet and short story writer but also a literary critic. He is one of the earliest practitioners of short story and is the inventor of detective fiction. However, he also presented a literary theory in which he argued that there is no instructional function of fiction. The present study focuses on Poe's detective fiction, specifically the short story entitled 'The Tell Tale Heart'. The story displays the various dualities to enrich the narration and theme. The oppositions appear as two aspects of things in 'The Tell Tale Heart'. Poe contrasts the good and the evil, sanity and insanity, the reality and the fantasy. The characterization of the protagonist of the study is developed with reference to these dualities. This study explores the concept of duality as explored in the story 'The Tell Tale Heart' by Poe. Anahtar Kelimeler: POE, GAMMAZ YÜREK, DUALİTE, KISA ÖYKÜ, TEMA

Page 285: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

267

DUALITY AS THEME IN POE’S ‘THE TELL TALE HEART’

UFUK ÖZEN BAYKENT ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ

ABSTRACT

Edgar Allan Poe is not only a poet and short story writer but also a literary critic. He is one of the earliest practitioners of short story and is the inventor of detective fiction. However, he also presented a literary theory in which he argued that there is no instructional function of fiction. The present study focuses on Poe's detective fiction, specifically the short story entitled 'The Tell Tale Heart'. The story displays the various dualities to enrich the narration and theme. The oppositions appear as two aspects of things in 'The Tell Tale Heart'. Poe contrasts the good and the evil, sanity and insanity, the reality and the fantasy. The characterization of the protagonist of the study is developed with reference to these dualities. This study explores the concept of duality as explored in the story 'The Tell Tale Heart' by Poe. Key Words: POE, TELLTALE HEART, DUALITY, SHORT FICTION, THEME

Page 286: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

268

GÖK TÜRKLERİN BATI SİYASETİNDE DOĞU KARADENİZ

Mehmet Özmenli Giresun Üniversitesi

ÖZET

Türk tarihi denildiğinde ilk akla gelen Gök Türk tarihidir. Gök Türkler sadece devlet kurmamışlar, Türk adını devlet olarak belirleyip, bu adın yaygınlaşmasını, milletin kimliğinin pekişmesini sağlamışlardır. Taşlara yazdıkları ile Türk devlet anlayışı, siyaseti, kültürü, dili, inanç ve savaşları hakkında önemli bilgileri gelecek nesillere aktarmışlardır. Kitabede ticaret ile ilgili ifadelere baktığımızda altın, gümüş, ve ipek terimlerine rastlamaktayız. Çalışmamızda özellikle en önemli ticaret malzemesi olan ipeğin Doğu Karadeniz üzerinden Bizans'a ulaştırılması ve doğal olarak da Gök Türklerin batı siyasetindeki rolünü bildiri ölçütlerinde değerlendirmeye çalışacağız. Çin-Gök Türk- Akhun ve Sasani ülkelerini ilgilendiren bu ticaret ürünü bir zaman sonra sabit bir yol üzerinde başka ürünlerle ticaret etkinliği yapılmasından dolayı 19. Yüzyıl araştırmacıları İpek ürününü ön plana çıkararak bu yola 'İpek Yolu' demeye başlamışlardır. İnsanlık tarihinin en eski ve en işlek yollarından biri olan Asya'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Afrika'ya kadar uzanan bu yol üzerinde, Türk boyları tarafından farklı dönemlerde birbirinden güzel şehirler, kültür-sanat eserleri, anıtlar ve yazıtlar inşa etmişlerdir. Türk tarihinin ve dilinin en eski yazılı belgelerinden olan 'Orhun Yazıtları' da İpek Yolu'nun kollarından biri üzerinde bulunmaktadır. Yöntemimiz kaynak tarama ve bu tarama sonucu elde edilen bulgular üzerinden değerlendirmelerde bulunmak biçiminde olacaktır. Ana kaynaklardan yararlanıldığı gibi çağdaş yazarların kitap, makale türü çalışmalarından azami ölçüde yararlanılmak şeklindedir. Anahtar Kelimeler: Gök Türk Doğu Karadeniz Giresun Şebinkarahisar İpek Yolu

Page 287: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

269

THE EASTERN BLACK SEA IN WESTERN POLITICS OF GOK TURKS

Mehmet Özmenli Giresun Üniversitesi

ABSTRACT

The first thing that comes to mind in Turkish history is Gök Türk history. Gök Türks not only established the state but also identifying the Turkish name as the state, they ensured the spread of this name and the consolidation of the identity of the nation. They gave important information about the Turkish state, politics, culture, language, beliefs, and wars to future generations by writing on stones. When we look at the statements about trade in the inscription, we come across the terms gold, silver, and silk. In our study, we will try to evaluate the role of silk, which is the most important trade material, to the Byzantine by the Eastern Black Sea and the role of Gök Turks in western politics. This trade product which is related to Chine-Gok Turk-Akhun and Sassanid countries started to say Silk Road to this road by taking the product of Silk because of trade activities with other products in a fixed way. On the way from Asia to Europe and from Europe to Africa, which is one of the oldest and busiest roads in human history, they built beautiful cities, culture-art works, monuments and inscriptions in different periods by the Turkish tribes. One of the oldest written documents of Turkish history and language, Orkhun Inscriptions is located on one of the branches of the Silk Road. Our method will be to scan the sources and make evaluations based on the findings obtained from this screening. In this study, books and article type works of contemporary authors will be utilized to the maximum extent. In this study, both the main sources and the works of contemporary writers will be utilized to the maximum extent. Key Words: Gök Türk East Blacksea Giresun Şebinkarahisar Silk Road

Page 288: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

270

KARADENİZ’DE PONTUS ALGISI

Mehmet Özmenli Giresun Üniversitesi

ÖZET

Yöre tarihçiliğinin, Türkiye tarihi içerisinde önemli bir yeri vardır. Yöreler detaylı incelendikten sonra parçalar bir araya gelerek daha geniş kapsamlı tarih araştırmalarına zemin hazırlamaktadır. Karadeniz araştırmaları tarihçilerin bölgesel olarak çalışma alanlarından biridir. Burada yapılacak değerli araştırmalar ya da yapılmış olanlar Türkiye tarihine katkı sağlayacaktır. Etnik incelemeler anlamındaki çalışmalarda doğal olarak devlet adına ismini vermiş olan Türk milletinin tarihinin yazılmasına etkisi olacaktır. Anadolu bölgesi ilginç bir biçimde farklı etnik unsurların anayurduymuş ve buralardan kovulmuşlar gibi bir algı oluşturulmaktadır. Bu algılardan biri de Pontus'tur. Kimler tarafından kurulduğu, bilimsel yaklaşıyoruz denilerek Yunan olarak yazılıp çizilmektedir. 13. yüzyıl Bizans'ın Latin işgali ile başlayan ve dağılan hanedan mensuplarının İznik, Mora ve Trabzon'da hayatiyetlerini siyasi güç olarak yöre isimleri ile devam ettirmişlerdir. Konumuz olan Karadeniz'de de Trabzon Rum Tekfurluğu ya da İmparatorluğunun sanki Pontus'un 13. yüzyıldaki temsilcileri imiş anlayışı 20. yüzyılda bir cemiyet aracılığı ile dünya kamuoyuna benimsetilmeye çalışılmıştır. Bunda da önemli ölçüde başarılı olmuşlardır. Amasya ve sonra Sinop merkezli olan bu devletin alanı Kastamonu'dan Tokat dahil sahilde Rize sınırına kadardır. Yani Amasra, Samsun, Ordu ve Giresun'da buna dahildir. Pers valileri tarafından farklı etnik unsurları bünyesinde bulundurarak M.Ö. 281 yılında kurulan ve bir müddet sonra Roma egemenliğine girmiş ve M.S. 64'te yıkılmıştır. Bildiri ölçütlerinde, ana kaynaklar, çağdaş yazarların çalışmaları incelenerek, konu değerlendirilmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Pontus, Karadeniz, Amasya, Sinop

Page 289: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

271

KARADENIZ’DE PONTUS ALGıSı

Mehmet Özmenli Giresun Üniversitesi

ABSTRACT

Historiography of the region, has an important place in the history of Turkey. After the regions are examined in detail, the parts come together to provide a basis for more extensive history research. Black Sea research is one of the study areas of historians. valuable research made or to be made here, which will contribute to the history of Turkey. Ethnic studies will naturally have an impact on the history of the Turkish nation, which has given its name in the name of the state. Interestingly, the Anatolian region is thought to be the homeland of different ethnic elements and expelled from them. One of these perceptions is Pontus. It is written that the Greeks were the founders of the Pontus. The dynasty members of the 13th century Byzantine, who began with the Latin invasion of Byzantium, continued their lives in Iznik, Mora and Trabzon with their names as political forces. In the Black Sea, it was tried to be accepted to the world public opinion through a society in the 20th century, as deTrabzon Greek Emperor or Emperor was the representative of Pontus in the 13th century. They were also very successful in this. The area of this state, which is based in Amasya and then Sinop, is from Kastamonu to Tokat, including the border to Rize. This includes Amasra, Samsun, Ordu and Giresun. By the presence of different ethnic elements by the governors of Persia BC. Founded in 281 and after a period of Roman sovereignty and M.S. It was destroyed in 64. In the presentation criteria, the main sources, contemporary authors' works will be examined and the subject will be evaluated. Key Words: Pontus, Black Sea, Amasya, Sinop

Page 290: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

272

İSLAM ORDULARININ ABBASİLERDEN ÖNCE ŞÜREGEL’DEKİ

FAALİYETLERİNE ERMENİ KAYNAKLARININ BAKIŞI

Mehmet Özmenli Giresun Üniversitesi

ÖZET

İslam devletleri genişleme siyasetini yürürlüğe koyduğu tarihlerden itibaren Anadolu'nun doğusuna seferler yapmışlardır. Bu çalışma, M.S 4. yüzyıldan itibaren egemen toplulukların verdiği farklı isimlerle anılan Şüregel ile ilgilidir. Dönemle ilgili Hıristiyan kaynaklarının ve çağdaş kaynakların değerlendirilmesi biçiminde hazırladığımız bir çalışmadır. Bölgede bulunan derebeylerin bünyesinde bulunan ve ağırlıklı olarak papaz ya da devlet adamları bir tür vekayiname yazmışlardır. Bu eserlerde bahsettiğimiz bölge ile ilgili önemli bilgilere rastlamaktayız. Özellikle islam ordularının nerelere kadar ulaştıkları ve faaliyetleri konusunu kendi bakış açılarını kullanarak açıklamaya çalışmışlardır. Zaten tarihin objektif olması yazarların ünsiyet (hem dini hem de etnik) duyguları ile yazıp yazmadığı ile ilgilidir. Coğrafi özellikler açısından bölge, birçok topluluğun tercih ettiği yer olmuştur. Doğal olarak bu da çatışmaları, ittifakları ya da ihanetleri beraberinde getirmiştir. Mesela bölgeye hakim olmak için Arsaklar, Kamsarakanlar, Mamıkonlar, Bagratlılar, Sasaniler, Bizanslılar, Gürcüler, Araplar ve Hay (Ermeni diye adlandıranlar mevcuttur) toplulukları aralarında mücadele etmişlerdir. Özellikle çalışma zamanımız olan 7. yüzyılda bu topluluklar arasında önemli mücadeleler olduğu gibi kendi hanedan üyeleri arasında da çıkar çatışmalarına da rastlanılmaktadır. Bu konudaki dönemin yazarları Sebeos (6. - 7. yüzyıl), Gewond (7. - 8. yüzyıl), Kirakos ( 13. yüzyıl) olarak gösterilebilir. Ayrıca, Arap ve Süryani yazarlarından da yararlanılacaktır. Çağdaş yazarların yazıları da dikkate alınacaktır. Anahtar Kelimeler: Ermeni, Şüregel, İslam Orduları

Page 291: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

273

THE VIEW OF THE ARMENIAN SOURCES ON THE ACTIVITIES OF THE ISLAMIC ARMIES IN ŞÜREGEL BEFORE THE ABBASI STATE

Mehmet Özmenli

Giresun Üniversitesi

ABSTRACT The Islamic states have made expeditions to the east of Anatolia since the date of the expansion policy. This study is about Şüregel, which is mentioned with different names given by the sovereign communities since the 4th century AD. It is a study that we prepare in the form of evaluation of Christian resources and contemporary sources about the period. In the region of the feudal lords and predominantly priests or statesmen, they wrote a kind script. We find important information about the region mentioned in these works. In particular, they tried to explain where the armies of Islam reached and their activities by using their own points of view. The fact that history is objective is related to whether writers have written with a feeling of uniqueness (both religious and ethnic). In terms of geographic features, the region has been preferred by many communities. Naturally, this has brought conflicts, alliances or betrayals. For example, to dominate the region Arsaklar, Kamsarakanlar, Mamıkonlar, Bagrat, Sasanis, Byzantines, Georgians, Arabs and Hay (there are those who are called Armenian) communities have fought between them. Especially in the 7th century, which is our working time, there are important struggles among these communities and conflicts of interest are also found among the members of their dynasty. The writers of this period can be portrayed as Sebeos (6th - 7th century), Gewond (7th - 8th century), Kirakos (13th century). Arab and Syriac writers will also benefit. The writings of contemporary writers will also be taken into account. Key Words: Armenian, Şüregel, Islamic Armies

Page 292: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

274

OECD RAPORUNA GÖRE YENİ TEKNOLOJİLER VE 21. YÜZYIL

ÇOCUKLARI

Halük ÜNSAL Gazi Üniversitesi

ÖZET

Günümüz bilgi ve teknoloji çağında özellikle internet çok büyük bir etkiye sahiptir. Sanayiden ticarete, turizmden eğitime kadar bütün alanlarda bu etki görülmektedir. İnternet kullanımı gitgide daha önemli hale gelmiştir. Çünkü internet herkese birçok alanda çeşitli fırsatlar vermektedir. İnternet günümüz çocuklarına da, yeni beceriler edinme, uzaktaki veya yakındaki tanıdıklarla iletişime geçme, çeşitli konularda haber izleme, alışveriş yapma gibi birçok imkânlar sunmaktadır. Yeni teknolojiler 21. Yüzyıl çocuklarının hayatlarında önemli değişiklikler getirmektedir. Bu çocuklar ortaya çıkan dijital ve çevrimiçi hizmetlerin en sık kullanıcısıdırlar. Çocuklar instagram veya youtube gibi dijital sosyal medya platformlarıyla büyümekte ve daha konuşmayı öğrenmeden tablet kullanmayı öğrenmektedirler. Özellikle 'binge-watch', 'canlı tweet' ve 'çoklu bağlantı' kavramları gelişen sanal dünyayı yansıtmakta ve çocukların büyüme, oynama, öğrenme ve iletişimini etkilemektedir (OECD, 2018). Bu çalışma OECD raporu ışığında yeni teknolojilerin 21. Yüzyıl çocukları üzerine etkilerini tartışmaktır. Hem ülkemizdeki hem de OECD ülkelerindeki çocukların yeni teknolojilerle ilgili durumunu analiz ederek ortaya çıkarmaktır. Çalışma nitel türdedir. Doküman analizi tekniğine dayalı olarak veriler analiz edilmiştir. Çalışmada 21. Yüzyılda yeni teknolojilerin ana kategorileri; eğilimler ve fırsatlar/tehditler olarak belirlenmiştir. Bulgular bu kategorilere göre sunulacak, tartışma ve sonuçlar bu bulgulara göre ortaya çıkarılacaktır. Anahtar Kelimeler: OECD 2018 yılı raporu, 21. yüzyıl çocukları, yeni teknolojiler.

Page 293: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

275

NEW TECHNOLOGIES AND 21TH CENTURY CHILDREN ACCORDING TO THE OECD REPORT

Halük ÜNSAL

Gazi Üniversitesi

ABSTRACT In the age of information and technology, especially the internet has a great impact. This effect has been seen in all areas from industry to trade, from tourism to education. Using internet has become increasingly important. Because the internet gives everyone various opportunities in many areas. The Internet offers many opportunities for today's children, such as acquiring new skills, communicating with far and near friends, watching news on various topics, and shopping. New technologies bring significant changes in the lives of 21st century children. These children are the most frequent users of emerging digital and online services. Children grow on digital social media platforms such as instagram or youtube, and learn to use tablets before learning to speak. Especially the concepts of 'binge-watch', 'live tweet' and 'multi-link reflect' the rising virtual world and affect children's growth, playing, learning and communication (OECD, 2018) This study aims to discuss how new technologies effect 21st century children in the light of the OECD report. It also aims to analyze the situation of children with new technologies in our country and in OECD countries. The study is qualitative. The data analyse is based on document analysis technique. In the study, the main categories of new technologies in the 21st century are stated as ; trends and opportunities / threats. The findings will be presented according to these categories, the discussion and the results will be revealed according to these findings. Key Words: OECD 2018 report, 21 st century children, new techologies

Page 294: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

276

ORTAÖĞRETİM 9. SINIF EDEBİYAT DERSİ YENİ ÖĞRETİM

PROGRAMININ UYGULANMASINA İLİŞKİN ÖĞRENCİ

GÖRÜŞLERİ

Halük ÜNSAL Gazi Üniversitesi

ÖZET

Bilgi ve iletişim çağında değişme ve gelişme kaçınılmaz bir hal almıştır. Bütün alanlarda olduğu gibi eğitim alanında da büyük değişiklikler yaşanmaktadır. Ülkemiz eğitim sisteminde bütün kademelerde olduğu gibi özellikle ortaöğretim öğretim programları kademeli olarak değiştirilmektedir. Geçen yıl 9. Sınıflardaki bütün derslerle başlayan değişim bu sene 10. sınıflardaki derslerin öğretim programların değişimiyle devam edilmiştir. Ortaöğretim programlarındaki bu değişme ve gelişme acaba öğrenciler tarafından nasıl değerlendirilmektedir ? Öğrencilerin görüşleriyle ortaya çıkacak olan sonucun eğitimdeki bütün paydaşlara önemli bilgiler vermesi umulmaktadır. Bu çalışma 2017-2018 eğitim öğretim yılında uygulanmaya başlanan yeni ortaöğretim edebiyat 9. Sınıf öğretim programına ilişkin öğrenci görüşlerini ortaya çıkarmak amacıyla yapılmıştır. Burada nitel araştırma türünden yararlanılmıştır. Bu çalışmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden uygun örnekleme tekniği kullanılmıştır. Araştırma Ankara'da bir devlet ortaöğretim kurumundaki 9. sınıf öğrencileriyle yapılmıştır. İstekli ve gönüllülük esas alınarak 14 öğrenci katılmıştır. Çalışmada görüşme tekniği kullanılmıştır. Görüşmeler araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu ile gerçekleştirilmiştir. Görüşme fırsatı bulunamadığından öğrencilere form dağıtılmış ve rahatça kendilerini ifade edebilecekleri geniş zaman verilerek yazılı olarak formun doldurulması istenmiştir. Ortaöğretim 9. Sınıf edebiyat öğretim programının incelenmesinde; kazanımlar, ders kitapları, öğrenme öğretme süreci, değerlendirme ve sonuç ana kategorileri oluşturulmuştur. Araştırma sonunda 9. Sınıf edebiyat öğretim programının yeni bir bakış açışı geliştirme, kitap okuma ve yorumlama alışkanlığı yönünden olumlu değerlendirildiği sonucuna varılmıştır. Öğretimin sade ve yalın, bazı öğretim faaliyetlerinin zor, ders kitabının sıkıcı ve karışık, ders konularının fazla, zor ve ayrıntılı olmasının öğrenciler tarafından olumsuz değerlendirildiği söylenebilir. Yeni edebiyat 9. sınıf öğretim programının efsane ve hayattan örnek metinlerle geliştirilmesi, Türk edebiyatının değerli eserlerine yer verilmesi, yaşayan edebiyatçılarla söyleşiler yapılması, eğlenceli aktivitelerin yapılması, öğrencilere rol yüklenmesi, ders kitabının konu ve ayrıntı gibi yönlerden geliştirilmesi gerektiği önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Edebiyat dersi yeni öğretim programı, 9. sınıf öğrencilerinin edebiyat hakkındaki görüşleri, öğrencilere açısından program değerlendirme, ortaöğretim 9.sınıf öğrencileri.

Page 295: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

277

SECONDARY EDUCATION 9 TH CLASS STUDENTS’ OPINIONS ABOUT LITERATURE LESSON NEW CURRCICULUM

Halük ÜNSAL

Gazi Üniversitesi

ABSTRACT Change and development has become inevitable in the age of information and communication. As in all areas, there are also many changes in the field of education. As in all levels of education in our country, especially secondary education programs have been gradually changed. This change started with all courses in 9th grade last year and continued with the change in the curricula of the 10th grades. What do students think about the change and development of secondary education programs? It is hoped that opinions of the students can give significant results to all stakeholders in education. This study was carried out in order to reveal the views of the students about the new curriculum of the 9th grade in secondary education which was started in 2017-2018 academic year. Qualitative research has been used here. In this research, appropriate sampling techniques were utilized from purposeful sampling methods. The research was conducted with 9th grade students in a state secondary school in Ankara. 14 students participated in the study. The interview technique was used. The interviews were conducted with the semi-structured interview form which developed by the researcher. As the opportunity to interview could not found, the students were asked to fill out the form in written form by giving them a wide time to express themselves. In the examination of 9th grade literature curriculum of secondary education; The main categories were formed as goals, textbooks, learning teaching process, evaluation and conclusion. At the end of the research, it is concluded that 9th grade literature curriculum is positively evaluated in terms of developing a new perspective, habit of reading and interpreting books. On the contrary to positive evaluation , students think that the teaching is simple and clear, some of the teaching activities are difficult, the textbook is boring and complicated, the course subjects are more difficult and detailed. It is suggested that the 9th grade the new literature of curriculum should be developed with myth and life-style texts, having valuable works of Turkish literature and conversations with the living literati, making fun activities, having roles for the students and revising and developing the textbook in terms of subject and details. Key Words: New curriculum of literature, 9th class students’ views about literature, evaluation of curriculum by students, secondary education 9 th class students

Page 296: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

278

TERS YÜZ ÖĞRENME VE FEN BİLGİSİ EĞİTİMİ

Yunus Emre Yüksel Afyon Kocatepe Üniversitesi

ÖZET

Teknolojinin hızlı gelişimi ile birlikte, eğitimde teknoloji kullanımı ve yeni yöntemlerin uygulanması da artmaktadır. Ters yüz öğrenmenin okullarda uygulanması giderek popüler olmaktadır. Eğitimin amaçlarından birisinin de bireylerin yaratıcılığını artırmak ve hayat boyu öğrenmelerini sürdürmek olduğu göz önüne alındığında ters yüz öğrenme gibi yeni modellerin önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Ters yüz öğrenme kısaca konu anlatımın sınıf dışında çoğunlukla video ile öğrencilere aktarıldığı, sınıftaki zamanın ise konunun daha derin tartışılmasına, öğrenci işbirliğine ve etkinliklerin yapılmasına ayrıldığı bir modeldir. Bu çalışmada ters yüz öğrenmenin başta fen bilgisi eğitimi olmak üzere eğitimde uygulanmaları üzerine bir alanyazın taraması yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Ters yüz öğrenme, Fen Bilgisi Eğitimi

Page 297: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

279

FLIPPED LEARNING AND SCIENCE EDUCATION

Yunus Emre Yüksel Afyon Kocatepe Üniversitesi

ABSTRACT

With the increasing advancement in technology, technology and new methods usage in education are increasing as well. The popularity of application of flipped learning in classrooms is taking attention by individuals. The one of the purpose of education is to rise the creativity of individuals and the another one is to sustain lifelong education. Hence, new models as flipped learning are used much more to reach these objectives. In flipped learning, direct instruction is given students outside of the classroom, students discuss the subject further, they collaborate and cooperate and they can make avtivities during classroom time. In this study, a literature review has been conducted in the subject of flipped learning and its use in education especially in science education. Key Words: Flipped learning, Science education

Page 298: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

280

BURDUR BAHÇEŞEHİR KOLEJİ GÖRSEL SANAT DERS

UYGULAMALARININ BAŞARIYA ETKİSİ

GURBET ÇETİN BURDUR BAHÇEŞEHİR KOLEJİ

MEHMET SÜRÜCÜ

İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ

ÇİĞDEM VAROL Burdur Bahçeşehir Koleji

ÖZET

Sanat Eğitimi, görsel sanatların eğitimi ve öğretimiyle ilgilenir. Kişinin duygu, düşünce ve izlenimlerini anlatabilmek, yetenek ve yaratıcılığını estetik bir seviyeye ulaştırmak amacıyla yapılan eğitim faaliyetlerinin tümünü kapsayan sanat eğitimi bilimsel çalışmalarla yakın ilişki içerisindedir. . Sanat aktiviteleriyle uğraşan çocukların akademik alanlarda daha başarılı olduğu gözlemlenmiştir. Araştırmalara göre müzik, resim, drama, heykel, çizim vb. yaratıcı ifade biçimlerinden herhangi birinde çalışmalar yapan öğrencilerin, uygulanan testler ve sınavlarda daha yüksek puanlar elde ettiğini ortaya koymuştur. Sanat eğitimi; kişiye estetik yargı yapabilme konusunda yardımcı olmayı amaçlarken, yeni biçimleri hissedip, eğlenmeyi ve heyecanlarını doğru biçimlerde yönlendirmeyi öğretir. Görsel sanat eğitimi, sanatçı yetiştirmeye değil; yetiştirmek durumunda olduğu her kişiyi yaratıcılığa yöneltip, onun bilgisel, bilişsel, duyusal ve duygusal eğitim ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir, bireyin sosyal ilişkilerini ayarlamasını, işbirliği ve yardımlaşmayı, doğruyu seçme ve ifade edebilmeyi, bir işe başlayıp bitirme sevincini tatmayı, üretken olmayı sağladığı için gereklidir. Gözlem yapma, orjinalite buluş ve kişisel yaklaşımları destekler, pratik düşünceyi geliştirir. Olayları, olmadan da beyinde gerçekleştirebilme gücünü arttırır. Kısacası hayatı değerli kılmayı ve ondan zevk almayı kendisine konu edinmiş görsel sanat dersleri insanı hedef alan ve onun mutluluğu için, insan anlayışına uygun nesiller yetiştirmeyi amaçlar. Böylelikle değerlerle düşünmeyi, nitelikleri farketmeyi öğrenen kişinin estetik bakışı ve görüş alanı genişler. Beğenileri sığ, yalnız kendi sevdiklerini güzel kabul eden insanlar yerine, geniş bir estetik anlayışa sahip bireyler yetişir. Çağımızda eğitim, bilim ve sanatın işbirliğine dayandırılmalıdır. Sanatın da, bilimin de amacı; insana hizmet etmek ve yeniyi keşfetmektir. Sanata ve duyguların eğitimine önem veren okul ya da eğitim sistemlerinde, duygular eğitilirken, zihinsel yeteneklerin, düşüncenin ve zekânın da geliştiği gözlenmektedir. Sanat, duygu ve düşünce arasındaki iç içe geçmiş bağlantıyı vurgularken, öğrenme ve gelişim aşamalarınında etkin bir yardımcısıdır. Görsel sanat derslerinde amaç öğrencilerin yalnızca vakit geçirmesi için değil mantıksal akıl yürütme , özgün fikir geliştirme , kendini doğru ifade edebilme ,ufkunu geliştirme etik değerlere sahip olma gibi önemli değerler üzerinde gelişme sağlamaktadır.Matematik ,Tükçe ,İngilizce ve diğer derslerin önemli bir bütünleyicisidir. Bu çalışmamızda okulumuz 255 öğrencisi bulunan Bahçeşehir Koleji İlkokul kısmında M.E.B. müfredatına uygun olarak geliştirilm,ş eğitim içeriğimizde yer alan görsel sanatsal derslerimizin öneminin bilinci ile faaliyetlerimizi geniş uygulama alanında değerlendirdik. Haftalık bir ders saati olarak planlanan görsel sanatlar dersimizin arttırılması için klüp faaliyetleri gerçekleştirildi. Bunların yanında sürekli olarak faal durumda olan atölyemiz boş zamanı olan tüm öğrencilerimiz tarafından kullanılabilmesine yönelik olanak sağlandı. Sergiler düzenlendi. Yarışma faaliyetleri

Page 299: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

281

ile görsel sanatlar derslerimiz etkin hale getirldi. Özel gün ve sosyal sorumluluğa dair görsel sanat faaliyetleri düzenlendi. Sınıf Öğretmenlerimizce öğrencilerimizin görsel sanat öğrenimlerindeki gelişimlerinin takip edilmesi sağlandı. Grup çalışmaları yapıldı……… sayıda öğrencimizin davranışsal değişiklikleri gözlemlendi. Görsel sanat eğitiminde bu denli yoğun faaliyetler düzenleyen okulumuz öğrencilerinin akademik durumlarının tespitine yönelik Tüm Türkiye Bahçeşehir Kolejleri arasında yapılan genel değerlendirme sınavlarının sonuçları kaydedildi. Görsel Sanatlar Dersimiz ve faaliyetlerine dair olarak gerçekleştirdiğimiz tüm uygulama ve çabalarımızla öğrencilerimizin akademik başarıları arasında doğru orantılı bir artış olduğu görüldü. Ülkemizdeki tüm eğitim öğretim kurumlarında görsel eğitim derslerinin müfredatta daha fazla zaman verilerek öğrencilerin akademik başarı ve yaşamlarına önemli katkılar sağlayabileceği ve günümüz eğitim sistemi içerisinde Görsel Sanatlar dersinin olması gereken değere sahip olması için ülkemiz eğitim sistemi içerisinde gerekli incelemelerin yapılıp ve eksikliklerin belirlenip çözüme kavuşturulabileceği kanaatindeyiz. Aaaaaredatına uygun olarak geliştirilmiş olan eğiti

Anahtar Kelimeler: eğitim, Görsel Sanatlar Eğitimi, müfredat, bilişsel, duyusal ve duygusal eğitim

Page 300: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

282

BURDUR BAHÇEŞEHIR COLLEGE VISUAL ART LESSON APPLICATIONS EFFECT ON SUCCESS

GURBET ÇETİN

BURDUR BAHÇEŞEHİR KOLEJİ

MEHMET SÜRÜCÜ

İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ

ÇİĞDEM VAROL

Burdur Bahçeşehir Koleji ABSTRACT

Art Education deals with the education and training of visual arts. Art education encompasses all of the educational activities in order to convey the feelings, thoughts and impressions of a person, and to bring the talent and creativity to an aesthetic level. .It was observed that children engaged in art activities were more successful in academic fields. According to research, music, painting, drama, sculpture, drawing and so on. It has been revealed that students who work in any of the creative forms of expression have achieved higher scores in the tests and exams applied. Art education; It aims to help the person to make aesthetic judgments, teaches to feel new forms, to have fun and to direct their excitement in the right way. Visual art education, not to train artists; aim to meet the knowledge needs of each person to be educated, to meet his informational, cognitive, sensory and emotional training needs it is necessary to adjust the social relations of the individual, to cooperate and to cooperate, to be able to choose and express the right, to taste the joy of starting a job and to be productive. Observation, originality supports the invention and personal approaches, improves practical thinking. Increases the power to perform events in the brain.In short, visual art lessons that make life worthwhile and take pleasure from it aim to raise generations for the happiness of human being. In this way, the aesthetic point of view and the field of view of the person learning to perceive the values and to realize the qualities are expanded. Lovers are shallow, lonely individuals who have a wide aesthetic understanding, rather than people who accept their loved ones are beautiful. In our age, education should be based on the cooperation of science and art. The aim of art and science is; to serve human and discover new. In schools or education systems that give importance to the education of the arts and emotions, it is observed that while developing emotions, mental abilities, thought and intelligence develop. While emphasizing the interconnection between art, emotion and thought, he is an effective assistant in the learning and development stages. The aim of the visual art courses is to provide students with significant improvements such as logical reasoning, developing original ideas, expressing oneself correctly, developing the horizons, and having ethical values. In this study, we have developed 450 students in the Bahçeşehir College Elementary School in accordance with the ministry curriculum, and have been aware of the importance of our visual art lessons in our educational content. Club activities were organized to increase the visual arts course planned as a weekly course. In addition to this, our workshop, which is in continuous operation, was provided to be used by all of our students who have spare time. Exhibitions organized. Competition activities and visual arts lessons were activated. Visual art activities on special days and social responsibility were organized. Through our classroom teachers, the development of our students' visual arts education was followed. Group studies were conducted

Page 301: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

283

……… behavioral changes of our students were observed. Our school is such a busy regulating activities for determining the academic status of students overall evaluation results of all examinations conducted between Turkey Bahçeşehir College in visual arts education has been saved. It was seen that there was a direct increase in the academic success of our students with all our practices and efforts regarding our visual art lessons and activities.Visual education courses in all educational institutions in our country by giving more time in the curriculum can provide significant contributions to the academic success and lives of students, and in today's education system to have the value of the Visual Arts course in the education system in our country to make the necessary inspections and deficiencies can be determined and resolved. Key Words: Education, Visual Arts Education, Curriculum, Cognitive, Sensory And Emotional Education

Page 302: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

284

İNTERNET ORTAMINDN YAPILAN YAYINLARIN HUKUKİ

DÜZENLEMELERİNDE İNTERDİSİPLİNER BİR YAKLAŞIM ÖRNEĞİ

7103SAYILI KANUN VE İNTERNET YÖNETMELİĞİ

DR ABDULVAHAP DARENDELİ ADALET BAKANLIĞI

ÖZET

İnternetin bir kitle iletişim aracı olarak, insanlığa sunduğu avantajların yanında, kullanıcılara belli ölçüde anonimlik imkanı sunması, yönetiminin belli merkezi olmayışı gibi dezavantajları da hukuki düzenlemeler açısından güçlükler de doğurabilmektedir. Bu anlamda internet insan haklarının kullanılması ve korunması konusunda yeni olanaklar getirmekle birlikte, insan hakları ihlallerinin artmasına yol açmaktadır. Son yıllarda İnternet kullanımındaki artış bu alanda devletlerin denetim ve kontrolü açısından ters bir etkiye de yol açmış bulunmaktadır. Devletler giderek artan bir şekilde internet erişimini kısıtlamakta, gelişmiş teknolojiler yoluyla internet kullanımını kontrol altına almaya çalışmakta ve belli ifade biçimlerini de suç haline getirecek düzenlemeler yapmak zorundakalmaktadırlar. Ancak dünyanın her yerinden milyarlarca kullanıcıya hizmet veren internet aynı düzenleme ve kontrollere tabi değildir ve tabi tutulması da potansiyel olarak mümkün değildir. İnternet üzerindeki içeriklerin ve iletişimin insan hakları ve özgürlüklerinin kullanılması açısından yarattığı zarar riskinin doğası gereği medya (yazılı ve görsel)'nın yarattığı riskten daha yüksek olduğundan şüphe bulunmamaktadır. Dolayısıyla medya (geleneksel medya) ve internetten alınan içeriklerin yayımlanmasını düzenleyen hukuksal rejimler de farklı olabilmektedir. Bununla birlikte yöndeşme (yakınsama) olgusuyla birlikte farklı hukuksal rejimlerle yürütülme olgusunun anlamını yitirdiği ve birçok soruna da neden olabileceği anlaşılmıştır. Bu nedenle yakınsamanın etkisiyle sunulan hizmetin bireylerin/sosyal paydaşların ve platform işletmecilerinin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Bu zorunluluk özellikle küresel internet alanında olduğu gibi, belirli alanlardaiki ayrı sektörün (internet, görsel işitsel medya sektörü) iki ayrı reglasyon kurumu tarafından birlikte düzenlenmesini kaçınılmaz kılmaktadır. Nitekim Ülkemizde Mart 2018 yılında yürürlüğe giren 7103 sayılı Kanunun 84. Maddesi ile "Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik Taslağı"nın 22. maddesi ile, Üst Kurul (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) ve Kurum (Bilgi Teknolojileri Kurumu)'nun imkanlar ölçüsünde işbirliği ve bilgi paylaşımı yapmaları yasal zorunluluk haline getirilmiştir. Bu zorunluluk interdisipliner bir hukuki düzenlemenin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Düzenleme de demokratik ve çağdaş bir yaklaşım ortakların eşit katılımını ve işbirliğine gerektirmektedir. Yasal bir zorunluluk sonucu interdisipliner bir yaklaşımla hazırlanıp yürütülmesi öngörülen ilgili Yasa ve Yönetmelik hükümleri "daha iyi norm oluşturma" standartları açısından bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışmada ayrıca sektörel ve akademik açıdan konuya getirilen eleştiriler ileuluslararası standartlara ve yargısal kararlara (Ulusal ve Uluslararası Yargı Kararlarına) değinilmektedir. Anahtar Kelimeler: Küresel İnternet, İletişim Teknolojileri, Yakınsama (Yöndeşme), Hukuki Düzenlemeler, Reglasyon Kurumları.

Page 303: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

285

AN EXAMPLE TO INTERDISCIPLINARY APPROACH TO THE REGULATION OF INTERNET BROADCASTS: LAW NUMBERED 7103

AND INTERNET BY-LAW

DR ABDULVAHAP DARENDELİ ADALET BAKANLIĞI

ABSTRACT

The internet offers a variety of advantages as an instrument of mass communication. However, the anonymity it offers to users and absence of a central authority in its management leads to disadvantages for the legislation. In this respect, the internet brings new opportunities for the exercise and protection of human rights and also leads to increasing violations of human rights. The recent increase in the use of internet has caused a reverse effect in the supervision and control of the state in this area. States are increasingly engaged in efforts to limit the internet access, control internet use by advanced technologies and criminalize certain forms of expression. However, the internet, which serves billions of users across the world, is not subject to the same regulations and controls, and such subjection is potentially not possible. There is no doubt that the risk of harm caused by the content and communication over the internet on the exercise of human rights and liberties is higher than the risk caused by media (visual and printed media) due to its nature. Therefore, regulations pertaining to the broadcast of content over the media (conventional media) and the internet may vary. Furthermore, it has also been understood that the phenomenon of enforcement through different regulations also has lost its meaning due to the concept of convergence and may cause many problems. For that reason, it is necessary to regulate the services offered according to the needs of individuals/social stakeholders and platform operators by taking account of the effect of convergence. This necessity makes it inevitable to have two different regulatory authorities to manage different sectors in certain areas (internet, audio-visual media sector) like in the field of global internet. As a matter of fact, pertaining to the article 84 of the Law no.7103 that entered into force in March 2018 and article 22 of the 'Draft By-Law on the Radio, Television and On-Demand Broadcasts over the Internet', it is now legally compulsory for the Supreme Council (Supreme Council of Radio and Television) and the Authority (Information Technologies Authority) to cooperate and exchange information as much as possible. This obligation resulted in the drafting of an interdisciplinary regulation. This regulation requires the equal participation and collaboration of the partners with a democratic and modern approach. The provisions of the abovementioned Law and By-law that was drafted and will be implemented with an interdisciplinary approach as result of a legal requirement constitute the topic of this study in respect to the standards of "setting better norms". Moreover, the study also addresses the sectoral and academic criticisms relating to this matter as well as the international standards and judicial decisions (National and International Judicial Decisions). Key words: Global Internet, Communication Technologies, Convergence, Regulations, Regulatory Authorities. Key Words: Global Internet, Communication Technologies, Convergence, Regulations, Regulatory Authorities.

Page 304: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

286

ULUSLARARASI VERGİ BİLGİ DEĞİŞİMİNİN TÜRK VERGİ

MEVZUATINA YANSIMALARI

Derya Yayman Akdeniz Üniversitesi

ÖZET

Dünyada hemen her ülkede hükümetler, yabancı sermayeyi ülkelerine çekmek için vergi oranlarında indirime gitmek ya da vergiyi tamamıyla ortadan kaldırmak gibi politikalar uygulamışlardır. Bu durum vergi rekabetine yol açmış; ülkelerin ekonomik, siyasi, sosyal, hukuki alanlarda hareket etme kabiliyetini sınırlandırmıştır. Böylelikle yabancı sermaye sahipleri teşvik, indirim gibi vergisel avantajlar elde etmişlerdir. Vergi idarelerinin dar mükelleflere ya da yurtdışında gelir elde eden tam mükelleflere ulusal vergi yasalarını uygulayabilmesi, ülke sınırlarının ötesindeki bilgilere ulaşabilmesine bağlıdır. Birçok ülkede vergi idareleri çeşitli yasal düzenlemelerle vergisel bilgiye ulaşımı sağlayacak geniş yetkilerle donatılmıştır. Ancak yetki sınırını aşan kişi, varlık ya da işlemler söz konusu olduğunda vergi idarelerinin söz konusu yetkileri etkisiz kalmaktadır. Çünkü elde etmek istedikleri sınırlarının dışındaki vergisel bilgiler, kendileri için doğrudan ulaşılabilir değildir. Sermayenin vergilendirilmesi, mal ve hizmetler üzerinden alınan vergiler ve insan kaynaklarının sınır ötesi vergilendirilmesi sorunları tüm ülkelerin gündeminde yer almaktadır. Uluslararası vergi sisteminde henüz ülkeler arasında etkin bir vergisel iş birliğinin olmaması ciddi sorunlara yol açmaktadır. Bu durumu önlemek için dünya ülkeleri arasında vergisel anlamda iş birliğini geliştirmeye yönelik başta OECD'nin öncülüğünde ikili ya da çok taraflı anlaşmalar yapılmış ve üye ülkelerin anlaşma hükümlerini yerine getirmek için vergi sistemlerini anlaşma hükümlerine göre dizayn etmeleri istenmiştir. Bu anlaşmalardan en önemlisi ülkeler arasında vergi bilgi paylaşımına yönelik anlaşmalardır. Yapılan bu çalışmanın amacı, özellikle OECD ülkelerinde vergi konulu bilgi değişiminin temel dayanağı olan OECD Model Vergi Anlaşmasının 26'ncı maddesine dayanarak, Türkiye açısından vergi bilgi değişiminin gerekliliği ve bu çerçevede yapılan çalışmaların, güncel gelişmelerle vergi mevzuatımıza nasıl yansıdığını aydınlatabilmektir. Anahtar Kelimeler: Bilgi değişimi, Vergi kaçakçılığı, Vergi anlaşmaları, Ulus ötesi vergisel iş birliği, Çifte vergilendirme anlaşmaları

Page 305: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

287

REFLECTIONS OF THE INTERNATIONAL TAX INFORMATION EXCHANGE ON TURKISH TAX LEGISLATION

Derya Yayman

Akdeniz Üniversitesi

ABSTRACT In almost every country in the world, governments have implemented policies such as reducing tax rates or eliminating the tax completely to attract foreign capital to their countries. This situation led to tax competition and limited the ability of countries to act in economic, political, social and legal fields. Thus, foreign capital owners have obtained tax advantages such as incentive and discount. Ability of tax administrations to apply national tax laws to limited taxpayers or full taxpayers who generate revenue in foreign countries depends on their ability to access information beyond country borders. In many countries, the tax authorities are equipped with a wide range of legislative arrangements to ensure access to tax information. However, in the case of persons, assets or transactions exceeding the authority limit, the powers of the tax authorities are ineffective. Because tax information outside the limits they want to achieve is not directly accessible to them. Taxation of capital, taxes on goods and services and cross-border taxation of human resources are on the agenda of all countries. The lack of effective tax cooperation between countries in the international tax system causes serious problems. In order to prevent this situation, bilateral or multilateral agreements were initiated by the OECD in order to develop cooperation in taxation between the countries and the member countries were asked to design their tax systems according to these agreements. Tax information exchange agreements are the most important of these agreements between countries. The purpose of this study is to reflect the necessity of tax information exchange in Turkey with the current developments in Turkish tax legislation, fundamentally on the basis of Article 26 of the OECD Model Tax Convention. Key Words: Information exchange, Tax evasion, Tax agreements, Transnational tax cooperation, Double taxation agreements

Page 306: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

288

YENİ AMERİKAN EKONOMİ POLİTİKASININ ULUSLARARASI

TİCARET VE İLİŞKİLER ÜZERİNE ETKİLERİ

Yavuz Özek Fırat Üniversitesi

ÖZET

On yıllar boyunca bütün liberal uluslarası teoriler uluslararası ticareti desteklemiştir. Bu dönemin sihirli sözcükleri uzmanlaşma ve iş bölümü olmuştur. Yıllar boyunca, bütün ekonomi ekolleri uluslararası ticareti bu yönüyle dikkate almışlardır. Bunların yanısıra, Dünya Ticaret Örgütü serbset ticarete karşı, serbest ticareti zorlaştıran ülkelerin politikalarına karşı ekstra cezalar uygulamıştır. Amerikan'ın bir parçası olduğu ekonomik savaş ile Dünya yeni bir dönemi tecrübe etmektedir. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın yeni ekonomik söyleminden sonra dünya ticaret dengelerine buna hassas bir şekilde tepki verdi. Yeni dönemde 'serbest ticaret' kavramının eskisi kadar popüler olmadığı görülmektedir. Bu politika hemen hemen her ülkenin ekonomisini etkilemektedir. ABD hükümeti tarafından yürürlüğe konulan değişken gümrük uygulamaları sebebiyle, dünya ticareti ve bağlantılı olarak da uluslararası ilişkiler etkilenmektedir. Bu etkinin yönü kısa vadede ortaya çıkacaktır, fakat nihai sonuçları ise orta vadede gözlenebilecektir. Bu çalışmada, yeni Amerikan ticaret politikasının Amerika ve diğer ülkeler için geçmişi, mevcut durumu ve gelecekteki sonuçları, ve uluslararası ticaret ile uluslararası ilişkilere etkileri incelenecektir. Anahtar Kelimeler: Amerikan Ekonomi Politikası, Uluslararası Ticaret, Serbest Ticaret, Ekonomi Politik

Page 307: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

289

THE EFFECTS OF THE NEW AMERICAN ECONOMY POLICY ON INTERNATIONAL TRADE AND RELATIONS

Yavuz Özek

Fırat Üniversitesi

ABSTRACT For decades, all liberal international theories support international trade. The magic words of that period were specialization and the division of tasks. For years, all economy schools considered the international trade in such a way. Moreover, the World Trade Organization charged extra penalties to countries that have policies against free trade. With the Economic war that America is a part of it, the World is experiencing a new period. After President Trump's new economic discourse the world trade balances reacted vulnerably. In the new period, 'free trade' seems to be not as popular as before. That policy affects economies of almost all countries. Due to the changing customs regulations enforced by US government, the world trade and connectedly the international relations would be affected. The direction of this effect will be revealed in the short-run, but the ultimate consequences can be observed in the middle-run.In this study, we discussed the past, current and future results of new American trade policy for America and for other countries, and its effects on the international trade and relations. Key Words: American Economy Policy, International Trade, Free Trade, Political Economy

Page 308: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

290

DIŞ BORÇ VE ÖZEL TÜKETİM HARCAMALARI ÜZERİNE GÜNCEL

BİR DEĞERLENDİRME

Yavuz Özek Fırat Üniversitesi

ÖZET

Ekonomik büyüklük hesaplanırken başvurulan en popüler yöntem 'harcama metodu' olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye ekonomisi 2010 yılından itibaren 8 yıl boyunca kesintisiz olarak büyümüş ve 2017 yılında gerçekleştirdiği %7,2 lik büyüme oranı, 2017 yılı için Avrupa'nın en büyük büyüme oranı olarak kayıtlara geçmiştir. Bu büyüme oranı yakalanırken en yüksek artışın özel tüketim harcamalarında olduğu göze çarpmaktadır. Özel tüketim harcamalarının ekonominin genel dinamiği olması beraberinde birçok problem getirmektedir. Özellikle özel tüketim harcamalarında ithalat payının yüksek olduğu Türkiye gibi ülkeler bu bağlamda sonraki yıllar için bu ülkelere potansiyel riskler getirmektedir. Bu potansiyel riskleri artıran en büyük neden ise yapılan özel tüketim harcamalarının özkaynaklar ile ve yerli tasarruflar ile değil, dış borçlarla finanse edilmesidir. Özellikle kısa dönemli dolaylı sermaye yatırımlarıyla finanse edilen dış borçlar, kısa ve orta vadede ülke kırılganlıklarını artırmaktadır. Özellikle ABD'nin faiz artırımıyla izlediği enflasyonist politikalar uluslar arası gelişmekte olan piyasalardan sermayenin çıkmasına dolayısıyla o ülkelerde döviz kurlarının artmasına neden olmaktadır. Çalışmamızda Türkiye için son dönemde artan özel tüketim harcamaları ve ülke kırılganlığı arasındaki ilişki analiz edilecektir. Anahtar Kelimeler: Tüketim, Özel Tüketim Harcamaları, Ekonomik Kırılganlık, Dış Borç

Page 309: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

291

A CURRENT ASSESSMENT ON EXTERNAL DEBT AND PRIVATE CONSUMPTION EXPENDITURES

Yavuz Özek

Fırat Üniversitesi

ABSTRACT The most popular method used in calculating the economic magnitude is metod 'spending method'. Turkey's economy has grown continuously for 8 years from 2010 and a growth rate of 7.2% realized in 2017, and recorded as Europe's largest growth rate for 2017. While this growth rate is achieved, the highest increase is observed in private consumption expenditures. The fact that private consumption expenditures are the general dynamics of the economy brings many problems. Especially countries like Turkey where high import share of private consumption in these countries is to bring potential risks for next year in this context. The biggest reason that increases these potential risks is the financing of private consumption expenditures with own funds and not with domestic savings, but with external debts. Foreign debt, especially financed by short-term indirect capital investments, increases the fragility of the country in the short and medium term. In particular, inflationary policies followed by the US interest rate hike leads to capital outflows from international emerging markets and hence increase in exchange rates in those countries. In this study will be analyzed relationships between recently increased private consumption and the fragility of the country for Turkey. Key Words: Consumption, Private Consumption Expenditures, Economic Fragility, External Debt

Page 310: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

292

İSTANBUL YÜKSEK ÖĞRETMEN OKULU MODELİNİN TARİHSEL

TEMELLERİ

Sabri Becerikli Bursa Uludağ Üniversitesi

Muammer Demirel

Bursa Uludağ Üniversitesi

ÖZET Osmanlı Devleti modernleşme sürecinde açılmış olan rüşdiye mekteplerine öğretmen yetiştirmek amacıyla 1848 tarihinde Darülmuallimin açılmıştır. 1876'da lise seviyesinde öğretmen yetiştirmek için İdadi şubesi açılmış fakat bu şube uzun ömürlü olmamıştır. 1880 senesinde kapatılmış olan İdadi şubesi 1891 tarihli irade ile Âlî ismiyle tekrardan açılmıştır (Ünal ve Birbudak, 2013). Âlî şubesi Cumhuriyet döneminde 1924 yılında Yüksek Muallim Mektebi ve otuzlu yıllarda İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu adını almıştır. Yüksek Öğretmen Okulu 1978 yılına kadar lise öğretmeni yetiştirmek üzere Türkiye eğitim tarihinde önemli bir rol almıştır (Eşme, 2001; Öztürk, 2007; Son Telgraf, 24.11.1340). Yüksek Öğretmen Okulu öğrencileri alan derslerini Üniversitede, meslek derslerini kendi Okullarında görmüşlerdir. Bu model Türkiye tarihinde tek örnektir. Modelin örneği Fransa'dan alınmıştır. Fransa'da 1794 senesinde açılan fakat derslerine ancak 1795 senesinde başlayabilen Ecole Normale adlı okul (Ladd, 1907; Smith, 1982) 1903 senesinde bu sisteme geçmiştir (Fındıkoğlu, 1948). Darülmuallimin, Ecole Normaleyi 1908 yılında modellemiştir. Mevzu bahis tarihte Darülmualliminin Âlî şubesi öğrencileri bazı derslerini Darülfünunda, bir kısım derslerini ise Darülmualliminde almaya başlamışlardır. Fakat Darülmualliminin bu uygulaması 1915 senesine kadar oturmamıştır. Okulun öğrencileri zaman zaman Darülfünuna bağlanmış zaman zamanda Darülmuallimine bağlanmıştır (Satı, 1334). 1915 Darülmuallimin ve Darülmuallimat Nizamnamesinden sonra sistem 1978 senesine kadar değişmeyecek şekilde oturtulmuştur. Alan derslerini Üniversitede gören öğrenciler Yüksek Öğretmen Okulunda öğretim yöntemleri, eğitim tarihi, gelişim psikolojisi gibi dersler görmüşlerdir (BCA, FK, 180.09.0.0, YN, 78.382.1; Çapa Eski Arşivi, 09.11.1951 Tarihli Yazı; Darülmuallimin ve Darülmuallimat Nizamnamesi, 1331; Yüksek Öğretmen Okulu Yönetmeliği, 03.06.1972) Bu sistem Okulda görev yapmış olan Ferid Bey, Satı Bey ve İbrahim Alaaddin (Gövsa) Bey tarafından eleştirilmiş, öğretmen yetiştirmenin sadece Darülmualliminde yapılması gerektiği yönünde görüşler bildirilmiştir. Fakat model 1924 senesinde açılmış olan Yüksek Muallim Mektebi / Yüksek Öğretmen Okulu ile devam etmiştir (Ferid, 1325a; 1325b; İbrahim Alaaddin, 1923; Satı, 1327). Anahtar Kelimeler: Darülmuallimin, Yüksek Muallim Mektebi, Yüksek Öğretmen Okulu,

Page 311: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

293

HISTORICAL FUNDAMENTALS OF ISTANBUL HIGHER TEACHERS' SCHOOL MODEL

Sabri Becerikli

Bursa Uludağ Üniversitesi

Muammer Demirel Bursa Uludağ Üniversitesi

ABSTRACT

Darülmuallimin was opened in 1848 in order to educate teachers for the Rüşdiye schools opened in the modernization process of the Ottoman Empire. In 1876, a branch of İdadi (High School) was opened to train teachers, but this branch did not last long. The Idadi branch, which was closed in 1880, was reopened under the name of Âlî by a decree in 1891 (Ünal and Birbudak, 2013). The branch of Âlî was named as Higher Teachers' School (Yüksek Muallim Mektebi) in 1924 in the Republican era and as Istanbul Higher Teacher's School (İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu) in the 30s. Higher Teachers' School took an important role until 1978 in the history of education in Turkey in attempt to train high school teachers (Esme, 2001; Öztürk, 2007; Son Telgraf, 11.24.1340). The students of the Higher Teachers' School took their field courses at the University and their vocational courses at their schools. This model is the only example in the history of Turkey. The model was taken from France. The school called Ecole Normale that was opened in 1794 in France, but started the courses in 1795 (Ladd, 1907; Smith, 1982) moved into this system in 1903 (Fındıkoğlu, 1948). Darülmuallimin modeled the Ecole Normale in 1908. The students of Âlî branch of Darülmuallimin some courses began to take some courses at Darülfünun (University) and some other course at Darülmuallimin during the period in question. However, this practice of Darülmuallimin was not established until 1915. The students of the school were sometimes affiliated to Darülmuallim and at other times to Darülfünun (Satı, 1334). After the 1915 Darülmuallimin and the Darülmuallimat (Higher Female Teachers' School) Regulations, the system was well-established not to be changed until 1978. The students who took the field courses at the university took courses such as the teaching methods, the history of education and the developmental psychology at the Higher Teachers' School (BCA, FK, 180.09.0.0, YN, 78.382.1; Çapa Old Archive, Article Dated 09.11.1951; Darülmuallimin and Darülmuallimat Regulations, 1331; Higher Education School Regulations, 03.06.1972). This system was criticized by (Mr.) Ferid Bey, (Mr.) Satı Bey and (Mr.) İbrahim Alaaddin (Gövsa) Bey who had served previously at the school and they stated that teacher training should only be done at the Darülmuallim. However, the model continued with the Higher School of Teachers / Higher Teachers' School opened in 1924 (Ferid, 1325a; 1325b; İbrahim Alaaddin, 1923; Satı, 1327). Key Words: Darülmuallimin, Higher Teachers' School, Istanbul Higher Teachers' School,

Page 312: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

294

OSMANLI ARŞİVİNDE YENİ TASNİF EDİLEN BELGELER IŞIĞINDA

1914 OSMANLI-ALMAN İTTİFAK ANTLAŞMASI MÜZAKERELERİ

Ahmet Ali Gazel Afyon Kocatepe Üni.

ÖZET

Osmanlı Devleti, Trablusgarp ve Balkan Harbi yaralarını sarmaya çalışırken bir yandan da iki bloka ayrılmış Avrupa'da yalnızlıktan kurtulmak için ittifak girişimlerinde bulunmuştur. Osmanlı Devleti öncelikle Üçlü İtilafı oluşturan İngiltere Fransa ve Rusya'ya ittifak teklifinde bulunmuştur. Bu devletlerin kabul etmemesi üzerine Almanya'ya teklif götürülmüştür. Almanya ittifaka sıcak bakmasa da gelişen olaylar neticesi Osmanlı ile ittifak yapmaya karar vermiştir. 27 Temmuz'da görüşmeler gizli bir şekilde başlamış ve Sadrazam Sait Halim Paşa'nın belirtilen tarihte taleplerini bildirmiştir. 31 Temmuz 1914 tarihinde Sait Halim Paşaya antlaşma yapma yetkisi verilmiştir. Neticede 2 Ağustos 1914 tarihinde Sait Halim Paşa'nın Yeniköy'deki yalısında antlaşma imzalanmıştır. Belirtilen antlaşma bilinmekle beraber Türk arşivlerinde bulunamamıştı. Antlaşmanın ıslak imzalı orijinali ancak antlaşmanın yapılmasından 103 sene sonra 2017 yılında arşivde araştırmacıların hizmetine sunulmuştur. Bu bildiride okuyucuya yeni sunulan belgeler ışığında 2 Ağustos 1914 tarihli antlaşma hakkında bilgi verildikten sonra antlaşmanın müzakere süreci hakkında değerlendirmeler yapılacaktır. Anahtar Kelimeler: I. Dünya Savaşı, Almanya, Osmanlı Devleti

Page 313: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

295

1914 OTTOMAN-GERMAN ALLOCATION NEGOTIATIONS IN THE LIGHT OF NEW APPROVED DOCUMENTS IN OTTOMAN ARCHIVE

Ahmet Ali Gazel Afyon Kocatepe Üni.

ABSTRACT

While the Ottoman Empire was trying to wrestle the wounds of Tripoli and Balkan War, it attempted alliance to get rid of loneliness in Europe, which was divided into two blocks. The Ottoman Empire first proposed an alliance to France and Russia, which formed the Triple Entente. When these states did not accept the proposal, they were taken to Germany. Although Germany did not look at the alliance, it decided to make an alliance with the Ottoman Empire. On 27 July, the negotiations began secretly and the Grand Vizier Sait Halim Pasha declared his demands on the date indicated. On July 31, 1914, Sait Halim Pasha was authorized to make treaties. <span title="Neticede 2 Ağustos 1914 tarihinde Sait Halim Paşa'nın Yeniköy'deki yalısında antlaşma imzalanmıştır. ">As a result, on 2 August 1914, the treaty of Sait Halim Pasha in Yeniköy was signed. Although the mentioned agreement was known, it could not be found in the Turkish archives. The wet-signed original of the treaty was put into service by researchers in the archive in 2017, 103 years after the agreement was concluded. In this paper, the reader will be informed about the agreement dated 2 August 1914 in the light of the new documents presented and evaluations will be made about the negotiation process of the agreement. Key Words: World War I, Germany, Ottoman Empire

Page 314: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

296

II. MEŞRUTİYET YILLARINDA MEKTEB-İ MÜLKİYYE’DE BİR

ISLAHAT GİRİŞİMİ: MEHMED HİKMET BEY’İN LÂYİHASI

Togay Seçkin Birbudak Gazi Üniversitesi

ÖZET

Osmanlı Devleti’ndeki bürokratik sistemin nitelikli kadrolar ile yürütülebilmesi adına Sultan Abdülmecid’in saltanatı zamanında, 1859 yılında, İstanbul’da açılan Mekteb-i Mülkiye Türk eğitim tarihinin en önde gelen, iz bırakan okulları arasında yer almaktadır. Bu okuldan yetişen öğrenciler zamanla Osmanlı bürokrasi ve eğitim sistemi içerisinde önemli vazifeler üstlenmişlerdir. Bununla birlikte farklı tarihlerde alınan kararlarla Mekteb-i Mülkiye’de öğrenci kabulü, eğitim düzeni, müfredat gibi başlıklarda bir çok kez düzenlemeye gidilmiştir. Bu nedenle Mekteb-i Mülkiye’nin kurucusu Sultan Abdülmecid zamanında farklı, Sultan II. Abdülhamid zamanında farklı, II. Meşrutiyet döneminde daha başka bir eğitim anlayışı ve müfredat ile hizmet verdiği dikkati çekmektedir. 1908 yılında II. Meşrutiyet’in ilan edilmesinin ardından Sultan II. Abdülhamid devrinin etkilerini azaltmak için Mekteb-i Mülkiye’de bir kez daha düzenlemelere gidilmişse de istenilen düzen tam anlamıyla oturtulamamıştır. Bildiride 1911 yılında Mekteb-i Mülkiye’ye müdür olarak atanan Mehmed Hikmet Bey’in hazırlayarak 28 Mayıs 1912 günü Dâhiliye Nezâreti’ne sunduğu rapor ele alınmaktadır. Mehmed Hikmet Bey, okulun geçmişten gelen bazı problemlerine dikkat çekmekte ve bu sorunların aşılması için bir takım önerilerde bulunmaktadır. Bununla birlikte Mekteb-i Mülkiye için yeni bir eğitim müfredatının uygulanması gerektiğini savunan Mehmed Hikmet Bey bu konuda kapsamlı bilgiler vermekte ve okuldaki öğrenciler ile ilgili de bir takım düzenlemeler yapılması yolunda görüş bildirmektedir. Bu kapsamda söz konusu çalışma okulun daha faydalı getirilmesi adına müdür Mehmed Hikmet Bey’in kaleme aldığı görüş ve düşünceler, okulda uygulanması önerilen müfredat ile idari-eğitim modeli hakkında bilgiler verilmekte, son bölümde ise söz konusu layihanın hayata geçirilme durumu ile okul üzerindeki etkileri üzerine değerlendirmelerde bulunulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Mekteb-i Mülkiyye, Osmanlı Devleti, Eğitim tarihi

Page 315: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

297

A REFORMING INITIATIVE AT MEKTEB-I MÜLKIYYE IN THE SECOND CONSTITUTIONAL ERA: REPORT OF MEHMED HIKMET

BEY

Togay Seçkin Birbudak Gazi Üniversitesi

ABSTRACT

In order to carry out the bureaucratic system in the Ottoman State with qualified cadres, Mekteb-i Mülkiye (Faculty of Political Sciences) opened in Istanbul in 1859 during the reign of Sultan Abdülmecid, is one of the most prominent schools in the history of Turkish education. The students, who grew up in this school, undertook important tasks in the Ottoman bureaucracy and education system in time. On the other hand, with the decisions made on different dates, many changes in the fields such as student acceptance, education order and curriculum were made in Mekteb-i Mülkiye. For this reason, it attracts attention that it provided service with a different understanding of education and curriculum during the reign of Sultan Abdülmecid, founder of Mekteb-i Mülkiye, also during the reign of Sultan II. Abdülhamid and a different one during Second Constitutional Era. In 1908, After the declaration of the II. Constitutional Monarchy, in order to reduce the effects of the Sultan II. Abdülhamid period, Mekteb-i Mülkiye was reorganized once again but the desired order was not fully established. In this work, the report that Mr. Mehmed Hikmet who was appointed as the head of Mekteb-i Mülkiye in 1911 prepared and presented to Ministry of Internal Affairs on 28th of May 1912 is discussed. Mr. Mehmed Hikmet draws attention to some problems of the school from the past and makes some suggestions to overcome these problems. On the other hand, Mehmed Hikmet, who argued that a new curriculum should be implemented for Mekteb-i Mülkiye, provides comprehensive information on this subject and gives his opinions on making arrangements for the students in the school. In this regard, the mentioned study provides information on the views and ideas written by the headmaster Mr. Mehmed Hikmet and administrational-educational model with the curriculum proposed to be applied at school and in the last part, evaluations are made on the actualization of the mentioned pleading and its effects on the school. Key Words: Mekteb-i Mülkiyye, Ottoman Empire, Education history

Page 316: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

298

AFYONKARAHİSAR MEVLİVİHANESİNİN İNANÇ TURİZMİ

AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Nusret KOCA Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Evren EKİZ

Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi

ÖZET Afyonkarahisar ili coğrafi konumu itibariyle doğal ve kültürel turizm değerleri açısından zengin bir yapıya sahip durumdadır. Son yıllarda artan termal turizm yatırımları termal kaynakları öncelikli turizm destinasyonu haline getirmiş olsa da İl’de farklı turizm türlerine kaynak sağlayacak turizm değerleri de bulunmaktadır. Bu kapsamda; kültürel turizm, eko-turizm, inanç turizmi, spor turizmi ve kongre turizmi gibi turizm türleri geliştirilebilir durumdadır. Bu çalışmada Afyonkarahisar Mevlevihane’si, Sultan Divanı Mevlevihane Müzesi ve Mevlevilik kültürünün inanç turizmi kapsamında Afyonkarahisar turizmi açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda öncelikle doküman analizi tekniği ile ilgili literatür gözden geçirilmiştir. İkinci aşamada Mevlevi (Türbe) Camii, Sultan Divanı Mevlevihane Müzesi ve yakın çevresini kapsayan sahada alan çalışması ve gözlemler yapılarak çalışma için gerekli veriler elde edilmiştir. Yapılan bu çalışmalar sonucunda Afyonkarahisar Mevlevihane’sinin inanç turizmi açısından geliştirilebilir değerler sunduğu tespit edilmiştir. Özellikle Konya Mevlevihane’sinden sonra ikinci büyük Mevlevihane olması, 40 hatimli şifalı aşure geleneğini sürdüren tek Mevlevihane olması gibi ayırt edici özellikleri ile inanç turizmi açısından ön plana çıkmaktadır. Anahtar Kelimeler: Afyonkarahisar, İnanç Turizmi, Afyonkarahisar Mevlevihanesi

Page 317: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

299

THE EVALUATION OF AFYONKARAHİSAR MEVLEVI LOUDGE IN TERMS OF RELIGION TOURISM

Nusret KOCA

Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Evren EKİZ Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi

ABSTRACT

Afyonkarahisar is a rich province in terms of natural and cultural tourism sources due to its geographic location. Although the increasing thermal tourism investments done recently bring thermal sources primary tourism destination, there are different tourism sources in Afyonkarahisar. In this context; cultural, eco, religion, spor and congress tourisms can be developed. In this study, it is targeted to evaluate Afyonkarahisar Mevlevi loudge, Sultan Divanı Mevlevi Museum and Mevlevi culture in terms of religion tourism. Firstly, literature is reviewed by means of document analysis technique. Secondly, the related data is collected by performing field trip and observations in Mevlevi loudge, Sultan Divanı Mevlevi Museum and their neighbourhood. After performing those studies, it is determined that Afyonkarahisar Mevlevi loudge can be developed in terms of religion tourism. Especially its distinguishing feautures of Afyonkarahisar Mevlevi loudge such as it is the second biggest Mevlevi loudge after Konya Mevlevi loudge and it is the only Mevlevi loudge that continues the traditional special ashoura day bring the Afyonkarahisar Mevlevi loudge in a special place in terms of religion tourism. Key Words: Afyonkarahisar, Religion tourism, Afyonkarahisar Mevlevi Loudge

Page 318: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

300

MARDİN İLİ MİDYAT İLÇESİ GELİNKAYA MAHALLESİ

GELENEKSEL KONUTLARININ TİPOLOJİK ANALİZİ

İzzettin Kutlu Gazi Üniverstesi

Zehra Gediz URAK Gazi Üniversitesi

ÖZET

Tarihi çevreler ve geleneksel kent dokuları toplumların varlığını simgeleyen en önemli unsurlardır. Bu unsurlar; tarihi bilgilerin aydınlatılmasında ve gelecek nesillere aktarılmasında önemli rol oynar. Tarihi çevre ve kent dokuları alanında kültür varlıklarının bir parçası olan mimari öğeler; bulunduğu bölgeye açık hava müzesi özelliği katmakta ve bölgenin turizmine katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda; Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bulunan Mardin İli Midyat İlçesi de, farklı özelliklerdeki geleneksel anıt ve sivil mimariyi bünyesinde barındırmaktadır. Midyat'ın Gelinkaya Mahallesi özelinde üç geleneksel konut, bir cami ve bir kaya mezarının tescil edilmesi dışında herhangi bir koruma çalışması yapılmadığı belirlenmiştir. 2002 yılından itibaren mahallenin dış sınırında çok katlı betonarme apartman sayılarının artmaya başlamış olması ve patika yolların asfalt ve parke yollara dönüşmesi nedeniyle; geleneksel özgün konut dokusunu ve yapı elemanlarını, yok olmadan korumanın ve kayıt altına almanın önemi artmıştır. Bu çalışmada; mahalledeki korumanın yetersizliği nedeniyle, geleneksel konutların belgelenerek bilim dünyasına tanıtımının yapılması ve koruma çalışmalarına veri oluşturulması amacıyla Gelinkaya Mahallesi'nde özgün özellikleri barındıran 41 konut yerinde analiz edilmiş ve tipolojik çözümleme çalışması yapılarak Mardin İli Midyat İlçesi Gelinkaya Mahallesi geleneksel konutlarının tipolojik özellikleri sunulmuştur. Çalışma sonucunun; mahallede aykırı veya geleneksel konut özelliklerini taklit eden yeni tasarımlara engel olması ve gelecek nesillere özgün yapı elemanları ve yapım tekniği özelliklerini doğru bir şekilde aktarması beklenmektedir. Tarihi çevreler ve geleneksel kent dokuları toplumların varlığını simgeleyen en önemli unsurlardır. Bu unsurlar; tarihi bilgilerin aydınlatılmasında ve gelecek nesillere aktarılmasında önemli rol oynar. Tarihi çevre ve kent dokuları alanında kültür varlıklarının bir parçası olan mimari öğeler; bulunduğu bölgeye açık hava müzesi özelliği katmakta ve bölgenin turizmine katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda; Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bulunan Mardin İli Midyat İlçesi de, farklı özelliklerdeki geleneksel anıt ve sivil mimariyi bünyesinde barındırmaktadır. Midyat'ın Gelinkaya Mahallesi özelinde üç geleneksel konut, bir cami ve bir kaya mezarının tescil edilmesi dışında herhangi bir koruma çalışması yapılmadığı belirlenmiştir. 2002 yılından itibaren mahallenin dış sınırında çok katlı betonarme apartman sayılarının artmaya başlamış olması ve patika yolların asfalt ve parke yollara dönüşmesi nedeniyle; geleneksel özgün konut dokusunu ve yapı elemanlarını, yok olmadan korumanın ve kayıt altına almanın önemi artmıştır. Bu çalışmada; mahalledeki korumanın yetersizliği nedeniyle, geleneksel konutların belgelenerek bilim dünyasına tanıtımının yapılması ve koruma çalışmalarına veri oluşturulması amacıyla Gelinkaya Mahallesi'nde özgün özellikleri barındıran 41 konut yerinde analiz edilmiş ve tipolojik çözümleme çalışması yapılarak Mardin İli Midyat İlçesi Gelinkaya Mahallesi geleneksel konutlarının tipolojik özellikleri sunulmuştur. Çalışma sonucunun; mahallede aykırı veya geleneksel konut özelliklerini taklit eden yeni tasarımlara engel olması ve gelecek nesillere özgün yapı elemanları ve yapım tekniği özelliklerini doğru bir şekilde aktarması beklenmektedir.

Page 319: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

301

Anahtar Kelimeler: Mardin, Midyat, geleneksel, koruma, tipoloji

Page 320: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

302

TYPOLOGICAL ANALYSIS OF THE TRADITIONAL HOUSES OF GELINKAYA NEIGHBORHOOD OF MIDYAT DISTRICT, MARDIN

İzzettin Kutlu

Gazi Üniverstesi

Zehra Gediz URAK Gazi Üniversitesi

ABSTRACT

Historical areas and traditional urban patterns are the most important elements that symbolize the existence of societies. These elements; play an important role in setting light to historical information and transferring to future generations. Architectural elements as part of cultural heritage in the area of historical environment and urban textures; it adds an open air museum feature to its region and contributes to the tourism of the region. In this context; Midyat District of Mardin Province in Southeastern Anatolia Region; it has traditional monuments and civil architecture with different features. It was determined that no conservation work was carried out except for the registration of three traditional houses, a mosque and a rock tomb in the Gelinkaya neighborhood of Midyat. Since 2002, the number of multi-storey reinforced concrete apartment buildings on the external border of the neighborhood has increased and the roads have been turned into asphalt and parquet roads; the importance of preserving and recording the traditional original housing texture and structural elements without extinction increased. In this study; due to the insufficiency of the protection in the neighborhood, 41 houses have been analyzed in the Gelinkaya neighborhood for the purpose of documenting the traditional dwellings to the scientific world and to create data for conservation studies. The result of the study; it is expected that it will prevent new designs which contradictory designs or imitative the characteristics of traditional housing in the neighborhood and will correctly convey the characteristics of structural elements and construction techniques to the next generations. Key Words: Mardin, Midyat, traditional, conservation, typology

Page 321: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

303

TOPLUMSAL EĞİTİM

Burcu GEZER ŞEN Fırat Üniversitesi

ÖZET

Eğitim kurumu toplumsal düzenin sürdürülmesini sağlayan önemli kurumlardandır. Eğitim ve toplum birbirini tamamlayan iki temel kavramdır. Eğitimin işlevsel hale gelmesi ancak toplumsal bir ortamda mümkündür. Toplumun sürekliliğinin sağlanması da ancak eğitimle mümkündür. Bu yönüyle toplumun varlığının korunması bir amaç, bu amacın gerçekleştirilebilmesi için ise eğitim bir araçtır (Aslan, 2001: 27). Toplumsal eğitim, öğrencilerin gelişimlerinin desteklenmesini, olumlu davranışlara yönlendirilmesini, toplumsal bir varlık olabilmesini ve demokratik hak ve sorumluluklarının bilincinde olabilmesini sağlama işlevini yerine getirmektedir (Mercik, 2015: 170). Eğitim ortamları, bireylerin gelişimini ve sosyal deneyim kazanmasını destekleyici bir özelliğe sahiptir. Bu ortamlar aracılığıyla kazandıkları deneyimler bireyleri toplumsal hayata hazırlamaktadır. Eğitim bireylere kültüre özgü bilgi, tutum ve davranışlar kazandırmaktadır. Bireyler eğitim süreci içinde toplumun yapısını, kurallarını, bireylerin hak ve sorumluluklarını yaşayarak öğrenmektedirler. Bu doğrultuda eğitim bireylerin demokratik bir birey haline gelmesinde ve vatandaşlık bilincinin oluşmasında da önemli rol oynamaktadır. Eğitimin, bireyleri toplumsal hayata hazırlamada ve bir arada yaşama kültürü oluşturmada etkisi büyüktür. Diğer taraftan eğitimin toplumdaki dinamik yapıya ve değişimlere uyum sağlaması gerekmektedir. Toplumun bir üyesi haline gelen bireyler aynı zamanda değişime de uyum sağlamakla yükümlüdür. Eğitim toplumun geleceği planlamasına ve geleceğe yatırım yapmasına imkan tanır. Eğitim aracılığıyla kültürün gelecek nesillere aktarılması sağlanmaktadır. Aynı zamanda da gelecekte kavuşulması istenilen toplum yapısına eğitimle ulaşmak mümkün olmaktadır (Lenz, Tamer, 2013: 104). Dolayısıyla, eğitimin içeriği toplumsal hayatı çok yönlü biçimde şekillendirmektedir. Sağlıklı bir toplumsal hayat planlı ve bilinçli bir toplumsal eğitimle mümkün hale gelmektedir. Anahtar Kelimeler: Toplum, Eğitim, Toplumsal eğitim.

Page 322: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

304

SOCIAL EDUCATION

Burcu GEZER ŞEN Fırat Üniversitesi

ABSTRACT

The educational institution is one of the most important institutions that maintain the social order. Education and society are two basic concepts that complement each other. Education is only possible in a social environment. Ensuring the continuity of society is only possible with education. In this respect, the preservation of the existence of the society is an objective and education is a means to realize this aim (Aslan, 2001: 27). Social education fulfills the function of supporting the development of the students, directing them to positive behaviors, being a social entity and being aware of their democratic rights and responsibilities (Mercik, 2015: 170). Educational environments have a feature that supports the development of individuals and gaining social experience. The experiences they gain through these environments prepare individuals for social life. Education provides individuals with knowledge, attitudes and behaviors that are specific to culture. Individuals learn the structure and rules of the society and the rights and responsibilities of individuals. In this respect, education also plays an important role for individuals to become a democratic individual and to create awareness of citizenship. Education has a great effect on preparing individuals for social life and creating a culture of coexistence. On the other hand, education must adapt to the dynamic structure and changes in society. Individuals who become a member of the society are also obliged to adapt to change. Education allows society to plan for the future and invest in the future. Through education, culture is transferred to future generations. At the same time, it is possible to reach the desired social structure in the future through education (Lenz, Tamer, 2013: 104). Thus, the content of education shapes social life in a multifaceted way. A healthy social life is made possible by a planned and conscious social education. Key Words: Community, Education, Social education.

Page 323: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

305

EĞİTİMDE ÇOCUK HAKLARINA YÖNELİK SOSYOLOJİK BİR BAKIŞ

Burcu GEZER ŞEN Fırat Üniversitesi

ÖZET

Sosyolojik bakış, çocuk ve çocukluğun değişen algısında önemli bir unsur olmuştur. Çocuklukla ilgili son dönem çalışmaları çocuk sosyolojisi adı altında sürdürülmüştür. Çocuk sosyolojisi ile birlikte, çocuklar ve çocukluk hakkında yeni bir düşünme tarzı gelmiştir. Çocuk sosyolojisi çalışmaları, çocuk hakları konusunda dünya çapında artan ilgiyle eş zamanlı gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Çocuklar haklarının savunulması ve çocuklara yönelik yeni sosyal teorilerin oluşturulması çocukların toplumdaki statüsünün yeniden gözden geçirilmesini sağlamıştır. Çocukluğun ne olduğu ve çocuğun sosyalleşmesinde eğitimin rolünün ne olduğu sorularına yönelik pek çok sosyal teori geliştirilmiştir. Bu sosyal teorilerden birçoğu güncelliğini korumaktayken bir kısmı ise gerçeği yansıtmaktan yoksun kalmıştır. Çocuğun sosyal çevresinin onu olgunlaşmamış, bakıma muhtaç ve başkalarına bağımlı göstermesi bireysel haklarının da hiçe sayılmasına neden olmuştur. Çocukluk sosyolojisi, çocuklukla ilgili görüşlerin yeniden yapılandırılmasında önemli bir rol oynamıştır. Çocuk sosyolojisine göre çocuk sosyal, ahlaki ve politik açıdan yetkin bir birey olarak görülmekte ve çocuğun toplumun şekillenmesine katkıda bulunan aktif bir role sahip olduğu kabul edilmektedir. Yeni toplumsal anlayışla çocuk kendi haklarını bilme ve haklarına uygun bir yaşantı sürdürme konusunda aktif hale getirilmiştir. Bu yeni anlayış eğitim programlarının haklara dayalı, toplumsal cinsiyete duyarlı ve çocuk dostu bir yaklaşıma dönüştürülmesini teşvik etmiştir. Çocukların toplumdaki aktif katılımları ile topluma katkılarını açıklığa kavuşturmada ve çocukların eğitim alanındaki haklarının araştırılmasında sosyolojik teoriye ihtiyaç duyulmaktadır (Quennerstedt, Quennerstedt, 2014: 118). Sorulması gereken temel soru, çocuğun sahip olduğu haklar değil, bu hakların nasıl gerçekleştirilebileceği sorusudur (Roose, Bouverne‐de Bie, 2007: 441). Bu çalışmanın amacı, çocuk sosyolojisinin çocuk hakları konusunun araştırılmasında önemli bir teorik temel oluşturduğu düşüncesinden hareketle eğitimde çocuk haklarının sosyolojik açıdan tartışılmasıdır. Anahtar Kelimeler: Eğitim, Çocuk hakları, Çocuk sosyolojisi.

Page 324: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

306

A SOCIOLOGICAL VIEW ON CHILDREN'S RIGHTS IN EDUCATION

Burcu GEZER ŞEN Fırat Üniversitesi

ABSTRACT

The sociological view was an important element in the changing perception of children and childhood. His recent studies on childhood have been continued under the name of children's sociology. With children's sociology, a new way of thinking about children and childhood has come. Child Sociology studies have started to be realized simultaneously with increasing interest in children's rights worldwide. The defense of children's rights and the creation of new social theories for children have led to a revision of the status of children in society. Many social theories have been developed to address the question of what childhood is and the role of education in the socialization of the child. Many of these social theories remain out-of-date, while others lack the truth. The child's social environment made her immature, in need of care and dependent on others, and her individual rights were disregarded. Childhood sociology has played an important role in the restructuring of views about childhood. According to child sociology, the child is seen as a social, moral and politically competent individual and it is accepted that the child has an active role in shaping the society. With the new social understanding, the child has been activated to know his rights and to live a life that is appropriate to his rights. This new understanding encouraged the transformation of education programs into rights-based, gender-sensitive and child-friendly approach. Sociological theory is needed to clarify the contribution of children to society with their active participation in society and to investigate the rights of children in education (Quennerstedt, Quennerstedt, 2014: 118). The basic question to be asked is not the rights of the child, but the question of how these rights can be realized (Roose, Bouverne sahip de Bie, 2007: 441). The aim of this study is to discuss the sociological aspects of children's rights in education based on the idea that child sociology constitutes an important theoretical basis in the study of children's rights. Key Words: Education, Children's rights, Sociology of children.

Page 325: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

307

ÇOCUKLARLA SOSYAL ÇALIŞMALAR

Burcu GEZER ŞEN Fırat Üniversitesi

ÖZET

Sosyal çalışmacılar, bireylerin sosyal hayat içinde güçlenmesi, kişisel refahın sağlanması ve herkes için sosyal adalete ulaşmayı önemserler. Sosyal çalışmalar, hiçbir ayrım gözetmeksizin toplumun tüm üyelerine yönelik sosyal alandaki tüm hizmetleri kapsar. Çocuklarla sosyal çalışmalar, sosyal alandaki hizmetlerin önemli bir boyutudur. Çocuklarla ilgili farklı ortamlarda ve farklı amaçlarla yürütülen pek çok sosyal çalışma alanı vardır. Bu çalışmaları çocuklarla birlikte yürütülen çalışmalar ya da çocuklar ile ilgili konularda yürütülen çalışmalar şeklinde sınıflandırmak mümkündür. Sosyal çalışmacılar, çocukların her birinin kendine özgü güçlü yanları, ihtiyaçları ve sorunları olduğu kabulünden yola çıkarak, bireyselleştirilmiş çocuk ve aile desteği sağlar. Bazı çocuklar okula başlama, okul ortamına uyum, arkadaş edinme ve sosyal etkinliklere katılma gibi konularda desteğe ihtiyaç duyabilirler. Bazı aileler çocuklarının sorunlarını çözmede sorun yaşayabilirler. Çocuklara yönelik sosyal çalışmalar arasında, çocukların akademik başarısını en üst düzeye çıkarmak, çocukların yeteneklerini keşfetmesini ve geliştirmesini sağlamak veya ailenin refahını iyileştirmek gibi pek çok çalışma yer almaktadır. Sosyal çalışmalar çocukların ve ailelerinin ortak değerlerine dayanmaktadır. Sosyal çalışmacılar, çocuklar ve aileler için sorun teşkil eden konularda danışmanlık, bilgilendirme ve destek hizmeti sunar. Sunulan bu hizmetler mevcut durumu geliştirme, olası sorunları önleme ya da sorun giderme temelinde yürütülmektedir. Sosyal çalışmanın amacı çocuklara ve ailelere topluma katılma, toplumda işlev gösterme ve toplumsal ilişkileri geliştirme olanağı sağlamaktır. Anahtar Kelimeler: Sosyal çalışmalar, Sosyal sorunlar, Çocuk.

Page 326: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

308

SOCIAL WORKS WITH CHILDREN

Burcu GEZER ŞEN Fırat Üniversitesi

ABSTRACT

Social workers are interested in empowering individuals in social life, ensuring personal well-being and achieving social justice for all. Social work covers all services in the social field for all members of the society without any discrimination. Social work with children is an important dimension of social services. There are many social work areas in different environments and for different purposes. It is possible to classify these studies as studies conducted with children or as studies carried out on children. Social workers provide individualized child and family support, assuming that each child has their own strengths, needs and problems. Some children may need support on starting school, adapting to the school environment, making friends and participating in social activities. Some families may have problems solving their children's problems. Social studies for children include many studies such as to maximize the academic success of children, to enable them to discover and develop their talents, or to improve the well-being of the family.Social studies are based on the common values of children and their families. Social workers provide counseling, information and support on issues that are problematic for children and families. These services are provided on the basis of improving the current situation, preventing potential problems or troubleshooting. The aim of social work is to enable children and families to participate in society, to function in society and to develop social relations. Key Words: Social works, Social problems, Children.

Page 327: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

309

ŞİÂ-İMÂMÎYYE’NİN İLÂHÎ İSİM VE SIFAT ANLAYIŞI

Nezir MAVİŞ YYÜ İlahiyat Fakültesi Kelam Bilim Dalı

ÖZET

İslâm inanç esaslarının temeli olan Allah'a imanın çerçevesi, ilâhî isim ve sıfatlara bakış tarzıyla şekillenmektedir. Bu konuda ortaya konulan ifrat ve tefrit derecesindeki yorum ve değerlendirmeler teşbih ve tecsime kapı aralamış, Allah'ın isim ve sıfatlarının nefyine yol açmıştır. Böylece tevhid inancıyla uyuşmayan anlayışların doğmasına zemin hazırlanmıştır. Konunun hassasiyeti nedeniyle el-esmâ ve's-sıfat, erken İslâmî dönemlerden itibaren tartışılagelen hususların başında yer almıştır. Kelâmî fırkaların ana hatlarının şekillenmesinde etkili olan bu hususta söz söyleyen ekollerden biri de Şiî düşüncenin ana gövdesini oluşturan İmâmîyye-İsnâaşerîyye'dir. İmâmîyye'nin ilâhî isim ve sıfat anlayışının ele alındığı bu makalede, söz konusu fırkanın bu çerçevede ortaya koyduğu zât-sıfat özdeşliği anlayışı ve haberî sıfatları imamlara atfetmesi irdelenmektedir. Anahtar Kelimeler: İmâmîyye, ilâhî isim ve sıfatlar, haberî sıfatlar.

Page 328: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

310

SHIA-IMAMIYYAH’S VIEW OF THE DIVINE NAMES AND ATTRIBUTIVES

Nezir MAVİŞ YYÜ İlahiyat Fakültesi Kelam Bilim Dalı

ABSTRACT

The outline of faith in God, which is the base for Islamic principles of faith, has arisen from the point of view on the divine names and attributives. Commentaries and interpretations on this subject reaching up to extravagancy (îfrad) and understatement (tafrîd) have made way for similitude and embodiment and have led to the negation of the names and attributes of God. Thus, the ground for the emergence of understandings inconvenient to tawhid belief has, thereby, been prepared. Due to the delicacy of the subject, al-asmâ wa's-sîfat, has been one of the main issues discussed since early Islamic periods. One of the cults that speak on this subject, which has been effective in shaping the main lines of the Kalami sects, is Imâmîyya-İsnâasharîyya, which constitutes the main volume of the Shi'i thought. In this article, which deals with the conception of the divine names and attributives of Imâmîyya are examined Imâmîyya's understanding of identification of the entity and attributive, and its attributions of khabari attributives to the imams. Key Words: Imamiyyah, devine verses and nominations, khabari attributives.

Page 329: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

311

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN KARAR VERMEDE ÖZSAYGISININ

VE KARAR VERME STİLLERİNİN ÜST BİLİŞE VE ÖĞRENİLMİŞ

GÜÇLÜLÜĞE GÖRE İNCELENMESİ

FULYA YÜKSEL-ŞAHİN YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

HARUN ERTURAL

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

ÖZET Araştırma, üniversite öğrencilerinin karar vermede özsaygısının ve karar verme stillerinin üst bilişe, öğrenilmiş güçlülüğe ve bazı kişisel değişkenlere göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini incelemeye yönelik olarak yapılmış olan betimsel bir çalışmadır. Araştırma örneklemini 467 üniversite öğrencisi oluşturmuştur. Araştırmada gerekli verileri elde etmek için, 'Melbourne Karar Verme Ölçeği I-II', 'Rosenbaum Öğrenilmiş Güçlülük Ölçeği', 'Üst-biliş Ölçeği-30' ve 'Kişisel Bilgiler Formu' kullanılmıştır. Verilerin analizinde, MANOVA-WilksLambda(λ) Testi ve MANOVA-Pillai's Trace Testinden yararlanılmıştır. Farklılığın nereden kaynaklandığını belirleyebilmek için Diskriminant (Ayırıcı) Analiz Testi ve t-testi kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda, işlevsel üst bilişse sahip olan üniversite öğrencilerinin kendine güvenli-özsaygılı karar verme düzeyi, işlevsel olmayan üst bilişse sahip olan üniversite öğrencilerininkinden anlamlı olarak yüksek çıkmıştır. Öte yandan, işlevsel üst bilişse sahip olan üniversite öğrencilerinin kaçıngan karar, panik karar ve erteleyici karar verme stili düzeyleri, işlevsel olmayan üst bilişse sahip olan üniversite öğrencilerininkinden anlamlı olarak düşük çıkmıştır. Araştırmanın sonucunda, yüksek öğrenilmiş güçlülüğe sahip olan üniversite öğrencilerinin kendine güvenli-özsaygılı karar verme düzeyi, düşük öğrenilmiş güçlülüğe sahip olan üniversite öğrencilerininkinden anlamlı olarak yüksek çıkmıştır. Yüksek öğrenilmiş güçlülüğe sahip olan üniversite öğrencilerinin dikkatli karar verme stili düzeyi, düşük öğrenilmiş güçlülüğe sahip olan üniversite öğrencilerininkinden anlamlı olarak yüksek çıkmıştır. Öte yandan, düşük öğrenilmiş güçlülüğe sahip olan üniversite öğrencilerinin kaçıngan karar verme, panik karar verme ve erteleyici karar verme stili düzeyleri yüksek öğrenilmiş güçlülüğe sahip olan üniversite öğrencilerininkinden anlamlı olarak yüksek çıkmıştır. Araştırmanın sonucunda, cinsiyete göre kadın üniversite öğrencilerinin panik karar verme stili düzeyinin yüksek olduğu bulunmuştur. Araştırmanın sonucunda öğrenim görülen fakülteye göre üniversite öğrencilerinin kendine güvenli-özsaygılı olma düzeyi ve karar verme stilleri (dikkatli karar verme stili, kaçıngan karar verme stili, panik karar verme stili ve erteleyici karar verme stili) arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Araştırmanın sonucunda, ailesinin karara güvendiğini belirten (evet) üniversite öğrencilerinin kendine güvenli-özsaygılı karar verme düzeyi, ailesinin karara güvenmediğini belirten (hayır) üniversite öğrencilerininkinden anlamlı olarak yüksek çıkmıştır. Ailesinin karara güvendiğini belirten (evet) üniversite öğrencilerinin dikkatli karar verme stili düzeyi, ailesinin karara güvenmediğini belirten (hayır) üniversite öğrencilerininkinden anlamlı olarak yüksek çıkmıştır. Öte yandan, ailesinin karara güvendiğini belirten (evet) üniversite öğrencilerinin kaçıngan karar verme, panik karar verme ve erteleyici karar verme stil düzeyleri, ailesinin karara güvenmediğini belirten (hayır) üniversite öğrencilerininkinden anlamlı olarak düşük çıkmıştır. Anahtar Kelimeler: Üst Biliş, Öğrenilmiş Güçlülük, Karar Vermede Özsaygı, Karar Verme Stilleri, Üniversite Öğrencileri

Page 330: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

312

EXAMINATION OF DECISION SELF-ESTEEM AND DECISION-MAKING STYLES OF UNIVERSITY STUDENTS ACCORDING TO

METACOGNITION AND LEARNED RESOURCEFULNESS

FULYA YÜKSEL-ŞAHİN YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

HARUN ERTURAL

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

ABSTRACT This is a descriptive study conducted to examine whether decision self-esteem and decision-making styles of university students differ according to metacognition, learned resourcefulness, and certain personal variables. The study sample consists of a total of 467 university students (278 female, 189 male) studying in the Faculties of Education, Engineering, and Art &amp; Design at Yıldız Technical University in the spring semester of 2017-2018 academic year. 'The Melbourne Decision Making Questionnaire I-II', 'Rosenbaum's Learned Resourcefulness Scale', 'the Metacognition Scale-30' and a 'Personal Information Form' were employed to obtain the study data. MANOVA-Wilks' Lambda(λ) Test AND MANOVA-Pillai's Trace Test were employed to determine whether decision self-esteem and decision-making styles of university students significantly differ according to metacognition, learned resourcefulness, and certain personal variables. Discriminant Analysis Test and t-test were used to identify the source of the difference. The study results demonstrate that the university students with functional metacognition have significantly higher levels of self-confident decision-making with self-esteem when compared to those with dysfunctional metacognition. On the other hand, the university students with functional metacognition were found to have avoidance, panic, and procrastination decision-making styles which are significantly lower than those of the university students with dysfunctional metacognition. According to the study results, the university students with a high level of learned resourcefulness have significantly higher levels of self-confident decision-making with self-esteem when compared to those with low learned resourcefulness. Vigilance decision-making style was found to be significantly higher among the students with a high level of learned resourcefulness when compared to those students with a low level of learned resourcefulness. On the other hand, levels of avoidance, panic, and procrastination decision-making styles were significantly higher among the university students with low learned resourcefulness when compared to those with high learned resourcefulness. According to gender, the study found that female university students have a high level of panic decision-making style. As for the faculties, the study results revealed no significant differences between the students' self-confidence/self-esteem levels and decision-making styles (vigilance, avoidance, panic, and procrastination decision-making styles). According to the study results, the university students stating that their parents rely on the decision (yes) were found to have significantly higher levels of self-confident decision-making with self-esteem than those stating that their parents do not rely on the decision (no). Levels of vigilance decision-making style were found to be significantly higher among the students stating that their parents rely on the decision (yes) when compared to those stating that their parents do not rely on the decision (no). On the other hand, the students stating that their parents rely on the decision (yes) were found to have significantly lower levels of avoidance, panic, and

Page 331: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

313

procrastination decision-making styles than those stating that their parents do not rely on the decision (no). Key Words: Metacognition, Learned Resourcefulness, Decision Self-Esteem, Decision-Making Styles, University Students

Page 332: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

314

DÜNYA MİRASI KÜLTÜR ROTASI KAPSAMINDA TÜRKİYE’DEKİ

GELİŞİM KORİDORLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Nevin TURGUT GÜLTEKİN Gazi Üniversitesi

Tuğçe Nida Nur ÇETİN

Gazi Üniversitesi

ÖZET Kültür rotaları su, toprak veya herhangi bir türde ve yerel, bölgesel, ulusal veya uluslararası konumda olabilen etkileşim ve iletişim güzergâhlarıdır. Bu güzergâhlar, fiziksel olarak tanımlanarak sınırlandırılmış, kendine özgü dinamiğe ve tarihi işlevselliğe sahiptir. Somut ve/veya somut olmayan kültürel ve tarihi ögeleri barındıran ve bugüne aktaran, olağanüstü evrensel değerlere sahip kültür rotaları, dünya mirası olarak tescil edilmektedir. Kültür rotalarının, insanlığın ortak değeri kültür mirası olduğu, 1994 yılında Avrupa Konseyinin, Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi'nin (International Council on Monuments and Sites- ICOMOS) ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilimve Kültür Örgütü (United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization- UNESCO) işbirliği ile başlattığı çalışmalarla uluslararası gündeme taşınmış, 2010 yılında UNESCO'nun belirlediği tematik alanlar kapsamına alınmıştır. Günümüzde bu nitelikteki kültür rotaları özniteliklerine göre farklı tipolojilere göre sınıflandırılarak tanımlanmaktadır. İnsanlığa kültürel zenginlik ve iletişim ortamı sağlayan tarihi kültür rotaları, coğrafyayı, doğayı, sosyal çevreyi, ekonomiyi ve fiziksel çevreyi de beraberinde etkilemektedir. Bu etki çemberi Türkiye'de yerel ve bölgesel kalkınma dinamiği olarak daralmakta ve kültür rotaları 'gelişim koridorları' olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada, mevcut bu koridorları, Türkiye'deki koruma mevzuatına, Dünya Miras Listesindeki kültür rotalarına ve dünya mirası olarak tescil edilme kriterlerine göre değerlendirilerek, kültürel miras değeri ve statüsü tanımlanmaya çalışılacaktır. Bu değerlendirmenin, Türkiye'deki kültür rotalarının sürdürülebilirliği ve tanınırlığını sağlamada yönlendirici olacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Dünya Kültür Mirası, Tarihi Kültür Rotası, Gelişim Koridorları, Sürdürülebilir Koruma, Türkiye

Page 333: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

315

EVALUATıON OF DEVELOPMENT CORRıDORS IN TURKEY IN THE SCOPE OF WORLD HERıTAGE CULTURAL ROUTES

Nevin TURGUT GÜLTEKİN

Gazi Üniversitesi

Tuğçe Nida Nur ÇETİN Gazi Üniversitesi

ABSTRACT

Culture routes are interaction and communication routes those can be water, soil or anything and be in national, regional, local or international location. These routes are limited with physical descriptions and have their own Dynamics and historical functionality. Cultural routes, which convey material or/and non-material values to today and have outstanding universal values, are registered as world Cultural heritage. Cultural routes' being a common value and cultural Heritage of humanity is brought up to agenda in 1994 with International Council on Monument and Sites-ICOMOS and United Nations Educational Scientific and Cultural Organization -UNESCO cooperation works, and it is taken in the scope of thematic places and/or works which UNESCO specified in 2010. Nowadays cultural routes in this matter are described by classifying according to different typologies and features. Historical cultural routes; cultural, natural, social, economic and physical environment, which provide cultural richness and communication environment for humankind. This effect hoop is narrowing as dynamical circle of local and regional development in Turkey and defines cultural routes as &quot;development corridors'. In this study, by evaluating the current corridors, according to the protection legislation in Turkey, World Heritage List of cultural routes and criteria to be registered as a world heritage, values and cultural heritage status are tried to be described. This evaluation is thought to be directive in sustainability and recognizability of cultural routes in Turkey. Key Words: World Cultural Heritage, Historical Cultural Route, Development Corridors, Turkey

Page 334: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

316

DUYGUNUN AKTARILMASINDA SANATIN İŞLEVİ

Yasemin Özen Beykoz Üniversitesi

ÖZET

Sanatın işlevini, ilk çağlardaki en ilkel insanların yapıtlarından da görebiliriz. Tarih boyunca sanat bir ifade aracı olarak görüImüştür. En ilkel çağlarda semboller ve imgeler, insanların iletişim araçları olmuşlardır. İnsanın gerçeklik olgusunu aşarak kendine özgü başka bir gerçeklik olgusu yaratması tamda bu noktada büyük ön em taşıyor. Düş ile gerçeklik arasında kurulan sanatsal birçok aktivite, akıl ile akıl dışılık, düş ve gerçek arasında bir tür bağ kurma eylemine dönüşmektedir. Bu noktada sanat ve sanatın işlevini, insanoğlunun duygu dünyasını tanıması, kendini görebilmesini sağlayan en önemli araçlardan biridir diyebiliriz. Sanatın Terapötik olarak bir iletişim aracı olarak kullanılmaya başlandığı dönem, 1930 lar özellikle ikinci dünya savaşı sonrasıdır. Sanat bu dönemlerde insanlara yansımış olan savaşın ağır izlerini alt üst olmuş tüm değerleri onarma ya, rehabilite etmeye çalışarak büyük bir mesuliyet örneği göstermiştir. O dönemlerde Chopin in, savaş sonrası yurda dönen askerleri ve insanların üzerine çöken savaşın izlerini dindirmeye yönelik besteleri örnek verilebilir. Picasso’nun ‘’Guernica ‘’sı ise aynı dönemin plastik sanatlar alanında üretilmiş ürünleri içerisinde gösterilebilinir. Bu çalışmanın amacı: Sanatın sadece bireyler üzerinde değil, toplumlar üzerinde de etken olduğu, arkeolojik buguların toplumların bilinçaltı gibi somut değerleri olduğu ve üretilen sanatlar üzerinde yapılan her araştırmanın, dönemin izlerine ulaşmada ve psikosomatik verilerine çözümlemede sanatın önemli bir veri teşkil ederek araç olabileceği düşüncesini taşımaktadır. Kullanılan Teknikler ve Yöntemler açısından bu araştırma uygulamalı veril eri taşınması onların zamana göre tasniflenmesi ve yansıtılan duygunun dönemin verileri içerisinde değerlendirilerek sonuçlara ulaşılması gibi yöntemler kullanılır. Sonuç ise alınan verilerin anlamsal karşılıkları tespit edilerek sonuca aktarılmasıyla mümkün görülmektedir. Bireysel üretilen çalışmalarda konuya ilişkin odaklanılan duygu, örneğin resimsel olarak açığa form renk ve buna bağlı diğer resimsel unsurlar göz önünde bulundurularak açığa çıkarak, üzerinde çözüm üretile bilinecek bir veriye ulaşılacaktır. Bu resimsel unsurlar; renk, doku, oran orantı, ritim, egemenlik, düzlem ve derinlik, ışık gölge, den ge, kompozisyon, zıtlık olarak resimde çözümleme yapılabilinecek unsurlar olarak değerlendirilmede kullanılacaktır. Anahtar Kelimeler: Sanat, Duygu, Resim,

Page 335: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

317

THE FUNCTION OF ART IN TRANSFERRING EMOTION

Yasemin Özen Beykoz Üniversitesi

ABSTRACT

We can see the function of art in th e works of most pri miti ve people of ancient times. Art has been considered as a tool for self expression throughout history. S ymbols and images were the means of communication for human beings in primi tive ages. It’s very significant that human beings created a reality of thei r own beyond the reality itself. Many art activities set up between drea m and reality transforms into a sort of action making c onnections between reasonable and unreasonable, dream and reality. At this point, we can say that art and its functi on are the most essential instruments for humankind to rec ognise their own emotional world and to see thei r being inwardly. The period that art was began to used as a medium for communication therapeutically is 1930s and especially post- second world war era. Art showed in th ese peri ods of time a great example of responsibility by attempting to restore and rehabilitate th e heavy traces of war and the values that were terminated. This can be exempli fied with th e co mpositions that Chopin made for the soldi ers who return ed their homeland and people who experienc ed the effects of collapsing war. “Guernica” of Picasso may also be regarded as on e of the works of the same period produced in the fiel d of the plastic arts. The objec tive and assertation of this study is that: arts are infuential not only on indivi duals but also on societies; archeological findings are essential values of societies just like their subconscious and each research made on works of art can be effective as a significant tool and source of informa tion in creating data to reach the traces of the peri od and in th e analysis of psychosomatic data. This study involves techniques and methods like applied data, the classification according to time factor and coming to a conclusion through the evaluation of th e emotions being reflec ted within the aura of informati on of that ti me. It will be possible to come to a conclusion through describing the corresponding meaning of rec eived data. For emotion which was focused in relation with the subject, shape, colour and other pictorial elemen ts which were explicated, an accurate data on which we could come to a solution will be reached. Pi ctorial elements such as colour, texture, ratio -proportion, rhythm, domination, plane and depth of field, light - shadow, balance, composition, con trast with which we could analyse a picture will be utilised in the phase of evaluation as well. Key Words: Art, emotion

Page 336: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

318

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARİNİN MADDE KULLANİM

BOZUKLUĞU İLE MÜCADELEDE SUNDUĞU HİZMETLER: BAYDER

ÖRNEĞİ

Sinem ARSLANKOÇ İstanbul Üniversitesi

ÖZET

Tarihsel süreç içerisinde ortaya çıkan ancak özellikle günümüz toplumlarında sıklıkla karşılaşılan madde kullanım bozukluğu ve bu durumun getirmiş olduğu sonuçlar insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Problemin yaratmış olduğu sonuçlar yalnızca kullanan bireyi değil aynı zamanda bireyin aile yaşantısını, çevresini ve içinde bulunduğu toplumsal yapısını da olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle madde kullanım bozukluğu bir halk sağlığı sorunu olmaktadır ve bu sorunun giderilmesi için var olan tüm kaynakların harekete geçirilmesi gerekmektedir. Toplumsal yapı içerisinde var olan kaynaklardan birini ise sivil toplum kuruluşları oluşturmaktadır. Sivil toplum kuruluşları bağımlılıkla mücadele noktasında özellikle tedavi edici hizmetler kadar koruyucu ve önleyici hizmetleri de sunmaktadır. Bu çalışmanın amacı bir sivil toplum kuruluşu olan BAYDER'in bağımlılıkla mücadele konusunda danışanlarına sunmuş olduğu hizmetlerin neler olduğunu ve bu nokta da diğer sivil toplum kuruluşlarından herhangi bir farkı olup olmadığını ortaya koymaktadır. Bu amaç doğrultusunda nitel araştırma yöntemlerinden biri olan derinlemesine görüşme tekniği tercih edilmektedir. Bu teknik çerçevesinde ise katılımcılara açık uçlu sorulardan oluşan görüşme formu yönlendirilmektedir. Katılımcılar ise İstanbul il merkezinde yer alan Bağcılar ilçesindeki BAYDER'de çalışan meslek elemanlarından ve dernekten hizmet alan danışanlardan oluşturulmaktadır. Araştırmada veriler yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak elde edilmektedir. Verilerin daha sağlıklı toplanabilmesi için yapılan görüşmeler araştırmacının kişisel cep telefonu ile kayıt altına alınmaktadır. Elde edilen kayıtlar ise betimsel analiz yönetimi ile analiz edilmekte ve çalışmaya eklenmektedir. Anahtar Kelimeler: Bağımlılık, Sivil toplum kuruluşları, Madde kullanım bozukluğu, Bayder,

Page 337: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

319

SERVICES PROVIDED BY NON-GOVERNMENTAL ORGANIZATIONS IN THE FIGHT AGAINST SUBSTANCE ABUSE

DISORDER: EXAMPLE OF BAYER

Sinem ARSLANKOÇ İstanbul Üniversitesi

ABSTRACT

Substance abuse which exists the process of history and especially common in contemporary societies influence people's health negatively. Thus, substance abuse leads to some critical problems in the individuals life. In addition to them, it harms the relationship of their families, friends and the structure of society. That is why the substance use disorder is a public health problem and all resources should be provided to solve the problem. Non-governmental organizations are one of the resources that exist within the social structure. The non-governmental organizations provide vital services to fight against substance abuse also they have protective and preventive services. The aim of the article is to explain BAYDER's substance addiction services and its comparison with other non-governmental organizations. In-depth interview technique that is a qualitative method was preferred for the study. In the scope of this method, the interview form consisting of open-ended questions is directed to participants. The participants are members of the profession who work at BAYDER and consultants of the association. The data of this study are obtained by using a semi-structured interview method. Interviews of the participants are recorded by the researchers private cell phone to guarantee the data of the research. The records are analyzed by descriptive methods and it is showed in the research paper. Key Words: Addiction, Non-governmental organizations, Substance use disorder, Bayder,

Page 338: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

320

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN FEN LABORATUVARI

ALGILARINA YÖNELİK BİR KELİME İLİŞKİLENDİRME ÇALIŞMASI

Süleyman Yaman Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Aslı Sarışan Tungaç

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Belgin Bal İncebacak Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmanın amacı fen bilgisi öğretmen adaylarının fen laboratuvarına yönelik algılarının belirlenmesidir. Bu amaçla öğretmen adaylarının algılarını ortaya çıkarmak için kelime ilişkilendirme testinden faydalanılmıştır. Kelime ilişkilendirme testleri ile, teste katılan bireylerin verilen kelime ile ilgilibilişsel yapılarınıve bu yapıyı meydana getiren kavramlar arası bağlarını çözümlemek amaçlanmıştır. Araştırma 2017-2018 eğitim öğretim yılında Karadeniz Bölgesinde yer alan bir devlet üniversitesinde Fen Bilgisi öğretmenliği 2. sınıfta öğrenim gören65öğretmen adayının katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Öğretmen adaylarına 'Fen laboratuvarı,......................' yazılı çalışma kağıtlarından verilerek, fen laboratuvarı laboratuvar denilince akıllarına gelen ilk beş kelimeyi yazmaları istenmiştir. Ayrıca bu beş kelime dışında eklemek istedikleri kelimeler varsa bunları da yazabilecekleri ekleyebilecekleri belirtilmiştir. Bunun dışında ise laboratuvar kelimesi ile ilgili bir cümle kurmaları istenmiştir. Literatürde kelime ilişkilendirme testindeki her bir kavram için ortalama otuz saniye verildiği görülmektedir, bu sebeple öğrencilere uygulama için otuz saniye, cümle yazmaları için de otuz saniyeolmak üzere toplam bir dakika süre verilmiştir. Toplanan veriler, çalışmanın güvenirliğini sağlamak amacıylaiki araştırmacı tarafından içerik analizi ile analiz edilmiştir. Güvenirlik yüzdesi, Miles ve Huberman'ın kodlayıcılar arası güvenirlik formülü [Görüş birliği / (Görüş birliği + Görüş ayrılığı) x 100] ile hesaplanmıştır.Veriler frekans tablosuna dönüştürülmüş ve elde edilen kavramlardan bir kavram ağı oluşturulmuştur. Elde edilen bulgulara göre öğretmen adaylarının bir kısmı laboratuvarı eğlenceli bir yer olarak görürken bir kısmının da stresli bir ortam olarak gördükleri belirlenmiştir. Ayrıca cevaplarındalaboratuvarın eğitsel yönünü ve bilimsel süreç becerileri ile ilişkilerini de vurgulamışlardır. Bunun yanında kurdukları cümlelerde laboratuvarın kalıcı öğrenmeler sağlayan yönünü ön plana çıkardıkları tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Fen bilgisi, Fen laboratuvarı, Kelime ilişkilendirme

Page 339: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

321

SCIENCE LABORATORY PERCEPTIONS OF PRE-SERVICE SCIENCE TEACHERS: A WORD ASSOCIATION STUDY

Süleyman Yaman

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Aslı Sarışan Tungaç Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Belgin Bal İncebacak

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ABSTRACT The aim of this study is to determine the perceptions of science teacher candidates on science laboratory.For this purpose, word association test was used to reveal the perceptions of prospective teachers.With word association tests, it is aimed to analyze the cognitive structures related to the given word and the interrelationships between the concepts that make up this structure.The research was carried out with the participation of 65 pre-service teachers in the second year of science education in a state university in the Black Sea Region during the 2017-2018 academic year. The paper which 'Science laboratory,......................' written on it is given to teacher candidates and they were asked to write the first five wordsin their minds about the science laboratory.In addition to these five words, if they want to add words, they can also write. And also, they were asked to form a sentence about the word laboratory.In the literature, it is seen that an average of thirty seconds is given for each concept in the word association test.For this reason, students are given thirty seconds for the application and thirty seconds for each sentence.The collected data were analyzed by content analysis by two researchers in order to ensure the reliability of the study.The reliability coefficient was calculated by Miles and Huberman's inter-encoder reliability formula [Consensus / (Consensus + Disagreement x 100]).Data were converted into frequency table and a concept network was formed from the concepts obtained.According to the findings, some of the teacher candidates saw the laboratory as a fun place and some of them considered a stressful environment.They also emphasized the educational aspect of the laboratory and its relationship with scientific process skills.In addition to these, it was determined that the laboratory has emphasized the way that the laboratory provides permanent learning. Key Words: Science education, Science laboratory, Word association

Page 340: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

322

BİR ÖĞRENME ARACI OLARAK YAZI: BURADA YAZ! ŞİMDİ YAZ!

Oktay Akbaş Kırıkkale Üniversitesi

İlkay Doğan Taş

Kırıkkale Üniversitesi

Ahmet Keskin Kırıkkale Üniversitesi

ÖZET

Yazı, yüzyıllardır insanların kendilerini ifade etme şekillerinden en önemlisi olmuştur. Kullanılan semboller döneme ve zamana göre farklılaşıp değişse de yazma süreci bazen kil tabletler üzerinde, bazen kağıt üzerinde bazen ise günümüzde olduğu gibi teknolojik cihazlar üzerinde hep devam etmiştir. Yazmanın bir öğrenme aracı olarak kullanılması eski dönemlerden bu yana kullanılan bir yöntemdir. Günümüzde yapılan çalışmalarda da yazma sürecinin beyinde farklı bölgeleri aktif hale getirdiğine dair bulguların elde edilmesiyle yazmanın öğrenme süreçlerinde kullanılması önem kazanmıştır. Yazmak, hem sistematik düşünme anlayışını geliştirmesi hem de eleştirel-yansıtıcı düşünmeye katkı sunması açısından bireylerin öğrenme süreçlerini kontrol edebilmelerinde daha etkin olmalarını sağlar. Bu çalışmanın amacı, tüm derslerde ve okul koridorlarında yazmayı kolaylaştıran ve yazmayı öğrenmenin merkezine koyan uygulamalar ve etkinlikler geliştirmektir. Bu amaç doğrultusunda öncelikle öğrencilerin yazmaya yönelik metaforik algıları belirlenmeye çalışılacaktır. Ayrıca öğrenmek için yazma etkinlikleri öğrencilerin farkındalıklarında, yazma becerilerinde değişmeye neden olmakta mıdır? Sorusuna da cevap aranacaktır. Çalışmanın odak noktası yazmayı öğrenmek değil, öğrenmek için yazmaktır. Bu amaçtan hareketle bu araştırma bir durum çalışması olarak planlanmıştır. Durum çalışması bilgi toplama, toplanan bilgileri organize etme, yorumlama ve araştırma bulgularına ulaşma gibi basamakları içeren sistematik bir araştırmadır. Veriler, 'yazı yazmak&hellip;&hellip;.gibidir, çünkü&hellip;&hellip;..' cümlesiyle oluşturulan bir form, öğrenme günlükleri, araştırmacılar tarafından geliştirilen 'öğrenme amaçlı yazmaya yönelik tutum ölçeği' ile toplanacaktır. Bu çalışmanın bulgularının yazma etkinliklerinin öğrenme aracı olarak kullanılmasındaki önemine katkı sunacağı düşünülmektedir. Ayrıca günümüzde ortaya çıkan sosyal medya araçlarıyla bir bakıma sürekli yazma etkinliği içerisinde bulunan öğrencilerin bu becerilerini öğrenme ortamlarına yönlendirilmesine dair de öneriler geliştirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Öğrenmek için yazmak, yazma etkinlikleri, durum çalışması, metafor

Page 341: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

323

WRITING AS A LEARNING TOOL: WRITE HERE! WRITE NOW!

Oktay Akbaş Kırıkkale Üniversitesi

İlkay Doğan Taş

Kırıkkale Üniversitesi

Ahmet Keskin Kırıkkale Üniversitesi

ABSTRACT

Writing is the most important form of expression of people for centuries. Although the symbols used differ and change, the writing process has continued sometimes on clay tablets, sometimes on papyrus or papers or on technological devices like today. Writing has used as a learning tool from the past to the present day. Nowadays, the findings show that the writing process activates different regions in the brain. These results has increased the importance of the use of writing in the learning process. Writing enables people to control their learning processes more effectively by developing systematic thinking and critical-reflective thinking. The aim of this study is to develop activities that put the writing at the center of learning and facilitate writing in the school environment. For this purpose, firstly, student's metaphorical perceptions about writing will be determined. Also this study will seek the answer to this question: Does &quot;writing to learn&quot; activities lead to changes in students' awareness and writing skills? The focus of the study is not to learning how to write, but writing to learn. For this purpose, this research was planned as a case study. The case study is a systematic study that includes the steps of gathering information, organizing the collected information, interpreting and reaching the research findings. The data will be collected by, the form which generated with ' writing is like&hellip;&hellip;&hellip; because&hellip;&hellip;..' sentence, learning diaries and &quot;writing to learn&quot; attitude scale&quot;.. The scale will be developed by the researchers. It is thought that the findings of this study will contribute to the importance of using writing activities as a learning tool. In addition, suggestions will be developed for directing students' writing skills- they are using in social media tools which emerging nowadays- to learning environments. Key Words: Writing to learn, writing activities, case study, metaphor

Page 342: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

324

TOPLUMSAL VE SİYASAL BOYUTLARIYLA HAYAT BOYU

ÖĞRENME VE EĞİTİMDE YENİLİKLER

Kamil Demirhan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi

ÖZET

Çalışmanın amacı hayat boyu öğrenme kavramını toplumsal ve siyasal boyutlarıyla birlikte değerlendirmek ve eğitimdeki yenilikleri ele almaktır. Hayat boyu öğrenme kavramı temelde eğitimle ilgili olmakla birlikte, siyaset, yönetim, ekonomi, kültür, aktif yurttaşlık, sivil toplum, teknoloji, sağlık, çalışma hayatı, bireysel gelişme gibi alanlarla da yakından ilişkilidir. Hayat boyu öğrenme kavramı çerçevesinde öne çıkan konular yetişkin öğrenimi, kültürel grup ve toplulukların öğrenimi, aktif yurttaşlık ve gönüllü kuruluşlar, toplumsal cinsiyet ve çalışma hayatıdır. Bu konuların hayat boyu öğrenmenin toplumsal ve siyasal boyutunu oluşturduğu söylenebilir. Hayat boyu öğrenme geleneksel eğitim anlayışında, politikalarında ve planlamasında köklü bir değişim olarak açıklanmaktadır. Bu değişim eğitimde yeniden örgütleme ve deneyimin yeniden yapılandırılması sürecini içermektedir. Bu süreçleri liberal bireyci yaklaşımdan ve daha bütüncül toplulukçu yaklaşımdan okumak mümkündür. Hayat boyu öğrenme geleneksel kitle eğitiminden hiyerarşik ve bürokratik olmayan dinamik yapısıyla ayrılmaktadır. Bu yönüyle hayat boyu öğrenmenin bir toplumda çoğulculuk ve demokrasinin gelişmesine katkıda bulunabileceği düşünülebilir. Ayrıca, hayat boyu öğrenmenin geleneksel eğitim anlayışının dönüşümünde de onu tamamen dışlamadan etkili olabileceği söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Hayat boyu öğrenme, Geleneksel eğitim, Aktif yurttaşlık, Toplumsal cinsiyet

Page 343: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

325

LIFE-LONG LEARNING WITH ITS SOCIAL AND POLITICAL CONTEXTS AND INNOVATIONS IN EDUCATION

Kamil Demirhan

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi

ABSTRACT This study aims at evaluating the concept of life-long learning in terms of social and political contexts and discussing innovations in education. However, the concept of life-long learning is related to the area of education, it is also closely associated with the areas of politics, governance, economy, culture, active citizenship, civil society, technology, health, working life, individual development. The popular topics related to the concept of life-long learning are adult learning, cultural group and community learning, active citizenship and voluntary associations, gender, and working life. It can be said that these topics constitute to the social and political contexts of the life-long learning. The life-long learning is explained as a fundamental change in the perspective, planning and the politics of traditional education. This change includes the re-organization and the re-constitution process of experience in education. These processes can be evaluated from liberal individualist perspective and a more holistic perspective of communitarianism. Life-long learning differs from traditional mass education due to its dynamic structure which is not hierarchical and bureaucratic. With regards to this features, it can be thought that life-long learning can contribute to the development of pluralism and democracy in a society. Moreover, it can be said that life-long learning can contribute to the challenge of traditional education not excluding it totally. Key Words: Life-long Learning, Traditional education, Active citizenship, Gender

Page 344: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

326

TÜRKİYE’DEKİ BİLİM MERKEZLERİNİN INSTAGRAM

PROFİLLERİNİN İNCELENMESİ

Gamze AĞIRMAN Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, EBE

Aykut Emre BOZDOĞAN

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

ÖZET Bu araştırmanın amacı Türkiye'deki bilim merkezlerinin Instagram profillerinin ziyaretçilerin ihtiyaçlarına ne düzeyde cevap verdiklerinin incelenmesidir. Betimsel tarama yöntemine göre gerçekleştirilen çalışma kapsamında 28 Mart-4 Nisan 2018 tarihleri arasında 'Google' arama motoru ve 'Instagram Mobil Uygulaması'nda 'bilim merkezi' ve 'Instagram' anahtar kelimeleri ile arama yapılmıştır. Son altı aydaki paylaşımları değerlendirilmiştir. Araştırma verilerinin toplanması için (Bozdoğan, 2016) tarafından web siteleri ve facebook için hazırlanan bilgi formu Instagram için güncellenerek araştırmaya uygun hale getirilmiş ve kullanılmıştır. Bu kapsamda; a) Bilgi ve haberler, b) Yapılan etkinlikler ve bulunan dokümanlar, c) Görseller, d) İletişim bilgileri şeklinde 4 ana başlık oluşturulmuştur. Belirlenen bilim merkezlerinden 9'u incelemeye uygun görülerek çalışmaya dâhil edilmiştir. Araştırmanın genel amacı çerçevesinde verilerin gerekli istatistiksel çözümleri için betimsel istatistik yöntemlerinden frekans ve yüzde değerleri verilerek değerlendirilme yoluna gidilmiştir. Araştırmanın sonucunda bilim merkezlerinin büyük çoğunluğunun Instagram profillerinde kendisini ve hedeflerini tanıtan bir biyografiye yer vermediği ve güncel bilimsel bilgilere/haberlere oranla bilim merkezlerinin kendi etkinlikleriyle ilgili haberleri daha fazla yayınladığı görülmüştür. Bunun yanı sıra bilim merkezlerinin yarısına yakınının yaz okulları ve kamplar düzenlediğine, tamamına yakınının seminer ve konferans düzenlediğine dair paylaşımda bulunduğu belirlenmiştir. Ayrıca bilim merkezlerinin yalnızca küçük bir bölümünün içerik ile ilgili video yayınladığı, tamamına yakınının içerik ile ilgili fotoğraf yayınladığı ancak yayınlanan fotoğraflarla ilgili yeterli düzeyde açıklama yapılmadığı tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra bilim merkezlerinin iletişim ve rezervasyon için telefon numaralarını ve web sitelerini mail adreslerine oranla daha aktif kullandıklarını belirlenmiştir. Genel kapsamda bakıldığında bilim merkezlerinin Instagram profillerinde sundukları bilgilerin ve görsellerin yeterli düzeyde anlaşılır olmadığı ve bilim merkezlerinin potansiyellerinin altında performans gösterdiği söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Bilim merkezi, Instagram, Sosyal Medya

Page 345: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

327

INVESTIGATION OF THE INSTAGRAM PROFILES OF THE SCIENCE CENTERS IN TURKEY

Gamze AĞIRMAN

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, EBE

Aykut Emre BOZDOĞAN Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

ABSTRACT

The purpose of this study is to investigate whether the Instagram profiles of the science centers in Turkey satisfy the needs of visitors. The study is conducted based on the descriptive visual scanning method by searching the keywords 'science centers' and 'Instagram' via Google search engine or Instagram mobile application on the dates between 28th of March and 4th of April. The posts from last sixth months are evaluated. In order to collect the data, the information form prepared by Bozdogan, 2006 for the websites and the Facebook is used by making adjustments for Instagram. In this context, the study is conducted in four main subjects listed as a) information and news, b) activities and documents, c) visuals, and d) contact information. After an initial evaluation, nine science centers are included in this study. The results are presented as frequency and percent values in terms of descriptive statistics. After evaluation of the Instagram profiles of the science centers, it has been found that the most of the science centers do not include a biography to present their mission. Furthermore, instead of presenting recent scientific news and info, the science centers prefer to present their activities. Moreover, almost the half of the science centers post visuals about summer camps they organize, and almost all of the science centers post visuals about the seminars and conferences they organized. While only a small number of the science centers post videos, all of the science centers post photos. However, it has been observed that the descriptions of the posted photos by the science centers are not sufficient. Additionally, it has been observed that the science centers prefer to use phone numbers and web page addresses as contact information rather than e-mail addresses. As a result, this study presents the fact that the Instagram profiles of the science centers do not present clear information and visuals. Thus, it can be inferred that the Instagram profiles of the science centers underperform. Key Words: Science centers, Instagram, Social media

Page 346: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

328

ZEKÂ OYUNLARİNİN ORTAOKUL DÜZEYİNDEKİ ÖĞRENCİLERDE

MATEMATİKSEL MUHAKEME YETENEĞİNE OLAN ETKİSİ

Eda Nur Yöndemli Kırıkkale Üniversitesi

İlkay Doğan Taş

Kırıkkale Üniversitesi

ÖZET Değişen dünya ile birlikte bireyden beklenen özellikler de farklılaşmaktadır. Toplumlar çağın gereksinimlerini karşılayabilmek için, akıl yürütme, problem çözme, eleştirel ve yansıtıcı düşünme becerilerine sahip bireylere ihtiyaç duymaktadır. Bireylerin belirtilen özellikleri kazanmasında en önemli araç ise eğitimdir. Eğitimde kullanılacak farklı ders ve araçlar bireylerin bu değişime ayak uydurmalarını sağlayacaktır. Genel anlamda oyun, özelde ise zekâ oyunları bu amaca hizmet eden araçlar olarak nitelendirilebilir. Bu araştırmanın amacı zekâ oyunlarının 8. sınıf öğrencilerinin matematiksel muhakeme yeteneği üzerindeki etkisinin belirlenmesidir. Araştırmada tek gruplu öntest-sontest deneysel desenden yararlanılmıştır. Araştırma Kırıkkale ilindeki Atatürk ortaokulunda gerçekleştirilmiştir. Uygulamaya 8. sınıfların dört farklı şubesinde öğrenim gören ve gönüllü olan toplam 20 öğrenci (10 kız, 10 erkek) katılmıştır. Öğrencilere 10 hafta süren ikişer saatlik zekâ oyunları (cat and mouse, traffic rush hour, tangram, soma küpleri, qwirkle) oynatılmıştır. Verilerin toplanması amacıyla 'Matematiksel Muhakeme Ölçeği (MMÖ)', 'kullanılmıştır. Ayrıca bulguların desteklenmesi amacıyla öğrenci günlüklerine de yer verilmiştir. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde ilişkili örneklemler t-testi kullanılmıştır. MMÖ ön test-son test puan ortalamalarına ilişkin veriler incelendiğinde, puan ortalamalarında son test lehine anlamlı bir farklılık olduğu belirlenmiştir (t(19)=2.14, p&lt;.05). Araştırma sonucunda zekâ oyunlarının ortaokul öğrencilerinin matematiksel muhakeme becerilerini olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir. Öğrenci günlüklerinde de benzer bulgulara ulaşılmıştır. Bu sonuçlar bağlamında öğrencilerin öğrenme ortamlarında alışılagelmiş kalıp problemlerdense muhakemede bulunmalarını gerektiren türden (zekâ oyunları vb.) problemlerle uğraşmaları sağlanarak matematiksel muhakeme becerileri geliştirilebilir. Anahtar Kelimeler: Zekâ oyunları, Matematiksel muhakeme, Tek grup öntest-sontest desen

Page 347: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

329

THE EFFECT OF INTELLIGENCE GAMES ON SECONDARY SCHOOL STUDENTS’ MATHEMATICAL REASONING SKILLS

Eda Nur Yöndemli

Kırıkkale Üniversitesi

İlkay Doğan Taş Kırıkkale Üniversitesi

ABSTRACT

Along with the changing world, the characteristics expected from the individual are also change. Societies need peoples who have reasoning, problem solving, critical and reflective thinking skills to meet the needs of times. The most important tool for individuals to acquire the specified features is education. The different lessons and tools to be used in education will enable individuals to keep up with this change. In general, game, in particular, the intelligence games can be characterized as the tools that serve this purpose. The aim of this research is to determine the effect of intelligence games of the 8th grade students' mathematical reasoning skills. Single group pretest-posttest experimental design was used in the study. The research was conducted at Atatürk Secondary School in Kırıkkale. 20 volunteer students (10 girls, 10 boys) from different classes of 8th grade participated in the study. The students played intelligence games (cat and mouse, traffic rush hour, tangram, soma cube, qwirkle) during 2 hours per weeks for ten weeks. Within the scope of the research &quot;Mathematical Reasoning Scale&quot; was used in order to collect data. In addition to these scales, students' diaries were used. In data analysis related samples t-test was used. When the data on the mean values of MMQ pre-test and post-test scores were examined, it was determined that there was a significant difference in favour of post test points (t(19)=2.14, p&lt;.05). As a result of the study it was seen that intelligence games have an positive effect on students' mathematical reasoning skills. Similar findings were found in student diaries. In the context of these results, mathematical reasoning skills can be improved by ensuring that students have to deal with the problems of genre (intelligence games, etc.) that require them to be judged in conventional learning situations. Key Words: Intelligence games, Mathematical reasoning, Single group pretest-posttest design

Page 348: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

330

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ASTRONOMİYE İLİŞKİN

İLGİLERİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Mustafa DOĞRU Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Cem Oktay GÜZELLER

Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi Ve Mutfak Sanatları

Ceren SATAR Akdeniz Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü

Tuna GENCOSMAN

İstek Antalya Yeditepe Koleji

ÖZET Astronomi ve Uzay Bilimleri'ndeki gelişmelerin son yıllarda artmasıyla diğer temel bilimlerdeki gelişmeler de artmıştır. Buna bağlı olarak, eğitim ve öğretim programlarında astronomi eğitimine oldukça önem verildiği açıktır. Ülkelerdeki bilim ve teknoloji üzerine yapılan çalışmalar, fen bilimleri alanına paralel olarak ilerlemektedir. Öğrencilerin fen bilimlerine yönelik olumlu tutumunun olmasında okulun yanı sıra öğretmenlerin de etkisi büyüktür. Öğrencilerin fen bilimlerine karşı olumlu tutumlarında öğretmenlerin etkisinin olduğu ve astronomiye verilen önemin arttığı bu dönemde bu çalışmanın yapılması uygun görülmektedir. Bu çalışmada, Fen Bilgisi öğretmen adaylarının astronomiye yönelik ilgisinin bağlı olduğu değişkenlere bakılmıştır. Çalışmanın örneklemini 2018-2019 güz dönemi Akdeniz Üniversite'sinde öğrenim gören birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıf Fen Bilgisi öğretmen adayları oluşturmaktadır. Çalışmanın amacına uygun olarak betimsel araştırma deseni kullanılmıştır. Fen Bilgisi öğretmen adaylarına, 'Astronomiye Yönelik İlgi Ölçeği' uygulanmıştır. Astronomiye Yönelik İlgi Ölçeği; Ertaş Kılıç ve Keleş (2016) tarafından geliştirilmiştir. Ölçek; 'gökyüzü gözlemi, bilimsel araştırmalar, teknoloji, medya, kariyer ve öğrenme' olarak altı boyutta ele alınmıştır. Ölçekte, öğretmen adaylarının astronomiye yönelik ilgisi ölçülürken, cinsiyet, sınıf düzeyi, ebeveyn mesleği ve okuduğu dergi türü değişkenlerine bakılmıştır. Elde edilen veriler, SPSS istatistik programı kullanılarak analiz edilmiştir. Analizleri yaparken t-testi ve Anova kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, Fen Bilgisi öğretmen adaylarının astronomiye yönelik ilgileri cinsiyet, sınıf düzeyi ve anne mesleğine göre farklılık göstermezken; baba mesleği ve okuduğu dergi türlerine göre farklılıklar olduğu saptanmıştır. Araştırmanın sonuçları; Fen Bilgisi öğretmen adaylarının astronomi konularına yönelik daha etkin bir eğitime ihtiyaç duyduklarını ortaya koymuştur. Anahtar Kelimeler: Fen Bilgisi öğretmen adayları, astronomi, ilgi.

Page 349: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

331

INVESTIGATION OF THE PRE-SERVICE SCIENCE TEACHERS’ INTEREST TOWARDS ASTRONOMY IN TERMS OF SOME

VARIABLES

Mustafa DOĞRU Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Cem Oktay GÜZELLER

Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi Ve Mutfak Sanatları

Ceren SATAR Akdeniz Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü

Tuna GENCOSMAN

İstek Antalya Yeditepe Koleji

ABSTRACT As the developments in astronomy and space sciences have increased in recent years, the developments in other basic sciences have also increased. Therefore, it is quite apparent that astronomy education is given importance in education and training programs. Studies on science and technology in countries are proceeding parallel to the field of science. In addition to school, teachers have a great influence on students' positive attitude towards science. It is appropriate to do this study in this period when the importance of the effect of the teachers on the positive attitudes of the students towards science and the importance given to astronomy increases. In this study, the variables of science teachers' interest in astronomy are examined. The sample of the study consists of the first, second, third and fourth year science teachers who study at Akdeniz University in the fall semester of 2018-2019. Descriptive research design was used in accordance with the purpose of the study. 'The Scale Of Interest In Astronomy' was applied to prospective science teachers. Interest Scale for Astronomy; It was developed by Ertaş Kılıç and Keleş (2016). The scale consists of six dimensions; 'sky observation, scientific research, technology, media, career and learning'. In the scale, while the teacher candidates' interest in astronomy was measured, gender, class level, parent profession and the type of journal they studied were examined. It was analyzed with the SPSS statistics program. T-test and Anova were used for the analysis. According to the findings, it was found that science teacher candidates' interest in astronomy did not differ according to gender, grade level and mother profession, but it was determined that there were differences according to the father's profession and the type of journal that they read. The results of the study revealed that science teacher candidates need astronomy education. Key Words: Science preservice teachers, astronomy, interest.

Page 350: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

332

SOSYO EKONOMİK STATÜNÜN ÖĞRENCİ BAŞARISI ÜZERİNDEKİ

ETKİSİ: BİR TIMSS ÇALIŞMASI

Ufuk GÜVEN Düzce Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmanın amacı sosyo ekonomik statünün (SES), farklı ülkelerde, 2007 yılından 2015 yılına geçen süredeki değişimini incelemek ve SES'nün öğrenci başarısı üzerindeki etkisini tespit etmektir. Bu çalışma öğrencilerin SES'lerinin göstergeleri olarak evdeki kitap sayısı, evde çalışma masasının olup olmadığı ve her iki ebeveynin eğitim seviyelerini seçmiştir. Bu çalışmada kullanılan veriler TIMSS 2007, 2011 ve 2015 yıllarındaki sınavlardan elde edilmiş olup veri analizinde çoklu doğrusal regresyon metodu kullanılmıştır. Çalışma bütün katılımcı ülkelerin değil sadece 5 ülkenin (İran, Singapur, Slovenya, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri) verilerini kullanarak bu ülkelerdeki SES ve öğrenci başarısı arasında ki ilişkiyi belirlemiştir. Bu çalışma ülkeler arasında SES açısından çok büyük farklılıklar olduğunu bulmakla birlikte SES'in zaman içinde ki değişimi Singapur, Slovenya ve ABD'de sınırlı iken İran ve Türkiye'de ciddi oranda geliştiğini göstermiştir. Fakat İran ve Türkiye SES açısından halen daha diğer seçilen ülkelerden ciddi oranda geridedir. Çalışmanın bulguları göstermiştir ki seçilen bütün SES değişkenleri ve öğrenci başarısı arasında, seçilen bütün ülkelerde, istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardır. Öğrencilerin başarıları SES'de ki yükselmelere paralel olarak yükselmiştir. Yine çalışmanın bulguları göstermiştir ki SES, öğrenci başarında ki en yüksek varyasyona Türkiye'de sahiptir. Ayrıca, seçilen bütün ülkelerde babanın eğitim seviyesi anneden yüksek olmakla birlikte öğrenci başarısı üzerinde ki etkiside anneden daha fazladır. Sadece Slovenya'da annelerin eğitim seviyelerinin öğrenci başarısına etkisi babadan fazladır. Anahtar Kelimeler: Sosyo ekonomik statü, Öğrenci başarısı, TIMSS, Ebeveyn eğitim seviyesi

Page 351: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

333

THE EFFECT OF SOCIOECONOMIC STATUS ON STUDENT ACHIEVEMENT: A TIMSS STUDY

Ufuk GÜVEN

Düzce Üniversitesi

ABSTRACT This study is conducted to analyze the change in socioeconomic status (SES) of several countries from 2007 to 2015 and its effect on student achievement. The study selected the number of books at home, availability of a study desk and parents' education levels as indicators of students' SES. The study retrieved data from TIMSS 2007, 2011, and 2015 administrations, and multiple linear regression tests were used the detect relationship between SES and student achievement as well as the change in SES over the years in Iran, Singapore, Slovenia, Turkey, and the United States. It is found that there are crucial differences in SES among five selected countries. SES did not change much in Singapore, Slovenia, and the US but SES improved in Iran and Turkey over the years. However, SES level in Iran and Turkey are still well below in Singapore, Slovenia, and the US. The study also found that all of the four selected SES variables significantly affect student achievement in five selected countries. Student achievement scores are crucially increasing by the improvement in students' SES levels. Moreover, SES explains more variance in student achievement in Turkey than any other selected countries. Furthermore, fathers' education level found to be higher than mothers' in every selected country and fathers' education level has a bigger effect than mothers' on student achievement in all the countries except in Slovenia. Mothers' education level is more effective than fathers' in Slovenia. Key Words: Socioeconomic status, Student achievement, TIMSS, Parents’ education level

Page 352: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

334

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BAKIŞ AÇISIYLA SOSYAL

BİLGİLERDE HİPER METİN VE HİPER ORTAM KULLANIMI

NUSRET KOCA Afyon Kocatepe Üniversitesi

MUSTAFA TOKLU

Afyon Kocatepe Üniversitesi

ÖZET Hemen hemen her gün kullandığımız internet ve bilgisayar gibi araçlar bizim günlük hayattaki işlerimizi kolaylaştırdığı gibi bizlere çok büyük hizmetler de sunmaktadırlar. Eğitim ve öğretim süreçlerinde son yıllarda yoğun bir şekilde kullanılmakta olan bilgisayarlar, günümüzde eğitimin vazgeçilmez birer parçası durumuna gelmişlerdir. Bilgisayarların da kendi kendilerini yenilemeleri, yeni ve en son teknolojiye ayak uydurabilmeleri günümüz şartları için oldukça önemli bir konudur. Bilgisayarlar hemen her alanda oldukça yoğun bir şekilde kullanıldığından her alana etki edebilecek boyutlarda önem kazanan gelişmeler yaşanmıştır. Bu gelişmelerden eğitime yansıyan en büyük kısmı ise hiper metin ve hiper ortamların ortaya çıkması ve kullanımının oldukça hızlı bir şekilde yaygınlaşmasıdır. Hiper metin ve hiper ortamlar gün geçtikçe eğitim ve öğretim süreçlerinde kullanılmaya ve çeşitlenmeye başlamışlardır. Çalışmanın amacı, gelişmekte olan teknolojik yeniliklerin ve bunların eğitim alanına yansıması sonucu oluşan hiper metin ve hiper ortam uygulamalarının Sosyal Bilgiler derslerinde uygulanmasına ilişkin ortaokul öğrencilerinin görüşlerine başvurmaktır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olan doküman analizi ve yarı yapılandırılmış görüşme yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2016-2017 Eğitim-Öğretim yılında Afyonkarahisar Merkez İlçesinde bulunan Şemsettin Karahisari Ortaokulu'nda öğrenim gören altıncı ve yedinci sınıf öğrencilerinden toplam 46 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan ortaokul öğrencilerinin sosyal bilgiler derslerinde uygulanan hiper metin ve hiper ortama ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amacıyla araştırmada öncelikle öğrencilere derslerden sonra günlükler yazdırılmış ve 7 öğrenci ile de yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Bulgular, kendi içlerinde tema, alt tema ve kodlara ayrılarak incelenmiştir. Sonuç olarak, öğrencilerin hiper metin ve hiper ortama ilişkin uygulamalarda daha çok olumlu görüşlerinin olduğuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Sosyal Bilgiler ve Hiper Metin, Sosyal Bilgiler ve Hiper Ortam, Hiper Metin ve Hiper Ortam, Sosyal Bilgiler Öğretimi ve Teknoloji.

Page 353: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

335

HYPER TEXT AND HYPER MEDıA IN SOCıAL STUDıES BY THE APPROACH OF SECONDARY SCHOOL STUDENTS

NUSRET KOCA

Afyon Kocatepe Üniversitesi

MUSTAFA TOKLU Afyon Kocatepe Üniversitesi

ABSTRACT

Almost every day, the tools we use such as internet and computers facilitate our daily life and offer us great services. Computers, which have been used extensively in education and training processes in recent years, have become an indispensable part of education. It is a very important issue for today's conditions that computers can renew themselves and keep up with new and latest technology. Since computers are used in almost all areas, there are developments that are important in every area. The biggest part of these developments reflected in education is the emergence of hyper-text and hypermedia environments and its widespread use. Hypertext and hypermedia environments have started to be used and diversified in education and training processes. The aim of the study is to apply to the opinions of middle school students about the application of hyper text and hypermedia applications as a result of developing technological innovations and their reflection on the field of education in Social Studies courses. Document analysis and semi-structured interview methods were used in the research. The study group of the study consisted of 46 students from the sixth and seventh grade students studying at Şemsettin Karahisari Secondary School in Afyonkarahisar Central District in 2016-2017 Academic Year. In order to determine the views of the secondary school students about the hyper text and hypermedia applied in the social studies courses, diaries were written to the students firstly after the lessons and semi-structured interviews were conducted with 7 students. The findings were examined by dividing them into themes, sub-themes and codes. As a result, it has been found that students have more positive opinions in hyper text and hypermedia applications. Key Words: Social Studies and Hypertext, Social Studies and Hypermedia, Hypertext and Hypermedia, Teaching of Social Studies and Technology.

Page 354: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

336

FOUCAULT VE İRAN DEVRİMİ ÜZERİNE: BİR POSTMODERN

YAKLAŞIM ELEŞTİRİSİ

Volkan Yalçın İstanbul Bilgi Üniversitesi

ÖZET

Metnin ana yapısı Foucault'nun İran Devrimi üzerine yazdıklarının eleştirisi üzerine kuruludur. Onun 1978 yılında saygın bir İtalyan gazetesinin bir muhabiri olarak İran'a gitmesi ve orada bulunduğu gözlemler neticesinde kaleme aldığı yazılar etrafında gelişen metin aynı zamanda onun İran Devrimi'ne yaklaşımındaki hatalı oryantalist tavrı da inceleyecektir.Metnin kuramsal çevresini iki yaklaşım oluşturmaktadır: 1'incisi Foucault'nun İran Devrimi'ne yaklaşımındaki postmodern anlayış; 2'incisi Foucault'nun yaklaşımındaki postmodern anlayışı çürütmeyi deneyecek olan materyalist yaklaşım. Metin postmodernizm ile materyalizm arasında kurulan çeşitli köprüler vasıtasıyla gelişmiştir. Postmodern anlayışın ideoloji gözetmeksizin yükselttiği anti-mit bayrağı onu çıkmazlara soktuğu gibi birçok yanlış yaklaşım doğrumasını da sağlamaktadır. Metnin amacı postmodern tahayyülün düştüğü yanlışı gözler önüne sermektir. Metnin kapsamına, Michel Foucault'nun 1978 yılında İran'da bir gazete muhabiri iken elde ettiği veriler ve İran'ın o dönemki siyasal yapısı dahil olmaktadır. Bu iki olgu üzerinden metnin kapsamı daralmış ve genişlemiştir. Metnin yöntemi 'Foucault ve İran Devrimi Üzerine', 'Şimdi Zamanın Tarihçisi'nin Gözünden İran', 'Postmodern Yaklaşıma Marksist Bakış' alt başlıklarında gelişmektedir. Ana problematiğe yöneltilen soruların ışığında ulaşılan sonuca makalede ayrıntılı bir şekilde yer verilmiştir. Bu bulgular kısaca: Foucault'nun İran'daki hareketliğinin çok fazla etkisinde kaldığı, onun yaklaşımının hareketin gölgesinde kaldığı ve postmodern kuramın İran'da yenildiği ile ilgilidir.Oryantalizm ve postmodernizmin İran'da yaşadığı hüsran aslında salt Foucault ile ilgili değil topyekun bir ideolojinin sakat yaklaşımı ile ilgilidir. Doğu'da karşılışılan böyle bir hareket postmodern anlayışın yanı başına bir de oryantalizmi dahil etmiştir. Böyle olduğunda da ortaya dönemin siyasi konjonktürünü okumaktan uzak bir analiz çıkmıştır.1991 Anahtar Kelimeler: foucault, iran, postmodernizm, oryantalizm

Page 355: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

337

FOUCAULT AND THE IRANIAN REVOLUTION: A CRITIC OF POSTMODERN APPROACH

Volkan Yalçın

İstanbul Bilgi Üniversitesi

ABSTRACT The main structure of the text is based on Foucault's critique of his writings on the Iranian Revolution. The text around his writings, which he wrote as a result of his observations to Iran in 1978 as a reporter for a prestigious Italian newspaper, will also examine his faulty orientalist approach to the Iranian Revolution.There are two approaches to the theoretical environment of the text: 1. The second is the materialist approach that will try to refute the postmodern approach in Foucault's approach. The text developed through various bridges between postmodernism and materialism. The anti-mit flag, which the postmodern concept elevated without regard to the ideology, puts them into the dilemmas and provides many of the wrong approaches. The purpose of the text is to reveal the false postmodern imagination. The text includes the data that Michel Foucault obtained when he was a newspaper reporter in Iran in 1978 and the political structure of Iran at that time. The scope of the text has narrowed and expanded over these two cases. The method of the text is developed under the sub-headings. Foucault and Iranian Revolution mod, Iran in the Eyes of the Times of Time', A Marxist Perspective to the Postmodern Approach Met. In the light of the questions directed to the main problematic, the result is given in detail in the article. These findings are briefly related to the fact that Foucault remained under much influence in Iran, that his approach was overshadowed by the movement and that postmodern theory had been defeated in Iran.The frustration of orientalism and postmodernism in Iran is not just about Foucault, but about the crippling approach of a total ideology. Such a movement in the East has included orientalism as well as postmodern understanding. When this is the case, there is an analysis away from reading the political conjuncture of the period. Key Words: foucault, iran, postmodernism, orientalism

Page 356: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

338

BİLİM MERKEZLERİNDEKİ SERGİLERİN FEN BİLİMLERİ DERSİ

ÖĞRETİM PROGRAMIYLA İLİŞKİLENDİRİLMESİNE YÖNELİK

ÖRNEK UYGULAMALAR

Müge Pekin Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

Aykut Emre Bozdoğan

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

ÖZET Okul dışı çevrelerin okuldaki eğitimi destekleyecek şekilde düzenlenmesinde öğretmenlere büyük rol düşmektedir. Öğretmenlerin bu yerlere bir gezi düzenleme sürecine aktif olarak katılmalı ve başarılı bir gezi süreci için yoğun çaba göstermeleri gerekmektedir. Almanya'daki Alman Müzesi, İngiltere'deki Londro Bilim Müzesi, Amerika'daki Exploratorium, ve Kanada'daki Ontario Bilim Merkezi gibi dünyanın önde gelen bilim merkezileri incelendiğinde her birinin kendine ait bir müze eğitim program olduğu ve bu müze eğitim programlarının farklı yaş gruplarına ve ilgi alanlarına göre içerik hazırlandığı görülmektedir. Dünya'daki örnekleri incelenerek ülkemizde yeni yeni kurulmaya başlanan bilim merkezlerinin eğitim programları da süreç içerisinde oluşturulacak ve başta öğrenciler olmak üzere tüm bireylerin hizmetine sunulacaktır. Bu noktadan hareketle çalışmanın amacı Türkiye'de kurulmaya başlanan bilim merkezlerindeki materyallerin, bilime karşı tutumun, bilimsel düşünce sisteminin ve bilimsel bilgi altyapısının oluşturulduğu Fen Bilimleri derslerine entegre edilmesi noktasında bir çeşitli örnekler ortaya koymaktır. Çalışma doküman analizi yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın amacı kapsamında ele alınan bilim merkezleri etkinlikleri ve 2018 Fen Bilimleri öğretim programı incelenmiş ve 6 farklı öğretim paketi oluşturulmuştur. Hazırlanan öğretim paketleri, Fen Bilimleri dersi öğretim programındaki hangi konular/kavramlar ve kazanımlar için hangi sergilerin/materyallerin ziyaret edilmesi gerektiği ve gezi sürecinde nasıl bir yol izleneceğine yönelik bilgiler içermesi noktasında öğretmenlere kaynak olacak potansiyele sahiptir. Bu sayede Fen Bilimleri öğretmenlerinin daha etkili bir şekilde dersiyle ilişkilendirilmiş bilim merkezi ziyaretlerini planlamalarına katkı sağlayacaktır. Anahtar Kelimeler: Bilim merkezi, Fen bilimleri, ÖĞretim Programı

Page 357: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

339

SAMPLE PRACTICES FOR ASSOCIATING EXHIBITIONS IN SCIENCE CENTERS WITH SCIENCE TEACHING PROGRAM

Müge Pekin

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

Aykut Emre Bozdoğan Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

ABSTRACT

Teachers play a major role in the regulation of non-school environments to support school education. Teachers need to actively participate in these trips and work hard for a successful trip. When we look at the world's leading science centers, such as the German Museum in Germany, the London Science Museum in England, the Exploratorium in America, and the Ontario Science Center in Canada, each of them has its own museum education program and it seems that the content is prepared according to the interests. By examining the examples in the world, the training programs of the newly established science centers in our country will be constituted in the process and will be offered to all individuals, especially students. From this point the aim of the study is the materials in science centers started to be established in Turkey'; attitude towards science, scientific system of ideas and of the established scientific knowledge points to be integrated into the Science lessons is to put forward a variety of examples. The study was conducted using the document analysis method. The activities of the science centers and the 2018 science curriculum were examined and six different teaching packages were created. Prepared teaching packages have the potential to be a source of resources for teachers at the point where the topics / concepts in the curriculum of the science curriculum and which exhibitions / materials to visit for the gains and the way to be followed in the travel process.This will contribute to planning Science teachers' visits to the science centers more effectively associated with the lesson. Key Words: Science Center, Science, Curriculum

Page 358: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

340

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN FEN ÖĞRENMEYE YÖNELİK ÖZ-

YETERLİK İNANÇ DÜZEYLERİ İLE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN

ARAŞTIRILMASINA YÖNELİK BİR ÇALIŞMA

Feride Karataş Gazi Üniversitesi

Halil İbrahim Yıldırım

Gazi Üniversitesi

ÖZET Bu araştırma laboratuvar kullanım sıklığı, teknolojik uygulamaların kullanılma sıklığı, akıllı tahta kullanım sıklığı, öğretim materyali türü, bilimsel bir etkinlikte görev alma, fenle - bilimle ilgili bir etkinlikte görev alma isteği, fen dersine yönelik ilgi düzeyi, fen dersine yönelik kaygı düzeyi, fen dersi konularını anlama düzeyi, fen dersine çalışma düzeyinin ortaokul öğrencilerinin fen öğrenmeye yönelik öz-yeterlik inançları üzerinde anlamlı fark yaratan değişkenler olup olmadığını incelemek, fen dersine yönelik tutum ile öz-yeterlik inanç arasındaki ilişkiyi araştırmak, fen öğrenmeye yönelik öz-yeterlik inanç düzeylerini belirlemek ve öz-yeterlik inanç düzeylerinin arttırılmasına yönelik öneri üretmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada yöntem olarak tarama ve kesitsel türü kullanılmıştır. Araştırma 2017-2018 öğretim yılında Ankara'daki devlet ortaokullarının 5, 6, 7 ve 8. sınıflarında öğrenim gören 2412 öğrenci üzerinde uygulanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak 'Fen Öğrenmeye Yönelik Öz-Yeterlik İnanç Ölçeği' ile 'Fen Dersine Yönelik Tutum Ölçeği' kullanılmıştır. Bağımsız Gruplar İçin t-Testi, Pearson Korelasyon Katsayısı ve İlişkisiz Örneklemler İçin Tek Faktörlü Varyans Analizi kullanılarak veriler analiz edilmiştir. Araştırma sürecinin sonunda laboratuvar kullanım sıklığı, teknolojik uygulamaların kullanılma sıklığı, akıllı tahta kullanım sıklığı, öğretim materyali türü, fenle-bilimle ilgili bir etkinlikte görev alma, fenle-bilimle ilgili bir etkinlikte görev alma isteği, fen dersine yönelik ilgi düzeyi, fen dersine yönelik kaygı düzeyi, fen dersi konularını anlama düzeyi, fen dersine çalışma düzeyi değişkenlerinin fen öğrenmeye yönelik öz-yeterlik inanç üzerinde anlamlı fark meydana getirdiği tespit edilmiştir. Ayrıca fen dersine yönelik tutum ile öz-yeterlik inanç arasında yüksek seviyede pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Buna göre fen dersine yönelik tutum ile öz-yeterlik arasındaki ilişkiye dayanarak, öğrencilerin öz-yeterlik inanç düzeylerinin artırabilmek için fen dersine yönelik olumlu tutum geliştirilmesi gerektiği önerilebilir. Araştırma sonuçlarına dayanarak öğrenme - öğretme süreci öz-yeterlik inanç düzeyleriyle ilişkili değişkenlerin de dikkate alınarak, öğrenmeye ilişkin öz-yeterlik inanç düzeylerini arttıracak, öğrencilerin ilgisini çekecek, kaygı düzeyini azaltacak ve derse yönelik olumlu tutum geliştirecek şekilde planlaması ve uygulanması gerektiği söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Fen öğrenmeye yönelik öz-yeterlik inanç, Öz-yeterlik inanç, Fen eğitimi, Ortaokul öğrencisi

Page 359: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

341

A RESEARCH ON VARIABLES RELATED TO SELF- EFFICACY BELIEF LEVEL OF MIDDLE-SCHOOL STUDENTS IN STUDYING SCIENCE

Feride Karataş

Gazi Üniversitesi

Halil İbrahim Yıldırım Gazi Üniversitesi

ABSTRACT

This research is conducted with the objective to observe middle-school students how frequently they have access to laboratory, technological applications and smart board, to analyze the type of teaching material, ambition of students in assignment in a scientific activity, the level of attention and uneasiness of them towards science class, the level of their understanding of the subjects, to understand if the level of studying science is variables which make significant difference on self- efficacy belief level in learning science. Besides, this research aims to make a study of the relation between attitude towards science class and self- efficacy belief level, to identify the levels of self- efficacy belief directed to science learning and to give suggestions on improving the level of self- efficacy belief level. A survey model is used in the research. It employs cross-sectional survey model. This research was carried out in Ankara, within 2017-2018 school year on 2412 students learning at 5, 6, 7 and 8thgrade of state schools. 'The scale of Self-sufficiency belief level in learning science' and 'The scale of attitude towards Science Course' have been totalized as data collection tool. Data were analyzed by T-Test for independent Samples t-Test , Pearson's correlation coefficient and One-Way ANOVA. As a result of this research, it is concluded that variables like the frequency of access to laboratory, technological applications, smart board and the type of teaching material, assignment in a science related activity and desire of it, the level of attention, uneasiness towards science class, the level of understanding science subjects and studying on them make a significant difference on self- efficacy belief level in learning science. Also it is indicated that there is a significant high-level positive relation between attitudes towards science class and self- efficacy belief. Depending upon these search results, it might be suggested that teaching process -considering variables related to self- efficacy belief level- should be planned and applied by means of improving the levels of self- efficacy belief towards learning, stir up students' interest, ease up their anxiety and developing a positive attitude towards the lessons. Key Words: Self-efficacy belief toward science learning, Self-efficacy belief, Science education, Middle school students

Page 360: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

342

MESLEK YÜKSEKOKULLARINDA MODA TASARIMI BÖLÜMÜ

EĞİTİMİNİN MEVCUT DURUMUNUN İNCELENMESİ VE

SORUNLARA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Nezla Ünal Pamukkale Üniversitesi Buldan Myo

ÖZET

Ülkemizde iki yıl süre ile eğitim veren meslek yüksekokullarının genel amacı ticaret, sağlık, hizmet, çeşitli sanayi kollarının ihtiyaç duyduğu alanlarda yeterli ve gerekli eğitimleri almış ara eleman yetiştirmektir. Meslek yüksek okullarında teknik programlar bünyesinde bulunan moda tasarım programının amacıda genel olarak, hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinde tasarım, kesim, dikim ve kalite kontrol departmanlarında çalışabilecek nitelikli ara eleman yetiştirmektir. Moda tasarımı programlarında verilen eğitimin yurt içi ve yurt dışındaki ihtiyaçlara cevap verebilecek, laboratuar ve atölye donanımlarının gelişen ve değişen teknolojiye uyum sağlayabilecek ve sanayi ile iş birliği içinde olacak şekilde düzenlenmesi bu programlarda eğitim öğrenim gören öğrencilerin hazır giyim alanında faaliyet gösteren firmaların istediği departmanda iş hayatına katılmalarında büyük fayda sağlayacaktır. Ayrıca alanında yetişmiş nitelikli ara eleman sorunun en fazla olduğu hazır giyim sektörü de, meslek yüksek okullarından mezun olan nitelikli ve kaliteli öğrenciler ile bu sorunu kolaylıkla aşabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada meslek yüksekokullarında moda tasarımı bölümü eğitiminin mevcut durumunun incelenmesi ve çeşitli sorunlara çözüm önerilerinde bulunulması için, Denizli ilinde bulunan Pamukkale Üniversitesi Buldan Meslek Yüksekokulu Tasarım Bölümü Moda tasarımı programında verilen eğitim incelenmiş ve bazı çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Çalışmada bu programda ders veren öğretim elemanları ve programa kayıtlı öğrenciler ile karşılıklı görüşme yapılarak görüş ve düşüncelerinden yararlanılmıştır. Ülkemizde iki yıl süre ile eğitim veren meslek yüksekokullarının genel amacı ticaret, sağlık, hizmet, çeşitli sanayi kollarının ihtiyaç duyduğu alanlarda yeterli ve gerekli eğitimleri almış ara eleman yetiştirmektir. Meslek yüksek okullarında teknik programlar bünyesinde bulunan moda tasarım programının amacıda genel olarak, hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinde tasarım, kesim, dikim ve kalite kontrol departmanlarında çalışabilecek nitelikli ara eleman yetiştirmektir. Moda tasarımı programlarında verilen eğitimin yurt içi ve yurt dışındaki ihtiyaçlara cevap verebilecek, laboratuar ve atölye donanımlarının gelişen ve değişen teknolojiye uyum sağlayabilecek ve sanayi ile iş birliği içinde olacak şekilde düzenlenmesi bu programlarda eğitim öğrenim gören öğrencilerin hazır giyim alanında faaliyet gösteren firmaların istediği departmanda iş hayatına katılmalarında büyük fayda sağlayacaktır. Ayrıca alanında yetişmiş nitelikli ara eleman sorunun en fazla olduğu hazır giyim sektörü de, meslek yüksek okullarından mezun olan nitelikli ve kaliteli öğrenciler ile bu sorunu kolaylıkla aşabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada meslek yüksekokullarında moda tasarımı bölümü eğitiminin mevcut durumunun incelenmesi ve çeşitli sorunlara çözüm önerilerinde bulunulması için, Denizli ilinde bulunan Pamukkale Üniversitesi Buldan Meslek Yüksekokulu Tasarım Bölümü Moda tasarımı programında verilen eğitim incelenmiş ve bazı çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Çalışmada bu programda ders veren öğretim elemanları ve programa kayıtlı öğrenciler ile karşılıklı görüşme yapılarak görüş ve düşüncelerinden yararlanılmıştır. Ülkemizde iki yıl süre ile eğitim veren meslek yüksekokullarının genel amacı ticaret, sağlık, hizmet, çeşitli sanayi kollarının ihtiyaç duyduğu alanlarda yeterli ve gerekli eğitimleri almış ara

Page 361: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

343

eleman yetiştirmektir. Meslek yüksek okullarında teknik programlar bünyesinde bulunan moda tasarım programının amacıda genel olarak, hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinde tasarım, kesim, dikim ve kalite kontrol departmanlarında çalışabilecek nitelikli ara eleman yetiştirmektir. Moda tasarımı programlarında verilen eğitimin yurt içi ve yurt dışındaki ihtiyaçlara cevap verebilecek, laboratuar ve atölye donanımlarının gelişen ve değişen teknolojiye uyum sağlayabilecek ve sanayi ile iş birliği içinde olacak şekilde düzenlenmesi bu programlarda eğitim öğrenim gören öğrencilerin hazır giyim alanında faaliyet gösteren firmaların istediği departmanda iş hayatına katılmalarında büyük fayda sağlayacaktır. Ayrıca alanında yetişmiş nitelikli ara eleman sorunun en fazla olduğu hazır giyim sektörü de, meslek yüksek okullarından mezun olan nitelikli ve kaliteli öğrenciler ile bu sorunu kolaylıkla aşabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada meslek yüksekokullarında moda tasarımı bölümü eğitiminin mevcut durumunun incelenmesi ve çeşitli sorunlara çözüm önerilerinde bulunulması için, Denizli ilinde bulunan Pamukkale Üniversitesi Buldan Meslek Yüksekokulu Tasarım Bölümü Moda tasarımı programında verilen eğitim incelenmiş ve bazı çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Çalışmada bu programda ders veren öğretim elemanları ve programa kayıtlı öğrenciler ile karşılıklı görüşme yapılarak görüş ve düşüncelerinden yararlanılmıştır. Ülkemizde iki yıl süre ile eğitim veren meslek yüksekokullarının genel amacı ticaret, sağlık, hizmet, çeşitli sanayi kollarının ihtiyaç duyduğu alanlarda yeterli ve gerekli eğitimleri almış ara eleman yetiştirmektir. Meslek yüksek okullarında teknik programlar bünyesinde bulunan moda tasarım programının amacıda genel olarak, hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinde tasarım, kesim, dikim ve kalite kontrol departmanlarında çalışabilecek nitelikli ara eleman yetiştirmektir. Moda tasarımı programlarında verilen eğitimin yurt içi ve yurt dışındaki ihtiyaçlara cevap verebilecek, laboratuar ve atölye donanımlarının gelişen ve değişen teknolojiye uyum sağlayabilecek ve sanayi ile iş birliği içinde olacak şekilde düzenlenmesi bu programlarda eğitim öğrenim gören öğrencilerin hazır giyim alanında faaliyet gösteren firmaların istediği departmanda iş hayatına katılmalarında büyük fayda sağlayacaktır. Ayrıca alanında yetişmiş nitelikli ara eleman sorunun en fazla olduğu hazır giyim sektörü de, meslek yüksek okullarından mezun olan nitelikli ve kaliteli öğrenciler ile bu sorunu kolaylıkla aşabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada meslek yüksekokullarında moda tasarımı bölümü eğitiminin mevcut durumunun incelenmesi ve çeşitli sorunlara çözüm önerilerinde bulunulması için, Denizli ilinde bulunan Pamukkale Üniversitesi Buldan Meslek Yüksekokulu Tasarım Bölümü Moda tasarımı programında verilen eğitim incelenmiş ve bazı çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Çalışmada bu programda ders veren öğretim elemanları ve programa kayıtlı öğrenciler ile karşılıklı görüşme yapılarak görüş ve düşüncelerinden yararlanılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Ön lisans, moda tasarımı, eğitim.

Page 362: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

344

INVESTIGATION OF THE CURRENT SITUATION OF FASHION DESIGN DEPARTMENT IN VOCATIONAL SCHOOLS AND

SOLUTIONS FOR SOLUTIONS

nezla ünal Pamukkale Üniversitesi Buldan Myo

ABSTRACT

The general purpose of vocational high schools providing education for two years in our country is to train intermediate personnel who have sufficient and necessary training in the areas needed for trade, health, service and various industries. The aim of the fashion design program within the technical programs of vocational high schools is to train qualified intermediate staff who can work in design, cutting, sewing and quality control departments in general in ready-wear and apparel sectors. The aim of this course is to enable the students to meet the needs of domestic and international education, to adapt to the changing and changing technology and to cooperate with the industry. great benefit. In addition, it is thought that the ready-made clothing sector, which has the highest number of qualified intermediate staff trained in the field, can easily overcome this problem with qualified and qualified students who graduate from vocational high schools. In this study, the current status of the department of fashion design in vocational schools was examined and solutions were suggested for various problems. In the study, the education given in the design program of the Design Department of Pamukkale University Buldan Vocational School in Denizli was examined and some solution suggestions were made. In this study, the views of the lecturers and students enrolled in the program and their opinions and thoughts were used. Key Words: Associate degree, fashion design, education.

Page 363: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

345

MESLEK YÜKSEK OKULLARINDA TEMEL SANAT EĞİTİMİ

DERSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ÖNERİLER ( MODA TASARIM

PROGRAMI ÖRNEĞİ)

nezla ünal Pamukkale Üniversitesi Buldan Myo

ÖZET

Meslek yüksek okullarında Tekstil, Giyim Üretim Teknolojisi, Moda Tasarımı, Tekstil ve Moda Tasarım, Animasyon, Grafik, Endüstriyel Tasarım, Seramik, Baskı Sanatları gibi çeşitli alanlarda eğitim öğrenim veren bölümlerde temel sanat eğitimi dersi verilmektedir. Temel sanat eğitimi dersinin genel amacı, kişinin görsel algısını geliştirmek, nesne ile içinde bulunduğu çevre arasında estetik bir ilişki kurmak ve sanatın temel elemanlarını tanımaktır. Ülkemizde yüksek öğretim kurumuna bağlı pek çok devlet üniversitesinde bünyesinde meslek yüksekokullarının çatısı altında bulunan moda tasarımı programında da genel bir ya da ikinci ders dönemi içerisinde temel sanat eğitimi dersi verilmektedir. Bu dersin moda tasarımı programındaki öğrenme çıktıları arasında çizgi, nokta,leke, ışık_gölge,yön, renk, doku, zıtlık ve strüktür konuları ile görsel algı ve anlatım tekniklerinin gelişmesini sağlamak için gerekli olan içeriksel ve biçimsel uygulamaları yer almaktadır. Çalışmada Denizli ilinde bulunan Pamukkale Üniversitesi Buldan Meslek Yüksekokulu Tasarım Bölümü Moda tasarımı programı birinci sınıf güz döneminde ders katalogunda bulunan temel sanat eğitimi dersi işleniş ve içeriği göz önüne alınarak moda tasarım çizim derslerine olan ilişkisi ile bu ders de öğrencilerin ve öğretim elemanlarının karşılaştığı sorunlara çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Çalışmada bu programda temel sanat eğitimi dersini veren öğretim elemanları ve programa kayıtlı öğrencilerin yapılarak görüş ve düşüncelerinden yararlanılmıştır. Anahtar Kelimeler: Temel sanat eğitimi, moda tasarımı, Buldan.

Page 364: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

346

EVALUATION AND RECOMMENDATIONS OF BASIC ART TRAINING IN VOCATIONAL HIGH SCHOOLS (EXAMPLE OF

FASHION DESIGN PROGRAM)

nezla ünal Pamukkale Üniversitesi Buldan Myo

ABSTRACT

In vocational high schools, basic art education courses are given in the departments that provide education in various fields such as Textile, Clothing Production Technology, Fashion Design, Textile and Fashion Design, Animation, Graphic, Industrial Design, Ceramics and Print Arts. The general purpose of the basic art education course is to improve the visual perception of the person, to establish an aesthetic relationship between the object and the environment and to recognize the basic elements of art. In the fashion design program, which is under the roof of vocational high schools in many state universities in our country, basic art education courses are given in a general or second course period. In this course, the learning outcomes of the fashion design program include line, point, stain, light-shadow, direction, color, texture, contrast and structure subjects, and the contextual and formal applications required for the development of visual perception and expression techniques. In the study, the design program of Pamukkale University Buldan Vocational School of Higher Education in Denizli province was evaluated as the course and content of the basic art education course in the course catalog in the first class fall semester and solutions were offered to the problems faced by the students and instructors. In this study, the instructors and the students who are enrolled in the program have been interviewed and their opinions and thoughts were used in this program.

Key Words: Basic art education, fashion design, Buldan.

Page 365: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

347

Z KURAMI İLKELERİNİN OKUL YÖNETİMİNE

UYGULANABİLİRLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

HASAN HÜSEYİN ATASAYAR KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ

ÖZET

Bir ülkenin yönetim anlayışı, o ülkenin genelde eğitim yönetimi anlayışını özelde ise okul yönetimi anlayışını etkilemektedir. Bu bakış açısıyla z kuramının okul yönetimine uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmaya değer bir konudur. Bu Çalışmada Ouchi tarafından 1981 yılında bir yönetim tarzı olarak geliştirilen z kuramının ortaya çıkışı, x kuramı ve y kuramından ayrılan yönleri açıklandıktan sonra alan yazındaki çalışmaların bulgularından yararlanarak z kuramının Türkiye'de okul yönetiminde uygulanabilirliği tartışılmıştır. X kuramı, bir kurumdaki çalışanların ekonomik güdüleyicilerle hareket eden, edilgen insanlar oldukları ve bu kimseleri yönetmek için kararların yöneticiler tarafından alınması gerektiğini savunur. Y kuramı ise x kuramının tersine çalışanların aktif olduklarını, ekonomik güdüleyiciler dışında sosyal güdülerin de etkili olduğunu ve çalışanların kurumda alınan karara katıldıklarında kararların daha etkili olduğunu savunur. Z Kuramı, Japon yönetim anlayışının Japonya haricindeki ülkelerde de toplumun kültürel yapısına uyarlanabileceğini savunan bir yönetim anlayışıdır. Z kuramının batı tipi yönetim anlayışını temsil eden x kuramından ayrılan en önemli yönü bireysel karar verme yerine görüş birliğine dayalı karar vermedir. Z kuramının Japon tipi yönetim anlayışını temsil ettiği düşünülen y kuramından ayrılan yönü ise çalışanların ortak sorumluluğu değil bireysel sorumluluktur. Z kuramının okul bazında yürütülen öğretmen kurul toplantıları, veli görüşmeleri gibi yönetim faaliyetlerinde uygulanabileceği; ancak ülkemizde okulu etkileyen kararların merkezi yönetim tarafından alınması nedeniyle, z kuramının öngördüğü katılanların görüş birliğine dayanan karar verme sürecinin Türkiye'de okullarda tam anlamıyla yürütülemeyeceği tespit edilmiştir. Z kuramı yönetim ilkeleri ile ülkemizdeki kültürel yapının benzerlikleri düşünülerek Türkiye'de yeni bir okul yönetimi tarzı geliştirilebilir. Anahtar Kelimeler: Z kuramı, Okul yönetimi, X kuramı, Y kuramı,

Page 366: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

348

EVALUATION OF THE APPLICABILITY OF Z THEORY PRINCIPLES OF SCHOOL MANAGEMENT

HASAN HÜSEYİN ATASAYAR

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ

ABSTRACT The management approach of a country affects the understanding of education management of the country in general and the school management understanding in particular. From this point of view, whether or not the theory of z is applied to school management is a matter of discussion. This study Ouchi by 1981 a management style as the emergence of the developed our theory x theory and years after explaining aspects which are separated from theory benefiting from the findings of the studies in the literature of our theory of the applicability of the school administration in Turkey were discussed. The theory of X argues that employees in an organization are passive people who act with economic motivators and that decisions should be taken by the administrators to manage them. In contrast to the theory of x, the theory of theory argues that employees are active, that social incentives other than economic motivators are effective, and that decisions are more effective when employees participate in the decision taken in the institution. Z Theory is a management approach that advocates that Japanese management approach can be adapted to the cultural structure of society in countries other than Japan. The most important aspect of the Z theory, which distinguishes the x-theory, which represents the western type of management approach, is to make a decision based on consensus rather than individual decision making. It is the individual responsibility of the Z theory that distinguishes it from the theory of management that is thought to represent the Japanese type of management. Z theory can be applied in management activities such as teacher board meetings, parent interviews carried out on school basis; however, due to be taken by the management center of decisions affecting schools in our country, the decision-making process based on consensus of the participants predicted by the theories in our schools in Turkey have been identified can not be carried out fully. Z theory of management principles in mind cultural similarities with our country in Turkey improved by a new school management style. Key Words: Z theory, School management, X theory, Y theory

Page 367: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

349

OKULÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİN FEN MERKEZLERİ VE FEN

ETKİNLİKLERİNE YÖNELİK GÖRÜŞLERİ

Bülent AYDOĞDU Afyon Kocatepe Üniversitesi

ÖZET

Bu araştırmanın amacı, okulöncesi öğretmenlerinin fen merkezleri ve fen etkinliklerine yönelik görüşlerini incelemektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, amaçlı örnekleme yöntemiyle belirlenmiş 12 okulöncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanmış yarı-yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler, betimsel analize tabi tutularak değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre okulöncesi öğretmenleri, fen merkezleri ve fen etkinliklerinin okulöncesi dönemdeki çocuklar için son derece önemli olduğunu vurgulamışlardır. Ayrıca okulöncesi öğretmenleri, fen merkezlerinin yeterince donatılmadığını ve etkinliklere beklenen düzeyde yer verilemediğini belirtmişlerdir. Ayrıca, fen etkinliklerinin genelde sınıf ortamında yapıldığı ve bu etkinliklerin gösterip yaptırma şeklinde gerçekleştiği vurgulanmıştır. Araştırma bulguları, öğretmen adaylarından alınan doğrudan alıntılarla desteklenmiştir. Anahtar Kelimeler: Fen merkezi, Okul öncesi öğretmenleri, Görüşme

Page 368: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

350

PRESCHOOL TEACHERS' VIEWS ON SCIENCE CENTERS AND SCIENCE ACTIVITIES

Bülent AYDOĞDU

Afyon Kocatepe Üniversitesi

ABSTRACT The aim of present researh is to investigate preschool teachers' views on science centers and science activities. Qualitative research method was used in the research. The study group consists of 12 preschool teachers determined by purposive sampling method. A semi-structured interview form prepared by the researchers was used as a data collection tool. The data obtained from the study were evaluated by descriptive analysis. According to the research results, preschool teachers emphasized that science centers and science activities are extremely important for preschool children. In addition, preschool teachers stated that science centers were not equipped adequately and activities could not be included in the expected level. In addition, it is emphasized that science activities are generally done in the classroom environment and these activities were performed in the manner of demonstration experiments. The research findings were supported by direct quotations from preschool teachers. Key Words: Science centers, Preschool teachers, Views

Page 369: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

351

ARAŞTIRMAYA DAYALI FEN LABORATUVARLARINDA VEE

DİYAGRAMI KULLANIMININ FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN

ADAYLARININ FEN DENEYLERİNİN AMAÇLARINA YÖNELİK

TUTUMLARINA ETKİSİ

Bülent AYDOĞDU Afyon Kocatepe Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmanın amacı, araştırmaya dayalı fen laboratuarında Vee diyagramı kullanımının dördüncü sınıf fen bilgisi öğretmen adaylarının fen deneylerinin amaçlarına yönelik tutumlarına etkisini incelemektir. Araştırmada öntest-sontest kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Bu bağlamda dördüncü sınıf fen bilgisi öğretmen adaylarından biri deney grubu (n=32), diğeri kontrol grubu (n=32) olmak üzere iki şube seçilmiştir. Deney grubundaki öğrenciler, araştırmaya dayalı laboratuvarlarda kullanılan hipotez test etme deneylerini yaparken kontrol grubundaki öğrenciler kapalı uçlu deneyleri yapmışlardır. Deney grubundaki öğrenciler deney raporlarını Vee diyagramına göre hazırlarken kontrol grubundaki öğrenciler geleneksel laboratuvar raporuna göre hazırlamışlardır. Uygulama öncesinde ve sonrasında hem deney grubuna hem de kontrol grubuna Yıldız, Akpınar, Aydoğdu ve Ergin (2006) tarafından geliştirilen ve güvenirliği 0.96 olan 'Fen Deneylerinin Amaçlarına Yönelik Tutum Ölçeği' uygulanmıştır. Çalışma sonuçları, araştırmaya dayalı fen laboratuarında Vee diyagramı kullanımının fen bilgisi öğretmen adaylarının fen deneylerinin amaçlarına yönelik tutumlarında olumlu artışlara neden olduğu ancak bu artışların anlamlı farklılaşmadığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Araştırmaya dayalı fen laboratuvarı, Vee diyagramı, Fen deneyleri, Öğretmen adayları

Page 370: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

352

THE EFFECT ON PRE-SERVICE SCIENCE TEACHERS’ ATTITUDES TOWARDS THE AIMS OF SCIENCE EXPERIMENTS OF USING VEE

DIAGRAM IN INQUIRY-BASED SCIENCE LABORATORIES

Bülent AYDOĞDU Afyon Kocatepe Üniversitesi

ABSTRACT

The aim of present study is to investigate the effect on fourth grade pre-service science teachers' attitudes towards the aims of science experiments of using vee diagram in inquiry-based science laboratories. In the study, a quasi-experimental design was used with pre-test and post-test control group. In this context, two sections were selected from the fourth grade pre-service science teachers as one experimental group (n=32) and one control group (n=32). While the pre-service science teachers in the experimental group performed the testing of hypothesis used in the inquiry-based science labs, the ones in the control group carried out closed-ended experiments. While the students in the experimental group prepared their experiment reports according to the Vee diagram, the students in the control group prepared their experiment reports according to the traditional laboratory report. Before and after the experimental application, the 'Attitude Scale Towards the Aims of Science Experiments' developed by Yıldız, Akpınar, Aydoğdu ve Ergin (2006) was applied to both experimental and control groups. The reliability of this scale is 0.96. The results of the current study revealed that the use of the Vee diagram in inquiry-based science lab had a positive effect on the pre-service science teachers' attitudes towards the aims of science experiments Key Words: Inquiry-based science laboratories, Vee diagram, Science experiments, Pre-service science teachers

Page 371: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

353

ÖĞRETMEN ADAYLARININ OKUMA MOTİVASYONLARININ

DEĞERLENDİRİLMESİ

Hacer ULU Afyon Kocatepe Üniversitesi

Özlem BAŞ

Hacettepe Üniversitesi

ÖZET Okuma becerisinin kazanılması, bireyin akademik hayatının yanı sıra sosyal yaşamını da etkiler. Akyol (2013, 15) okumayı; okuyucu ve yazar arasında uygun bir ortamda gerçekleşen görüş alışverişi olarak tanımlar ki bu süreçte okuyucu, metni anlamaya uğraşmakta ve anladıklarıyla ön bilgilerini birleştirerek yeni anlamlar ortaya koymaya çalışmaktadır. Bireyin okumaya yönelmesi için gerekli olan faktörlerden biri de motivasyondur. Motivasyon; kimi zaman bir kitabı okurken tadını çıkarmak, kimi zaman yazarın ismi duyulduğunda heyecanlanmak, kimi zamansa yeni bilgiler öğrenmekten hoşnut olmaktır (Cambria ve Guthrie 2010, 16). Motivasyon bir şeye yönelmek için kritik öneme sahiptir çünkü motivasyon, davranışı ortaya çıkarır. Az motive olmuş bir okuyucu, okumada az zaman harcar; düşük bilişsel çaba sarf eder ve kendini, anlamaya verme konusunda daha düşük adanmışlık yaşar (Guthrie ve Wigfield, 2009, 406). Okuma motivasyonu, okuyucunun okumaya zaman ayırmasını ve okuma miktarının artmasını sağlar (Yıldız, 2013b, 1472). Okuma motivasyonu düşük olan birey, elindeki materyal ne kadar iyi olursa olsun okuduklarına adapte olamaz. Bu araştırmanın amacı öğretmen adaylarının okuma motivasyonu düzeylerini cinsiyet, sınıf düzeyi, bölüm, anne eğitim durumu, baba eğitim durumu ve günlük internet kullanım süresine göre incelemektir. Araştırmanın örneklemini bir devlet üniversitesinin sınıf, Türkçe, matematik ile fen ve teknoloji öğretmenliği bölümlerinde öğrenim gören öğretmen adayları oluşturmaktadır. Tarama modeline göre desenlenen araştırmaya tesadüfî örnekleme yöntemi ile seçilen 227 öğretmen adayı katılmıştır. Yapılan bu çalışmada araştırma sorularına yanıt arayabilmek için gerekli olan veriler Okuma Motivasyon Ölçeği (Yıldız, Yıldırım, Ateş ve Çetinkaya, 2013) ile toplanmıştır. Verilerin analizinde Mann Whitney U ve Kruskal Wallis H testi kullanılmıştır. Öğretmen adaylarının okuma motivasyonu alt boyutlarının orta ve üstü düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Yapılan Mann Whitney U-testi sonucunda öğretmen adaylarının okuma motivasyonu düzeylerinde cinsiyete göre diğer alanlarda başarı için okuma (diğer) alt boyutunda kızlar lehine, sınıf düzeyi açısından yeterlilik, tanınma ve diğer alanlarda başarı için okuma (diğer) alt boyutlarında üçüncü sınıf öğrencileri lehine, günlük internet kullanım süresine göre interneti 1 saatten az ve 1-3 saat kullananlar lehine anlamlı farklılık bulunmuştur. Öğretmen adaylarının anne ve baba eğitim durumu değişkenlerine göre anlamlı farklılık bulunmamıştır. Anahtar Kelimeler: Okuma Motivasyonu, Öğretmen Adayı

Page 372: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

354

EVALUATION OF READING MOTIVATIONS OF PRE-SERVICE TEACHERS

Hacer ULU

Afyon Kocatepe Üniversitesi

Özlem BAŞ Hacettepe Üniversitesi

ABSTRACT

The acquisition of reading skills affects the social life of the individual as well as his/her academic life. Akyol (2013, p.15); The reader and the writer define the exchange of views in an appropriate environment, in which the reader tries to understand the text and tries to put forward new meanings by combining his understanding with his prior knowledge. Motivation is one of the factors necessary for the individual to focus on reading. Motivation; sometimes to enjoy reading a book, to be excited when the author's name is heard, and sometimes to learn new information (Cambria and Guthrie 2010, 16). Motivation is critical to address something because motivation reveals behavior. A less motivated reader spends less time reading; it has low cognitive effort and has a lower commitment to self-understanding (Guthrie and Wigfield, 2009, p.406). Reading motivation allows the reader to take the time to read and increase the reading amount (Yıldız, 2013b, p.1472). An individual with low reading motivation cannot adapt to what he reads, no matter how good his material is. The aim of this study is to investigate the reading motivation levels of pre-service teachers according to gender, grade level, department, mother education status, father's education level and daily internet usage period. The sample of the research is composed of the pre-service teachers of a public university, who are studying in the departments of Turkish, mathematics and science and technology. 227 pre-service teachers selected by random sampling method were included in the study which was designed according to the screening model. In this study, the data needed to search for answers to the research questions were collected by Reading Motivation Scale (Yıldız, Yıldırım, Ateş and Çetinkaya, 2013). Mann Whitney U and Kruskal Wallis H-test were used to analyze the data. Reading motivation sub-dimensions of the prospective teachers were found to be medium or higher. The results of the Mann Whitney U-test revealed that the prospective teachers in the reading motivation levels in terms of sex in other areas of reading for success in other sub-dimensions in favor of girls in terms of class level in terms of competence, recognition and other areas of achievement in reading (other) sub-dimensions in favor of third-year students in favor of According to the internet usage period, there is a significant difference in favor of the users who use internet for less than 1 hour and 1-3 hours. There was no significant difference between pre-service teachers 'parents' educational status. Key Words: Reading Motivations, Pre-Service Teachers

Page 373: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

355

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÇEVRE OKURYAZARLIK

DÜZEYLERİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN

İNCELENMESİ

Mustafa Doğru Akdeniz Üniversitesi

Alper Çorapçıgil

Akdeniz Üniversitesi

Adem Koç Akdeniz Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmanın amacı fen bilgisi öğretmen adaylarının çevre okuryazarlık düzeylerini ve buna etki eden faktörleri belirlemektir. Araştırma betimsel tarama modeli ile gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda ilk olarak Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalında dördüncü sınıf düzeyinde öğrenim gören 70 öğretmen adayına 'Yetişkinler İçin Çevre Okuryazarlığı (ELSA)' ölçeği uygulanmıştır. Daha sonra ölçekten elde edilen puanlara göre en düşük ve en yüksek puana sahip 5'er öğretmen adayı ile yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. ELSA Atabek Yiğit, Köklükaya, Yavuz ve Demirhan (2014) tarafından geliştirilmiştir. Ayrıca ölçek çevresel bilinç, çevresel kaygı ve çevresel farkındalık olmak üzere üç alt boyut ve toplam 20 maddeden oluşmaktadır. Yarı yapılandırılmış görüşme formu ise araştırmacılar tarafından iki uzman görüşü alınarak geliştirilmiştir. Elde edilen veriler henüz analiz edilmemiştir ama betimsel analiz yöntemi ile analiz edilecektir. Nicel veriler, fen bilgisi öğretmen adaylarının cinsiyet, genel akademik ortalamaları, ikamet edilen yerleşim yeri, ebeveyn öğrenim düzeyi ve ebeveyn mesleği değişkenlerine göre SPSS analiz programı ile analiz edilmiştir. Son sınıf fen bilgisi öğretmen adaylarının ölçek toplam puanları normal dağılım göstermediği için analiz edilirken parametrik olmayan testler kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre son sınıf fen bilgisi öğretmen adaylarının çevre okuryazarlık puanları genel akademik ortalama, cinsiyet, ikamet edilen yerleşim yeri, ebeveyn öğrenim düzeyi, ebeveyn mesleği değişkenleri bakımından anlamlı bir fark bulunmamıştır. Anahtar Kelimeler: Çevre okuryazarlığı, fen bilgisi eğitimi, fen bilgisi öğretmen adayları

Page 374: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

356

THE EXAMINATION OF SCIENCE TEACHER CANDIDATES’ ENVIRONMENTAL LITERACY LEVELS IN TERMS OF VARIOUS

VARIABLES

Mustafa Doğru Akdeniz Üniversitesi

Alper Çorapçıgil

Akdeniz Üniversitesi

Adem Koç Akdeniz Üniversitesi

ABSTRACT

The purpose of this study is to determine the science teacher candidates' environmental literacy levels and factors affecting it. In this study, the descriptive research method was used. In this context, firstly, The Environmental Literacy Scale for Adults (ELSA) applied to 70 senior science teacher candidates studied at Akdeniz University Education Faculty. After that, semi-structured questionnaire was conducted with five science teacher candidates who are had the highest and the lowest total scale points. The ELSA is devoloped by Atabek Yiğit, Köklükaya, Yavuz and Demirhan (2014). Also, it has 20 items and three sub-dimensions as environmental consciousness, environmental anxiety and environmental awareness. The semi-structured questionnaire form was devoloped by researchers by taking two field experts' opinions. Obtained data has not been analyzed yet but it will be analyzed with descriptive analysis method. Non-parametric tests were used to analyze the total scores of senior science teachers as they did not show normal distribution. The quantitative data be analyzed with SPSS analysis program in term of science teacher candidates' gender, general academic average, the place of residence (village, district etc.), parental learning level and parental profession. According to obdained data, environmental literacy scores did not significant differ according to senior science teacher candidates' gender, general academic average, the place of residence, parental learning level and parental profession. Key Words: Environmental literacy, Science education, science teacher candidate

Page 375: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

357

İLKOKUL ÖĞRETMENLERİNİN ÖLÇME-DEĞERLENDİRME

AMAÇLI KULLANABİLECEKLERİ EĞLENCELİ WEB 2.0 ARAÇLARI

Soner Mehmet Özdemir Mersin Üniversitesi

Burhanettin ESEN

Mersin Akdeniz Hürriyet İlkokulu

ÖZET Günümüzde Web 2.0 araçları eğitim dâhil pek çok alanda farklı amaçlarla kullanılmaktadır. Son yıllarda derslerde Web 2.0 araçlarından öğrenme ve öğretme ve ölçme değerlendirme aracı olarak yararlanılmaktadır. Özellikle ilkokul öğretmenleri dersleri daha eğlenceli ve verimli hale getirmesi ve öğrencilerin daha iyi öğrenmelerini sağlamak için Web 2.0 araçları oldukça kullanışlı ortamlardır. Bu çalışmada, özellikle 2017 yılında geliştirilen ve uygulanmaya başlanan ilkokul programlarında oyunlaştırılarak öğrenme etkinliklerine daha çok önem verilmesi Web 2.0 gibi online öğretimsel araçların kullanılması gerekliliğini göstermektedir. Çalışmanın amacı doğrultusunda yapılan literatür taraması sonucunda öğretmenlerin derslerinde.kullanabilecekleri birçok web 2.0 aracı tespit edilmiştir. Bunlardan ölçme ve değerlendirme süreçlerinde kullanılabilecek olanlar Kahoot ve Flipquiz seçilmiştir. Bu çalışmada, bu iki Web 2.0 aracını öğretmenlerin derslerinde öğrencilerin katılımıyla ölçme ve değerlendirme amacıyla nasıl etkili biçimde kullanılabilecekleri örneklerle tanıtılmıştır. Bu web 2.0 araçlarını kullanarak öğretmenlerin hem öğrencilerin derse katılımlarını sağlayarak daha etkili ve eğlenceli ders işleyecekleri, hem de daha öğrenci merkezli bir ölçme ve değerlendirme yapma fırsatı bulacakları umulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Web 2.0, ilkokul, ölçme ve değerlendirme, teknoloji

Page 376: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

358

FUN WEB 2.0 TOOLS BY WHICH PRIMARY SCHOOL TEACHERS CAN BE USED ON THE PURPOSE OF MEASUREMENT AND

EVALUATION

Soner Mehmet Özdemir Mersin Üniversitesi

Burhanettin ESEN

Mersin Akdeniz Hürriyet İlkokulu

ABSTRACT Today, Web 2.0 tools are used for different purposes in many areas including education. In recent years, courses have been used as a tool for learning and teaching and measurement from web 2.0 tools. Web 2.0 tools are very useful environments, especially for primary school teachers to make the lessons more fun and efficient and to help students learn better. In this study, because curriculum developed and implemented by Minister of National Education (MONE) give the importance more to learning activities shows the necessity of using online instructional tools like Web 2.0. As a result of the literature review conducted for the purpose of the study, many web 2.0 tools that teachers can use in their lessons have been found. Among these, Kahoot and Flipquiz were selected for the measurement and evaluation processes. In this context, it is introduced how teachers can be used these two Web 2.0 tools effectively with examples for the purpose of measuring and evaluating with the participation of the students. Using these web 2.0 tools, it is hoped that teachers will have the opportunity to do more effective and fun lessons by enabling students to participate in the class as well as to have a more student-centered assessment and evaluation. Key Words: Web 2.0 tools, primary school, measurement and evaluation, technology

Page 377: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

359

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLİĞİ ALAN YETERLİKLERİ

ÇERÇEVESİNDE ÖĞRETMEN ADAYLARININ WEB 2.0 ARAÇLARINI

KULLANMA DENEYİMLERİ

Sema Ünlüer Anadolu Üniversitesi

ÖZET

Bilgi çağında gelişen teknoloji ve ihtiyaçlar birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da birtakım değişikliklere neden olmuştur. Bu değişim ve gelişimler eğitim ortamlarının en önemli unsurlarından biri olan öğretmenlerin niteliklerinin de değişmesine yol açmıştır. Diğer bir ifadeyle nitelikli öğrencilerin yetiştirilebilmesi için nitelikli öğretmenlere ihtiyaç duyulmaktadır. Nitekim Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu kapsamda 'Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri' çalışması 2006 yılında yayımlanmış, sahadan elde edilen geribildirimler ve yapılan araştırmalar ışığında güncellenerek 2017 yılında tekrar paylaşıma sunulmuştur. Bu bağlamda 2017 yılında güncellenen Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri: 1. Mesleki Bilgi, 2. Mesleki Beceri, 3. Tutum ve Değerler olmak üzere 3 yeterlik alanı, 11 yeterlik ve 44 yeterlik göstergesinden oluşmaktadır. Bununla birlikte, alana özgü olarak, ilköğretim kademesi öğretmenlerine yönelik 'Özel Alan Yeterlikleri' geliştirilmiştir. Bilişim Teknolojileri Öğretmenliği özel alan yeterlikleri kapsamında ise 6 yeterlik alanı belirlenmiş ve bu yeterlik alanlarından biri de 'Öğretim Sürecini ve Ortamını Tasarlama, Planlama, Düzenleme' şeklinde belirtilmiştir. Bu yeterlik alanına ilişkin 3 yeterlik ve her bir yeterliğe ilişkin de A1, A2, A3 düzeylerinde performans göstergeleri belirlenmiştir. Anadolu Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği programı 1998-1999 öğretim yılında eğitime başlamasından bu yana Bilişim Teknolojileri öğretmeni yetiştiren bir programdır. Program çerçevesinde öğretmenlik mesleği genel ve özel alan yeterliklerine yönelik pek çok ders yer almaktadır. Bu derslerden biri de seçmeli dersler statüsünde haftada 4 saat olarak yer alan BTÖ-210 Öğretmen Eğitiminde Bilgi ve İletişim Teknolojileri dersidir. Önerilen sözlü sunuda, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği Programı'nda yer alan ve öğretmen adaylarının özel alan yeterliklerinden 'Öğretim Sürecini ve Ortamını Tasarlama, Planlama, Düzenleme' durumlarını geliştirmeye yönelik olarak yapılandırılan BTÖ 210 dersinin işleyişi ve bu bağlamda öğretmen adaylarının Web araçlarını kullanarak gerçekleştirdikleri sınıf uygulamalarına ilişkin görüşleri paylaşılacaktır. Sonuçların, bilişim teknolojileri öğretmeni yetiştiren bölümlere, bilişim teknolojisi öğretmenlerine, öğretmen araştırmacılara ve program geliştirmede sorumlu uzmanlara bir bakış açısı sağlayacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Bilişim teknolojileri öğretmenliği, özel alan yeterlikleri, Web 2.0 araçları.

Page 378: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

360

EXPERIENCES OF TEACHER CANDIDATES USING WEB 2.0 TOOLS IN THE SCOPE OF FIELD COMPETENCES IN INFORMATION

TECHNOLOGY EDUCATION

Sema Ünlüer Anadolu Üniversitesi

ABSTRACT

Technology and needs developed in the information age have caused some changes in the field of education as in many other areas. These changes and developments have led to changes in the qualifications of teachers, one of the most important elements of educational environments. In other words, qualified teachers are needed to educate qualified students. As a matter of fact, the Ministry of National Education published its General Qualifications in Teaching Profession in 2006 and it was updated in the light of the feedback received from the field. In this context, the General Qualifications of Teaching Professions updated in 2017 are: 1. Professional Knowledge, 2. Professional Skills, 3. Attitude and Values, and these 3 competence areas are composed of 11 competence and 44 competence indicators. In addition, special field competencies were developed for primary school teachers. Within the scope of the special field competencies of Information Technologies Education, 6 competence fields have been determined and one of these areas of competence has been specified as Designing, Planning and Regulation of the teaching process and environment. For the 3 competencies related to this field of competence and for each qualification, performance indicators were determined at A1, A2, A3 levels. Anadolu University Computer Education and Instructional Technology is a program that educates Information Technology teacher since the beginning of the education in the 1998-1999 academic year. Within the framework of the program, there are many courses related to teaching profession general and special field competencies. One of these courses is BTÖ-210 Information and Communication Technologies in Teacher Education, which takes 4 hours per week in elective courses. In this suggested oral presentation, the process of the BTÖ 210 course which is situated in the Computer Education and Instructional Technology Teaching Program of the Anadolu University and is structured to improve the Designing, Planning and Regulation of Teaching Process competence of the teacher candidates as one of the special field competencies of teacher candidates will be shared. Also in this context, the opinions of the teacher candidates about the class implementations that they made with Web 2.0 tools will be shared. It is thought that the results will provide a perspective to the information technology teacher educating departments, information technology teachers, teacher researchers and experts in developing programs. Key Words: ICT teacher, special field competencies, Web 2.0 tools.

Page 379: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

361

DEĞİŞKEN KAVRAMI ÖĞRETİMİNDE SINIF ÖĞRETMENLERİNİN

KULLANDIĞI MODELLERİN İNCELENMESİ

Özlem Doğan TEMUR Yüksek Öğretim Kurulu

Mehmet SAYGILI

MEB

ÖZET Matematik dersinde pek çok önemli kavram bulunmaktadır. Bu önemli kavramlardan biri de değişken kavramıdır. Değişken kavramı bir çok matematik konusuna etki edebilen bir kavram olduğundan öğrenciler tarafında öğrenilmesi ve anlaşılması son derece önemlidir. Ancak değişken kavramı öğrenciler için soyut, hayatla ilgisi olmayan bir kavram olarak algılandığından bu kavramın öğrenilmesinde ve öğretilmesinde sıkıntılar yaşanabilmektedir. Bu sıkıntıların aşılmasında ise anahtar rolü öğretmen oynar. Öğretmanin değişken kavramana uygun materyal ve model seçimi değişken kavramının öğrenilmesini kolaylaştıracağı gibi bu kavramın soyutlanmasını da sağlayacaktır. Özellikle ilkokul çağındaki çocukların somut işlemler döneminde olduğu düşünülürse değişken kavramının modeler kullanılarak bu dönemde soyutlanmasının önemli olduğu söylenebilir. Bu çalışmanın amacı değişken kavramı öğretiminde sınıf öğretmenlerinin kullandığı modellerin incelenmesidir. Nitel yaklaşımı esas alan bu araştırmada, temel nitel araştırma deseni kullanılmıştır. Çalışmanın katılımcılarını Milli Eğitim Bakanlığına bağlı 8 farklı devlet okulunda ve farklı bölgelerde ilkokullarda görev yapan 8 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Temel nitel araştırmada veriler görüşme, gözlem ya da doküman analizi yoluyla toplanabilir (Merriam, 2013). Bu bağlamda çalışmada veri toplama aracı olarak yapılandırılmamış ve katılımcı olmayan gözlem tekniği kullanılmıştır. Verilerin analizinde ise içerik analizi kullanılmıştır. Araştırmanın sonunda sınıf öğretmenlerinin değişken kavramının öğretimine yönelik olarak kullandığı modellerin uygun olmadığı görülmüştür. Sonuçlar doğrultusunda öğretmenlerin doğru materyal kullanımı konusunda eğitim almalarına yönelik önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Değişken, model, Matematik eğitimi

Page 380: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

362

EXAMINATION OF FORMS THAT PRIMARY SCHOOL TEACHERS USE ON TEACHING CONCEPRT OF VARIABLE

Özlem Doğan TEMUR Yüksek Öğretim Kurulu

Mehmet SAYGILI

MEB

ABSTRACT There are lots of important concepts in Maths lessons. One of them is variable concept. Since variable concept is a concept which can affect many subjects of Maths, it is very important for students to learn and understand it. However, there are some problems in teaching and learning this concept because it is perceived by students as an abstract concept unrelated to the real life. On handling this problem, teacher has the key role. Teacher's choice of appropriate materials and forms based on variable concept makes this concept both be perceived and abstracted easily. Thinking that specially students at primary schools are at the concrete operational stage, we can say that it is important to make it abstract on this period by using forms of variable concept. The aim of this study is to examine the forms used by primary school teachers on teaching variable concept. On this research based on qualitative approach, basic qualitative research design is used. The participants of this study are the teachers who teach 8 grades at the primary and secondary schools at the different regions and 8 different schools belonging to ministry of national education. On basic qualitative research, data can be gathered through interview, observation or document analysis (Merriam, 2013). In this regard, unstructured and observation technique without participant is used as a data collection tool on this study. Content analysis is used at the analyzing the data. At the end of the research, it is understood that the forms used by teachers on teaching variable concept are not appropriate. In accordance with results, it has been suggested that teachers should get some education about using proper material, Key Words: Variable, model, Mathematics education

Page 381: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

363

GOOGLE ARAMA MOTORU İLE KELİME ARAMALARI: TÜRKİYE

FİNANS PİYASASI ÖRNEĞİ

Tolga ULUSOY Kastamonu Üniversitesi

Faruk DAYI

Kastamonu Üniversitesi

Yusuf ESMER Bayburt Ünvirsitesi

ÖZET

Para ve sermaye piyasaları internet ve bilgi alışverişinin hızı arttıkça gelişen ve büyüyen piyasalardır. Özellikle bankacılık sektörünü de içine alan bir alanda aracı kurumlar eliyle yapılan takas işlemleri, internet hakkında en fazla başvurulan veri tabanları ve indekslerin başında gelmektedir. Hız da dâhil olmak üzere bilgi alışverişine yardımcı olan her detay araştırma konusu olmaktadır. Google ise araştırmalar için kullanılan en güvenilir kaynak haline gelmiştir. Yüklü hacimde bilgi sağlamaktadır. Elektronik hizmet kalitesinin para ve sermaye piyasalarına yatırım yapan kitleleri etkilediği düşünülürse Google'ın kitlelere açtığı veri setleri Google Trends veri tabanında biriktirilmekte ve arama yapan kullanıcıların hangi gün ve saatte nerden hangi aramaları yaptığı toplulaştırılmış bir biçimde veri tabanında tutulmaktadır. Bu araştırmada Google Trends'de: Türkiye'de para ve sermaye piyasaları ile ilgili verilerin hangi kısıtlar altında daha çok arandığını ve hangi bölgelerden (ülkelerden, bölgelerden) daha çok giriş yapıldığı incelenmiştir. Bu oranlar grafik üzerinde karşılaştırılmalı olarak sunulmuştur. Finansal uyaran sayısının oldukça arttığı günümüzde zaman içinde kelime bazında gösterilen ilgi sürekli olarak farklılık göstermektedir. Oranların gün içinde değiştiği hatta ve hatta 2-3 saatte bile verilerin güncellendiği Google Trends sayesinde bilgi kamuya açık biçimde izlenebilmektedir. Bu çalışmanın bilişim sistemlerinin her alanda kullanıldığı günümüzde finansal tüketici ve yatırımcı eğilimlerinin internet arama motorları ile belirlenmesine yönelik örnek bir çalışma olması açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Google Trends, Davranışsal finans, Finansal piyasalar, Türkiye

Page 382: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

364

KEYWORDS SEARCHES USING GOOGLE SEARCH ENGINE: TURKISH FINANCIAL MARKETS EXAMPLE

Tolga ULUSOY

Kastamonu Üniversitesi

Faruk DAYI Kastamonu Üniversitesi

Yusuf ESMER

Bayburt Ünvirsitesi

ABSTRACT Money and capital markets are developing and growing as the world goes on fast internet information exchange. Especially during the exchange transactions carried out by intermediary institutions, including the banking sector, the internet is one of the most referenced databases and indexes. Every detail that helps exchange information, including speed, is a subject of research. Google has become the most reliable source for research. Provides information on installed volume. Considering that electronic service quality affects the masses who invest in money and capital markets, Google's data sets are collected in the Google Trends database and are kept in the database in a aggregated format, on which day and Hour The Searchers are searching for. In this research, Google Trends :in Turkey ,the data on the Money and Capital Markets is searched more under the constraints, what regions (countries, provinces) are entered more. These ratios will be presented comparatively on the graph. In today's world, where the number of financial stimulants has increased considerably, the interest shown on the word basis varies constantly. Thanks to Google Trends, where rates change throughout the day, even data is updated every 2-3 hours, information can be viewed publicly. It is considered that this study is used as an exemplary study to determine the financial consumer and investor trends with internet search engines. Key Words: Google trends, Behavioral finance, Financial markets, Turkey

Page 383: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

365

ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÇOK KÜLTÜRLÜ EĞİTİME YÖNELİK

TUTUMLARININ İNCELENMESİ

Ömer ŞİMŞEK Dicle Üniversitesi, Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

ÖZET

Bu araştırmanın amacı öğretmen adaylarının çok kültürlü eğitime yönelik tutumlarını çeşitli değişkenlere göre incelemektir. Buna göre öğretmen adaylarının cinsiyetlerine, öğrenim gördükleri ana bilim dallarına, sınıf seviyelerine, yaş gruplarına, sosyo ekonomik düzeylerine ve yaşadıkları yerleşim yerlerine göre çok kültürlü eğitime yönelik tutumlarının farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmektedir. Araştırmada, nicel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama ve nedensel karşılaştırma desenlerinden yararlanılmıştır. Araştırmanın evrenini bir devlet üniversitesinin eğitim fakültesindeki öğretmen adayları oluşturmaktadır. Örneklemini ise aynı üniversitenin eğitim fakültesinde 2018-2019 öğretim yılının güz yarıyılında öğrenim gören 273 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada Yıldırım (2016) tarafından geliştirilen Çok Kültürlü Eğitime Yönelik Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada aritmetik ortalama, yüzde, frekans gibi betimsel çözümlemelerle birlikte parametrik olmayan test istatistiklerinden Mann Whitney U ve Kruskal Wallis H testlerinden yararlanılmıştır. Araştırmada istatistiksel anlamlılık .05 önem düzeyi dikkate alınmıştır. Araştırma sonuçlarına göre öğretmen adaylarının Kültürel Farklılıklara İlişkin Olumsuz Yargı taşımadıkları, Kültürel Farklılıkları Benimsedikleri görülmüştür. Öğretmen adaylarının yaş gruplarına, sınıf seviyelerine, sosyo ekonomik düzeylerine ve yaşadıkları yerleşim yerlerine göre çok kültürlü eğitime yönelik tutumları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Cinsiyet açısından erkeklerin Kültürel Farklılıklara ilişkin olumsuz yargı puanı kadınlara göre daha yüksek çıkmıştır. Ayrıca ana bilim dalı açısından Türkçe Eğitimi alanındaki öğretmen adaylarının kültürel farklılıklara ilişkin olumsuz yargı puanı İlköğretim matematik ve sosyal bilgiler eğitimi alanındaki öğretmen adaylarının puanlarından istatistiksel olarak anlamlı ölçüde daha düşüktür. Anahtar Kelimeler: Çok kültürlü eğitim, tutumlar, öğretmen adayları

Page 384: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

366

EXAMINATION OF THE ATTITUDES OF PROSPECTIVE TEACHERS TOWARDS MULTICULTURAL EDUCATION

Ömer ŞİMŞEK

Dicle Üniversitesi, Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi, Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü

ABSTRACT The aim of this study is to examine the attitudes of prospective teachers towards multicultural education according to various variables. In this regard, it is examined whether the attitudes of prospective teachers towards multicultural education differ according to their gender, departments, class levels, age groups, socio-economic levels and settlements they live in. In this study, descriptive and causal comparison research designs were used. The population of the research consists of prospective teachers studying at an education faculty of a state university. The sample is composed of 273 prospective teachers who study at the faculty of education at the same university during the fall semester of 2018-2019 academic year. In the study, Scale of Attitude towards Multicultural Education developed by Yıldırım (2016) was used. Mann Whitney U and Kruskal Wallis H tests of non-parametric test statistics and arithmetic mean, percentage, frequency were used for data analysis. Statistical significance of .05 significance level was taken into consideration. According to the results of the research, it is seen that the prospective teachers do not carry negative judgment related to cultural differences and they adopt cultural differences. There was no statistically significant difference between prospective teachers' attitudes towards multicultural education according to age groups, class levels, socio-economic levels and settlements they live in. In this research, scores of male prospective teachers' about negative judgment related to cultural differences were higher than female ones. In addition, in terms of the department, the negative judgment related to cultural difference scores of the prospective teachers in the field of Turkish Education are significantly lower than the scores of the prospective teachers in the field of primary mathematics education and social studies education. Key Words: Multicultural education, attitudes, prospective teachers

Page 385: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

367

TRUMP KARARLARININ FİNANSAL PİYASALARA ETKİSİ:

TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Faruk DAYI Kastamonu Üniversitesi

Tolga ULUSOY

Kastamonu Üniversitesi

Yusuf ESMER Bayburt Üniversitesi

ÖZET

2016 yılı dünyada birçok değişikliklerin yaşandığı bir dönem olmuştur. ABD merkezli yeni düzenin başladığı bir döneme girilmiştir. ABD'nin son başkanlık seçiminde ülkenin en zengin iş adamlarından Donald Trump'ın Cumhuriyet Partisi'nden aday seçilmesi ülkede büyük bir etki meydana getirmiştir. Rekabet ve tartışmaların oldukça fazla olduğu seçimden Donald Trump galip gelerek ABD Başkanı seçilmiştir. Trump'ın başkanlığa gelmesiyle birlikte uygulayacağı politikalar önem arz etmektedir. Trump'ın hangi konulara öncelik vereceği ve nasıl bir politika izleyeceği bütün ülkeler tarafından merak konusu olmuştur. Donald Trump, daha önceki başkanlardan farklı bir yol izleyerek 'Önce Amerika' sloganına yer vermiştir. Trump'ın izlediği politikalar ve bunlardan etkilenen piyasalar bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, Trump ile başlayan yeni sürecin Türkiye ekonomisine nasıl bir etki yapacağının ele alınmasıdır. Çalışmada, Trump'ın aldığı kararların Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisi bulgularla değerlendirilmiştir. Trump'ın verdiği vaatlerin uygulamaya yansımadığı görülmüştür. ABD Türkiye ekonomisine yaptırım uygulayacağını dile getirmiş ve ekonomiye döviz üzerinden müdahalelerde bulunmuştur. Trump aldığı karar ile dünya piyasalarını olumsuz yönde etkilemekte, çift taraflı olarak piyasalar zarar görmektedir. Bu süreçler sonucunda ekonomik güce ve finansal piyasalara hâkim olacak bir devletin hangisi olabileceği Trump politikaları ile ortaya çıkmış olacaktır. Anahtar Kelimeler: Dünya liderleri, Donald Trump, Lider kararları, Finansal piyasalar

Page 386: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

368

EFFECT OF TRUMP DECISIONS ON FINANCIAL MARKETS: THE CASSE OF TURKE

Faruk DAYI

Kastamonu Üniversitesi

Tolga ULUSOY Kastamonu Üniversitesi

Yusuf ESMER

Bayburt Üniversitesi

ABSTRACT It has been a term of many changes in the world in 2016. In the United States, the new regime has begun. In the last presidential election of the United States, Donald Trump's election to the Republican Party's estate wealth from the wealthiest businessmen in the country has had a huge impact on the country. In the last election period in the United States, Donald Trump began to dominate. With Trump coming to the presidency, the policies that he will implement are important. All countries have been curious about what Trump will prioritize and which policy to follow. Donald Trump, following a different path from previous presidents, has included the slogan &quot;America First&quot;. Trump's policies are followed, developments in Turkey and the market value of those affected has been the subject of this study. The main purpose of this study is to discuss how the new process that started with Trump would have an impact on Turkish Economy. In the study, the impact on Turkish Economy of the decisions taken by Trump's, is appreciated by findings. Trump's promises were not reflected in the practice. The US stated that it would impose sanctions on the Turkish economy. The US intervened in the Turkish economy through exchange rates. Trump adversely affects the world markets and the markets are damaged. As a result of these processes, a state that will dominate the economic power and financial markets will be emerged by Trump policies. Key Words: World leaders, Donald Trump, Leaders decisions, Financial markets

Page 387: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

369

MAKROEKONOMİK FAKTÖRLERİN SEKTÖRLER ÜZERİNDEKİ

ETKİSİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Mehmet Sabri TOPAK İstanbul Üniversitesi

ÖZET

Makroekonomik faktörlerin imalat sanayinde yer alan sektörler üzerindeki etkisini araştırmak amacıyla yapılan bu çalışmada, Borsa İstanbul Sınai Endeksi (XUSIN)'nde yer alan 7 alt sektöre ilişkin dengeli panel veri seti oluşturulmuştur. 2004-2017 dönemleri arasındaki14 dönemi kapsayan araştırmada,sektöre ilişkin finansal verileri hesaplayabilmek için sektörlerdeki şirketlerin bilanço ve gelir tablosu kalemleri konsolide edilerek her bir sektörün finasal tabloları oluşturulmuştur. Swamy'nin Tesadüfi Katsayılar Moldeliile yapılan analizde kurulan 4 modelin bağımsız değişkenleri reel ekonomik büyüme oranı , ticari kredilerin ortalama reel faiz oranı, reel döviz kuru ve enflasyon oranıdır. Çalışmada şirket karlılığının ölçüsü olarak toplam varlıkların karlılık oranı (ROA), finansman kararlarının göstergesi olarak finansal borçların özkaynaklara oranı (LEV), çalışma sermayesi yönetiminin etkinliğinin ölçüsü olarak nakit dönüşüm süresi (CCC) ve şirket büyüklüğünün göstergesi olarak toplam varlıkların logaritması (SIZE) kurulan modelellerin bağımlı değişkenleridir. Swamy'nin modelinin genel sonuçlarına göre makroekonomik değişkenlerin şirketlerin karlılığı, finansman kararları, yatırım kararları ve çalışma sermayesi yönetimi üzerindeki etkisi istatistiki olarak anlamlıdır. Analizin birimlere (sektörlere) göre sonuçları ise farklılık göstermektedir. Reel ekonomik büyüme oranınınROA ve SIZE üzerindeki etkisi tüm sektörlerde istatistiki olarak anlamlı ve pozitif, LEV ve CCC üzerindeki etkisi ise negatiftir. Reel faiz oranının ROA, SIZE ve LEV üzerindeki etkisi tüm sektörlerde ististiki olarak anlamlı ve negatiftir. Reel döviz kuru ve enflasyon oranın ROA, LEV, CCC ve SIZE üzerindeki etkisi sektörlere göre farklılıklar göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Makroekonomik göstergeler, imalat sanayi, sektörler, panel veri analizi

Page 388: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

370

EFFECT OF MACROECONOMIC FACTORS ON INDUSTRIES: A STUDY ON TURKISH MANUFACTURING INDUSTRY

Mehmet Sabri TOPAK İstanbul Üniversitesi

ABSTRACT

This study aims to explore the effects of macroeconomic factors on the manufacturing industry. For this purpose, a balanced panel dataset of 7 sub-sectors from Borsa Istanbul Industrial Index (XUSIN) is used. The study covers a 14-year period (2004-2017). In order to calculate the financials of each sector, balance sheets and income statements of each firm in the studied sectors are consolidated. Independent variables of the 4 models constructed via Swamy's Random Coefficients Model are real economic growth, average real interest of commercial loans, real fx rate and the rate of inflation. The study employs profitability ratio of total assets (ROA) as the measure of firm profitability, ratio of financial debt to equity (LEV) as the measure of financial decisions, cash conversion period (CCC) as the measure of firms' working capital management's effectiveness and logarithm of total assets (SIZE) as the measure of firm size as the dependent variables of the constructed models. Swamy's model's aggregate results exhibit that the effect of macroeconomic variables on firm profitability, financing decisions, investment decisions, and working capital management decisions are statistically significant. On a sectoral basis, results vary. The effect of real economic growth on ROA and SIZE is statistically significant and positive for all sectors, negative for LEV and CCC. The effect of real interest rate on ROA, SIZE, and LEV is statistically significant and negative for all sectors. The effect of real fx rate and inflation on ROA, LEV, CCC, and SIZE varies among sectors. Key Words: Macroeconomic indicators, manufacturing industry, sub-sectors, panel data analysis

Page 389: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

371

ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN TOPLUMSAL CİNSİYET

ALGILARI: ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

şener şentürk Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ÖZET

Bireyin dünyaya gelişi ile birlikte kadın ya da erkek olarak sahip olduğu fizyolojik, genetik ve biyolojik özelliklerin tümü 'biyolojik cinsiyet' olarak tanımlanırken; kadın ve erkeğe toplum ve kültürel değerler tarafından atfedilen özellikler, rol, beklenti, sorumlulukların bütünü 'toplumsal cinsiyet' kavramı ile ifade edilmektedir. Bu anlamda, toplumsal cinsiyet, bireyin doğuştan getirdiği, değişmez, evrensel, toplum tarafından kültürel yaşantı içerisinde şekillendirildiği zaman ve mekâna göre farklılık gösterebilen roller olarak değerlendirilebilir. Birey dünyaya geldiği andan itibaren erkek ya da kadın olma ile ilgili toplumsal cinsiyete dair özellikleri öncelikli olarak ailesinden ve yakın çevresinden, yaşadığı toplumun değer yargılarına uygun olarak benimsemeye başlar. Ancak bu roller kadınlar ve erkeklere göre değişiklik göstermekte ve eşitsiz bir temel üzerinde şekillenerek toplumun farklı kurumlarında yeniden üretilmeye devam etmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği olarak tanımlanan bu durum kadın ve erkeklerin karar almada, seçimlerinde, hizmetlere ve kaynaklara erişimde ve bunlardan yararlanma noktasında eşit haklara sahip olamaması anlamına gelmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, toplumsal bir sorun olarak çözüme kavuşturulabilmesi için öncelikli olarak eğitimin her kademesinde bu konu ile ilgili eğitimlere ve eğitimlere katılacak kişilerin toplumsal cinsiyet algılarının saptanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Söz konusu amaç doğrultusunda, bu araştırmada Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim bölümü öğrencilerinin toplumsal cinsiyete yönelik algılarını ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaç kapsamında öğrencilerin toplumsal cinsiyete ilişkin tutumları araştırılmış, tutumların cinsiyet, bölüm, aile tipi gibi değişkenler açısından anlamlı bir fark olup olmadığı ortaya konmaya çalışılmıştır. Araştırmada betimsel tarama modellerinden genel tarama modeli kullanılmıştır. Amaçlı örnekleme yöntemiyle belirlenen örneklem, 201 özel eğitim öğrencisinden oluşmuştur. Çalışmada veriler 25 maddeden oluşan beşli Likert tipinde hazırlanmış olan 'Toplumsal Cinsiyet Algısı Ölçeği' ile elde edilmiştir. Araştırmada toplumsal cinsiyete ilişkin ortalama (3.87) kısmen katılıyorum düzeyinde çıkmıştır. Cinsiyet değişkeni bakımından kadınlar, aile tipi değişkeni bakımından demokratik aile tipi ve anne baba eğitim düzeyi bakımından eğitim seviyesi yüksek ebeveynlerin çocukları lehine anlamlı farklılık bulunmuştur. Sınıf düzeyi ve hayatın çoğunluğunun geçirildiği yerleşim yeri bakımından anlamlı farklılıklar bulunmamıştır Anahtar Kelimeler: Toplumsal cinsiyet, toplumsal cinsiyet rolleri, toplumsal cinsiyet algısı, özel eğitim bölümü.

Page 390: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

372

GENDER PERCEPTIONS OF SPECIAL EDUCATION STUDENTS: SAMPLE OF ONDOKUZ MAYIS UNIVERSITY

şener şentürk

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ABSTRACT Biological sex is mainly defined as all physiological, genetic and biological characteristics of a male or a femalewhile gender is defined as the total of characteristics, roles, expectations and responsibilities which are imposed on men and women by society and cultural values. In this sense, gender can be regarded as the innate, unchangeable and universal roles which are shaped by the main values of a society, thus can differ in time and space. Individuals begin to adopt gender roles in family and in their inner circle in order to comply with the values in society. However, these roles and expectations vary for men and women and based on an unequal ground, they continue to be reproduced in different institutions of the society. Defined as gender equality, this leads to an unequal share of rights for women and men in decision making, access to and benefiting from services and resources. In order to struggle against gender inequality as a social problem, it becomes necessary to provide trainings about gender in every stage of educational institutions and to determine the gender perception of the participants. Therefore, this research aims at presenting the gender perception of students from the department of Special Education in OndokuzMayıs University. Accordingly, this study tries to put forward whether there is a statistically significant difference in gender perception of the students in terms of variables such as sex, department and type of family. The study was carried out with general survey method, one of the descriptive survey methods. The sample was determined with purposeful sampling and the sample group consists of 201 students from the department od Special Education. The data was gathered from a five point likert scale named 'Gender Perception Scale' with 25 scale items. As a result of the study, the average about gender (3,87) was at the level of 'partially agree'. There is a statistically significant difference in women in terms of gender variable, in democratic family type in terms of type of family variable and in parents with high educational level in terms of education level of parents. There isn't any statistically significant difference in terms of class level and residential area of the participant where s/he spent his/her childhood. Key Words: Gender, gender roles, gender role perception, deparment of special education.

Page 391: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

373

FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMINDAKİ DEĞERLER VE

YETKİNLİKLERİN ÖNEMLİ OLANI BELİRLEME BAĞLAMINDA

DEĞERLENDİRİLMESİ

Talip KIRINDI Kırıkkale Üniversitesi

ÖZET

Öğretim programları, hedeflere ve ilişkili olduğu amaçlara bağlı kapsamlı bir plan olmasının yanında tercih edilen yani değerlerin de yer verildiği kaynaklardır. Bir eğitim programını geliştirme süreci, değerleri yansıtır ve başarılı bir program toplumun genel değer yapısı içerisinde gerçekleşmelidir (Wiles, 2008). Değerler davranışlara ve kararlara rehberlik eden ilkeler olduğu için, programda yer verilecek değerlerin seçimi önem kazanır. Toplumsal ve bireysel değerler yaşam felsefesi ve toplumun felsefesi ile ilgilidir. Önemli olan başarmak, öğrenmek, işin iyi yapmak, kendini bilmek ya da yalnızca zeki olmak mıdır? Yoksa kısa yoldan çok para kazanmak veya makam olarak yükselmek midir? Dürüstlük ya da vatanseverlik bu sürecin neresindedir? Değerlerden yoksun fen bilimleri ve matematik öğretimi amacına ne kadar ulaşır? Değerlerin yanında işbirliği ve iletişim becerileri, sorumluluk ve öz yönetim gibi kişisel özellikleri, problem çözme, eleştirel ve yaratıcı düşünme gibi bilişsel becerileri de kapsayabilir mi? Eğitim programları geçmişi, şimdiyi, geleceği, sosyal yaşamı, kültürü ve geleneksel kültürü dikkate alacak şekilde bütünsel bir anlayışla hareket edilmelidir. Yeterlilik ve yetkinlikler hem Türkiye yeterlilikler çerçevesi hem de eğitim programların da kendine yer bulmaktadır. Türkiye yeterlilikler çerçevesi incelendiğinde de yeterliliklerin sadece akademik konu alanları olmadığı görülmektedir. Bu yeterliliklerde kuramsal bilgi ve becerilere ek olarak, sorumluluk alabilme, sürekli olarak öğrenmeye devam etme, iletişim ve alana özgü yetkinlikler de tanımlanmıştır (http://tyyc.yok.gov.tr/). Bu çalışmada, Türkiye yeterlilikler çerçevesi ve fen bilimleri dersi öğretim programındaki yetkinliklerden hareketle değerler ve yetkinlikler arasındaki ilişki doküman incelemesi yöntemi ile yorumlanmıştır. Eğitim programlarının öncelikli ve önemli olan değerler ve yetkinlikler yerine sınav merkezli hale dönüşmesi, öncelikli olan değerlere yoğunlaşma konusundaki zorluklar ise diğer bir boyuttur. Öğretim programları, hedeflere ve ilişkili olduğu amaçlara bağlı kapsamlı bir plan olmasının yanında tercih edilen yani değerlerin de yer verildiği kaynaklardır. Bir eğitim programını geliştirme süreci, değerleri yansıtır ve başarılı bir program toplumun genel değer yapısı içerisinde gerçekleşmelidir (Wiles, 2008). Değerler davranışlara ve kararlara rehberlik eden ilkeler olduğu için, programda yer verilecek değerlerin seçimi önem kazanır. Toplumsal ve bireysel değerler yaşam felsefesi ve toplumun felsefesi ile ilgilidir. Önemli olan başarmak, öğrenmek, işin iyi yapmak, kendini bilmek ya da yalnızca zeki olmak mıdır? Yoksa kısa yoldan çok para kazanmak veya makam olarak yükselmek midir? Dürüstlük ya da vatanseverlik bu sürecin neresindedir? Değerlerden yoksun fen bilimleri ve matematik öğretimi amacına ne kadar ulaşır? Değerlerin yanında işbirliği ve iletişim becerileri, sorumluluk ve öz yönetim gibi kişisel özellikleri, problem çözme, eleştirel ve yaratıcı düşünme gibi bilişsel becerileri de kapsayabilir mi? Eğitim programları geçmişi, şimdiyi, geleceği, sosyal yaşamı, kültürü ve geleneksel kültürü dikkate alacak şekilde bütünsel bir anlayışla hareket edilmelidir. Yeterlilik ve yetkinlikler hem Türkiye yeterlilikler çerçevesi hem de eğitim programların da kendine yer bulmaktadır. Türkiye yeterlilikler çerçevesi incelendiğinde de yeterliliklerin sadece akademik konu alanları olmadığı görülmektedir. Bu yeterliliklerde kuramsal bilgi ve becerilere ek olarak, sorumluluk alabilme,

Page 392: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

374

sürekli olarak öğrenmeye devam etme, iletişim ve alana özgü yetkinlikler de tanımlanmıştır (http://tyyc.yok.gov.tr/). Bu çalışmada, Türkiye yeterlilikler çerçevesi ve fen bilimleri dersi öğretim programındaki yetkinliklerden hareketle değerler ve yetkinlikler arasındaki ilişki doküman incelemesi yöntemi ile yorumlanmıştır. Eğitim programlarının öncelikli ve önemli olan değerler ve yetkinlikler yerine sınav merkezli hale dönüşmesi, öncelikli olan değerlere yoğunlaşma konusundaki zorluklar ise diğer bir boyuttur.

Anahtar Kelimeler: Fen bilimleri öğretim programı, değerler, değerler eğitimi, yetkinlikler

Page 393: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

375

EVALUATION OF THE VALUES AND COMPETENCIES IN SCIENCE TEACHING PROGRAM IN THE CONTEXT OF DETERMINATION

Talip KIRINDI

Kırıkkale Üniversitesi

ABSTRACT Curriculum is a comprehensive plan depending on the goals and the objectives to which it is related, but also the preferred ones in which the values are given. The process of developing an education program reflects the values and a successful program must take place within the general value structure of the society (Wiles, 2008). Social values are principles that guide behavior and decisions; the choice of values to be included in the program becomes important. Social and individual values are related to the philosophy of life and the philosophy of society. The important thing is to achieve, to learn, to do good, to know yourself or to be merely intelligent? Or is it a short way to earn a lot of money or to rise to the office? Where is honesty or patriotism in this process? How much does science and mathematics teaching lack value? Where is the loving and honesty of this process? How much does science and mathematics teaching lack value? In addition to values, can they include cognitive skills such as collaboration and communication skills, personal characteristics such as responsibility and self-management, problem solving, critical and creative thinking? A holistic approach should be taken to take into account training programs, past, present, future, social life, culture and traditional culture. Qualifications and competencies, both in Turkey Qualifications Framework finds its place in the educational program. When Turkey Qualifications Framework is observed that not only the academic subject areas of competence. In addition to theoretical knowledge and skills, these competences are defined as taking responsibility, continuing learning, communication and field-specific competencies (http://tyyc.yok.gov.tr/). In this study, Turkey Qualifications Framework and science teaching course in the light of the competencies in the program, the relationship between values and competencies was interpreted by document analysis method. Another dimension is the difficulty of focusing education programs on exam values, rather than the primary and important values and competencies.

Key Words: Science curriculum, values, values education, competencies

Page 394: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

376

OKS, SBS VE TEOG FEN BİLİMLERİ TESTİ SORULARININ

ELEŞTİREL DÜŞÜNME BECERİLERİNE GÖRE İNCELENMESİ

Talip KIRINDI Kırıkkale Üniversitesi

Oya ARIKAN

MEB Gaziantep İl Milli Eğitim Md.

ÖZET Bu araştırmada OKS, SBS ve TEOG içerisinde bulunan Fen Bilimleri testi sorularının eleştirel düşünme becerilerine göre incelenmiştir. Araştırma nitel bir araştırma olup veriler doküman inceleme yöntemi ile toplanmıştır. Veri kaynağı olarak, uygulanan her sınav için üçer yıl alınmış ve analizleri araştırmacı tarafından oluşturulan belirtke tablosu doğrultusunda yapılmıştır. Elde edilen veriler nicel hale getirilerek frekans hesaplamaları yapılmış ve grafik ile ifade edilmiştir. Analizi yapılan sorulardan en çok desteklenen eleştirel düşünme beceri basamağının 162 adet soru ile 'çıkarım yapma' basamağı olduğu görülmüştür. Bu beceriyi takip eden basamağın ise 100 adet soru ile 'analiz' becerisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. En az desteklenen beceri basamağının ise 14 adet soru ile 'değerlendirme' basamağı olduğu sonucuna varılmıştır. 195 adet sorudan 'öz düzenleme' basamağına yönelik hazırlanmış hiçbir soruya rastlanmamıştır. Bu çalışmadan ve daha önce yapılan çalışmalardan yola çıkarak, gerek merkezi sınavlar gerekse öğretmen yapımı sınavlarda var olan soruların üst düzey becerileri ölçme bakımından yeterli olmadığı ve bu durumun yapılandırmacı eğitim anlayışına ters düştüğü görülmektedir. Yeni öğretim programında, öğrencilerin bilimsel değerlere sahip, araştıran-sorgulayan, eleştiren, olaylara farklı bakış açılarıyla bakabilen, merak eden, karar verebilen, üst düzey düşünme becerilerini kullanmayı bilen özetle fen okuryazarı birey olarak yetişmeleri gerekmektedir. Dolayısıyla öğrencilere uygulanacak olan sınavlarda üst düzey düşünme becerilerinin kullanılması önerilir. Anahtar Kelimeler: Fen Bilimleri, Eleştirel Düşünme Becerisi, Ortaöğretime Geçiş, Ortak Sınavlar

Page 395: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

377

INVESTIGATION OF THE QUESTIONS OF OKS, SBS AND TEOG SCIENCE TESTS ACCORDING TO BSB AND CRITICAL THINKING

SKILLS

Talip KIRINDI Kırıkkale Üniversitesi

Oya ARIKAN

MEB Gaziantep İl Milli Eğitim Md.

ABSTRACT In this study, it was examined according to critical thinking skills of OKS, SBS and TEOG test questions. The research was a qualitative research and the data were collected by means of document review method. As a source of data, it was taken three years for each examination and analyzing was made according to the quota table formed by the researcher. The data obtained were quantified and their frequency calculations were made and expressed in graphs. It is seen that the most supported critical thinking skill level is the 'inference' step with 162 questions. The successor to this skill is the result of being able to 'analyze' with 100 questions. The least supported skill level came to be the 'evaluation' rank with 14 questions. When looking at critical thinking skills, there were no questions prepared for the 'self-regulation' phase of the 195 questions based on the exams that were analyzed. Based on previous studies and the findings of this study, it was seen that the questions that existed in both the central examinations and the teacher-making exams were not sufficient in terms of measuring high-level skills. And this situation seems to contradict constructivist education. In the new curriculum, students are required to be educated as a science literate individual with scientific values, researching-questioning, criticizing, looking at events from different perspectives, wondering, making decisions and knowing how to use higher-order thinking skills. Therefore, it is recommended to use high level thinking skills in the exams to be applied to students. Key Words: Science, Critical Thinking Skills, Secondary Education Transition, Common Exams

Page 396: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

378

EBEVEYNLERİN ÇOCUKLARIN OKUMA VE KÜTÜPHANE

KULLANMA ALIŞKANLIKLARI İLE ÇOCUK KÜTÜPHANESİNE

YÖNELİK GÖRÜŞLERİ

Mehmet KATRANCI Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Aykut YETGİN

Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Öğrencisi

ÖZET Kişiliğin temellerinin atıldığı çocukluk dönemi, bireyin gelişmesi, sosyalleşmesi ve hayatı boyunca kendisine fayda sağlayacak alışkanlıkların kazanılması bakımından büyük önem taşımaktadır. Okuma ve kütüphane kullanma alışkanlıkları da büyük oranda çocukluk döneminde kazanılmaktadır. Bu noktada çocuğun sosyalleşmesinde, kişilik ve iyi alışkanlıklar kazanmasında belirleyici rolü olan ailenin önemi ön plana çıkmaktadır. Çünkü ebeveynlerin okuma alışkanlığı ve kütüphane kullanımı konusundaki tutumu, çocuğun gelecekte bu alışkanlıklara sahip olup olmaması üzerinde oldukça etkilidir. Bu etkinin önemi göz önünde bulundurularak araştırmada ebeveynlerin, çocukların okuma ve kütüphane kullanma alışkanlıkları ile çocuk kütüphanesine ve çocuk kütüphanesinden beklentilerine yönelik görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Betimsel tarama modelinin kullanıldığı araştırmanın örneklemi, ölçüt örnekleme yöntemi ile belirlenen 44 erkek ve 61 kadın olmak üzere toplam 105 ebeveynden oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan, 10 adet çoktan seçmeli ve 8 adet açık uçlu sorudan oluşan Çocuk Kütüphanesi Kullanımına İlişkin Veli Anketi'nden yararlanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda ebeveynlerin öğrenim düzeyi yükseldikçe okudukları kitap sayısının da arttığı ancak katılımcıların yaklaşık üçte ikisinin okuma alışkanlığının olmadığı belirlenmiştir. Ebeveynlerin, çocuklarını kitap okumaya teşvik etmek için en çok çocuklarının ilgisine/isteğine yönelik kitaplar alma ve kütüphaneye götürme yollarına başvurdukları görülmüştür. Katılımcıların, çocuklarının okuyacakları kitapları belirlerken çoğunlukla çocuklarının isteklerini dikkate aldıkları ya da fazla sayıda resim içeren kitapları seçtikleri tespit edilmiştir. Ebeveynler çocuklara kütüphaneyi sevdirmek için kütüphanenin, çocukların renkli dünyasına uygun şekilde düzenlenmesini ve kütüphane içeriğinin zenginleştirilmesini önermişlerdir. Ayrıca ebeveynlerin kütüphanede çocuklara yönelik düzenlenen etkinliklerin sayısının artırılması ve kütüphane çalışanlarına çocuk psikolojisine yönelik eğitim verilmesi beklentisinde oldukları görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Ebeveyn, okuma alışkanlığı, çocuk kütüphanesi

Page 397: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

379

PARENTS' VIEWS ON THE HABITS OF READING AND LIBRARY USE OF THEIR CHILDREN AND CHILDREN LIBRARY

Mehmet KATRANCI

Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Aykut YETGİN Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Öğrencisi

ABSTRACT

The childhood is a significant phase as it lays the foundations of personality in terms of development, socialization and gaining habits that will be beneficial for the child. Reading and library habits are also largely acquired in childhood. At this point, the family becomes an important factor as it has a key role in the socialization of the child and the personality and good habits. This is because the attitude of parents towards reading habits and library use is very effective on whether the child will develop these habits in the future. The aim of this study is to determine the opinions of parents about children library, children's reading and library habits, and their expectations from the children's library. They study employs descriptive survey model and used criterion sampling. The participants of this research are 105 parents: 44 father and 61 mothers. The data collection tool is Parents' Questionnaire Regarding the use of Children Library and the questionnaire is composed of 10 multiple choice and eight open-ended questions. Descriptive data analysis is used to analyse the data. The research also showed that the number of books the parents increased as the level of education increased, but about two-thirds of the participants did not have reading habits. The findings show that the higher education level of parents, the more books they read. However, in our sampling, about two-thirds of the participants did not have reading habits. The parents mostly bought books that interest their children or took them to nearby libraries as a strategy to promote reading habit. It was found that the participants mostly chose the books by taking their children's wishes into consideration or selected books with a large number of pictures. Parents recommended that the library be organized in accordance with the colorful world of children and the library content should encourage children to enjoy the library. In addition, parents expected that the number of activities for children in the library should be increased and library workers should be trained in child psychology. Key Words: Parent, reading habit, child library.

Page 398: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

380

KPSS COĞRAFYA ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ SORU

DAĞILIMLARININ İNCELENMESİ

Erol SÖZEN Düzce Ün.

Ömer TÜRKSEVER

Bozok Ün.

ÖZET Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Türkiye'deki en önemli sınavlardan biridir. Bu sınav ÖSYM tarafından her yıl düzenli olarak yapılmaktadır. A grubu memurluktan öğretmen atamalarına kadar her türlü memur atamasında KPSS dikkate alınmaktadır. Eğitim fakültesi mezunları KPSS için genel kültür-genel yetenek, eğitim bilimleri ve Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) olmak üzere üç ayrı oturuma katılmaktadır. Bu çalışmada coğrafya öğretmenliği ÖABT sınavında soru dağılımları incelenmiştir. Çalışmanın amacı coğrafya öğretmen adayları için oldukça önemli olan ÖABT sınavının detaylarını ortaya koymaktır. Ayrıca eğitim fakülteleri Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü coğrafya öğretmenliği ile Fen Edebiyat Fakültesi coğrafya bölümleri dersleriyle ÖABT coğrafya sınav sorularının uyumlu olup olmadığını ortaya koymaktır. Çalışmayla coğrafya öğretmenliği adayları ve coğrafya öğretimi açısından alana önemli katkı yapılacağı düşünülmektedir. Çalışma üç aşamadan oluşmaktadır. Önce alanla ilgili literatür araştırılmıştır. Sonra son beş coğrafya ÖABT sınavında sorulan toplam 250 soru tek tek incelenmiş ve alanlarına göre tasnif edilmiştir. Son olarak da rapor oluşturulmuştur. Çalışma betimsel tarama şeklinde yürütülmüştür. Çalışma sonucunda coğrafya ÖABT sınavında çıkan soruların dağılışları ortaya konulmuştur. Soruların genelde %46-48 civarında beşeri ve ekonomik coğrafyadan, %32-34'ü fiziki coğrafyadan, %20'sinin de öğretmenlik alan bilgisi şeklinde dağılış gösterdiği tespit edilmiştir. Çıkan soruların hem fiziki coğrafya hem de beşeri ve ekonomik coğrafya bakımından daha detaylı incelemesi yapıldığında eğitim fakülteleri Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü ders dağılışlarıyla uyumlu olduğu ancak Fen Edebiyat Fakültesi coğrafya bölümleri dersleriyle tam olarak örtüşmediği sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: KPSS Coğrafya, ÖABT Coğrafya, Coğrafya Eğitimi.

Page 399: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

381

EXAMINATION OF KPSS QUESTIONS DISTRIBUTION OF GEOGHRAPHY TEACHING SUBJECT MATTER INFORMATION

Erol SÖZEN Düzce Ün.

Ömer TÜRKSEVER

Bozok Ün.

ABSTRACT KPSS is one of the most important exams in Turkey. This exam is regulated by OSYM regularly every year. The points that has been gotten from KPSS is taken into consideration the appointments of any kind of civil servants from A group servant to the teacher appointments. The faculty of education graduates participate in KPSS, particularly in three sessions; liberal education-general ability, educational sciences, and Teaching Subject Matter Knowledge Test (ÖABT). In this study, the distribution of geography teaching questions of ÖABT exam was examined. The aim of the study is to reveal the details of the ÖABT exam which is very important for geography teacher candidates. In addition, this study aims to determine, whether the courses of faculties of education in Turkish and Social Sciences Education Department of geography and the Faculty of Arts and Sciences Department of geography questions are compatible with ÖABT geography exam question. It is expected that this study will make very important contribution in terms of geography teaching and to the geography teacher candidates. The study consists of three phases. First, the literature has been researched that related to the field. After that, total of 250 questions that were asked in the last five geography ÖABT exams were examined and classified according to their fields. Finally, the report was prepared. The study was conducted as a descriptive survey. As a result of the study, the distributions of the questions of ÖABT geography exam were revealed. It was determined that, in general 46-48% of questions from human and economic geography, 32-34% from physical geography and 20% from teaching area. When the questions were examined in terms of both physical and human geography and economic geography in details, it was concluded that the faculties of education were coherent with the courses of Turkish and Social Sciences Education, but not with the geography departments of the Faculty of Arts and Sciences. Key Words: KPSS Geography, OABT Geography, Geography Education.

Page 400: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

382

MATEMATİK EĞİTİMİNDE OYUNLAŞTIRMA

TUĞBA YALÇIN KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ

ÖZET

Bilim insanları matematik eğitimi ile ilgili çok çeşitli metodlar önerirler. Bunlardan kuşkusuz en önemli olanı yaparak ve yaşayarak öğrenmektir. Bu öğrenme yönteminin avantajları yanında dezavantajları da bulunmaktadır. Buna karşılık bir çok matematik konusu deneyimleyerek öğrenilemez. Bu alanda yapılan çalışmalar sonucu bilgisayar oyunları gibi çeşitli aktivitelerin etkili sonuçlar ortaya çıkarabileceği gösterilmiştir. Bu noktada, 'oyunlaştırma' kavramı karşımıza çıkar. Oyunlaştırma, hali hazırda var olan bir konu hakkında katılımı, bağlılığı ve motivasyonu artırmak için oyun mekaniğini bu duruma entegre etme sürecidir. Oyunlaştırmada izlenen her adım dikkatle değerlendirilmelidir. Çünkü oyuna verilen isimden elde edilmesi beklenen ödüllere, ulaşılması planlanan hedeften oyun için harcanacak süreye kadar her bir bileşen ayrı bir öneme sahiptir. Bu aşamada 'anlamlı oyunlaştırma' terimi öne çıkmaktadır. Bu çalışmada anlamlı oyunlaştırmaya dair yukarıdaki basamaklar değerlendirilmiş ve önemleri bu konuda yapılmış olan deneyler ile örneklendirilerek anlatılmıştır. Anahtar Kelimeler: Matematik Eğitimi, Eğitimde Motivasyon, Anlamlı Oyunlaştırma

Page 401: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

383

MEANINGFUL GAMIFICATION IN MATHEMATICS EDUCATION

TUĞBA YALÇIN KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ

ABSTRACT

Scientists offer a wide range of methods related to mathematics education. One of the most effecive ways is learning by doing and reflecting. This learning process has its advantages as well as disadvantages. However, many mathematical subjects cannot be learned by experience. As a result of the studies conducted in this area, it has been shown that various activities such as computer games can produce effective results. At this point, the concept of 'gamification' appears. Gamification is the process of integrating game mechanics into an existing subject in order to increase participation, commitment and motivation. Each step in gamification should be carefully evaluated. Because each component has a special importance, such as the name given to the game, the planned target, the time spent for the game. The term 'meaningful gamification' is occured at this stage. In this study, the steps of meaningful gamification have been evaluated and their importance has been explained by the experiments conducted on this subject. Key Words: Mathematics Education, Motivation In Education, Meaningful Gamification

Page 402: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

384

OSMANLI DEVLETİ’NDE BİR SARAY EĞİTİM VE ÖĞRETİM

KURUMU: ENDERUN MEKTEBİ

Nilgün AYDIN Kırıkkale Üniversitesi, Eğitim Fakültesi

Hasan Hüseyin ATASAYAR

Kırıkkale Üniversitesi, Eğitim Fakültesi

ÖZET Osmanlılarda saraydaki okullar Enderun Mektebi, Şehzadegan Mektebi ve Meşkhane'dir. Enderun Mektebi, II. Murat döneminde kurulmakla birlikte düzenleme ve geliştirilmesi Fatih Sultan Mehmed dönemindedir. 1909'a kadar çalışan Enderun Mektebi, Türk eğitim tarihinde çok önemli bir yer tutar ve dünya eğitim tarihinde Türklerin bir katkısı olarak belirtilir. Bu araştırmanın amacı, Osmanlı Devleti'nde bir özel eğitim-öğretim kurumu niteliği taşıyan, saray okullarından biri olan Enderun Mektebi'nin yapısal ve işlevsel özelliklerinin incelenmesidir. Bu amaçla; 1- Enderun Mektebi'nin kuruluş amacı neydi? 2- Enderun Mektebi'ne hangi yollarla öğrenci sağlanıyordu? 3- Bu mektebin eğitim ve öğretim düzeni nasıldı? 4- Bu mektebin toplumdaki etkileri hangi şekillerde olmuştur? 5- Bu özel okulun aynı düzeydeki (medrese gibi) okullardan farkı neydi? şeklinde belirlenen alt problemlere cevaplar aranmıştır. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden döküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Döküman incelemesi, araştırılması hedeflenen olgu veya olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsar. Araştırmada 3 farklı yazara ait Türk Eğitim Tarihi, Türkiye Maarif Tarihi ve Enderun Mektebi isimli kitaplar örnekleme dahil edilmiştir. Bu dökümanlar, iki uzman görüşü alınarak belirlenmiştir. Verilerin incelenmesinde içerik analizi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre; birinci ve ikinci alt problemle ilgili olarak Enderun Mektebi'nin esas olarak, hristiyan tebaadan alınan çocukların devlet adamı ve asker olarak yetiştirilmesi amacını güttüğü ve öğrenci kaynağının ise acemi oğlanlar olduğu belirlendi. Üçüncü alt problemle ilgili Enderun Mektebi'ne alınan iç oğlanların üç farklı alanda eğitim-öğretim gördükleri ve bu kapsamda hizmet yoluyla, kuramsal ve beden-sanat eğitimi gördükleri belirlendi. Dördüncü alt problemle ilgili olarak, Enderun Mektebi'nin 1850'lere kadar yetiştirdiği sadrazam, şeyhülislam, kaptanı derya ve sayısız devlet adamı, hattat, şair ve müzisyen yetiştirmesiyle toplumdaki etkisini gösterdiği görülmüştür. Beşinci alt problemle ilgili olarak, Enderun'da yüksek medreseler düzeyinde kitabi bir eğitim-öğretim olduğu ancak bu medreselerde okutulmayan matematik, türkçe, edebiyat, tarih ve farsça gibi derslerin de okutulduğu görülmüştür. Farklı yazarlara ait dökümanların örneklem olarak seçilmesiyle bu çalışmaya konu olan Enderun Mektebi ile ilgili yeni incelemeler yapılabilir. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Enderun Mektebi, Saray Okulu, Türk Eğitim Tarihi

Page 403: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

385

A FOUNDATION OF EDUCATION AND TEACHING IN THE OTTOMAN STATE: ENDERUN SCHOOL

Nilgün AYDIN

Kırıkkale Üniversitesi, Eğitim Fakültesi

Hasan Hüseyin ATASAYAR Kırıkkale Üniversitesi, Eğitim Fakültesi

ABSTRACT

The schools in the Ottoman Palace are Enderun School, Şehzadegan School and Meşkhane. Altought The Enderun School was established in the period of II. Murat, but its arrangement and development was in the period of Fatih Sultan Mehmed. Enderun School, which worked until 1909, occupies a very important place in the history of Turkish education and it is mentioned as a contribution of the Turks in the world education history. The aim of this study is to examine the structural and functional characteristics of the Enderun School, which is one of the schools of the palace and a private educational foundation in the Ottoman State. For this purpose it was searched for answers to the following questions: 1- What was the founding purpose of Enderun School? 2- In what ways were the students provided to Enderun School? 3- How was the education and teaching system of this school? 4- In what ways did this school have its effects in society? 5- What was the difference of this private school from the other schools (medrese like)? In this research, document analysis method which is one of the qualitative research designs was used. Document review covers the analysis of written materials containing information about the fact or facts intended to be investigated. The books (Türk Eğitim Tarihi, Türkiye Maarif Tarihi and Enderun Mektebi) of three different authors are included in the sampling. These documents were determined by taking two expert opinions. Content analysis was used to analyze the data. According to the findings in relation to the first and second sub-problems, it was determined that the Enderun School was mainly aimed at raising children from the Christian community as statesmen and soldiers and that the student source of this school was the novice boys. It was determined that the inner boys, who were taken to Enderun School received education in three different fields and in this context, they received theoretical and body-art education. Regarding the fourth sub-problem, it was seen that Enderun School had effect on society by raising the grand vizier, seyhülislam, captain and countless statesmen, calligraphers, poets and musicians. Regarding the fifth sub-problem, it was seen that Enderun had a book-level education at the higher madrasa level, but it was also taught the courses such as mathematics, Turkish, literature, history and Persian which were not taught in these madrasahs. With the selection of the documents of different authors as samples, new investigations may be made about the Enderun School which is the subject of this study. Key Words: Ottoman State, Enderun School, Palace School, History of Turkish Education

Page 404: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

386

SAĞLIK HİZMETLERİNDE KALİTE ALGISI: BİR İÇERİK ANALİZİ

Cemal Sezer Sakarya Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışma, yatarak tedavi görmüş ve taburcu olmuş kişilerin görüşleri üzerinden, sağlık hizmetlerinde kalite algısını belirlemeyi amaçlamaktadır. Çalışmada kalite boyutları, kaynaklar, süreçler, ilişkiler ve sonuçlar olarak belirlenmiştir. Katılımcılar, öncelikle bu kalite boyutları hakkında bilgilendirilmiştir. Daha sonra, sağlık hizmeti kalitesine ilişkin genel görüşleri sorulmuştur: 'hizmet aldığınız hastanede sunulan sağlık hizmeti kalitesi size göre nasıldır?' sorusuna alınan cevaplar kayıt altına alınmıştır. Verilerin analizi bu soruya verilen cevaplar üzerinden yürütülmüştür. Bu Çalışmada İçerik Analizi tekniği kullanılmıştır. Elde edilen veriler anlam birliğine göre ifade birimleri altında toplanmıştır. İfade birimleri önceden belirlenen kategorilere göre sınıflandırılmış ve değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, çok yüksek düzeyde algılanan hizmet kalitesi %15 ve yüksek düzeyde algılanan hizmet kalitesi %45'dir. Yeterli düzeyde algılanan hizmet kalitesi %25, yetersiz düzeyde algılanan hizmet kalitesi %13 ve çok yetersiz düzeyde algılanan hizmet kalitesi %2'dir. Çok yüksek, yüksek ve yeterli düzeyde algılanan kalite oranlarının toplamı %85'dir. Elde edilen sonuçların Türkiye'deki hasta memnuniyet oranları ile tutarlı olduğu söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Sağlık hizmeti, Kalite, Algı

Page 405: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

387

QUALITY PERCEPTION IN HEALTH SERVICES: A CONTENT ANALYSIS

Cemal Sezer

Sakarya Üniversitesi

ABSTRACT The aim of this study is to determine the general quality perception of health services through inpatient and discharge person's views. The quality dimensions in the study were identified as sources, processes, relationships and outcomes. Participants were first informed about these quality dimensions. Then, general opinions about the quality of the health care service were asked: the answers to the question &quot;How is the quality of the health service provided at the hospital where you receive services?&quot; is recorded. The analysis of the data is based on the answers given to this question. Content Analysis technique is used in this study. The data obtained are grouped under data units according to their meaning. Data units are classified and evaluated according to predetermined categories. According to the findings, very high level of perceived service quality is 15% and high level of perceived service quality is 45%. Sufficiently perceived service quality is 25%, inadequate service quality is 13%, and insufficient service quality is 2%. The sum of the very high, high and adequately perceived quality ratios is 85%. The results obtained are said to be consistent with patient satisfaction rates in Turkey. Key Words: Health service, Quality, Perception ,

Page 406: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

388

YÖNETİM OLGUSU VE KAVRAMLAŞTIRMASI ÜZERİNE BİR

ÇALIŞMA

Cemal Sezer Sakarya Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmada, yönetim olgusu ele alınmaktadır. Yönetim olgusunun, gelişimi, tanımı, gerekleri, boyutları ve yapılan kavramlaştırmalar üzerinde durulmuştur. Yönetim olgusu, toplumsal hayatın başlangıcı ile birlikte ortaya çıkmıştır. Örgütlerdeki faaliyetler, yönetim ve yönetim dışı faaliyetler olmak üzere iki ana kategoriye ayrılabilir. Yönetim, bir örgütte başkalarına iş yaptırma işidir. Yönetim olgusunun var olması için, yapılacak bir iş/ görev ve amaç, işi yapacak insanlar, kaynaklar ve yönetimin temel işlevlerinin bulunması gerekir. Yönetim yazını ve yönetim tanımları incelendiğinde, yönetim olgusunun dört boyutundan söz etmek mümkündür. Bunlar süreç, bilgi/ bilim, sanat/ beceriler ve meslek boyutları olarak sıralanabilir. Her toplum yönetim olgusunu öncelikle kendi diliyle ifade etmektedir. Bu çalışmada, Türkçede yönetim olgusunun kavramlaştırılması şu kavramlara ve köklere dayalı olarak yapılmıştır: ‘yön’, ‘baş’, ‘ön’ve ‘idare’. Anahtar Kelimeler: Yönetim, Olgu, Kavramlaştırma

Page 407: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

389

A STUDY ON MANAGEMENT PHENOMENON AND CONCEPTUALIZATION

Cemal Sezer

Sakarya Üniversitesi

ABSTRACT In this study, the phenomenon of management is discussed. Its development, definition, requirements, dimensions and conceptualizations are examined. The phenomenon of management emerged with the beginning of social life. Activities in organizations can be divided into two main categories: management and non-management activities. Management is the activity of running others in an organization. For the existence of the management phenomenon, it is necessary to have a work / task and purpose, the people who will do the work, the resources and the basic functions of management. When the management literature and management definitions are examined, it is possible to talk about four dimensions of management. These can be listed as process, knowledge / science, art / skills and professional dimensions. Every society first expresses the phenomenon of management in its own language. In this study, conceptualization of the concept of management in Turkish is based on the following concepts and roots: ‘yön’, ‘baş’, ‘ön’ and ‘idare’. Key Words: Management, Phenomenon, Conceptualization

Page 408: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

390

ZEKÂ OYUNLARI DERSİNDE UYGULANAN GEOMETRİK-

MEKANİK OYUNLARIN ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK ÖZ YETERLİK

VE PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİNE ETKİSİ

Oktay AKBAŞ Kırıkkale Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Bölümü

Nurcan BAKİ

Yavuz Selim İlkokulu, VAN/Muradiye

ÖZET Çalışmanın genel amacı, Zekâ Oyunları Dersinde uygulanan geometrik- mekanik oyunların ortaokul 6. sınıf öğrencilerinin akademik öz yeterlik ve problem çözme becerilerine yönelik algılarına etkisini belirleyerek öğretmen görüşlerine göre programın genel bir değerlendirmesini yapmaktır. Araştırmaya, zekâ oyunları dersine giren 20 öğretmen ve 2014- 2015 eğitim öğretim yılında Kırıkkale ili Merkez ilçesi İsmet Aydınlı İlkokulu 6.sınıflarında öğrenim gören 22 öğrenci katılmıştır. Bu araştırmada, nitel ve nicel veri toplama yöntemlerinin beraber kullanıldığı 'Karma Yöntem' ile 'Tek Gruplu Öntest- Sontest Deneysel Desen' kullanılmıştır. Nitel verileri toplamak amacıyla Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu'ndan ve Zekâ Oyunları Dersi Çaba Öz Değerlendirme Formu' ndan, nicel verileri toplamak amacıyla Akademik Öz Yeterlik Ölçeği'nden ve Problem Çözme Becerilerine Yönelik Algı Ölçeği'nden yararlanılmıştır. Nitel veriler elde edildikten sonra 'betimsel analiz' den, nicel veriler elde edildikten sonra 'ilişkili örneklemler t-testi' nden yararlanarak veriler analiz edilmiştir. Akademik Öz Yeterlik Ölçeği'nin 'Akademik Sorunlarla Başa Çıkmaya Yönelik Yeterlik' ve 'Akademik Çabaya Yönelik Öz Yeterlik' faktörlerinde sontest lehine anlamlı bir fark çıkmış ancak 'Akademik Planlamaya Yönelik Öz Yeterlik' faktöründe anlamlı bir fark ortaya çıkmamıştır. Problem Çözme Becerilerine Yönelik Algı Ölçeği'nin 'Problem Çözme Becerilerine Yönelik Algı' ve 'Problem Çözmeye Yönelik İsteklilik ve Kararlılık Algısı' faktörlerinde sontest lehine anlamlı bir fark ortaya çıkmıştır. Yapılan uygulama sonucunda ise geometrik- mekanik zekâ oyunlarının ortaokul 6. sınıf öğrencilerinin akademik öz yeterlikleri ve problem çözme becerilerine yönelik algılarının bazı alt boyutlarında anlamlı farklılık bulunmuştur. Araç-gereçleri (oyunlar) temin etmedeki güçlük, öğrenme ortamının uygun olmayışı, rehber kitap olmayışı, derse giren öğretmenlerin bu konudaki eğitim eksiklikleri bu dersi uygulamada okulların karşılaştığı zorluklar olarak ifade edilse de zekâ oyunları dersine giren öğretmenler, genel olarak bu dersi etkili bulmuşlardır. Bireylere kazandırdığı beceriler göz önünde bulundurulduğunda gelecekte bu dersin daha önemli olacağını düşünmekteyiz ve her sınıf düzeyindeki programlarda yer verilmesini temenni etmekteyiz. Anahtar Kelimeler: Oyun, zekâ oyunu, geometrik- mekanik oyunlar, ortaokul seçmeli dersi, öğretim programı.

Page 409: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

391

THE EFFECT OF THE GEOMETRICAL- MECHANICAL GAMES APPLIED IN INTELLIGENT GAMES LESSON ON STUDENTS’

ACADEMIC SELF- EFFICACY AND PROBLEM SOLVING ABILITY

Oktay AKBAŞ Kırıkkale Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Bölümü

Nurcan BAKİ

Yavuz Selim İlkokulu, VAN/Muradiye

ABSTRACT The general purpose of this study is to make a general evaluation of the program according to the opinions of teachers by determining the effect of geometrical mechanical intelligence games that applied in the lesson of intelligence games on the perceptions of 6th grade students of the academic self-sufficiency and problem solving skills. 20 teachers who participated in the study of intelligence games and 22 students from the 6th grade of İsmet Aydınlı Primary School in Kırıkkale participated in the 2014-2015 academic year. In this study, 'Mixed Method' and 'One GroupPretest-Posttest' experimental design were used together with qualitative and quantitative data collection methods. In this study, Semi-structured Interview Form and Intelligence Games Course Effort Self-Assesment Form were used to collect qualitative data, the Academic Self-Eficacy Scale and Problem Solving Skills Perception Scale were used to collect quantitative data. Quantitative data were analyzed by &quot;related samples t-test&quot; and qualitative data were analyzed by &quot;descriptive analyses&quot;. In the Academic Self-Efficacy Scale, there was a significant difference in favor of posttest in the &quot;profiency of coping to academic problems&quot; and &quot;self-efficacy for academic effort&quot; factors. In the Scale, there was a significant difference in 6th grade students in favor of posttest in the &quot;problem solving skills perception&quot; and &quot;perception of willingness and stability for problem solving&quot; factors. The difficulties in providing tools (games), the lack of learning environment, guide books, and training for teachers can be expressed as the difficulties faced by schools in implementing this course. However, the teachers who teach the intelligence games course generally found this course effective. Given the skills that individuals have gained, we think that this course will be more important in the future and we hope that it will be included in every grade level. Key Words: Games, intelligence games, geometric-mechanical games, middle school elective course, curriculum.

Page 410: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

392

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ DERSİNİN PEDAGOJİK

FORMASYON ÖĞRENCİLERİ TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Güner Tural Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ÖZET

Eğitim fakültelerinden mezun olan öğrencilerin öğretmen olması yanında pedagojik formasyon programı ile de öğrencilerin öğretmen olabilmesi yolu açılmıştır. Öğretmen adaylarının, alan eğitimi bilgile&shy;rini geliştirmek amacıyla, eğitim fakültelerinde ve pedagojik formasyon programında verilen derslerden biri Özel Öğretim Yöntemleri dersidir. Bu çalışmanın amacı pedagojik formasyon öğrencilerinin özel öğretim yöntemleri dersine yönelik görüşlerini belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu 56 pedagojik formasyon öğrencisi oluşturmaktadır. Öğrencilerin özel öğretim yöntemleri dersi ile ilgili görüşleri yazılı olarak alınmıştır. Öğrencilerin vermiş oldukları cevaplar nitel veri analizlerinden içerik analiz yaklaşımı esas alınarak kodlanmıştır. Elde edilen bulgular öğrencilerin özel öğretim yöntemleri dersi ile öğretmenlik mesleğine katkı sağlayacak bazı bilgi ve becerileri kazandıklarını ortaya koymuştur. Öğrenciler bu ders ile farklı yöntem ve teknikleri öğrendiklerini, ders sürecini planlayabilme ve şartlara uygun yöntem ve tekniği belirleyebilme becerilerini kazandıklarını ifade etmişlerdir. Öğrenciler dersin kendilerine öğrendiklerini uygulama fırsatı verdiğini ve bu uygulamaların öğretmen adayı eğitimlerine olumlu yönde katkı sağladıklarını belirtmişlerdir. Elde edilen bulgular Özel Öğretim Yöntemleri dersinin öğretmen adayı eğitimine önemli katkıları olduğunu ortaya koymuştur. Anahtar Kelimeler: Özel öğretim yöntemleri, pedagojik formasyon, öğretmen yetiştirme

Page 411: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

393

EVALUATION OF SPECIAL TEACHING METHODS COURSE BY PEDAGOGICAL FORMATION STUDENTS

Güner Tural

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ABSTRACT In addition to being a teacher of the students who graduated from the faculties of education, pedagogical formation program has been opened the way for the students to become a teacher. Special Teaching Methods course is one of the courses that is given in the faculties of education and in the pedagogical formation programs in order to improve field education knowledge. The aim of this study is to determine the opinions of pedagogical formation students on the special teaching methods course. The study group consisted of 56 pedagogical formation students. Students' opinions about the special teaching methods course were taken in writing. The answers of the students were coded based on the content analysis approach from the qualitative data analysis. The findings revealed that the students gained some knowledge and skills that contribute to the teaching profession by using special teaching methods. The students stated that they have learned different methods and techniques with this course, they have gained the ability to plan the course process and determine the methods and techniques according to the conditions. The students pointed out that the course gave the opportunity to apply what they learned and these applications contributed positively to the their teacher candidates'education. The findings of the study revealed that Special Teaching Methods have important contributions to teacher candidate education. Key Words: Special teaching methods, pedagogical formation, teacher training

Page 412: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

394

ÖĞRETMEN ADAYLARININ YÖNTEM VE TEKNİK TERCİHLERİ

Güner Tural Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ÖZET

Eğitim fakültelerinde verilen pedagojik formasyon eğitimi ile başka fakültelerin son sınıfında öğrenim gören veya mezun olan öğrenciler öğretmen adayı olabilmektedir. Öğretmen adayı eğitimimi için pedagojik formasyon programında verilen derslerden biri Özel Öğretim Yöntemleri dersidir. Bu çalışmanın amacı pedagojik formasyon öğrencilerinin yöntem ve teknik tercihlerini belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu 76 pedagojik formasyon öğrencisi oluşturmaktadır. Öğrencilerin mikro öğretim uygulamaları kapsamında hangi yöntem ve tekniği niçin seçtikleri yazılı olarak alınmıştır. Öğrencilerin vermiş oldukları cevaplar nitel veri analizlerinden içerik analiz yaklaşımı esas alınarak kodlanmıştır. Elde edilen bulgular öğrencilerin anlatım, sor-cevap, problem çözme, gösteri, örnek olay, eğitsel oyun, tartışma, beyin fırtınası ve anoloji gibi yöntem veya teknikleri tercih ettiklerini göstermiştir. Öğrencilerin yöntem veya teknikleri tercih etme nedenleri arasında ilgi çekme, konuyu pekiştirmek, düşünme-konuşma alışkanlığı kazandırmak, sınıf içi iletişimi sağlamak, dersi eğlenceli hale getirmek, konunun anlaşılırlığını artırmak, akılda kalıcılığı sağlamak ve öğrenciyi aktif kılmak yer almıştır. Anahtar Kelimeler: Yöntem, teknik, pedagojik formasyon

Page 413: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

395

METHOD AND TECHNIQUE CHOICES OF TEACHER CANDIDATES

Güner Tural Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ABSTRACT

The students who have graduated or in the last year of other faculties can be a teacher candidate via the pedagogical formation education given in the faculties of education. One of the courses given in the pedagogical formation program for teacher candidate education is the Special Teaching Methods course. The aim of this study is to determine the method and technique choices of pedagogical formation students. The study group consisted of 76 pedagogical formation students. In the context of micro teaching applications, students choose the method and techniques. The students wrote which method and technique they chose and why. The answers of the students were coded based on the content analysis approach from the qualitative data analysis. The findings showed that students preferred methods or techniques such as lecture, question-answer, problem solving, demonstration, case study, educational play, discussion, brain storming and anology. Among the reasons of choosing these methods or techniques include attracting interest, reinforcing the subject, giving the habit of thinking and speaking, providing classroom communication, making the lesson fun, increasing the comprehensibility of the subject, ensuring retention in the mind and making the student active. Key Words: Method, technique, pedagogical formation

Page 414: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

396

EROL BULUT’UN YAPITLARININ İKONOLOJİK AÇIDAN

İNCELENMESİ

Görkem Utku Alparslan Pamukkale Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmanın amacı çağdaş Türk ressamı Erol BULUT'u anlatmaya ve resimlerini ikonolojik açıdan incelemektir. Bu bağlamda sanatçının beş resmi çözümlenmiş ve Türk resim sanatındaki yeri belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın yöntemi Panofsky metodunun sanatçının eserlerinin analiz edilmesinde kullanılmasına dayanmıştır. Panofsky medodu; sanat tarihçisi Erwin Panofsky (1892 - 1968) tarafından 'ikonografi ve ikonoloji' adlı yazısında ortaya konulmuştur. Panofsky sanat yapıtını üç aşamada ele alır: Ön ikonografik aşama, İkonografik çözümleme ve İkonolojik boyut. Ön ikonografik aşama sanat yapıtında var olan biçimsel tüm öğelerin tespiti ve tanımlanmasıdır. İkonografik çözümleme eserin konusunu tespit eder. İkonolojik boyut ise yapıtın anlam boyutudur. Ressam Erol Bulut'un eserleri öncelikle bu metotla analiz edilmiş ve anlam boyutu ortaya çıkarılmıştır. Ortaya çıkan bulgulara göre, resimlerinde hem kendisini hem de insanlığın ortak değerlerini anlatan Erol BULUT yaşamın duygu yüklü güzelliklerini, mutlulukları ve hüznü düşsel bir atmosferle resmeder. Erol Bulut'un resimleri yer yer sürrealistlerle benzerlikler gösterse de o sürrealist bir ressam sayılamaz. Sanatçı resimlerinde saf hayalciliğe ve bilinçaltına yer vermek yerine içselliği, yaşadığımız dünyanın gerçekleriyle harmanlayarak özgün düşsel bir anlatım dili oluşturur. Bu anlatım dilini oluştururken hazırladığı kompozisyonlar bütünüyle planlıdır. Resimlerinde yer alan öğelerin bütünü bir amaca hizmet eder. Erol Bulut'un resimlerinin Türk resim sanatının özgün bir anlayış oluşturmasına katkı sağlayabileceği görülmüştür. Klasik resim anlayışıyla oldukça geç bir dönemde tanışan Türk sanatı, özgün bir dil yaratma konusunda zayıf kaldı. Bu bağlamda planlı ve klasik kompozisyon anlayışını içeren Erol Bulut'un resimleri Türk resmine özgünlük açısından olumlu etki sağlayabilir. Anahtar Kelimeler: Erol Bulut, resim, ikonoloji

Page 415: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

397

ANALYSİS OF TURKİSH PAİNTER EROL BULUT'S PAİNTİNGS BY PANOFSKY METHOD

Görkem Utku Alparslan Pamukkale Üniversitesi

ABSTRACT

The purpose of this study was to tell contemporary Turkish painter Erol Bulut and examine his paintings from an iconological point of view. In this context, five pictures of the artist were analyzed and tried to determine its place in Turkish painting art. The method of work was based on the use of the Panofsky method in analyzing the work of the artist. The Panofsky method was introduced by the art historian Erwin Panofsky (1892 - 1968) in his article &quot;Iconology and Iconography&quot;. Panofsky dealt with the artwork in three stages: the front iconographic stage, the iconographic analysis and the iconological dimension. The works of painter Erol Bulut were first analyzed with this method and the meaning dimension was revealed. According to findings, Erol Bulut, who depicted both himself and the common values of mankind in his paintings, portrayed the emotional beauties, happiness and sadness of life with a fantastic atmosphere. Although Erol Bulut's paintings resemble surrealists in some places, he is not a surrealist painter. Instead of giving pure imagination and subconsciousness to the artist's paintings, he created a unique imaginative narration language by blending his intuition with the realities of the world we live in. While preparing this narrative language, the compositions that it has prepared are entirely planned. The whole of the items in his paintings serve a purpose. It has been seen that Erol Bulut's paintings can contribute to the creation of a unique language of Turkish painting art. The Turkish art, which was introduced at a rather late period with the understanding of classical painting, was weak about creating original language. In this context, Erol Bulut's paintings, which include planned and classical composition, can have a positive effect on the originality of Turkish painting. Key Words: Erol Bulut, painting, iconology

Page 416: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

398

ÖĞRETMEN ADAYLARININ YETİŞKİN EĞİTİMİ VE HAYAT BOYU

ÖĞRENME DERSİNE YÖNELİK GÖRÜŞLERİ

Ulaş İLİC Pamukkale Üniversitesi/Eğitim Fakültesi

Halil İbrahim HASESKİ

Manisa Celal Bayar Üniversitesi/Eğitim Fakültesi

ÖZET Eğitimin en önemli paydaşlarından olan öğretmenlerin nitelikli bir biçimde yetiştirilmeleri ülkelerin kalkınmasında büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda ülkemizde YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığının öncülüğünde, kapsamlı çalışmalar gerçekleştirilmiş, önemli adımlar atılmıştır. Bu çalışmalar kapsamında ülkemizde 25 öğretmen yetiştirme lisans programında düzenlemelere gidilmiştir. Söz konusu yeni program 2018-2019 öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlanmıştır. Bu doğrultuda yapılan çalışmalarda Bolonya sürecine uyum sağlamak en önemli hedeflerden biri olmuştur. Bolonya sürecinin temel hedefleri arasında yer alan ve 21. Yüzyıl bireylerinin sahip olması gereken özelliklerden biri olarak kabul edilen hayat boyu öğrenme ise öğretim programında meslek bilgisi seçmeli dersleri arasında yerini almıştır. Söz konusu kavramın önemine karşın bilinirliği düşük düzeydedir. Bu nedenle kavramın tanımından başlanılarak, tarihçesine ve uygulamalarına kadar yer verildiği Yetişkin Eğitimi ve Hayat Boyu Öğrenme dersini ilk defa alacak öğrencilerin derse yönelik görüşleri de ilgi konusudur. Bu bağlamda söz konusu araştırmanın amacı öğretmen adaylarının Yetişkin Eğitimi ve Hayat Boyu Öğrenme dersine yönelik görüşlerini belirlemektir. Çalışmanın katılımcılarını 2018-2019 öğretim yılında Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde öğrenime başlayan 122 öğrenci oluşturmaktadır. Bu hedef kitleden, tarama modeli kapsamında araştırmacılar tarafından geliştirilen anket formu kullanılarak veri toplanacaktır. Erişilen verilerin içerik analizi yöntemi ile analiz edilmesi planlanmaktadır. Analizlerden elde edilecek sonuçların yeni öğretim programında yer alan Yetişkin Eğitimi ve Hayat Boyu Öğrenme dersine yönelik öğrencilerin fikirlerini anlama bağlamında yararlı olabileceği düşünülmektedir. Çalışmada ulaşılacak sonuçlar çerçevesinde konuyla ilgili eğitim uygulamalarına ve yeni araştırmalara yönelik öneriler sunulacaktır. Anahtar Kelimeler: Yaşam boyu öğrenme, Yetişkin eğitimi, Yetişkin Eğitimi ve Hayat Boyu Öğrenme dersi, Öğretmen adayları.

Page 417: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

399

PRE-SERVICE TEACHERS’ POINT OF VIEWS ABOUT THE ADULT EDUCATION AND LIFELONG LEARNING COURSE

Ulaş İLİC

Pamukkale Üniversitesi/Eğitim Fakültesi

Halil İbrahim HASESKİ Manisa Celal Bayar Üniversitesi/Eğitim Fakültesi

ABSTRACT

The training of qualified teachers, who are one of the most important stakeholders of education, has great importance in the development of countries. In this context, comprehensive have been carried out and important steps have been taken in our country under the leadership of Council of Higher Education and Ministry of National Education. Within the scope of these studies, 25 teacher training undergraduate programs were arranged. The new curriculum was started to be implemented in 2018-2019 academic year. Adaptation to the Bologna process has been one of the most important goals in the studies conducted in this regard. Lifelong learning, which is considered as one of the key objectives of the Bologna process and also considered as one of the characteristics that should be possessed by the 21st century individuals, has taken its place among the elective courses in the curriculum. Despite the importance of the concept, its reputation is low. Thus, first students' opinions on the Adult Education and Lifelong learning course consists of definition, history and applications of the concept are a research interest. In this context, the aim of the study is to determine the pre-service teachers' views on Adult Education and Lifelong Learning course. The participants of the study consisted of 122 students who started their education in Pamukkale University Faculty of Education in the 2018-2019 academic year. The data will be collected using a questionnaire developed by the researchers from the target group in the scope of the survey model. It is planned to analyze the data by content analysis method. The results obtained from the analyses are thought to be useful in terms of understanding the ideas of the pre-service teachers about Adult Education and Lifelong Learning course. Within the framework of the results, suggestions will be made regarding educational practices and new studies. Key Words: Lifelong learning, Adult education, Adult Education and Lifelong Learning course, Pre-service teachers.

Page 418: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

400

SAMSUN İLİNDEKİ SPORCULARIN UYKU KALİTESİNİN

ARAŞTIRILMASI

Murat ELİÖZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

İzzet İSLAMOĞLU

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

Mehmet ÇEBİ Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

ÖZET

Bu çalışma samsun ilindeki aktif sporcuların uyku kalitesini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya samsun ilinde aktif olarak herhangi bir spor branşı ile uğraşan sporcular (171 erkek, 83 kadın) katılmıştır. Araştırmaya katılan sporculara Uluslararası Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi (PUKİ) yanı sıra demografik değişkenleri içeren kişisel bilgi formları uygulanmıştır. Araştırmaya katılan sporcuların yaş ortalaması (erkek: 21,46&plusmn;2,67, kadın: 20,66&plusmn;2,47) boy uzunluğu (erkek: 178&plusmn;0,07, kadın: 167&plusmn;0,07), vücut ağırlığı (erkek: 74,14&plusmn;10,62, kadın: 57,63&plusmn;7,30) ve beden kitle indeksi (BKİ) (erkek: 23,47&plusmn;2,85, kadın: 20,69&plusmn;2,26) tanımlayıcı bilgi olarak verilmiştir. Araştırmada elde edilen verilerin istatistiksel analizlerinde SPSS 21 paket programı kullanılmıştır. İstatistiksel analizlerde t testi ve one way anova testi kullanılmıştır. Sporcuların uyku kalitesi toplam puanları cinsiyet değişkenine göre karşılaştırılmıştır. Cinsiyete göre uyku kalitesi toplam puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p&gt;0,05). Erkeklerin kadınlara göre daha iyi uyku kalitesi toplam puan ortalamasına sahip olduğu tespit edilmiştir. Sporcuların uyku kalitesi toplam puanları beden kitle indeksine göre karşılaştırılmıştır. Sporcuların beden kitle indeksine göre uyku kalitesi toplam puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p&gt;0,05).Sporcuların uyku kalitesi toplam puanları sigara kullanma durumuna göre karşılaştırılmıştır. Sigara kullanma durumuna göre uyku kalitesi toplam puanları arasında anlamlı bir farklılık vardır (p&lt;0,05). Sporcuların uyku kalitesi toplam puanları çay ve kahve tüketim durumuna göre karşılaştırılmıştır. Sporcuların çay ve kahve tüketim durumuna göre uyku kalitesi toplam puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p&gt;0,05). Çalışmamıza katılan sporcuların hem erkeklerde hemde kadınlarda kötü uyku kalitesine sahip oldukları görülmüştür. Ayrıca sigara ve alkol tüketiminin de uyku kalitesini olumsuz anlamda etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Sporcuların sigara, alkol, kahve ve çay gibi ürünlerinin tüketilmesine dikkat etmeleri önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Uyku kalitesi, Sporcu, Antrenman

Page 419: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

401

ANALYSIS OF SLEEP QUALITY OF ATHLETES IN THE PROVINCE OF SAMSUN

Murat ELİÖZ

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

İzzet İSLAMOĞLU Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

Mehmet ÇEBİ

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

ABSTRACT This study was conducted to analyze the sleep quality of athletes doing active sport in the province of Samsun. Athletes actively involved in a sport branch in the province of Samsun (171 males, 83 females) participated in the study. International Pittsburgh Sleep Quality Index (PSQI) and personal information form including demographic variables were given to athletes who participated in the study. Average ages of the athletes who participated in the study (male: 21,46&plusmn;2,67, female: 20,66&plusmn;2,47), average heights of the athletes (male: 1,78&plusmn;0,07, female: 1,67&plusmn;0,07), average weights of the athletes (male: 74,14&plusmn;10,62, female: 57,63&plusmn;7,30) and average body mass indexes of the athletes (BMI) (male: 2,17&plusmn;0,61, female: 1,49&plusmn;0,61) were presented as descriptive information. SPSS 21 program was used in the statistical analyses of the data obtained in the study. t test and one way anova test were used in statistical analyses. Athletes' sleep quality total scores were compared in terms of the variable of gender. No significant difference was found between sleep quality total scores in terms of gender (p&gt;0,05). Male athletes were found to have better sleep quality total score averages than female athletes. Athletes' sleep quality total scores were compared in terms of body mass index. No significant difference was found between sleep quality total scores of the athletes in terms of body mass index (p&gt;0,05). Athletes' sleep quality total scores were compared in terms of their state of cigarette use. Significant difference was found between sleep quality total scores of the athletes in terms of their state of cigarette use (p&lt;0,05). Athletes' sleep quality total scores were compared in terms of their state of tea and coffee consumption. No significant difference was found between sleep quality total scores of the athletes in terms of their state of tea and coffee consumption (p&gt;0,05). It was found that both the female and the male athletes who participated in our study had poor sleep quality. In addition, it was concluded that cigarette and alcohol consumption had a negative effect on sleep quality. It is recommended for athletes to pay attention to their consumption of products such as cigarette, alcohol, coffee and tea. Key Words: Sleep quality, Athlete, Training

Page 420: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

402

GÜREŞÇİLERİN UYKU KALİTESİNİN İNCELENMESİ

Murat ELİÖZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

İzzet İSLAMOĞLU

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

Mehmet ÇEBİ Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

Bade YAMAK

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

ÖZET Bu çalışma ulusal ve uluslararası güreşçilerin uyku kalitesini incelemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya milli takım kampında bulunan 72 milli güreşçi ve 44 milli olmayan elit güreşçi katılmıştır. Veriler araştırmacı tarafından geliştirmiş kişisel bilgi formu, uyku kalitesini değerlendirmek için Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi (PUKİ) kullanılarak toplanmıştır. Milli güreşçilerin uyku kalite puan ortalamaları 5,61 iken milli olmayan güreşçilerin puan ortalamaları 6,87 olarak tespit edilmiştir. Güreşçilerin milli olma durumuna göre uyku kalitesi toplam puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p&lt;0,05). Güreşçilerin beden kitle indeksine göre uyku kalitesi toplam puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p&gt;0,05). Güreşçilerin antrenman başlama saatine göre toplam puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p&gt;0,05). Güreşçilerin antrenman toplam süresine göre toplam puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p&lt;0,05). Milli güreşçilerin milli olmayan güreşçilere göre uyku kalitesi puan ortalamaları daha iyi olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak, milli sporcuların antrenman zamanlarının daha yüksek olmasının uyku kalitelerini yükselttiğini söyleyebiliriz. Anahtar Kelimeler: Güreş, Beden kitle indeksi, Uyku kalitesi

Page 421: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

403

INVESTIGATION OF SLEEP QUALITY OF WRESTERS

Murat ELİÖZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

İzzet İSLAMOĞLU

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

Mehmet ÇEBİ Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

Bade YAMAK

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

ABSTRACT This study was conducted to examine the sleep quality of national and international wrestlers. 72 national wrestlers and 44 non-national elite wrestlers participated in the study. Data were collected by using the Pittsburgh Sleep Quality Index (PSQI) to evaluate sleep quality. While the average score of national wrestlers' sleep quality was 5,61, the mean score of non-national wrestlers was 6,87. According to the nationality of wrestlers, a significant difference was found between total scores of sleep quality (p&lt;0.05). According to the body mass index of the wrestlers, there was no significant difference between the total scores of sleep quality (p&gt;0.05). There was no significant difference between the total scores of the wrestlers according to the starting time of training (p&gt;0.05). There was a significant difference between the total scores of the wrestlers according to the total duration of the training (p&lt;0.05). National wrestlers were found to have better sleep quality scores than non-national wrestlers. As a result, we can say that the higher the training time of national athletes increases the quality of sleep. Key Words: Wrestling, Body mass index, Sleep quality

Page 422: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

404

GÜREŞÇİLER VE SEDANTERLERİN DAMGALAMA DÜZEYLERİNİN

KARŞILAŞTIRILMASI

Murat ELİÖZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

Ekrem AKBUGA

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

Mehmet ÇEBİ Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

İzzet İSLAMOGLU

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

ÖZET Bu çalışma Türk erkek milli güreşçiler ve sedanterlerin damgalama düzeylerini karşılaştırmak ve spor yapma alışkanlığının damgalama üzerine etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya milli takım kampında bulunan 31 milli güreşçi ve 23 sedanter katılmıştır. Araştırmada verileri toplama aracı olarak Yaman ve Güngör (2013) tarafından geliştirilen Damgalama ölçeği kullanılmıştır. Milli erkek güreşçilerin damgalama toplam puan ortalamaları 43,16 iken sedanterlerin damgalama puanları ortalamaları 57,48 olarak tespit edilmiştir ( p&lt;0,001). Milli erkek güreşçiler ve sedanter deney grupları yaş kategorisine göre bakıldığında ise 21 ve altı yaş olanların damgalama puanları 44,56 iken 22 ve üzeri yaşta olanların damgalama puanları 51,24 olarak bulunmuştur (p&lt;0,05). Verilerin karşılaştırılmasında bağımsız örneklem t testi kullanılmıştır. Sonuç olarak milli güreşçilerin sedanterlere göre daha düşük damgalama puanına sahip oldukları ve yaş büyüdükçe damgalama puanlarının yükseldiği saptanmıştır. Milli güreşçilerin uluslararası müsabaka tecrübelerinin sporcuları sosyalleştirdiği ve farklı kültürleri tanıma fırsatı verdiğini düşünmekteyiz. Sporcuları ve insanları geleneksel bakış açısından kurtulup dünya insanı olmaları konusunda eğitim ve bilgilendirmeler verilerek yaşları ilerledikçe daha damgalayıcı bir tutum içerisinde olmalarının önüne geçilebileceğini düşünüyoruz. Anahtar Kelimeler: Damgalama, Güreş, Sedanter

Page 423: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

405

COMPARISON OF THE STIGMA LEVELS OF WRESTERS AND SEDENTARY

Murat ELİÖZ

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

Ekrem AKBUGA Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

Mehmet ÇEBİ

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

İzzet İSLAMOGLU Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi

ABSTRACT

In this study aim of was to compare the stigmatization levels of Turkish male wrestlers and sedentary, and to investigate the effects of sports habits on stigmatization. 31 elite wrestlers and 23 sedentary were included in the study. The &quot;Stigma Scale' developed by Yaman and Güngör (2013) were used to collect data. While the average total score of the elite male wrestlers was 43.16, the mean of the stigma scores of the sedentary was 57.48 (p &lt;0.001). When the national male wrestlers and the sedentary experimental groups were examined according to the age category, the stigma scores of the 21 and the six-year-olds were 44,56 and the stigma scores of the 22 and over age groups were found as 51,24 (p &lt;0.05). The data was compared Independent samples t-test. As a result, it was found that elite wrestlers had lower stigma scores than sedentary and the stigma scores increased as the age increased. We think that the international competition experience of elite wrestlers has socialized the athletes and gave them the opportunity to recognize different cultures. We think that athletes and people can be avoided from the traditional point of view and they can be prevented from being more stigmatized by giving education and information about becoming people of the world. Key Words: Stigma, Wrestler, Sedentary

Page 424: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

406

CEP TELEFONU UYGULAMALARININ DİKKAT VE RAHATLIK

DÜZEYLERİNE ETKİSİ

Volkan Duran Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Şener Şentürk

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Yaşar Barut Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ÖZET

Bu çalışmada cep telefonu oyunlarının öğretmen adaylarının dikkat ve meditasyon düzeyleriyle ilişkisinin beyin dalgalarıyla incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma nicel bir araştırmadır. Çalışma tek denekli yarı-deneysel tasarıma dayalı bir çalışmadır. Çalışma uyarlamalı dönüşümlü uygulamalar modeline göre desenlenmiştir. Örneklem seçkisiz olmayan örnekleme yöntemlerinden, kolay ulaşılabilir durum örneklemesiyle oluşturulmuştur. Uygun örnekleme, zaman, para ve işgücü açısından var olan sınırlılıklar nedeniyle örneklemin kolay ulaşılabilir ve uygulama yapılabilir birimlerden seçilmesidir. Bu nedenle hem zaman hem de ulaşılabilirlik göz önüne alınarak Ondokuz Mayıs Üniversitesinde eğitim gören farklı bölümlerdeki öğrenciler ve akademisyenler örnekleme alınmıştır. Çalışmanın sonucunda, ANOVA, MANOVA Test, çok değişkenli Mahalanobis uzaklığı değerlerinin hesaplanması, Levene testi uygulanarak, dikkat (p=.00) ve rahatlık düzeyi (p=0,000) açısından gruplar arasında anlamlı farklılık olup olmadığı incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Dikkat, Rahatlık Düzeyi, EEG

Page 425: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

407

THE EFFECTS OF MOBILE PHONE GAMES ON ATTENTION AND MEDITATION LEVELS OF INDIVIDUALS

Volkan Duran

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Şener Şentürk Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Yaşar Barut

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ABSTRACT In this study, it was aimed to investigate the relationship between mobile phone games with attention and meditation levels of teacher candidates with brain waves. The study is a quantitative research. The study was based on a semi-experimental single subject research design. An adapted alternating treatments design was used in the study. The sample was formed by convenience sampling model. Convenience sampling model is aimed to select the sample from easily accessible and feasible units because of the limitations in terms of time, money and labor. For this reason, students and academicians from different departments studying at Ondokuz Mayıs University in 2016-2017 education period were taken into consideration taking both time and accessibility into consideration. At the end of the study, the normality tests, ANOVA, MANOVA, Test, multi-variance Mahalanobis distance values, Levene tests were performed. As a result, it was investigated whether there were significant differences among groups in terms of mediation and attention levels. Key Words: Attention, Meditation Level, EEG

Page 426: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

408

SOSYAL MEDYADA KULLANILAN GÖRSEL MESAJLAR

Volkan Duran Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ÖZET

Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle beraber, yazılı kültürden sesli ve görsel mesajların verildiği bir döneme girmiş bulunmaktayız. Artık, insanlar kendi duygu ve düşüncelerini güzel kompozisyonla ifade etmek yerine çeşitli ses ve görüntülerde 'kendilerini göstererek' ifade etmektedirler. Bu bağlamda bu mesajları özellikle ilköğretim, ortaöğretim ve lise düzeyindeki öğrencilerin kolay ulaşabileceği alanlarda olduğu göz önüne alındığında hem içerik olarak hem de 'eğitsel değerleri' açısından önem arz etmektedir. Bu bağlamda bu çalışmada, 10 farklı araştırma grubu tarafından (Ondokuz Mayıs Üniversite Rehberlik ve Psikolojik Danışma Öğrencileri, n= 100),bir sosyal medya uygulaması olan Tik Tok uygulamasında izledikleri 10 kısa farklı videoda algıladıkları mesajları yorumlamaları istenmiş daha sonrada bu yorumlar iki farklı uzman tarafından içerik analiziyle çözümlenerek yorumlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya, Görsel Mesajlar

Page 427: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

409

VISUAL MESSAGES IN SOCIAL MEDIA

Volkan Duran Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ABSTRACT

With today's development, humanity have begun to entere a new period in which individuals no longer need to express their feelings and ideas by writing but by visual and auditory materials. In this context, it is important to investigate those messages in termes of content and 'educational values' in these areas where students in primary schools, middle schools, secondary schools can easily reach. In this context, 10 different research groups consisting from undergraduate studetns (Ondokuz Mayıs University Guidance and Psychological Counseling Students, n = 100) were asked to interpret the messages they perceived in 10 different videos in Tik Tok application, which is a social media application. Then those interpretations were anlayzed by two independent researchers and finally the analysis of those researchers were done accordingly. Key Words: Social Media, Visual Media

Page 428: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

410

EĞİTİMDE PROGRAM GELİŞTİRMENİN EKONOMİK TEMELLERİ

Şener Şentürk Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Volkan Duran

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Yaşar Barut Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ÖZET

Eğitimde program geliştirme alanı sosyolojiden, psikolojiye birçok alanı içeren disiplinler arası bir alandır. Bununla beraber, bu alanda yapılan çalışmalar, genel olarak eğitim ve psikoloji alanıyla sınırlı kalmaktadır. Türkiye'de eğitim program geliştirme alanında yaşanan sorunlardan biriside geliştirilen programların masa başında kısıtlanması veya felsefi, psikoloji ve eğitim alanında sıkıştırılarak geliştirilmesidir. Eğitimin ekonomik ihtiyaçları ihmal ederek yapılandırılması, işsizlik, ekonomik geri kalmışlık, çağdışılık gibi birçok sorunu beraber getirecektir. Bu bağlamda bu çalışmada, eğitim programlarının ekonomik temelleriyle ilgili kuramsal çalışmaların derlenmesi ve incelenmesi hedeflenmiştir. Özellikle, eğitim programlarının ekonomik temelleri bağlamında yurt dışında yapılan çalışmalar ve modellerin incelenmesi hedeflenmiştir. Bunun için doküman analizi yöntemiyle literatür incelenmiş ve oluşturulan temalar çerçevesinde bulgular yorumlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Eğitim Ekonomisi, Ekonomi, Eğitim Programları

Page 429: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

411

ECONOMIC FUNDAMENTALS OF CURRICULUM DEVELOPMENT

Şener Şentürk Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Volkan Duran

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Yaşar Barut Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ABSTRACT

The field of curriculum development in education is an interdisciplinary field ranging from sociology to psychology. However, curriculum development in our country is generally restricted in the field of education and psychology. One of the problems of curriculum development is conducting the process is restricted within the desk-based assessment as well as in the field of psychology and education. Neglecting the economic needs of education will bring together many problems such as unemployment, economic underdevelopment,anachronism. In this context, in this study, it was aimed to review and examine the theoretical studies related to the economic fundamentals of curriculum. In particular, it is aimed to examine studies and models carried out abroad in the context the economic fundamentals of curriculum development. In order for this aim, the literature was examined by document analysis and the findings were interpreted within the framework of themes Key Words: Educational Economy, Economy, Curriculum

Page 430: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

412

ÜSTÜN YETENEKLİ ÖĞRENCİLERİN MODELLER VE BİLİMSEL

MODELLERİN DOĞASI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ

Selda DEMİRÇALI MEB _ANTALYA BİLSEM

ÖZET

Bilimsel modellerin doğası ve kullanışlılığının anlaşılması, modellerin oluşturulması ve test edilmesi süreci fen eğitiminde önemli bir süreçtir. Öğrencilerin fen derslerinde bilimsel modellerin doğası hakkında öğrenerek modelleme sürecine katılmaları önemlidir. Literatürde, modelleme anlayışının, bilimsel sorgulamayı öğrenme ve bilimsel olguların kavramsal anlayışını geliştirme konusundaki önemi vurgulanmaktadır (Harrison ve Treagust, 2000; Schwarz ve White, 2003). Bu çalışmaya Antalya'da Bilim ve Sanat Merkezine devam eden 4,5,6,7 ve 8.sınıfa devam eden üstün zekalı ve yetenekli öğrenciler katılmıştır. Çalışmada, öğrencilerin modeller ve bilimsel modellerin doğasına yönelik görüşleri araştırılmıştır. Araştırmada veri toplamak için açık uçlu sorulardan oluşan bir anket formu hazırlanmıştır. Anket formunda öğrencilere &quot; Model terimini bilmeyen bir kişiye bunu nasıl tanımlarsınız? Modeller bilimde niçin kullanılır? Bilimsel bir modelin içeriğinin önemi nedir? Bilim insanları aynı konuda birden fazla ya da farklı modellere sahip olabilirler mi? Bir modelin değiştirilmesinin gerektiği koşullar var mıdır?' soruları yöneltilmiştir. Çalışmada nitel araştırma desenlerinden olgu bilim ( fenomenoloji ) kullanılmıştır. Örneklemdeki öğrencilerin modeller ve bilimsel modellerin doğasıyla ilgili sahip oldukları düşünceleri ortaya çıkarmak için betimsel analiz kullanılmış olup, veriler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Öğrenci ifadeleri kategorileştirilmiş ve frekans hesapları yapılmıştır. Ayrıca verilerin geçerliliğini arttırmak için öğrenci cevaplarından alıntılar sunulmuştur. Araştırma sonuçları doğrultusunda fen öğretmenlerine öğrencilerin modeller ve bilimsel modellerin doğası hakkındaki görüşlerinin geliştirilmesine katkı sağlayacağı düşünülen önerilere yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Üstün yetenekli öğrenci, Öğrenci görüşleri, Model, Bilimsel modellerin doğası

Page 431: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

413

DETERMINATıON OF GIFTED STUDENTS’ VIEWS ABOUT MODELS AND NATURE OF SCıENTIFIC MODELS

Selda DEMİRÇALI

MEB _ANTALYA BİLSEM

ABSTRACT Understanding the nature and utility of scientific models and engaging in the process of creating and testing models is an important process science education. In scıence lessons, it is important for students to learn about the nature of scientific models and engage in the process of modeling. In the literatüre it is emphasized that an understanding of the nature of models and modeling, would play an important role in learning about scientific inquiry and in developing a conceptual understanding of scientific phenomena (Harrison &amp; Treagust, 2000; Schwarz &amp; White, 2003). The study has been performed in an Art and Science Center, that was located at Antalya, during the fall semester of 2018-2019 academic years. Gifted students (grades 4, 5, 6, 7 ve 8) have participated to the survey. In the study, students' views about models and nature of scıentıfıc models were researched. In the sudy, as a data collection tool a survey form which icludes open-ended question was prepared. In the Survey these open ended questions were asked: 'How can you describe the concept of model to someone who doesnt know this concept?, What do you think about the purposes of using models in science?, What is the importence of a model's content? Do you think scientists can have different models in the same topic? Do you think would a scientist ever change or revise a scientific model?' Case study patterns, which is one of the qualitative research patterns, was used in the study. The obtained data were analyzed contently. Students' answers were categorized and frequencies of categories were calculated. Also quotations of the students' answers were presented for validity of the data. At the end, there are some recommendations for science teachers which would contribute to the development of students' views about models and the nature of scientific models derived from the results of the research. Key Words: Gifted students, Students' views, Model, Nature of scientific models

Page 432: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

414

CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA TÜRK KADINI İMAJI VE TARİH

DERS KİTAPLARINA YANSIMASI

Togay Seçkin BİRBUDAK Gazi Üniversitesi

ÖZET

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan hemen sonra gerçekleştirilen inkılâplarla toplumda kendisine hak ettiği yeri bulan Türk kadınının, tarihsel süreçteki rolü, tarih araştırmacılarının ve toplum bilimcilerin ilgi alanları arasındadır. Tarih ders kitapları ise çoğunlukla kaleme alındığı dönemin politik atmosferinin etkisinde kalan, toplumların değer ve inanç sistemlerini yansıtan önemli bir enstrümandır. Simgelerin, imajların, sterotiplerin incelenmesi konusunda araştırmacılara kıymetli veriler sunan tarih ders kitapları, sadece yazarının değil aynı zamanda o kitaba kaynak teşkil eden eğitim politikasını belirleyen siyasi iradenin de görüşlerini yansıtmaktadır. Cumhuriyeti ilan eden siyasi iradenin de fikirleri dönemin tarih ders kitaplarına çok net bir şekilde yansımıştır. Bu dönemde ülkedeki okuryazarlık oranı da göz önünde bulundurulduğunda en çok okunan kitaplar arasında yer alan ve Türk Tarih Tezini merkeze alan Tarih I-IV serisinde de Türk kadınına ve onun toplumdaki rolüne yer verilmiştir. Bu araştırmanın amacı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında okutulan tarih ders kitaplarında Türk kadınının imajı, toplumdaki rolü ve statüsü, kazandığı sosyal ve kültürel hakların ele alınışını ortaya koymaktır. Tarihsel araştırma ve tarama yöntemlerinin bir arada kullanıldığı bu araştırmada, Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti tarafından yayımlanan Tarih I-IV serisinden elde edilen verilerin çözümlenmesinde, araştırılması hedeflenen olgu veya olaylar hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsayan doküman incelemesi ve bir mesajın belli özelliklerinin objektif ve sistematik bir şekilde tanınmasına yönelik çıkarımların yapıldığı içerik analizi bir arada kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda Tarih I-IV serisinde Türk kadının toplumdaki rolüne dair pozitif bir söylemin varlığı dikkat çekmekte ve yıllarca ihmal edilen sosyal, kültürel ve hukuki haklarının da Cumhuriyetle birlikte verildiği vurgulanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Türkiye Cumhuriyeti, Türk kadını, inkılâp, tarih ders kitabı

Page 433: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

415

THE IMAGE OF TURKISH WOMEN IN THE FIRST YEAR OF THE REPUBLIC AND ITS REFLECTION ON HISTORY BOOKS

Togay Seçkin BİRBUDAK

Gazi Üniversitesi

ABSTRACT The role of Turkish women in historical processes who found the place deserves for themselves in the community with revolutions that was take place immediately after the founding of the Republic of Turkey, is in the interests of history researchers and social scientists. History textbooks are an important instrument that often influences by the political atmosphere of the period in which it was written and reflects the value and belief systems of societies. History textbooks that provide valuable data to researchers on the examination of symbols, images, stereotypes reflect the views not only the author but authority of the political that determines the educational policy and is the source of that book. The ideas of political will, that declared of the Republic reflected very clearly in the history textbooks of the period. In this period, considering the literacy rate in the country, the Turkish women and their role in the society has been included in the History I-IV series, which become the focus the history of the Turkish History Thesis and is among the most widely read books. The purpose of this research, is to demonstrate the Turkish women's the image, the role and status in society, handling of social and cultural rights which they have gained in history textbooks taught in the first year of the Republic of Turkey In this research, which is used together with historical research and screening methods, in analysis of the data obtained from the History I-IV series published by Society for Research, document review that includes analysis of written materials containing information about the events or events intended to be investigated and the content analysis, in which the inferences for the objective and systematic recognition of certain features of a message were used together. As a result of this research, in the History I-IV series, existence of a positive discourse on the role of Turkish women in society remarks and their the social, cultural and legal rights neglected for years that were supplied with the republic is emphasized.

Key Words: Republic of Turkey, Turkish women, revolutions, history textbook

Page 434: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

416

BAĞIMSIZ KÜÇÜK GRUP GEZİLERİNİN SOSYAL BİLGİLER

ÖĞRETMEN ADAYLARININ AFYONKARAHİSAR TURİZMİ

ALGILARINA ETKİSİ

M. Kürşat Koca, Afyon Kocatepe Üniversitesi,

Abdullah Gökdemir,

Afyon Kocatepe Üniversitesi,

M. Tamer Kaya, Afyon Kocatepe Üniversitesi,

Sibel Yazıcı

Afyon Kocatepe Üniversitesi

ÖZET

Afyonkarahisar şehir merkezinde Arkeoloji Müzesi, Zafer Müzesi, Gedik Ahmet Paşa Camii, Bedesten, Mevlevihane, Ulu Camii, Tarihi Afyon Evleri gibi turistik değer taşıyan pek çok unsur bulunmaktadır. Afyonkarahisar şehrinin şehirsel yapısı gereği söz konusu değerler şehirde yaşayanlar tarafından her gün görülebilecek konumda hatta birçoğu kamu hizmetine açık destinasyonlardır. Sosyal bilgiler öğretmen adayları meslek hayatlarında yaşadıkları çevrenin özelliklerini öğrencilere kazandırmakla sorumludur. Bununla birlikte Sosyal bilgiler öğretmen adaylarının bu sorumluluklarını yerine getirmekteki beceri düzeyleri yeterli değildir (Yazıcı vd., 2017). Söz konusu becerilerin kazanılmasında gezi gözlem etkinlikleri büyük öneme sahiptir. Fakat gezi gözlem etkinlikleri çok güçlü zaman, mekan ve ekonomik sınırlılıklara sahiptir. Bu sınırlılıkları nispeten gidermekte bağımsız küçük grup gezileri çözüm önerisi olarak düşünülebilir. Bu araştırmanın amacı Sosyal bilgiler öğretmen adaylarının Afyonkarahisar’ın tarihi ve turistik değerleri hakkındaki algıları üzerine bağımsız küçük grup gezilerinin etkili olup olmadığını belirlemektir. Bu araştırmanın çalışma grubunun kapsamı, Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde öğrenim gören Sosyal Bilgiler öğretmen adayları ile sınırlanmıştır. Konu kapsamı ise, Afyonkarahisar ili sınırları içerisindeki turizm faaliyetleri ve turistik değerler hakkındaki 64 Sosyal Bilgiler öğretmen adaylarının görüşlerinden oluşmaktadır. Çalışmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan 8 yarı yapılandırılmış sorudan oluşan görüşme formu kullanılmıştır. Veri toplama aracı bağımsız grup gezisi öncesinde ve sonrasında uygulanarak her uygulamada katılımcıların görüşleri sınıflandırılarak kodlanmıştır. Veriler frekans ve yüzde olarak tablolaştırılmış ve yorumlanmıştır. Araştırma bulgularına göre Sosyal bilgiler öğretmen adaylarının Afyonkarahisar turizmi ve turistik değerleri hakkındaki algılarını gezi sonrasında öncesine göre daha olumlu olduğu, ayrıca Afyonkarahisar turizmi hakkındaki yanlış fikirleri ve hatalı bilgilerinin belirgin şekilde azaldığı gözlemlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Sosyal Bilgiler, Afyonkarahisar turizmi

Page 435: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

417

THE EFFECT OF INDEPENDENT SMALL GROUP TRIPS ON THE PERCEPTION OF SOCIAL STUDIES PRE-SERVICE TEACHERS

ABOUT AFYONKARAHİSAR TOURISM

M. Kürşat Koca, Afyon Kocatepe Üniversitesi,

Abdullah Gökdemir,

Afyon Kocatepe Üniversitesi,

M. Tamer Kaya, Afyon Kocatepe Üniversitesi,

Sibel Yazıcı

Afyon Kocatepe Üniversitesi

ABSTRACT

In Afyonkarahisar city center, there are many buildings such as archaeological museum, the Victory museum, Gedik Ahmet Pasha Mosque, Bedesten (covered bazaar), Mevlevi Loudge, Ulu Cami (Grand Mosque) and historical Afyonkarahisar houses which are important for tourism. In terms of city plan, those buildings are very close to city center and they are open for visiting. Social studies teachers are responsible for teaching the features and historical importance of the city to their students. However, social studies pre-service teachers’ skill levels are not in the desired status for managing those responsibilities (Yazıcı vd., 2017). Field trips are very important to gain those skills. Nonetheless, field trips have some limitations such as time, transportation and economy. In order to overcome these limitations, independent small group trips can be thought as a solution. The aim of this study is to determine the effects of independent small group trips on perceptions of Social studies pre-service teachers on Afyonkarahisar tourism. Participants are social studies pre-service teachers in Afyon Kocatepe University. 64 social studies pre-service teachers have expressed their opinion about Afyonkarahisar tourism. As data collection tool, a semi-structured interview containing 8 questions has been used. Those questions have been asked to students before and after the trip. Data has been listed as frequency and percentage. According to the results of the study, perceptions of social studies pre-service teachers are more positive after the trip compared to perceptions before the trip. In addition, it is concluded that students’ misconceptions and misinformations about Afyonkarahisar tourism have been decreased significantly. Anahtar Kelimeler:

Social studies, Afyonkarahisar tourism

Page 436: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

418

Lider Desteği ve İş-Aile Çatışması Arasındaki İlişkinin Bankacılık

Sektöründe İncelenmesi

İsmet Burçak Vatansever Durmaz,

Bahçeşehir Üniversitesi

Üyesi Ebru Beyza Bayarçelik,

Gelişim Üniversitesi İktisadi

ÖZET Günümüz yoğun iş temposunda iş aile hayatında çalışanların üstlendiği roller arasında çatışmalar ortaya çıkabilmektedir. Çalışanların beklenti ve ihtiyaçları da değişen çalışma şartlarıyla birlikte farklılaşmaktadır. Beklenti ve ihtiyaçlar karşılanamadığında iş-aile ve aile-iş çatışmaları meydana gelebilmektedir. Bu çatışmaları yönetmede lider desteğinin rolü ve önemi giderek artmaktadır. Bu çalışma kapsamında lider desteği ve iş-aile ve aile-iş çatışması arasındaki ilişki bankacılık sektöründe çalışan 206 kişinin anket sonuçlarına göre incelenmiştir. Araştırmada elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) 22.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmada, çalışanların aile ve iş yaşantası arasında yaşadıkları çatışmalar ve bu çatışmaların azaltılmasında liderin rolü incelenmiştir. Çalışmanın analiz sonuçları çalışanların algıladıkları lider desteğinin iş-aile aile-iş çatışması arasındaki nedensellik ilişkisini ortaya koymaktadır. Yapılan analizlerde, çalışanların algıladıkları lider desteğinin artmasının, iş-aile düzeyini azaltacağını ortaya koymaktadır. Bu çalışmada olduğu gibi literatürde yapılan çalışmalarda da benzer sonuçlar elde edilmiş; çalışanların algıladıkları lider desteğinin iş-aile çatışma düzeylerini anlamlı olarak etkilediği ve lider desteği arttıkça çatışma düzeylerini azalttığı tespit edilmiştir. Günümüz rekabet koşulları banka çalışanlarının yoğun çalışması ve zamanın çoğunu işyerinde geçirdiklerinin sonucun da çalışanlar iş-aile ve aile-iş çatışması yaşayabilmektedirler. Bankalarda yaşanan bu yoğun çatışmaların azaltılması ve ortadan kaldırılmasında liderin desteğinin önemi her geçen gün artmaktadır. Anahtar Kelimeler: Lider Desteği, İş-Aile Dengesi,Bankacılık sektörü

Page 437: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

419

Examining The Relationship Between Leadership Support and Work Family Conflict in Banking Sector

İsmet Burçak Vatansever Durmaz,

Bahçeşehir Üniversitesi

Üyesi Ebru Beyza Bayarçelik,

Gelişim Üniversitesi İktisadi

ABSTRACT In today's busy work tempo, conflicts can arise between the roles of the employees in the family life. Expectations and needs of employees are also different with changing working conditions. When expectations and needs cannot be met, work- family, family-work conflicts may occur. The role and importance of leaders support in managing these conflicts are increasing. In this study, the relationship between leaders support and work-family conflict, family-work conflict was examined according to the results of the survey of 206 employees in the banking sector. Data obtained from the study were analyzed using the SPSS (Statistical Package for Social Sciences) 22.0 program. The study investigated whether the leaders supported their employees when they faced work-family, family-work conflict. In the analysis results of the study, it was found significant to determine whether there was a causal relationship between the workers' perceived leaders support and the work-family, family-work conflict. Analysis results show that the increase in the perception of leaders’ support by employees will reduce the level of work-family conflict. As in this study, similar results have been obtained in the literature; it has been found that the perception of leaders’ support by employees significantly affected the work-family conflict levels. Also, it was observed that as leaders’ support increase results in the decrease of conflict levels. Due to the busy pace of work stemming from today's competitive conditions and spending the majority of time in the workplace, bank employees can experience work-family, family-work conflicts. At this point, the importance of leadership support is significant. When leaders can manage this situation well, conflict can be minimized. Anahtar Kelimeler: Leadership support, Work Family conflict, Banking Sector

Page 438: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

420

TOPLUMSAL CİNSİYET ALGISININ METAFOR YOLUYLA

İFADESİ

Sümeyye DERİN

Erciyes Üniversitesi

Yeliz ABBAK

Erciyes Üniversitesi

ÖZET

Cinsiyet, biyolojik bir özelliği ifade etmenin yanı sıra toplumsal anlam da taşımaktadır. Her toplum, kadına ve erkeğe farklı roller yükleyerek kendine özgü bir cinsiyet algısı ortaya koyar. Bu noktada dinamik toplumun en etkin şekillendiricisi ve kültürün taşıyıcısı olan öğretmenlerin, bireylerde oluşacak cinsiyet algısının baş mimarı olduğu söylenebilir. Öğretmenlerin bu rolü dikkate alındığında, hem kendi cinsiyetine hem de karşı cinsiyete yönelik algıları daha da önemli hale gelir. Bu çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının kadına ve erkeğe yönelik algılarını metaforlar aracılığıyla ortaya koymaktır. Araştırmaya Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin farklı programlarında öğrenim gören 300 (221 kadın, 79 erkek) gönüllü öğrenci katılmıştır. Katılımcıların cinsiyet algılarını ortaya çıkarmak amacıyla “Kadın …….. gibidir; çünkü …..”, “Erkek …….. gibidir; çünkü……” cümlelerini tamamlamarı istenmiştir. Elde edilen veriler, içerik analizi yöntemi kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda, kadınlarla ilgili 158, erkeklerle ilgili 182 metafor üretildiği görülmüştür. Katılımcıların %71’i kadınlara yönelik, %47’si ise erkeklere yönelik olumlu metafor üretmişlerdir. Kadınlar için üretilen ilk üç metafor sırasıyla çiçek, kitap, su; erkekler için üretilen ilk üç metafor ise; dağ, odun ve ağaçtır. Bir diğer bulguya göre; her iki cinsiyet de kendi cinsiyetini daha olumlu, karşı cinsiyeti ise daha olumsuz algılama eğilimindedir. Elde edilen bulgular, metaforlardan alıntı yapılarak, alan yazın ve kültürel bakış açısı ışığında yorumlanmıştır. Ayrıca, psikolojik danışmanlara, öğretmenlere ve araştırmacılara çeşitli öneriler sunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Cinsiyet, toplumsal cinsiyet, metafor

Page 439: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

421

THE EXPRESSION OF THE PERCEPTION OF SOCIAL GENDER BY METAPHOR

Sümeyye DERİN

Erciyes Üniversitesi

Yeliz ABBAK

Erciyes Üniversitesi

ABSTRACT

Gender has a social meaning as well as a biological characteristic. Each society imposes a distinctive gender perception on women and men. At this point, it can be said that the teachers who are the most effective stylist of the dynamic society and the bearer of the culture are the chief architect of the gender perception that will occur in individuals. Given the role of teachers in this role, their perceptions of both their own sex and the opposite sex become even more important. The aim of this study is to reveal the perceptions of prospective teachers towards women and men through metaphors. 300 (221 female, 79 male) volunteer students from different programs of Erciyes University Faculty of Education participated in the study. In order to reveal participants' perceptions of gender, Female .......... is like; because; ..……, “Male“ .......... is like; because ........ ” was asked to complete their sentences. The data were analyzed by using content analysis method. As a result of the research, 158 metaphors related to women and 182 metaphors about men were produced. 71% of the participants produced positive metaphors for women and 47% for men. The first three metaphors produced for women are flowers, books, water; the first three metaphors produced for men; mountain, wood and wood. According to another finding; both sexes tend to perceive their gender more positively and the opposite sex more negatively. The findings are quoted from metaphors and interpreted in the light of literature and cultural perspective. In addition, several recommendations were made to psychological counselors, teachers and researchers.

Keywords: Sex, gender, metaphor

Page 440: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

422

AZERBAYCAN'DA EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER

POLİTİKALARI

Doç. Dr. Murteza HASANOĞLU Azerbaycan Cumhuriyeti, Devlet İdarecilik Akademisi

ÖZET

19. yüzyılın son çeyreğinde Gaspıralı İsmail Bey’in klasik okul ve medrese eğitimini reforme

ederek tanzim ettiği “Usul-i cedid” yönetiminin etkisi ile hız kazanan Azerbaycan’daki eğitim

sistemi meyvelerini vermeye başlamıştır. Sovyetler Birliği döneminde eğitim sistemi 1930

yılına kadar eski usul eğitimin devamı şeklinde olmuştur. Fakat 1930’lu yıllardan itibaren

kolhozlaşmanında yarattığı yeni durumlar çerçevesinde tam bir kitle eğitimi başlatılmıştır.

Burada amaç millî ve dinî kültürden yoksun yepyeni bir Sovyet vatandaşı yetiştirme

hedeflendiği için Kuzey Azerbaycan’da canlı bir hale gelen Türkleşmek, İslâmlaşmak ve

Batılılaşmak prensipleri bir kenara bırakılmış ve hatta yasaklanmıştır. Azerbaycan eğitim

sisteminin genel esaslarını, 1992 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclis’i tarafından

kabul edilen “Eğitim Kanunu” belirlemiştir. Irkı, milli ve dini mensubiyeti, dili, cinsi, yaşı,

sağlığı, maddi durumu, siyasi görüşü gözetilmeksizin vatandaşların eğitim hakkı tahsil

kanunu ile güvence altına alınmıştır. Vatandaşların eğitim türünü, okulunu ve eğitim dilini

seç-me serbestliği tanınmıştır. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin eğitim kurumlarında eğitim dili

Azerbaycan Dili’dir. Ülkede zorunlu eğitim 1995 yılında kabul edilen Anayasanın 42/b

maddesine göre 9 yıldır, ilkokulun 1. sınıflarından başlar, ortaokulun 9. sınıfını bitirince sona

erer. Yükseköğretim okulları (yükseköğretim kolejleri, enstitüler, konservatuarlar,

akademiler, üniversiteler) yüksek ihtisas eğitim programlarını gerçekleştiren eğitim ku-

ruluşları olmuşlardır.

Anahtar kelimeler: Azerbaycan, sosyal bilimler, eğitim sitemi, reform

Page 441: 1.ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER … · 22 - 25 kasım/november 2018 antalya türkiye isbn: 978-605-68886-2-5 1.uluslararasi ÇaĞdaŞ eĞİtİm ve sosyal bİlİmler

423

EDUCATION AND SOCIAL SCIENCES POLICIES IN AZERBAICAN

Doç. Dr. Murteza HASANOĞLU

Azerbaycan Cumhuriyeti, Devlet İdarecilik Akademisi

ABSTRACT

In the last quarter of the nineteenth century, the education system in Azerbaijan, which gained

momentum with the rule of Usul-i cedid, which reformed the classical school and madrasa

education of Gaspirali Ismail Bey, started to give its fruits. In the period of the Soviet Union,

the education system was a continuation of old-fashioned education until 1930. However,

from the 1930s onwards, full mass education was initiated within the framework of the new

situations it created in the collapse. Since the aim is to raise a new Soviet citizen who is devoid

of national and religious culture, the principles of Turkification, Islamization and

Westernization, which have become alive in North Azerbaijan, have been set aside and even

banned. The general principles of the Azerbaijani education system have been determined by

the Education Law adopted by the National Assembly of the Republic of Azerbaijan in 1992.

The race, national and religious affiliation, language, genus, age, health, financial situation,

regardless of political opinion of the right to education of the citizens are guaranteed by the

law of collection. Citizens have the freedom to choose the type of education, school and

language of education. The language of education in the educational institutions of the

Republic of Azerbaijan is the Azerbaijani language. According to the 42 / b article of the

Constitution adopted in 1995, compulsory education starts in the first year of primary school

for 9 years and ends when it is finished in the 9th grade of secondary school. Higher education

schools (higher education colleges, institutes, conservatories, academies, universities) have

become educational institutions that carry out higher education programs.

Key words: Azerbaican, social sciences, education system, reform